9 Haziran 2008

Hollanda-Italya: 3-0



Her seyden önemlisi keyifli bir mac oldu. Adina yakisir düzeyde futbol oynandi. Onca zaman bekleyen futbolseverlerin beklentilerinin karsiladigi bir futbol maciydi.

Van Basten 4-5-1'i biraz daha gelistirmis. Ortadaki bes oyuncunun iki tanesini geride birakip üclü ofansif orta sahasi ile maca basladi. Tam su noktada Türkiye milli takimi ile bir kiyas oldukca anlamli olacaktir. Terim, Hollandadan cok daha iyi bir kadroya sahip olacak ki su takimdan daha ofansif bir kadro ile Portekiz karsisina cikti. Van Basten, Arkada muhtesem oynayan ve bundesliga kluplerinin-özellikle Schalkenin- gözdesi olan Engelaar ve Hamburg'lu Nigel De Jong'u ileri üclünün arkasinda birakti. Önde Van der Vaart, Kuyt ve Sneijder.. Ileride tek forvet Ruud van Nistelrooy.. 4-(2.3)-1. Bes orta sahasinin ikisi defansif olmasi bir yana, arkadaki iki beki de öne kaydirarak kendi ceza sahasinin hemen önünde dörtlü bir baski olusturdu Milan'in üclüsü olan Pirlo-Ambrossini-Gattuso grubuna.. Bu da italyanin oyun kurmasina engel teskil eden en önemli hamleydi. Bunun disinda ayaga paslar ve gerideki beklerin muhtesem cikislariyla gole gitti Hollanda milli takimi..

18.Dakikada düsse penalti kazanacagi kesin olan Nistelrooy, faul olmayan pozisyonda Buffonu gecmesine ragmen golü düsmedi ve ayni zamanda golü de atamadi. Yeni gelen kural geregi sahanin disinda dahi olsa oyunun icerisinde kabul edildiginden dolayi ofsayt olarak görülen velakin hicbir sekilde ofsayt olmayan golde Hollanda takimi öne gecti Ruud van Nistelrooy ile.. Buffon gibi bir kalecinin o topu cikarmayip atagin gelismesine yardimci olmasini anlamak pek mümkün olmasa da ilerleryen zamanlarda yaptigi kurtarislarla her daim en iyi kaleci oldugunu göstermistir.. Keza rakip takimin kalecisi Edwin Van Der Sar'in ne zaman hata yapacagini merakla bekliyorum, Gerek klup takiminda gerekse milli takimda bu kadar güven veren ve ayni zamanda kale atislarinda isabet orani bakimindan sanirim gelmis gecmis en iyi oyun kuran kalecidir.. Kaleciler macin yildizlariydi ayni zamanda..


Luca Toni ve Di Natalie arasinda aciga cikan uyumsuzluk var. Frei vardi, cok bos olmasina ragmen "ille de ben atacagim" diyen.. bir de simdi Luca Toni'yi gördüm. 12.dakikada bombos pozisyonda kafayla kaleye vurmak yerine indirse Natale'ye Italyayi bir sifir öne gecirip macin cok baska sekilde seyir almasini saglayacakti belki de..

Hollandanin ikinci golü, Almanyanin Polonya macinda Ballack'in sutunda Boruc'un kurtardigi pozisyon gibiydi.. Muhtesem bir organizasyon. Van der Vaart'in Van Bronckhorstun kosu alani önüne muhtesem pas atmasi ve oyuncunun Kuytun kafasina atip onun topu Sneijder'e indirmesi degil sadece güzel olan.. Arka bekin tam da olmasi gereken durumunda ileriye dogru cikip gerekli yardimi saglamasidir baska acidan.. Fransa bu bakimdan sinifta kaldigi icin golü de bulamadi, futbol da oynayamadi..

Italya milli takiminin defans lideri sahada yoktu. tek basina Cannavarosuzluk gollü macin nedenidir. Siklikla ekranlara geldi. Misal Nistelrooy'un basinda yedi italyan futbolcusu oldugunu gördük. Hollandanin ikinci golünde iki defans oyuncusunun iki muhtesem hatasi da etkili oldu golde. Velhasil MIlan ile kötü bir sezon gecirmis orta saha üclüsü bir yana, Cannavaronun olmamasi ve ayni zamanda ileri ikilinin uyumsuzlugu sonucu italya benim en azindan bekledigim gibi ölüm gurubunda sorun yasayacak olan takimdir..

bir de yetmis kusuruncu dakikada ofsayt olmayan bir pozisyon vardi hollanda adina. Hakemin bunu görememesi tek hatasiydi sanirim.

hepsini bosverip "süper macti" demek yeterlidir aslinda bu macin her bakimdan analizi icin..

Hiç yorum yok: