16 Nisan 2008
Schalke- Cottbus Maci
5-0 Schalke 04 vs. Energie Cottbus Goals - Borges
Ya ya.. Yok 22 pozisyon olacak da atacak Kuranyi, yok beceriksiz Kuranyi.. Al sana Borges efendi dercesine Kurayi'nin costugu mac.
Velakin fikrim degismis degil, bilesiniz.
15 Nisan 2008
Dorian Gray'in Portresi

Yaklasik yedi-sekiz yil önce okudugum zamanda cikardigim bir kac notu suraya ilistiriyorum. irlandali yazar/sair/elestirmen Oscar Wilde'nin belli basli tek romanidir bir baska acidan. hikayeleri, demeleri, tiyatro oyunlari ve elestirileri olsa da basyapiti budur. Pek cok insanin okumus oldugunu bilsem de algiya düsen farkliliklarin altinin cizilmesi adina sunlari girelim;
" Elestirmenler uyusmazliga düstügünde, sanatci kendi icinde uyum icerisindedir.."
"..Vicdan ile Korkaklik aslinda ayni seylerdir, vicdan yalnizca sirketin tecimsel adidir, o kadar.."
" Sen herkesden hoslaniyorsun, bu demektir ki herkese karsi ilgisizsin"
"..Ve her türlü askin en kötü yani da bittiginde kisiyi asktan sogutmasidir"
"".. Sevgilisine sadik olanlar askin sadece siradan yönünü bilirler; asil sadik olmayanlar bilir askin acilarini"
"iyi etki diye bir sey yoktur bay Gray, Her etki ahlak disidir; bilim acisindan bakildiginda ahlak disi.."
".. Ahlakin temeli toplum korkusu, dinin gizi olan Tanri korkusu.."
""Ama yine kisi kendisini bütünüyle yasamaya verse, her duygusuna bir bicim, her düsüncesine bir anlatim, her düsüne bir gerceklik kazandirsa dünya yepyeni bir mutluluk atilimi kazanir". (Blogun basindaki aforizmanin bir benzeri olmasi acisindan önemlidir benim icin.)
"Duygusal yasantidaki sadakat, düsünsel yasamdaki tutarliga benzer; basarisizligin itirafidir ancak "sadakat".."
"insan asikken hep kendisini aldatmakla baslar, baskalarini aldatmakla sona erdirir.."
"insanlar en cok kendilerine gerekli olan seyleri baskalarina vermeye meraklidirlar"
"Baskalari icin hep iyi düsünmek istememiz, kendi basimiza bir sey gelir korkusundan, iyimserligin temelinde basit ürkme duygusu yatar.."
"Günümüz ahlaki insanin, yasadigi cagin ölcütlerini kabul etmesi demek. Ben iyi bir insanin yasadigi cagin öcütlerini benimsemesini en cirkin türden bir ahlaksizlik sayiyorum"
".. Zaten romanda kullanilacak seyler, insanin yasamdan vazgectigi seylerdir"
"... inancin ölümsüzlügü ile askin verdigi ders bu. Insanlarin kesin olarak emin oldugu seyler hicbir zaman gercek degillerdir."
"Kucuk Prens"


Yok bu o kitap degil.. Burada Podolski "Prinz" yani Prens olarak anilir.. Henüz daha kendisi velet iken bir velet getirmis dünyaya.. Gecenlerde de Stefan Kiessling baba olmustu.. Yuh diyorum artik ben. Yasin daha 22, bu ne acele.. Hatunu da Monika.. Artik onlar bir anne ve bir baba olmus durumlar..
Allah anali babali büyütsün diyelim biz de..
Favorim.!

benim gibi estetik manyagi bir adamin favori resmi bu olmamali velakin cokca zaman anlatmaya calistigim olgunun tek karede resmedilmesi cok hosuma gitti.. O büyükmüs, su cok iyiymis, boyle güclüymüs, cok zekiymis hikaye..
Akilli hareket eden kazanir.!
Totti Secimlerde..

Roma'nin vazgecilmezi secimlerde oy kullanir iken.. Kime ve Hangi partiye, bilemiyoruz.. Benim bildigim o oynarsa Roma yener, dunya sampiyonu olur, uzaya cikar. oynamazsa her sey olur. Fazla bir sey bilmem ben.. yillar yili hep ona bakariz: Kadroda mi degil mi ? Hepsi bu.
Schalke'nin Yeni Üclüsü.!

Mike Büskens,Youri Mulder ve Andreas Müller
Galatasaray'daki olusan yeni ortamin bir benzeri de Schalkede vuku buluyor. Bitime alti hafta kala teknik adamlari Slomka'yi kovan klup, takimin basina iki eski oyuncusunu getirdi: Mike Büskens ve Youri Mulder.. 1997'de kazanilan UEFA kupasinin bas aktörlerinden olan ikili bugün Energie Cottbus karsisinda ilk sinavini verecekler.. Büskens, ikinci takimin basinda olmasindan dolayi takimi iyi tanidigini dile getiren Menacer Müller, gelecek olan yeni teknik adama takimi en iyi konumda ve hazir bir sekilde birakabilecegine inaniyor.. buraya kadar olan kismi haber..
Efendim her takim kendi kosullarinda olabilecek en iyisini yaratmak durumunda. Burada "iyi" olan bir baska kosulda kötü olabilir. Schalke, kadro yapisi itibari ile genc, heyecanli ve dinamik bir kimlige sahip. Dolayisla teknik-taktik disiplinin yani sira motivasyona dayali bir teknik adam getirmek durumundalar. Aslinda potansiyel olarak cok fazla basarinin hakkindan gelebilecek yetenekleri var. Velakin tecrübesizlik, kaynasmamazlik gibi ciddi sorunlarin yani sira takimi sirtlayacak abilerden yoksunlar. Ayni sekilde Leverkusen cok daha basarili olmasina ragmen objektif olarak irdeleginizde Schalkeden daha iyi bir kadrosu yoktur. Akilli hamleleri vardir daha cok.. Kiessling,Arturo Vidal,Gonzalo Castro ve daha pek cok yetenegin oldugu yere gayet de akilli bir sekilde Barbarez, Gekas gibi transferleri gerceklestirdiler.. Bir bakima cok da muhtesem olmasa da dengeyi sagladilar.. Schalke ilk yari boyunca maglubiyet yüzü göremedi velakin galibiyeti de koruyamadi; nerede ne yapilacagini bilen, gerekli zamanda takima sahip cikacak deneyimli lider oyuncu eksikliginden.. Teknik anlamda degil tecrübe ve liderlik acisindan Lincoln'ü mumla aradilar..
Misal Klinsmannvari bir teknik adam bu takimi kesinlikle saha kaldiracaktir.. Mesele varolan potansiyeli aciga cikarmaktir..
Müller ise Slomka'yi daha cok öncesinde verdigi son derece gereksiz ultimatom sonrasi gelisen diyaloglar sonucu kovmak "zorunda" kaldi. sampiyonluk kacsa da Sampiyonlar Ligi bileti gibi itibar ve ekonomik acidan son derece önemli olan hedefi zora soktu. Rudi Assauer'dir bu takimi biraz da yukariya cekip cakili kilan.. Müller ise boyle devam ederse Dortmund'dan beter edecektir potansiyeli ve klubü..
Bayern'in Yeni Hedefi: Flamini

2004'de imzaladigi kontrat bes hafta sonra bitecek. Arsenalda Fabreagas ile beraber muhtesem bir ikili olarak yil boyunca göze batan fransiz oyuncuya bes yillik kontrat öneriyor Arsenal. Haftalik 70 000 Euro. Flamini ise daha fazlasini istiyor, takimin en cok kazanan oyuncularinin -Fabreagas,Gallas veya van Persie- aldigi kadar para..
