10 Aralık 2009

Bir Teselli/Tavsiye Verme N'olursun.!



Size bir sir vereyim mi ? Aramizda kalsin ama ben yasami ve yasamayi sevmiyorum. Aramizda kalsin derken aramiza aldigimiz insan sayisinin da fazlaligi isin tadini tuzunu kacirmaya basladi. Eskiden birileri daha okusun diye yapmadigimiz soparlik kalmaz iken okurlar arttikca yazarak rahatlayan, nefes alan insanlar olarak kendimize zarar verdigimizi gec de olsa anladim ben. Bu yüzden ileride bu tarz hicbir yere oturmayan yazilarin burada son bulmamasi adina bir kac bir sey yapmayi dusunuyorum. Okurlarin sayisinin artmasinin sanilanin aksine olumlu faydasi yoktur zira sizi tutarli olmaya dogru itekler. Tutarli olma cabasi bilin ki bu dünyada sizi bir baskasi olmaya, sahtekarliga götüren en siktir boktan erdemin adidir. Insanoglu her an ve her saniye yeni bilgilerle yenilesip bambaska birisi olurken daha az bilgi ve tecrübe sonucu olusmus eskisine nasil ve neden bagli kalsin ? Düsündügünüzü cokca zaman ice atmanizi saglayan, sizi gelismekten dahi alikoyan ise bugüne göre cok daha az bilgiyle varolmus kendinizden cikan sonuclari iceren söylemlerinizin üzerinizdeki "tutarlilik" baskisidir. Tutarlilik ve Sadakat, Oscar Wilde'nin yillar yili öncesi söyledigi gibi olumsuz anlami aslinda daha fazla olan ve size "erdem" diye yutturulmus iki absürd kavramdir. Tuttuguna yapisip kalabilme kolayciligi nasil ki her zaman güzel bir eylemin ifadesi degilse her yeni bilgi kirintisinda dahi degisen insanin zamanla yeni olusan benligini ve bunun sonuclari olan begenilerini/secimlerini inkar edip gecmiste kalanda israr etmesi de hos degildir. Ve fakat istenir ki insan on bes yasinda degismeyen gercegi kesfetmis olsun ve ömrünü buna adasin ki tutarli olabilsin ya da sadik kalabilsin..


Bir seye "Sadik kalmak", tutarli olma halinin eylemidir. Gelisimi ve degisimi reddetmektir. Misal On yil önceki kit beyninle ulastigin sonuclara ve secimlerine sadik kalmanin neresi erdemdir yahu ? bugün eyledigini/söyledigini yarin yanlislayacak bir bilgi ile karsilasmayacaginin garantisi var midir ? Bilim bile kendi buldugu sonuclara sadik kalmamis, quantum ile aldatmis iken newton'u sen kendine su halinle nasil güveniyorsun ? Misal ergen ve dünyadan bihaber saf halinle gözünde büyütüp sevdigin bir insana bugün sadik kalmayip onu gerizekali bulman daha cok senin gelismisliginin bir göstergesidir, sadakatsizliginin degil. Baska türlü bunu anlatirsam cok baska bakarsin ama. Bu gercek önünde durur iken hala ve inatla ömrümün sonuna kadarli cümleler kurma askiyla insanin yanip tutusmasini anlamak cok zor. O ki herhangi bir sey olabilir, düsünce ya da insan, yillar sonra dahi sadik kalabiliyorsan sana o yillarin pek bir sey katmadiginin bir baska ifadesidir, sorun degil lakin erdem adina, sadik kalmanin/tutarli davranmanin toplumsal yasamda sana daha güzel kimlik bicecegi inanci ugruna böyle dangaliklar yapiyorsan ileride bir gün anlarsin ki is isten gecer ama bu konformist tutumun yüzünden kaybettiklerin gözünde büyür, seni de yer bitirir simdiden soylemesi. Sadede gelirsek gittikce artan okur kismina bir seyler sunmak hem beni ortalamaya dogru süründürüp ise yaramaz yapar, hem de bu birliktelikten filan derken aslinda ben cok baska bir sey diyecektim. ne diyordum ?

Yasam..

Yasadigim hayattan ziyade basit bir sekilde herkesin kendi capinda yasadigi bu hayati sahsen "ben" cok anlamli bulmuyorum ve bana biraksalar yasamak da istemem. Gereksiz buluyorum cokca zaman ve acikca söylemek gerekirse icerisinde bu kadar aciyi barindiran bir varolmusluk haline türlü türlü övgü düzülmesini de hicbir zaman anlamadim. huh, sizce ne derler tam bir depresyon bunun adi degil mi ? Yalan yok, nasil adlandirildiginin da önemi yok ama durum bu. Genelleme yapmaktan kacinmak gerek ve ben kendi capimda yasadigim hayatin icerisinden cikan sonucu buraya aktariyorum. Inaniyorum ki yasamin saf hali degil ama sizin hayatiniz yasamaya deger tonla ayrintiyla doludur, buna sözüm yok ama sizin de bana kendi yasaminizi ve icerisinden itinayla sectiginiz o güzel ayrintilari öne sürüp yasamak cok güzel be abi gibi iseyaramaz tesellileri vermeye hakkiniz yok. Anlamsiz bir sey bu.

Intihar etmeyi düsünmüyorum. Böyle bir ihtimal dahi yok lakin bu ihtimali düsündürecek olmasi nedeniyle bu konulari da olmasi gerektigi gibi cok acik bir sekilde de konusamiyorsunuz. O sacma salak ve gercekten de adami intihara sürükleyecek tavsiyelerden, yaklasimlardan kacmak adina icinize gömülüyorsunuz ki bu kacis hali bile ise yaramiyor cokca zaman.. Icine türküdügümün empatisi de iste burada devreye giriyor..

Kendinizi karsidaki insanin yerine koymanin adidir Empati. Nefret ettim su kavramdan ve buradan yola cikarak bana ve yasamima iliskin inanilmaz gerzek tavsiyeler veriyorlar ki ne susturabiliyorum onlari ne de dur yahu sacmaliyorsun diye kesebiliyorum iskenceyi. Cabani takdir ediyorum yalniz sen kendini benim yerime koyarak daha cok kendi alacagin keyifleri, mutluluklari ya da üzüntüleri kesfedebilirsin ve bunun bana su yaziyi yazdirmanin disinda bir yarari olmuyor genelde. Bana ne senin benim yerimde olsan alacagin hazlardan ? Sen ben misin ki ? Sen belki ickiye düskün bir adamsin ve elimin altindaki viskiden yasama deger biciyorsun ama ben degilim.! Sen belki asiksin ve bir gün bir ihtimal dünyanin en mutlu insani olacaksin ama ben asik filan da degilim. Ha bir de ask.. Kendisinden degil ama insanlarin ondan bahsetmesine artik tahammülüm kalmadi benim.

Söyle ki..

..abi asik mi oldun ya da hatun mu sorun yoksa diye baslayan yaklasim nedendir bilmem bunalimli olarak gördügü bir insana sorulmasi gereken ilk soru olarak akillarda yer etmistir. Kesinlikle bir ask-mesk sorunu olmasi gerekir bu kirli düsüncelerin altinda yoksa yasamak muhtesem bir seydir gibi absürd bir sonuc cikariyorlar karsima. Böyle bir sorunun olmadigini belirtmek icin "hayir" cevabi da yetmiyor bu hayatinin merkezine en az kendileri kadar tuhaf bir kadini koymus hanzolara ve kafayi cakasi geliyor insanin israrli yaklasimlari karsisinda. Bunun da kaynagi yine empati denen nanedir. Velev ki asik olmus olalim, benim durumum yeni degil ve bunun farkinda olmamak gibi bir sansim da yok. Kendimi eskisi gibi kandiramiyorum. Bir insana kaba hatlariyla tarif ettigim böyle bir ruh haliyle yasami nasil reva görür insan ? Hele ki sevdigi bir insani su cehennemin icerisine ortak edebilir mi ? Insan en cok kendisini iyi tanir ve yüzünde olusacak her türlü kivrima dikkat kesildigi bir insana böyle bozuk bir mali güzelmis gibi gösterip kazik atabilir mi ? Insan belki ortalamanin ask tanimi geregince bencillesir ve kendisinin yasayacagi hazlar adina her türlü soytariligi yapip bir sekilde karsidakini kandirabilir lakin en azindan ortak bir paydada bulusabilecegimizi düsündügüm sevmek cok baska bir duygu ki sevdigi insana kisinin bizzat kendisinin aci verecegi gercegi yeterince acidir. Kim demisse cok dogru demistir, sevgi insanin gücünden ve kendisinden vazgecme halini doguran en büyük duygudur.

E peki evlilik diye soran ve burayi okuyan tüm es,dost, akraba, arkadas ne varsa: Simdilik düsünmüyorum. benim gibi yasami cok da bir boka benzemeyen bir baska insan olursa belki bir ihtimal ve bunun disinda hele ki beyaz atli prens hayalini kuran alaman türkü ile hicbir sekilde. Benim atim yok olsa da zaten beyaz olmazdi ve hele prens hic degilim. Öyle "aynfah" degil bazi seyler ki aklinin alamayacagi ölcüde "böyse" seyler barindiriyorum icimde. Ne yazik ki nedenleri konusunda anlasamak da sonuclar konusunda mutlu sona ulastik muhattaplarimla diyelim.

