15 Aralık 2012
Akhisar Yolculuğu
Sevgili Ayşe Nur’la gittik İzmir’den Akhisar’a.
İzmir Garaj’ından “bir saatte oradayız” dediğimiz yol yaklaşık 2 küsur saat sürdü. Bindiğimiz otobüs meğer belediye otobüsünden beter bir işleyişe sahipmiş. O kadar çok durduk ki hareket edince tedirgin olmaya filan başladık. Dahası ilçeye vardığımızda hava kararmış ve saat 7’den sonra bu şehirler arası otobüs kılığındaki belediye otobüslerinin çalışmadığını öğrendik.. Geri dönememe ve hatta kaybolma korkusunu da hissettik. İkimizin de sabahın köründe işi var v.s. Yine de gittik, idmanın sonuna yetiştik. Çift kale maç yapıyorlardı, Hamza hoca da kenardan hem maçı hem de oyuncuları yönetiyordu.
Tesisleri gezdim.
Şöyle bir kıyasla derdimi anlatabilirim. Almanya’da bundan yaklaşık 15 yıl önce benim kaldığım beş bin kişi bile olmayan köye yapılan yaklaşık 12 milyon mark değerindeki tesisin üç sınıf aşağısında yer alır. Bizim o köyün futbol takımının birinci Bundesligaya gelmesi için gereken zaman her sene bir üst lige çıksa dahi 15 sene. Ki Hamza Hoca tek tek hangi ayrıntıları nasıl ve ne şekilde düzelttiğini anlattı. Bir buçuk yıl önceye göre üç sınıf birden atladığını düşünün dedi ama ben düşünmek bile istemedim. İleride çok başka bir binaya taşınıp bugün bulundukları binayı da altyapıya tesis edecekler. Bugünkü idman yapılan tesislerin hemen yanına stat ve karşısına da Spor Vadisi adı altında pek çok spor branşına hizmet edecek yeni projeler söz konusu. Takım belirli bir program dâhilinde Süper Lig’e çıkmış belki ama ilçe ve koşulları henüz buraya ait değil. Sporla yakından ilgilenen bir belediye başkanına sahip olmaları belki de Akhisar’ın şansı olsa gerek.
Hamza Hoca kulübün genel menajeri gibi çalışıyor ya da zaten öyle. On sene sonra verim alabileceği yatırımların peşinde. Sanki oradan hiç gitmeyecekmiş gibi. Kapının sağında ve solunda beyaz çiçekleri görüyor musunuz dedi bize.. Onları dahi biz getirdik. Baştan aşağıya yenilenmiş ama buna rağmen çok fazla eksik var. Şurada tribün var dedi. Taraftarlarımız idmanı izlemeye gelirlerse diye ben yaptırdım. Şurada çocuk parkı var dedi. Hem çocuklar için hem de bu futbolun aslında ne olduğunun hatırlatılması için. Şurada yeni fitness salonunun duvarlarının cam olduğunu görürsün dedi. Zira orada çalışan oyuncu arkadaşlarının idmanını izleyebilsin diye.. O kadar çok ayrıntı üzerinde durdu ki inanamadım.
Bir an şöyle düşündüm; bu ülkede teknik direktör olmak bizim sandığımızın ötesinde çok başka yetenekleri istiyor. Çok zor.
Röportaj bitti.
Beraber yemek yedik. Bizim endişeli halimizi gören hoca durumu öğrendi. Hemen bir telefon edip bize İzmir için vasıta ayarladı. Oraya kadar arabasıyla götürdü, bizimle beraber kahve içip otobüse binesiye kadar bekledi. İnanılmazdı. Bana bunu laf aramızda babam yapmaz, o yaptı.
Sonra bu röportajın arkasından sevgili arkadaşım Ayşe Nur’la İzmir’e doğru giderken gecenin karanlığında yol boyunca bu şarkıyı dinledik.. “Wenda” nın “Kayıp” anamına geldiğini bilmeden ve kaybolmanın eşiğinden dönerken..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
Almanya kıyaslaması çok üzücü. Resmen mucizeyi yaşıyorlar Akhisar ve benzeri takımlar aslında. Almanya'nın tesislerinin çeyreği bizde olsa acaba nerde olurduk dünya futbolunda. Bu şartlarda bile nerelerden, ne oyuncular çıkıyor.
benim anlamadığımda zaten bu o kadar paralar verilip futbolcu alan kulüplerimiz neden alt yapıya yatırım yapmazki sanırım Türkiye futbolunda gündelik başarılar yeterli.
Futbolkolik: altyapıdan önce üstyapı ile ilgilenmesi gerekiliyor. Ki bugünkü tesislerdeki binayı eğer diğer proje tamamlandığında altyapıya tesis edilecek. Akhisar Manisa'nın bir ilçesi. Hamza Hoca yıldız oyunculara para dökmeyerek zaten elindeki gençlere yatırım yapmış durumda. Altyapı çalışması ise bir kaç yıl sonra meyvesini ancak verecek şekilde bugünden yapılacak olan iyileştirmeler sonucu ancak.. Ki Akhisar'da yapılan daha çok kulübün bir üst aşamaya uygun şekilde yapılandırılmasıdır. Tesislerin çevresindeki olabildiğince çok büyük bir alana stat, spor vadisi, yeni binalar yapılıyor. Bugün ligde kalmak en büyük hedefleri lakin asıl hedef işte bu projelerin sonlandırılması. Ancak o zaman oyuncu yetişir, alttan futbolcu gelir v.s.
Öncelikle tesekkürler. Senden ricacisi oldugum Akhisar yazisini yazmissin sonunda :) Blogunu okuma tembelligini yapmayip haberim olsa sana özel mihmandarlik yapmak icin Ankara'dan kopup gelirdim.
