23 Şubat 2009

Teknik Direktörlükcülük.!



Michale Skibbe, bir teknik adamdir. Yanlislari da teknik direktörlük basligi altinda incelenir. Bugün adi sani hepinizin bellegine kazinmis pek cok adamdan futbolun teknik analizi acisindan cok cok üstündür. Konusmak icin kovulmasini bekleyip abuk subuk degerlendirmeler oluyor ama güzelim sen kimsin ki kimi kovarak kariyer ya da etiketleme hakkina sahipsin ?

Arkadasim sen bu ülkeden Hiddink'i kovdun. Toplum olarak balik hafizaliyizdir ama hatirlatayim ben biraz.. O dönemin diger basarisiz ismi Held ile kiyasa sokup abuk subuk tonla olumsuz sifat takip kovdun sen dünyanin belki de en iyi teknik direktörünü.. Real Madrid ile Sampiyonlar Ligi Sampiyonlugundan bilmem kac milyon euro el altindan para verilerek rusyanin basina gecmesini bosverin, dünya siralamasinda say deseniz pek cok kisinin ilk ücünün icerisinde olan teknik adam buradan kovuldu, adam degil denildi.. Anelka'nin futbolculugu tartisildi.. Her ikisi de dünyanin en iyi ligi olarak addedilen Premiere Liginde dünyanin en iyi bes takiminin arasindaki klupte teknik direktör-oyuncu olup üzerine gol kralligina gidiyor.. Daha üstü yok, olsa onu da kovardin eminim.. Sen kimsin ki kimi yargiliyorsun ?Gerets buradan kovuldugu icin Marsilya ona teklif etmedi mi nedir ? Anelka GS macinda yedek basliyordu, futbolcu degildi, Löw öyle.. Daum desen sampiyonluklarina ragmen öyle.. Burasi neyi belirliyor ki? Gerets kovuldu da issiz mi kaldi ? Hiddink süründü, Löw'ün kariyeri mi bitti ? Adam degil, teknik direktör degil mi bunlar ?

Skibbe kötüymüs, ben demedim miciler is basinda. Vizyonu yokmus.. Boyle buyuk klube boyle kucuk bir teknik adam imis. Yazdik, cizdik üzerine de on kez gectik. Borussia Dortmund Sampiyonlar Ligi Sampiyonu,UEFA Kupasini alan ve Bundesliga Sampiyonu olan klup senden cok mu kucuk ki boyle bir adami takimin basina getiriyor ? Alisamiyenin bes kati seyirci ile evinde mac oynar filan.. Leverkusen'de üc yil.. Leverkusen Sampiyonlar Ligi Finali oynamis, bünyesinden cikardigi topcular bugün Premiere Ligin krallarinda.. Berbatov,Lucio,Ze Roberto,Ballack vesaire.. bu nasil kucumseme yahu ? Adam Ankaspor macinda "beraberlik iyi" demis.. Vizyonu yokmus.. Gercekci olmasi uymaz bize masal anlatsin, yirtacagiz,dagitacagiz desin..


Bakin Skibbe'nin calistirdigi kluplere, milli takimlara.. Dünya Kupasi Finali, Sampiyonlar Ligini almis takim, Sampiyonlar Liginde final oynamis takim ve vizyonsuz skibbe.. Bunun yaninda dünyanin en buyuk kupasi UEFA'yi almis Galatasaraya olmaz böyle hoca.. Digerleri takim degil, Skibbe de teknik adam degil..

Skibbe teknik adam ama futbol klubunun basinda yabanci bir ülkede calismak cok baska yetenekleri bünyesinde barindirmasini bekliyor insanoglunda.. Ramos, UEFA kupasini alan, bugün Real Madrid'in basinda olan insanoglu galibiyet yüzü göremedi Premiere Ligde, kovuldu.. Skibbe Kocaelinde bana göre de ölümcül hatalar yapmis ve fakat onu hataya sürükleyen o isin icerisinden geliyor olmasidir.. Deniyor, üzerine gidiyor.. Digerleri alti yasimdaki kuzenimin dahi ezberledigi dizilimin icerisinde motivasyonla is götürüyor, fark burada yatar.. Skibbe'nin elinde cok net Avrupa karnesi vardir bu da aslinda neyi nerede yanlis yaptiginin ya da uygun olmayan durumun en güzel göstergesidir. Bu türkiye süper ligi baskadir.. Motivator olmayan, gercekci bakan insanlar icin yanlis adrestir. Mücadele üst seviyede oynanir.. Bu yüzden Terim ve benzerlerinin ekmek kapisidir. Biraz olsun isin teknik taktik kismina girince Semihsiz kadro kurup basacak tek adam olmadan bes tane ofansif adam ile Portekize karsi takimi nasil sahaya sürdügü ortadadir, dünkü mactaki yapilan hatadan beteri yapilmistir Avrupa Sampiyonasinda ama sonuc önemlidir ya burada.. Klasik 4-4-2'nin disina cikip motivasyonun disinda Hiddink,Wenger misali ayaga pas ile top oynatmaya calisinca görülüyor Terim ya da bir baskasinin teknik adamligi.. Skibbe teknik adamdir ama fazlasi gerek bu ülkeye, o bakimdan uygun degil idi.

Skibbe kendi dogrularina güvenemedi, ülkeyi taniyamadi. burada cikan sesin cogunluguna ayak uydurma sevdasi onu bitirdi. Üc yil boyunca Leverkusende oynattigi sistem ile yakaladigi basariyi devam ettirmedi, iki forvet yok diye, "yenecegiz, dagitagiz" demedi diye gelen elestirilerin hepsine boyun egdi. 3-5-2 sevdasinin tek bir acilimi vardir, iki forvetle oynama sevdasi. Ya da ilk yari oyunculari dinlendirmiyor, rotasyon denen naneden bihaber seklinde hemen her elestiriyi kabul edip kendi dogrularindan vazgecti, bana göre en önemli hatasi budur. Baski karsisinda direncsiz bir tutum sergiledi. Ve fakat suc tek basina onun mudur ? Basin ile iyi gecinmek zorunda birakilmamis midir ? Yönetimin hicbir zaman arkasinda durmamasi onun kendi dogrulari üzerinde diretmemesini de saglamamis midir ? Belki kisiligi de türkiye süper ligine göre ya da futbolda olan baskiyi kaldiramayacak yapidadir bilemiyoruz,ne oldugunu en azindan burasi belirlemiyor, bunu cok iyi biliyoruz..

Teknik adam degilmis, Vizyonu yokmus, suymus, buymus. Yapilan hatalar "teknik"tir. teknik adam olmayan, bu isi futbolculugun disinda cok da beceremeyen antrenörler 4-4-2 diziliminden vazgecmez ve siz de yillar yili su oyuncuyu neden soktun bunu buradan cikardin diye yirtinir durursunuz bilmem kac macin analizi diye yutturulan köse yazilarinizda.. Zira teknik adam ülkede fazla bulunmadigindan, ezberci sistemin disina da cikan olmadigindan farkli bir seyi denemeyi kimsenin göze alamayip oyuncular iyi, kötü, bunu cikardin sunu gec soktun ile teknik direktör olup kalin oldugunuz yerde..

Bunun disinda Klopp gibi durusuyla dahi taraftar olarak bize güzel duygular yasatmistir. Bu is madem bir bütün ve tek basina basari kistas degil, bu acidan da ben cok mutlu oldum böyle bir adamin teknik adam olarak takimimin basinda görmekten.. Yolu acik olsun..


Yeni Teknik Direktör: Bülent Korkmaz.



Insan biraz olsun sagina, soluna bakar, kim ne yapiyor, ne ediyor belki ondan sonra elestiri cok daha dogru olur. Nedir elestiri ? Kariyeri yomus.. Yuh artik yahu yuh.! Ben size soruyorum ve bu kariyeri nedir diyen insanlardan cevap bekliyorum, Rijkaard'in kariyeri neydi Barcelona'nin basina gectiginde ? Sampiyonlar Ligi Sampiyonu ve Lig Sampiyonu oldu, alabilecegi bütün kupalari aldi efendim. Neydi Kariyeri ? Guardiola'nin Bülent Korkmaz'dan tek bir farkini söyleyin, anlayacagim ben de belki bir kac seyi.. Keza Klinsmann.. Bülent Korkmaz "teknik adamlik" konusu disinda her bakimdan dogru bir tercihtir.. Hagi tehlikeli, her an birakabilir, her an gidebilir, bu acidan güvenmiyorum.. Aslinda Hagi'ye degil yönetime güvenmiyorum, keza Bülent de kalici olmayacaktir, istifa edecektir bana göre.. Özellikle basarili oldugu dönemde futbol disi nedenlerden cok baska bir sekilde sonlanacaktir Galatasaray sayfasi..

Skibbe, baskiya karsi yalniz kaldi, zorunlu olarak dogrularindan vazgecti, yönetim gram arkasinda durmadi.. Skibbe degil allahi gelse durum bu olurdu, bu kadarina sükretmek gerek.. Bülent, aynen Guardiola gibi klubun icini, disini her seyini cok iyi biliyor, inanilmaz bir avantaj sagliyor bu durum hem klube hem kendisine. Isin teknik yani cok da önemli degil burada..

Nasil bir teknik adam ? Cok fikrim yok isin acikcasi.. Erciyes cikisi ve motivator yapisi önemli artilari ama yakindan bakmak gerek.. Futbolun teknik ve taktik kismini ne kadar bilir bilmiyorum ama en kötü yanina iki tane bu is konusunda deneyimli adam verilir Klinsmann misali devam edilir yola.. Iceride ne yapar bilinmez ama dedigim gibi bu isin görüntü kismina hakim midir ?


"Yenecegiz, Sampiyonlar Ligini alacagiz bu sene" diyor mu ?

Kenardan "Hadi aslanlarim, hadi koclarim" diye bagirabiliyor mu ? Her maca galibiyet parolasi ile cikabiliyor mu yani vizyon sahibi midir ? Bunlar önemlidir.. Gerisi faso fiso.. 4 tane arkaya 4 tane ortaya 2 de ileriye adam koy cik sahaya.. Lincoln varsa tek forvet de olabilir, böyle muhtesem teknik taktik acilimlar da gerceklestirmelidir arada ki onlarca adam yazacak, elestirecek bir sey bulsun.. Aciklarini indir köse diregine ortalasin, birisi vurur olmadi digeri.. Böyle olursan teknik adam olursun, Sampiyonlar Ligini alacagiz dersen vizyon sahibi olursun.. 4 sene bir üst tura cikamasan da her sene bunu tekrar edersen Galatasaray klubunun buyuklugunu anlamis teknik adamsin demektir.. Öyle oldugun icin kendi evinde gol atmadan bes yedigin vakit UEFA kupasina götüren yolun en azindan aciktir burada ama baska türlü zor..

Basarinin belirledigi futbol dogrulari adi altinda baska bir posta ihtiyacim var.. Türkiye - Portekiz macinda Terimin yaptigi taktik ve oyuncu dizilimi konusundaki yanlislardan, Hamit Altintop'un Isvicre maci sonrasi yaptigi inanilmaz cesut teknik adam analizinin de yer aldigi cok baska bir acilim gerekli.. Belki teknik-taktik veya 4-4-2'nin disina cikan ülkenin en iyi teknik adami olarak belirlenen Terimin yanlislariyla teknik direktör nasil olunmali konusuna deginmeliyiz.. Gerci o da kovulmustu ama oLsun. Bir baska örnek Bülent Uygun'dur.. Kriter nedir teknik adam mevzubahis oldugunda ? Avrupa Sampiyonasinda neredeyse tek dogrusu olmayan Terim'in basarisinin sirri nedir... Sunu diyeyim, teknik direktörlük, teknik analiz, taktik degil, bastan sona yanlislarla dolu ama yari -final söz konusu.. Bu yüzden bu konu cok daha derinlemesine arastirilmali..

Gece, ya da yarin bu teknik adamlarin teknik adamligi üzerine uzun ...

36 yorum:

stalker dedi ki...

hakim paradigmaya gider olmuş. güzel de olmuş. mevcut spor medyasında görülemeyecek yazıları görmemize vesile olan internete şükürler olsun..

Adsız dedi ki...

ya almanya'dan galatasaray çok küçük gözüküyor ya da almanya'da alman kulüpleri size çok büyük geliyor. ne leverkusen ne hamburg ne dortmund ne hertha hiç biri galatasaray'ın yanına bile yaklaşamaz. 2001'de leverkusen final oynarken finaldeki rakibi real madrid'i galatasaray pek ala eleyebilirdi de... şu anda almanya dışında başarılı olabilecek tek bir alman teknik direktör olduğuna inanmıyorum. ne yazık ki 90'ların sonunda bitti o efsane.skibbe de o tayfanın mekteplilerinden biri. ve üzülerek söylüyorum o bahsettiğiniz taktik başarısını, genç oyuncularla başarılı ilişkilerinin hiçbirini 7 ay boyunca göremedik. elbette üstünde baskı vardı ama baskı karşısında başarılı olmak ta bir meziyettir. büyük kulüp hocası da öyle olunuyor zaten.

Bolat dedi ki...

Söylediklerinize neredeyse tamamiyle katiliyorum borges...
benzeri seyleri ben de yazdim...
bir teknik adami daha yedik, sorun cözüldü... (simdilik ama)
http://ahmet-in-yeri.blogspot.com/2009/02/ve-skibbe-gitti.html

arnawut dedi ki...

süper bi yazı olmuş. elinize sağlık..

Adsız dedi ki...

"insanların ön yargılarını kırmak,atomu parçalamaktan zordur" demişler.Gözü kör olsun bu ön yargıların ne diyeyim.Tam anlamıyla bir hoca daha kurban edildi.Ama kalemine sağlık ilk günden beri tavizsizce yazdın,sesimiz oldun bizi de yüreklendirdin.Yeterli olmadı maalesef.
Bir adamın çalışma sistemini,çalışma arkadaşlarını,sinir sistemini paramparça edip üzerine hadi başarılı ol demekte bambaşka bir tatmış doğrusu.Her an ama her an ardından sallanan kötü her sonuç kendine iyi her sonuç başkasına ihale edilen bir adamın duyguları nedir,bu adamdan objektif olması nasıl beklenir bilemiyorum.Adnanlar iyi biliyor sanırım hayrını görsünler.
Bir de dediğin gibi şu çap meselesi var.Bence dünyanın en güzel stadı Westfalen'i(adı değişti sanırım) her maç neredeyse 80 bin kişi tıklım tıklım dolu olan müzesinde Şampiyonlar Ligi kupası bulunan Dortmund klubü hangi objektif kriterlerle Galatasarayımdan küçüktür aklım almıyor.Taraftar olmak insanın başkasını küçümsemesini sağlamamalı.Ben doğduğumdan bugüne galatasaraylıyım ama bu dünya futbolundaki yerimi tespit konusunda beni şaşırtmamalı.
Maçtan önce puan kaybında Skibbe'nin gitmesini istemiştim.Bunun sebebi tatminsizliğim değil artık hiç bir durumda rasyonel bir çalışma ortamı olmayacağı içindi.Daha fazla uzamaması bence hayırlı oldu.
İlk kez bir bloga bu uzunlukta bir metin atıyorum.Ama hem senin hem de skibbe'nin bu konuda bir iade-i itibarı olmalı sanırım.Umarım Skibbe'nin sonrasında şansı yaver gider.Zaten şansı olursa bu çalışkan iyi ve şahsiyetli adam her koşulda başarılı olacaktır.Büyük ölçüde Völler ile kendi eseri olan Leverkusen'in içinden çıkardığı sistem yıldızları,oynadığı oyun ve bunu gerçekleştirdiği bütçe ortadadır.Türk futbolundaki her türlü ön yargı,çakma kahraman ve kirliliğin karşısındaki bir anti-kahramandı benim için bu güzel adam.Kirlenmeden gitti yolu açık olsun...

Gökhan

Adsız dedi ki...

bunun bordo maçına ne gibi olumlu etkisi olcak ben onu merak ediyorum

Her Yol Roma dedi ki...

çok sağlam tespitlerle dolu bi yazı, ancak ufak bi dipnot: hiddink real'le şampiyonlar ligi'ni almadı yahu !!

saygılar.

Fuzzy Logic dedi ki...

@ Adsiz 7:11 pm

Arkadasim, silkelen ve kendine gel! Ne Hamburg, ne Dortmund ne de diger Bundesliga takimlari hakkinda Wikipedia harici hicbirsey bilmiyorsun. Ben de galatasarayliyim ama bu kendimi dev aynasinda görmeme neden degil

Juan y Fer dedi ki...

Hello,
it is strange,¿ how is Skibbe making this horrible season?
Regards,
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)

Arkhe dedi ki...

Guardiola İspanyol ve o kültürden gelmiş, en önemlisi o eğitimi almış.

Klinsmann'ı sen daha iyi bilirsin. O kültürü de, futbolcu olarak aldığı eğitimin bu ülke insanına olan üstünlüğünü de.

Bülent Korkmaz bir Türk. Eğitimi ve kültürü belli. Ve hepsinden önemlisi de burası Türkiye..

Bir ufak yorum da Skibbe için.. Futbol adına yaptığı doğrular bir yana, etki altında kalıp da doğrularını değiştiren insan liderlik de yapmasın zaten yaw..

He dert bunlar mıdır o ayrı, Adnan Sezgin orada duruyor, Skibbe gidiyor.. O gelmiş bu gitmiş fark eder mi?

sembolist dedi ki...

Bülent tercihi şuanki olablecek en iyi tercih.

sembolist dedi ki...

Bu takımın Benfica ve Hertha maçlarındaki oyun şekli ve pozitif düşüncesi bile Skibbe'nin vasat bir hoca olmadğını gösterir.'Bu akşam Hakan Ünsalın ''ben demiştim,skibbe yetersiz bir hoca'' tavrıları ve cahilce çıkıçlarını izledim. Hakan Ünsalın bırak galatasaraylılığı adamlığı konsunda şüphelerim var.Bu kadar dar,bilgisiz bir bakıç açsıyla NTVspor gibi bir kanalda nasıl yorum yapablyor,şaşırtıcı.. Baros'a hakanın tek bacağı etmez dyen bu,Lincolnün bu yıl ki muhteşem istatistğini yok sayıp bu akşam yerin dibine sokan bu yorumcu,Türkiyedeki sıradan kalabalıkları çabucak etkliyo.Sergen ne derse onaylayıp hiç bir zaman zıt düşümemek için elinden gelen cambazlıkları yapıyor.. Yazıklar olsun. H.Ünsal ve benzeri cahil yorumculara..

Adsız dedi ki...

@ fuzzy logic

hocam sen de kendine gel bence galatasarayliligini iyice bir dusun ben ezelden beridir galatasarayliyim diyen hic bir taraftar ne hamburgu ne dortmundu felan kendi takimindan ustun gormez, goruyorum diyenin taraftarligida iste bole internette yorum yapacak kadardir. bence sen bir dusun ben nasil galatasaray taraftariyim diye. hadi hamburgu gectim, leverkuseni gectim, diger bundesliga takimlari felan demissin (borges varken bana yorum hic dusmez bundesliga cumleye girince ama) yani o koskoca bundesliga daki hic bir takimdan da mi ustun gormuyorsun taraftari oldugun takimi?

@adsiz 7.11

2001 finali hakkinda sana katiliyorum ama oldularla oldulerle olmuyor iste napalim :(

@borges

ya hocam anliyorum sempatin var orda yasiyorsun seviyorsun almanyayi, ama neden gozun kapali hemen ovuyorsun almanlarla ilgili birsey olunca inan ben anlamiyorum,blogunu 1.5 senedir takip ediyorum hani adsizlardan biri demis ya alman futbolumu kaldi dunyada alman teknik direktorumu kaldi felan diye (biraz cahilcede olsa) inaniyorum buna bende hocam, almanyanin ne gutbolu ne oyuncusu ne direktoru, hicbiri ne guvenmem sevmemde, diceksinizki lan bak 2006 nin finaline, bak 2008in finaline hemen cevabimi vereyim :) turnuva takimi olmanin avantaji iste ona da dersenizki sende ol turnuva takimi diye yorumum yok o zaman

ama borges hocam bazen cok koru korune baglaniyorsun bir insana sirf alman, almanya da yasamis ya da orda calismis diye, hani abartmayin ya skibbe skibbe felan da neydi skibbe? hakkaten neydi skibbe? ne yapmis leverkusen icin ne yapmis galatasaray icin? low diyorsun hocam, fenerden kovulduktan sonra simdi nerelerde gibisinden, fener lowu kac yilinda kovdu? low ne zaman almanya teknik direktoru oldu? aradaki zamana bak, hadi surunmus demiyorumda yardimcilik su bu, herkes biliyor adamin kariyerinde bir eksi fenerbahcedeki basarisizligi ha keza hiddink icin de oyle bence sence hiddink istermiydi ole bir basarisizligi olsun kariyerinde? ama olmadi yapamadi, kim var baska hocam? anelka demissin anelka basarilimi oldu turkiyede? kezman basarilimi oldu? basari her yerde basaridir bence, irk dil din ulke farketmiyor, bir insan sadece alman kokenli oldugu icin, zamaninda almanya da calistigi icin, almanyada yasamis oldugu icin korgozumparmagina iyi direktor, iyi oyuncu, ya da iyi bir insan olmaz.

