23 Şubat 2008

Leverkusen Hezimeti Üzerine



Takim tutmanin özünde her daim potansiyel olarak kendisini tasiyan aciyi yasadik Persembe aksami.. Wien ya da Sion maclarina benzemeyen bir durum gerceklesti. Fark yedi Galatasaray.. En büyük hatanin da teknik adam tarafindan gerceklestirildigi, cok yil ve cok zaman aradan sonra unuttugumuz bir Avrupa hezimeti yasadik.. Leverkusen'in iyi oynayacagini, eger ki Lincoln sahada olmazsa daha da büyük bir sorun yasayacagimizi düsünüyordum. Bu kadarisini yine de beklemiyordum, ben hicbir zaman beklemedim ki böyle bir sonucu.. Ama oldu iste..

Böyle bir sonucun en önemli nedenleri arasinda Leverkusen takimina hemen hic kimsenin gerekli ilgiyi göstermemesinden kaynaklandi. Eger ki Adler'in iyi bir kaleci oldugunu bilir ve ona göre hazirlanirsaniz, top ayaginiza geldiginizde farkli bir konsantrasyon saglarsiniz.. Bu öyle bir konsantre olma durumudur ki aslinda taslar da yerine oturdugunda yenemeyeceginiz takim, atamayacaginiz gol yoktur bir baska acidan.. Bundesligayi hafife alamazsiniz.. Senin liginden bes on gömlek üstün ve simdiden soyluyorum ki yakin zaman icerisinde 4.cülükten daha iyi seviyelere gelecektir, son bir kac yildir böyle bir asamayi da gözlüyorum, size dogru akmasi bir kac yili daha bulacak.. Olmasa dahi, böyle bir ligin güclü takimini cok rahat evinde yenebileceginiz rahatligi sizi bu duruma getirir.. Oysa basit bir istatistik hesabi sonrasi Leverkusen'in büyük takimlar harici maclardaki performansini bugün Bayern München, Bremen,Schalke'nin dahi gerceklestiremedigini görerek kendi evinde, seyircisi önünde gerekli firsati bulursa bu sekilde oynayabilecegini görebilmek gerekirdi. En azindan iki mac arasinda cok büyük farkin olabilecegi "korkusu" gerekiyordu, bu olsaydi cok daha baska motivasyonla cok daha baska bir oyun ortaya koyabilirdi. Benim gördügüm o korkunun eksikligi ve Leverkusen oynamadan konsantre eksikligi nedeniyle erken golleri bulup Galatarasayi "kücültüp" dagitmasidir.. O kendisinden daha kucugunu buldugu vakit dagitir zaten.. Zürich takimi dandik degildir, sikavüsünü istedi akilli Leverkusenim benim - transferlerde hep akillidir bu takim- 10 kusur milyon eurolara ciktigi icin fiyati vazgecti ama onlari da 5-0 yenmistir.. Eskiden Galatasaray takimlari dagitmadan önce hep biraz korkar, saygi duyardi Leverkusen misali.. 2-0 sonrasi Lincoln, Nonda gibi degisiklikler olmasi gerekliydi, olmadi.. Ki baska acidan teknik adam baslica sorumlusudur yenilginin, hezimetin..

Lincoln olmadan o takimin iskeletini kurmak dahi tehlikelidir. Kapmasin arkadasim Ayhan bana dört top daha, Serkan üc top daha.. Saha da Hagi mi var ? Kapsak ne olur ki ? Top sizde olsa dahi yapabileceginiz cok fazla bir sey yok yok. Lincoln. olmazsa eger Arda degil Hasan Sas olmadan o kapilan toplarin cok da bir önemi yok. Türkiye ligi takimlari karsisinda baski ile oyunu diger yari alana degil, rakip ceza sahasina yigabildiginiz icin gole daha yakin durup basari elde edebilirsiniz, velakin buyuk takimlar karsisinda boyle bir sansiniz yok.. Elinizde Baris Özbek,Ayhan Akman,Mehmet Topal,Serkan Calik gibi derinlemesine oynamaktan aciz oyuncular var. Bir kismi biraz biraz yapsa dahi bu acidan cok eksigiz.. Ayni zamanda bu bir baska acidan dinamizmi, cok kosmayi getirse de denge yok.. Lincoln oyuna girdikten sonra gösterdigi performans nedir bilmiyorum, ben o farka giden yolda dahi heyecanlaniyorum, seviyorum seyretmeyi yine de.. Nasil bu adam Baris Özbek'in, Ayhan Akman'in oldugu yerde kenarda oturur durur ? Anlamak mümkün degil..

Galatasaray Leverkuseni bu kadrosuyla, bu yeni yapilanma sürecinin su zamaninda gecebilirdi. Evindeki ilk macta Lincoln-Hasan Sas olmasi durumunda dahi farkli bir sonuc elde edebilirdi. Ümit'in kacirdigi pozisyonu bosverin, ben 3-4 Sifirdan bahsediyorum, Bremen'in evinde dagittigi gibi dagitmaktan.. O korku vardi onlarda, o eli ayagina dolanma durumu da gerceklesti ama golleri atacak kadro sahada yoktu. Lincoln her iki macin da baska türlü bitmemesinin sebebidir.. En kötü Hasan Sas da olabilirdi, farketmez.. Temel bir fark var iki lig arasinda.. Buradaki Simon Rolfes, defansif orta sahadir ama koy, on numara da oynar, Keza arturo vidali on numara gibi oyun kurar.. Velakin benim ligimin defansindan orta sahasina kadar boyle bir özelligi olmayan oyunculardan kurulu olmasidir. Mehmet Aurelio ya da araya iki pas atabilecek defans oyuncusu eksikliginin sik sik dile getirilmesinin nedenleri hep aynidir, baska acidan Sergen Yalcin, Yusuf Simsek gibi adamlarin hala el üstünde tutuluyor olmasinin, araniyor, özleniyor olusunun.. Yok yani, cikmiyor, olmuyor.. Oyun zekasi ve ayni sekilde becerinin birlesimi yok..


Mac bitti ama mactan da öte sonrasi önemli aslinda. Bu acidan Kalearkasi ekibinin iki postu oldukca önemlidir. Öncelikle MC cok yerinde bir tespit ile "Kalli Kalsin" demis..

Bu zaman meselesi.. Size iki bin tane örnek verebilirim. Rijkaard kovuluyordu ilk sezonunun sonunda, Zico icin bugün bütün övgüleri düzengillerin hemen hepsi "zico gitsin" dedigini bilirim ben kiev maclari sonrasi filan.. Hitzfeld, Capello,Lippi gibi kariyerli hoca olmadiginiz takdirde ilk sezonunuzda basarisizlik kacinilmazdir. Hatta öyle ki, teknik adaminizin Kalli ya da Hakan Sükür olmasindan daha önemli olan, takimla teknik adamin ne kadar bütünlesebildigi sorunudur.. Hagi kalsaydi, Gerets kalsaydi, hepsini birakin Lucescu kalsaydi cok baska olurdu. En azindan varolan teknik adamin da takimin da potansiyelini sonuna kadar görebilme sansina erisirdik.. Gercekten takim ile teknik adamin birlikte olmasi süresi, teknik adamin teknik bilgisinden, kimliginden daha da önemli oluyor gibi geliyor. Oyunculari taniyip onlari motive edebilmesi, kimin ne zaman nasil bir performans gösterebilecegini bilmesi ve hepsi. Zaman cok önemlidir ve yeniden baslamak, yeniden bu sorunlari daha kötü bir sekilde yasamaktir. Özellikle bu iki mac -ilk mac bence asil sorunlu kismi- teknik adam hatasindan kaybedilmistir.. ama MC'nin de üzerinde durdugu gibi takimda Kalli kalmali, basladigi isi bitirmelidir.. Peki ya Feldkamp ?

Disiplin sorunlarini sallamadim, ufak tefek hatalari da gectim ama Lincoln'larin oynatilmamasi, forvetsiz takimi sahaya sürmek, basarisiz bir oyunu gördükten sonra dahi o son saniyede ve aslinda Ümit Karan'in oyuna girmesi sonucu önü bosalan Serkan Calik'in Trabzonspor'a golünden sonra ayni takimi Avrupada sahaya sürmesi gibi cok buyuk temel hatalar yapmasi güvenimi sarsmistir. Beni inanin bes sifir üzmüstür.. Ama o sahada gördügüm Lincoln olmadan oyuna baslayabilecek bir teknik adamin varligi daha cok üzüyor.. Keske sakatliklar olsaydi, yenilseydik, böyle olmazdi. Leverkusen gibi bir takimin hicbir sekilde analiz edilelememis olmasi, Kalecisinden barnettasina kadar sahada hissedilmemesi, kiminle nasil ne sekilde oynadiginin bilincsizligini görmek güveni oldukca sarsiyor.. Milan dahi oynasa barnettasina bakar, barbarezini ölcer, en önemlisi takimin hücüm gücünün farkinda olur, bu saygiyi hakediyordu, vermediginiz zaman bu sekilde cezalandirilmaktan kacamazsiniz.. Ki o oynatilmayan Lincoln, o takimi daha iki sezon önce, ikisi bizzat frikikten kendisine ait olan toplamda yedi golü atip rezil rusva eden takimin yildiziydi.. Dokuz kisi oynardim,Lincolnle oynardim ki Lütfen Altan Tanrikulu'nun bugünkü yazisini okuyun..


Bir diger önemli yorum da CC'den geldi. -Süper ikilidir bu iki kardes, yazdinlar da yazsinlar derim baska bir sey demem- Bu maglubiyet sonrasi benim de icinde bulundugum grubun durumu. Hos degil kesinlikle.. biraz daha ayrintili anlatayim. Eger takim kötü olsaydi, Ilk macta da ezik bir oyun ortaya koysaydi, burada yasayarak sonradan kazandigimiz "dogrucu davut" kimliginden ötürü baslamadan bitirirdik muhabbeti.. "Abi siz yenersiniz bizi, takim takim degil ki.. " Ama öyle degildi, Leverkusen kim di ? Galatasaray dagitir, daha önceki gibi.. Inanir misiniz onlar susuyorlardi, cogunlugu hicbir zaman "biz yeneriz, ederiz" demiyorlardi.. diyemiyorlardi.. Bu yüzden cok aci olmustur maglubiyetin faturasi. Velakin kredisi coktur Galatasarayin.. Hakkini da fenerlisi dahi teslim eder, korkmayin.. Cok sevindi buradaki insanlar, cokca gururlandi, cokca belki Galatasarayla saygi gördü karsindaki insandan.. Ve onlar hala Hakan Sükür'den korkar, Galatasaraydan cekinir, merak etmeyin. Hala ben Galatasarayliyim dedigim zaman dört bes oyuncuyu sayarlar, dökerler önüme.. Yine de belirtmek isterim ki, bugün hala bakamiyorum ben spor sayfalarina, ne dediler kismina.. Bunu en son ne zaman yaptim, hatirlamiyorum bile..

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Saolasin kardes:) Ovgulerin birazini alip grisini biradere birakayim ben. Sonucta uzaktan bakip ucundan tutuyoruz isin...
Lincoln tespitlerin doğru katiliyorum. Burada Hıncallasip sunu diyelim gene. Ahmet Akcan'in yerine duzgun bir adam olsaydi Kalli'nin yaninda daha farkli olurdu mutlaka.
Bir de adini bile unuttuyduk Hasan Sas demissin. Gerekli bu takima. Bir an evvel iyilessin donsun istiyor gonul...

Mustafa dedi ki...

Feldkamp'ı destekliyorum ben, zaten eski yorumlardan hatırlayacağınız gibi.

