25 Nisan 2008

Oblomov





"... oblomovluk, bir asosyallik değil, antisosyallik, tembellik değil şuurlu atalet, agorafobi değil, bir varoluş trajedisidir. insanlara, topluma ve dünyaya duyulan bir nefretin değil, tanrıya ve kadere sitemin ifadesidir. oblomov, temiz yürekli, iyi niyetli, dürüst ve zeki bir kişiliktir. duygusal ve saftır. inançlı ve ahlaklıdır. herşeyi yarına bırakmak, ertelemek, eyleme geçmemek son tahlilde “sorumsuzluğun” ürünü değil, tersine sorumluluk duygusuyla irkilmenin yarattığı donukluğun sonucudur. oblomov, uyuşukluk değil, belki fazla uyanıklığın; hayata yukardan bakmanın, bütün sonuçları görerek “son”ları karşılamak istememenin yıkılmışlığıdır. yanlızlık, “sigara külü kadar yanlızlık”tır, oblomov. içe dönmek, kendinden ibaret bir dünya kurarak yaşama havlu atmaktır. “gölge etmeyin başka ihsan istemem demektir”. ölümü, “yaşayan ölü” haline dönüşerek yenmek, hayat kıvılcımlarını yok ederek ölümün işlevini elinden almaktır.
-ahmet özcan-"


bir yazar neyi ve nasil anlatirsa anlatsin, nihayetinde kendi cografi ve edebi topografyasinin belirlenimi altindadir(borges). Oblomov, Ahmet Özcan'in da üzerinde durdugu gibi uyusukluguyla, tembelligiyle, askinin yüceligiyle, erdemiyle, istekleriyle dogu insaninin bir imgesini olusturur iken, en yakin arkadasi alman "stolz" bati insaninin bir simgesir. Dogu-Bati karsitliginda cikan sonuc, okura birakilmis gibi dursa da Olga'ya duydugu askin yüceligi , kendi eylemlerinin bilincinde olmasi ve uyusuklugunun altina serpistirdigi modern insan elestirisi ile yazarin oblomovluk nezdinde bati insanina bir elestiri getirdigi de gözden kacmiyor.

hasil olan, en azindan her insanin üzerinde birlestigi "ask" olgusundan Oblomov'a bir bakis cok daha anlasilir olacaktir.

Yataktan kalkamayan Oblomov, uyusuk,tembel oblomov, kendisinin tam karsiti durumunda olan arkadasi alman Stolz'un yardimina maruz kalir. stolz, bu iyi yürekli, temiz, saf arkadasini yataktan kaldirmak, silkelemek, kendine getirmek icin olga adindaki kiz ile tanistirir. genc kizimiz, oblomov'un aksine hareketli, enerjik, tuttugunu koparan güzel bir kadindir ve oblomov'u etkileyerek onu yatagindan kaldirip her pazar teyzesinin evine getirmekle kalmaz, kitap okumak, gezilere cikmak ve türlü sosyal aktiviteler gibi mesguliyetleri kazandirir. bu görüsmelerden dogan ask, oblomovun tüm bedenini sarar. kendisinin sevilecek bir yani olmadigina kanaat getiren oblomov, yine de umutsuz degildir, ugruna "yataktan kalktigi" herseyiyle sürüklendigi bu ask karsiliksiz da degildir. ne var ki kendisinin de farkindadir. nisanlanma sürecini dahi baslatmaktan aciz oldugunu görür. en önemlisi ise, sevdigi bu insan ile evlenirse, mutluluktan cok aci ve istirap dolu günler yasatacaginin farkindadir. oblomovluk denilen olgu da budur. son'u bastan görüp hic baslamamaktir. bu nedenle cok sevdigi olga'dan ayrilmak zorunda kalir. ayriligi sonrasi olga'nin cekecegi acinin, tüm yasami boyunca verecegi eziyetten cok daha iyidir gibi bir yaklasim modern insanin ask anlayisinda yoktur belki. oblomov, bu noktada insan olmanin kacinilmaz sorumlulugunu üzerine alir. kant, özgürlügü insanin bilincli olarak alacagi hazdan sorumluluklari dolayisla vazgecmesi olarak yorumlamisti. özgürlügün bir baska acidan imgesi olan oblomov, ayni zamanda yasamsal secimlerini, kendisinden önce belirlenmis, olusumunda hicbir katkisi olmadigi göreceli ahlak yasalarindan da arindirmistir. o, yataktan kalktigi an/cok sevdigi olga ile evlendigi zaman yaratacagi/olusturacagi mutsuzlugun farkindadir. yani oblomovluk, mutsuzluk bilincidir. ahmet özcan'in da belirttigi gibi "hayata yukardan bakmanın, bütün sonuçları görerek “son”ları karşılamak istememenin yıkılmışlığidir" oblomovluk.

