15 Mayıs 2009

Bir baska Fatih Terim: Louis Van Gaal.!



Bir sonraki secimlerinizi bir önceki tecrübeleriniz tayin eder gercegi burada da ayni sekilde kendisini gösteriyor. Bayern Münih, aslinda Van Gaal yerine kendi degeri olan Mehmet Scholl'ü düsünüyordu, Beckenbauer'in bir mac ortasinda canli yayindaki söyleminden bunu gördük ve fakat genc ve tecrübesiz teknik adamin zararindan sonra bunun tam aksine dogru yönelmek durumunda kaldilar.. Klinsmann'in en önemli eksikligi bana göre de taktiksel acilimlarin yetersizligi ve tecrübe eksikligiydi. Bu acidan Taktiksel bir deha ve ayni zamanda tecrübeli bir teknik adam arayisinin sonucunda Van Gaal isminde karar kildilar..

Nasil bir teknik adamdir Van Gaal ?

Fatih Terim teknik adamligi icin "motivasyon" neyse Van Gaal icin de "Taktik" odur. Cok büyük farktir temelde ama toplamda benzesirler..

O Taktik uzmanidir. Her maca göre bir taktik belirler Van Gaal.. Isin sirri onun icin ayrintilardadir hep ve bu yüzden Barca zamaninda elinde not defteri olan bir adami saha kenarinda sürekli not tutar sekilde görmüssünüzdür. Alkmaar'dan yaninda getirdigi en önemli isim video analizcisidir. zira sahada olup biten her ayrinti Van Gaal icin macin sonucundan da önemlidir..

11 yil gibi uzunca bir süre Pedagoji egitimi görüp spor ögretmenligi yapmasindan dolayi oyuncularla nasil anlasacagini Hitzfeld gibi "bir anlamda" cok iyi bilir. Van Bommel ondan sikayet eden tek bir oyuncunun olmadigini söyler. O böyle söyler ama Van Gaal altinda calisan her yildiz oyuncu sorun yasayacaktir. Rivaldo kavgasi iyi bir örnektir. Ajax'ta Leo Beenhaker sonrasi yasadigi muazzam basarilarinin temelinde Ajax kadrosunun onun kati disipline sorunsuz itaat edecek genc oyunculardan kurulu olmasi yatar.. Yildizlardan uzak bir yasam.. Kluivert'lar,Overmars'lar, De Boer kardesler filan hepsi genc yildiz adayiydi.. Hiddink gibi kendisine güveni sonsuz ve sahada sözünü sonuna kadar dinleyebilecegi oyuncularin olmasini ister.. Teknik adamin bire bir sözlük anlami karsiligidir aslinda.. Van Gaal, Trapattoni gibi taktik üzerine cok fazla egilir ve yildiz oyuncularin o serbestligini kisitlar. kayda deger ayrinti her oyuncunun sahada ne yapmasi gerektigini ayrintilariyla mac öncesi belirler, kendi basina buyruk takilmak bu hocanin en nefret ettigi davranis bicimidir. Video Analizi önemli yer tutar ve bu sadece rakip takim maclarini kapsamiyor.. Siki bir Katolik egitimden gecmistir kendisi ve bunun etkilerini her zaman onun yönetiminde görebilirsiniz. Cok siki bir disiplin ister. Yeni gelen oyunculara psikolojik test yaptirir ve hakkinda her seyi bilmek ister.. Futbolcular her hafta kendi fizik durumlarini belirlenmesi icin soru kutucuklarini doldurmak zorundadir. Oyuncularin özel yasamina da gözünü diker.. Oyuncularla her kosula ragmen anlasmasi gibi bir tanim olamaz. Önem verdiginiz kriterler nelerdir ? Misal Van Gaal icin oyuncusunun dogum gününü unutmak ya da unutmamak cok önemli bir detaydir.. Disiplin ve Saygi ile onu tanimliyorlar ama ben yine de onun icin tek bir kelimeden olusan tanim getirseydim "ayrinti" derdim.. Ayrintilar, o kucuk ayrintilar onu basariya götüren en önemli "ayrinti" dir..

