10 Kasım 2013

Derbi Öncesi




İlk devrenin en ateşli geçmesi beklenen maçı birbirlerine zıt karakterlerden oluşan iki takımın mücadelesine sahne olacak. Kadıköy’de favori çıkan Fenerbahçe1999 yılından bu yana o sahnede galibiyeti olmayan Galatasaray bir ilk peşinde koşacak. Bu maçın bana göre anahtar sözcüğü “pres”. Pres başarılı olduğu ölçüde Fenerbahçe kazanmaya yakın durur ama presi kıran Galatasaray'ın ise şansı sanılandan çok daha fazla!
Devamı

Fenerbahçe sadece ön üçlüsüyle değil Egemen'inden Holmen'ine kadar pek çok oyuncusuyla gole yakın bir duruş sergilerken Galatasaray'da Burak ve Drogba harici (oynarsa Umut) gole yakın bir başka oyuncusu bulunmuyor. Fenerbahçe özellikle Bruno Alves, Egemen ve Webo ile duran topları hem iyi savunup hem de hücumda etkili oluyor iken Galatasaray bu konuda rakibinden geri kalıyor. Drogba ve Burak'ı etkisiz kıldığı anda topu her şekilde filelerle buluşturmak güçleşiyor.

FAVORİ FENERBAHÇE

Şu kesin ki pek çok açıdan maçın favorisi Fenerbahçe.  Derbinin kendisine has atmosferi Fenerbahçe’nin hali hazırda güçlü olduğu özellikleri daha güçlü kılıyor. Ön alan presi için motivasyona gerek yok.  Önde oynamak için ideal bir ortam söz konusu.  Üstelik rakibi Galatasaray oyunun genelinde pas oyununa yatkın bir profil çizse de özellikle Semih ve Chedjou’nun araya pas atma konusundaki yeteneksizliği nedeniyle oyunu rakip yarı sahaya yıkma konusunda da sorun yaşamayacak. 

HOLMEN VE WEBO İLK 11’DE OLMALI

Fenerbahçe’nin en büyük gücü hareketli oyun yapısı ve pres gücü. Bu yüzden Emenike ile değil rakip tandemini daha fazla rahatsız edecek olan Webo ile başlayacağını düşünüyorum. Öte yandan yine orta sahada Holmen tercihi de bence fazlasıyla önemli. Bunun için iki ayrıntı önemli:

1- Holmen’i  Emre ve Mehmet Topal’ın önünde oynatarak Galatasaray’ın stoperlerden topu alarak  Melo’nun oyun kurmasına müsaade etmemek.

2- Meireles ve Baroni’ye göre baskı kurma ve pres konusunda çok daha hünerli olması.
Aynı nedenlerden dolayı Webo’nun da ilk 11 başlayacağını düşünüyorum.

YAPILIRSA HATA OLUR

Orta sahaya “iki yabancı” ekleyerek Emenike-Sow-Kuyt-Webo’dan birisini 18’in dışında bırakmak. Eğer bu olursa Kasımpaşa maçında olduğu kadar şanslı olmaz Fenerbahçe. Olası bir Galatasaray golüne karşı son 25 dakika takımı daha fazla hücumcu yapmak zorlaşır. Emenike ya da Webo ilk 11’de olmasa da 18’de mutlaka olmalı.

GALATASARAY  NASIL KAZANIR?

Öncelikle kazanmak için fazlasıyla uygun bir ortam mevcut. Fenerbahçe’nin topa sahip olması, oyunu rakip yarı sahaya yıkması “bekleyen” konumunda olan takım  için sorun değil. Üstelik Fenerbahçe bu baskıyı iki bekini de çıkararak yapacağını düşünürsek kapılan topların hücumunda istediği geniş alanı bulabilir. Ev sahibinin iç saha baskını da düşünürsek tuzak kurulmaya fazlasıyla müsait bir yapısı var.  Tek sorun özellikle maçın başında yapılacak olan presi kırma konusunda Mancini'nin doğru çözümü bulması. Üçlü orta saha da deneyebilir başka çözümler de.

Eğer bekleyen konumda savuma güvenliğini birinci planda tutacak bir strateji benimsenirse rakibin oldukça etkili olduğu dönen ya da yanlış zamanda kaptırdıkları toplara karşı konsantrasyon sorunu da yaşanmaz.

Mancinin yapacağını düşündüğüm ya da yapılmasını uygun gördüğüm hamleleri:

1-Takımın boyu kısaltılmalı ve oyunu kendi sahanda kabullenmeli.

2-Sol beke mutlak suretle “sol ayaklı” bir oyuncu  monte edilmeli. Selçuk ve Melo’nun baskı yediği ortamda ters ayaklı bek oynatmak oyun kurma konusunda fazlasıyla sıkıntı yaşatır.