Oblomov'un yataktan kalkmamasini uyusukluk, sevdigi halde sevgilisinden bilincli olarak ayrilmasini ise sevginin getirecegi yükümlülüklerden kacmak olarak yorumlayabilecek olanlara goncarov hikayenin sonunda onun bütün iyi niyetini algilamis stolz ile bir bakima cevap veriyor.

Hulasa; oblomovluk, bilincli bir secimdir. gücün uzun süre bosa harcanacaginin farkindaligi ile hareket etmektir. goncarov'un oblomovu, nazarimda "askin" bencil bir karakteri olmadigina iliskin yan anlami ile okunasi bir kitaptir.

8 yorum:

Unknown dedi ki...

ne diyor stolz:
“Akıldan çok daha değerli bir şey ondaki dürüstlük, vefalı bir yürek! Onun doğuştan getirdiği saf altına, benzer değerler bunlar (…) ufacık bir sahtekarlığa bile yer vermedi hayatında, ufacık bile bir çamur bulaştırmadı kendisine. En gözde yalanlar bile onu baştan çıkaramaz, hiçbir şey O’nu sahteliğin yoluna sürükleyemez. Çevresini baştan başa pislik, kötülük okyanusu sarsa da tüm dünya müthiş bir zehrin etkisinde kalsa dünyanın altı üstüne gelse de; Oblomov hiçbir zaman yalan ve sahteliğin putuna tapmaz, her zaman temiz, dürüst, pırıl pırıl kalır (…) O’nun yüreğini hiç kimse hiçbir şeyle satın alamaz, O’na her zaman güvenilebilir.”(alıntı)

oblomovu bulunduğu zamana göre değerlendirmek gerek.oblomov tembel değil.sorun yaşadığı zamana ayak uyduramıyan hayatı feodal kalıntılar üzerine kurulu kişiliği ve değişen dünyanın onun hayalgücündeki dünyayı yansıtmaması.oblomovluk bilinçli bir tercih değil.oblomovluk oblomovun kişiliğinde toplumsal gelişime ayak uyduramamanın verdiği yenilmişliktir.yalan ve sahteliğin putuna tapmadığını söylüyor stolz ama kendisi 300 kölesi üzerinden çalışmadan ve hiç bir şey yapmadan yaşamanın hayalini kurmuştur.ve bu hayalini gerçekleştirmiştir.örneğin romanın kötü karaktarleri Terentyeva ve hanımın kardeşi oblomovu dolandırması aslında bir noktada meşru değil midir?
oblomovun kişiliği genlerinde değildir.aynı insan (genetik olarak) yüz yıl önce yaşasa gayet mutlu da olacaktı.kitaptaki çatışma oblomovun temsil ettiği feodal dünya ile stolzun temsil ettiği burjuva kişilikle oluyor.



(yazı yazma konusunda çok becerikli değilim.kitabı bir kaç hafta önce okudum.kitapla ilgili yazıları okurken de birden buraya geldim.çok olmuş sen bu yazıyı yazalı ama yorum da boş kalmasın bari)

Borges dedi ki...

Ozan: Yorumuna sevindim. Kitap böyle bir sey.. yasamda olagelen olaylari herkesin farkli degerlendirmesi gibi..

"oblomovluk bilinçli bir tercih değil."

Buradaki "Bilicli" ögesi kendisinin farkinda olup kimi durumlari önemsememesi veya secim hakkini bilincli olarak bu sekilde kullanmasi. Lakin genel bir tembellik ya da ayak uyduramama durumu kosullarin onun üzerindeki etkisi ya da kacinilmaz olandir. Ve fakat toplumsal bazda olmasi gereken kimi kurallari o özellikle bir monologunda oldukca güzel bir sekilde öyle olmamasi gerektigin ya da kendi seciminin dogrulugu üzerinde duruyor..

Yazi yazma konusunda gayet de beceriklisiniz. Sadece benim kadar cok denemiyorsunuz belki..

emmastepan dedi ki...

oblomov hakkında yazdığın bu yazıda ahmet özcan'ın cümlelerini alıntıladığın yayını öğrenmeyi çok isterim.. yazarsan sevinirim.. ayrıca yazın benim için çok makbule geçti..

sevgilerimle..

Borges dedi ki...

emmastepan: Mail atın size tam metnini yollayayım. devrimderki@gmail.com

Borges dedi ki...

http://www.haber10.com/makale/1901/

şurda da var tam metni..

emmastepan dedi ki...

verdiğiniz adresteki metin, bana mail atacağınız tam metin değil mi?

çok teşekkür ederim ilgilendiğiniz için.. biraz geç cevap verdim galiba, kusura bakmayın olur mu..

Borges dedi ki...

emmastepan: Rica.. evet o metin idi. Hşçkln;)

emmastepan dedi ki...

teşekkür ediyorum tekrar, hoşçakalın..