14 Haziran 2008

1954 Dünya Kupasi ve Adidas



1900 yilinda ayakkabici Christoph Dassler'in Nürnberg yakinlarinda Adolph Dassler adinda oglu dünyaya gelir. Ve henüz o önemli dünya kupasina 54 yil vardir.. Adolph Dassler cok sonralari adasi olan iyilik melegi insan ile ayni ad ile anilmak istemedigi icin "adi" ismini kullanacaktir. Adi, okulu bitirir bitirmez ayakkabi üzerine meslek egitimi almak üzere yola cikar.. 1920 yilinda babasinin isinin basina gecer ve 1924 yilinda kardesi Rudolph ile daha cok sporculara yönelik ayakkabi üretiminin üzerinde dururlar ve hedefleri dayanikliligi olan ve ayni zamanda sporcuyu sakatlamayacak sekilde kaliteli ayakkabilar üretmektir.Ilk olarak 1928 yilinda Olimpiyatlar icin cesitli ayakkabilar yapilir. 1931'de ilk tenis ayakkabisini üretime gecrir derken 11 farkli spor dali icin 30 cesit ayakkabiyi sadece 100 iscisi ile yapar Dassler kardesler.. Ve haliyle 1936 olimpiyatlari Dassler ayakkabilarinin basarisi ile noktalaniyordu.. 4 Altin madalya kazanan efsanevi atlet Jesse Owens, Dassler kardeslerin ayakkabisi ile yarisiyordu.. memnuniyetsizlik ya da mutsuzluk her daim insan hayatinda "verimli olma" ya da "daha iyisine ulasma" adina cabalattiran en önemli hissiyattir. Iki kardes tüm bu basarilarina ragmen sürekli yeniyi ariyorlar ve daha iyisine ulasma adina cabaliyorlardi. Bu arayis sonucunda savas sonrasi cok baska bir fikri hayata gecirdiler. "Gumi". Bugün spor ayakkabisi denildigi vakit akla gelen klise ayakkabinin temel farkliligidir Gumi. ilk hayata gecirilisi ikinci dünya savasi sonrasi Adidas ile baslamistir Gumili Spor ayakkabilarin.. bu sekilde yoluna devam eder iken iki kardesden Rudolph olani cok da bilinmeyen nedenlerden dolayi firmdan ayrilip kendi ayakkabi firmasini kurdu. Rudolph , 1944 yilinda abisinden ayrilip Puma adiyla sadece spor ayakkabilari üzerine calisacagi yeni bir firma kuruyordu.. Iki kardes artik iki rakip olmustular.. Ailevi yönden bakacak olursak cok fazla anlamlandiramiyoruz belki ama bugün Adidas ve Pumanin dünya capindaki basarisinin altinda bu ayrilmanin ve rekabet olgusunun ittirici kuvveti yatiyor. Baska türlü her ikisi de bu kadar basarili olamazdi kesinnlikle..



1954 Dünya kupasi ise her bakimdan ilginc. Toplamda Türkiye dahil 16 takim katiliyor. Türkiye turnuvaya katilmak icin Ispanya ile baraj maci oynuyor. Bir maci yenip bir maci yeniliyorlar, averaji daha iyi olmasina ragmen o dönemde boyle bir kural yok. Bir mac yendin, bir mac yenildin bir mac daha oynayacaksin gibi ilginc durumlar söz konusu. Romada oynanilan diger mac da 2-2 berabere bitince ne oluyor ? Penalti, uzatma ? yok oyle seyler, seyircilerden bir velet cagrilip yazi-tura'ya kaliyor is. iste, Sans burada Türkiyenin yaninda ve Türkiye 1954 dünya kupasinda..

Dörder takimdan dört grup.. Yani 16 takim. O dönemin en güclü takimi olan Macaristan ile ayni grupta oluyoruz. Macaristan,Güney Kore,Bati Almanya ve Türkiye. Bu bir bakima talihsizlik iken dönemin absürd kurallari geregi gruptaki üc takimdan ikisi ile oynuyoruz sadece.. Bu da bizim yine sansimiz olsa gerek. Almanya ve Kore ile oynuyoruz, Almanya ise Türkiye ve Macaristan ile.. Macaristan cok güclü, Puskasli,Kocsisli kadrosuyla turnuvanin bir numarali favorisi. Almanyayi 8-3 gibi bir skor ile yeniyor güc farki oldukca fazla. Türkiye Kore'yi 7-0 gibi bir skorla gecerken Almanyaya yeniliyor. Hem Almanyanin ve ayni zamanda Türkiyenin bir galibiyeti ve bir maglubiyeti oldugundan dolayi ikincilik icin baraj maci yapiyorlar.. Almanya Türkiye'yi 7-2 yenerek üst tura cikiyor..

Ceyrek final macinda Almanya Yugoslavyayi 2-0 ile Macaristan ise Brezilyayi 4-2 gibi skorla yenip yari finale cikiyorlar. Macaristan Uruguay'a yine ayni tarifeyi uygularken Almanya Avusturyayi gole boguyor, 6-1.

Bu iki takim finale geliyor.

Macaristan her bakimdan kupanin favorisi. Grup maclarinda Almanyayi 8-3 yenmistir. Iste "Mucize" olarak addedilen, üzerine film cekilen o müthis finale geldik.. Final öncesi belirtmek gerekir ki Almanya futbolculari Adidasin tasarladigi ayakkabilar ile cikiyordu. Ya da daha önemli ayrinti sudur ki Adi Dassler alman milli takiminin malzemecisiydi. Kramponlariyla daha cok kupaya uzanmistir.. Dassler'in yeni model kramponlarini digerlerinden ayiran iki önemli özelligi vardir.. Krampanlarin altinda o gördügünüz civiler cakma degil degistirilebilir vidalardan olusuyor. Bu da özellikle degisen hava kosullarina göre düzenlenilebilir olmasini sagliyordu.Maca macarlar hizli baslamis daha sekizinci dakikada durumu 2-0'a getirmislerdi. Ilk yari bu sekilde biter iken soyunma odasinda ve havadaki degisimler macin da kaderini degistiriyordu ayni zamanda. Söyle ki yagmur baslamis ve soyunma odasinda degistirilebilir civilerden dolayi yagmura göre dogru olan civiler takilmis, futbolcular ayakkabilari sayesinde muthis bir fark atmislardir Macaristana.. Macaristanin civileri cakmadir, haliyle nasil basladiysa o sekilde devam edecektir maca.. Ki hafifligi, yagmura göre o dönemki kosullar altinda olabilecek en iyi sekilde tasarlanmis olmasini da eklediginiz vakit elbette cok baska bir ikinci yari almanlari bekliyordu..



Bu bir mucize. Filmi de yapildi ve üzerinde cok konusuldu. Ayakkabinin/kramponlarin önemi oldukca önemlidir cunku dönemin kosullarinda Almanyanin üstelik 2-0 geriden gelip 31 mactir yenilmeyen, Ingilizleri Wembleyde 6-3 gibi skorla dagitmis Macaristani yenmesinin baska bir aciklamasi yoktur, olamaz da. Macaristan o kupanin favorisiydi. Elbette defans ve baska faktörlerle bir sifir yenebilirsiniz, futbol bu her daim boyle sonuclara gebedir ama tam da yagmurun basladigi ikinci yari üstelik 2-0 geriden gelip Macaristani yenmenin sadece futbol ile aciklanmasi pek mümkün degildir.

Sonrasinda ayni zamanda Adidas efsanesi de dogmus oluyordu. 1958 yilinda isminin kisaltmalarindan yani Adolph'un yerine kullandigi Adi ve Dassler'in Das'ini birlestirip Adidas oluyor bu gecmisi basarilarla dolu mucizevi marka.

Iki kardes bu finalin ardindan uzunca bir süre kavga etmislerdir. Yok efendim bu oynar baslikli civili kramponu ilk ben buldum, hayir sen bulmadin gibi. Bugün dahi devam eden bir tartismadir Adidas ve Puma arasinda.. Tartisma nasil sonuclanir bilemem ama 1954 Bern Mucizesinin altinda kesinlikle Dassler isminin yattigi bir gercektir, Adi ya da Rudi olmasi bir seyi degistirmiyor..

Edit: Ilk yari bu sekilde biter iken cümlesi yanlistir, yorumlarda Taner'in de belirttigi gibi ilk yari 2-2 bitmistir.

2 yorum:

taner dedi ki...

1954 Dunya kupasinin finalinin ilk yarisi haberde belirttiginiz gibi 2-0 degil 2-2 sona ermistir. evet 8. dakikada macaristan 2-0 one gecmistir ama ilk yari 2-2 bitmistir. almanya 84. dakikada Rahn golu ile macaristani 3-2 maglup etmistir. almanya grup karsilasmasinda rakibine 8-3 yenilmistir ama kurt hoca Seppberger o karsilasmada gercek onbirini sahaya surmemistir. keza finaldeki karsilasmada ilk macaristan karsilasmasinda sahaya surdugu 7-8 oyuncuya kadroda yer vermemistir Seppberger. sitenizi devamli takip eden biri olarak haberde yaptiginiz bu bilgi yanlisligi beni hayal kirikligina ugrattini belirtmek isterim. bugune kadar ilgiyle takip ettigim bloga bu buyuk hatayi yakistiramadigimi belirtmek isterim. saygilarimla

Borges dedi ki...

Ilk yari 2-0degil 2-2 bitmistir. Hata yapilmis, simdi ise düzeltilmis. Yakistiramamanizi anliyorum, gözünde insan büyüytüyor ama sandiginiz kadar futbolun gectigi her bölgeye hakim degilimdir ve aslinda daha da önemli olan sudur ki: yeteri kadar emek vermiyorum ben bu blog isine.. Cok yanlis yapiyorum, kaleci konusunda da hata yapmistim sanirim. Aklimdaki ile idare etmeye calisiyorum ve bu da siklikla hataya sürüklüyor baska acidan kontrol dahi etmiyorum. BU yuzden kesin ve dogru bilgi garantisi vermiyorum Sevgili Taner. Bir gün bu isten parami kazanip varolan zamanimi sadece bu ise ayridigim zaman inanin bu gibi hatalar olmayacaktir ama o güne kadar bos vaktimde sacmaladigim bir yer olarak kalacaktir.