29 Mayıs 2011

Barış Özbek gitti..



Bugün Galatasaraylılar çifte bayram yaşıyorlar. Selçuk İnan'ın gelişi ve Barış Özbek'in gidişi..

Hakan Şükür Terim öncesi dönemde gönderilseydi bugün Barış'ın gönderilmesi sonrası yaşanılan benzer bir sevinç yaşanacaktı.. Şimdi hatırlamak zor gelir de o Saffet Sancaklı dönemini yaşı otuzu geçenler çok iyi bilir.. Bu iki futbolcunun ortak noktası Feldkamp transferi olmasıdır. Alman hocanın sistemine göre aslında çok yararlı futbolculardır ve fakat Barış Özbek Hakan Şükür gibi altı yıl üst üste maç kaçırmadan doksan dakika bu takımın içerisinde yer alıp kendisini -tekniğini- geliştirecek fırsatı bulamadan ayrılmak durumunda kaldı.

Sportbild'de Feldkamp'ı bulmuşlar ve eski hocamız İspanya'daymış. Mazisine bakıp düşme potasından aldığı Kaiserslautern'i isimsiz futbolcularla nasıl şampiyon yaptığının bir daha altını çiziyordu.. Bir de o isimsizlerin kaos futbolunun dışında neler yaptığına bakılmalı derim ben..

Skorlardan bağımsız pozitif futbol delisiyseniz (benim gibi) Barış'ın gidişine sevinebilirsiniz zira Hertha Berlin maçında hayran kaldığım üst düzey savunması nedeniyle kadroda yer bulduğu her maç bütünlüğü bozacak akışı durduracak ölçüde takımı baltalayacaktır. İşe yaramaz değil ve fakat futbol da saf mücadeleden oluşmuyor maalasef.. ya da biz öyle olmasını istemiyoruz.!

Nasıl bir dert olduysa mis gibi Selçuk transferine satır yazmaz iken Barış'ın gidişine post atıyoruz..

6 yorum:

Koray Özdemir dedi ki...

En basit pası bile atmaya çalışırken artistlik yapmaya kalkmasa bence şu an yeni rotasyonda hâlâ düşünülüyor olurdu.

Ama kendisinin artistlik yapmaya çalışmadan en son ne zaman pas verdiğini hatırlamıyorum bile.

En son, Ankaragücü maçında pozisyona girecek olan Kewell'a no look pass atmaya çalışırken topu yirmi metre farkla auta atması ve yine aynı maçta Marsilya ruletini denerken kaptırdığı top sonrası yerde yatarken triplere girmesi ve yediğimiz kontratak var aklımda. Şenol Güneş kendisinden de verim alırsa elini öpmeye gideceğim.

Kalau dedi ki...

BAM'IN B'Sİ gitti, geriye kaldı ?!?!

Ferhat dedi ki...

Ben de kendisini hiç özlemeyeceğim.Şenol Hoca niye istedi hala anlamış değilim ama Trabzonspor taraftarı Barış sahadayken çok sinir krizi yaşayacakmış gibime geliyor.Onu Ankaragücü maçında auta attığı no look pass ile hatırlayacağım.Hatta hatırlamıycam direk unutmaya çalışıcam.

O ne öyle ya; http://www.youtube.com/watch?v=Zg5-sIgzWx0

Darısı hayalet ortasaha Mustafa Sarp ve sürekli yana ve geriye pas atan Ayhan Reyize... Hep biz saç baş yolmayalım biraz da diğer takımlar bu yeteneklerden yararlansın. :)

Şu takımda hala gitmesi gereken adamlar var.Barış-Ayhan-Mustafa Sarp tabiki öncelikli olarak gitmesi gerekenler ama yılda taş çatlasa 10 oynayabilen Gökhan Zan, sol tarafı yol geçen hanına çeviren Hakan Balta, zora düşmedikçe oynamayan gamsız Aydın filan bir an önce yollanmalı.

Şenol Hoca bizim bildiğimiz kesik kafalı tavuk gibi sahada şuursuzca koşan Barış'tan pas verebilen bir futbolcu yaratabilirse hakikaten kendisi Barış futbolu bırakana kadar her maç alkışlanmalıdır.Ama dediğim gibi Barış insanı futbol izlemekten soğutur.Trabzonlular'a bol şans diliyorum.

Shareef dedi ki...

O değilde hep ve fakat yazmasak çok göze batıyo rahatsız ediyo artık :D ve fakat isterseniz devam edin tabi

Borges dedi ki...

Ferhat: Doğru bir şekilde kullanılırsa faydalı olabilir lakin iki yönlü orta saha olabilmesi için çok yıla ihtiyacı var sanırım. Bol şans..

Shareef: haklısın.. rahat bir ortamda sakin sakin yazamıyorum artık. ikinciye bile okuyamıyoruz. Ben biraz daha dikkat ederim..

Başar Bölükbaş dedi ki...

...cok basit bir sebebi var...
Barisin gidisi, Selcukun gelisinden daha onemli cunki....Cunki Takimdan Barisi cikarinca 10 birim kalite artiyorsa, Selcuku koyunca 9 birim kalite artacak...Su durumda 19 birim ilerideyiz...Bomba bir transfer bence...