Nasıl ve nereden başlayacağımı bilemiyorum. Zor bir yazı.
Türkiye’de bir Şike Operasyonu başlatıldı. Her şeyden önce bunun Fedarasyonun dahi haberi olmadan gerçekleştirilmesi başlı başına Fedarasyonun bu konulardaki işlevsizliğine dair çok ciddi bir göstergedir. Eğer yasa çıkartılmasa ve bu denetim Türkiye Futbol Fedarasyonuna bırakılsaydı yıllar yılı daha bu konuya kimse bu şekilde temas edemezdi. Aynı zamanda şunun da altını çizelim ki iddiaların yüzde beşi bile doğruysa Fedarasyon bu yıl belki Fenerbahçe’yi Eskişehirspor ya da Sivasspor’u görmezden gelmiştir ama biraz geriye gidersek Galatasaray’ı Beşiktaş’ı ve pek çok kulübü de aynı şekilde. Öyle veya böyle bu konunun üzerine Fedarasyonun dışında ‘artık’ kimi eylemler suç teşkil ettiği için devletin el atması işi bu noktaya getirdi. İş eğer Türkiye Futbol Fedarasyonuna kalsaydı başındaki isimlerden bağımsız elli yıl daha kimse bir yaptırım uygulayamazdı zira kurumun oluş içeriği bakımından bunu başarmasına imkan yoktur.
Şike ve Türk futbolu söz konusu olduğunda renklerin önemi yok arkadaşım. Her yerde ‘olabilir’. Sen taraftar olarak bunu bilemez ve temizliğini de iddia edemezsin. Geçmiş yıllar içerisinde kimi belgelere rağmen harekete geçmeyen bugün bu operasyondan haberi dahi olmayan Federasyondur. Bu ayrıntının neden olduğu çelişkiler söz konusu. 2004 yılında x belgesini görmeyen y fedarasyon başkanı bugün de aynı şekilde bu konuların çok uzağındadır ve aslında üç maymunu yıllardır istikrarlı bir şekilde oyamıştır. Şike ve Teşvik yasalar nezdinde suç olmadığından dolayı bugünkü soruşturmayı yürüten kurumun geçmişe yönelik bir çıkarım yapması mümkün değildir. En fazla geçmişi aydınlatır ve bu konuda tüzüğü olan Fedarasyonu bilgiliendirir ama geçmiş döneme ilişkin teşvik ve şike konusunda kanıt olsa dahi herhangi bir yaptırım uygulayamaz. 2006 yılında Xsporun futbolcularına daha iyi oynamaları için bir miktar para veren kişiyi misal kimse mahkum edemez. Ancak bilgilere ulaşılır ve Fedarasyona gönderilip oradaki tüzüğün işlemesi sağlanılabilir. O tüzük bugün de dün de işlemedi hiç.
Bugüne gelirsek ortada dönen pek çok dedikodu var. Başta Fenerbahçe olmak üzere Sivasspor ve Eskişehirspor’un başkanından teknik adamından sportif direktörüne kadar pek çok kurum ve kişi henüz daha suç ispat edilmemiş olmasına rağmen aldıkları büyük yaralar söz konusu. Burada taraftarların talebi bu itibar zedelenmesinin varsa eğer karşılığı olacak suçun açığa çıkartılması olmalıdır ve fakat bizim ülkemizde şike öyle içselleştirilmiş ki mesele şikenin yapılmasından ya da varlığından ziyade şikeye yaptırım uygulanması olmuş. Mesele artık kimin şike yaptığı değil neden bizim ‘şikemize’ cezanın uygulandığı olmuş.
