30 Mart 2010

Bayern Münih - Manchester United: 2-1



Bayern Münih-Man United bugüne kadar 7 kez karsilastilar. 4 beraberlik 2 Bayern ve o Barcelonadaki müthis finalde son dakikada gelen ilk ve simdilik son olan Man U galibiyeti. Son 9 yildir Avrupa Arenasinda cok da sesi cikmasa da ondan önceki yüz yil icerisinde yaptiklarinin gölgesinde hareket edip buradan güc aliyor Bayern.. Münih sehrinde degil Manchester United herhangi büyük bir ingiliz takimi galbiyet ile tanisamadi. Tarih icerisinde tek bir ingiliz takiminin Münih sehrinde galibiyeti var o da 1993/94 sezonu UEFA kupasinda Norwich City'e ait..

Genel görüntüye bakarsak eger Bayern Barcelona'ya ilk defa Sampiyonlar Liginde gecen sene yenildi. Toplamda Real Madrid karsisinda üstün olan taraf Bayern Münih.. Man United ne Münih de ne de Old Trafford'da bir Bayern Münih galibiyeti yasayamadi.. Gecmis bu sekilde kendisini rakamlara vurur iken son on yilda da cok sey degisti. Bugün 2-1'lik skor kesinlikle yeterli olmadigi gibi tur icin Manchester United'i daha avantajli duruma getirdigini dahi söyleyebiliriz.. Keza son yirmi yila bakildiginda da Manchester United her bakimdan Bayern Münih'in daha ilerisinde kendisini konumlandirmistir. Sadece teknik direktör degil basari ve sistem acisindan da dehset bir istikrar sembolü olmus durumdadirlar. Asagida analiz edilecek macin icerisinde yer yer baski yedikleri, sahadan silindikleri durumda dahi öyle bir ataga cikislari var ki buna bir takimin ulasmasi icin cok ciddi bir süre ve caba gerektirdigini hemen anliyorsunuz..



Bu büyük mac öncesi Bayern Münih yakaladigi o müthis formu yavas yavas kaybetmeye baslamasi bir yana en degerli/formda adamini sakatliga kurban vermesi diger yana Schweinsteiger gibi yeri doldurulmasi cok zor olan bir oyuncunun da kart cezali olmasi, 30 milyon euroluk Gomez'in daha pazar günü idmanlara ancak baslamasi nedeniyle umut bu yakada cok fazla yoktu. Mac öncesi en büyük sürpriz ise süphesiz Hamit Altintop'un sag kenara Robben'in yoklugunu gidermesi icin yerlestirilmesidir. Man U icin son günlerde Rooney ne ise Bayern icin de Robben ayni sekilde.. Robben yok, Schweinsteiger cezali, Gomez günler sonra pazar günü idmana baslamis, Klose formsuz, Ribery henüz ikinci yarilarda oyuna giriyor, kendisine gelememis, Demichelis de maskeyle oyunda..

Manchester United klasik deplasman Avrupa taktigi diyebilecegimiz formasyonda sahada yer aldi. Vidic-Rio tandemine Evra-Neville beklerinin önüne üc tane merkezi-defansif orta sahanin ileri uclarina Park-Nani ve en önde buldozer ya da tek kisilik ordu olarak son dönemde kendisine yeni isim bulan ve Messi ile kim dünyanin en iyi futbolcusu yarisina giren Rooney..

Bayern ise bilindik dörtlünün önüne Müller yardimli Van Bommel ve Pranjic orta sahalari ile cikti. Müller'in aslen forvet arkasi pozisyonuna kenarlarda Hamit-Ribery ve en önde "ne ciger var arkadas sen de" dedigimiz Olic..



Mac öncesi Van Bommel golsüz beraberligin dahi kendilerine tur icin avantaj saglayacagini dile getiriyordu. Oysa bu kurgu Demichelis'in son derece gereksiz faulünun ardindan gelen ortaya yine Demichelis'in kayip Rooney'i kacirmasiyla cöpe atiliyordu.Iste bu ilk dakikada gelen gol takimlarin oyun stratejilerini degistirmelerine de neden oldu. Man U kendisini geri cekip Rooney'i kenarlarina kaciracaklari uc elemanlari ile birlestirip tehtit yaratacak sekilde hareket eder iken Bayern merkez forvetsiz ciktigi maca tüm gücüyle saldirma düsüncesi icerisine girdi..

Diger bir acidan yenilen her gol icin mutlaka ki bir önkosul ortaya koyup olmamasi gerektigi ya da tesadüf/kötü gün kaderi seklinde aciklama geliyor. Bunun benzerini Galatasarayimin taraftarlari da yapiyor sik sik.. Oysa Demichelis'in iyilesip zorla kadroya girmesi sezon öncesi yapilmis cok büyük Lucio hatasinin bir bedelidir. O gol Lucio konusunda yüzde bin bes yüz yanlis adim atan Bayern'in kendi kalesine attigi goldür. Nasil ki cok yerinde hareket edip Ivica Olic gibi ismi büyük takimlar icin gecmeyen oyuncuyu belese transfer edip cok kötü günlerinde sürekli onunla ayakta kaldigi gibi..

Man United'in bu yakadaki en önemli güzelligi sahaya yerlesiminin muhtesem olmasidir. Size digerlerinin harcadigi enerjinin daha azini harcayarak top oynayacak alan birakmama konusunda oldukca becerikli bir takim olusudur. Bayern Münih her ne kadar baski kursa da istikrarli bir sekilde yillardir belirli bir oyun anlayisini koruyan Man U'nin cikislarinda yakaladigi pozisyonlar baski karsisinda elde edilenlerden cok daha fazla tehlike yaratiyordu. Rooney ya da Nani yüzde yüzlük o golleri atsalar ikinci mac dahi bugünden önemini yitirecekti.



Golün sokunu üzerinden atlatan Bayern Münih 20.dakikada ilk ciddi atagini Ribery ile gerceklestirdi. Öncesinde ise Nani'nin net bir pozisyonunda oldukca sansliydilar. Bayern Münih baskiyi Scholes-Carrick-Fletcher'in Van Bommel-Pranjic ikilisine üstünlük kuramayip top dagitmasina engel olamamasi nedeniyle oldukca rahat bir sekilde kurdu. Sahanin ikili mücadele kazanma orani olarak en yüksek olan Van Bommel'in bence en önemli avantaji tam bir saha ici lideri olmasindan dolayi tüm oyunculara güven veren olgunlugu, topun ayaginda olmadigi zaman dilimlerinde orta sahayi ve defansi yönetmesidir. Lakin bir kanadinda yeni yeni kendisine gelen Ribery, her ne kadar bugün sahanin en iyilerinden birisi olsa da Hamit diger tarafta Robben'in olmayisi bu kazanilan toplarin yeterli sayida tehlikeli addedilebilecek pozisyon üretemedigini söyleyebiliriz.. Hamit tarafindan gelisen ataklar bir sekilde iceride merkez forvet varmiscasina hareket edildigi icin cok fazla tehlike yaratamaz iken gerek Olic'in mac boyunca bitmeyen enerjisi nedeniyle kazandigi toplar sonucu gelisen ani ataklar gerekse de Ribery'nin biraz da ortaya dogru yayilarak gerceklestirdigi aksiyonlarin icerigi oldukca tehlikeliydi. Velhasil Lahm'in itekledigi Hamit, Ribery'nin kendisine cekemedigi Badstuber dörtlüsünün kenarlardan gelistirdikleri akinlar,kurulan baskinin sonuca dogru yönlendirilmesine ve daha iyi oynuyor görüntüleri icin yeterliydi..


Ferguson'un belki de mac oynadiktan sonra söyleyebilecegimiz en önemli yanlis tercihi Gigs-Park yönünde olmustur. Ne kadar yaslansa da bugün sahada varligini ancak cikarken görebildigim Park'in yerinde bir Gigs tecrübesi maci koparabilecek aksiyonun gerceklesmesini saglayabilirdi. Gigs'in sahada tercih edilmemesini olagan karsiliyoruz ama bu kenarin bu kadar sessiz olmasi, Evra'nin formsuzlugu ve mac öncesi Man U'nin en zayif halkasi olarak lanse edilen Neville'in Ribery karsisindaki dezavantaji Man U'yu sessizlestiren diger unsurlar idi. Bunun disinda bana göre maci koparan etken orta sahada mücadelesini Bayern kazanmasidir. Hamit Altintop cikasiya kadar olan sürecte her iki takimin da icerisinde en cok topla bulusan oyuncusu konumundaydi ki tehlikeli pek cok akinin icerisinde yer alarak mac sonrasi yapilan degerlendirme icerisinde Olic sonrasi en iyi notu Ribery ve Butt ile beraber paylasiyordu.. Velhasil her seyin disinda dört-bes rakip oyuncuyu terse yatirip cikardigi sutun gol olmamasinin acisini bugün hala cekiyorum zira o gol icin beklemisti cokca zaman.. Yine de Hamit bu yoklukta kendisine iyi bir konum elde edebilmistir.

Galatasaray'da bir türlü bulunamayan oyuncu kivaminda olan Van Bommel'in önderliginde kenarlara topu tasiyabilen Bayern Münih yer yer ciddi tehlikeler yaratsa da ilk devre boyunca Hamit Altintop-Lahm ikilisinin isabetsiz ortalari ve Ribery-Olic kombinasyonundan cikan ataklarla oyunu rakip sahaya yerlestirmesine sahit olduk. 20.dakikadan sonra acilan Bayern Ribery-Hamit pozisyonlari dogurdu. Ilk atagin üzerinden 3 dakika gectikten sonra Ribery'nin attigi milimetrik müthis pasi degerlendiremeyen ayni sekilde yine Ribery'nin Neville'i ekarte edip cizgiden kestigi ortasina dogru vurusu yapamayan Hamit oluyordu..



Ribery ile Bayern yüklenirken 36.dakikada gelisen bu Rooney pozisyonu macin kader anidir. Yine büyük resim icerisinde degerlendirirseniz eger yillar önce kendinize bir yedek kaleci secer iken ne kadar titiz davranip bu is üzerinde emek harcamissaniz en azindan bugün onun karsiligini aldiginiz gündür: Butt, burada Bayern icin hayati bir kurtaris yapmistir.

Ikinci yariya degisiklik yapmadan giren her iki takim da zaman ilerledikce ilginc bir sekilde ofansif yönde oyuncu degisikliklerine gittiler. Ferguson, ileride sürekli yalniz kalan Rooney'in yalnizligini gidermek icin Berbatov'u oyuna alir iken Gomez de cok da etkili olamayan Müller'in yerine giriyordu. Arkasindan Carrick Giggs, Hamit-Klose degisiklikleri ile her iki teknik adam da maci almak icin ofansif hamleler yapti lakin Van Gaal'in degisiklikleri 99 trajedesine nazire yaparcasina mevvesini verir iken Manchester United gelenegin dogurduguna boyun egmek zorunda kaliyordu.



Bayern Münih belki erken yedigi golden dolayi belki de kötü günlerinde olan Man U karsisinda daha üstün bir futbol oynamistir. Eger ki ben macin en iyi oyuncusu olarak Van der Sar'i görüyorsam buradan dahi sonuc ortadadir. Lakin bu skor kesinlikle tur icin yetmeyecegi gibi Man U hala turun en büyük favorisi konumundadir. Hamit bugün cok iyi oynasa da Robben'in formsuz evra karsisinda eksikligi cok fazla hissedilmistir. Rövans macinda sahada olmasi beklenilen Robben'in kendisine genis alan bulacagi bir ortam da kacinilmazdir. Bayern Münih daha cok istedi klise bir yorum olsa da gercegi yansitiyor. Zira Rooney haric basmayan Nani-Park karsisinda Olic ve Ribery'nin dahi topun pesinde kostugu bir macin kaderi de kosanlardan yana degisiyordu..



Macin kahramani ise tartismasiz Ivica Olic'tir. Golü atmadan mac icerisinde cokca defa söylendigimi bir daha burada tekrar etmek istiyorum:

Arkadas nasil bir ciger seninkisi..!

6 yorum:

çagdas dedi ki...

Yazının başında Van Bommel'in adını gömeyince eyvah dedim Borges es mi geçecek yoksa bu gizli kahramanı. Ama hakkını vermişsin :).
Daha bir kaç post aşağıda konuşmuştuk ; Galatasaray'ın orta sahada liderlik edecek, arkadaşlarının yeteneklerini sahaya yansıtmasını sağlayacak bir şefe, "katalizör"e ihtiyacı olduğunu. Van Bommel sağolsun "işte bundan 3 kilo lazım" deyip parmakla gösterebileceğimiz bir performans ortaya koydu.

Thomas Müller'le ilgili Van Gaal'in planı neydi tam bilmek zor. Olic'i mi ikilesin? Bommel ve Pranjic'e veya kanatlara pas seçeneği mi sunsun?
Yine de haksızlık etmeyelim Müller'e, rakip takım defansın önünü üç adamla savununca her ofansif orta saha oyuncusu topu ayağına almakta zorlanıyor. Ama eğer bugün Bommel ve Pranjic bazı bölümlerde orta yuvarlak ile rakip ceza sahası arasında top yapabildiyse, bunda Müller'in Scholes-Carrick-Fletcher üçlüsünü meşgul etmesinin payı vardır diye tahmin ediyorum. Tabi ileride de Olic olunca United'ın defansı biraz önde kurup, dolaylı yoldan Bommel-Pranjic ikilisini biraz daha geriye itme şansı da pek kalmadı.