@

tum yorum yazanlar:) guzeldi hepinizin yorumlarini okumak tek tek, herkesin aklinda farkli bir fikir var, benim uzuldugum tek nokta bulent hocaninda zamaninda digerlerine yapildigi gibi yok yere harcanacagi :( ne efsaneleri tukettik biz hagiye hirsiz diye tempo tuttular, krali resmen kovdular, ha keza popescu, bulent saymakla bitmezki? yine aynisi olacak yani bir beklentim yok ne yazikki.

@
fuzzy logic

hocam lutfen galatasarayliyim ben de felan diye yorum yazmayin, gelin kapalida taraftarlik felan nasil oluyor bir ogrenin once deplasmanlara gide gide, sonra anlarsiniz kendi takiminizi hic bir ortamda asagi gormemeyi(hakkaten bana en cok koyan, ben galatasarayliyim diyen birinin hamburg bundesliga felan diye diye kendi takimini kucuk gormesi oldu), yaziktir bole seyler asagilik kompleksine bile yol acar :)

Adsız dedi ki...

borges abi cok taraflisiniz bence, skibbe alman deil italyan olsaydi bu yazdiklarinizi yazmazdiniz, sirf alman oldugu icin bu itiraflar kabul edelim :)

aksilaz dedi ki...

Ben olaya birde maddi oalrak bakılması taraftarıyım.Sene başı çekilecek en iyi kura çekiliyor ancak sen daha Steau yu bile eleyemiyorsun.Kaybettirdiğin para 10-15 milyon euro arası.Sana verilen kadro bugüne kadar kimseye verilmedi.Ancak ne yaptın kadrodakileride maymuna çevirdin.Son numaran sağ bek kewel oldu.Akli dengeni yitirmiş gibiydin son 3 maçta.Türkiye kupasında Sivassporu geçemedin.Ayhandan Lincoln yaratma sevdan yüzünden ilk maç gitmişti.Orada kaybettirdiğin 2-3 milyon dolar.Suan ligde ise 5. sırada bi takım bıraktın geçen senenin 11 puan gerisinde ve 5. sırada bi takım.kusura bakmayacak daha da kötü bi şekilde kovulabilirdi ama yinede etik bi şekilde açıkla yapmasına bile izin verildi.Gelecek sene Aslantepede oynanamayacak bi avrupa kupası maçı olursa bunun sorumlusu Skibbe olacaktır.Kazandırdığı tek bir isim yok.Aksine kaybettirdiği 3-4 futbolcu var.

Bu arada bir notta alman takımları hakkında yazayım.Şuan bizim ligimize gelse kesin şampiyon olur dediğim bi takım yok.Sadece leverkuseni beğeniyorum kadro olarak ve asla Galatasaraydan daha güçlü olduklarına inanmıyorum.Sadece daha fazla göz önündeler o kadar.

fabrizio dedi ki...

goruyorum kı yakın dusunceler tasıyoruz. ben de konu üzerine biraz karaladım; yolu düşen okusun diye...

www.futbolunhabercisi.com

Mehmet Reşit dedi ki...

Adamın, "bir sizden, bir bizden" hesabı iki yardımcısını da sezonun orta yerinde kovan yönetime selam olsun.

Doğru dürüst bir açıklama yapılmadığı için bilemiyoruz, belki de adamları Skibbe'nin işine fazla burun soktukları için kovdular.


İlk "adsız" ın bakış açısı da takdire şayan.

djemba dedi ki...

Bir teknik direktorun illa sadece fubol adami veya sadece motivasyon adami mi olmasi gerekir? Motivasyon gunumuz futbolunda bir liderlik vasfi olmaktan cikti da bizim mi haberimiz yok?

Yazinizda motivasyon meselesini neden bu kadar kucumsediginizi anlamadim. Skibbe yonetiminde Galatasaray, eskaza bir macta geriye duse maci cevirebilecek bir goruntu veriyor muydu? Yada kac tane mac cevirebildi? Fenerbahce macinda oyle olmamis midir? Antalya macini cevirebilmis midir? Kocaeli macinda ayni senaryo yasanmadi mi? Bir baska nokta, bu motivasyon eksikligi sonunda Skibbe'nin oyuncularina soz gecirememesine kadara gelmistir. Oyuncular bariz olarak mac secmeye baslamistir. Takimin lig sonuncusuna karsi oynayacagin macin bile ne olacagi kestirilemez hale gelmistir.

Skibbe teknik adamdir. Teknik/taktik bilgisi ueber bu insan hangi macta cikip muhtesem dehasiyla oyuna mudahale edip giden bir maci getirmistir? Hem oyunu okumaktan aciz, hem takimini maca dogru hazirlayamiyor. Galatasaray basinda ciktigi son macta yaptigi feci taktiksel hatalari daha bir onceki postta siz dile getirdiniz. Herseyi gectim, takiminin bir penalti kullanicisi yok! "Haftanin alti gunu bu adamlarla berabersin, hic mi penalti idmani yapmadiniz"i gectim daha iki hafta once sivas maci penaltilara gitmis, bas bas bagiriyor takim bu oyuncular penalti atmaktan bihaber diye!

Skibbenin olumlu yonleri yok mudur? Elbette var. Yillar sonra ben bu takimi Estadio da Luz'da Benfica karsinda seyrettim, yillar sonra gordum ki bu takim ayaga direk paslar yapmayi ogrenmis. Oyunu akilli oynamasini ogrenmis, topu ayaklarinda tutup mac icinde dinlenmesini dahi biliyorlar! Bunlarin tamami Skibbe sayesinda kazanildi.

Sonuc olarak Skibbe iyi bir teknik direktor olma yolunda ilerliyor olabilir. Ama bu kapasitede bir takimi (evet, Galatasarayi Dortmund'dan da Leverkusen'den de ustun tutarim) kaldiracak agirlikta henuz degil. Kendisine basarilar diliyoruz, yolu acik olsun.

Borges dedi ki...

