22 Nisan 2009
Köln'e Dair.!
Gecen hafta Stuttgart karsisinda Daum dünya karmasi bir onbir ile cikti sahaya. Toplamda on farkli milletten onbir oyuncu sahaya sürer iken tek bir almanin bile aralarinda olmamasi da oldukca ilginc ve bu durum haftasonu karsilacagi Hannover teknik adami Decking'in de tekpisini cekmis durumda. Takim ona göre bu uluslararasi karmayla kimligini kaybediyor. Ve Daum elbette cevap vermekte gecikmiyor:
"Benim icin oyuncunun pasaportunda yazdigi milliyetinin hicbir önemi yoktur, Biz Köln takimiyiz, sahada kimin forma giydiginin degil köln formasi atlinda..." Güzel bir cevap. Mesele kimlik ise bunu ugandali ile dahi saglayabilirsiniz..
ve söyle bir kadrosu vardi:
Bir tane Kolombiyali(mondi),Slovenyali(Novakovic),Lübnanli(Mohammed),Kanadali(McKenna),
Fransiz(Ehret) Portekizli(Petit),Ganali(Boateng),Romen(radu),Sirp(Vucicevic).. Akabinde oyuna sonradan giren oyuncularda ise: Pezzoni alman olsa da babasi italyan, Ishiaku Nijeryali, Sanou ise Burkina Fasolu'dur.
Daum, takimin kadrosunun ikici lige göre fazla birinci lige göre yetersiz olarak acikliyordu. Bana göre Cottbus ile beraber ligin aslinda en kötü kadrosuna sahiptir Köln takimi. Antrenörün akliyla ayakta kalip pek coklari gibi düsme tehlikesi yasamiyor simdilik. Öyle ki evinde sadece üc mac kazanmsitir ve hatta bu hafta karsilacaklari Hannover ile ilk devre yaptigi macta aldigi galibiyet de bu sezon kendi evinde aldigi en son galibiyettir. Bayern Münih dahil pek cok takimi deplasmanda yenmeyi basarmistir zira üzerine gelen rakip karsisinda cesitli taktiksel acilimlar ile sürpriz galibiyetler elde etmistir. Kendi evinde oynasa dahi baski kuracak kadro gücünden yoksundur. Seneye ise basta Podolski olmak üzere bu takimi kafaya oynatacak kadroyu kuracaktir zira transfer isinde ne kadar basarili oldugunu Ze Roberto,Ballack,Lucio, Alex gibi isimlere bakarak anlayabilirsiniz.
Ümit Özat ise Kölnde kariyerinin ilk adimini atmis bulunmaktadir. Daum, ögrenmeye bu kadar merakli adam görmedim diyerek onun teknik direktör ve ayni zamanda takima katkida bulunma sevdasini dile getiriyordu. Ümit Özat, ögrenmeye meraklidir, Mehmet Topal gibi. Bu adamlarin sinirini kestiremezsiniz, gelisebilir bir yapisi vardir karakter olarak. Her daim sizi sasirtabilir ki bahsetmistik kaptan beni futboluyla öngörülerimi yikip gecmistir. Antrenör olarak da kesinlikle basarili olacaktir zira bunun planlamasini cok önceden yapmistir. Simdi Özat-Daum ikilisi seneye ne yapar bunun büyük bir merakla bekliyorum.
Köln'de bir haftalik kurs sonucu sinavi basariyla gecip antrenör olmustur. Daum'un altinda calismaya basladi ve seneye yardimci teknik direktör olarak göreve devam edecektir. Co-Trainer..
