27 Ekim 2013

Huzur


Az önce yaptım, nasıl olmuş ? 


Az önce arkadaşımla konuşuyordum. Almanya'dan geldiğimde onu anlamamıştım pek. Mesleğinin zirvesinde ve olabilecek en iyi konumda olmasına rağmen bıkkınlığı vardı, isteksizliği. İçimden daha ne istiyorsun yahu diyor, anlamıyordum. 

Bugün anladım.

İlk defa soğudum bir şeylerden. 2011 Eylül'de geldim ve inanır mısınız ilk defa "gerçek" bir tatil yaptım şu bayram tatili esnasında.. Ve bir daha geri dönmek korkutuyor beni artık. 

İşim enterasan tarafı şu ki futbola dair bir mesleğin olduğu zaman futbolun gerçekliğinden kopuyorsun. Daha fazla derinleşeğine yüzeyselleşiyorsun. Herhangi bir parçayı otomatizasyona geçirdiğin ölçüde keyfi de bu yüzden kaçıyor. 

Editörlük yaptım. Bugün de bir gazetenin editörlük teklifini kabul etmedim. Bir futbolsever için olabildiğince kötü bir meslek. Gazeteye olayları özet geçiyorsun. Yerin dar. Bir internet kullanıcısı için çoktan ölmüş bitmiş haberler üzerinde kalem çiziktiriyorsun ki sayfaların dörtte üçü zaten fotoğraf. Muhabirliğin dahi çekici bir tarafı var ve hatta editörlüğe göre çok daha "değerli" bir meslek.  Elbette yine bir yerde editör olarak çalışabilirim, burada lanet ettiğim çok şeyi altılıyı tutturmadığım sürece yapmak zorunda kalacağım belki ama burada dahi "yorum içeriğe" önem veren bir yer olmasına özen gösteririm, siz de gösterin.

Web Sitesi ise "tıka" dayalı olduğu sürece işiniz zor. Keyif alabilmek için çok farklı ve ilginç bir organizasyon kurmalısınız. Diğer türlü çevrede var olan haber sitelerinin yaptığını daha iyi yapmak belki para kazandırır ama bir daha futbolla ilişkiniz eskisi gibi olmayabilir.

Nihayetinde en iyisi haftada bir gazeteye yazı yazmak..  Onun için de hep şunu dile getiririm: Blogda resimli, videolu ve haftada istediğim kadar yazma keyfinin dışında bana ne katıyor?  Kısıtlayıcı olduğu ölçüde işiniz fazlasıyla zorlaşıyor.

Televizyonda yorumculuğu yaşamımın 45'inden sonrasına yerleştirmiştim ama bugün görüyorum ki o zamana internet televizyonları olacak ve ancak o zaman bu iş keyifli hale gelir. Yoksa sporla siyasetin keşiştiği her yerde sesini kısmak zorunda kalacağın bir ortam mevcut. Devlet kanallarında yorum yapan arkadaşlarım gezi parkı olaylarında tivit atamadı, yorum yapamadı. Olimpiyatlar'dan Cenk Akyol meselesine kadar çok şeyde "bir şey" demeniz zorlaşıyor, keyfi fazlasıyla kaçırıyor. Olağan basit bir yorum dahi başınıza dert açabiliyor. Neler neler gördük şu son süreçte.. 

Ben bir süre dinleneceğim. Aralıksız çalıştım. Olabildiğince kısa olan tatillerde yeğenleri sahilde bırakıp lap top'un başına geçtim. İlk defa bu zamanda dinlenebildim. Yeni yılda ne yaparım bilmiyorum ama her ne olacaksa bu geçmişin tecrübesi ışığında olacak..  Hayat öyle ki lanet ettiğiniz işi dahi size yaptırabilir. Çok şükür ki ben mutluluğun tarifine devasa maddi içerikler katmadım. İşte şu yukarıdaki resmin içerikleri her şey.. 

Yazmayı, bir daha okuma ihtiyacı duymadan göndermeyi özlemişim.. 

1 yorum:

bir turgutözben dedi ki...

ömrünüzün sonuna dek "bir daha okuma ihtiyacı duymadan" yazıp gönderirsiniz dea ben de okurum umarım.

önce tv'deki futbol yorumlarını iktirettim. sonra tv'deki ve sahadaki türk işi futbolu terkettim. sonra ulusal gazetelerin sözde futbol sayfalarınından kurtuldum. elimde 3 blog kalmıştı; çok paradan bahseder oldu birisi bıraktım; biri kapandı.

bir futbolseverlik bir de burası kaldı elimde.