11 Aralık 2011

" Omurga "


Uli Höness her zaman "omurga" der. 30 yıldır Bayern'in başında olup da bu zamanın büyük bir kısmında başarılı olan bu menajerin takımında ilk önemsediği ayrıntı budur. Dolayısla bu omurganın başını çeken kaleciye çekinmeden 20 milyon bayılır. En ilerisine ise 30..

Kaleci-defans-orta saha-forvet. Her şeyden önce bu dört yeri değişmez oyuncunuz sürekli olarak oynayacak ve itiraz edilmeyecek konumda olması gerekir. Takım kurmanın ve olmanın ilk aşaması.

Galatasaray omurgasını oluşturdu.

Muslera-Ujfalusi-Melo-Elmander.

4 yeni transfer!

Ujfalusi'nin yanında Semih ya da G.Zan olur.. Elmander'in yanında Baros ya da Sercan fark etmez. Daha da ilginç olanı ise Melo'nun yanında şu konumuyla Selçuk olur Ayhan olur yine fark etmez. Selçuk bir üst aşamaya geçerse her şey başka olabilir ileride, bu çok başka.

Omurga'sı sağlam olduğu için ileride Kazım-Emre-Baros-Riera yeteri kadar verimli olamasa dahi sonuç alabiliyor.

Bu insanlar sorumluluk aldığı vakit çevresinde genç yetenekler yeşerir, zayıfların yaşattığı sorunlar görülmez ve hatalar çabuk kapanır. Oynayamadığı maçlarda dahi galip gelinebilir iken hiçbir şey yapamadığı zaman dahi gol yememeyi becerebilir. Her biri oynadığı bölgelerin şefidir, yönetir çevresindekileri.

Hülasa ilk aşama beklenenden daha çabuk bir şekilde gerçekleştirilmiş ve bir üst aşama için takım hazırdır.

5 yorum:

mre dedi ki...

Omurga meselesine çok kafayı taktım ben de. Omurgayı kurduktan sonra etrafını süslemek çok da zor değil. Yalnız Galatasaray özelinde omurganın ortasında Melo değil Selçuk yer alıyor bence. Tamam Melo'nun katkısı inkar edilemez ama oranın lideri ve iş bitiricisi Selçuk. Misal 0-0 biten Beşiktaş maçının Muslera'dan sonra yıldızıdır. Topla 80'in üzerinde buluştu yüksek yüzdeli kullandı. İçerideki maçları tribünde izleyen bir taraftar olarak söylemeliyim ki Selçuk'u henüz anlayamadı Galatasaray taraftarı. Son yıllarda kalitesiz orta saha oyuncularıyla oynamaktan bıkmış taraftar için Selçuk bir hayaldi ve gerçekleşince, beklenti de hayalin sebebiyle doğru orantılı olarak büyüdü. Topu alıp 3-4 kişiyi ipe dizecek bir adam değil Selçuk. Aksine metronom gibi takım onun temposuyla hareket edecek. O yükseldiğinde yükselecek o yavaşladığında yavaşlayacak. Şimdiye kadar %100'değilse de 70 ve üzeri performanslar sergiledi artarak devam edecek yeter ki seyirci Selçuk'a homurdanmasın.

Borges dedi ki...

mre: Selçuk kesinlikle güzel bir performans sergiliyor ve ekrandan algılanması çok da kolay değil. Lakin potansiyeli biraz daha fazla, ben onu bekliyorum.

Bunun dışında Selçuk mu Melo mu omurgası yoksa ikisi mi tartışılır bir durum. Bence "Melo" nun eksikliği Selçuk'tan daha zor kapatılır. Melo'nun yerini Ayhan,Emre şu bu dolduramaz. Belirleyici olan burada bana göre Melo'dur ama değişebilir. Zamanla orta sahanın tam anlamıyla liderliği almasını beklediğim isim Selçuk'tur..

CaRtMaNtR dedi ki...

melo'nun daha önplana çıkmasında defansif anlamda daha fazla görevinin olması da söz konusudur.

ama son kertede bu ikiliden hangisi esas oğlan karar vermek zor. bu gün selçuk olmasa o boşluk emre ya da ayhan ile dolamaz çünkü emre selçuk kadar iyi alanını savunamaz, ayhan ise selçuk kadar yüksek yüzdeli efektif pas alışverişine giremez.

yinede devre arasında şu kadroya lass gibi bir adam gelse ve orta üçlü arkada melo önlerinde lass ve selçuk şeklinde dizilse bence sadece ligte değil ilerleyen dönemlerde avrupa'da da pek çok rakibe üstünlük sağlayabilecek hale gelecektir.

hele hele birde bu üçlünün arkasına alper potuk'ta monte edilebilirse hakikaten inanılmaz olur.

açıklar konusunda podolski belki biraz hayal ama bence ne olursa olsun sonuna kadar kovalanmalı.

keza adı daha önce geçmiş yada şimdilerde geçenlerden ise gökdeniz ve arshavin bence reyes'ten çok daha faydalı olabilecek isimler. tabi birde bunlar haricinde oliç alınsa kim hayır der.

bu arada form durumundan bağımsız olarak chelsea'den devre arasında ayrılacağı açıklanan anelka ve alex içinde girişimde bulunulması mantıklı olabilir.

omurga süsleme demişken sanırım terim'in elinde alınacaklar listesi varsa ilk madde olarak iki açık/forvet olacaktır ama yinede diğer pozisyonlar içinde fırsat varsa değerlendirmek gerek.

fek dedi ki...

Fatih Terim'in "omurga"yı beklenenden çok daha erken oturtması hanesine artı puan olarak yazılmalı. Son 3 maç için en iyimser Galatasaraylı bile 7 puan beklerken, omurganın bir sonucu olarak 9 puan alındı. Tek korkum oluşacak havanın transfere gerek yok düşüncesi oluşturabilecek olması.

Takımın olumlu yanları zaten konuşuluyor. Gelişmeye açık taraflarını gözönüne alarak konuşacak olursak.

1- Takımda dikine gidebilen 2 oyuncu var: Engin ve Elmander. Özellikle dikine gidebilecek "delici" tabir edebileceğimiz bir oyuncuya ihtiyaç var. Ve bu kesinlikle Reyes değil.

2- Takım şablonları tartışmasız 4-4-2 varyasyonları üzerine şekilleniyor. Sercan'ın durumunu da gözönüne alırsak, bitiriciliği yüksek bir ileri oyuncusu şart. Reyes burda bitiricilik değil ama Elmander'e yardımcılığı açısından önemli olabilir. Tabi bunun için Arsenal günlerinde performansını yakalayabilirliği önemli.

Daha çok yazılabilir olmakla birlikte elzem olduğunu düşündüğüm iki nokta yukarıdakiler. Bu ikisi çözülürse Galatasaray'ın çok rahat değil ama sakin ve garanti biçimde şampiyon olacağını düşünüyorum.

4-4-2 seçiminde takımın orta sahadaki omurgası tartışmasız Melo'dur. Ancak Melo gibi bir oyuncuyla 2 oyunculu göbek oluşturabilirsiniz. Selçuk'un sınıf atlaması -ki önümüzdeki yıl bekliyorum- takımın gerçek anlamda bir 4-3-3 oynayabilirliğine yol açacaktır. Rijkaard'ın Arda'ya biçemediği rol için Selçuk sanırım Fatih Terim'in kafasında...

Celal Abbas dedi ki...

seneye Melo yüksek maliyeti nedeniyle olmayabilir. Juvede türklerden (arapvari) koparabildiği kadar koparabilmek isteyeceğide aşikar. Hayırlısı bakalım.