Büyük liglerdeki tek ve basarili deneyimi Barcelona klubundeki ilk dönemidir, ikinci dönemi cok da uzun olmamistir zaten.

Hem ispanyol ve ayni zamanda Hollanda medyasi ile anlasamamistir ve oldukca mesafeli bir tutum izlemistir basina karsi. Cok baska yerde de üzerinde durdugumuz gibi medyada arkadasi olmayanin yaptigi basarilar yoksanir ki Barcadaki sonunu hazirlayan etkenlerden birisi onun medyaya karsi bu kati tutumudur derler.. Calistigi üc yil icerisinde iki La Liga, Ispanya Kral Kupasi ve UEFA Super kupa bulunurdu ki kovuldugu yilin sonunda ligi ikinci bitirmis, Sampiyonlar Liginde de yari finalde elenmistir. Onun Barca kariyeri ve yaptiklari aslinda güzel bir yaz tatilini hakeder iken Barca yönetimi teknik adamin isine 2000 yilinda son vermistir.. Lincoln futbolunu görünmez kilan etkenler aslinda burada Van Gaal icin de gecerlidir. Basin.. Üc yilda iki sampiyonluk ve son yil ikincilik.. Bu basarili döneme ragmen Barcalilar tarafindan pek de sevilmemistir. Eger ikinci kez barcada görev aldiysa bu gecmisteki basarilarindan ziyade barcada "Kubala" gibi "kurtarici" olmasindan dolayi cok baska bakilan, ilah olarak belirlenmis Cruyff'un yani "el salvador" un onu tavsiye etmesinden kaynaklidir.. Sevilmemesinin nedenleri Ajax'ta basardiklarinin onu diktatör konumuna getirecek kisilik dönüsümünü saglamasi yatar, kibirlidir ve bu acidan ben Terim'e benzetirim aslinda..



Barca bildiginiz üzere cok baska degerleri olan katalan bir ekiptir ve yaklasik 8 tane Hollandali oyuncu takima onun döneminde katilmistir. Bu kimlige bir tecavüz olarak algilanmisitir o yillarda.. Basari katalanlardan ziyade teknik adamina kadar yansiyan hollandalilara gecmistir ki önemli bir ayrintidir.. 8 farkli milletten oyuncu olmasi baskadir sekiz tane hollandali futbolcu ve teknik adamin basarisinin kimliksel acilimi cok baskadir..

Biraz basa dönelim ve kisa bir özet gecelim.

1986'da Leo Beenhaker'in yardimcisi olur Ajax takiminda ve 1991 yilinda sürpriz bir kararla takimin basina gecer. 1997 yilina kadar Ajax ile kazandigi basarilar muazzamdir, inanilmazdir.

Ajax ile;

Üc kez Hollanda Ligi Sampiyonlugu
Hollanda ligi kupasi
Hollanda Süper Kupasi
UEFA kupasi(1992)
Sampiyonlar Ligi Sampiyonlugu(1995)
Avrupa Süper Kupasi
Kitalar arasi Sampiyonlugu
1996 Sampiyonlar Ligi Finali(Juventus'a karsi kaybetmistir)

Bu beklenmedik bir basaridir ve Terim gibi basariya ulastigi yolun esiri olmustur.

Artik o kendisine inanilmaz güveniyordur, öyle ya o basarilari kim kazanmistir? Kibir dogmustur.. Kabaca 4-3-3 sistemi elestirilse de o kendisine tek bir laf ettirmeme cabasindadir. Artik elestiri kabul etmez bir adamin yarattigi antipati de Barcelona semahlarinda görülmektedir.. Hollanda basini Van Gaal'i profesyonel yardim/psikolojik destek almasi konusunda uyari dahi ceker, tanidik geliyor mu size bu yaklasim ?

