11 Aralık 2008
Taca Atilan Toplarin Yarattigi Bunalim.!
Yaklasik bes yildir Türkiye Süper Ligi maclarindan daha cok Bundesliga ve cok cesitli Avrupa Liglerinden maclar izliyorum.. Cokca defa ordan buraya gecis yapmis insan olarak söylemek isterim ki aradaki en büyük ve önemli fark, bütün Alex,Lincoln tartismalarinin cikisina neden olacak ucurum suradan kaynaklaniyor:
Top, türkiye süper ligi takimlarinin kendi aralarinda yaptigi macta cok fazla taca cikiyor.!!
Cildiriyorum cogu zaman.. Fark ariyorsunuz Türkiye ile Avrupa Ligleri arasinda, iste en buyuk fark budur.
Top sürekli taca cikiyor.!
Orta sahanin Defansa bakan yarisi Türkiye futbolunun kanayan yarasidir. Kötü futbolun en önemli nedenidir, 10 numara arayisinin cikisi ya da oraya duyulan sayginin da temeli burada yatar. Defansin göbegindeki oyunculardan beklere ve hatta orta sahanin "kazma" olarak nitelendirilen mücadele gücü yüksek futbolcularina kadar olan bölümü biraz yetenek isteyen paslari yapmaktan aciz durumdalar.. Bu yüzden cok cabuk daralan defans oyuncusu topu taca atar, oyunu kurmak zorunda olan defans topu rakibe ya da taca atar.. Basit bir capraz pasi yapmaktan aciz futbolcu topu taca atar.. Defansif orta sahalar ya önündeki on numaralari arar, bulamadigi vakit topu taca atar.. Biraz top sikistiginda hani incesinden önündeki adami görmek durumunda kalan defans oyuncusu topu taca atar.. bunu siz farketmiyorsunuz ama üst üste avrupa liglerini izlediginiz zaman öyle göze carpiyor ki.. Sürekli duran oyun, sürekli taca cikan toplar, atilamayan paslar.. Allahta Anadolu takimlari önde basmiyor da cokca zaman kendi tuttugumuz istanbul takimlari o yari sahayi elini kolunu sallayarak geciyor ve mac cok daha az taca topu ataraktan geciliyor.. Derbi izlediginiz vakit ise futbol beklemeyin ve bunun en önemli nedeni de budur..
Gelisim ülkede bu noktada durmustur. Eskiden isler baskaydi cok, burada da, avrupada da..
Bir 10 numara vardi, diger golcüler dahil on kisi kazma iken top bunun ayagina yakisirdi cok.. Bir sey yapmasin o ayaginin ici ile topu öne dogru atabilsin, yeter diyorduk.. yeter.. Kosmasin, yorulmasin, bizim on bes pas yaparak buldugumuz oyuncuyu o gözü kapali attigi pasla buluyor, topu ayaginda sektirebiliyor, incesinden oyuncuyu görebiliyor.. Biz kosariz, o dursun.. Bu oyuncularin azligi nedeniyle futbol cok daha yavas, cok daha durgun ve cok daha renksiz geciyordu ama en azindan Avrupa Liglerinde durum degisti. Bugün sol bek ya da defans oynayan adamlarin teknigi ki on numaralarin dahi üzerine cikabilecek durumda.. Teknigi yalniz, oyun zekasi degil. Dolayisla oyun sikismiyor, topu taca atmadiklari gibi ters tarafa muhtesem toplar cikarabiliyorlar ve oyun eskiye nazaran cok daha az duruyor.. En azindan tacla degil de cok baska nedenlerden oyun duruyor.. Avrupa Liglerinin hizli futbolunun altinda yatan güzelligi defans oyuncularinin tekniginde, on numara estetiginde oyuna ofansif olarak katki saglamasinda yatar.. Bunu belki herkes bilir de Meira harici teknik bir defans alma girisiminde kimse bulunmaz..
