27 Ağustos 2012

Pişman mısın?



Nürnberg ile Augsburg arası otobansız gidersen eğer yaklaşık 120 km’dir Münih-Nürnberg 180 km olsa da bu daha da uzun sürer. 70’i geçemezsin yeminle iki tıra yakalandın mı.. Sıklıkla gider, ablamın evinde ufak bir muhabbet sonrası bu iki canavarı alıp parka götürürdüm. Birkaç saat güzel geçirilen zaman sonrası bazen Ablam’da kalmadan geri giderdim yurttaki 35 metre kare yaşamın içerisine ama bukısa yolculuk bana en az bir hafta yeterdi..

Öyle oldu ki beni görünce ufak olanı hemen üzerini giyinmeye başlardı. Dünyalar güzelidir, yeğenim diye demiyorum ama dünyayı yerinden oynatır.

İstanbul’a geldim. Pişman mıyım? Hayır. Hayatta aldığım riskleri düşünürsek bu en önemlileri arasına bile girmez. Yaşamın gidişatı belirsiz bir yol üzerinde her an her şey olabilir şeklinde olunca beklentiler düşük olur ve önüne geleni yaşama konusunda ustalaşırsın. Dahası her iki yaşamı da derinlemesine yaşayınca, birinde olmayanı diğer tarafta elde edip “nesnelerin dokunamadığınız ölçüde çekiciliğinin artmasını” tasfiye ederseniz. Bu yüzden doğru beklentiler eşliğinde hareket edip hayal kırıklıklarını minumuma indirgersiniz..

Ben yaşamımdan memnun ve pişman değilim yaşadıklarımdan.. Lakin buraya gelince ister istemez parka gidip gelmeler sonlanmak durumunda kaldı. İşte bunun için bir yanım hep “orada kalsaydım, ilişkimiz çok daha başka olacaktı” der.. Sadece bu yüzden zaman zaman üzülürüm orada olamadığıma..

2 yorum:

cemekici dedi ki...

şehir değiştirdim. alıştığım düzenden vazgeçtim. kendimce sebepleri vardı. ama bir yanım hep eski yaşadığım şehirde kaldı.

dostlar orada olunca, bir yanın hep orada olacak. hüzünlenmek gerek bu duruma, iki duble rakıyla arada efkarlanmak gerek.

Unknown dedi ki...

Simon Kuper sayesinde biraz da klasikleşmiş "Futbol asla sadece futbol değildir." mottosu senin için de çokça geçerli abi. Bu blogu biraz da futbola olan bakışın takip etmemi sağladı fakat hayata karşı duruşunu okumak da çok büyük keyif veriyor. Zaman zaman yol gösterici de oluyor. İyi ki varsın Borges, iyi ki varsın Orhan abi. Bir de büyüksün "futbol" :)