Galatasaraylıyım ama Cemal Nalga olayında benim yapabileceğim bir şey var mıdır? Rezalet diye başlık açıp çok nadir olarak futbolun dışına çıkıp blogumda ahlaksızlığı kınamanın ötesine geçemem. Bizler taraftarlarız. Ne yazık ki başkanlarımızı seçme hakkımız dahi aslında yok. Bugün Ünal Aysal’ı dahi kim ne kadar tanıyor? Ergün Gürsoy dönemine ilişkin çok net konuşabilir miyiz? İki büyük final travması yaşamış Aziz Yıldırım’ın üçüncü finalinde herhangi bir şike denemesine girişip girişmediğini nereden bilebiliriz? İnsan her gece yatağa girdiği karısının dahi gün gelip beklemediği ihaneti ile karşılaşır iken kim kime nasıl kefil oluyor? Biz ki seni onu kendimden ayırmıyorum taraftarlarız. Tam bu noktada verdiğimiz tepkinin ortalamasını kulube değer olarak biçiyoruz. Mesele Cemal Nalga olayına karışan bugün var yarın yok iki yönetici değil benim ona verdiğim tepkidir.
Adı geçenler arasındaki en büyük kurum olması nedeniyle Fenerbahçe özelinde bugün iki seçenek var: 1- Fenerbahçe Şike yapmıştır.
Tam bu noktada başkanlarının şike yapması değil taraftarların şike ve şike yapan başkanına karşı takındığı tavır Fenerbahçeliliği ortaya serer. Dolayısla burada Fenerbahçe adına belirleyici olan sevenlerinin yüzde doksandokuzunun bu işe karışmış olan insanların seçiminde dahi katkıda bulunmadıği insanların yaptıkları değil onların eylemlerine karşı verdiği tepkidir.
İkinci seçenek Aziz Yıldırım’ın bu işlerde hiçbir şekilde parmağı yoktur.
O zaman ben de yanınızdayım. Siyasi bir komploya kurban gitmiştir ve mesele artık futbol değildir. Fenerbahçe de o zaman benim sonuna kadar savunmak zorunda olduğum futbolun doğru düzgün bir şekilde bu ülkede varolması için kullanılmış olan ve yanında olmak zorunda olduğum kulup olur. Taraftarları da bunun hesabını gerekli mercilerden sonuna kadar sormalıdır.
Eğer bu davada sonuca göre hareket etmezseniz tek bir fotoğraf tek bir telefon konuşması sizi aptal yerine koyar. Şike savunucu konumuna getirir. Meseleniz onur,şeref haysiyet değil daha çok ‘bir şekilde’ kazanmak olur.
Lube Ayar'a gelirsek..
Ben ne diyorum? Önce şikenin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakalım. Şike takım ayırt etmeksizin futbolun anti-tezidir. Futbolun bütün keyfini içerisinden çekip alır. Bu dava Ergenokon savcısı tarafından hemen hemen Ergenekon davasına benzer şekilde başlatıldı. İleride hangi kulup ve kişileri kapsayacağını bilemeyiz. Galatasaray'a dair herhangi bir ismi kapsarsa biz burada nasıl tavır takınacağımızı geçmişte sıklıkla gösterdik. Benim taraftarım Balili'ye ırkçı tezahürat yaptığında utandım diye post attım burada. Benim taraftarım Beşiktaş'ın şarkısına küfürlü söz yazdığında rezil beste dedim. Benim kulubüm Cemal Nalga gibi bir ahlaksızlığı camiaya yaşattığında keza yine rezalet diye.. Peki Lube Ayar ne diyor ?
'aziz yıldırım suçludur, değildir bu hukukun işi.. ama 13 senedir fenerbahçe'yi evladı gibi büyüten adamı yapayalnız bıraktı taraftarı.'
'fenerbahçe taraftarı.. otur sıfır! sınıfta kaldın, kümede kalsan n'olur!'
Bir başka takımın şike yaptığı konusundaki tavrına diyecek yok.. Doğrudur haklıdır belki. O gün ses çıkarmayan aynı zamanda bugün de ses çıkarmayan fedarasyondur. Bugünkü operasyonu yapan savcılık o gün bir şey yapamazdı. Lube Ayar burada en başında işlediğimiz gibi fedarasyonun eylemsizliğine bir isyanı olabilir ki aynı fedarasyon hali hazırda bugün Fenerbahçe'yi de yargılayabilmiş değil. Gerçekten her kulube bu açıdan eşit mesafede ve fakat kendisi bugün şike'ye mi karşı yoksa Fenerbahçe harici yapılan şikeye mi karşı onu ben anlamadım. Zira mantığına göre Aziz Yıldırım şike bile yapmış olsa yalnız bırakılmamalıymış. Bu nedir ki? Aziz Yıldırım her şeyini verdiği için yalnız bırakılmayacaksa misal Sergen de şike yaptıysa Beşiktaşlılar sonuna kadar savunsun mu çok fazla gol attığı için? Senin için şike yapsa dahi bir başkan savunulacaksa gerçekten şike'ye karşı olduğundan emin misin? Bir taraftar başkanını şike yapmasına rağmen neden savunsun ki? Fenerbahçeliler belki bu ağır yarayı yüz yıl taşıyacak bundan daha kötü bir başkan neyi yapmış olabilir ki?
Hülasa..
Gelin şikeye karşı olalım. Futbolun içerisine giren mafya ve bunların kurduğu her ilişkiyi ortaya çıkaralım ve sonuna kadar bunlarla mücadele edelim. Taraftarlar bir yerde aynı kümede yer alır. Futbolun içerisine bu kavramlar girerse biz neyin kavgasını yapacağız? Sen nasıl bana Alex'ini öveceksin ben nasıl Arda'nın performansına sana nanik yapacağım? Ya para aldıysa ya şu satıldıysa diye düşünerek neyin tadını alabiliriz..
Ben her kulubün içerisinde belli başlı zararlı adamların bulunduğuna inanırım. Bugün Türkiye'nin büyük küçük demeden tüm takımlarının kendi içerisinde varolan zararlı adamları deşifre etmesi ve kulupten uzaklaştırılmasını sağlaması gerekir. Gücümüz yettiği kadar.. Tertemiz olsa dahi bugün savunduğumuz kulubün içerisi yarınki yönetimin içerisine kim girer bilemiyoruz. Bu ilişkiler ağından bihaber savunuyoruz. Güvendiğimiz tek şey böyle bir şey olursa onun orada yaşamasına izin vermeyeceğimizdir. Lube Ayar gibi şike yapsa da yapmasa da başkanımızın arkasında oluruz diye saçmalamadan..
20 yorum:
Şu ana kadar okuduğum en gerçekçi, objektif ve aklı selim yazı olmuş. Kendine spor yazarı diyen koca koca adamlar gelip okusunlar. Hele ki Lube Ayar isminde hamfendi... Fenerbaçeli olduğum halde bu tür insanlardan UTANIYORUM. Başkası şike yapınca saldıralım, kendi başkanımız yapınca savunalım. Böyle hastalıklı bakış açısına sahip insanlardan da temizlemek lazım medyayı.
Siyasi görüşüm farklı olsa da, bu hükümet döneminde kangren olmuş konuların üzerine gidilmesini olumlu buluyor ve destekliyorum. Umarım medya bu operasyonu da Ergenekon gibi sulandırmaya çalışmaz. Adalet herkes için gerekli.
Öncelikle belirteyim; Ben Beşiktaşlıyım. (Sonradan farklı bir yaklaşımla okunmaması için.) Ben bu soruşturmaların göstermelik olduğunu düşünüyorum. Bu yaklaşımımın nedeni de; bu davanın Ergenekon Davası'na benzer şekilde başlaması. Uzun süre devam etmesi halinde de birçok "varsa" şikenin de karartmalar sonunda ortadan kaldırılacağını düşünmekteyim. Ülkemizde birçok üç kâğıdın döndüğünü düşünürsek, aslında en sade vatandaş bile rahatlıkla komplo teorisyeni olabiliyor. Hedef şaşırtma olarak görüyorum. Ergenekon Davası'na bağlanacağını bile düşünüyorum ki; Ergenekon Davası son derece komik ve varsayıma bağlı. İnsanların (birbirinden habersiz) örgüt kurması son derece hayal ürünüdür. Konu dışına çıkmak istemiyorum; fakat durum bu.