Münih kentinde ise onu bekleyen, u-21'de uc kez beraber oynamis olan Ribery simdiden kollarini acmis durumda. Defansif orta saha icin Bayern'e en uygun isim oldugunu dusunuyor. Son zamanlarda futbolunu gelistirdigini ve Bayern'e katkida bulunacagina inaniyor. Keza Sagnol da ayni sekilde..
Kesenin agzini acarak yillar sonra Bundesliganin disina tasan Bayern, dogru is yaptigini anlamis durumda ve artik önemli yildizlari kadrosuna katmaya devam etmek istiyor.
Bayern Münih yildizlar toplulugu olmustur her daim velakin bu yildizlari Bundesligadan toplamistir. Makaay gibi bir yil öncesi Galatasaray'a teklif edilen, son anda 31 gol atarak kucuk capta atak yapmis avrupanin pek de gözdesi olmayan futbolcu, dönem itibari ile en pahali ikinci transferiydi. Ribery ve Toni harici Avrupada ses getirecek bundesliga disi transferlere pek yönelinmiyordu. Zira oynadiklari ligin en iyilerini kolay bir sekilde kadrosuna katabiliyorlardi bir zaman önce..
Velhasil isler biraz degisti. Ribery ve Toni'den sonra bu sene sonu da yildiz bir oyuncu Bundesligaya dogru adim atacaktir. Flamini ?
Neden oLmasin..
14 Nisan 2008
Gecen Hafta Bundesliga #7

NüRNBERG - WOLFSBURG -:- ertelendi.
BREMEN - SCHALKE 5:1
BOCHUM - HERTHA 1:1
COTTBUS - BIELEFELD1:0
HANNOVER - FRANKFURT2:1
KARLSRUHE- ROSTOCK1:2
HAMBURG - DUISBURG0:1
LEVERKUSEN- STUTTGART3:0
BAYERN- DORTMUND 5:0
Öncelikle gecen hafta yazilanlari tekrar etmekte fayda var.Bahis oynayangiller icin belirtmistik ki oynamadan önce tabelaya baksinlar. Ayni zamanda Düsmemek adina can cekisen takimlarin, sampiyonluga giden takimlara nazaran daha istekli olup daha cok sansli gördügümü de belirtmistim. Burada durum genelde boyle. Cottbus Bayern'i yenmis, Dusiburg Bremen'i ve bu haftada Hamburg'u yenmis filan.. Bu önemli bir veridir, bu haftadan sonra dikkat edilmesi gereken yegane unsurdur her seyden önce.
Bremen kendine geldi, Schalkeyi dagitti ve Slomka haliyle kovuldu. Slomka'nin kovulma olayina geliriz birazdan lakin dikkatinizi cekti mi bilmiyorum haftanin kalecisi bes gol atip schalke'yi dagitan bremen'in kalecisi Wiese. Zira Schalke maca iyi basladi, pozisyonlar da buldu ve hatta Bremen ilk yari sansliydi veya kalecisine cok sey borcluydu, Leverkusen misali. Schalkenin ayni zamanda Barcelona karsisinda beklenilenin üzerinde bir futbol oynadigini soyleyebiliriz. Velakin ligde tutunamadi ikinci yari. Menacer Müller'in dengesizligi sonucu bu duruma gelmistir. Takim ligde pek de fena pozisyonda olmamasina ve Sampiyonlar Liginde ceyrek final mücadelesi verecek durumda iken teknik adama uyari, genc yetenekleri abuk subuk harcama gibi sacmaliklarin sonucu gelinen nokta budur. Slomka, takim ici gruplasmayi ve forvet sorununu cözemedi. Biraz da Kuranyi gibi beceriksiz bir forvete sahip olmalari varolan durumun belli basli nedenleri arasinda. Yine de teknik adam degisikligi gereksiz, zamansiz. Acisini cekecektir, bir kac yil daha uzatmistir özlemleri gidermeyi.. Bremen ise farkli galip gelmesine ragmen defansinda sorun yasamaya devam ediyor. Özellikle Daniel Jensen'in yoklugu giderilemiyor bir türlü. Boenisch de keza yeri dolamayan futbolculardan. Daha önceden de belirtmistik takimin gizli kahramanidir, gecen yilin borowskidir Jensen... Hertha karsisinda kötü futbol ve galibiyet, bu hafta ise farkli galibiyet ve rakibe onlarca pozisyon verilmesi.. Velakin Schalkedeki Müllerin aksine Klaus Allofs gibi bir adam var takimin basinda ve elbette sürekli degisen teknik adamlara inat 1999 dan beri takimin basinda olan Schaaf.. Son olarak sonradan girip iki gol atan Klasnic, formda Rosenberg ve Sanogo'yu tehtit eder durumdadir.
