28 Temmuz 2014

Toplumsal Algı



İlk bakışta algılamayabilirsiniz ama ligimizin önemli teknik adamlarından desem çok da zorlanazsınız sanırım..Hikmet Karaman henüz iki aylık iken annesinin kucağında.. 

Hoca Almanya'da Frankfurt'ta antrenör seminerine iştirak etmiş. Twitter'dan paylaştığı görsellere bakılırsa oldukça bilgilendirici bir içeriğe sahip seminer olduğunu söyleyebiliriz. Hoca ile yakın olduğum bir sır değil. Arkadaşım gibi görürüm. Buna rağmen bir şeyler söylemek isterim.

Aslında.. Oldukça başarılı bir teknik adam karnesi olmasına rağmen eksik olan bir şey olduğu muhakkak. Nedir diye düşündüğüm zaman akla gelen ilk ayrıntı kendisini sunuş şeklinde bir sorun olduğunu söyleyebilirim. Hikmet Karaman'dan çok daha kötü ve başarısız teknik adamlar tavırları ve piyasaya uygun davranış biçimleri nedeniyle çok daha gözde oluyor. Üstelik bunlar ciddi şekilde pr çalışması ürünü. İsmi lazım değil oldukça ünlü bir yerli hocaya taktiksel bir içerik hakkında ne düşündüğünü sorduğumda "Bırak bunları Orhan yaaaa" şeklinde son derece laubali olması bir yana o derece ciddiyetsiz yaklaşımı vardı ki toplumdaki algısını düşününce hayretler içerisinde kaldım. Bahsettiğim içerik çok değil iki ay sonra medyada yer kapladığı vakit(Umschaltspiel, gegenpressin) bana dönüşündeki ciddiyeti de ben pek kaale alamadım. Laubali olması bir yana "öteki" hakkında her konuşmasının içerisine küfür sıkıştırması ve bizdeki algısındaki o ciddiyet uyuşmazlığını düşününce dedim ki: Ne kadarr başarılı olduğundan ziyade toplumsal algıya ne denli etki ettiğin çok daha önemlidir. 

Maalesef Hikmet Hoca gerçekten samimimi ve kendisini geride bıraktığı onca başarıya rağmen sunma konusunda çok ciddi problemleri var. Öyle ki bugün için onu İstanbul büyüklerinden uzakta tutan teknik direktör yetkinliği değil yıllar içerisinde toplumda oluşturduğu ilginç karakteri olduğunu söyleyebilirim. Bazıları bir seviye daha yukarıya çıkmak için üst üste anadolu takımıyla 10 galibiyet alması gerekiyorsa Hikmet Hoca sezonu mağlubiyetsiz tamamlamalı. Öyle olsa bile yine de tartışılacaktır.

Oysa kendisini sürekli geliştirmek isteyen ve bu konuda ele geçirdiği her fırsatı değerlendiriyor. Bugün seminerde görürsünüz yarın konuşurken bahsettiğiniz bir kitabı okumuştur, ertesi gün çok daha başka içeriklerle meşguldur. Lakin teknik direktörlük mesleği konusunda ne kadar gelişirse gelişsin onun peşini bırakmayan algının hiç değişmeyecek olması da kaderi olsa gerek.

Benzer şeyleri Yılmaz Vural için de düşünüyorum.

Hikmet Karaman ile çok fazla konuştum, muhabbet ettim, çay içtim. Çok fazla içerik var ve ilerleyen zamanda daha da başka ayrıntıları burada yazacağız.. Yıllar yılı spor yazarlarının yakınlık kurduğu teknik adamlarına yorummlarda kıyak geçtiğini, eleştiri konusunda çekingen davrandığı için eleştirmiş bir insan olarak ileride Hikmet Karaman ve diğer görüşüp bilgi alışverişinde bulunduğum iyi insanların eleştirilerini de buraya yazacağımı söyleyebilirim.  Gazete ve dergilere değil ama buraya yazılacaktır..

Hulasa resim çok hoş.. 





1 yorum:

levonsio dedi ki...

Orhan Agabey, sanirim yillar once yine senin blogunda okumustum, teknik direktor arkadasinin kuyusunu kazmak hakkinda idi, Benim toplum algisi disinda durarak gozlemledigim, sevgili Hikmet Karamanin bundan daha derin yapisal sorunlari oldugu kanisinda, bu benim nacizane dusuncem