Futbol dünyası o kadar kirliki uzun zaman önce takım tutmayı bıraktım. Kendi değer yargılarıma sahiip olmayan takımları , benim tepki koyduğum konularda tepkisiz kalan ve tasvip etmediğim davranışlarda bulunan takımları ,sahip olmaya çalıştığım erdemlerime sahip olmayan takımları nasıl olurda tutabilirdim. ama futbolu çok ama çok seviyorum.
Taraftarlarıda bir nebze olsun anlayabiliyorsun. 1 gün önce herşey serbest iken ve herkes bu fiilleri işlerken bazılarının canı yanıyor. 1 gün sonra suç oluyor ve geçmişte bu haltları karıştıranlar çıkmışlar TVlerde tertemizmiş gibi ahkam kesiyorlar. Geçmişte o kadar kirli işleri olanlara TVlerde şike ile ilgili uzman olarak sorular soruluyor.
evet bir yerlerden başlanmalı ve bu düzene dur denmeli ama ne yapılsa birilerine kıyak birilerine haksızlık yapılacak.
Fenerin bu işlerin içinde olmasını en güzel şu özlü sözzümüz ortaya koyuyor. Fener öyle güzel kurumsallaştıki öyle güzel şeyler yaptıki ancak bu kadar bir çuval inciri berbat edebilirlerdi. Ben Buna salaklık diyorum ve Salaklık Oscarına aday gösteriyorum.
Bu operasyon kesinlikle gerekliydi. ancak ben başka konularada dikkat çekmek istiyorum. Siyaet şu an sporla o kadar içiçe girmiştirki siyasetin de futboldan el çekmesi gerekmektedir. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Bir Takımın transferinin imza töreninde boy göstermektedir. kamuoyunun malumudurki siyaset futbol kulüplerinede el atmıştır. Çünkü çılgın transferlerle ve çılgın vaatlerle kolayca kitleler oya dönüştürülebilir. Buradadaa kirli işler olmaktadır
Spordaki kirli eller mafya bu operasyonla spordan el çektirildiğinde buradaki boşluğu ne yazıkki siyaset dolduraacaktır. Peki bu doğrumudur.
Siyasette Mayfada Kirli Ellerde derhal ellerini spordan çekmelidir. kim olursa olsun.
bütün görüşlerine bir fenerbahçeli olarak harfiyen katılıyorum inşallah bundan sonra böyle olaylara cesaret edemezler ve aziz yıldırım gibi başkanlardan tamamen kurtuluruz
Cihan Oskay isimli şahsı; şarlatan dengesiz konumuna sokup, mafya tehditi ile pasifize hale getiren bu sistem değilmidir? 2001 TS lig şampiyonluğunda Mustafa Denizli için sanki kendisi şampiyon yapmış gibi konuşuyor diyen kurulu sistemin 1 numaralı adamı değilmidir? Ne diyor bu adam diye yüklenemeyen medyaya ne demeli? 2004 Tsl de Beşiktaş tan alınan şampiyonlukta İzmit e çantalarla para taşıyan, devre arasına yetiştirip istanbulspor un bjk yi yenmesini sağlayan devamında petkov gibi sıradan adamı ve M.Yozgatlı transferini şike karşılığı hem de Adnan Sezgin aracılığıyla bitiren aynı sistem değilmidir? Dekontlarda alavere dalavereleri gülünç açıklamalarla temize çıkmaya çalıştıklarında sağduyulu fenerlileri dahi ikna edememişlerdi ne çabuk unutuldu?