Manchester United'ın erken gol bulunca maç içinde hücuma gereken önemi vermemesi 2007-2008 sezonundan beri var. En azından benim gözlemlediğim bu.
İlk yarıyı izlerken, United geriye yaslandığı dakikalarda Bayern Münih golü/golleri bulursa maç döner, ikinci yarıya kalırsa işleri zor diye düşünmüştüm. Tahminim, devre arasında Sir Alex ve futbolcuların birbirleriyle konuşma şansı bulunca maçı artık vermeyecekleri yönündeydi. Ama aksine Bayern iki golü de ikinci yarıda buldu :).

Ne olursa olsun, Bayern Münih'e Old Trafford'da bir gol lazım.

Borges dedi ki...

Cagdas: Ben daha cok aynen Leverkusen'in Kiessling i gibi burada Man U üclüsüne sorun cikaran etkenin Olic oldugunu düsünüyorum ki Olic hem Van Der Sar'in hizli bir sekilde oyun kurmasini ve ayni zamanda orta sahaya yardima digerlerinin gitmesini de engellemistir. Müller tarafi hicbir sekilde calismadi mac boyunca. Ortadan bir iki deneme oldu ama cok zayif kaldi. Kenarlardaki gücsüzlükten dolayi Man U oradan delindi hep.. Müller'in formsuzlugu ya da Evre-Neville'in topu kendilerine cekmesi mi bilemem lakin bekledigim bir Müller sahada yoktu keza Park diger tarafin.. Park ve Müller savunma yönünden bir yardim etmis olsaalr dahi her ikisi de takiimlarinin aslen hucum gücü icin sahada yer almis oyuncular. Misal Park da savunma yapiyor ama cokca kez Rooney'nin yalniz kalmasina, etkisiz olmasina neden olmus, Berbatovu oyuna aldiran adamdir, sistemi de degistirten..

Van Bommel bu sene inanilmaz iyi oynuyor, sakin, olgun ve zaten iyi performansi var iken bir de o liderligi görüyorsun ya saha icerisinde..

Zamaninda neden kaptan yaptiklarini simdi cok daha iyi anliyorum..

attika dedi ki...

Tur için Manu foviri gibi duruyor, yalnız bu sene Şampiyonlar Ligi'nde hiç deplasman maçı kaybetmemiş bir Bayern var, bence Manu bu skoru çeviremez Old Trafford'da hele ki Robbem de oynarsa...

varol döken dedi ki...

olic in ciğeri de kasları kadar gelişmişse sorunun cevabı veriliyor biraz:)

star sayesinde maçı meyhanede yarım göz ile izledim ki benim şahsi tarihim açısından arsenal barcelona maçından önemlidir...

o yarım gözle şunu gördüm ki manchester united'ın dünya üstünde yenemeyeceği takım yok, bunu gerçi barcelona için derler ama ben bu unvanı manu'nun hak ettiğini düşünüyorum...

bir de hamit'in kaçırdığı gole o kadar üzüldükten sonra olic in golüyle meyhaneyi ayağa kaldırmam normal bir insan psikolojisi midir sana soruyorum:)

favori manu olsa da gönlümüz bayern'dedir, robben ve gomez ile çıkarsa 2. maça, favori kısmını gönlümüze yaklaştırabilir...

Borges dedi ki...

Robben bu macta olsaydi kesinlikle bu maci koparirdi. Rövans icin simdiden bir sey söylemek zor ama bu galibiyet maca baslama asamasindaki oyun stratejilerini ters düz etmistir ve aslina bakilirsa bugün Man U'nun yapamadigini Bayern'in yapmak icin cok fazla nedeni var.

Lakin ben Man U'yu evinde yenebilecek takim .. nasil derler cok zor. Ihtimal var, süpriz sansi cok fazla ama mac öncesi konusmak gerekirse Man U simdilik favori. Van Gaal ise böyle maclari seviyor, kim derdi Juventus'a 4 gol atacagini..

Ben mactan ziyade Hamit icin cok seviniyodum, bir baska severim ben onu ve isterdim o 5 kisiyi ayni anda oyundan düsürüp güzel de vurdugu top gol olsun.. Mac berabere bitseydi de o gol girseydi ;)

outlaw dedi ki...

ben de kendi çapımda "bir başka" maç yazısı yazdım: http://gueneslipazartesiler.blogspot.com/2010/04/seyr-i-seyir.html

ayrıca varol döken'i de kınıyorum bayern'i tuttuğu için... ayıp!