26 Ağustos 2010

Van Gaal Biyografisi.!



Bugün Lig Radyoda Ali Ece - Mustafa Sapmaz'ın konuğu olarak Galatasarayın başında görmek istediğim hoca olarak onun ismini söyledim. İkincisi de Magath idi. Bu isimlerin becerilemeyen futbol yönetimlerini ele geçirip klubü doğru yola sokması bir yana ne kadar kuru kalabalık gürültü çıkarırsa çıkarsın asla ve asla bildiğinden şaşmayan ve doğrularını uygular iken tüm tepkilere aldırış etmeyen bir 'bilinç' söz konusu. Ne yaptığınızı bilirseniz ancak bu şekilde emin adımlarla ilerleyebilirsiniz..

Ülkenın koşullarına hakim olup dışarıdan bir isim getireceğiniz vakit öncelikle bakılması gereken nokta bu kaosun içerisinde bozulmadan kalabilecek sertliğe sahip olup olmamasıdır. Dolayısla Van Gaal bence Alkmaar öncesi kaçırılmış muazzam bir fırsattır. Sadece Bayern München kazanmadı aynı zamanda Almanya Müller,Badstuber,Schweinsteiger ve teknik adama Müller'in 'Van Löw' diyecek kadar da sistem kazandı..

Velhasıl bugünlerde en çok beklediğim kitap onun yazdığıdır. Van Gaal'in biyografisi.. Aslında ülkesinde 2009 yılında çıktı ve fakat almanca çevirisi yok.. Ekim ayında açılacak olan ve her sene 300 bin kişinin akın ettiği Frankfurt fuarına yetiştirmeye çalışıyor. Bizzat kendisi Almancaya çeviri işini üstlenmiş ve üç yeni 'Bayern' bölümü eklemiş Hollanda versiyonuna.. Hollanda'da 30 bin satmış ve tanesi 49,95 euro..

Son yıllarda beni yaptığı işin muazzamlığı ve samimiyeti ile en çok etkileyen spor adamı karakteri olmuştur kendisi.. Gerçek anlamda ne yaptığını bilen üç-beş teknik adamdan birisidir o.. Belki başkaları da vardır ama yakından görmem gerek ve bu yüzden gerek teknik adamların gerekse de sevdiğim oyuncuların Bundesligaya gelmesini istiyorum ve Raul gibi gerçekleştiği vakit çocuk gibi de seviniyoruz..

5 yorum:

Unknown dedi ki...

İngilizce veya çıkarsa Türkçe'sini mutlaka edinmek lazım derdim ama 50 euro da muazzam paraymış.

Pan Monroe dedi ki...

dostum,ben gerçekten çok merak ediyorum van gaal'in türkiye'de "bozulmadan kalma" hikayesini. Benim için bunun anlamı 5 ay sonunda "s.çarım oynadığınız oyuna" deyip istifa etmesidir.

Saha dışı otoritesi? Türkiye'de bunu kimse takmaz. Değil Van Gaal, Sezar'ı bile getirsen adamın aklını alırlar. Türkiye'de otorite ve yönetme sanatının yerel bir el dışında sağlanmasına ihtimal bile vermiyorum ben. Eric Gerets, Greame Souness tatlı-sert babacan üsluplarıyla belki buna en yakın adamlardı, o kafadan akan kanı da unutmadık. Ama n'oldu? Eninde sonunda bir "yabancı" olarak gittiler.

Van Gaal dünyanın her yerinde belli başlı koşulları oluşturabilir ama Türkiye'de "yabancı" olmanın ötesine geçemeyecektir. Herşeyi geçtim, tercüman kullanacak adam yahu, var mı ötesi?

Teknik adamlığına hiçbir lafım yok ama ilkini oturtmadan bunda da bozulmadan kalmasına imkan yok. Dolayısıyla problem hocalarda değil, ülkenin ve futbolcunun kendisinde bitiyor.

Borges dedi ki...

barıs_gercekler: Pahalı gerçekten ama bence değer:)

Pan Monroe: Buraya gelip bir takımı yönetmediği sürece bunu bilemeyiz. Kolay değil elbette ama buradan birileri başarı yakalayacaksa bence bu iki isim Van gaal ve Magath olacaktır. Nasıl buraya gelen yabancılık çekiyorsa onlar da bir bakıma türünün tek örneği olarak kendilerini görüp bu koşullar altında çalışmaya alışkınlar...

bucho dedi ki...

Ülkede birseylerin değişmesini istiyoruz ve bu değişimler için böyle insanlar gerekiyor.. ne olursa olsun katlanılması gerekir zordur bunu bizim akrakter haline getirmemiz ama boyle insanlar sahip oldugu yeteneklerin ne kadar muazzam oldugunu gostermeleri için daha iyi bir fırsat düşünülemez..

p.s : çok paraymış olgunlarda yok mudur acaba :))

Pan Monroe dedi ki...

bu konu hakkında ben de birşeyler karaladım, çok detaya girmeye üşensem de.

http://kalenderlibero.blogspot.com/2010/08/yabanc.html