4 Haziran 2009
Son.!
Bitti. Kapattik dükkani arkadasim..
Simdi bunlari yazdiktan sonra elbette yorumlar gelecek, abi ne güzeldi, iyiydin gibi.. Siz yazmayasiniz diye ben yaziyorum, cok güzeldi ama bitti. Milyon tane güzel blog var, milyon tane güzel yer var, tadini cikarin..
Emek verdim ben, yazi yazdim ama karsiligini da cok iyi bir sekilde aldim. Sagolun, varolun.. Okurlari,yorumculari yazmaya kalksak bitmez bu yazi.. O kadar güzel insanlar ki anlatilmaz ya da su halimle ben anlatamam..
Yeni bir sehir kurdum burada ben.. Yeni bir ben yarattim hatta.. Sehir olmasin da sehrin icerisie gizlenmis bir cadde.. Borges caddesi.. Hem benim hem de okurlar icin güzeldi, ister insan ömür boyu yazsin ama yazamiyor iste.. Boktan bir hayatin cok güzel bir kösesiydi, öyle de kalsin istiyor insan..
Baska yerde belki ?
Hoscakalin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
154 yorum:
hayrola borges?
neden diye sormak saçma, üzüldük de demeyeceğim, senin için daha iyi olmuştur, bülent abinin gördüğü saçma sapan tepkiler ortada.
ama hepsi bir yana hakikaten yazılarınız ve fikirleriniz bambaşkaydı, yazmaya son vermesini isteyeceğim en son adam sizdiniz. başka yerde, lütfen!
Haydaaa, abi ne yaptın ya :((
'borges kapatmasın' adlı kampanyayı başlatmak istiyorum.kapatmasını istemeyen her okur lutfen birşeyler karalasın.hadi baskı kuralım :)
Borges...
Yazarlar jubile yapmaz ki?
Yazdıkça büyür, yazdıkça...
Yazdıkça daha da büyüyordun sende.
Neden?
Özel sebeblerse ve/veya zaman ayıramıyorsan... Haftada bir yazardın mesela...
Neyse üzüldüğüm için çocuk gibi mızmızlık yapıyorum.
Bana kattığın birçok şey olmuştur eminim.
Herşey için teşekkürler.
En içten, en samimi duygularımla...
Teşekkürler.
yahu bari siteyi birine emanet etseydin devam ederdik senin yerine yazmaya:)
şaka bir yana, üzdün be borges bizi; umarım bülent abi gibi sen de bir süre sonra vazgeçip geri dönersin.
geç buldum,erken kaybettim.blogdan haberim olalı belki 3 hafta olmuştur fakat bu sürede yazılarınla,konularınla ama en önemlisi bilgin ve kültürünle bloguna hayran bıraktın.
oyle ki "sık kullanılan"lar kısmımdaki 3 blogdan biri olmuştu sayfan.
eline,emeğine sağlık...
yaşattığın her şey için teşekkürler abi.. inanmıyor olduğunu tahmin etsem de allah'ın yardımı seninle olsun..
daha bir sürü dosya açaktın borges bize, daum ile ilgili yazacaktın ve diğer alman futbol insanları ile ilgili.
...
abi mutlaka düşünmüşsündür uzun uzun, bi kez de benim için düşün istedim, o yüzden yazıyorum.. fiyakalı cümleler koyamadım, ama hak etmediğinden değil kendi yetersizliğimden..
blogger'ı her açtığımızda bi parça eksik hissedeceğiz.. geri dönüş yoksa da bugüne kadar yaşattıkların için hürmetlerimizi sunalım..
saçma salak bi yorum oldu, ama hoeness yazının linkini verdiğimde kendi blogumda, en güzel şekilde anlatmıştım heralde hayatımdaki yerini:
"Bundesliga'yı belli Alman kaynaklardan ve Borges'ten takip ediyorum. Türkçe biliyor olmanın avantajını yaşadığım zamanlardan biridir bu Uli Hoeness yazısını okuduğum gün de... Yalnız şaka maka adam 2.3 ile almış Abitur diplomasını, üzerine Bayern yapmış. Biz 2.9 ile yaptık, diploma evin hangi izbe köşesindedir hiçbir fikrim yok..."
falan filan.... yok, bu da çok güzel olmamış galiba.. neyse abi, teşekkürler tekrardan..