Yukarida bahsedilen basarilara ragmen seveni cok azdir, yine Terim gibi.. Barca onu kovar, Hollanda milli takimi ona kapilarini acar.. Basarisiz dönemi baslar artik.. Alkmaar'a gelesiye kadar yerlerde sürünmüstür.. Ne bir kupasi ne de bir basarisi vardir. Yine de o Barcadan kovulurken söyle der..

"Ben alti yilda Ajax takiminda, Barcelonanin yüz yilda kazandigindan fazla basari/kupa kazandim"

Kibiri görüyor musunuz ?

Terimden bir farki yoktur Van Gaal'in. Onca basariya ragmen yeni kusak ona Terime oldugu gibi sirtini dönmüstür,bu kusagin teknik adamlarindan Rijkaard, Van Basten gibi isimler onun yetkinligini kabul etseler de yeni bir dönemden ve devrimden bahsederler, Van Gaal'i da maziye gömerler yorumlarinda.. Burasi bana göre cok fazla önemlidir.. Yasadigi muazzam basarilara ragmen sürekli elestirilmesini saglayan kibiri ona yine yardim elini uzatmistir aslinda.. Kendisini tekrardan ispatlama ihtiyacini hissetmistir yeni kusaklara.. Terimden farkini da bu sekilde ortaya koymustur zira degisim göstermistir her bakimdan...

Artik o cok elestirilen teknik adam bir süre sonra hicbir sekilde vazgecmedigi ve bütün basarilarina temel olusturmus 4-3-3 yerine Alkmaar'da 4-4-2 oynatmaya baslamis, basarilarindan dolayi basariyi getiren formüllerin onu esir aldiginin farkina varip yeniliklere kucak acmistir ve yillar sonra muhtesem bir geridönüs yasamistir.. Dönüsüm aslinda her alanda gerceklesmistir..

Arda Turan, büyük basarilar yasayan Hakan Sükür ve Fatih Terim kadar elestirilmedikce dogru yola girmeyecek, kendisini sikintiya sokmaya göze almayacaktir ve o ilk yillarinda oynadigi maclarin gölgesinde Galatasarayliligiyla siyrilacaktir isin icerisinden demistik burada.. Ayni durum burada da gecerlidir. Hirs ister saha disi ister saha ici olsun, elestirilmedikce bulasmiyor futbolculara ve teknik adamlara.. Özelikle degisen futbol dünyasinda yakladigi büyük basarilarinin sonucunda vazgecemedigi dogrulari varsa bir insanin.. Van Gaal o muhtesem basarilari sonrasi ayni sekilde muazzam bir cöküs de yasamistir..Su kiyasi yapmak durumundayiz. Van Gaal'in Ajax ve Barcelona ile yasadigi takdire sayan basarilar, Terim'in Galatasaray ve Milan teknik direktörlügünden fazladir. Lakin yasanilanlardan sonra van Gaal o ülkede Alkmaar gibi ücüncü büyük olarak dahi anilmayan bir takimin basina gecip basari yakalamaya zorunlu kiliniyorsa bu Terim icin de gecerli olmasi gerekir.. Elemeler sonrasi ister yunan liginden bir takima isterse de Bursaspor,Genclerbirligi gibi cok baska takima gidip tekrardan baslamalidir futbola..

Onun taktiksel deha oldugunun herkes farkindadir. Lakin kendisini basariya götüren yolun esiri olmamak cok da kolay degildir. Terim'in 37 yasina kadar Hakan Sükür'e sarilmasinin tek nedeni taktiksel acilimsizligi degil ayni zamanda o hamlesiyle yakaladigi basarilarinin bilincaltinda esiri olmasidir.. Terim Hakan Sükür'ü, Van Gaal'in 4-3-3 sisteminin icerisindeki bagimliliklari özdestir temelde.

9 yil sonra Van Gaal Alkmaar ile tekrardan Sampiyonluk yasamis ve simdi Louis Van Gaal ya da onunla beraber siklikla anilan Totalfutbol2.0 versyionu ile Bayern Münihin basindadir ve ben inaniyorum ki basarili olacaktir bu adam.. O cöküsü ve gecis dönemini yasamistir.. Trapattoni misal bu degisimi gerceklestirememis ve her seferinde tökezlemesine ragmen sucu hep kendisinin disinda bir yerde aramanin zararinda cakili kalmistir..

