4 Aralık 2008

Hertha Berlin: 0 Galatasaray: 1



Berlin'e ucak ile gitmeyi hicbir zaman düsünmedim. Zira yolculuk da alinacak olan hazzin önemli bir parcasiydi. Her ne kadar ucak yolculugu cok daha ucuz ve en önemlisi cok daha zahmetsizce olmasina ragmen.. Aslinda bileti aldigim Augsburg Ultraslan'i kurma girisimlerinde olan grup ile beraber muhtesem bir otobüs yolculugu yaparak Berlinde olup cok daha baska planlar icerisinde olacak iken Eniste'yi kiramadik onunla gidecek seklinde planlar yaptik zira o bu blogun en gizli kahramanidir.. Bir sekilde üstelik VIP olan bundesliga biletlerinden ikinci Bundesliga maclarina kadar bize sagladigi imkanlar bir yana(Reklam verdigi sari sayfalarin ikramidir ona da ) , sürekli Bundesliga tarihi üzerine yapilan muhabbetlerin sonucu buraya giren onca postun yaraticisidir.. Özellikle bizim eksikligini cektigimiz 1990 öncesi Bundesliga tarihine dair muthis anilari, tespitleri ile her daim saygiyla anilasi bir insan olmustur nazarimda, tuhaf kacacagini bilmesem suraya fotografini koyar günde üc kez tapardik kendisine, o denli önemli bir insanogludur hayatimda.. Ama iste aksilik ya, isi ve gereksinimleri arkadan bastirdi ve son anda bizi yalniz birakmak durumunda kaldi. Simdi düsünün, elinizde iki bilet, arabanizda bir depo benzin ve saat iki gibi bu haberle yikilmis insanoglu kendisine yolculuk arkadasi ariyor.. Hemen hemen bütün tanidigim simalar cok baska sekilde maca istirak etmis coktan Berlinde olup telefonlar acmislar bile.. Bu durumda ortaya süper kahraman insanoglu A. cikiyor..

Gecen cuma aksami gecenin bilmem kacinda Bay A'dan telefon geliyor:

"Koblenz, 450 km, yarim saat is, sabaha kadar Frankfurt, hic gitmedik hem, tamam ?"

tamam diyoruz ve simdi sira bizde:

"Toplam 1100 km, Hertha-Gs maci, Munihden bes dakika icerisinde cikip burada olabilecek isen eger ?"

Tamam diyor.. Böyle basladi aslinda futbola cok fazla ilgi duymayan ve fakat benden daha gür bir sekilde tezahürat yapip stadin icerisinde hepimizden daha fanatik kesilen ve kesinlikle öyleymis gibi degil, aynen öyle oLan.. Organize eksikliginden dolayi yer yer "lorke lorke" tezahuratini tek basina baslatip amigoluk yapan, soludugu havayi sonuna kadar icine cekmeyi berebilen bir insanoglu.. Blogun ilk okurlarindan..

Iki kisinin kendine has yasadigi bu siradisi yolculuk hikayesi karalamalar kismina kalsin ama sunu soyleyebilirim ki doksan dakikada alacagim hazzin her saniyesini her daim icimde hissederek km km ilerlemek, henüz macin baslamamis oldugunun bilincinde 500 km yol tepmek nerden baksan tarifi imkansiz bir duygudur.. ve aslinda aslolan da belki de budur.. Karli yollari asip geldik bir sekilde stadin önüne..



Maca girmeden bes dakika öncesi.. olimpiyat stadinin bu girislerini görünce aslinda Alianz Arena'nin muhtesemligini anladik.. Stadin kapasitesine göre bir giris/cikis trafigi ayarlamak neden bu kadar zordur onu bilmem.. Stadi yapan insanoglu elbet bir gün o stadin dolabilecegini ve ona göre bir düzenleme yapmasi gerekir iken cektik baya kapilarda.. IOnca yolu onca aksiliklerin arasinda her seye ragmen bir saat öncesi gelmeyi basarabilmis iken az daha maci kaciriyorduk.. Baska acidan Arena'ya göre cok daha fazla Futbol kokuyordu belki ama inanin hem Arena'dan hem de Berlin Olimpiyat stadindan daha muhtesemi Nürnberg'in yenilenmis stadidir.. Her seyin disinda "futbol" kokan bir stat..