Zor,zor yani zor alışkanlığın,bağımlılığın her türlüsü.Bencil olacağım son derece;Acaba o boşluğu nasıl dolduracağım?Okuduğum yazıları bir daha okumayı,bir umut diyerekten her gün bloga yine girmeyi hangi sürede bırakacağım?
iyi yolculuklar
Daha 1-2 saat önce Suadiye sahilinde bi arkadaşıma tavsiye etmiştim, enteresan geldi şimdi...
Tavsiyeler bitmeyecek elbette. Alıştıra alıştırası olmaz bu işin malesef, son diyene başla da denmez...
Tek dileğim bir süre sonra, bir anda yeni bir post görmek olur artık. Günde/Haftada/Ayda 1 post olsa bile farketmeyecektir çünkü alıştıra alıştıra başlanır.
Çünkü sen sonunu getirsende biz bir süreliğine buraya uğramaktan vazgeçemeyeceğiz.
Bitti,gitti lerle yok olmaz bu alışkanlık. Başka yerde de bu alışkanlık olmaz be...
Aniden burada görüşmek dileğiyle.
Sanırım elle tutulur bir sebebi var.
Hayır baskı da yapamazsın şimdi, adam Almanya'da yaşıyor.Orada ''halka mâl olma'' ve dolayısıyla öyle istediğin zaman çekip gidememe gibi durumlar da yoktur.
Keşke şaka olsaydı ama değil sanırım.
herşey için teşekkürler...
Blogger aleminin uzaylısı ilan etmiştim seni bi ara ki öyleydin de zaten..Bırakmana çok üzüldüm gerçekten..Gözlerimiz hep arıyacak seni...Kal sağlıcakla.. :(
Şimdiye kadar için çok teşekkür ederim. Olur da uğrarsanız biz yine burdayız. Selamlar..
üzücü bir karar biz okuyucular için.umarım fikrini değiştirirsin.herşey için saol.saygılar.
elmundodiago.blogspot.com vardı, kapanalı 1 sene oluyor.. ama ben hala ara ara girer bakarım belki acılmıstır, belki yazıyordur diye.. ama o tekti, o listeye baska bir blog girsin istemiyordum hic, daha oranın kapandıgına bile alısamamısken, ne yazık ki bir blog daha girdi o umutsuz listeye..
daha da baska diyecek bir seyim yoktur, zira postta yazan klasik seylerin aynılarını demekten baska bir sey cıkmaz bu ellerden bu saatten sonra..
bir gun yeniden acılır diyerekten umutla tıklamaya devam etmekten baska yapabilecegim daha fazla sey olsun isterdim aslında..
arkadaşlar, borges için daha iyi olmuştur belki de bu. yazarı da düşünün biraz. belki bir gazetede yazacak artık, buraya zaman ayıramayacak...
zevkle takip ediyordum bu blogu ve farkli birini dusunurdum yazar icin. bugune kadar ki her bilgi paylasim icin cok tesekkurler
ama
bu tavir ne ya kapattiysan kapattin bu nasil bi veda seklidir..kapat gitsin sanki cok bi sey gibi buyutmemek lazim bunyeyi..cok yakistirmadim. olamadi..
aman hocam..
bize düşen teşekkür etmek sanırım.
umarım kararını tekrar gözden geçirirsin.
Olmadı şimdi Devrim hocam, umarım kararını yeniden gözden geçirirsin.
Çünkü biz seni ve yazılarını seviyoruz, Cassio da dönüp şovunu yapacak senin için, söz verdi bak :)
zamana direnebilenler yalnızca
zaman içinde yer almayanlardır
Ben blogunu yeni tanıyanlardanım bu bitiş benim için çok erken oldu.
Her şey gönlünce olsun.
Okuduğum dönem boyunca çok keyif aldım. Her şey için teşekkürler.
Ege
Karara saygı duyuyorum ancak çok üzdü beni. Galatasaray maç analizlerinin yarısını yönetim yapabilseydi çok şey değişebilirdi. Bize yaşattığın duygular için teşekkürler. Umarım bi gün bi yerde tekrar buluşuruz.