Türk takimlarinin defansa bakan tarafinin tekniksizligi, pas yapamamazligi, oyun kurmada yirmi yan pas yapmak durumunda kalmasi sonucu giden süre, taca atilmak durumunda kalan toplarin öldürdügü futbol artik yoruyor beni.. On degil de bes atak olmasinin bir baska nedeni defansin üzerinden geciremedigi ve taca atilan toplarin kaybettirdigi süre, organizasyon..
(Meira bir defans oyuncusudur ..)
En son Ankaragücü macinda topun Meira'dan cikmasi icin hep dua ettik.. Servet'e geldigi vakit yanlislikla Ayhan'i, Topal'i bulamadigi zaman oyunun sikismasindan, taca ya da belirsizlige dogru yollanilan uzun paslardan ve onlarin geri dönüslerinden gina geldi.. Taraftarligi da gecip futbolu istiyorsunuz cogu zaman ekran basina cok da degerli vaktinizi ayirdiginiz vakit.. Ve düsünün ki Servet Cetin, bu takimin ve ülkenin bahsettigim konu asamasinda aslinda seviye atlamis oyuncusudur, daha da kötüsü var. Emre Asik.. Emre Asik süper bir adam, hic lafim yok, gülsün hayati boyunca hakediyor cok seyi ama inanin önünde bir adam oldugunda o topu diger rakip oyuncuya atamayan bir oyuncuydu. Almanya-Türkiye macinda öyle bir top cikardi ki spiker dayanamadi en sonunda.. Bu cagda bu anti-futbolumsu defans oyunculari diyerek giristi ki inanin hakliydi..
Servet'in teknigi, Servet'in önünde rakip oyuncu oldugunda topu olmasi gereken yere atabilmesi, becerisi, Galatasaray takiminin hucum gücünü belirliyor.. Nasil ki Hakan Sükür'ün ileride basmasi savunmasinda önemli bir rol oynuyorsa.. Bir örnek takim vereyim, Fenerbahce ve Zico futbolu.
Fenerbahce'nin Zico ile yakaladigi basarinin önemli ayrintilarindan birisi defans dörtlüsünün ücünün türk olmamasidir. Ki tek türk olan Gökhan Gönül'ün de avrupa yildizi konumunda olmasi da isin baska bir ayrintisi. Bu sene ile arasindaki en buyuk fark da defansif orta sahalarinin niteligi oldu. Aradaki köprü yikildi takimda ve bunun yüzünden Semih olsun Alex olsun geri gelmek durumunda kaldilar.. Bakin Fenerbahce'nin inter karsisinda yakaladigi baskiyi onca yil italyan takimlar karsisinda muhtesem baski ile muthesem sonuclar alan Galatasaray hicbir zaman basaramamistir, o inter maci yüzde doksan dokuza yakin oraninda Fenerbahcenin baskin oynamasi ile sonuclanmistir. Sebebi de topun sahada hangi koseye giderse gitsin ona en azindan bahsedilen seviyede hükmedecek oyuncular ile bulusuyor olmasiydi. Bir rakip takimin maci sonucta ama doksan dakika soluksuz izledigim ender maclardan birisidir.. Oyun hizliydi, top cok az taca cikiyordu.. Ki Edu ve Lugano cok teknik, cok iyi degillerdi belki ama türkiye ortalamasinin üzerinde oldugu asikardi.. Formda oldugunuz zaman karsi tarafa top göstermessiniz bu gibi durumlarda... Bizde Kaptan Bülent en fomda zamanda dahi oyunu yavaslatan, oyunu kuramayan, ona is düstügünde bir adim ofans olarak bizi geri iten oyuncuydu, bunun yaninda nice teknik adamlarin beceremedigi savasci kimligi ve oyuncuyu gecirmeyen defansif yapisi ile katkisi cok baska bir konunun ayrintisidir.
