29 Eylül 2011

Huub Stevens Schalke'de!



Hem Schalke hem de Hamburg teknik adamsız kaldı. Kimisi görevi bırakmak durumunda kaldı kimisi de performansından memnun olmadı ama her ikisi de bu adama yöneldi. Bu doğal bir sonuç zira Stevens bundesligada özellikle bu iki kulup adına muazzam başarılara imza atmış nadir başarılı hollandalı hocalar arasında diğerlerinden sıyrılmıştır. Seçimi Schalke adına oldu zira bu takım için Stevens'in anlamı daha fazladır, daha büyüktür.

Schalke taraftarlarının geçtiğimiz yüz yılın en iyi "Schalke teknik direktörü" olarak kutsadıkları Huub Stevens geri döndü. Schalke'nin bu adama bakışı başkadır, içeriği de kulubün geçmişinde saklıdır.

Bugün stadı, oyuncuları ve başarılarıyla Almanya'nın Bayern sonrası büyük takım sınıflandırmasının içerisinde yer alan dört beş takımdan birisi olsa da Schalke'de aslında Stevens öncesi durum çok başkaydı. Hitler zamanı yükselişe geçmiş olan kulup seksenli yılların asansör takımlarından birisiydi sadece..

SaisonLigaPlatz
1981/822. Bundesliga1
1982/83Bundesliga16
1983/842. Bundesliga2
1984/85Bundesliga8
1985/86Bundesliga10
1986/87Bundesliga13
1987/88Bundesliga18
1988/892. Bundesliga12
1989/902. Bundesliga5
1990/912. Bundesliga1
1991/92Bundesliga11
1992/93Bundesliga10
1993/94Bundesliga14
1994/95Bundesliga11
1995/96Bundesliga3
1996/97Bundesliga12

Schalke 1980 yılında 2.Bundesligaya düştü. 1980 ile 1990 yılları arasında tam beş kez ikinci Bundesligaya düşen-çıkan kulup 1996 yılına kadar Bundesliga sezon sonu tabelasında tek rakamlı bir sıralamanın içerisinde bulunamadı. Sadece UEFA kupası sezonunun öncesinde UEFA kupasına katılabilecek konumu elde edebildi. Sözün özü şudur ki Stevens ile 1996 sezonunda UEFA kupası maçlarına çıkıldığında atılan gol 19 yıl sonra Schalke adına Avrupa kupasında atılmış ilk gol oluyordu.

Stevens bir kulubün kaderini değiştiren, sınıfını farklılaştıran teknik direktör konumunda farklı bir statüye oturtuldu. Yalnız değildi. 1993 yılında ikinci kez menajerliğe getirilen ve bu ülkede Uli Höness karizmasına birazcıcık olsun yaklaşabilen Rudi Assauer'in katkısı da unutulmazdır. Bana sorarsanız Schalke'nin yukarıdaki tabeladaki görüntüsünü değiştiren ana etken Rudi Assauer'in menajer olarak o bölgeye ikinci kez gelip yerleşmesidir ve hatta onun "başkanlığa" oynayıp o pozisyondan ayrılışı sonrası da kulubü sportif açıdan geriletmiştir. Andreas Müller'in gelişi, Slomka'nın gönderilişi,Rutten ile yedincilikler derken Magath'a kulubün anahtarını teslim edişe kadar giden bir çöküş hikayesi..


O dönemin UEFA kupasını Schalkeliler kadar bizler de çok iyi hatırlarız. Hami'nin müthiş bir performans ortaya koyduğu 3-3'lük maçı hatırlamayan var mıdır? Sonrasında Assauer'ın ısrar eder ve Hami Trabzonspor'dan Schalke'ye transfer olur. İşte o Hami'nin isyan ettiği, beni oynatmıyor haksızlık yapıyor dediği teknik direktör de Stevens'dir.