Evet bir çok hata bulunabilir, Lincoln, Song, Nonda, Ayhan diye gidecek bir liste çıkar önümüze. Şimdi sorun şu oyuncu tercihleri -ilk maç değil- doğru olsa o gün kazanabilir miydik? Ben pek sanmıyorum açıkçası, biz ne kadar kötü oynadıysak Leverkusen de o kadar iyiydi.

Feldkamp maçtan önce herkesi uyarmıştı aslında, Almanlar'ı küçümsemeyin demişti. linki burda;
http://www.galatasaray.org/uefa/detay.asp?PID=1601&HID=1&haberID=303865

Şimdi absürd kaçabilir ama Arsenal örneğini vereyim. Wenger'in kupa kadrosu değişmiyor bildiğiniz gibi. Lig kupasından bizimki gibi 5-1 elendiler. Rakipte en büyük düşman, Spurs... Eminim çoğu taraftar bunu görmek yerine avrupadan elenmeyi tercih ederdi. Ama en nihayetinde oraya kadar o kadronun emeği vardı, Wenger'de bozmadı.

Hep istikarar diyoruz, Feldkamp kalmalı diyoruz. Ama kadronun yeni kurulduğunu unutuyoruz. Eski kadro 4 sene sonunda getirmişti uefa'yı.

Lincoln'le başlamasını bende çok isterdim, inanılmaz bir heyecan duyuyorum top ona gidince.

Ama Kallinin tercih ettiği sistemde Lincoln'le avrupa maçları çok zorluyor takımı. Lincoln oynayacaksa 1 forvetten vazgeçilmeli, hatta karan-şükür yerine nonda geçmeli. Roma'nın sistemi gibi 4-2-3-1 tarzı oynanmalı, Arda Lincoln Hasan (seneye Aydın) 3 lüsü çok güzel olur aslında. Ama Kallinin sistemi oturunca Lincoln ile de şahane olur. tek sorun zaman gerekiyor.

Yorumu biraz abarttım kusura bakmayın. Ama işte konu Galatasaray olunca :)

Borges dedi ki...

Yorumun abartisi olmaz sevgili Spagetti.. Ne kadar uzun olursa o kadar güzel de olur aslinda. Lincoln ile Arda'nin beraber oynayabilecegini düsünüyorum. Kosmaya bu kadar anlam yüklenildigi vakit cok baska görüyoruz her seyi. Velakin Barusso Ayhan Lincoln Arda.. her ikisini de kanada yerlestirip kanattan Bayern Münih gibi oyun kurmayi deneyebilir ve daha pek cok farkli varyasyon söz konusu olabilir.

Feldkamp'in dogru adam oldugu düsünüyorum, seviyorum da. Velakin yaptigi bana göre "hatalar" var, bir kismi cok fazla acemice. Deniyor, cok seyi deniyor. basarisiz oldugu vakit eline yüzüne bulastirmis görüntü var. Bu gibi durumlara bir sey demem.. kesfettigi cok sey olacaktir, kayiplarinin yaninda. Ama iste, oynana futbolu yorumlayamamasi gibi bir durumun olusmamasi gerekir diye dusunuyorum. Tek sorun bu bence.. Biraz daha cesur olmali bir baska acidan..

zamanla ne olur görecegiz ve ben zaman verilmesi, bunun yaninda gelecege dair simdiden adim atilmasi taraftariyim..

Leverkusen iyi oynadi. bir baska acidan Leverkuseni iyi oynatti Galatasaray. Cok fazla kosmadan konsantre eksikliginden goller yedi. rakibin gücünü algilayamamasi gibi bir durum söz konusu ve secimler de ayni sekilde etkisi. Burada türk basininin da cok buyuk sucu vardir, yorum konusunda fazla iyimser davrandilar ilk macta.. Ki aslinda cok da iyi degildi, baska acidan o takimin evinde cok farkli olabilecegi pek dile getirilmedi. Gücü yadsindi gibi sorunlar.. bir kismi da teknik adama ait..