Iki takim ne bir ileri ne de bir geri gidebilir durumdaydi mac öncesi. Bochum ve Hertha ligin ortalarinda ve deyim yerindeyse "Hedefsiz" iki takim. Skacel bundesligadaki ilk golünü atarak ev sahibi takimi öne gecirdi. Hertha, defanstaki bergen harici Raffael ve Pantelic gibi iki önemli isminden yoksun olunca pek bir varlik gösteremedi. Keza Bochumda da eksiklikler vardi ve cok kisinin de bekledigi gibi berabere bitti mac. Tatsiz tutsuz, keyifsiz..
Efendim son haftalarin kahramanina gelelim. Arnavut futbolcu Erwin Skela, üc mac üst üste attigi gollerle takimina üc puanlar kazandirdi. Penalti/frikik olmasi bir seyi degistirmiyor, cok önemli dakikalarda önemli roller aliyor. Alti puanlik macti baska acidan.. Nurnberg maci kazansa dahi sondan ucuncu ile arasindaki puan farki uc olacak. Su an icin dört.. Geride kalan alti macta cok ciddi bir düsüs yasamazsa ligde kalacaktir, Bielefeld ise cirpinacaktir son ana kadar..
Hannover aylar yillar sonra zor da olsa galip geldi. Hedefsizlik belki de en buyuk sorunu. Galip gelmesine ragmen sahanin hakimi aslinda Frankfurt idi. Yüksek ihtimal Turnuvada Almanyanin kalesini koruyacak olan Enke, macin kahramaniydi bir baska acidan.. Pinto golünü atip altmisinci dakikada bu sezon ikinci kirmizi kartini görmesine ragmen galip gelmeyi basardi Decking'in takimi. Takim etkisizdi ve bunda Balitsch ve özellikle eski cm yildizim Arnold Bruggink'in eksikligi önemli rol oynadi.
Rostock yine kazandi efendim. deplasmanda galip gelecegi önceden kestirilebilen bir mac idi nazarimda. Karlsruhe cok daha iyi bir takim olmasina ragmen düsünce milyonlar kaybedecek olan Rostock ataga gecti. Motivasyonunun önemi de bir baska post konusu olsun. Insanoglu istemeye görsün, Bayerni bile dize getirir.. 21 yasindaki bartels duble yaparak takimina cok cok cok önemli galibiyeti hediye etti. Haftaya Bremene gidecek rostock, bu sefer Sampiyonlar ligi icin oynayan Bremenin kesin favori oldugunu düsünüyorum.. Zira Bremen kendine geldigi vakit üzerine gelmek zorunda olan takimlari dagitir..
En basa dönüyoruz, yine ayni hikaye. Duisburg Bremeni yendikten sonra Hamburg'u da devirdi. Düsmemek üzere can atan takim Sampiyonluga ve artik Sampiyonlar ligi icin cabalayan her iki takimi da yendi. üstelik evinde.. Hamburgdaki bu düsüsü bekliyordum, bu gibi dönemeclerde otorite cok sey demektir. Özellikle son haftalara dogru futbolcularda "uc mac sonra baska hoca gelecek " duygusu hakim olur ve disiplinsizlik ya da teknik adamin etkisi azalir.. Düsünün ki en son kendi evinde gecen sene mayista yenildi Hamburg. Üstelik sürpriz bir gol degil Hannover yengisi gibi.. hakederek, sonuna kadar galibiyeti hakederek kazandi Cottbus.. 55 bin insnaoglu maci izledi.. Mac sonra takimin tek tek seyircilerden özür dilemesi gerektigini dile getirdi Hoffmann ki hakki var..