Son olarak Van Gaal'in Ajax'taki basarilari, Trapattoni'nin üc ayri avrupa kupasi basarisi ve Terim'in Milli takim, Galatasaray, Milan Teknik Direktörlügü basarilari.. Bu insanlarin kibirleri onlari basari sonrasi Alkmaar'a, Salzburg'a götürmüstür ve Terim de bu yola girmeye aslinda zorunludur.. Degisimi yani sizi basariya götüren yolun esiri olmamayi basarabiliyorsaniz elbette Alkmaar basarisi ve Bayern Teknik adamligi sizi bekler.. Bir deha, bir yetenek, bir yetkinlikten kimsenin süphesi yoktur lakin is bununla bitmiyor, bitmemelidir..

23 yorum:

varol döken dedi ki...

van gaal'ın işi zor ama, uzun süredir kimliğini kaybetmeye yakın bir bayern, yanlış futbolcu ve teknik direktör seçimleri, aynı zamanda iktidar mücadelesi ile uğraşan bir bayern... bence ilk yılında başarılı olamaz ama sabredilirse bir şampiyonlar ligi şampiyonluğu getirebilir 3-5 senede, lakin ingilizlerin hegamonyasının biraz hafiflemesi gerekiyor... artık bireysel farkları ortadan kaldıracak tekelleşmeler çağındayız, buna önlem alınmazsa bu güzel futbol adamlarının da bu güzel futbol yazılarının da bir anlamı kalmayacak... acı olan bir şeyden habersiz futbol seyircisinin de desteklemesi bunu...

bütün yıldızlar aynı takımda olursa, biz hangi gökyüzünü izleyeceğiz, temel soru budur zannımca...

not: bir şeyin yukarda değişmesi için altta da değişmesi gerekir sen iyi bilirsin bunu, o yüzden türkiye'den başarı hikayesi çıkar da kolay kolay değişim hikayesi çıkmaz... terim için deniz bitmiştir, bundan sonra başkanlık ve yöneticiliğe oynayacaktır, daha büyük bir iktidara yani avrupa da bilinmeyen ama bizde hep göz önünde olan büyük koltuklara...

erdersson dedi ki...

ben futbolun ayrıntılarda olduğunu düşünmüyorum.futbolda bilinmeyenli bir denklem değildir.başarılı teknik adam nedir diye sorulduğunda 90 dakika organize ataklar yapıyormu?pres yapıyor mu?tempolumu gibi sorular sorulur.doksan dakika harika oynar takım rakip bir kez gelir şut atar birisine çarpar ve gol olur.şimdi başarısız mı oldu 90 dakika harika oynayan takım.yada van gaal acaba o ince ayrıntıyı hesaplayamamış mı?böyle değil bence.bakarsın iyi futbol oynuyor çok pozisyona giriyor.başarılıdır.skorlar bir sene istediğin gibi olmazsa diğer sene o pozisyonlar gole döner.teknik adamlığada öyle bakmak lazımdır.mustafa denizli oynattığı oyunla başarılımıdır?değildir.yok oyuncu değişikliği süpermiş,harika oyunu okuyormuş vs vs.skor iyi olunca oynanan oyun konuşulmaz.mustafa denizlinin ince zekası konuşulur.skibbe nin oynattığı oyun bu ülkede hiç konuşulmadı.az alkmaar harika oynuyor onunda ismi van gaal değilde başkası olsaydı belki bu kadar yankı olmazdı.mesela werderin teknik adamı thomas shaaf neden bu kadar popüler değil.marka düşkünü olduğumuz için sanırım.werderin oynadığı oyun konuşulmaz.skibbe nin konuşulmadığı gibi.ayrıntılardan çok genele bakmak lazımdır.ayrıntılarda dışarı giden top çarpar gol olur.