Aziz Yıldırım ve gibilerinin bayraktarlığını yapan sözcülüğünü(papağanlığını) üstlenen medyasından taraftarına tff sinden mhk sına ne demeli? Deyim yerindeyse; derin mafyalaşmayı spora sokmuş bir karakterin masumuyit karinesi ancak yine sistemin bulacağı açıkla mümkündür. Umarım buna mahal verilmez. Türk futbolunun son 10 yılının kara kutusu Şekip Mosturoğlu, Aziz Yıldırım ve Sedat Peker üzerinden kurgulanmış ve gerçekleştirilmiştir. Bu ülkede çeteler 10 yıllardır söz sahibidir. Çanak tutan medyada yandaşıdır sistemin. Cemal Nalga olayı tamamen şark kurnazlığıdır ve tutmamış oturmamış yakışmamıştır. Gs li taraftarın kadife yüreğine sinmemiştir. Ama şike ile asla yanyana getirlmemelidir, çete ile yan yana örneklenmemelidir. Mhk nin 16 süperlig hakeminin 11 inin fenerbahçe sempatizanı olduğu, yardımcı hakemlerin de şöhretli olanlarının fenerbahçeli olduğu yapılanmanın baş aktörü kuşkusuz Şekip Mosturoğlu ve Aziz Yıldırım dır. Derin yapılanmanın adaletin önüne geçemeyeceğini umarak en ağır cezalarla futbolumuzun temizlenmesini istiyoruz. Benzeri olmayan olayı lütfen farklı olaylarla örneklemeyelim. Fenerbahçeli yarışmacı,temiz futbolu isteyenlere, hatta gerçekten çağdaş dünya takımı olma yolunun düzgün insanların yönetimine geçmeleriyle başlayacağı için bunu fırsat olarak görmeleri tavsiyesini dile getirelim.
ogün altıparmak, aziz yıldırım'ın artılarının çok daha fazla olduğunu ve suç dahi işlemiş olsa bile fenerbahçe taraftarının kendisine vafa gösterip sahip çıkmasını söyledi. sözün bittiği yerdeyiz.
Teşekkürler yine senden beklendiği gibi güzel bir yazı yazarak bize tercüman oldun saolasın varolasın
bence asıl ironi, geçmişe dönelim diyebilen fenerbahçe taraftarındadır.
2001'deki gaziantepspor vakası, 2004'teki bilmem kaç puan geriden gelip şampiyonluk(cem papila vakası), sonra biz şampiyon olduk diye araştırılsın denilen 05-06'daki anelka'lar çaykur rize maçındaki nobreler falan var arkadaş. araştırın bakalım ne çıkacak karşınıza ...
galatasaray'ın bu işe bulaşmamış gibi görünmesi en azından şimdilik sevindirici.
lakin ben yemişim şimdi bunları, bence asıl şike bizim içimizde, yıllardır.
cemaatçilik abicilik bunlar bizim içimizdeki şike asıl. lincoln, misimovic, elano, cana gibi adamların normal şartlarda tutunamama gibi bir ihtimalleri olmaması lazım. ama bu adamların hepsi kariyerlerinin en berbat yıllarını burada geçirdi. asıl ARAŞTIRILMASI GEREKEN BUDUR. ŞİKE VARSA BENİM İÇİN BURADA VARDIR.
rumuz:herzamanheryerdeherşekildekendinidüşünentaraftar (olsun o kadar)
saygılar.
