Ali Ece çiftini ziyaret ettik kız arkadaşım ile beraber.. Keyifliydi. Kütüphanesinden bizzat onun çevirdiği "Kaptan" kitabını aldım. Bir buçuk günde bu müthiş eseri okudum. Az önce bitti.. Ali Ece'yi pek çok insan gibi sevebilceğiniz gibi belki yorumlarındaki aşırılıkları ya da futbolu yorumla biçimi nedeniyle eleştirebilirsiniz de.. Lakin şunu kabul etmelisiniz ki futbola verdiği emek senden de benden de hayli hayli fazla bir adam. Deyim yerindeyse çok fazla çalışkan ve gerçek bir futbol yazarı emekçisi. Onu yakından tanımalısınız ki kapıları sana bana herkese açık..
Onun çevirdiği bu müthiş futbol kitabına geçersek eğer..
Onun çevirdiği bu müthiş futbol kitabına geçersek eğer..
Bu eserin daha ayrıntılı analizini daha sonra yapacağım elbette lakin benim Marcel Desailly'nin "Kaptan" kitabından anladığım size garip gelecek olsa da Desailly'den asla ve asla bir kaptan olunamayacağıdır. Yine kitabın ayrıntılarında yakaladığım hayran olduğu en yakın arkadaşı Deschamps'ın da gerçekten çok iyi bir kaptan olduğudur. Başarılar da zaten kendisinin kaptan olmadığı dönemlerde gerçekleşiyor. Bizzat kendi ifadelerinden bu adamın iyi bir kaptan olmadığı çok net bir şekilde ortadadır. Çok iyi bir anlatıcı, çok iyi bir yazar, gözlemci ama kaptan değil. Misal Milan günlerindeki ayrıtısında bir Baresi ayrıntısı vardır ki "Kaptan bu" diyorsunuz.. Fark ? Baresi, Berlusconi'nin sözünü kesip takım artık uyayacak diyebilecek kadar kendinden emin iken Desailly ise Marsilya döneminde başkan Bernard Tapie'nin verdiği doping olabileceğini de düşündüğü hapları istememesine rağmen yutması v.s. Hiçbir duruma karşı bir tavır koyamaması v.s.
Marsiya'nın o kokuşmuş dönemi içerisinde yaşanılan onca saçmalığa gram tepki gösteremeyen insanoğlu. Keza Milan döneminde bu kulube aşık olmanın ötesinde karakter olarak ekstrem bir varlığı da yok "beyefendilerin masasında oturabilmesi" dışında.. Hem Fransa'da hem de Chelsea'de kaptan olduğunda da takımları çok iyiye gitmiyor. Fransa'da eskiliğinden kaptanlığına getirildiğinde ilk defa bu tecrübeyi yaşıyor ki olağan bir durum..
Kitabın konusunun üçte ikisi para ve aynı şekilde içerisinden geçirip de dışarıya akıtamadığı isyanlarıyla dolu. O isyanları içeride yaşayıp dışarıya akıtamadığı için zaten kaptan olmamalıdır. Bir yerde bu gençliği bitecek ve gerçek bir kaptan olacak derken kitap bitti..
Fransa'nın onun kaptanlığı sonrası yaşadıkları da ortada zaten.. Çok fazla futbolcu kitabı, röportajı v.s. okurum. Bu kadar para muhabbeti yapanı ilk defa görüyorum.
Kaptanları önemserim ben.
Başarılı takımların içerisinde mutlaka ama mutlaka başarının en temel unsuru konumunda olan lider bir oyuncu bulunur. Bu liderin kolunda her zaman pazu bandı da bulunmaz. Eğer herhangi bir takım sporu içerisinde yer alıp turnuva oynamışsanız bu söylediğim size yabancı gelmez. Diğer türlü anlamanız çok zordur. O her şeyi birleştiren, sorunları halleden ve aynı zamanda saha içerisinde de öne çıkan oyuncu aslında çok şey demektir. Ben Arda Turan'a oynadığı süre boyunca muhteşem oynamadığı için kızmadım; o iyi bir kaptan ve lider değildi ve bu alınan başarısızlıkta her zaman onun da payı oynamasa dahi bulunuyordu. Belki aylar, yıllar sonra geri döndüğünde bizi performansıyla değil karakteriyle şampiyon yapacak, umuyoruz ama geçmişte takım çok kötü yere sürüklendi. Dahası bu kitabı çok sevdiğini okumuştum. Desailly iyi bir kitap yazmış ve fakat gerçek saha içi ve dışı lider tipolojisinin çok çok dışında bir karakter. Asla ve asla bu kitabın yazarını kendisine örnek almamasını nacizane tavsiye.. Cantona'lar, Effenberg'ler, Maldini'ler tarafına öykünmelidir. Hali hazırda kaptanlığa hazır mısın diye sorulduğunda bizzat kendisi de kaptan olacak en son kişi tanımlaması yapıp bireyci bir karakteri olduğunu vurguluyor zaten..
" altı aydır oynamıyorum, siz bir fark gördünüz mü" v.s.v.s.
Bunun neyini övüyorsunuz siz arkadaşlar ? Bu kötü bir açıklamadır. Gerçekten bir kaptana yakışmayacak düzeydedir ve bunu uzun zamandır Hamit yapıyor. Temel sorun kendisini sürekli diğerlerinden ayırma isteği ve eleştirilerden kayrılma güdüsü. Ben ve diğerleri demez bir kaptan.. yuh..
Bunun neyini övüyorsunuz siz arkadaşlar ? Bu kötü bir açıklamadır. Gerçekten bir kaptana yakışmayacak düzeydedir ve bunu uzun zamandır Hamit yapıyor. Temel sorun kendisini sürekli diğerlerinden ayırma isteği ve eleştirilerden kayrılma güdüsü. Ben ve diğerleri demez bir kaptan.. yuh..
Son altı yıldır her güne bir maç düşecek şekilde futbolu takip ediyorum. Bundesliga, Türkiye Süper Ligi, La Liga ve Serie A ile beraber Premiere Lig de az çok takip ettiğim ligler içerisinde yer alır.Dahası da var bunun. Maçları ve elbette demeçleri de.. Ben Almanya maçı sonrası Hamit'in yaptığı tarzda bir çıkışı çok uzun zamandır hiçbir ülkenin liginde ve takımında görmedim. Bana göre "terbiyesizlik" olan açıklamaları inanılmaz bir övgü aldı. Bir insanoğlu kendisini övüp diğerlerini basın önünde eleştiri adı altında öne atıyorsa o kaptan maptan değildir. O maçta öyle süper müper de oynamadı ki kaçırdığı gol her şeyin belirleyicisi oldu. Bazıları da şu açıklamayı göklere çıkartmak için bir de Hamit'in performansını abartıyor ki kafasına göre performans biçiyor oyuncuya. Eğer kendisini diğerlerinden ayırmadan yapabilseydi belki başka olurdu ama Hamit her daim tüm bu başarısızlşıktan bir şekilde kendisini sıyırmayı başarıyor.
Ki..
Mesut Özil'in onu affetmesi Mesut'un gençliği ve karakteri nedeniyledir. Madrid transferi öncesi Real tarafı Mesut'a gidip "aranızda sorun var mı" diye sormak zorunda kaldı. Hayır dese o transfer de gerçekleşmezdi. Zira yine Hamit kendisini öne çıkarıp Mesut'u buradaki alman türklerine yem etmişti kariyeri nedeniyle böyle bir seçim yaptı ama biz kalbimizle v.s.. diye saçma sapan bir röportaj vererek. O röportajın içeriği doğru dahi olsa arkadaşa bu yapılmaz yahu.. İlkay seçimi sonrasında sokakta tacize uğradı v.s.
Senin zamanın ile onun zamanı bir midir? Sana olan ilgi ile Mesut'a olan ilgi bir olmadığı gibi senin annen ile onun babası arasında da çok net bir kuşak farkı vardır. Hamit Mesut'un değil 2 yaşında Almanya'ya gelen Mesut'un babasının kuşağıdır. Mesut, hamitgiilerin yetiştirdiği bir kuşak.. Samed gibi.. Deniz, Okan ya da Emre Can gibi.. Bugün Mesut sonrası İlkay ve U17'de 7 tanesi Almanya'yı seçiyor. Hamit zamanı böyle bir durum yoktu. Bariz bir şekilde farklı zaman dilimlerindeki seçimleri koşullarından bağımsız değerlendirip kendisini öne çıkarıp diğerlerini ateşe atmaktır onun yaptığı. Bunu o da biliyor ama "ben işte kalbimle seçtim v.s.." Daha dün kardeşi Halil aynı şekidle kadrodan çıkarılan Yıldıray ile beraber çok başka eleştirileri getiriyordu v.s.
Gerek Mesut gerekse de Almanya maçı sonrası diğerlerini karalama, kendisini öne çıkarma bir kaptana ve aslında iyi bir insana asla ve asla yakışmaz. Burak Yılmaz maç sonrası Hamit'e katılmadığını belirtir iken bu beyanatını da çok hoş bulmadığı yüzünden anlaşılıyordu. Daha içeride nasıl değerlendirilir o çok başka..
Kaptan oyuncuları basından korur. Desailly, zamanında Zidane'e gelen ilgiyi kimsenin kıskanmadığından bahseder. Zira ona olan ilgi bizi onun gölgesinde daha rahat olmamızı sağlıyordu der.. Mourinho keza tüm bu şarlatanlıkları oyuncularını korumak için yaptığını dile getiriyor v.s. Hangi lider, hangi kaptan eleştirmek için yanıp tutuşan basının önüne arkadaşlarını bu şekilde atar ? Bunun neresi takdirliktir arkadaşım ? Yapanlar mutlaka vardır da benim ülkemdeki kadar övgü alanını bulmak çok zordur..
Kaptan oyuncuları basından korur. Desailly, zamanında Zidane'e gelen ilgiyi kimsenin kıskanmadığından bahseder. Zira ona olan ilgi bizi onun gölgesinde daha rahat olmamızı sağlıyordu der.. Mourinho keza tüm bu şarlatanlıkları oyuncularını korumak için yaptığını dile getiriyor v.s. Hangi lider, hangi kaptan eleştirmek için yanıp tutuşan basının önüne arkadaşlarını bu şekilde atar ? Bunun neresi takdirliktir arkadaşım ? Yapanlar mutlaka vardır da benim ülkemdeki kadar övgü alanını bulmak çok zordur..
11 yorum:
Kızılacak o kadar adam oyuncu yönetici varken en son sıradadır hamit bu açıklamalrıyla. hatta hiddink bile hamitten önce geliyor. onları bir sıra dayağından geçirelim sonra hamitle hesaaplaşırız.
Hamite laf yok. Benim ağzımda senin kadar laf yapamıyor ama benim için hamit bir yana diğerleri bir yana. Hamitin bir toleransı var. değeri var bizim için. çünkü mentali çok güçlü bir oyuncu. Böyle oyuncuları bu topraklar nadir görüyor. Bu yüzdende bu açıklamalrı tepki değil değer gördü. haa futbolcu arkadaşlarının zoruna gitmiştir. çalışmazlar kendilerini geliştirmezler bu zorlarına gitmez ama böyle eleştiriler gider. kusura bakmasınlar Hamit gibi oynasınlar istikrar sağlasınlarda böyle eleştiriler yapsınlar. Onu aydın sınıfına koyar el üstünde tutarız. Türkiye böyledir. Bazen çok asar keseriz. bazende bazılarının anlayamayacağı şekilde el üstünde tutarız. Hamitin açıklamalrı arkadaşlarını basının önüne atsada ,işlerin iyi gitmediğinin oyuncularımızın kendilerini geliştirmek için ,bir istikrar tutturmak için çaba göstermediğimizin anlatımıdır. 2008de hamit Almanyaya elendiğimiz maç sonrası röportajında kısaca şöyle diyordu. artık bir seviyeye geldik bu seviyemizi korumalı ,istikrar sağlamalı ve bunun üzerine koymalıyız. ne oldu peki 2008den bu yana hamit üzerine koyarken tuncay şanlı 29 yaşında olmasına rağmen en olgun döneminde ayağına top değmiyor. Nihat futbolu bırakıyor. semih geriye gidiyor. Bir Burak var birde Selçuk sonradan A takıma katılıp istikrar sağlayan. belki 2 sene sonra onlarda kaybolacaklar.
Futbolcularımız bizi hep anlık performanslarla kandırmaya çalışıyorlardı. bilen biliyor ama öyleydi.
Hamit gibi istikrar sağlasınlar ne derse desinler biz onları başımızın üstünde tutarız şimdilik. ha belli bir futbol seviyesine geldiğimizde belli bir seviye tutturduğumuzda o zaman düşünürüz. çünkü o zaman hamit sıradan bir futbolcu olacaktır. Oysa Hamit öyle çok ahım şahım yetenekli olmamasına rağmen sırf istikrarı mentali için onu el üstünde tutmalıyız. Çünkü bizde olmayan nadir oyuncu prototipidir. Örnek alınmalıdır. Genç oyuncuların Rol Modeli olmalıdır. Böyle polemiklerle harcanmamalıdır. hele bir böyle oyuncular artsında o zaman düşünürüz kızmayı.
Yenilsen de Yensen de programında konu açıldığında demeci doğru bulup savunanlardandım. Ama yukarıdaki argüman çok sağlam Orhan, o yüzden programdaki yorumlarım yanlışmış diyebilirim. Senin bakış açın daha doğru ve sağlıklı. Olması gereken budur.
Celal Abbas: Prd, Hamit'in ne özelliği var dedin, istikrar mı ? Hamit'in burada oynaması için yanıp tutuşan adamlardanım ve şunu derim ki ben daha Hamit'in beş maç üst üste oynadığını da görmedim. Tam formuna girdi dediğim her ama her zaman sakatlandı. Emre'yi bilirsin, emre'den beter sakatlanır hamit..Ve hatta saha dışına çıksak Emre çok daha fark yaratıcı açıklamaları yapar..
Mentali güçlü nedir? geç bunları. İkidir Hamit bunu yapıyor. Bir başkasını yem edip kendisini öne çıkarıyor, ayıptır bu.. ayıp.
işler iyi gitmiyor ve bu oyunculardan dolayı böyleyse gider bunu oyunculara anlatırsın kapalı kapılar ardında. Herkes bugünekadar bunu böyle yapmıştır. Hamit'in yaptığı nahoş bir açıklama.. Böyle bir hakkı da yok.
Barıs_gerceker: Eyw usta. Sadece bu olsa belki göze batmazdı da ikidir aynı şekilde birilerini basın önünde yem ediyor ki hiç hoş değil..
Hamite kızmak istiyoruz çokda istiyoruz ama Artık yüzsüzlüğe vurup kızamıyoruz. Çünkü çaresizliğimizi hatalarımızı yanlışlarımız yüzümüze öyle bir vuruldu ki utandığımızdan hamite kızmak yerine ,onun eleştirilerinide baz alıp özeleştiri yapmaya başladık. hatalarımızı hasıraltı yapmak yerine tartışmaya başladık. Almanya maçı sonrası Hamitin açıklamalrını eleştirmek büyük bir ayıp olurdu asıl. Özeleştiri yapmalıydık ki sistem kendindeki hatalrını bulup düzeltsin. hatamız neydi bunlar tartışılmalıydı ve öyle oldu. eğer istenseydi senin dediğin şekilde de basına direktif verilir sorunlar tartışılmasın kamuoyu meşgul edilsin diye hamitin açıklamaları işlenebilirdi. Basın ,medya insiyatif aldı ve bu konuları tartıştı. gereksiz polemiğe girmedi.
son Almanya yenilgisi türk futbolu için bir dönüm noktasıdır. Başlar öne eğildi ve düşünülmeye başlandı biz nerede hata yapıyoruz diye. Bloglarda şuralarda buralarda basında TVde konuşulmaya başlandı bazı şeyler. Almanya bunu nasıl yapmış etmiş. sen bile yazılar yazdın. Altyapı eğitimi tartışılmaya başlandı. Ülkemizde futbol altyapı eğitiminde bir dönüm noktası varsa bence bu Almanya maçı yenilgisidir. Ha Ahmet Çakarla Erman Hocam başka başka başka konuları konuşmuşlardır gene o ayrı. hiç izlemediğim için ne konuştuklarını bilmiyorum.