Ve rica ediyorum.. Beni her kemanli bir müzik dinler iken gördügünde, her davet ettigi yere gelmedigimde, kafasindaki mutlu insan profiline her uymasimda, her "biraz yalniz kalmak istiyorum" dedigimde, her rakiya gömülüsümde, her türkü dinleyisimde burayi okuyan "sanirim bunalimda yaninda olmaliyim simdi" diye yaklasim gösteren her türlü alaman türkü basta olmak üzere es,dost,akraba,arkadas: Lütfen teselli vermeyin, kahramanim olmaya calisirken kabusum oluyorsunuz, farkinda olun artik. Intihar edecek olsam zaten "bu hayatin anlami yok be haci" der sizden teselli bekler sonrasi da kendiliginden gelir. Yok olmaz'dan, hayir abi'lerden anlamiyorsunuz ve iyi niyetinizi kavrayissizliginiz gibi silah gibi üzerime dogrultuyorsunuz ki bir gün o dogrulttugunuz nesnenin tetigini cekip sucu üzerinize atip kacmayi düsünüyorum. Bir daha özel isimleri cikarsak 50 kelimeden olusan dünyanizla baska insanlarin özel alanlarina girebilme cesareti gösteremeyesiniz diye.. Azicik susacaginiz yeri bilesiniz diye..

Iste bu nedenlerden dolayi kisa bir süre yokum ve geldigimde kim bilir, bunlarin hepsini yanlislayacak düsünceler icerisinde olacagim. Iste bu yüzden hala hayattayim ve sonuna kadar da bu umudu tasimak dilegiyle..

11 yorum:

Erdem Karakuş dedi ki...

Öncelikle şunu söyleyeyim, arkadaş diye birşey yoktur. Arkadaş adı altındaki bütün insanlar hikayedir, sen suratını somurtup da çok mutsuzum demedikçe kendi kendilerine birşey anlayamazlar asla. "Bir çık dolaş, hava al" basitliğinden öteye gidemez söyleyecekleri, kapasite meselesi çünkü.

Bir de şu var ki farkındalıklar arttıkça mutluluklar azalır. O yüzden en mutlu insanlar en aptal insanlardır her zaman. Aşık olup karşılık bulamamak bile bir mutluluktur, hislerinin, hayata bağlılığının devam ettiğini gösterir. Hiçbir şey hissetmeyen insan ne yapsın peki, ne için yaşasın?

Bazı insanlar kendi kendine hayaller kurar, birşeyleri erişilmez yapar, putlaştırır, ona ulaşmak için yaşar. Ben ise bugün son günüm, yarın ölecem diye düşünerek yaşarım. Hayat gayet lüzumsuzdur, ama bazen sessiz olmak bile bir tepkidir, bazı şeylere isyan etmek için inadına yaşarsın. Benimkisi de böyle birşeydir işte. Yaşamın gereksizliğini kimseyle tartışacak değilim yoksa.

Cenky dedi ki...

Doğru bildiğin yol senindir.

Protanopia dedi ki...

Kafanızı toplarsıınız umarım kısa surede.

İnanın en zor şeylerden birisi de insanın kendisini anlamayan birileriyle konuşmak durumunda kalması.

Unknown dedi ki...

borgese Ahmet Kaya cevap versin o zaman.

Bir kuş oldun gökyüzünde uçamadın sen,
Nehir oldun ırmak oldun taşamadın sen,
Çocuk oldun sokaklarda oynamadın sen,
Doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen.

varol döken dedi ki...

empati, kendini anlayamayan insanın bunu başkasından dilenmesi...

sadakat; kendine bağlanma cesareti gösteremeyenin başkasına bağlanma korkaklığı...

seversin, ulaşamazsın aşk olur...

ama arkadaşlar iyidir borges, arkadaşlar iyidir:)

Borges dedi ki...

Erdem Karakus: Sahsen ben arkadas icin yasadim 25 yil boyunca. Yurtta yetismis olmanin dogal sonucudur bu. Lakin simdi öyle bir derdim yok hatta arkadaslardan hicbir beklentim yok sessiz olmalari disinda. Sessizlik cok seydir benim icin.

Her mutlulugun temelinde mutsuzluk vardir, onun cevrimidir zaten mutlu olma hali. Toplamda türk lirasi-euro kuru gibidir ve aci yasamin temelidir. yasamda olmanin da bu acilari katlanip bir seyler kazandirmanin cok da bir anlami oldugunu düsünmüyorum, hepsi budur. keske olmasaydik sonumuzu hic düsünmeden diyorum ve gercekten luzumsuz bir iskencedir hepsi bu.