Sadece defans sadece bekler degil geri dörtlü ve defansif orta sahalar.. Bu mevkilerde oynayan oyuncularin teknik yetersizligi avrupaya oranla türkiyenin en önemli farkidir ki aciklarda oynayan futbolcularin da yeteri kadar iyi olamadigi bir baska ayrinti. Toplamda hizli ve güzel futbolu öldürendir ve elbette buna nazaran avantajlari mevcuttur. Bunun yerine savasirlar.. Savasirlar fakat savasarak dahi cökertmeyecek ölcüde teknik, birbirlerini gözü kapali bulabilen sistem takimlari karsisinda da her daim zorlanirlar.. Siz de takdir edersiniz ki bu gibi oyuncularin cogunlukta oldugu takimda cok ciddi bir sistemden, set hucumlarindan bahedebilirsiniz..
Stadyum programinda Hakan Sükür, Mehmet Demirkol'un sürekli öne sürdügü Galatasaray takiminin dört tane ayaga pas yapan ama savasmayan oyuncu secimiyle defansif zorluk yasayacagi gercegine cok güzel ve yerinde bir cevap verdi. Ancak ayaga pas oldugu vakit defans oyuncularin dinlenebildigini belirten Sükür'e ben de ekliyorum ki ayni zamanda top sizde daha cok kaldiginda, siz degil de topu kosturdugunuzda savasmak durumunda kalan takimin cok daha erken fizik-kondisyon sorunu yasayacagi da bir diger artisi.. Zor durumda beceriniz olmadigi icin topu taca ya da belirsizlige, bosluga, rakibe göndermek yerine adrese teslim kendi oyuncunuza aktarabildiginiz vakit bir atak yemekten, bir rakip atagina kosmaktan, bir hata potansiyelinden kurtulmus oluyorsunuz..
Toplamda belirtmek istedigim sudur ki Ülke futbolunun üzerinde durmasi gereken defans bölgesinin oyuncularinin oyun zekasi ve top teknigi konusundaki eksikligidir. Bu mahalle maclarindan ileri gelir.. Biraz teknigi olan her oyuncu orta saha, sag acik ya da forvet oynamak ister ve ezelden beri varolan top teknigi olmayan oyuncularin kaleci ya da defans oynamasi gerceginin artik degismesi gerektigi üzerine duruyorum.. Bu mahalle maclarinda takim abilerinin yerlestirdigi sistem aslinda bugün antrenörlerin kadro secimi ve gelismekte olan oyuncuyu yönlendirirken yaptigi eylemden cok baska degil.. Ülkede henüz futbol okullari yeteri kadar gelismediginden malasef antrenörün oyuncuyu yönlendirmesi kilit rol oynuyor.. Akli olan biraz teknik ve fizik yapisi musait oyuncu defans oynar, deli para kazanir ülke futbolu da gelisir, gencler sözüm size..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Orhan bak sana güzel bir örnek vereyim. Yıllar önce Trakya karması olarak Riva'ya çıktık. Takımın en iyi 2-3 adamından biriyim. Serpil Hamdi Tüzün de kenarda. Fener-GS-BJK'li İstanbul karmasına karşı oynayacağız. Bizi Serpil Hamdi'nin önüne çıkaran milli takım ekibi beni Beylerbeyi'nde stoper oynattı. İyi de dedim ben stoper oynamam. Ben orta sahanın solu oynarım, sol iç oynarım hatta ön libero oynarım ama stoper oynamam. Boyun iyi ve uzamaya misait. Sen bugün stoper oyna dediler. Maç bittiğinde uzayacak sanki:))İşin bir de bu tarafı var. Yanılmıyorsam 2-1 kaybettik. Senin fiziğin stoper olur anlayışı. Olmuyor işte...Yaş 16 idi boy 182 idi bugün 182 falan...
neretva: Futbol bilinci ile alakali bir sey aslinda.. Biz ve sen, bir baskasi hepimiz On numara, forvet .. yetenekli olan her genc kendisine on numara oynamayi, forvet veyahut ofansin herhangi bir bölgesini secmistir ama bugün ben belki cok baska bir secim yapardim eger ki cocuklugumuzdaki gibi kendimize güvenebilseydik..
meira yı seviyorum faydalı olacağına da inanıyorum ama ne zaman? bazen "bu bildiğimiz meira mı" dedirtiyor.. ayılıkla oynayan bir defans değil meira ama hiç bir savaşçılık göremedim daha. portekiz milli takımındaki hem teknik hem kavgacı stili yansıtamadı sanki halen..
ayrıca babalari klipteki şarkının ismi ne ?? :))
Dark Knight: Benim üzerinde durdugum konu defans acisindan toplam faydasi degildir ki. Ki bu acidan Servet su an daha iyi de olabilir, Meira daha az defansif katkisi da söz konusu ya da iyi olmasin, tüm bunlarin disinda.. Nötr olsun defans katkisi ve hucuma defansin katkisi asamasidir...
Yine de Meira dersen derim ki Servet-Meira cok da uyumlu bir ikili degil. Emre Asik ile olan defans cok daha az hata yapiyor misal.. Ama dedigim gibi konu cok baska.
Sarki ise: Ian Carey - Keep On Rising
Borges bizde bir de topu taça atan yeni transfer defans oyuncusuna, hele bir de Roberto Carlos-Popescu gibi kariyerli bir isimse "abi adamın taça atışı gördün mü? risk yok abicim Avrupalı işte" övgüsü var beni yerlere yeksan eden.
Carlos bunu çok yapıyor son maçlarda Edu da alıştı, topu yerden hafifçe taça bırakıyorlar ya, hayır topun dibine girerek kaldırmak varken, bunu Ergün Penbe çok güzel yapardı, o tür sıkışık durumlarda topu ileriye vurur gibi yapar ama fake atar havaya zıplayan ya da ayağını kaldıran oyuncuyu ters ayakta yakalar içe doğru kıvrılır geçerdi, içe doğru kıvrıldığında yine aynı oyuncu gelirse bu sefer de taça doğru fake atar önü açıldığında vururdu.
Tabi herkes onun gibi soğukkanlı değil.
Flying Dutchmann: Ergün iyi bir sol bekti.. Teknik ve soguk kanli idi. Aslinda defans oyuncularinin risk almamasi, özellikle Falco ve Stumpf zamaninda en ufak bir riskte topu taca atmak, avrupali olmak demek idi. Ama artik Avrupali topu cok daha az taca atan defans arayisi icerisinde. Bu 2000 sonrasi futbolda defansin oyun kurmasi, ofans özellikleri en az defans özellikleri kadar önem tasiyor sevgili Flying Dutchman.. "oyunun her iki yönüyle oynayan oyuncu" kavrami gün gectikte daha da önem kazaniyor.. Ve topu on numara gibi defanstan cikaran defans oyunculari bir sonraki kusagin aranilan ismidir..
Edu ve Roberto Carlos ise topu sikistiklarinda bi nevi disari atabilirler ve fakat bizim türk defanslarina göre sikisma algisi, orani cok farklidir.. Bo s, kimsenin basmadigi pozisyonda dahi türk defans oyuncu sikisiyor.. Bombos ilerlerken kendi kendini sikisiyor ola ki önündeki pas verecegi adam markajda olsun.. Ya sikisir ya da söyle girer altina topu belirsizlige dogru yollar..
@Flying Dutchman
Ergun'un yaptigini yapan tek bek var su anda, o da Gokhan Gonul. Bu kadar guzel feyk atan bir bek az gelir cidden.
Yalniz son zamanlarda rakip yarasahada yapip, bu hareketten sonuc aldiginda pas ve sut tercihleri yanlis oluyor. Bu da sanirim takimin kotu gidisinden kelli bir sivrilme kaygisi.
Oysa hic gerek yok, su an takimin bana gore en degerli 3 oyuncusundan biri Alex ve Lugano ile birlikte.
bence kewell baya capsiz kalmis ikisinin yaninda :D
Yorum Gönder