basıınımızda bunları tartışmaya başladı ve Hamitin bu açıklamalarına hep bu konudan yaklaştı. Başka zaman olsa asıp keserlerdi. ama asıp kesmediler. tartışılmaya başlanan futbol eğitimimiz ve futbolcularımızdaki formsuzluk istikrarsızlık Hamitin bu açıklamalarına paralel işlendi. Çünkü ortada büyük bir sorun vardı. zamanında tanju çolakları ,Rıdvan dilmenleri ,lefterleri ,Metin oktayları ,Oğuzları ,aykut kocamanı , şifo mehmeti sergen gibi çok yetenekli gençleri yetiştiren ülkemiz artık yetiştiremiyor böyle futbolcuları. evet onların taktik ve fizik olarak
çok eksiği bilgi eksikliği vardı ama çok yetenekli oyunculardı. derriz hep sergene eğer çalışsaydı real madridde oynardı deriz. ama şimdi yetiştiremiyoruz böyle oyuncular. neden yetiştiremiyoruz.
işte bu yüzden kimse hamite kızmıyor. herkes buradan bakıyor olaya. Futbolumuzda çok çok büyük bir problem var eğitim altyapı problemi var. büu yüzden iyi futbolcular yetiştiremiyoruz ve futbolcularımız kendini geliştirmiyor istikrarsızlar. Üst düzey 3 4 sene futbol oynayan futbolcularımız yok.
Mesut konusunda zamanında herkes öyleydi. Bir Hamite yüklenememek lazım. belki demeçler bilinçli önceden düşünülmüş bir politika neticesinde de verilmiştir. Almanya Mesuta bir proje çerçevesinde yaklaştı. Entegrasyon adı altında. Mesut için konuşma metinleri hazırlandı , önüne Konuşma metinleri kondu. Bütün herşeyi hesap kitap ettiler. Bu Almanyanın bakış açısı. Birde bizim bakış açımız var. Ne olursa olsun bizde kendi açımızdan bakmalıyız olaya. Ben Almanyada doğmuş olmanın etkisiyle empati yaparak mesutu anlamaya çalışmıştım. şimdi unutuldu ancak herkes bu konuya milliyetçi baktı. Ancak biliyorumki bu işler öyle Mesuta falan bırakılmaz. devletler araya girer perde arkasında hiç bilmediğimiz şeyler olur.
sende üstad almanci tarafindasin normal böyle düsünmen. Almanyada doğmuş olmanın etkisiyle empati yapiyorsun. bende bir almanya hayrnai ve almanya kitlem olarak. mesut ilkay gibi vs.leri tutmuyorum. hamit halil,nuri gibi adamlari tutuyorum.hamit dogru bir aciklama yapti kalbi ile vs.vs biz seciyoruz diye. ayrica almanya macindada teknik direktörün yapacagi aciklamayi yaoti hamit. o macta peki selcuk inan in vurusu dahami iyiydi bombos hamitden ? hamit ayak disiyla köseye atmak istedi rakip rahatsiz edince istedi vurusu yapamadi. biz uzaktan ne goller attini biliriz hatda su voleyle atip yilin golü secilen topu. mesut ama menfaatini düsündü. hamit altintop, halil altintop,mehmet ekici,nuri sahin,hakan şükür, ergün penbe, gibi efendi,karakterli,zeki menfaatini düsünmeyen oyuncular ne yapsa yeridir. onlar hicbir zaman terbiysini bozmadi, onlar basimizin üstünde yeri vardir.
ddsdsd: Taraf tutmuyorum ben. Dahası en çok sevdiğim futbolcu ne Hamit ne de Mesut.. Nuri Şahin'dir. ola ki gutbetçilerden bir seçim yapmam gerekirse..
Meseleniz de bu: Taraflı yaklaşım. yook böyle bir şey. Doğru mu yanlış mı? etik mi değil midir?