Cenky: Baska bir ihtimal yok, yanlis da olsa o yol.

Karamurat: bu bir gitme-gelme degil, yanlis anlasilmasin. Sadece yukaridaki anlatilani bir baska sekilde sunma derdidir. Bir zaman sonra cok baska sekilde düsünüp kararlar alinabileceginin hatirlatilmasidir. 10 yil böyle düsünmüs olsak dahi degisebilir oldugunun gercegidir.

Ozan: Iyi veya kötü yasam da degil. Cok da güzel zamanlarim oluyor ama 30 yili alt alta topladiginda güzel yasam icin cekilen su acilar degmiyor, hicbir sekilde olmamayi neden kötü bulur insanalr bunu hic anlamadim, ben hicbir sekilde olmamayi istiyorum daha cok. Olmamis olmayi.. Ama anlatmak cok zor.

Borges dedi ki...

Varol Döken: Iyidir tabi yahu neden iyi olmasin ama bazen iyi olmak icin ekstra caba harcamalari kötü sonuclar dogurabiliyor. Mesele sudur: Insan atayin ve coklarinin belirttigi gibi temelde yalnizdir, üst katlara cikildiginda sonuc degisir gibi gözükse de aldaticidir. Arkadas degil herkes bir yere kadar yaklasabilir. Ask ya da sevgi ise tanimi cok yok. Bir hazzin pesinden kosmaya cokca zaman cesitli tanimlamalar yaparlar ama iste.. ilgilenmiyorum artik eskisi gibi. herkes bildigince ama benden uzakta yasasin biraz.

kutay dedi ki...

sadakat hakkındaki fikirlerine katılmıyorum ama bu önemli değil. ama sadakat'in körü körüne bağlanmak olduğuna inanmıyorum. daha farklı, cafcaflı seylerin insanların aklını çelmesini engeller diye düşünüyorum. yoksa daha iyiye ulaşmayı engelleyecek birşey değil.

intihar hakkında bir sorum var sen ne düşünürsün:

karamsar ama intiharı düşünmeyen bir insanın, sarhoş olduğu bir anda intihar etme meyili daha mı fazladır? yani ayık durumda, "evet ben yaşamı sevmiyorum ama intihar etmem" diyen biri, çok sarhos olduğu zaman, aklını biraz yitirdiği vakit bunu gerçekleştirebilir mi?

çok yersiz bir soruysa unut gitsin...

Borges dedi ki...

Kutay: Yok aksine cok da dogru bir sorudur. Bana göre benim düsüncelerim karamsar bir insanin yasama kötümser bir sekilde yaklasmasindan ziyade tamamen mantikli bir düsünüs seklidir ama bunu anlatmak inan bana cok zor. Baska acidan dedigin tehlike her zaman vardir kesinlikle.

Sadakat anlatimi aslinda cok daha uzundu ama kisa kestim. Sadik kalmaya bir övgü mutlaka ki olabilir lakin iki insanin bu eylemi yaparken karsilastigi zorluk durumu farklidir. Kimi caresizlikten,tembellikten, yapisik kalma eyleminin kolayciligindan.. kimisi de her türlü zorluga ragmen sevgisinden diye ayrilabilir bu yüzden "kolay sadik kalabiliyorsun" gibi bir ayrinti koydum oraya. Sadik kalma sadcee sevgiliye baglilik anlaminda ele alinmasin, bir düsünceye, degisen tüm benligine ragmen gecmisteki "kendinin" begenilerine, secimlerine vesaire..

Beklemek gibi.. Neden bekliyorsun sorusunun cok farkli cevaplari vardir ve her cevap da aslinda varolan durumu ortaya koyar ama bekleme eyleminin kendisi degil.

Borges dedi ki...

Bakin, simdi cikiyorum evden. Internet, blog filan bir süre yok. Burdan yazin, mail atmayin ve bir gün bir sekilde cevap alacaksiniz ve kabul ediyorum cok da kabul edilebilir seyler degil söylenilenler ama bir de bu acidan bakmaya calisin ya da bakmayin.


Hepinize iyi hafta sonu tatilleri;)

G R İ ❥ dedi ki...

sad writing :(
----------------------------
A seed floating in the wind with no direction
Slowly fading away, it has no protection
Lands on the bank but sees no reflection
A choice must be made, life's intersection

Grow into a tree or fade into the past
Soar like an eagle, this spring may be it's last
A decision must be made before the dead of night
Is it time to lie down and die, or is it time to fight

It made the right choice and decided to grow
But wasn't its choice to make, of this it did not know
Already determined the seed would never be a tree
It dreams of a better life but hope is all it will ever be