3- Beklerin arkasındaki boşluğu değerlendirmek için iki hızlı kenar oyuncusu takımda bulunmalı. Bunlardan birisi Bruma iken diğeri Aydın, Umut  ya da Amrabat olmalı. Yabancı kuralı nedeniyle Bruma'nın tersine eğer üçlü orta saha düşünülmezse Aydın'ın monte edileceğini düşünüyorum.Ceyhun seçeneği işaretlenirse "Umut" çok daha doğru olacaktır..

3- 4-4-2 sanılanın aksine kontra hücumları için vazgeçilmez bir sistemdir.  İki defansif orta sahalı 4-4-2 kaçınılmaz olan. Yalnız burada Galatasaray tandeminin sorunlu pasör yapısı nedeniyle Umut'u alarak  orta sahayı üçlemesi de bir başka ihtimal. 

Çünkü;

Fenerbahçe hem iç saha avantajı hem de oyuncu nitelikleri açısından Galatasaray’dan pres ve baskı konusunda avantajlı konumda. Savaşarak topu “yanlış zamanda” kazanmalarına izin vermek yerine “topun Fenerbahçe’de olduğu” bir takıma karşı hazırlanmak çok daha makul. Üstelik belki maç boyunca Galatasaray iki ya da üç kez atağa çıkabilir ama rakibin sayısız atağına göre çok daha efektif bir sonuç alınması kaçınılmaz olur. Fenerbahçe'nin presini kırmak için 4-4-2 ile savunnulacaksa sol ve sağ beklerin önemi bir hayli fazla olur.

PRES BELİRLEYİCİ OLUR



Fenerbahçe’nin en büyük silahı aslında Galatasaray’ın en zayıf tarafı.  Özellikle maçın ilk 20 dakikasında baskı kurmayı hedefleyen Fenerbahçe muhtemelen orta sahasındaki iki savunma becerisi yüksek oyuncuyla Melo ve Selçuk’a baskı yaparak oyunun kenar beklerinden kurulmasını sağlayarak Caner ve Gökhan’ı ileriye "topu tehlikeli bölgede kazanması için "sürecek.  Bu hamle başarılı olabilir ama aynı zamanda Galatasaray için de fırsata dönüşebilir.

Galatasaray’ın çözmesi gereken sıkıntı burada.  Fenerbahçe presi bu şekilde yaptığı vakit oyun kurma konusunda sıkıntısı olan Semih ya da Chedjou sıklıkla uzun topa zorunlu kılınacak ya da beklerin bölgesinde kaptırılacak.  Drogba’nın belki de en önemli katkısı topu burada isteyip alarak bu sıkışıklığı kırması. Riera ise hücumda üretkenliği ile değil savunmada baskı karşısında adam eksilten doğru pası gerçekleştirmesiyel fark yaratabilir. Dany burada belki savunmayı güçlü kılar ama pres karşısında çok daha riskli seçimler yapabilir.

ÇARE BURAK’IN YEDEK KALMASI

Böyle olacağını düşünmüyorum  ama teknik direktör olarak kafamda bu maçı oynadığım zaman kaçınılmaz olarak Burak yerine Umut’u tercih ediyorum.


Böyle olduğu vakit maç içerisinde değişimler, koşullara göre dönüşümler çok daha kolay oluyor.  Orta sahada üç oyuncu bulundurması pres karşısında sürekli top kaybına ya da uzun topa zorunlu kalmanın önüne geçebilir. Aslında tek çare budur.

Nihayetinde;

Fenerbahçe'nin Webo ve Holmen'le başlayarak pres gücünü sonuna kadar kullanarak rakip stoperlerin oyun kurma konusundaki kusurlarını Melo ve Selçuk'a baskı kurarak avantaja çevirmeye çalışacağını düşünüyorum. Öte yandan Mancini'nin üç defansif orta saha ile karşılık verip Bruma-Umut'u kenarlara yereştirerek geride "bekleyen" konumunda olup hızlı kontralarla sonuca gideceğini..   Eğer Fenerbahçe özellikle ilk 15 dakikada gol bulursa farkı arttırır.. Lakin Galatasaray berabere ve önde olduğu zaman "bekleyen" ve "topu rakibe" vererek istedğini de alabilir.

Muhtemel (benim beklediğim 11'ler):

Fenerbahçe: Volkan-Gökhan, Egemen, Alves, Caner- Mehmet Topal, Emre, Holmen- Kuyt-Sow-Webo!
Galatasaray: Eray- Sabri, Chedjou, Semih, Riera-Ceyhun, Melo, Selçuk- Umut(Burak), Bruma-Drogba

Hiç yorum yok: