Bazen üzülüyorum artık.. isyan etmekten vazgeçiyor, sadece üzülüyorsun bir başka yerdeki güzelliği keşfettiğinde!
Almanya'da Kulüpler Birliği patlayıcı yasa maddesine dananarak statlardaki şiddeti azaltmak için bir dizi güvenlik önlemi aldı. Ayrıntılar inanın bana önemli değil. Her iki tarafın da haklı yönleri var.
Değinmek istediğim konu şudur:
Tüm kulüpler ortaklaşa eylem gerçekleştirdi. Sanırım yarın gerçekleşecek olan yetkililerle taraftar sözcüleri arasında bir buluşma var. Şu resimdeki pankart eyleme geçiyor yani. Ne diyor orası:
" Taraftarlarla diyalog, hemen! Her yerde!"
Taraftar temsilcisi diyor ki bu tüm statlarda gerçekleştirilen 12:12 eylemi olmasaydı bu buluşma da olmazdı. Şimdi ortak bir payda bulacaklar zira hak ettiler bunu. Muazzam eylemler gerçekleştirdiler v.s.
Ortak bir yol bulunur.
Peki bizde?
Yahu çok daha temel bir problem olan deplasman yasağı için kim nasıl bir araya gelmiş, ne tepki koymuş?
Almanya'da yetkililer zorunlu bırakılmıştır taraftarlarla konuşup anlaşmaya.. Bunun modernlikle, medeniyetle ilgisi yok. Röportajı okuyorum ve şu cümle çok net:
"Ohne die Proteste hätte es keine Gespräche gegeben."
"Protesto olmsaydı böyle bir buluşma gerçekleşmezdi"
Haklarını deyim yerindeyse söke söke alacaklar..
Bizde GS-FB geyiği sürer gider.. Bu rakip takımları aşağılama üzerine bir pazar kuruldu ve buradan beslenen, bununla var olan devasa bir kitle oluştu. Sadece diğerini aşağılayarak kendi fanatik grubuna şirin gözüküp varlıklarını bu yaşattığı nefretin üzerine kurdular. Kendi takımlarına dahil güzel ayrıntıları dahi diğerini yıpratmak, aşağılamak üzere ancak gündemine alıyor. Herhangi iki grup herhangi bir olayda bir araya gelse diğerinin eksikliğini ortaya çıkarıp bununla yine varlığını sürdürme peşindeler.. Bu yüzden birlik olmak zor ve inanın bana yerel lige dair bu yüzden futbol konuşmak da bu ülkede günden güne zorlaşıyor.
2 yorum:
çünkü aslında bu yasağa kimse gerçekte karşı değil bizde. fbliler gslıların gelmesini istemiyor gslılar da fblilerin. yalandan bir iki pankart açıyorlar o kadar.
Fenerbahçe taraftarının bu konuda içi rahat olsa gerek. Zamanında Fransa'daki "Rakibime dokunma" benzeri bir protesto ve dayanışma göserilmek istendi, Yiğiter Uluğ köşesine taşıdı, o kadar çaba gösterildi. Sonuç, kimse yanaşmadı.
Deplasman yasağına UltrAslan'ın koyduğu 'destekleyici' tavrı, 2 Ekim 1994'te Galatasaray'ın 'kombine sattık' diyerek ayrılıkçı tohumları ektiği günleri analım mı mesela...
Son oynanan 16. haftadaki derbide polis şiddetinin koreografiyle nasıl övüldüğü mesela...
Sözüm sana değil zaten. Bu ortamda, bu şartlarda kalkıp nasıl bir ve beraber bir tepki konabilir. Bir taraf bu kadar devlet ve polis aşığıyken...
Yorum Gönder