Daum ise gitmez Köln takimindan. Burada kendine geldi ve cok tartismali bir ayrilik yasadi. Bunun disinda Köln takimindan aslinda ayrilmak cok zordur, futbol sehridir ve tutkulu bir seyirciye sahip. Podolski'yi döndüren, Helmes'e özlem duydurtan ve gidenin aklindan cikamayan bir takimdir. Yakin zaman icerisinde gecmisinde oldugu gibi büyük takimlar arasinda yerini alacaktir diyorum ve bunun icerisinde cok sevdigim Daum da Umit Ozat da olacaktir kesinlikle.. Sonrasinda ise bu hafta sonu Hannover'e yenilmeyecektir, önce 2 arkasindan beraberlik oynanmalidir..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
her şey yazma isteğinle ve vakitle alakalı tabii ama bunu bilerek bildiriyorum istek parçamı zaten :) detaylı bi daum yazısı olsa güzel olur daha önce yazılmışsa linkini rica edeyim.. daum un futbol yönü yanında ona olan sempatin antipatin sana göre sahip olduğu kişiliğin önemli noktaları vs. ve tabii bayern ile savaşı :) ligin kendi yükselişi dışında senin kişi ve takım analizlerin bundesligaya olan sempatimi arttırdı şahsen. bir magath ı okumak daha zevkli kılıyor sonradan wolfsburg maçını.. kulüp analizi de olursa üstüne oh ne ala :) dünyaca ünlü bir markanın hakim olduğu ufak şehrin ufak kulübünün macerasını da dinlemek isterdim.
Fenerbahçe kaptanı tecrübesizliğinin bilincinde ve öğrenmeye aç.
Galatasaray kaptanı tecrübesizliğinin farkında değil, Burak Dilmen'i kovuyor, Kalli'ye tavır yapıyor, tecrübe neymiş bize bir anlatsınlar bizde öğrenelim diyor.
Bende diyorum ki biz bu Uefa kupası kadrosunu ne şişirmişiz be arkadaş!
Dark Knight: Söyle bir sorun oluyor genelde. Simdi Paul Breitner,Beckenbauer, Hoeness,Daum gibi ayrintisi cok fazla olan portreleri burada islemek cok zor. Parcalari bütünleyip sunuyorum daha cok.. Baska türlüsünü zor.. Magath yazisi yazdim mesela, az vaktim vardi. Ama gel gör ki eklemedigin yirmi tane ayrinti rahatsiz ediyor, sanki bir portreye hepsini sikistirma zorunlulugu ya da olmadigi vakit eksik kalip rahatsiz ediyor gibi..
Simdi bir gün yapariz diyorum daha cok.. Bazi isimlerin genis capli analizinden kacinmamin nedeni daha cok budur sevgili Dark Knight..
Extensoor: Belirttiginiz gibi kendine gereginden fazla güvenin yarari ve zarari söz konusu. Bülent Korkmaz'in genel degerlendirmesi icin hala erken oldugunu düsünüyorum ama su zamana kadar gösterdigi performans ise pek de icacici degil.
hangi görevde başlayacak antrenörlüğe köln'de?
asaylar, onu eklemeyi unutmusum postun icerisine ekledim. Buraya gelip kursu basariyla tamamladi ki zaten on yilin üzerine olan futbolcular A-belgesi almak icin bir haftalik kurs ve sinavi yapmasi gerekiyordu, onu da yapti. Simdilik trainerstab yani Daum'un altinda yardimci antrenörlerden birisi olarak göreve basladi seneye tam anlamiyla bir Co-trainer olarak yer alacaktir kadroda..
o zaman seneye fm de staff kısmında görcez kendisini kısmetse:)
bülent korkmaz gelişebilecek bir portre sunmuyor, daum da bana hala köln de durabilecek gibi gelmiyor... umarım seneye iyi bir iskelet kurar ve takımın başında kalır ama benim tercih ve temennim ali koç un başkanlığında fenerbahçe'yi yeniden yapılandırması daha doğrusu avrupalılaştırmasından yana...
tabi borges efendi magath ı galatarasay a istiyorsun ama daum efendi köln de kalsın de mi, yok öyle yağma:)
varol Döken: Söyle ki Daum'un Fenerbahceye gelme ihtimali her zaman vardir, Magath'in Galatasarayla anilmasi ise hayalden ibaret bir meseledir. Ama Köln'ü birakmasi o kadar da kolay olmayacaktir ve gecen gün de bunu destekleyen aciklamalar yapti.. ama hayat bu, bir sekilde cok sevdigi türkiyesine her an gelebilir.. Büyük hocadir, severim, sayarim cok.