Hamit'in açıklamalarını bekliyordunuz usta.. O da biliyor beklediğinizi. Eleştirmek için yanıp tutuşuyor ülke son üç ayda neler yaşadığına bakmadan.. Bir suçlu bir suç gerekiyordu onu da verdiler v.s.
doğru mudur değil midir? kardeşime bile kıyak geçmiyorum mevzu bahis konu değerlendirme olduğunda, yanlış anlamışsın sen beni. Bu blogu oku, hamit hakkında neler denmiş bir bak derim ben.. bizim kadar seveni yoktu da mesele o değil.
Acikcasi ben de mactan sonra aciklamalari dinledigimde "Afferin lan, iyi soyledin" demistim ama yazini okuyunca benim de fikrim degisti gibi. Cok ikna edici yazmissin, avukat falan olsaymissin hocam :)
Yalniz karsi arguman olarak, eminim ki bunlar kapali kapilar ardinda zaten defalarca soylenmistir ve bu biraz da bardagi tasiran son damla olarak "soyluyoruz soyluyoruz dinleyen yok" mantigiyla disa vurulmus olabilir. Biz de bu kol kirilir yen icinde kalir lafi biraz yanlis anlasiliyor malesef, isteniliyor ki kimse dusuncelerini soylemesin, negatif bir gorus belirtmesin. Misal bu GS'nin son rezil yonetim doneminde bile bunu soyleyenler vardi.
Bir de ben hala bu kaptanlik mevzusu icin neden Arda'ya kiziliyor anlamiyorum. Bir insanda liderlik vasfi yoksa yoktur, burda suc ona o gorevi veren adamdadir. Kizilacak biri varsa dusunup tasinmadan, bu adam bu gorevi haketmeden ona kaptanlik veren yonetimdedir. Kaptanligin verilen degil, alinan bir gorev oldugunu dusunuyorum. Yani bir oyuncu davranislariyla, karizmasiyla etrafina bu guveni vererek alir zaten. Ki daha once de soylemistim, boyle yetenekli ve henuz gelismekte olan bir oyuncuya ayrica boyle agir bir yuk yuklenmesi de cok mantiksiz geliyor bana. Arda bizim Messimiz olsaydi da Xavi, ya da Puyolumuz baskasi olsaydi daha iyi olmaz miydi?
seninde haklilik payin olabilir. kendi özelestirin ve fikrin.
artik almanya ligini yorumlamiyormusun link gönderiyodun twitterden yorumlarini.
bahis yorumlarını sağ taraftaki misli.com linkinde bulabilirsiniz. Sonrasını ise yakında burada..
ben de hamit'i alkışlayanlardanım o röportaj sonrasında ve nedeni de eleştiri yapması, öyle bazıları gibi "hatalarımızı biliyoruz, telafi edeceğiz, sonraki maçlarda inş. vs. vs." şeklinde klasik yorumlarda bulunmamış olması, net bir şekilde, istikrar sağlamalıyız, bir sistem olmalı ve bu konuda almanya'yı örnek alabiliriz demesiydi benim için önemli olan, maçta kaptan olduğu aklıma bile gelmedi, evet arkadaslarını öne atmış olabilir ama arkadaşları da geliştirsin biraz kendisini, Hiddink'e antrenman sonrasında kol saati hediye etmesinler mesela..
dediğim gibi, bir sistem olmalı ve almanya cok iyi bir örnek cumleleriydi alkışladıgım..
gecenlerde almanyanın dönüşümü üzerine yazınızı okumuştum, biz ersun yanaldan oyle bir oluşum beklerken adamın işine son verdiklerini öğreniyoruz.. birilerinin bunları söylemesi lazım, dillendirilsin ki yapılsın bir şeyler..
Bir sistem oluşturmalıyız öyle kallavi bir eleştiri gelmedi. TV'lerde on kişiden dokuzu bunu söylüyor zaten. "Biz daha iyi çalışmalıyız" fena bir eleştiri değil. Lakin "bana bakın farkım var mı oynamadım altı ay" hoş değil. Kendisini sıyırıp diğerlerini öne atmaktır, takım oyununda bu yapılmaz. Her şey biter, söylenir bazı şeyler ama yolun yarısında bu doğru değil.
Klişe olmaması "iyi bir açıklama" olduğu anlamına da gelmiyor maalasef..
O Madrid'de iken burada lig kaos içerisindeydi. Öyle kolay değil fit kalmak şu bu.. v.s.
Yorum Gönder