Leverkusen ve Bayern maclarini izledim, super de keyf aldim. her ikisi ayni saatte oynansa da ayni keyifi verdi bana. Dedik ki gecen hafta sakatlar iyilesmezse Stutgart yenilecektir. Stutgart yenildi cunku Gomez yoktu. Ilk yirmi dakikada Stutgart takimi farka gidebilirdi Adler denen adam olmasaydi kalede. Almanyanin bu sezon tartismasiz en formda, en az hata yapan kalecisi ve spiker mac boyunca yazin oynamasi gereken ismin Adler olmasi gerektigini soyledi durdu. Kendisini gecen oyuncunun bos kaleye yuvarladigi topu yere yattiktan sonra kalkip golü önleyen Adler, her bakimdan bir numaradir bu ülkede.. Bos kalelere gol atamiyorsaniz sahasinda leverkusen'e, maglubiyeti hakediyorsunuz demektir.. Schäfer, pahali bir kaleci transferiydi ve malasef asi tutmadi. gepegencecik Ulreich ise tek yumruk ciktigi pozisyonlarin hemen hepsinde golü yedi. Simon Rolfes, keza adler gibi bu senenin en formda defansif orta saha oyuncusu. Muhtesemdi yine..
22 dakika da dört gol. Üstelik öyle ahim sahim baski filan olmadan atti bunlari.. Üstelik Ribery-Klose ikilisi tribünde iken.. Velakin Luca Toni tek basina aslan kesildi. Podolskiye güzel bir asist veyahut podolskinin muhtesem plasesi ile basladi, akabinde kendi baslattigi akinlarin ücünde ikisini kendisi, birini de iska gecmesi sonucu ze Roberto'nun attigi bir mac.. Kapanis da Ottl'den.. Bayern cok para verdi belki ama coktan cikarmistir verdigi parayi.. Ribery-Toni Co. ancak bu kadarini yapabilirlerdi.. Isin ilginc olani ise Dortmund seyircisiydi.. Bu takim onlarca yildir basari kazanamamasina ragmen tüm avrupanin en cok canli mac izleyen seyircisine sahip olmasinin nedenini algiladik... Besinci golü dortmund atmiscasina sevinc manyagi oldular tribünde.. Ilk defa bes sifirlik maglubiyet sonrasi malup takimin seyircilerinin costugunu gördüm.. Hani sanki alti sifir yenmisler de turu geciyorlar, öyle sevindiler Arenada.. Velakin sonuc sudur ki: Bayern Sampiyon.. hitzfeld gibi bir hocayi zar zor kandirip takimin basina gecirmis iken abuk subuk beyanatlarla onu küstürmenin cezasini cekecektir Rummenige.. Muhtesem bir takim olmuslar.. Seneye bakacagiz..
8 Nisan 2008
7 Nisan 2008
Kaos Futbolundan Kaosa dogru Galatasaray

Feldkamp gitti, her sey bitti.
Bir mac yapti Galatasaray, evlere senlik. Biraz iyi bir takim olsaydi güzel bir sekilde cezalandirilirdi, fazlasiyla haketti. Neden oynadigini bir türlü anlamadigim Okan Buruk - Adnan Polat'in baskan olmasi ile ilgili olabilir mi acaba- ciktigi vakit yerine sag kanat olarak giren Hasan Sas'in inatla sol kanatta debelendigi bir anda sag kanattan seksen metre bos alanda top sürüp ceza sahasina giren rakip takim ibreti alem icin o golü atmaliydi. Sag bek de keza defansif orta saha olarak sahada varligini sürdüren Baris Özbek idi.Teknik adamsiz oynayamayi cocuk oyuncagi sanan her insana, futbola edilmis hakarete ceza kesilmeliydi, olmadi.. olamadi.
O pozisyon ofsayt olarak kesilmeyecekti, Feldkamp'a ates püsküren, olmadigi vakit cok da skindirik futbol oynayan futbolculara iyi bir ders olacakti.