Borges dedi ki...

Varol Döken: üst yapi-alt yapi diyorsun ve biz de altyapi bilinclendirmesi adina yaziyoruz, ciziyoruz, bir gün üste bir yansimasi olacaktir..

bayern her seye ragmen belirli bir disiplini olan kluptur ama yine de bir Hoeness-Van Gaal catismasi beklenilebilir.. Baska acidan burasi Alkmaar degil dört yil sürsün, Bayern.. zaten kimi koysan ikinci oluyor, barcadaki ilk dönemi gibi bir dönem yasatabilir burada da.. Lakin Magath'in Schalkesinden ben olsam korkardim..

ingilizler ise.. Ileride post olarak deginecegiz zaten ama Bundesliga briaz olsun pazarini genisletti. Premiere Lig en yakin rakibine 400 milyon euro fark yaparken bunun fubtola yansimamasi mumkun degil, oynadiginiz futbolun ne oldugu da önemli degil. Bu fark var iken durum biraz zor.. belki bu degisirse totalde cok sey degisir gibi..

Erdersson: Bazen doksan dakika aatgin, tempolu futbolun sirri da ayrintilarda yatar ama.. basit bir oyuncunun özel yasamindaki kucuk mutsuzlugun cözümü o oyuncunun doksan dakika basmasina filan neden olabilir, ayrintilari önemsemeyen her daim kaybeder bu hayatta derim ben..

alperensaylar dedi ki...

kluivert ne ara alkmaar'da hocalığa başladı?

Ferhat dedi ki...

Van Gaal 4-4-3'ü nasıl oynatmayı başarabilmiş anlamadım.Hayır Ajax dönemini görmedim.Barca ile yaptıklarını da takip edemedim.Alkmar ile çok uyumlu çalışıyordu ama 4-4-3 nasıl oynanıyor hala anlamadım.Kaleci de mi ileriye çıkıyor.

Şimdilerde moda 4-3-3.Herhalde Bayern'e bunu uyarlar CL için.

Ama bu kadar başarılı bir adamın kibirlenmesi kaçınılmaz.Adam ayrıca kaos değil anladığım kadarıyla akıl futbolunu oynatıyor.Yani her ne kadar Galatasaraylı da olsam "saldırın koçum","yaparsınız aslanlarım." diyerek oyuncularını motive eden daha çok kaos futboluna sarılan teknik adam sayısı ülkemizde oldukça fazla.Kimsenin beğenmediği Skibbe bile aslında Galatasaray'da artık akıllı oynamanın zamanı geldiğini gösterdi.

Kendi açımdan Fatih Terim'in şımarıklığı veya Bülent Uygun'un herhafta saçma sapan demeçler vermesi kibiri haketme anlamında Van Gaal'in yanına yaklaşmalarına yetmez.

Kibirli de olsa Van Gaal daha farklı gözümde.Morinho hep dev bütçeleri olan her türlü süper yıldız transferlerinin yapılabildiği kulüplerle çalıştı.(Porto'yu ayrı tutuyorum.) Ama yine de bana göre Van Gaal'den büyük değil.

Ha kim daha büyük derseniz Alex Ferguson demem çünkü elinde bir Christiano Ronaldo var Real'e gitmek isteyen eğer giderse Manchester'ın başarısı sekteye uğrıyacaktır.

O yüzden benim adamım gelecek 5 yılın Arsenal'ini kuran Wenger'dir.Sonra da Alex Ferguson'dur.Dikkat ederseniz kariyer olarak bakmıyorum çünkü Alex Ferguson'u kariyer olarak yenecek babayiğit henüz yok ama geçen yıl çok cüzzi bir bütçe ile çok genç bir takım kurdu Wenger.Yani ben geçen yılı baz alıyorum.Christiano Ronaldo İspanya'ya giderse Manchester iki yıl geriye gider ve İspanya Ligi İngiltere Liginin tekrar önüne geçer.