Seyirciler yeteri kadar ilgi göstermisti. Yanimdaki Danimarka Ultraslan, digeri Stutgart, Belcika diye giden sehirler.. Ultraslan Avrupanin organize ettigi kale arkasindaki kucuk grup haric toplamda birliktelik cok fazla bu yüzden yoktu.. Berlin seyircileri sadece kendi kalearkasina ait toplamin azinligi konumundaydi ve fakat sayica az olan bu grup cok daha organize ve güzel isler cikartti her ne kadar yaptiklari her türlü tezahuratlara karsilik buyuk bir ugultu ile susturulmus, sindirilmis olsa da iyidiler.. Baska acidan gercekten tuhaf bir durumdu. Berlinin kendi stadinda deplasman maci oynamasi ama futbolcular genelde memnundu zira seyircidir maca renk katan ve o stat bu sene belki ilk defa bu kadar seyirci ile oynuyor, son bir kac yildir seyirci küs takimina..

Dönüste benzin almak icin ilk benzinlige girdigimde görüntüye inanamadim.. Bir benzinlikte bu kadar kuyruk olamazdi ve plakalar ilgi cekiciydi.. Danimarka,Hollanda, Belcika,Münih.. Isvicre, Avusturya.. Benzinlik tikanmisti ve bir saat cikamadik, giris cikis, cikis da giris olmus kipirdayamadi ama baska acidan iyi oldu.. Galibiyetin o insanlara verdigi o muhtesem hazzi daha yakindan gördüm.. Bu galibiyet inanin bana bu kadar insan icin cok sey demekti.. Hele ki Berlinli gurbetciler icin.. Öyle ki Berlini gezen insanoglu( -ibrahim tatliseks-) sehrin tanimi icin su ifadeyi kullaniyor..

"cok fazla alman var"

(fotolarin hepsi yanimdaki Bay A.'dan..)

Ne olursa olsun en önemli fark olimpiyat stati olmasidir. Bir sekilde cok sey muthesem olsa da bu seyirciler ile saha arasindaki mesafe biraz olsun azaltiyor keyifi.. Augsburg'daki Galatasaray cemiyetine katki olsun babilinden buradan biletleri aldik ama bilseydik ya Kalearkasindaki coskunun icerisine ya da merkezde bir yer secerdik kendimize.. Misal ikinci yari Galatasaray kalesinde olan pozisyonlari biz göremedik desek yeridir.. Oysa ben ayni yerde Bayern macini seyrettim Arena'dan, saniye saniye maca hakim olarak... Hem o coskunun ortasinda hem de maca tamamen hakim sekilde.. Ve yine diyoruz ki Arena, görünürden cok cok daha "kaliteli" bir stat.. Mimarisinden giris/cikisina kadar.. Otzurdugunuz her yerden stadin tamamina hakim olabilme acisindan esi benzeri yok sanirim..



Lincoln Kaptan cikti.. Biz delirdik tabi , hele ben.. Ama yine de su soru aklima takildi. Sabri'nin onayi alindi mi ? Bu takimdan en cok kaptan olmasini istedigim insan Arda ve Lincoln'dür ama baska acidan Sabri'ye de kesinlikle en cok yakisandir ve merak ediyorum ayrintisini.. Simge olarak mi verildi yoksa belirli bir karar sonrasi mi atandi.. Baska acidan cok yakisti kesinlikle.. Ama eger ki Sabri ezilip gecilmisse hic hos degildir.. Ben, sadece bir maclik oldugunu, simgesel/mesaj kaygili oldugunu düsünür iken teknik adamin aciklamasi daimi ücüncü kaptan gibi oldu..



Su an Berlin'in kalearkasinin bittigi andir arkadaslar.. Su zamana kadar cesitli güzel organizasyonlar gercekelstiren ve nedendir bilmem trampetlerin sesleri tüm stati bastirir iken su saniyeden sonra capun turistlere dönüp sakur sukur foto cekme derdine düstüler ki bir daha tezahurat filan da hak getire..Maglubiyeti aslen su anda kabullenmislerdi.. Maca gelirsek:

Hep elestirdigim teknik kisirsizligi nedeniyle cok yüklendigim adam olan Baris Özbek'e hayran kaldim.. Mücadele etmek, kosmak baska bir isdir ama bunu sanat gibi icra etti saha icerisinde. Sonrasinda izledigim bütün yorumcularin, Hertha Berlin teknik adami Favre'nin bu yenik ilk yari oyununa söyledigi tek neden suydu: Onlar bizden ortasahada her zaman bir kisi fazlaydi bu da kötü oyunun en önemli nedeniydi..

Simdi diyorsunuz ki iki forvet oynayin.. Forvetleri ikileyince malasef daha fazla hucum yapmiyor takim. Iki forveti olan takim, her daim cok daha fazla atak yemeye zorunlu kilimistir. Baska türlü rakip atagini, o atagin aldigi süreyi de kendi hucumuna dönüstüren bir orta saha.. Hangisi daha iyidir ki ?

Hertha Berlin baska acidan sahasinda her daim kötü futbol oynamistir. Toplamda bir deplasman takimidir ki oyunculari da "Kendi sahanizda deplasmanda gibi oynacaksiniz, ne diyorsunuz" sorusuna "bizim icin daha iyi, biz zaten deplasman takimiyiz" diye cevap vermislerdir. Aslinda Berlin sonuc takimidir, takir takir top oynamamistir bugüne kadar.. Misal Leverkusen,Hoffenheim ya da Bremen gibi degildir, kötü futbol ile cok ilginctir kazandilar hep.. Kontralarla, deplasmanlarda.. Leverkusen macinda doksan dakika varlik göstermediler ama son anda bir gol atarak Leverkuseni en formda oldugu dönem yendiler.. Ayni sekilde Stutgart'i sahasinda. Ama zayif halka dedikleri Bielefeld'i kendi sahasinda yenemediler.. Velhasil bu oyun bekledigimdi ama baska acidan hem yüklenirken Hertha'nin sonunda bir gol bulup galip gelecegi sürprizini de yan cebimde tutuyordum..

Galatasaray diri orta sahasina eklemlenebilen muhtesem on numarasi ile güzel bir maci geride birakti. tartisilan pozisyonlar var. Alman spiker televizyonda Lincoln'un pozisyonuna "penalti" derken baska acidan bize verilen penaltinin bir benzeri rakibe verilmemis.. Sonuctan bagimsiz kimse konusamiyor malasef. Galatasaray Metalist macinda da ilk yarim saat haric iyi futbol oynadi.. Son saniyede bireysel hatadan gelen gol yorumlari ters köse etti. Hem Metalist ve ayni zamanda Berlin macinda ortaya cikan cok önemli sorun forvet sorunudur. Burada Baros'un özellikle Berlin macinda iyi oynadigini belirtir iken toplamda özellikle kanatlarin beklenildigi kadar etki yapmamasi pozisyonsuzlugun en önemli nedenidir.. Eger ki Kewell yer yer forvetimsi oyun yapisini benimsemeyecekse cok buyuk zarar veriyor takima. Tek forvetli oyun yapisinin en önemli özelligi aciklarda oynayan ve on numaranin oyuna "gol" olarak katki saglamasidir.. Galatasarayda Baros dahil cakili forvet görünümünde kimsenin olmamasi yer yer muhtesem bir sekilde ilerleyen takimin kenardan orta yapacagi sirada "ulan iceride kimse yok, kime ne yapacam bari suraya pas atayim" dedigi cok olmustur..

Bu hem kanat oyuncularinin özellikle Kewell'in yeteri kadar iyi performans saglayamadigindan kaynaklandigi gibi teknik adamin bu konuda organizasyon olarak takimin durumundan sorumlu oldugunun da altini cizelim. Ben illa ki cift fovet, üc forvet derdinde degilim. Öyle olursunuz ki forvetsiz en iyi hucumu sizin takiminiz yapar. Mesele Organizasyon, mesele pozisyon zenginligini saglar iken disiplinli ve organize bir sekilde ataga kalkmaktir. Takim cift forvet olmadigi icin golü bulmakta zorlanirken orta sahada tuttugu bir fazla adami ile hem rakibi oynatmiyor ve ayni zamanda da bir degil bes kere rakip ceza sahasinin önünde bitiyor..

Iki forvet oldugu vakit hem rakip daha fazla üzerinize gelecek, ataklari kesmekte zorlanacak ve ayni zamanda daha az hucum demektir. Bunun cesitli cözümleri var ve bunlardan birisi ortasahadaki defansif orta sahalarin iki kisilik oynamasi, forvetin ikilenmesi olur iken baska bir cözüm de diger orta sahalarin golcü kimligine bürünmesi, Baros'u rahatlatacak girisimlerde bulunmasidir.. Cözüm icin bekliyoruz simdilik ama cok acik bir pozisyon üretme sorunu oldugu ortadadir.. Bu yüzden metalist macinin kaza golünün telafisi olmamistir ve yine bu yüzden cok iyi oynanilan Berlin macinin gol pozisyonu cok da fazla degildir..


Cok hosumuza gitti kareledik bunu da..

Baska acidan sayginligi da Galatasaray takimi tekrardan elde etti.. Türkiyenin "Bayern Munih"i denildi. Galatasaray bu, cok da buyutmemek gerekir maglubiyeti denildi.. Cok sey denildi isin acikcasi. Hem Benfica ve ayni zamanda bu mac ne olursa olsun yitirilen sayginligin biraz olsun geri kazanilmasi acisindan cok önemliydi..

Ve artik 2000 ruhunun gölgesi takima zarar veriyor bunu da gördüm seyircilerin bakisinda.. Galatasaray rakimi bu yüzden hem oyuncusuna hem teknik adamina toleranssiz.. Bu yüzden sampiyon olmus hocalarini bir bir göndermekte cekinmediler.. Hepsi Avrupa macerasina göz atti, hemen hepsi ya 2000 yili ya da hic dedi.. Oysa 2000 yilindan önce 4 yil Sampiyonlar Ligi macerasina göz atsak, bir üst tura cikamayisimizin alti cizilse, yillar sonra oturmuslugun ve istikrarin gücüyle UEFA'ya giden yolu cizmis oldugumuz hatirlansa cok daha iyi olacaktir.. Skibbe henüz günü kurtarmaktan gelecege dogru adim atamiyor.. Ama bu seyircilerden yöneticilere kadar buyuyen genis bir yelpazenin disavurumudur.. Birilerini suclamak degil ama birileri de "bilincli" bir sekilde adim atmasi, istikrari saglamasi gerekir..




Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!"

Hayatta hicbir sey "cok fazla" keyifli degildir. Insanoglunun en kötü aliskanligi her seye alisabilir olusudur. Insan her seyi siradanlastirabilir.. Demistik ki cokca kez, bir seyin varligindan alacaginiz haz, yoklugundan dolayi cekeceginiz sikinti ile ilintilidir. Acisini cektiginiz olgunun tadina ancak varabilirsiniz.. Ve siz düsünün ki ben seyrettigim bütün Galatasaray maclarinda duydugum her "Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!" tezahuratinda aci cekmis adamim.. Bir kez olsun ona katilamayacagim duygusu agir basmis ve her defasinda o taraftarlarin o sesine icimde bir yerlerde aciga cikan bir aci ile karsilik vermisimdir ve belki bu yüzden atkimi atar atmaz stadin icerisinde kendimi bulur bulmaz basladim ..

Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!"

Sesim kisildi, ikinci yari sadece önümde yaptigi o muhtesem calim yetti aslinda ama baska acidan tüm takimi cagiran taraftarlarin sesine Mehmet Topal,Baris Özbek ile beraber cevap veren üc futbolcudan birisi olmasi bir yana tek tek her macta degil de yilda bir görecegi tribünlerdeki insanlari herkesden fazla zaman ayirip selamlamasi yetti artti bile.. Bir ara herkes gitmisti o benim önümde egiliyor, biz ona egiliyorduk..

Yasi gelmis, liderlik edecektir bu takima. Biraz abartip nasil ve kime orta yapacagini sabri'ye söylemesi cok da iyi degildi ama "liderlik cabasi" takdire sayandir yine de..

Baska acidan Hakan Sükür gibi ona baska baglanacaktir Galatasaray taraftari. Cok kimse farkinda bile degildir ama Hakan Sükür'e olan sevginin altinda yatan onun galatasarayliligindan ziyade bir baska yerde kabul görmeyisi olur.. Elestirilisidir. Bu yüzden destek veren seyirci her hakan sükür golünde hakli cikmistir ve sokaklara cikip baska bagirmistir. Ben onlardan birisiyim. Seyrettigim hicbir Galatasarayli golcü Hakan Sükür'den attigi golden daha fazla sevindirmemistir beni.. Simdi belki de bu yüzden Lincoln..

Hicbir sekilde saygisizlik yapmadigi halde bir sekilde yüklenebilecek acik buldugu icin sevinen onlarca insanoglu var.. Bakin bunlar onun saygisizlik yapmadigini, her macta bu ve benzer hareketleri yaptigini ekranlardan görüyor.. Bir bosluk bulup top sektirmedi o.. en gergin mactan en önemli zaman dilimine kadar her daim estetigin pesinde kosan adamin zamanlama acisindan yasadigi sorundur sadece ve elbette sokak futbolunun son yildizlarindandir.. Bunun cok iyi farkinda olanlar ve , üzerine hicbir sekilde saldirma hakki olmayan Arica'nin yaptigi saygisizligi es gecenler, Toroglunun "ben olsam sakatlardim" gibi sakat aciklamalari ve sakatlamaya yönelik motivasyonlari üzerinde durmayan insanlar, Lincoln'un top sektirmesini etik acidan kusurlu buluyorlar..
Dicem su ki bu insanlara;

Sahtekarsiniz.. En ala saygisizliga ses cikarmayip burada bik bik öterek ikiyüzlülügünüzü gösteriyorsunuz ama bilin ki bu yaptiginiz onunla seyirci arasinda varolan baglari güclendirmekten öte bir islevi olmayacaktir.. Öyle oldu da.. Bir gün Alisamiyen stadinda da..

Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!"

demek üzere bir kac postu ayni anda islemenin ve 1100 km'nin yorgunlugunla...

12 yorum:

Unknown dedi ki...

hafta içi yaşananlara yönetimin sessiz kaldığı konuşulurken yönetim cevabını verdi ama en güzel cevabı lincoln verdi. Lincoln nün artık daha dikkatli olması lazım saha içinde yada dışarıda yapacağı -isteyerek yada istemeyerek- hareketler bu ikiyüzlülere orgasm olma şansını verceği için her ayrıntıyı kullanacaklar. Daha iki gün önce lincoln futbolu aklından çıkarmış galatasaray bundan kurtulmalı diyenler - bunlar sergen ve hakan ünsalın başı çektikleri- bugün lincoln top oynayınca aklı almanyada, gidecek o ondan öyle yapıyor yorumlarına başladılar. herşeyi aleyte kullanabilme yeteneğine ve ikiyüzlülüğüne sahip ismler öttürüyor piyasının borusunu yazık.
1100 km de büyük bir tutkunun eseri. arabayı kullanan hep sen idiysen bir hafta robot gibi gezersin artık :)

Borges dedi ki...

Ömer: Sergen ve Guccuk Hakan'i yorumlamak bile istemiyorum.. Sanki adam bu sezon ilk güzel macini oynuyor ? Elbette alti yil oynadigi yere karsi baska bir konsantrasyonu olacak ama türk olurum, milli takimda dahi oynarim, galatasarayda futbolu birakicam diyen bir adamin üzerine böyle tahmini verilerle yüklenmek nerden baksan capsizlik örnegi.

Kucuk hakan üzerine bir de arkadastan duydum diyor.. Yalan yahu, ici disi her seyi bunlarin yalan, dolan.. Lincoln'un bir sey yapmasi gerekmez bundesliga pazari icin. Yahu Schalke sallaniyor, menaceri kovulacak en buyuk suclamalardan birisi de "Lincoln neden gitti".

Milli oyuncusu Jermaine JOnes ki takimin isleyen ve isildayan tek neferi bugünlerde cikiyor, seyirciyi sucluyor ve en önemlisi de Lincoln'ü gönderdi bu seyirci, boslugunu dolduramadik üc defansif orta saha ve lidersiz bir schalke diyor..

Lincoln istedigi an istedigi klube kendisini pazarlar, hic oynamadan üstelik..

bunlar futboldan anlamayan iki görüntü ile mac yorumlayan ama iste eski futbolcu yanilgilarinin acisi.. "yanildik, anlamadik" yok..

Mehmet Çelik dedi ki...

Cok yerinde olmus Hakan Sukur tespiti de. Bizim de askimiz o yuzden Hakan Sukur'e. Ama hep sormusumdur kendime, Fenerlisi, Besiktaslisi sevmez anlarim da Galatasarayliya ne oluyor diye. Arda'yi koyariz Kral'in yerine diyordum ama olmuor Arda. Lincoln koydursun kendini oraya. Basimizin ustunde yeri var...

hagi dedi ki...

bence skibbe yanlış yapıyor.galatasaray tek forvet oynamaz.galatasaray çift forvet oynamalı.skibbe takımı korkak oynatıyor.kenardan oyuna müdahale edemiyor. galatasarayı taşıyamıyor. başkan bu adamı kovun.kötü skibbe.

dünkü galibiyetin benim nazarımdaki en önemli getirisi yukarıdaki formatta oluşturulan oksijen müsrifi yorumlara en azından bir müddet daha medya,sözlük ve bilumum bloglarda rastlamayacağımızı bilmek oldu.

yönetimin de büyük katkısıyla her geçen gün istikrarsızlaştırılmaya çalışılan galatasaray takımının hocayı ezip dövüp kovarak takımın düzlüğe çıkacağına inanabilen ki(ü)tlelere bir cevabı bence dünkü maç.ama tabii ki bir maçla olmaz.öncelikle önümüzdeki 2 ankara deplasmanı kazanılmalı,bu çok önemli.devre bitene kadar sanırsam perşembe maçı da kalmadı;dolayısıyla takımın ankaragücü-gençler-beşiktaş üçgeninden çıkması süpriz olmayacağı gibi;artık galibiyetlerin bir seriye bağlanması gerektiği de gün gibi açık.

Peki bu nasıl olur,kanımca Barış'ın takıma girmesi çok büyük katkı yapmakta takıma.Türk futbolunun da hali hazırda bence en büyük eksiği olan oyunun iki yönünü de oynayabilen orta saha oyuncusu(ön libero değil, bir nevi "box-to-box midfielder") vasıflarını taşıyor.Tabii ki özellikle teknik anlamda katetmesi gereken yol var önünde ama rahatlıkla takımın kilit oyuncusu olabilir.Barışla beraber Topal'ın da takıma girmesi orta alandaki agresyonu arttıracak,bu da deplasmanlarda oyun kontrolünü ve rakip kaleye inmeyi kolaylaştıracak düşüncesindeyim.En önemli nokta, sezon başından beri işlemeyen sağ kanada işlerlik kazandırmak gerekiyor.Burayı Barış'a emanet etmek o kanadı iki yönlü işler hale getirebilir diye düşünüyorum.Ortanın ortasında Ayhan-Topal ile oldukça sert bir takım olur galatasaray.sol kanat ve forvet arkası için ise bence bir tercih yapılmalı.şimdi "ardayla kewell yanyana oynar mı" gibi retorik bir türk basını klişe sorusu sormak niyetinde değilim;ancak bir gerçek var ki tamı tamına aynı mevkide oynayan iki oyuncuyu birada oynatmak için sistemi iğdiş etmek çok makul gelmiyor bana.İkisinin de sağda yapamadığı aşikar.Bundan dolayı,Arda-lincoln-kewell üçlüsünden ise ikisi(default arda-lincoln) sahada olmalı;Kewell ise rotasyonda (ki bu ilk yarı boyunca hiç yapılmadı,ligdeki performans düşüklüğünün bir sebebi de budur kanımca) kullanılmalı.İkinci yarıda inşallah uzunca bir süre devam edecek perşembe-pazar maratonlarında yıldızların dinlendirilmesi elzem. Diğer türlü Kewell'a sahada yer açmak için sistemden taviz verir duruma düşülüyor ve bunun sonuçları iyi olmuyor.Yani aslında temelde 4-3-3 görünümlü 4-4-1-1 taktiği takım için uygun görünüyor.

neticede Skibbe'nin temel felsefi değişiklikleri sahaya yansımaya devam ediyor,dün akşam bunu bir daha gördük.Acaba kaç tane yerden ayağa pas yaptı takım,keşke sayısını bulsak da son 5 yıldaki en başarılı performanslarla kıyaslasak.İkinci yarı dönem dönem taraftara her pasta oley çektierecek kadar yerden paslaşmalarla gözümüzün pasını sildi oyuncular.
Bir de Hakan Balta'dan bahsetmek isterim.kendisi hakkında vasat bir oyuncu olduğuna dair yaygın kanıya ben katılmıyorum.sadece kritik müdahaleleri , tam bir "görev adamı" olduğu ve kademelerde çok başarılı olduğu için değil.kanadından top çıkarırken çok az hatalı pas yapması ve kenarda sıkıştığında asla savunmayı zora sokacak tercihler yapmaması da bu adamın ekstra olduğunu düşündürüyor bana.Eğer hücuma biraz daha katkı yapma cesaretini gösterirse neler yapabileceğini az çok biliyoruz;geçen seneki şampiyonluk maçında ve bu seneki denizli maçında attığı goller hafızalarda.yetenekli bu çocuk ve bence çok başarılı.

bu arada elinize sağlık,yazı,fotoğraflar ve video çok güzel. Böylesine koyu-cefakar bir taraftarın ağzından çok masumane bir üslupla yazılmış;kimseyi incitmiyor.çok güzel...

mondo trasho dedi ki...

bu maç wenders'in "der himmel uber berlin" filmi gibiydi. lincoln, özbek, topal, baros ise berlin üstünde rakseden meleklerdi.

Fuzzy Logic dedi ki...

En nihayetinde dogu almanyada yasamanin bir avantajini gorduk, galatasaray dibimize kadar geldi. Bende maci almanlarin cok oldugu guney tribunune yakin seyrettim. Hem galatasaray tribunlerini disaridan ilk defa izlemek icin, hem de galibiyetten emin oldugumuz icin almanlarin nasil sekilden sekile gireceklerini merak ettigim icin. Yani almanlar nasil seyrediyorsa o sekilde izlemek istedim. Oldugum yerde türk seyirciler de azimsanamayacak kadar cokdu ama yedigimiz kufur bazindaki asagilamalarin haddi hesabi yoktu ama cevabi galatasaray hepsini kudurmus bir sekilde eve gondererek verdi

Penalti pozisyonunda almanlar bik bik konusup durdular ama bence %100 penaltidir. Denilebilirki "yakin mesafeden top ele carpti, bu penalti olmaz" bu aciklama bu pozisyon icin kabul edilemez cunku rakip oyuncunun ziplama aninda ve havada eli basinin ustunde olmaz (isteyen oldugu yerde bir ziplasin ve görsün), evet ziplama aninda insan vücudu elleri ile durumu dengelemek ister ama el bu sekilde basin ustune gelmez, ha gelirse "elimi suraya koyayim da top carpsin" demek olur yani kurnazca. Eger iki kolunuz vucudunuzun yaninda normal konumunda ise ve top efendi gelip sakadanak diye buna carparsa o zaman penalti olmaz (bkz. Herthalilarin itiraz pozisyonu, Kewell topu gögsü ile kontrol etmek üzere iken Voronin son anda topa dokunup yonunu degistiriyor. Insanin o tepkiye cevap verebilmesi icin super kahraman olmasi gerekir.)mac esnasinda alman arkadaslarima "penalti degil gibi" tepkisi verdim ama evde pozisyonu izleyince emin oldum.

Ayrica pozisyonlari tartismanin cok bir manasi yok, hertha galatasaray 100 defa oynasalar 90 tanesini galatasaray kazanir, arada cok kalite farki var.

Oyuna gelince aslinda bence ceza sahasi onune kadar harika gelinip gol sIkIntIsI cekmenin nedeni top bir kanatda iken diger kanat oyuncusunun forvet mevkisinde Baros'a destek icin iceri kat edememesi sebep oldu. Cizgiye inen Kewell ya da Arda iceride adam olmamasi nedeniyle ceza sahasi disina dogru dönmek zorunda kaldilar. Ardayi da biraz yorgun gördüm, sanki biraz dinlendirilse iyi olabilir ya da kewell ile bir kac hafta donusumlu oynayabilirler. On liberolarin dinamizmi Lincolnu rahatlatti ve istedigi gibi oynadi, bence bozulmamali ve ayhan birkac haftaligina kanada kaydirilarak arda ve Kewell'a dinlenme sansi verilebilir ve on libero hatti bozulmaz.

Bir de su avrupadaki tribunler biraz daha organize olsa iyi olabilir, yani 40 bin türk organize olamadilar bir turlu. Hertha tribununu hic begenmem, onlar hallice organize idi. Tamam adamlar ev sahibi idi ama biz turkler de avrupada en azindan 10-15 mac oynuyoruz, artik daha iyi organize olunmali bence.

Karsi tribunden mesaleler guzel goruntu olusturdu, cevremdeki almanlar buna da bik bik konustular ama hepsi fotograf makinelerine sarildiler. Tamam tehlikeli ama cok guzel goruntu oluyor.

Bir daha türk takimlari buralara ne zaman ugrar bilmiyorum ya da ugradiklarinda ben burada olurmuyum bilmiyorum ama cok guzel bir atmosferdi, her hafta mac olsa giderim

Bolat dedi ki...

Yavu hocam insan bir haber verir elimde bos bilet var diye. Ben de atlar gelirdim Köln'den.

Galatasaray aleyhine tezahürat etmezdim endise etmeyin.

Neyse saka bir tarafa, Galatasaray cok iyi oynayip hakettigi bir mac kazandi. Oliver Pocher'in da kisa da olsa övgülü esprisinden nasibini aldi ARD'de partneri Schmidt ile sundugu talkshow'da.

Galatasaray'i biraz gecen seneki Fener benzetiyorum, icerde baska disarda baska oynuyor. Bu oyunu devam ettirdigi müddetce de ilerleme olasiligi cok yüksek. Tek sikinti var, bence, olasi bir ikincilik halinde Sampiyonlar Liginden gelen takimlardan biriyle eslesecek ki, bence bu durum aslinda grupta ikinci olmaktan daha cok dezavantaj teskil ediyor ikinci olacak takimlar icin. Ne garip bir sistemdir anlamadim. Neyse...

Borges dedi ki...

Hagi: Bir baska aci da Kewell'in zamanla kendine gelecegine inanc olsa gerek, benim de inancim bu yöndedir.. Saglik sorunlarindan kondisyona kadar cesitli sorunlari var.. Olur da kendine gelirse aslinda biraz daha gercek bir kewell izleyecektir ama bu sürec icerisinde tek forvetden kaynaklandigini düsünen insanlardan olusan bir baski olusacaktir takimin sistemine.. Defansif orta sahalarin bu acigi kapatmak üzere hizli bir sekilde gelmesi ve baska acidan kewell'in cabuk bir sekilde kendini bulmasi ama bakin benim asil umudum tek bir insanin iyilesmesidir.. "Linderoth":

Bu adam su an ülkenin en iyisidir mevkisinde.. Pek cok sorunu cozecektir bir iyilesse.. Iki haftasi var denildi, bekliyoruz..

Fuzzy: Bir dahaki sefere erken gelebilirsek öncesinde haberleselim, bulusalim edelim.. Muhtemelen bir dahakine grupla gelecegiz..

Borges dedi ki...

Biz post alaman türkleri olarak toplansak fena olmaz aslinda, bu konuda calisma yapmak lazim gelir sevgili ahmtblt..

Bence rakibin önemi yok.. Motivasyon büyük takimlara karsi cok daha fazla oldugunu düsünürsek aslinda gercekten yok.. Sistem cok dandik bu kesin.

Berlin icin ben hep ama hep sunu dedim: Bu takimdan uzak durun bahisciler.. sagi solu, dengesi yok bu takimin.. Her an her seyi yapabilir.. hala da öyleler.. Pantelic krizi var aslinda uzun zamandir.. bu biraz bozuyor dengelerini..

Sonucta cok iyiydi her sey, en azindan benim icin :)

Temur dedi ki...

Hakikatten Berlin'de çok Alman varmış yahu:) Ayıp bir de auf wiedersehen diye tempo tutuk ya orta zevkin doruklarına ulaştım

Anıl dedi ki...

Abi 45 bininizin de ayaklarına, ağzına sağlık. Takım ayrı, sizler ayrı gururlandırdınız bizi :)

Borges dedi ki...

ultANIL07: Sagolasin.. Gittigimize degdi, biz kazanc ile döndük yolculuktan..