Lincoln o golü atmayacakti.. Üc futbolcunun, takima alinmayan uc futbolcunun arkasindan yönetime gidip teknik adami degistirebildigi bir sacmaliga anlam katti. Hali hazirda sakatlandigi istanbul belediye macindan bu yana oynamak icin yanip tutusan, her defasinda seyirciye olan ilgisini/sevgisini belirten bir adam kendisini golün disinda anlatamiyorsa, eksiklik gollerde degil bakan gözlerin ayrintisinda aranmaliydi, bunun yolunun acilmasi gerekiyordu.
Feldkamp, feldkamptir. Serveti defansif orta saha oynatir. Oynadi da. Nedir bu sacmalik ? Sanki kendi kalenize gol atin direktifi vermis kadar sacmaladigina iliskin ayrintilar geziniyor. Hitzfeld, orta sahanin göbegindeki Demichelis'i defansa koyar, sol acik ze roberto'dan on numara ve defansif orta saha yapar, Ancelotti süper teknik on numarasini defansif orta saha yapar sorun olmaz, gayet de güzel bir ilk yari cikaran Serveti defansif orta saha oynatan Feldkamp sacmaliyor.? Baris Özbek ne kadar sag bek oynarsa, Barusso da o kadar oynar..
Velhasil, teknik adam bence de gönderilmeliydi kalan haftalar icin. Bunun da nedeni elindeki en buyuk kozun alinmasidir. Varolan sevgisizligin huzursuzluga dönüsecegi icin teknik adam görevinden medeni bir sekilde alinmaliydi, üc dört futbolcunun gidip" biz bunu istemiyoruz, gönderin" talimati ile degil.. nerden baksan ilkesizlik, kucukkulupculuk, amatör takim davranisidir bu.
Yakistiramadim, baska acidan da sindiremiyorum.. Yakin zaman icerisinde klup icinde kadrolasmis futbolculari da acilen göndermesi gerekiyor, böyle bir karar sonrasi bu futbolculari artik hicbir teknik adam tutamaz, söz geciremez..
Hakan Sükür, cok önceden de söyledigim gibi ya cikar teknik adam olur takimin basina ya da cekip gider.. ikisinin ortasi Galatasarayin bir yili ve ayni zamanda gelecek olan teknik adami harcamasidir. 37 yasindaki adam, yirmi yildir ilk onbirde.. ilkobirsizligi hala kaldiramiyor, bunun yaninda 38 yasinda daha az forma giyip daha cok sorun cikarmasi olasidir. Üstelik istedigi vakit Mehmet Topal, Hasan Sas, Okan Buruk ve digerleriyle beraber teknik adamin görevine de son verebilir.. daha ne olsun ?
Gecen Hafta Bundesliga #6

MSV Duisburg - Energie Cottbus 0:1
Hertha BSC - Werder Bremen 1:2
Eintracht Frankfurt -1. FC Nürnberg 1:3
VfB Stuttgart - Hamburger SV 1:0
VfL Wolfsburg - Hannover 96 3:2
Arminia Bielefeld - Karlsruher SC 1:0
FC Schalke 04 - Hansa Rostock 1:0
Borussia Dortmund - Bayer Leverkusen 2:1
Bayern München - VfL Bochum 3:1
Haftanin maci süphesiz ki Duisburg - Cottbus maciydi. Düsme potasindaki iki rakibin mücadelesini, bayerni yenerek dikkatleri üzerine ceken Cottbus kazandi. 6 puanlik macti. Cottbus, cikisini sürdürüyor, yaklasik bir yil sonra -363 gün- deplasmanda galip geldi. Arnavut Erwin Skela burada da golünü atti, oldukca formda. Elbette Duisburg'un formda forveti i$aku'nun ücüncü dakikada sakatlanmasi malubiyette önemli rol oynadi. Golden sonra kapanan Cottbusa karsi varlik gösteremedi takim. Velhasil Cottbus dusme potasindan ikit puan farkla yukari firladi. Yine de bana göre Nurnberg o potadan cikip Cottbus ya da Bielefeld girecektir. Bu ikisi sondan dördüncü ve besinci durumdalar..