Her seyden önce bu mail aslinda eksi sözlük ve diger yorum sayfalarinda yapilan "Skibbe teknik adam degil" yorumlarindan sonra yazilmistir, Skibbe'nin türkiyede her haliyle basarili oldugunu degil basarisizliginin diger acisi ve "teknik direktör" degil diyen kitlenin abukluguna dair bir yazidir.. Galatasaray kendi evinde bes yemis, belki de bu hocayla bir sekilde olmayacak deyip yollarini ayirmistir, olmazdi da. Yönetim-teknik adam mentalite farki vardir, aslinda Bülent Korkmaz la da benzer sorunlar vardi ama Galatasarayin teklifi degistirdi pek cok seyi. Eger bugün Bülent Korkmaz icin benim icin en önemli avantaji yirmi yildir o galatasaray klubunun icinde olmasiysa, skibbe de o kadar türkiyenin disindadir, uygun degildi diyebilirsiniz.. Yani buraya zaten uymazdi, baska bir yapidaydi, lider/motivator hoca gerek mücadelenin üst seviyede oldugu lige dersiniz.. ya da benzer yorumlar, ama bize göre degildi teknik adam degildi demek biraz tuhaf.. Budur yaziyi yazdiran..

Adsiz:

Cok sükür ki bloglari filan okuyoruz, bu dili az cok taniyorum bi yerden ama hadi bana kalsin.. Hani biraz ileri giderseniz ben surda mac seyrettime getireceksinz kesin ve hep birilerinin galatasarayliligini sorgulamak hep size düser ama misal belirteyim benim galatasarayliligimi sorguilamak kimsenin haddine degil, baska acidan surda burda mac seyretmis olmasi da onun kendi güzel taraftarlik anlayisidir benim degil..

Kendi takimini sevmek nedir ben bunu sizde anlamis degilim.Dortmund, Hamburg takimi hemen hemen avrupada sehir ismi olmasindan, renklerinden , zamaninda yasadigi avrupa basarisi nedeniyle herkes tarafindan bilinr, büyüklük nedir onu bilmem.. Ama benim Galatasarayim benim icin en buyuktur, gerisi cok uzun bir konu. Kim ne kadar buyuk, ne kadar kucuk tartismasi burada bitmez..

Olaylari inatla kendi acinizdan degerlendiriyorsunuz.. Bugün misal Aceto Balsamico icin Santchis baskadir cunku onu taniyor, izliyor, iyi-kötü tarihini biliyor. BIz bosa yaziyoruz gerci ama ikinci defa gecelim.Armin Veh gelmis olsaydi, Sammer gelmis olsaydi elestirirdim mutlaka.. Sevmezdim kesin.. Ya da var örnekleri. Skibbe,Lincoln ile ilgili yazi yazdigimda Galatasaray ile yakin uzak ilgisi yoktu. Lincoln'u 2005 yilinda sözlüge yazdik, begendigim oyuncuydu, hayrandim hala da hayranim bunun almanya liginde oynamis ya da milletinden irkindan ziyade gözümün önünde olmasindan kelli bir yaklasim sergilenmistir. Keza Skibbe, Schaaf dan sonra en begendigim ikinci adam idi buraya geldiginde.. Sammer icin olumlu seyler mi söylemisim abi ? Bir bucuk yildir okuyorsun da onca alman hakkinda onca olumsuz elestiri nedir ?

Almanlar futbolcu degil, turnuva takimi geyigini inanin yüzlerce kez yazdim ettim yoruldum da.. Yani yeter bu geyik artik.. Yunanistan Avrupa Sampiyonasi olurken sizin gibi düsünmedigi icin ülkenin bilmem kac yillik tarihini bu sekilde degistirdi, almani, ispanyolu yok bunun.. iyi var kötü var.

Ben su güzel, bu cirkin demiyorum, nedenleri koyuyorum ama bakiyorum herkes kolayina kacmis." alman diye öyle diyorsssun" alalal.. Öyle olmadigini söyleyin o zaman bu nasil yorumdur, savunmadir ? Sezon öncesi Sammer ve Skibbe teknik adamlar idi, ikisi hakkinda da yorum yaptim, birisi iyi birisi bana göre kötüydü, simdi sizin mantiginiza göre nedir bu durum ?

Bir daha uzun uzun geceyim, Bu yazi "skibbe basarili olmustur" demiyor, Skibbe teknik adamdir, önceki kariyeri de pek cogundan cok cok iyidir.. Hepsi bu.





Bir oyuncu almanyada oynadigi ,calistigi icin iyi degil. Lincoln icin de bunu söylerlerdi bana. Simdi baska bakiyorlar, ama her an yine baska bakabilirler oysa benim icin cok acik ve net. Ben Seyrettigimi yorumluyorum, bundesliga yorumlari icerisinde iyi var, kötü var. Skibbe,Lincoln yorumlari Galatasarayla yakin uzak ilisigi yoktur.

Löw Türkiyeye gelmeden önce Stuttgart ile kurdugu seytan ücgeni onu UEFA da finale götürmüstür, finalde yenilse de spora merakli bir insanoglu ntv'den onun taktisyenligine dair kucuk haberlerin yaptigi programlari seyredebilirdi..


Ben hicbir zaman Kezman'i Anelka ile bir tutmam.. Ama Anelka her yerde her sekilde "Basarili" olmustur..

Adsız dedi ki...

Bugun yeni birsey daha ogrendik: nasil bazilarina gore profesyonel olarak futbol oynamadiysan spor yazari veya teknik direktor olamiyorsan, kapalida tezahurat yapmadan taraftar olunamiyormus, hey aslanim benim beeee...

Ugur G.

Fuzzy Logic dedi ki...

@ Adsiz, 3:31 A.M.

Arkadasim yazdigim yorumda tüm bundesliga takimlari galatasaraydan iyidir diye bir laf var mi? Simdi bir daha oku benim yukarida ne yazdigimi. Ne demisim: "Ne Hamburg, ne Dortmund ne de diger bundesliga takimlari hakkinda hicbirsey bilmiyorsun" ve sen bunu Bundesligada ki bütün takimlar Galatasaraydan iyi seklinde anliyorsun. Seni tebrik ediyorum. "Dortmund, Hamburg kimmis lan!" gibi laflar eden adamlara tepkim de "kendine gel!" kismidir. Simdi ben sana ne Dortmund klubünü ne de Hamburg klübünü ne de Almanyada bu ayardaki takimlari anlatmayacagim, sen Wikipedia'ya bakarsin zaten.