kesinlikle katılıyorum orhan abi.şu anda resmen iki taraf oluşmuş durumda.çizginin bir tarafında kayıtsız şartsız aziz yıldırımı ve fenerbahçeyi savunan taraf diğer tarafta ise ezeli rakibiyle dalga geçmeye çalışan taraf.çok yanlış yoldayız.bu sorunu asla fenerbahçe,sivas veya eslişehir özeline indirgeyemeyiz.bu türkiyenin sorunu.bu sorunu hep birlikte çözmek yerine bir kesimin üzerine yıkmaya çalışmak çok yanlış.geçmişte şu olmuştu bu olmuştuyu bırakalım artık.oratada böyle bir pislik varsa şayet bunu el birliğiyle temizlemeliyiz.bu ister galatasaray olsun ister fenerbahçe isterse beşiktaş.çıkaralım artık gözümüzdeki şu fanatik gözlükleri.bu futbol denen güzel oyun hepimizin buna hep bereaber sahip çıkmalıyız
Bence Lube Ayar şike'nin ne olduğunun farkında değil, ofsayt gibi birşey zannediyor..
Yazının altına tek bir nokta haricinde imzamı atarım. Özellikle de şikenin futbolun antitezi olduğu kısmına, gelin görün ki bu ülkede senelerdir futbol değil, futbol dışı mevzular konuşuluyor futbol adına. Benim jenerasyonum futbola olan güvenini yıllar önce yitirdi. Beşiktaş, Çakıcı'yı kaçırdığında; Galatasaray, Ankaragücü'ne 8 attığında, Fenerbahçe'nin Oğuz Sarvan'lı derbilerinde... Mafya futbol bağlantısı her güçlendiğinde. Bizim mahalle takımımızı bir mafya babası almıştı, ne takımın ne babanın ismi lazım değil. Gençlerbirliği'nin deneyip beğenmediği Afrikalı bir oyuncuyu apar topar bir Türk'le evlendirip amatör kümeye transfer ettiler, finale doğru her maçı satın aldıkları söylentileri çıkıyordu. Takım 3 sene içerisinde amatörden şimdi Bank Asya dediğimiz ikinci lige çıktı, hem de öyle organizasyonla falan da değil, kulüp merkezi hala bizim karşımızdaki kahveydi, idmanları hala yukarı sokaktaki toprak sahada yapıyorlardı.
Ancak Aziz Yıldırım'a destek konusunda bence bir şeyi atlıyorsunuz. Aziz Yıldırım'ı Fenerbahçe Başkan'ı konteksti dışında düşünmeyi... Aziz Yıldırım velev ki bir hata yapmadı, velev ki suçsuz, o zaman bu süreçte kendini yalnız bırakan taraftar hakkında ne hissedecek? Fenerbahçe başkanı olmadan önce bir insan'dan bahsediyoruz, Aziz Yıldırım, mesafeli, her şeyden uzak duran bir başkan değil, her şeyin hep içinde olan, başarı ve başarısızlıklarda aktör olan bir başkan, bu yüzden de taraftar onu bir futbolcuyu sevdiği gibi seviyor (du) belki de... Bir aile bireyi gibi. Çok sevdiğiniz bir arkadaşınız cinayetle suçlandığında ilk refleksiniz ne olur? Yok saymak mı? Ona güvenmek mi? Onu suçlamak mı?
Bana kalırsa bu seviyede sembol olmuş bir insan, bu güveni hakediyor, ileride haketmediği ortaya çıksa bile, bugün ona güvenen insanlar yarın evet güvendik, ama bizi hayal kırıklığına uğrattı diyebilirler, ancak Aziz Yıldırım suçsuzsa, geri kalan herkes onu hayal kırıklığına uğratmış olacak. Aynı bir arkadaşınızın suçlanması gibi, onun suçlu olmadığına güvenmeyi onunla arkadaşlığınıza borçlusunuz, ama derseniz ki Fenerbahçeliler bu ihtimale inandıkları için uzak duruyorlar bu destekten, o zaman da bu tarz bir şüpheye rağmen nasıl bunca sevgi/bağlılık gösterdiklerini sorgulamak gerek. Bu adam için onbinlerce taraftar yürüyüş yaptı.
iki defa.
nedegilefendim: Orada belirtilen bir ayrıntı var. Suçlu olsun ya da olmasın.. Olursa da yalnız bırakılmamalıdır yaptıklarından dolayı ki buna katılmıyorum. Zira..