@ Varol Döken,
Daum gecen gün Köln'ün yerel gazetesine kesinlike uzun bir süre daha Köln'deyim sözü verdi.
http://ahmet-in-yeri.blogspot.com/2009/04/hani-daum-fenera-geliyordu.html
Magath'in da Galatasaray veya herhangi bir Türk takimina gelmesi borges'in dedigi gibi bence de hayalden ibaret...
----
Daum'un hocaligini ben de begenirim...
Daum calistirdigi takimlara uzun vadede bir sistem otutturma telasinda olmakla birlikte bunu yaparken kisa vadede alinmasi gereken basarilar varsa onlar icin de gecici cözümler bulmak icin uygulamaya basladigi sistemden yeri geldiginden taviz verecek esnekliklere sahiptir...
Fenerbahce'deki ilk senesinde, daha sonraki senelerde görecegimiz Fenerbahce'yi yaratma cabasi icerisindeyken birden bire liderin cok gerisinde kalmistir... Tabii ki bakti yagli ilmek boynuna gecirilmek üzere hem o sezon icin Fenerbahce'yi orta sahasiz, ileride besli, geride besli bir takim haline soktu... Tabii ki cirkin ve sistemsiz bir görüntü cikiyordu ortaya ama Türkiye liginde Anadolu takimlari karsisinda optimal puanlari almak icin oldukca uygun bir sistemdi bu... Keza Eric Gerets'in sampiyon olan Galatasaray'i da böyleydi... Sayet, Aragones veya Skibbe'de de bu esneklik olabilseydi bu sezon eminim ikisinin takimi da su anda daha iyi yerlerde olurdu...
Ama Daum, bu yapinin ileriye dönük bir cözüm olmadigini ve esas kafasindakini daha sonraki sezonlarda uygulamaya koyabildi...
Ayrildigi sezonki Fenerbahce'de bu sistemin top seviyeye ciktigini iyi biliyoruz... Esasinda biraz daha kalsa ayni sekilde Avrupa'da da oldukca iyi basarilar bu durumu takip edecekti... Hatta o gitti sezonki Sampiyonlar Ligi performansi da aslinda cok kötü degildi...
Bu sezon Köln'de de yine, kisa vadede amaci ligte kalmak oldugu icin sadece sonuca odakli futbol oynatma yöntemine gitti ve bunda bir hayli basarili oldu... borges'in dedigine katiliyorum, ligin en kötü kadrosundan birisine sahip Köln.... Buna ragmen kendisinden daha iyi kadrosu olan Frankfurt (bu haftaya kadar), Hannover, M'Gladbach gibi takimlari gerisinde birakabilmistir...
Ilerleyen dönemlerde, yani sezonlarda cok daha farkli bir Köln izleyecegimize eminim... Bu sezonki gibi kapanip bir puan veya bulacagi kontra sanslariyla mümkünse üc puan pesinde kosan bir takim yerine oyuna hükmeden bir takim yaratacagina adim gibi eminim... Tabii burda önemli olan, Köln yönetiminin Daum'a onun istedigi oyunculari saglayabilmesi... Bu durum Daum icin cok önemli... Bu konuda söz aldigi icin ve muhtemelen Meier'in becerisine güvendigi icin muhtemelen kendisi, uzun süre daha Köln'deyim diyerek söz veriyor taraftara, ama emin olun, Podolski gibi vs oyunculari transfer edemeyecek olsun Köln ileriki dönelerde Daum arkasina bakmadan uzaklasir ordan...
Teknik adamligi icin söyledigim bunca olumlu seyi, karakteri icin söyleyebilir misin derseniz, cevabim maalesef hayir olur...
Ahmblt'a katiliyorum ama eklemek istedigim sudur ki: Karakterini de seviyorum ben Daum'un. Ve Daum-Köln iliskisinde sorunlu olan taraf Köln tarafidir. Daum-Hoeness videsounda Littbarski'nin söylemleri özellikle önemlidir. Köln takimini tarihi hatasidir 90 dünya kupasinda Daum'u göndermesi. Akabinde iki yil sonra Stuttgart ile sampiyon oluyordu ki kalsaydi Köln ile olacakti.. Onca teklif arasinda ikinci Bundesligadaki Köln'e dönmesi bence yine de güzel karakterin bir baska göstergesidir.. Zira her yerden teklifler vardi belki bundesliga aski da saklidir icerisinde ama yine de..
ahmet bolat'a bir ekleme o sezon şampiyonlar liginde oynadığımız schalke maçı...
ilk yarı fena oynamıyoruz.attığım kafa golü ile 1-0 öndeyiz...
derken ilk yarının son anları schalke kendi yarı sahasından çıkarken topu kaptırıyor.alex pası nobre'ye veriyor o ise bomboş durumda sağında olan anelka yerine kaleyi tercih edip topu dışarı vuruyor.
bana göre fenerbahçe tarihindeki kırılma anlarından biridir o pozisyon.
orada o pası anelka alsa ve gol yapsa puanı 6 olacaktı fb'nin ve muhtemelen sezonu uefa'da devam ettirecekti.
Transfer becerisi basladi aslinda. Geromel denilen adamin yakindir buyuklerden biriyle anilmasi. Koln biraz kafaya oynayabilirse Seleçao'ya da gidebilir bu stoper kitliginda.
sevgili borges :
konuyla alakası yok ama burada bjk ve fink haberleri yer almaya başladı...
hem ernst konusunda doyurucu analizin hemde oradaki haberlere yakın olmanı göz önünde bulundurarak konu hakkındaki görüşün nedir acaba?
fidddas
borges,
Beşiktaş'ın olası Michael Fink transferi hakkında ne düşünüyorsun?
Senin gibi bir Bundesliga uzmanının kaleminden değerlendirme okumak isteriz.
İyi günler dilerim.
bundesliga eksperi olarak, muhtemel transferimiz michael fink hakkında bildiklerinizi yazmanızı rica etsek?
Fink transferi kesinlesti sanirim. Bu gece en kötü sabaha karsi Fink ve Besiktas yazisi gelecektir, mail de atiyorsunuz ama bu gece.. Hic vaktim yok su an.. Ama gece kesinlikle yazilacaktir..
@ahmtblt
doyurucu bilgiler için teşekkürler... benzer şeyleri düşünüyoruz ama ben bilgi eksikliğinden yeterince yorumlayamadım... fenerbahçe ve daum üstüne koyarak gidiyordu her sene, çok talihsiz bir şekilde bitti ilişkimiz... daum kalsaydı, appiah da kalırdı anelka giderdi belki her şekilde ama yeri kezman gibi çapsızla doldurulmazdı...
sonra gönlümüzün zico su geldi, teknik taktik açıdan bir daum değildi belki ama o fenerbahçe'nin şansı, fenerbahçe de onun şansı idi... ısmarlama bir takım elbise gibi oturmuştu... zico çok çabuk öğreniyordu, başka bir yanı vardı... en basit örnekle hiçbir futbolcu sen kim oluyorsun da bana nasıl oynamam gerektiğini söyleyebiliyorsun diyemezdi asla...
bu saatten sonra daum da gelse dikiş tutmaz zaten bir daha, gerçekten dünyaya güzel bir futbol kulübü sunma fırsatını kaçırdık...
umarım daum bunu orada köln ile başarır...
@luciano
benim attığım golle:) o maçta almanya'dan çok samimi çok fenerli bir arkadaşımlaydım, takıma uzak kalmış tabi, bu dengesizliği ve nobre'nin o ihaneti neye yorsa bilemedi... gerçi ihanet de biraz ağır bir laf, o maçla kestiler biletini nobre'nin ve bu da fenerbahçe yönetiminin başarısız kararlar zincirinden sadece biriydi...
gerçekten bir yönetim kendini nasıl baltalar, en doğru ve dik kararlar alması gereken yerde en yanlış ve çapsız kararların altına nasıl imzasını atar, bu da çok başka bir inceleme konusu sanırım...
Yorum Gönder