UEFA Kupasında Beşiktaş'ın 3.Turda elendiği Valencia'yı da eleyen Schalke'nin İnter eşleşmeleri efsanedir. Şöyle ki burada Schalke 1-0 yenerek gittiği deplasmanın son dakikalarında Korkunç İvan'ın golüyle 1-0 yenik düşer ve penaltılara kalır. Ki o penaltıları Flying Dutchman çok güzel bir şekilde işlemiştir ama bir noktanın da ben altını çizeyim. Lehmann bu penaltı atışları esnasında Aaron Winter'e topu verir iken psikolojik olarak oyuncuyu bitirecek söylem içerisinde giriyor. Lehman Aaron Winter'e topu "Ben tam ortada olacağım tam ortada" diyerek veriyor. Sonuç ? Winter tam ortada olan Lehmann'a tam köşeye daha köşeye atmak için çabalar iken auta atıyor ve penaltı kaçıyor.. Akabinde bir sene sonra bir daha UEFA kupasında eşleşiyor Ronaldo'lu İnter ile Stevens'in Schalke'si.. İlk maçta Ronaldo'nun muhteşem golüyle öne geçip maçı kapatan İnter daha sonra bu sefer Schalke'nin son saniye golüyle maçı uzatmalara götürüyor.. İki sene üst üste İnter ile iki eleme maçı oynayan Schalke'nin skorlarının aynı olması bir yana birinde İnter diğerinde Schalke golü son saniyede bularak her iki maçı da uzatmaya götürüyor. Bir farklılık ikincisinde Ronaldo'lu İnter hepimizin yakından tanıdığı Taribo West'in golüyle maçı penaltılara götürmüyor.. İkinci İnter performansı biraz da Ronaldo'yu hatırlamak üzere tekrar izlenmelidir.



Schalke'de en uzun süre görev yapmış ve geçtiğimiz yüz yılın hocası olarak ödüllendiriltikten sonra Berlin'e geçiş yapar. Burada da kötü başlangıç yapmasına rağmen Berlin'i beşinci yapar ve UEFA kupasına katılım gösterecek başarıyı elde eder. İkinci sezonuna daha da kötü başlayınca Aralık'ta gönderilir.

Bir sonraki durağı ve puan ortalaması açısından en iyi olduğu Köln dönemi başlar. Burada Köln ikinci Bundesligadadır ve Podolski'nin gol kralı olup ikinci Bundesligadan milli takımı dahi ziyaret ettiği önemli sezon da burasıdır. Köln Stevens yönetimi altında ligi lider bitirip birinci Bundesligaya çıkar.. Sonrasında Roda'da ortalama performans gösterse de Schalke kadar olmasa da bir diğer önemli başarısını 2007 Şubat ayında Thomas Doll'un kovulması sonrası Hamburg'un başına geçince yaşar..

Takımı sonuncu sıradan alıp sezon sonunda intertoto üzerinden UEFA kupasına götürür ki müthiş bir 15 maç çıkararak sezonu tamamlar. Bir diğer sezon da oldukça başarılı olsa da Karısı ağır hastadır. Eindhoven hastanesinde tedavi gördüğü için PSV'nin teklifini kabul etmek zorunda kalır. Unutulmaz olan hem Stevens'in hem de Hamburgluların birbirlerine vedasıdır. Hamburg Karlsruhe'yi 7-0 yenerek tarihin en farklı ikinci skorunu elde ederek teknik adam veda eder iken karısının durumu nedeniyle Hamburg'u PSV'den çok daha iyi bir teklif vermesine rağmen bırakmak zorunda kalan Stevens'a bir destek de kendisinin bıraktığı taraftarlardan gelir.. Karısı için gitmek zorunda kalan adam ağlayarak veda eder ama taraftarın açtığı pankart..


"Sevgi/aşk her şey para hiçbir şeydir! Teşekürler Huub!"

Huub Stevens'ın buradaki bir başka adı 1-0'cı hocadır. Diğer pek çok Hollandalı hoca gibi ofansif bir anlayışı benimsemez belki ama taktik disipline çok fazla önem atfeder ve bu şekilde başarılı olabilmiştir Bundesligada. Van Gaal gelesiye kadar şampiyonluğa en çok yaklaşabilen ve belki de Van Gaal öncesinde başarılı olabilmiş tek "hollandalı" olarak kendisini misal geçen yüzyılın en iyi teknik direktörü seçilmiş Rinus Michels'in de içerisinde bulunduğu Bundesligada çalışmış hollandalı hocalardan ayırır. Defansı sağlam olan takımın kazanacağına inanır ve en azından her daim yenilmesi zor takımlar yaratmıştır.

Şimdi Schalke'de.. hayırlı, uğurlu..

3 yorum:

nusr@emre dedi ki...

Karısı iyileşebilmiş mı bari hocanın?

Borges dedi ki...

bugün iyi durumu. 2007'de ameliyat olmuştu ama şimdi iyi ve Gelsenkirchen'e eşiyle beraber geliyor.

keyifadami dedi ki...

podolski ile yolları tekrar kesişir mi acaba?