Hakli bir sebebin vardir muhakkak, tesekkurler guzel paylasimlarin icin ama duzenli olarak buraya bakmaya devam edecegim.
O teknik direktör ile ilgili postu yazmadan gittin ya:) neyse!!
Herşey gönlünce olsun. Yolun düşerse bizim buraya, Ortaköyde özlediğin çay, simit ve peynir ısmarlamak borcum olsun.
Sevgiyle kal.
Özellikle Almanya ligini senden daha iyi tanımlayan, futbolun sadece oyun olmadığını anlatabilen başka bir blog yoktu.
Gerçekten çok üzüldüm. Hergün ilk okuduğum blog seninkiydi. Verdiğin emekler güzel yazıların için futbola felsefe ve psikolojiyide kattığın yazıların için, değerli görüşlerini bizimle paylaştığın için, ... tüm herşey için çok teşekkürler.
Kararına saygılı ve umutluyum. Umarım tekrar burada yada başka bir yerde yazmaya başlarsın ve bizi değerli görüşlerinden ayrı bırakmazsın.
seni okumak bizim için büyük bir zevkti ama vardır bildiğin elbette o yüzden işine karışmak olmaz.
herşey için gerçekten çok teşekkürler...
jerry maguire'ı izledim dün yeniden... ne rene zelweeger bir daha öyle güzel ne tom cruise o kadar sempatik oldu bir daha... hiç bitmesin insan diyor da, hayatın bir çember olduğunu, biten her şeyin bittiği anda yeniden başlayacağını unutuyor... yine degüzel şeyler nadir geliyor bu çemberden hayata geldiğinden hızlı kayboluyor... bize de kalan yine votka-elma oluyor...
burada şerefe diyene kadar prost, bütün yazdıkların ve yazdıklarının yaşattıkları için.
Orhan Abi,
Hiiç üzülmedim. Bazı dönemlerde çok sık yazdığın için kaçırıyordum yazıların bir bölümünü, atlamak zorunda kalıyordum. Şimdi eksikleri tamamlama fırsatı var önümde. Bir süre arşivlerde gezip kaybolayım. Sonrasında hâlâ dönmediysen eğer, işte o zaman çok üzüleceğim.
"Umarım kararını tekrar gözden geçirirsin." deme basitliğini "sergileyeceğim" tabii ki. Ha, alisamiyen.net'e üye oldun diye bıraktıysan bloğu, o zaman iş değişir. :)
Şimdilik hoşçakal.
Sevgiler;
Ata
çok saçma ,daha büyük bir saçmalık duymamıştım.
Bundesliga öksüz kaldı...her şey için teşekkürler Borges...
Çok üzüldüm. Neden üzüldüm, çünkü Türkiye'de futbolu doğrudürüst yorumlayan insan sayısı o kadar az ki.. Her zaman Borges'in bu konuya bakışı nedir diye ilgiyle okuduğum yazılarını okuyamamak bir eksiklik hissettirecek bende. Sağlıcakla kal.
edit;
Tirbün'de söylediğimiz çok güzel bir beste geldi şimdi aklıma;
GİDEN HER SEVGİLİNİN ARDINDAN
HEP BİZ OLDUK EL SALLAYAN
HAYKIRSAK DUYARLAR MI SESİMİZİ
HANGİ SEVDADAN GALİP ÇIKTIK Kİ
YÜRÜYORUZ SESSİZ VE KEDERLİ
NEVİZADE GECELERİ
İNLETİYORUZ HEP ÇIKIŞINDA
İSTİKLAL CADDESİNİ
BOŞUNA ÇEKİLMEDİ BUNCA ÇİLE
İÇİYORUZ GÜNDÜZ GECE
HAYKIRDIK AMA DUYMADI HİÇ KİMSE
PEŞİNDEYİZ HER YERDE
ZATEN AŞKLAR HEP YALAN DOLAN
SONU HEP ACI HÜSRAN
BİZE HER SEVDADAN GERİYE KALAN
SADECE GALATASARAY...
Olmaz.
Söyle.
veda yazisi ickili ve cok kötü oldugum bir gecenin sonunda ciziktirilmistir, cok daha baska olmasi gerekiyordu ama önemli olan bicak gibi kesilmesi ve bir veda postunun olmasiydi, baska türlü Extensor ve diger arkadaslarin belirttigi gibi haftada bir, ayda bir olmuyor, denemedim degil hani..
