23 Eylül 2011

Kuyu Kazıcıları!



Bir yerde arkadaş Eskişehirspor başkanı ile konuştu. Ardından Eskişehir ile pek çok bağlantı yaptı v.s. Benim Skibbe hayranlığımdan bihaber tüm konuşmalardan sonra dönüp bana şöyle dedi:

"Ya bunlar yine Skibbe'nin kuyusunu kazıyorlar.. " Kim diyecek olduğumda da eski yerli teknik direktörler diyerek geçiştirdi. O zaman üçüncü maçını oynamamış olan ve ikide iki yapmış bir takım olan Eskişehirspor nasıl karıştırılır ya diye sorduğumda da şöyle bir mantığı anlattı bana..

Öncelikle yerel medya ile bağları olan, daha önceden bir şekilde orada çalışmışgiller işin başına geçiyor. Medya yoluyla bir sürü asılsız haberin basında dönmesini sağlıyorlar. Her kuyu kazıcı takım içerisinde gücü olan ve fakat takımın başında bulunan teknik adam yönetiminde oynatılmayan oyuncuları buluyor, gelirsem ilkonbir'desin mesajını veriyor. Bir şekilde başlatılıyor kuyu kazma çalışması.. Sonrası ise üst üste puan kaybının yaşandığı bir dönemde fişi çekiliyor. Dahası bu şekilde gelen de yine bu şekilde gidiyor diyor ama kimse akıllanmıyor diye devam eden bir konuşmaydı..

O günün sonunda blog yazarları ile olan görüşmenin içerisinde bunu söyledim.. Kimse şaşırmadı, burada işler böyle yürüyor, düzen bu dediler..

Çok değil bir kaç gün sonra Tolunay Kafkas istifa eder iken Hikmet Karaman ve Mesut Bakkal'ı kuyusunu kazmakla itham etti. Şaşırdım.. Üç gün arayla benzer iki haber ki tuhaf geldi. Sonrasında İbrahim Kızıl elbette akıllı davranarak hocasına sahip çıktı ve başladığı işi bitirmesini istedi, sevindim çok çok büyük bir Tolunay Kafkas hayranı olmasam da..

Dün gece geç saatte geldim evime. Telegol'ün tekrarını izler iken hepsinden daha fazla hayrete düşüren Hikmet Karaman'ı gördüm. O bir teknik direktör ve herhangi bir kulubün başına geçebilecek adaylardan.. Kıyasıya rakip teknik direktörleri eleştiriyordu ki inanamadım.! Yerli teknik direktörler arasında beğendiğim bir isim olmasına rağmen etik olarak yaptığı inanılmaz yanlış geliyor ama sanırım bu sadece bana böyle geliyor.. Benim bildiğim bir teknik direktör yüzde yüz haklı dahi olsa etik açıdan meslektaşını eleştirmesi sorundur. Zira o eleştiri ya da yüklenme gerçekten gördüğü bir hatanın sonucu mudur yoksa kuyusu kazıp içerisine düşürüp kendisini oraya atama planının bir parçası mıdır bilinmez. Yorumculuk işi eski futbolcu eski teknik direktör olur da iş arayan bir teknik direktörün yapmaması gereken bir meslek değil midir?

Zamanında Mustafa Denizli-Ertuğrul Sağlam değişiminden önce de buna benzer bir durum yaşanmıştı. O zaman her şeye rağmen biraz eleştirilse de bugün görüyorum ki artık bu durum içselleştirilmiş..

Sonra diyorsunuz ki bir teknik adam bir kulubün başında uzun süre kalsın v.s. Bu kadar muhteşem kuyu kazıcıların olduğu yerde bu mümkün müdür ki?

Zamanında elimdeki fotoğraf karesinden bahsetmiş içeriğine dokunmamıştım. Neydi biliyor musunuz o? Galatasaray'da Skibbe kovulmadan bir gün önce bir restorantın içerisinde Küçük Hakan, Bülent Korkmaz, Ayhan v.s. oturup yemek yiyorlardı.. Kovulmadan bir gün önce..

Neden sürekli aynı isimler bir orada bir burada'nın cevabının bir parçası bu olduğu gibi neden teknik adamlar üç ayda bir şutlanıyor kısmının da bir parçası yine burada yatıyor maalasef. Kuyu kazıcıları!

14 yorum:

selaminko dedi ki...

son dönemlerde galatasaray'a en şahsiyetli futbolunu oynatan adamdır skibbe. iddaa ediyorum ki eger takımda o sene kalsa idi en kötü uefa kupasında yarı finale cıkardık. eskişehirspor'a da cok iyi top oynatıyor. insallah es-es tribunleri gs tribunlerinin dustugu hataya dusmez hocaya seninleyiz mesajı verir.

Melih Sarıışık dedi ki...

Olay yalnızca teknik direktörlerden ibaret değil; oyuncuların ve yöneticilerin de cahil olmasından mütevellit. Profesyonellik olmadığı için hep günü kurtarma uğruna yapılıyor bu tür işler.