Bremen kötü gidise Hertha Berlin ile dur dedi. Bundesliganin bu yil en erken golünün atildigi macta Pantelicten yoksun kadrosu ile zorlanan Herthayi deplasmanda iki bir yendi. Efendim aman aman oynamdi ama Schaaf'in da üzerinde durdugu gibi önemli olan galibiyet idi su zamanda. Zira ihtiyaci vardi takimin. Uzun zaman sonra geri dönen Frings muhtesem oynadi ve Bayern'e transfer olduktan sonra yokolan Tom Borowski de sezonun ilk golünü atarak takiminin galip gelmesini sagladi. Frings'in gelmesinin olumlu etkisi olsa da özellikle son dönemde tüm yildizlarin arasinda parlayan jensen'in yoklugu kendisini hissettirdi. Son dönemde alinan basarisizliklara ragmen Berlin icin tehlike henüz kapida degil.
Nürnberg deplasmanda Frankfurtu yendi. Öncesinde Bayern ile berabere kaldi. Bunun yaninda gecen haftalarda Duisburg evinde Bremen gibi bir devi yendi. Bu düsme potasina giren takimlarin son haftalardaki enerjisi, Sampiyonluga oynayan takimlarda yoktur. Iddaa filan oynayanlar su sürecten sonra tabelalari siklikla göz önünde bulundurmalilar. Oynamiyorum ama oynasaydim eger bahis, Nürnberg en önemli yatirimim olurdu. Yüzde yüz emindim kazanacagindan ve oyle de oldu. Baktinigiz vakit tehlike bölgesinden uzakta olan takimlarin iyi bir kadro yapisi, iyi bir teknik adama sahip olmalarina ragmen -örnek hannover- hedefsizlikten dolayi dökülüyorlar ligin bitimine dogru.. Velhasil, Nurnberg yeni teknik adamiyla bayern beraberligi sonrasi ilk galibiyetine imza atti. Bir noktada sudur ki Misimovic gibi bir adamin oynatilmamasindan yakinmistim , simdi hem teknik adam hem ben oynatildigi zaman neler yapabilecegini görüyoruz..
Stutgart eksikti cok. Mario Gomez'i, Türk defans Serdar tascisi filan.. dört kisi yok kadroda. Özellikle degeri 50 milyon eurodur dedikleri Mario Gomez'in yoklugu önemliydi. Buna ragmen kazandilar.. Kazandilar da nasil ? Hicbir sekilde haketmedikleri bir galibiyet. Stutgart seriyi yakaladi ve sekiz mactir malubiyet yüzü görmüyordu. Genc kalecileri Sven Ulreich'a borclular galibiyeti. Bir baska acidan Bundesliga'ya pahali transfer yaramiyor. Bremen'in Carlos Albertosu 44 dakika oynayarak terk-i diyar eyledi, Gomez'in sakat oldugu dönemde Ciprian Marica -8 milyon euro ödedikleri söylenir- yedek klubesindeydi.. Velhasil, Hamburg bastirdi Guerero kacirdi. Olic'in yoklugu ciddi sikinti olusturdu. Stevens ise memnundu, boyle oynasinlar bir mac kaybederim ama gelecek haftada onlarca maci garanti altina alirim diyordu.. hakliydi da. Haftaya sakatlarda iyilesme olmazsa kaybedecektir Stutgart.. düsüs söz konusu.
