12 Aralık 2011

Sertlik



Soldakinin posteri kimde yoktu ki? Eskilerden pek çok futbolsever bir kez olsun Gazza'yı asmıştır odasının bir köşesine. Hangisi daha sert ? Bizim Souness, bildiğin maç içerisinde çete kurmuş, organize bir şekilde saldırıyor. Arkadaşı tutmuş, Souness haraç alıyor sanırsın..

Ama ben size bir gazza daha göstereyim.



Korkma sönmez bu... nasıl derler ? Alma mazlumun ahını yukarıda olduğu gibi çıkar..

1995



16 yıl önce İnter'in kapısından birisi girer içeri.. Ve hala orada!

Javier Zanetti!

Pembe Hamburg!



Sanırım öndeki Kevin Keegan.. hemen arkasındaki Felix Magath. Sene de 1977!

Asıl güzellik Barça'lıların pembe formaya bakışı:)

Klopp vs Podolski!


Klopp kaşındı diyebilirim buna.

SKY'da Podolski ile ilgileniyor musunuz diye sordular. Dortmund teknik direktörü kestirmeden hayır demek yerine Podolski'nin potansiyelinin çok fazla olduğunu ve hatta en iyi forvetlerden birisi olabilecek iken bugün böyle olmadığını ve Köln'deki konumu nedeniyle(çok seviliyor) her zaman potansiyelini açığa çıkaramadığından, istikrarlı olmadığından bahsetti .En sonunda bizim için pahalı diyerek hem bir Podolski eleştirisi yaptı hem de ilgisinin olmadığını söyledi.

Peki Poldi durur mu?

" Bunlar sayın Klopp'un kışkırtıcı ifadeleri. Onu iki kez reddediğim için olsa gerek sanırım o biraz üzgün "

Dahası durmuyor..

".. Ve evet haklı, ben pahalı gelebilirim ona. Şampiyonlar Liginde gruplarda sonuncu olup alınması gereken o para eksilince haliyle beni de almaları kolay değil" diyerek taşı iki kez gediğine koyuyor.

Podolski eleştirisi yapılabilir ama bugün değil..

Ferguson & Capello & Trapattoni

Fabio Capello, 1970


Pele & Trapattoni 1963..


Alex Ferguson, 1968

Klose, Cana ve Lazio!


Eusebio Di Francesco'nin kovulup Serse Cosmi'nin Lecce'nin başına geçmesiyle farklı motivasyona sahip olacak oyuncular nedeniyle Lecce yenilmez demiştim maçtan önce ve Alman kaynakları Klose'nin oynamayacağı üzerinde duruyordu. Efendim Klose bir şekilde oynadığı vakit durumun nasıl değiştiğini görmeniz dileğiyle.. Dahası eski dosta bir de asist yapıyor..

Nasri-Benzema-Ben Arfa

16.Hafta Bundesliga



Toplamda 20 gol atılarak sezonun en verimsiz ikinci haftası olarak kayıtlara geçildi. 10. Hafta 19 gol atılmıştı hatırlarsanız. Geçen hafta nasıl ev sahipleri kazandıysa bu hafta da deplasman takımları daha başarılı ve sadece 3 takım evinde kazanabildi ki bu sezonun en azı.

Hannover iki yıldan bu yana ilk defa kendi evinde gol atamadı ve bu en son gerçekleştiğinde 5 Aralık 2009'da rakibi o zaman da Leverkusen'di. Altı maçtır kazanamayan Slomka'nın takımı son iki yılın belki de en kötü dönemini geçirmekte. Bremen sezonun en farklı skorunu elde eder iken Pizarro attı, attırdı ve toplamda altı iç saha maçında dokuzuncu golünü filerere bıraktı. Devre arası İnter'e gidecek dedikodusu devam ediyor ve kalıp kalmayacağı Bremen'in sezonu nerede bitireceği ile yakından ilintili. Podolski beşinci kez iki gol birden atar iken toplamda 13. golüne ulaşarak kariyerinin deyim yerindeyse zirvesine çıkmış durumda.. Schalke resmi olarak Podolski ile ilgilendiğini belirtse de oyuncu bunu pek sallar vaziyette değil. Clemens'in gollerinde birisi kornerden direkt kaleye gider iken diğerinde de Podolski'nin payı bir hayli fazla. Mönchengladbach deplasmanda dördüncü yenilgisini alır iken evinde henüz mağlubiyet yüzü görmedi ve bu deplasman yenilgilerin hepsi 1-0 ile sonuçlanan maçlar. Reus'suz çıktığı iki maçta beş puan kaybetti Lucien Favre. Olcay Şahan K'lautern adına 12.Bundesliga maçında ilk golünü atar iken bu Dortmund deplasmanında puan getirdi. Klopp'un takımı tam üç kez direğe takıldı. Mario Gomez ise iki gol birden atarak deplasmanda Bayern'in yüzünü güldürür iken toplamda 116.Bundesliga golüne ulaşarak Pierre Littbarski'nin attığı gol sayısına erişti.


Hamburg'da kaleci Drobny, Köln'de Podolski, Bremen'de Pizarro, Bayern'de Mario Gomez ve Ribery uzun zamandır takımlarını tek başlarına sırtlar iken bu hafta bu oyunculara Hoffenheim'dan İbisevic eklendi attığı iki gol ile aldırdığı üç puan sonucu.

11 Aralık 2011

Senkronize ıska!

Messi & Antonella


Şuradaki kız biraz daha mutlu diğerlerinden...


" Omurga "


Uli Höness her zaman "omurga" der. 30 yıldır Bayern'in başında olup da bu zamanın büyük bir kısmında başarılı olan bu menajerin takımında ilk önemsediği ayrıntı budur. Dolayısla bu omurganın başını çeken kaleciye çekinmeden 20 milyon bayılır. En ilerisine ise 30..

Kaleci-defans-orta saha-forvet. Her şeyden önce bu dört yeri değişmez oyuncunuz sürekli olarak oynayacak ve itiraz edilmeyecek konumda olması gerekir. Takım kurmanın ve olmanın ilk aşaması.

Galatasaray omurgasını oluşturdu.

Muslera-Ujfalusi-Melo-Elmander.

4 yeni transfer!

Ujfalusi'nin yanında Semih ya da G.Zan olur.. Elmander'in yanında Baros ya da Sercan fark etmez. Daha da ilginç olanı ise Melo'nun yanında şu konumuyla Selçuk olur Ayhan olur yine fark etmez. Selçuk bir üst aşamaya geçerse her şey başka olabilir ileride, bu çok başka.

Omurga'sı sağlam olduğu için ileride Kazım-Emre-Baros-Riera yeteri kadar verimli olamasa dahi sonuç alabiliyor.

Bu insanlar sorumluluk aldığı vakit çevresinde genç yetenekler yeşerir, zayıfların yaşattığı sorunlar görülmez ve hatalar çabuk kapanır. Oynayamadığı maçlarda dahi galip gelinebilir iken hiçbir şey yapamadığı zaman dahi gol yememeyi becerebilir. Her biri oynadığı bölgelerin şefidir, yönetir çevresindekileri.

Hülasa ilk aşama beklenenden daha çabuk bir şekilde gerçekleştirilmiş ve bir üst aşama için takım hazırdır.

Aralık Top 10 #2



Favorim kesinlikle Balotelli..