Her yoruma saygiliyimdir ama bazi noktalarda tepki vermek durumundayim. Senin Galatasaraylilik ölcün nedir? Agirligin mi? Boyun mu? Ensenin kalinligi mi?Kac deplasmana gittigin mi? Polisten yedigin cop sayisi mi? Üniversite de üyesi oldugun taraftar klübü mü?, Maca giderken hazirladigin pankartin büyüklügü mü? Diger klüp baskanlaria ya da futbolcularina ettigin küfürün agirligi mi?Ya da sen Galatasaray spor klubu tarafindan görevlendirilmis galatasaraylilik ölcme uzmani misin? KIMSIN SEN? ya da NESIN SEN? Sen benden daha büyük galatasarayli oldugunu nereden cikariyorsun? Ölcme ve degerlendirme methodunu bizlerle paylas ki bizlerde senin üstün algilama gücünün kirintilarindan faydalanalim

Bana bak arkadasim, Sen benim Galatasarayliligimi SORGULAYAMAZSIN cunku benim Galatasarayliligim senin onun bunun sorgulayacagi bir olgu degil, senin algi sinirlamani asar bir durum. Kimsenin Galatasarayliligi, Fenerbahceligi, Adanasporlulugu sorgulanamaz. Ben burada asagi yukari 6 aydir yorum yapiyorum herhangibir kisinin herhangi bir takima taraftarligi ölcüp tartmis birisi degilim cunku ben taraftarligi kapaliya ya da herhangi bir tribune gitmekle sinirlamiyorum. Ne yani senin paran vardi kapaliya gittin benim param yoktu gidemedim, simdi sen benden daha büyük bir galatasarayli misin? ya da ben Diyarbakirda yasiyorum sen istanbulda dolayisiyla ben maca gidemiyorum sen gidiyorsun, Sen benden daha Galatasarayli mi oluyorsun? Ben sana burada kac yasimdan beri galatasaray maclarina, kac kere Galatasaray maclarina, kac defa hangi tribunde oturduguma dair birseyler yazmayacagim zira kendimi bu gibi seylerle bakip hicbir Galatasaraylidan üstün görmüyorum

Ben de isterim Galatasaray en yukarilarda olsun ama bu benim bugunkü gerceklere de gözlerimi kapatmami gerektirmez. Dortmund olsun Hamburg olsun gerek su andaki yapilanmalari, gerek tarihleri, gerek taraftar profilleri, gerek tesislesmeleri bakimindan Galatasaraydan daha ileride yer alan takimlardir bunu kabul etmemek kendini avutmaktan ziyade baska birsey degildir. Ola ki Hamburg - Galatasaray eslesmesinde Galatasaray turu gecen taraf olsun bugunku sartlar altindaki görüsüm degismeyecektir cunku ben futbolu skor bazinda degil spor bazinda degerlendiriyorum.

Normalde is sirasinda yorum yazmiyorum ama arkadasin mesaji uzerine tüm gün calisamayacagimi bildigimden yorum yazma ihtiyacini hissettim. Arkadasim yorumumdan sonra ne yazarsan yaz herhangi bir sekilde cevap vermeyecegim zira bu yorumu senin icin degil kendim icin yazdim.

**Eger Blog üslübunun disina cikti isem blog sahibinden özür dilerim ve eger bu mesajim yayinlanmayacak ise bunu da anlayisla karsilarim.

Borges dedi ki...

Cem: Motivasyon cok önemlidir. Hatta Motivasyon taktigi yenebilir dahi öyle güclü bir etkendir. Pek cok teknik adam futbolun disinda motivator etkisi ile takim calistirabiliyor, sadece bu yüzden cok buyuk kluplerin basina da gecebiliyor ve fakat onlar teknik adamsa, Skibbe hayli hayli futbolun teknik adamidir hepsi bu.. Basari, basariya giden yolun niteligi ve sonuc gibi konularin irdelenmesi gerekir..

Flying Dutchman dedi ki...

borges bülent korkmazın başarılı olacağını iddia etmek için "skibbe'den iyidir" gibi sığ bir yoruma girmediği için teşekkür ediyorum. İlla bir hocanın görevde başarısız olduğunu iddia etmek için sonradan geleni yüceltmeye veya tam tersini yapmaya gerek yoktur.

Juande Ramos iyi bir hocaydı. Tottenham'ın başına geldi olmadı. Juande Ramos kötü hoca olmadı, sadece Tottenham'da başarısız oldu, Ramos Real'e gitti, bu hem Real'e hem Tottenham'a yaradı. İki takım da yükseldiler. Ramos hala iyi hoca, sadece Spurs dönemi başarısız oldu.

Skibbe'nin kötü bir teknik adam olduğunu düşünmüyorum. Başarısızlığına inanıyorum, benim yazıyı okumuşsundur. Löw için de düşünmedim hatta Türkiye'de her teknik adamın nasıl kovalandığını bildiğim için kaç kez dile getirdim, bunu sen de en baştya belirtmişsin.

"E Löw kaç sene sonra Almanya'ya hoca oldu?" yorumunu yapan kişinin zihniyeti var işte Türk kulüplerinde, istiyorlarki Löw, Skibbe, Hiddink, Aragones hemen mucize yaratsın geldiği ilk sezonda kupa bırakmasın. Türk futbol seyricisinin bu anında başarıyı isteyen saçma sapan sabırsızlığından bıktım usandım. Fatih Terim denen adam UEFA Kupası'nı 4. senesinde kaldırdı. Teknik adamlık kariyerinin altıncı yedinci, senesinde Türk milli takımının başına geçti. Alex Ferguson Man United'ın başında ilk 5-6 sezon nal topladı.

Cidden isteğimdir olmaz ya, bu ülkedeki 3 büyüğün başına Ferguson, Wenger, Mourinho'yu getirip koymak en büyük dileğim. Onları bile 3 haftada teknik direktörlük diplomasını yırtacağımızdan ne derece uçtuğumuzu göstermek açısından istiyorum bunu.

Bülent konusunda da göreceğiz. Bundan 6 ay sonra "kariyeri belli değildi, kaldıramadı yıldız oyuncuları, camianın büyüklüğü altında ezildi, tecrübesizdi" klişelerine hazır olun

Adsız dedi ki...

Yazı genel hatları ile gayet yerinde ve başarılı bence...

Bu yapılanlar sadece Skibbe’ye değil, tüm teknik direktörlere yapıldı. Bazısı skibbe gibi bu tarz oyunlara yenik düştüler, bazıları da işlerine baktılar ve başarılı/başarısız olup kontratlarını doldurabildiler. Maalesef öncelikle Türk medyası, sonra Türk Kulüplerini yönetim şekli, oyuncuların profesyonellikleri, taraftarın bilinçi,... gibi ardı arkası kesilmeyecek bir çok yan etkenin hep olumsuz kısımlarının birleşmesi ile Türk Takımları maalesef uzun vadede bu mantalitelerin bileşkesi ile bir adım öteye gidemez. Gündelik başarı sevdalarını bırakıp, uzun vadeli yapıtımlar yapabilmenin önemini kavramaları ise 100 küsür senedir olmadığına göre yakın gelecekte de olabilecek gibi de değil. Stadyum yapmak, tesis yapmak, … da geleceğe yatırımdır ama en önemlisi oyunculara ve teknik direktöre yatırımdır. Bu olmadıktan sonra dünyanın en iyi teknik direktörüne bile “al sana stadyum, tesis yap bizi şampiyon” denemez.