Bizde de şöyle efsanevi hocalar ne zaman çıkar derseniz (yani motivasyoncu olmayan kaos futbolu oynatmayan) herhalde taktik becerisi ve akıl futboluna yatkınlığı olan kurt bir teknik direktör gelirse yanına da stajer olarak tek hedefi öğrenmek olan eski futbolcular katılırsa ve bu adamlara en az 3 yıl müsade edilinirse belki Türkiye'nin rengi değiişir.

Borges dedi ki...

Ferhat: 4-4-3 bir yazim hatasidir. Bu sekilde görmek cok zor olmus anladigim kadariyla. 4-3-3'dür asli. Cok baska sekilde de olsa uyardiginiz icin tesekkürler.

Parma Maniac dedi ki...

Borges 4-3-3 konusunda bir yanlışın olabilir.. Zira Van Gaal'in alamet-i farikası 3-3-1-3'tür Ajax'ta.. Ki sık sık Barca'da da uygulamıştır bu sistemi.. Zaten ben 3'lü defanstaki başarılarından sonra 4'lünün yükselişiyle birlikte kendini yenileyememesi nedeniyle o ara geçiş dönemini yaşadığını düşünürüm Van Gaal'in.. Ki hocalarla ilgili yazmak istediğim konulardan biridir bu ileride..

Borges dedi ki...

Parma Maniac: abi yanlisin var.. Van Gaal ve o dönemin ajax'i icin klasik ofansif anlayisla bezenmis 4-3-3 ayyuka cikmis bir simgesi olmustur.

barca icin ayni seyleri söyleyemeyeblirim. Barcanin oyuncular arasimesafenin her yerde esit oldugu dönem Van Gaal yönetiminde baslar aslinda. 2-3-2-3 seklinde gecmistir bir yerde mesela.. Ama mevzubahis Ajax ise bu onlarin cok önde oldugu dönemde okullari mercek altina alindiginda dahi üzerinde durulmus konudur, klasik 4-3-3 ofansif anlayis..

Almaar da ise 4-4-2'ye dönmüstür.. benim bildigim budur. Detayli aciklayabilirim önümdeki isi bitirdigim zaman...

Borges dedi ki...

Parma: 3-4-3 de oynamistir Van Gaal, ama onun simgesel anlamda elestirildigi sistem olarak 4-4-3 ü konu ettim daha cok..

Borges dedi ki...

Son kez ;)

Bugün söyle bir sey okumustum hakkinda..

Van Gaal dinini terkediyor ve yeni bir dine sahip oluyor.. acilimi da su sekilde:

"4-3-3" den cikip "4-4-2" ye dogru yol almak.

Burada Van Gaal'in degisim gösterdigini ama geldigi noktada inatciligi en az bir önceki kadar sert olacaginin imaji cizilmek isteniyor mesela.. Simgesel bazda ve kibiri dogrultusunda bildiginden hicbir sekilde sasmamasi anlaminda bu sekilde kullandim.

bugüne kadar kullandigi taktiklerin tam bir ortalamasi olsa da icerisinde istisnalari da barindiriyor aslinda..

Parma Maniac dedi ki...

abi yok ısrar ediyorum ben de eheh.. Yani şöyle söyleyeyim, Van Gaal'in Ajax serüveninin en dominant sistemi ve o büyük başarıların kilit özelliği Van Gaal'in devrim sayılan 3-3-1-3'üdür.. Ki sen 3-4-3 demişsin doğrudur ama bunun açılımını daha çok 3-3-1-3 şeklinde yaparlar çünkü klasik bir orta saha 4'lüsü değildir Van Gaal'inki.. Onun orta sahası 3 iç oyuncusu (Rijkaard, Davids, Seedorf) ve önlerindeki 1 supporter'dan (Litmanen) oluşur.. 3 forvetin kanatlarındaki oyuncuların (Overmars ve Finidi) açık özelliği göstermesiyle 6'lı bir orta saha oluşturulur zaman zaman ki o dominant futbolda büyük pay sahibidir bu yapı.. Defanstaki 3 stoper de Blind, Frank De Boer ve Reiziger'dir..

Bu yapının Barca yansıması da savunmada yine Frank De Boer, Reiziger ve Abelardo, ortada Xavi, Guardiola, Cocu ve supporter'da Rivaldo'yla işlerlik kazanır.. Ki burada kullanır 4'lü defansı zaman zaman..

Hollanda Milli Takımı'nda dediğin gibi baskın sistem olarak 4-3-3'ü kullandı.. Zannediyorum ki ondan sonraki Alkmaar serüveni üzerinden Hollanda değerlendirmesiyle öyle bir saptamada bulunmuşlar.. Sadece sende değil, medyada bazı yerlerde de görüyorum Van Gaal ve birinci sistemi 4-3-3'ü.. Bence Hollanda serüveninin insanları yanıltması nedeniyle böyle düşünceler oluşuyor.. Van Gaal denince benim aklıma gelen tek sistem 3-3-1-3'tür ve kesinlikle katılmam favori sisteminin 4-3-3 olduğuna.. 4-3-3 yüzünden eleştirildiyse de bunun bağlılık yüzünden değil de, 4'lüye olmayan yatkınlığı sonucu sisteme işlerlik kazandıramamasından olması gerektiğine inanırım.. İlk yorumda dediğim gibi 3'lüden sonraki 4'lüye adapte oluş süresidir bence Van Gaal'i arada başarısız gösteren ama ne mutludur ki yenileyebilmiştir kendisini..

Borges dedi ki...

Abi, 1 milyon euro yatirdim, vazgecmem. Ben simdi kisaca kendi agzindan oynattigi sistemleri acikladigi bir demecini suraya koyuyorum:

""Das System selbst hängt von den Spielern ab. Mit Ajax habe ich 4-3-3 und mit Barcelona 2-3-2-3 gespielt. Bei Alkmaar bevorzuge ich ein 4-4-2-System."

Meali anlasilabilir ama cevisini yine ben yapayim:

"Sistem oyunculara baglidir. Ben Ajax ile 4-3-3 oynattim ve Barcelona ile 2-3-2-3 oynattim. Alkmaar da ise tercihim 4-4-2 olmustur"

Kaynagi da buradadir:

http://de.eurosport.yahoo.com/05052009/73/bundesliga-darum-klappt-s-van-gaal.html

Ben o dönemi süper iyi hatirlamiyorum ama 96 finalinde sag bek misal dann blind oynamistir, silooy de boer tandemde filan..

bugün yine BIld gazatesinde Davidsli Seedorf'lu 4-3-3 den bahsediyordu bak onu da getireyim ben bir ara..

lionel dedi ki...

yanlış yazım konusundaki elemanın uslubu bir okuyucu olarak benim bile sinirimi bozdu.açıkçası sabrınızı takdir ediyorum.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Borges ya, 4-5-3 nasil oynuyor ya, hani teknik direktor de mi ileri cikiyor anlamadim ki?

Tey Allaam.

erenbatum dedi ki...

borges aslında ben fatih terimin de gs ile aldığı başarıların ardından milan (ki milan da başarılı olduğunu düşünmüyorum ve hatta fiorentina da da) ve gs ile yaşadığı hayal kırıklığından sonra milli takımda dediğin kanıtlama hadisesini gerçekleştirmek istideğini düşünüyorum. ve avrupa şampiyonası bir başlangıçtı bunun için mutlakadevamının geleceğini düşünüyorum ve diliyorum.

Borges dedi ki...

Gökhan:Terim bir yere kadar basarmistir, Alkmaar defterini Milli takim olarak görsek dahi yeterli degildir yine de.. Mutlaka devaminin gelmesi gerekir ve bekliyoruz.. Sene sonu bu bir ihtimal Galatasarayla dahi olabilir, bakalim..

Ferhat dedi ki...

@lionel
@shelbyl

Aslında yazının Gall'in kullandığı sistemler kısmını anlatan ilk halinde bir kaç yerde 4-4-3 ve sadece bir yerde 4-3-3 geçiyordu.Ben okadar futboldan anlamam öyleki 2-3-2-3 gibi bir sistemi bile daha yeni duydum.Kalecinin ileri çıkmasından kastım kaleci bir önlibero gibi oyun kurmakta çok etkili oluyordur diye düşündüm.Yani öyle ofansif oynuyorlar ki 4-3-3 gibi ama geriden kaleciyle bile oyun kuruyorlardır diye yorumladım.Zaten dalga geçmek gibi bir amacım hiç olmadı FM'yi bile kötü oynarım ben.

Ferhat dedi ki...

Zaten artık bu mevzuların beni aştığının farkına vardım.Sanki provokatörmüşüm, trollmüşüm gibi anlaşılyorum.Cehalet başa bela.Uzak duruyorum bundan böyle.

Fuzzy Logic dedi ki...

Van Gaal'in Bayernde basarili olacagini dusunuyorum ama acikcasi AZ ile sampiyonlar liginde neler yapabilip yapamayacagini görmek isterdim. Tatli bir heyecan getirebilirlerdi gitgide can sIkIcI olmaya baslayan sampiyonlar liginde.

PENALTY dedi ki...

Yanlız birinci resimde Van Gaal Çocuklar Duymasın'daki çaycı Hüseyin gibi çıkmış. Bir tek çaylaaaaaaaaar kısmı eksik:)))

Parma Maniac dedi ki...

Allah Allah gözden geçirmek mi gerekiyor bilgileri bilemedim şimdi.. :) Yani adam kendi ağzıyla öyle demişse diyecek çok da şey yok ama benzer şekilde Ajax ve 3-3-1-3 (3-4-3) üzerine sayısız doküman getirebilirim buraya.. Hiçbiri tabii Van Gaal'in ağzından açıklaması gibi olmaz, o yüzden anlamı yok ama google'da Ajax, 3-4-3 ve Van Gaal'i beraber yazınca birçok tatminkar sonuca ulaşabilirsin borges.. 96 finalinin kadrolarına baktım hakikaten 4'lü defans görünüyor.. Ama Blind tandem, Silooy sağ bek olmalı.. Zira pozisyonları o.. 95'te kupayı kazandıkları final de 3'lü defans mesela..

http://en.wikipedia.org/wiki/1995_UEFA_Champions_League_Final

Sana söylediğim 3-4-3 Ajax'ının aynısı.. 96'da da Frank belki ortada oynamıştır diyeceğim ama hatırlamıyorum, aslında indirip izlemek gerek tekrar..

Borges dedi ki...

Parma Maniac: Van Gaal belirttigin gibi 3-4-3 oynatti zaman zaman.. 6 yildan bahsediyoruz.. Bir arkadasim bak söyle diyor:

"Parma hakli, 3-4-3 onun yer yer oynattigi bir sistemdir. Onun futbol felsefesinin de icerildigi bir kitapta bu formasyona da buyuk önem vermis"

diye gidiyor ama ortalamasi konusunda anlasamiyoruz sanirim. Simdi ben yüzde yüz hakim degilim ama burada Van Gaal'in hangi sistemi oynatacagi buyuk tartisma konusu.. Onlarca insan Ajax zamaninda nasil oynatmis, Barca zamaninda durum nediri tartisiyor ve 4-3-3 onun ismine yapimis adeta.. Bunu bir iki degil yaklasik onlarca web sitesinde dönen tartismadan da görebiliyoruz.. zira Moda Van Gaal bayerne neyi nasil oynatacak burada..

jose dedi ki...

Borges selamlar,

Van Gaal'ın Euro 2000'de nefıs bır futbol ortaya koyan Hollanda Mıllı takımını 2002 dunya kupası fınallerıne tasıyamamasını neye baglıyorsun ogrenmek ısterım.

7 sene önce bayagı bır sasırmıstım RVN,Kluıvert,Makaay,Overmars,Seedorf gıbı ısımlere sahip Portakalların Dunya Kupasına katılamamasına..