Bu ülkenin futbol algısını çok iyi ifade ettiniz ve dedikodusuyla dahi kimi takımlar nasıl zarar gördü biliyoruz. Böyle bir şey ispatlanırsa eğer Aziz Yıldırım'ın diğer eylemleri bu zararı karşılayabilecek güçte değil.
Savunma Aziz Yıldırım'ın nasıl böyle bir şeyi yaptığına inanıyorsunuz olsaydı haklıydınız ve fakat suçlu olsa da olmasa da olduğu vakit iş değişiyor. Şikeyi yapanı ve şikeyi olağanlaştırıyorsunuz bu şekilde.
Her kim ki bugün 'Aziz Yıldırım'ın yaptığına inanmıyorum' diyorsa buna hakkı vardır amma velakin kazandırdıkları sonucunda suçlu da olsa arkasındayız diyen insan en azından şike konusundan duyarlı davranıyormuş gibi yapmaması gerekir.
Ben de nedegilefendim'in işaret ettiği noktaya katılıyorum. "Suçlu olsun ya da olmasın" derken dava sonuçlanınca alınacak tavırdan bahsedildiğini sanmıyorum. Son iki günde Fenerbahçe taraftarı ne yapmış, dikkat çekilen nokta o. Detaylarda kaybolmanın anlamı yok. Sonuç ne çıkarsa çıksın başkanına güvenen ve duygusal olarak bağlı gibi gözüken bir camianın göstereceği tepki bu kadar silik olmaz. Bence yerinde bir tespit.
"aziz yıldırım suçludur, değildir bu hukukun işi.. ama 13 senedir fenerbahçe'yi evladı gibi büyüten adamı yapayalnız bıraktı taraftarı."
usta kadın bunu demiş sadece yani klasik fenerli çirkefliği yoksa senin dediğin gibi "şike varsa da desteklensin" 'e vardırılacak bir söylem yok ortada. suçluysa ortaya çıkar diyor. o zamana kadar desteklensin diyor. ha, sabah akşam yırtınıyor elimde belgeler var geçmişe de dönelim diye ama ne hikmetse gündemdeki davanın belgesi neyim yok. zeka işte. bu kadınlar neden bu kadar ukala anlayamıyorum cidden. bi de fenerli olunca... allah düşmanımın başına vermesin böyle kadını. ama dediğim gibi sen sanki biraz farklı yorumlamışsın gibi geldi.
bu kadar silik olmasının sebebi hemen hemen herkesin bu olayların olduğuna inanması. Kaç tane maç ilişkilendiriliyor, kaç tel. dökümü ortaya seriliyor hep aleyhte delil. Bu olaydan beraat edebilir tabii ki, ya da FB ceza almayadabilir. Ancak zaten bugüne kadar "bizde para var olum,istediğimizi alırız" zihniyetiyle, "ya iki maç da son hafta kaybedilir mi. başkansın o kadar bi maçı bağlamaz mı insan" zihniyeti güden binlerce taraftar var (GS da da var, BJK'da da) ne bok yediğinin farkına vardı.
o yüzden ne destek olabiliyor, ne vurun kellesini diyebiliyor.
13 sene değil 33 sene olsa da farketmez. Eğer bu işlere bulaşmışsa vefa gösterecek durumu yoktur. Aklanarak çıkarsa her türlü desteği vermek gerekir tabii ki. Şu andaki durumda bir yaygara koparmanın alemi yoktur. Başkana destek vereceğiz derken yargı süreçlerinin etkilenmesi tehlikesi var çünkü. En güzeli bekleyip görmek.
şimdi öncelikle Fenerbahçeliyim(Bunu her tür futbol tartışmasında belirtmek zorunda olmaktan da utanıyorum ya neyse o başka mesele). Şu pazardan önce geçen zaman düşmanımın bile başına gelmesin diyerek başlayayım. Neye inanacağımı kime güveneceğimi şaşırmış durumdayım açıkçası. Beklemekten başka elden gelecek bir şey yok bakalım bekliyoruz umutla aklanmayı bütün bunların asılsız çıkmasını.. Bütün bunlar bir tarafa eklemek istediğim bir kaç şey var bunlara geleyim. Lube hanım konusunda, bugünkü konuşmalarını dinlemedim ama dün Cnntürk'te konuşurken fanatizmden çok daha önceden yaptıgı haberin iplenmemiş olması , ekşisozlukte şurada burada kendisine hakaret edilmesinin konuşmayı illaki 2004e ve Bursa'ya çekmesinin sebebi oldugunu düşünüyorum. Genel olarak konuşmalarına özellikle şike de yapmış olsa AY'ye destege devam mealindeki sözlerine kesinlikle katılmıyor olsam da kanımca haklı oldugu bir husus var. Bu sürecin benzeri o zaman da gerçekleşebilirdi ama hasır altı edildi bunlar.
İnanın ne diyecegimi nasıl diyecegimi toparlayamıyorum kafam o kadar dagıldı fakat şunu da söyleyip şimdilik yazdıklarımı sonlandırayım. Eğer ki Aziz Yıldırım'ın şike yaptıgı ortaya çıkartılır ve suçlu bulunursa onun suratuna tükürecek ilk kişiler benim gibi Fenerbahçe taraftarları olacaktır. Ve açıkçası ben böyle bir durumda kendi takımımın başına ne gelirse gelsin agzımı açıp tek kelime etmem, kendi takımımın eski güzel günlerine dönmesi için kendi gücüm yettigince çalışırım.
Saygılar, Sevgiler..
Merhaba arkadaslar,
bence asil sorun sudur, sevigili borgesin yazdigi gibi bu ülkede komplo teorisi üretmek cok kolaydir,her kahve köseinde yapilir. Hatta pazar gününden beri cogu insan
"ben coktandir söylüyorum zaten" demistir, fakat bu insanlar bunu neye dayanarak söylüyordu ve simdi neye dayanarak onayliyor???
Unutmayalimki bir kisinin suclu oldugu kanitlanana kadra o kisi mahsumdur, bende onun icin derimki Aziz Yildirim sucu kanitlanana kadra oda mahsumdur ve fenerbace taraftarinin Aziz yildirima destek vermsi gerekir.
Olurda (suan tamamen spekulasyon olan) iddalar deliler ile onaylanirsa taabiki o vakit,
"Baskan bunu bize yapmayacaktim" seleri yükselir ama o güne kadar ben Fenerbahcenin ve Aziz yildirim mahsumluguna inanirim ve elimden geldigi kadrada destek veririm, ve bunu tüm fenerbahce taraftarlarinda beklerim
Bütün yorumcular gazeteciler bizim futbolumuz kirli,bizim futbolumuz leş
Futbol topunun yeşil saha ve seyirci önünde döndüğü dünyanın her hangi bir yerinde futbol ne kadar temiz ki.
Biz bu oyunu kirli olduğunu bildiğimiz halde seviyoruz.
elvir boliç 'in geçmişte gazeteye verdiği röportajda Rayo Vallecano oynarken valencia'ya karşı oynayacağımız maç için barcelona'dan aldığımız teşvik primlerinin yanında burada dağıtalan paralar komik kalır lafı kimi ne kadar şaşırttıki yada üstünde durdu ki.Birinci ağızdan anlatıyor.Dedikodu da değil.
Twitter da denk gelen bir yorum
''Kanunsuzluğa o kadar alışmışız ki, kanunların uygulanması garip karşılıyoruz''
Kimi meclis krizini kapatmak için bunların ortaya çıktığını söylüyor,kimi ergenekon bağlıyor enteresan..
Yorum Gönder