Spor kültürü eksikliğini kimse göz önüne almıyor, Türkiye’de Spor Kültürü yok! Futbol Kültürü yok! Fanatizm ile yönetiliyor takımlar.

Skibbe için son olarak, bir ögretmen düşünün dünyanın en iyi okullarında eğitim almış, kendi branşında tüm meslektaşlarından daha bilgili, ancak dili yok! Böyle bir öğretmen örgencilerine ne verebilir! Yada verebildiklerini örgencileri ne kadar algılayabilir.

Bülent Korkmaz’a da gönülden başarılar diliyorum. Umarım takım, taraftar, yönetim ve en önemlisi kendisi, Bület Korkmaz!a güvenirse yıllardır Galatasaray kültürü ile yaşamış bir oyuncu olarak öğrendiklerine taktiksel anlamda, yönetimsel anlamda,… yerinde eklemeler yaparak başarıdan başarıya koşar.

Alper Öcal dedi ki...

Bu ülkeye, Fenerbahçe'nin başına top class hocalar geldi.

Hepsi futbol literatürüne ciddi katkılarda bulunmuş adamlardı. Csernai'den tut CAP'ye kadar.

Hepsinin kuyruğuna teneke bağlandı. Derwall dahi çok ciddi eleştirilmişti ilk geldiğinde.

Bizim sorunumuz çok başka ve bunu bir türlü çözemiyoruz. Ancak şu var ki Skibbe ya da bir başkası bu ülkedeki hakim bakış açısını yakalayamıyorlar. Skibbe'nin sorunu da buydu.

Gerçekçilik ile hedef başka şeyler. Türkiye'de 3 büyük takımın teknik adamı deplasmana 1 puan iyidir kafasıyla çıkmamalı. Skibbe'nin en büyük sorunlarından biri buydu. Gerçi Türk gibi düşünebilen Daum'u da gördü bu ülke ve yine de kar etmedi.

TFF'den önce kulüplerin futbol yönetimlerini profesyonelleştirip, özerk hale getirmek lazım. Bir de medyaya nitelik kazandırmak.

Bu ikisinde ilerleme sağlanmadığı sürece sen daha böyle çok yazı yazarsın Orhan.

Adsız dedi ki...

Borges abi sana sormak istediğim bir şey var.Yazılarında,genellikle teknik adamları ya motivatörlüğüne ya da taktisyenliğine bakarak inceliyosun.Peki bir teknik adam hem iyi bir motivatör hem de iyi bir taktisyen olamaz mı?Alex Ferguson,Arsene Wenger,Guus Hiddink,Ottmar Hitzfeld vb.büyük hocaların motivatörlüğü sence nasıldır?Cevap verirsen sevinirim

Buğra

delgado dedi ki...

"Arkadasim sen bu ülkeden Hiddink'i kovdun."

bu konu hakkında yazılacaklara sırf bu cümle bile yeterdi aslında...

skibbe'nin başı steaua maçlarında kesildi zaten. 1+1'e(sözleşme) değinmeyeceğim, değişik açılardan farklı açıklamalar getirilebilir ona. ama skibbe ne olursa olsun o steaua maçlarından sonra ağzıyla kuş tutsa yaranamazdı. tutsa bile kuşun kuş olduğu bilinmez veya kabul edilemezdi. hadi o kuşu tuttu diyelim, bu sefer de ağzıyla tutmadı denirdi..

Borges dedi ki...

Fuzzy: Cogu zaman is zamani yorumlari okuyacak vaktim yok, söyle bir sonuna göz atabildim ama yorumcu Fuzzy ise genelde okumadan da yayimlarim, bu nickin saygida kusur edecegine inanmiyorum ben..

Flying Dutchman: Yazini okumustum, pek cok konuda zaten ayni dusundugum bir adamsin, bunu da burada belirteyium. Blogundaki yazilarin bana yardimci oluyor, icimdekilerin bir kismini yaziya dökülmüs bulmak cok keyifli zaten..

Skibbe icin üzüldüysem de karari cok elestirmedim, dogru bir hamledir, bülent korkmaz'a ise cok sevindim, sonuna kadar ben arkasindayim..

Ülkedeki en büyük basari bir teknik adamin dört yil boyunca görevde kalmasi neticesiyle olusmus oldugu gercegini bir türlü hatirlayamiyoruz.. Bülent cok dogru bir tercihtir fakat sorun Bülent'in prensipleri olacaktir bana göre. Adnan'lar en iyi anlastigi, Bülent ve Hagiden önce teklif götürdügü Feldkamp ile dahi ilke sorunu yasamis insanlardir, ya Skibbevari taviz vereceksiniz ya da öyle basarili olacaksiniz ki basladiginiz andan itibaren, yönetimin sesini terim gibi basari karnesiyle kesip ilkelerinize zeval getirmeden bu klupte kalabilmeyi basaracaksiniz..

Bu yüzden ben Bülent Korkmaz'a bol bol sans diliyorum.. her bakimdan bu teknik adamliga yakisir, yüzde yüz basarisiz olsa dahi denenmesi gereken bir secenektir Bülent Korkmaz.. Bakalim..

Alper Öcal: Biz belki biraz daha baska bakiyoruz.. burda da futbol cok sevilir, her maca binlerce insan akin eder, ücüncü ligdeki maca dahi kasabaninm tüm halki istirak eder.. Ama bu kadar bayat elestiri, bu kadar sabirsiz ve hemen basari isteyen yönetim ve daha da önemlisi teknik adama son derece baskili kosullari dayatmak..

En azindan kendi kosullarinin ne oldugunun bilincinde bir secim gerekiyor.. Ya Daum gibi Motivator bir hoca ya da KAlli gibi tüm bu baskilara aldirmayacak ölcüde kariyerli bir teknik adam.. Ama Skibbe-Zico ve maalasef teknik direktör kariyeri olmayan Bülent icin cok da güzel bir ortam yok..

Bu bir puani önemsemek degil de rakibi kucumsememek aslinda Skibbe'yi alan yönetimin bilmesi gereken bir karakter özelligidir..Tanil Bora'nin yazisi vardi bu konu hakkinda.. Bilmem kacinci olan ismi bilinmedik bir takimi önemsedi diye olay olmustu Skibbe.. Veya kovulmasina gerekce olan final maclarini kaybetmesi, baskiya karsi direncsizligi, leverkusenin basinda sadece buyuk takimlara karsi mac kaybetmesi, digerlerini dagitmasi onun baski karsisinda varolan tutumuna dair bir örnektir.. Ince ayar gerekiyor, ince düsünülüp ciddi bir program dahilinde hareket edilmesi ama dedigim gibi.. O kadar profesyonel henüz olamadik, feldkamp istedi, yönetim getirdi kimi ? sanirim bugün dahi bilmiyorlar kimi getirdigini ve kovduklarini..