Fatih Çavdar dedi ki...

Daha geçen sene, Bülent Uygun ve Ümit Karan önderliğinde Çalımbay'ın nasıl gönderildiğini ve Bülent Uygun'un geldiğini unutmasın kimse. Bu olaylar da aynı şike gibi, herkes biliyor ama susuyor.

Taraftarlar bari uyanık olsa.

Ömer dedi ki...

Eline sağlık çok güzel bir yazı olmuş.Yıllardır var olduğunu bildiğimiz ama kimsenin kanıtlayamadığı bir olayı yazmışsın tebrik ederim.Eskişehirdeki yerel basını da göz önüne aldığımızda olmayacak şeyler değil bunlar.Hepsikendi cebine bakan onun bunun sözleriyle bakkal hesabı haber yapmaya çalışan zatı muhteremlerden herşey beklenir.Başkasının maşası olmaya alışıklar zaten.

Senin haberin yoktur bir ek bilgi vereyim sana.Yazıda belirttiğin gibi yaklaşık1-1,5 ay önce skiibenin başını yemeye çalıştılar.Kulaktan kulağa Skibbenin yardımcı antrenörlerle anlaşamadığı ve lig başlamadan istifa edeceği söylendi.Yerine kim gelecek dendi dersin? Tabikide Hikmet Karaman.Neyse olay aşıldı sonradan.Şuanda herşey güzel.Eskişehirspor taraftarı olarak Skibbenin yanındayız.Kuyusunu kazdırmayız.

Metonet dedi ki...

taraftar uyanık olsa ne farkeder, atı alan üsküdarı geçiyor.

taraftarı takan kim. sezon başı 1-2 transfere taraftar fit zaten.

Adsız dedi ki...

Eskisehirspor'da hoca degisikligi her zaman zordur. R.Calimbay'in dahi kaldigi sure ortada 2,5 yila yakin sure calisti. B.Uygun'un hakkindaki her turlu soylentiye ragmen şike olaylari olmasaydi kolay kolay kovulmazdi. M.Skibbe ile ortaya koyulan futboldaki pozitiflik Eskisehirspor taraftarinin dahi gozuyle farkedecegi bir duzeyde. Skibbe'nin kendisi istemedigi surece yakin bir tarihte ayrilik olmasini olasi gormuyorum. Skibbe'nin de suanda elindeki kadroya baktigimda onu basarili yapabilecek bir ekip var. Belki ara transfer doneminde 2-3 transfer dokunusu ile istedigi oyun anlayisini daha da iyi uygulayacak bir hale gelebilir. Eskisehirspor takiminin da bunu yerine getirebilecek gucu de var.

Esasen M.Skibbe geldikten sonra takimin sahaya kimle cikacagi, nasil oynayacagi veya devre arasinda kimler transfer edilmeli ya da gitmemeli konusu yavas yavas taraftarin gundeminden cikmaya basladi. Hocanin ozellikle yaptigi tek transfer DEDE'nin takima katkisi ve uyumu nedeniyle; nasilsa Skibbe ihtiyaci bilir ve kimi getirirse yararli olur diye bir rahatlik var.

Sevgili Orhan'la yine bu blogta yorumlar kisminda M.Skibbe'nin gelisini konusurken Dede olabilir filan derken resmi olarak o anda aciklanmisti transfer. Hic bir kaynagim olmamasina ragmen devre arasinda Lincoln'un de ESES'e gelecegini dusundugumu buraya yazarak totem yapayım. Ilginc olan da Lincoln'e sanki biri "hazir ol, kendini toparla, devre arasinda geliyorsun" demiscesine bir anda son donemde fazla sans bulamadigi Palmeiras'tan kendini Avai'ye kiralatti ve bu takimda Turkiye'de tutturdugu istatistikleri oraninda oynuyor. (6 macta 2 gol 3 asist). Zaman bakalim ne gosterecek.

Hayalmeyal dedi ki...

benim duyduğuma göre sezon başı bu kuyu kazma operesyonu bir bakıma işlemişti, hazırlık maçlarında da kötü sonuçlar alınınca yöneticiler tarafında Skibbe`nin durumu tartışılmıştı. Ta ki Halil Ünal`ın Skibbe için biraz daha zaman verelim demesinden sonra bu söylemler durdu.
Neyse ki Skibbe de çok güzel bir başlangıç yaptı. Oynattığı güzel futbol da cabası.
Degajman`ın da söylediği gibi, Rıza Çalımbay`ın bile 2,5 sene çalıştığı bu camiada Skibbe çok daha uzun seneler çalışacaktır.
Ve umarım totem tutar ve Lincoln de gelir. Gençlerbirliği maçında Lincoln gibi yaratıcı bir oyuncuyu çok aradık.

unknown dedi ki...

Galatasaray'a son yılların en iyi futbolunu oynatan adamdı skibbe. En çok hakkı yenen adamda oydu. Anadolu kulüplerinin başkan ve yöneticilerinde biraz akıl olsa bu kuyu kazıcıları takımın basına getirmez zaten. Bu hikmet karamanların, mesut bakkalların, samet aybabaların hatta yılmaz vuralların ne gibi özellikleri var anlamıyorum arkadaş. bi iş başvurusu yaparken bile cv'ne bakıyolar. bu adamların cv'sinde çalıştırdıkları takımları küme düşürmekten yada küme düşürmekten son anda kurtarmış olmaktan başka ne var ki?? alayını temizlemek lazım bu türk futbolundan. Skibbe takımın başında uzun süre kalırsa şampiyonluğa oynayabilir. En az Bursa kadar potansiyelli bi şehrin takımı çünkü. umarım bu pozitif futbol oynatan adamı harcamazlar, böyle adamları ligimizde görmek ve takip etmek mutluluk verici..

M.Cagdas dedi ki...

Turk futbolunun devlet memuru olmus "loser"lar guruhu. Tabi yoneticilerde de en ufak bir vizyon olmadigi icin, dunyada artik futbol nasil oynaniyor, dunya futbolu nereye gidiyor bir haber olduklari icin cok sasirtici degil surekli ayni adamlarin takim takim gezmesi. Biri de cikip sormuyor ki arkadas sen bir onceki takiminda neler basardin, tamam sampiyonluk beklemiyoruz ama en azindan takimini bir ust seviyeye tasidin mi, birseyler degistirebildin mi, oyun sistemi oturtabildin mi? Bu nitelikteki TD sayisi 3'u 4 'u gecmez su ligde. Gerisi memur kafasi.

Celal Abbas dedi ki...

bence En Güzel Tespit Kuyu kazıcıların sonuda kısa süreli ve aynı oluyor. Çünkü futbolcu ve yönetici onun nasıl bir mekanizma ile oraya geldiğini bildiği için hiçbir zaman kuyu kazıcı hocaya güven olmuyor. Zor günler atlatıldıktan hemen sonra futbolcu yada yönetici kuyu kazıcı hocasının ne olduğunu bildiği için artık kendisini vermiyor. sonuçta başarısızlık oluyor.

Ben Her zaman derim yetenek önemlidir ama asıl belirleyici etken karakterdir. Karakteriniz sizi uzun vadeli hedeflere taşır. Sırf yetenek kısa vadelidir. Yeteneğin yanına karakter konmadığı sürece anlık parlamalar haricinde başarı gelmez.

Millet olarak övünüyoruz şöyleyiz böyleyiz diyoruz ama gerçekler çok acı. Ne yazıkki Hayatın ,yönetimin ,iş hayatının her alanına bakın çok büyük karakter yoksunu ve bilgi yoksunu kişiler suyun başını tutmuşlar.

Adsız dedi ki...

Daha hocaların oyuncuları vardır,Hoca hangi takıma giderse beraberinde o takıma futbolcularını da götürür.Futbolcu yıllardır süper lig de yada bank asyada o takım bu takım gezer kimse bunun bokunda boncuk mu var arkadaş alternatifi düşünülmüyor yada daha genci var daha yeteneklisi var sormaz.
Birde yanlarında yandaş, candaş medyası olanlar vardır onlar piyasanın kralıdır...
Network'u iyi olan her zaman iyi iş yapar bu piyasada.
İş sadece hocalarla bitmiyor, yöneticilere yakın futbolcular vardır onlarda rezalet oynasa dahi her daim 18 de yeri hazırdır her yıl düzenli paralarını alırlar gelen hoca ben bu adamı istemiyorum arkadaş der yönetici kalacak bi köşede dursun istersen oynatma der...sonuçların peşinde koşulduğu için o oyuncu kimsenin gözüne batmaz.
Bu döngünün içine olan herkes karşılıklı kazanır maddi olarak

Skibbe konusunda umarım Eskişehir taraftarı aklı Selim davranır.
Skibbe'nin Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra verdiği ropörtaj da düzene çomak sokar gibi oldum kapı dışında buldum kendimi demişti zaten.
Tolunay'ın yerine kim gelir konusu açıldığında bahsi geçen hoca gelir demiştim yok ümit milli takımlardan yada yabancı bir hoca alınır denmişti.

Unknown dedi ki...

Ridvan kardeslerinin yorumlarini da es gecmemek lazim...

CaRtMaNtR dedi ki...

yılmaz vural ile hikmet karaman iş bulsada şu lige renk katabilecek skibbe veya petkoviç gibi adamların kovulmayacağından emin olabilsek demekten başka bir şey gelmiyor elimden.

MaX CadY dedi ki...

Bu yazıyla alakalı Flyning Dutcman'ın bir postu. Servet ile alakalı verdiği link 2010-2011 sezonu 8 hafta maçı. GS 2-4 Ankaragücü.