Bir Akhisarspor taraftari olarak ben, bir süredir, Hamza Hamzaoglu hakkinda pozitif degilim. Yani senin röportajindan sonra tekrar tekrar yokluyorum kendimi, olmuyor. Bu sene biz kücük bir grup taraftar kirginiz Hamzaoglu'na. Ve bu kirginlik gecmiyor. Bizim icin skor önemli degil. Evvelki sene de, gecen sene de sonuc ne olursa olsun, takimin da, Hamzaoglu'nun da yaninda durduk. Ama bu sene Hamzaoglu ve takimdaki bazi oyuncularin tavirlari, söylemleri bizi bu noktaya getirdi. Camianin, kulübün büyüklügü, sportif basarisi, parasi, gücü, profesyonelligi, genel taraftar kitlesinin durumu bizi hic ilgilendirmiyor biz 40 yillik gecmisi boyunca alt liglerde oynayan bir ilce takiminin, candan seven, aidiyat hissi gelismis az sayidaki bir grup taraftariyiz. Oyuncularin, TD'nin söylediklerine dikkat ederiz. Bizi kücümseyecek tavirlara karsi tepkili oluruz. Hoca nasil taraftar hakkinda elestiri yapma hakkini görüyorsa biz de hocayi elestirebiliriz. "Kücük" bir camia olmamiz bazilarinin bize sürekli ders verme moduna gecmesini kabul edecegimiz anlamina gelmez.
Ben sahsen her gün "ne isim var ulan burada" diyecegim bir is yerinde calismam (ki meslek icabi fazla secenegim olmasa da). Futbolcularimiz ve teknik ekibimize bunu tavsiye ediyorum haddim olmayarak.
Soru soracak olsaydim Hamzaoglu'na, Neden "1+1 kontrat?" derdim.
Röportajin Akhisarspor ile ilgili kismi icin tesekkürler.
Ankara'ya ugrayacak olursan, Augsburg'da bir türlü ayarlamadigimiz mac+bira/yemek/kahve teklifim bakidir :)
Kal saglicakla.
Gökmavi: Tam olarak anladığımı söyleyemem. Hamza Hamzaoğlu asla ve asla Akhisar'ı küçümsemiyor ve hatta adam Eyüpspor'u da küçümsemiyor. Hepsinden acaip keyif alıyorum diyor ve kendini öyle adamış ki en ufak bir ayrıyla dahi yakından ilgileniyor. Çiçeklerden böceklerden tesislere milyonluk yatırımlara kadar. ki örneğini verdiği, heyecanla anlattığı pek çok proje gerçekleştiğinde çok iy ibiliyoruz ki Hamza Hamzaoğlu burada olmayacak ama bunun heyecanına sahip.
Akhisar'ı o değil ben küçümsedim. Ben Balıkesir'liyim, ömrüm o ilçe'den geçerek ve bazen orada kalarak geçti. Lakin Süper Lig'e henüz hazır olmayan bir tesisleşme.. Ama işte Belediye akıllı hamleler yapıyor. Süper Lig'e çıkarsın kalırsın sorun değil ama bir Süper Lig takımı olmalı, bunun savaşı veriliyor.
"ne işim var burada" hissini ben görmedim, hissetmedim de.. Bu yüzden eleştirileri ben anlamadım çok..
Karabük Maci sonrasi dedikleri:
http://www.bugun.com.tr/son-dakika/akhisar-belediye-karabukspor-mac-sonrasi-haberi-80656
Antep maci sonrasi:
http://www.haberciniz.biz/macin-ardindan-akhisar-belediyespor-teknik-direktoru-hamzaoglu-ortaya-koyulan-mucadele-ve-futbol-1692197h.htm
40-50 macin ardindan Karabük macinda gösterilen tepkiden sonra bunlari söylüyor hocamiz.
Sen röportajda tam tersi bir izlenim almis olabilirsin ama sürekli takimi takip eden bir taraftar olarak benim düsüncem de böyle.
Bu da sezon baslamadan önceki bir demeci. Hocamiz kadroyu yeterli buldugunu belirtiyor.
http://www.akhisarpress.com/haber/hamzaoglu-akhisarin-hic-olmadigi-kadar-destege-ihtiyaci-var-1165.html
Bir futbolsever olarak verdiğin 3 linkide hiç üşenmeden okudum.İlginç olan 3 sayfada da herhangi bir art niyet görmedim.Hoca, tamamıyla şeffaf ve gerçekçi duyguları o anki durumuyla ortaya koymuş.Bence iyide yapmış.
Bir futbolsever olarak verdiğin 3 sayfayıda büyük merakla okudum.Açıkçası ortada yanlış bir olay olduğunu düşünmüyorum.Hoca bütün samimiyetiyle maç sonrası ve sezon öncesi düşündüklerini,fikirlerini dobra dobra ortaya koymuş.Esas doğru olanın bu olduğunu,içten pazarlıklı olmayıp, düşündüklerini ne pahasına olursa olsun ortaya koyabilmek,sergileyebilmek olduğunu düşünüyorum.Haddime değil ama Hocayı bu davranışından dolayıda kutluyorum.Bu arada röportajta süper olmuş abi,emeğine sağlık.
@hüseyin,
problem iste orada. Calistirdigi takim, "hedefledigi" "büyük" takimlardan biri olsaydi, o sözleri söyleyebilir miydi?
bence aynı şeyin benzerlerini yine söylerdi diyebilirim.Çünkü onun bu mevkisinde olupta açıklama yapmayan birçok hoca sayılabilir ülkemizde.Bir çoğu görevi bıraktıktan yıllar sonra bu tür açıklamalar yapabiliyor.Bence hocanın arkasında durulmaya devam edilmeli.
Yorum Gönder