Adsız dedi ki...

Skibbe'nin kalmasını bende isterdim, ancak sezon başı cl kaçtı ve bu senede avrupayı zora soktu. Sakatlıktı, baskıydı belini doğrultamadı. Birazda şanslı olsa kalabilirdi...

Adsız dedi ki...

Ben başka bir noktaya temas etmek istedim.Gerçekten Ekşisözlük'te Lincoln'le ilgili yazdıklarını hatırlıyorum.Hatta bize gelmez nasıl gelecek böyle adam benzeri şeyler de yazmıştın.Şimdi Skibbe'de en çok tuttuğum teknik direktörlerden biriydi diyorsun.Abi heralde sende Secretvari bir durum var,bundan sonra kim gelir dersin takıma Bundesliga'dan:)

varol döken dedi ki...

ne yapsın bu adamlar? hiçbir şey bilmiyorsun, daha kötüsü bilmediğini bile bilmiyorsun ama birileri geliyor sana yüzbinler veriyor, milyonlar veriyor, konuş diyor, konuş da nasıl konuşursan konuş... bu adam ne konuşacak şimdi, knut hamsun'un açlık'ını okumayan çok acıktım be abi'nin ötesinde ne söyleyebilir... cengiz abazoğlu bile oscar töreninde beğendim/beğenmedim çekti... neden? dünya modasından haberi yok da ondan... haberi nasıl olur, okuyarak, okuma nasıl olur, emekle... hiç emeksiz ekmek olur mu?

borges, fuzzy, aceto, dutchman vs. vs. vs... sizin güzel zamanınıza yazık değil mi bu minvaldeki arkadaşa laf anlatmaya çalışıyorsunuz? adam kapalı işte, ne güzel... dışarda hayat var, kitapta hayat var bırak bilene kalsın... en güzelini dutchman yapmıştı, akıllı ol diyen arkadaşın mailini post yaptı... akıllı olmayan adam bunu yapar mı? bilen adam hiç bilmeyen gibi yazar mı?

baskıyı kaldırsın abicim, büyük takımda teknik direktör olmak bunu gerektirir... vay be sil at bir kalemde insanın dışında gelişen bütün koşulları... hangimiz ya şöyle olsa böyle olurdu demedik, hangimiz ah be abi önümü kesiyorlar diye düşünmedik... skibbe'nin ne yapmak isteyip de yapamadığını nasıl bilebiliriz, onun söylediğini dinlemeyip sabote eden birinin varlığından nasıl şüphe etmeyiz... sen nasıl biliyorsun da skibbe iyi teknik direktördür diyorsun diyenlere de...

bilmiyorum sadece şüphe ediyorum...

Houston dedi ki...

4-4-2, 3-5-2, bunlarda değilim artık...

Steau maçı, tur gidiyor, Galatasaray daha sonra da birçok kez ilkleri yaşayacağı bu sene, ilk kez bir ön elemede eleniyor, oyuna giren adam Erhan Şentürk. O maçtan önce veya o maçtan sonra adını duyan var mı? Eleniyoruz, la havle çekiyoruz, daha takımı tanımıyor o yüzden diyoruz,

Aradan aylar geçmiş, Antalya maçı, lig gidiyor, bir ilk daha yaşamaya, antalyaya deplasmanda yenilmeye çok yakınız, oyuna giren adam mehmet güven... hangi amaçla oyuna sokuldu, 1-0'ı korumak için mi, yoksa üstün tekniğine mi güvenildi, hala karar veremedim buna...

Bana artık Skibbe'yi savunmayın, kovulduğu gün yaptığı basın toplantısında, üzgün, bezmiş, hayal kırıklığına uğramış taraftarın yüzüne baka baka hala "Çok sakatımız vardı, Galatasaray da bu sakatların yerini doldurabilecek ekonomik yapıya sahip olmadığından böyle kötüyüz" diyen, diyebilen bir adamı lütfen artık savunmayın.

Ich, Bülent Korkmaz hakkında şu ana kadar okuduğum en sade ve en güzel yorumu yaptı:

"En azından Galatasaray'ın çapını biliyor."

memok aka münzevi dedi ki...

skibbe iyi bir motivatör olmasa bile bu takımda oynayan oyuncular kendilerini motive edemiyorlar mı? boş yere mi kampa giriyor bu adamlar?

aslında başarısız olan skibbe değil. dersini almayan futbol yöneticilerimizdir. adam daha gelirken 1+1 sözleşme imzalıyorsun. böyle olunca sabri hasan gibi bu takımda eski olan futbolcuların elinde bir koz oluyor. skibbenin almanyada da iyi bir motivatör olmadığını varsayalım. leverkusende bir oyuncu yaptığı işi meslek olarak görüyor. motive olmak için teknik direktörden gaz bekleyen futbolcu mesleğine ihanet etmiş sayılmaz mı? del bosque zidane' ı figoyu motive etti ama ahmet dursun' u ibrahim üzülmez' i motive edemedi öyle mi? milyon dolarları 1 senede kazanan adamlar kendilerini motive edemiyorsa o paraları onlara verenler sorgulanmamalı mı peki?

skibbe galatasaray' ın başında iken çok defa ben de sinirlene sinirlene maç izledim. (eğer bunu ölçü olarak alan varsa 2 sini stadda izledim ama maalesef ki kale arkasında izledim.) evet skibbe başarısız oldu çünkü onun sabrinin kulağını çekme hakkı yoktu, ardaya sen sağ kanada geç deme lüksü yoktu. eğer skibbe futbolculara söz geçiremiyorsa suç futbolcunun mu, skibbe ye gerekli gücü vermeyen yönetimin mi yoksa skibbenin mi? bu noktaya gelene kadar en çok kızdığım skibbe idi şimdi tekrar düşününce " olacağına varmış" diyorum. boşuna beklentiye girmişiz yani. bir insanın hakkını yedik, saygısızlık ede ede gönderdik. evet hakkını yedik. el insaf.

Adsız dedi ki...

nedir bu alman yalakaligi hocam yaa? sitenin adina bakiyoruz hosumuza gidiyor devrim felan derken sonra tum yazilarin konusu almanlar nasil sole yapti bole yapti diye gidiyor, ilginc.

judas dedi ki...

blog yazmak ,saçma sapan yorumlara katlanmak çok çok büyük sabır istiyormuş bunuda böylece öğrenmiş bulunduk

outlawtorn dedi ki...

skibbe tkenik direktör değildir demek cehaletten başka bişey değil. o kadar biliyosan sen gel yönet derler adama. ama adam buraya uyum sağlayamadı sadece. belki bunda başından beri kendisine cephe almış olan medyanın da payı vardır. demek istediğim skibbe ile olmayacağı kuvvetle muhtemeldi zaten ama hem gönderiliş şekli hemde bazı insanların hakarete varan eleştirileri hiç de hoş olmadı. umarım ilerleyen kariyerinde başarılı olur.