Iki yarinin en iyisi ile en kötüsünün karsilastigi mac. Ayni zamanda Niedersachsen derbisidir Wolfsburg - Hannover. Ashkan Dejagah iki gol atarak yildizlasti. Diger golü de Marcelinho.. Wolfsburg'un Sampiyonlar ligi potasina girmesinde önemli payi vardir. Schalke,Bremen ve hatta Leverkusen derken simdi o bölgeye yaklasan Wolfsburg. Magath'dan boyle bir cikis bekliyordum kesinlikle.. Gerci ben Favreden de umutluydum Hertha Berlin adina ama asi tutamadi daha.. Hannover iyi bir takim olmasi ve iyi bir teknik kadroya sahip olsa da hedefsizlikten olsa gerek tutunamadi ikinci yari. Szabolcs Huszti, Arnold Bruggink gibi güzel adamlari var.. Daha iyi bir transfer politikasi izlemesi gerekir, Hecking Achendan beri takip ettigim kaliteli bir teknik adam. adam edecektir bu düsüste olan takimi velakin seneye.. Wolfsburg tek kelimeyle ikinci yarinin yildizi. Sabir istiyor cok sey.. Milyonlarlarca dolar akittilar, Magath'i getirdiler takimin basina ve ilk yari küme düsmeye oynayan takim ikinci yari Sampiyonlar Ligi icin kapida.. Ülkemize ve basari yolunda istikrarin, sabrin önemi adina alti cizilmesi gereken basarilardan..
Dokuz mactir galip gelemeyen Bielefeld sonunda turnayi gözünden vurdu. karlsruhe'yi yendi ki bekleniyordu.. Frontzeck'in her seye ragmen kovulmamasi da ilhan Cavcav'a örnek olsun. Teknik adam degistiren her daim bastan baslar, bielefeld güvendi ve simdilik kazandi..
Schalke Rostock karsisinda yüzde yüz baskin oynadi ve yendi. Halil Altintop cok iyi oynadi ve atacagini hemen herkesin kestirebildigi golünü atip takimi galibiyete götürdü. Velhasil Kuranyi ikinci yari oyuna girdi. Su geride kalan bütün maclarda yakalanilan yüzde yüzlük gol pozisyonunu sadece tek devrede yakaladi ve haliyle atamadi. Bunu bir de milli takima alacaklar, hele ki süper form tuttrumus gomezi degil de Kuranyiyi secerse, Löw'ün sonu olur.. Larsen de Kuranyiye rakip olmak istedi ama beceremedi. Bu iki kazmadan Kuranyi olani Barcelona karsisinda forma giyecek... Halil Altintop'un portekicekonusangiller familyasi tarafindan harcandigini isitir olmustuk, ola ki diger haftalarda kesik yer ,gözümle görmüs gibi inanacagim. Zira su an takimin en formda oyuncusu..
Leverkusen düsüste ve dortmund affetmedi. Hala ve inatla Petric iyi oynuna devam ediyor ama bu macin adami suphesiz ki lincoln'un kankasi dede. attigi gol biraz da balik olsa da muhtesem oynadi. Sol bekten oyunu kurdu desek yeri var. Kirk elli metreden takimi yönetti ve bir bakima olmasi gereken oldu, galibiyet de onun ayagindan geldi. Leverkusen düsüste, Zenit sonrasi kendisine gelemedi. Gereginden fazla genc takim olmasinin zorluklarini yasiyor..
Bayern bir sifir geriye düsüp on kisi kalmasina ragmen yendi Bochum gibi güclü bir takimi. Van Bommel, pek de adil olmayan bir kararla ikinci saridan atildi yirmili dakikalarda. Kahn, her hafta en güzel golü yiyor. Misimovic'den yemisti Nurnberg karsisinda ve simdi de son günlerin formda ismi Azaouagh. Hamit Altintop'un yerine oynayan Schweinsteiger cikisti. Kac mactir gollerin hazirlayicisi durumda. Rotasyona devam efendim. Lahm sol beke cekildi, Lell lahm'in yerine ve Jansenn de yedek klubesine. Kendisine gelemedi sakatlik sonrasi.. Velhasil Lahm bu yüzden degerlidir, sag ve sol bek gibi cok önemli mevkide ayni performansi sergiler ki cok az futbolcu vardir...
Ikinci Bundesliga icin de hevesliydim ama gücüm kalmadi malasef.. Ki St.Pauli beslemistir bu hafta.. Sadece hepimizin bekledigi gibi Hoffenheim son sürat geliyor efendim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)