Ben becerememeye basladim. Blog yazmaya devam edersem hayatimin icerisinde varolan sevgilim, isim, okulum,ailem ve diger unsurlara ayirmam gereken vaktin buyuk kesimini buraya verip hepsiyle cok ciddi sorunlar yasamaya baslarim. (basladim da ) 20 kisi baska 2000 kisi cok baska. Aceto ya da Bülent Abinin bu meslegi, zorlanmaz benim bes kati okur kitlesi olsa da. Bu düzeyde yapan diger insanlara da saygi duyuyorum zira kendimden biliyorum ki cok ciddi vakit, cok ciddi emek ve bir seylerinden vazgeciyorlar.. Hic kimse olmasa dahi bir denge olmuyor ya da beceremiyorum ben. Keyifli is lakin zarari olmaya basladi yoksa neden ? Aldigim her hazzin, her anin her saniyenin resmini cizen adamim ben, burada olusmus bu kadar güzel insana "hayir" demek, türkiyede bir cay-simit olmadi bir raki sofrasi kuramadan herkesle görüsemeyecek sekilde ayrilmak kolay mi saniyorsunuz ? Siz bir kisiden ben cok kisiden ayriliyorum.. Yahu Varolu, Fuzzy'i, Penalty'i, Embyrium, sevgili Y.'mi ve daha pek cok insanimi ararim, beter bir duygusallik vardir bizde ona göre yorum yazin, güclestirmeyecek sekilde.. veda hakkimiz vardir ve hepsi bütüne dairdir.. Bakacagim buraya, iste bu kadar kayda deger is yapmisiz diyecegiz, bardagin dolu tarafi ile daha cok kendimizi avutacagiz..
Alt tarafi blog.. degil abi alt tarafi blog. Insan var karsimda iletisime gectigim.. Veda da veda yani, zor.. Penalty, o hoca Schaaf idi. Önemlidir benim icin bu ayrinti, bu kucuk iliski ve cok sey.
2007'Den beri Bin bes yüze yakin post bu.. iki yil. Bir gazeteci, günlük köse yazari bizim kadar yazi yazmamistir iki yil icerisinde.. Burasini kesinlikle kucumsemedim, yaptigimiz da istir hani. Zarari olmasa acaip keyifli ama o kadar da zorlaniyor insan. Bicak gibi kesilmek durumundaydi, veda postu olmasa birakabilecek durumum yoktu..
Su post beni daha sonradan suraya yaklastirmaktan geri itecektir, bu yüzden böyle kesin, böyle net, böyle baska..
Ben hepinizi cok sevdim, inanin yahu, cok sevdim yoksa neden güzel bir sey okuyun diye sadece resimleri yüklemesi on saat süren calismalar yapayim ki ? Alacaginiz her keyifi/hazzi hissetmeye calistim yazar iken.. cok keyifliydi, cok güzeldi ve lütfen veda edelim ama isin güzel tarafindan bakarak..
Su yasamda cok tökezledim ben, elimden bile tuttunuz farkinda bile olmadan. Dertlendik, suraya akittik cok seyi, okudunuz, dinlediniz futbol disini da.. Yani, uzatmayayim cok sagolun..
Beklentinin disinda genelde verilen karara saygi duyup isi gereginden fazla dramatize etmeyip cok güzel bir sekilde yaklasim gösterdiginiz icin tekrardan sagolun.. mesele iki bin kisi degil hangi iki bin kisidir.. Bu acidan degeriniz fazlasiyla bilinmekteydi..
Ismini yukarida yazmamisimdir senin örnek misali ama belki de en cok senin yorumunu beklemisimdir, affet beni okur..
Hoscakalin..
Her yoruma cevap vermeni hep takdir etmiştim. Güzel bir insanın güzel bir blogu.
Ellerine sağlık.
Yolun acik olsun..Soyledigin gibi: Baska yerde belki? gorusmek uzere..
sen öyle yazmasan ben de böyle yazmazdım...
fena bir hayat bu, şimdi herkes başka bir yerde yaşıyordur bunun fenalığını... insan olarak sana kalan süre az, çoğunu koltuklar, masalar, sivri uçlu kalemler, telefonlar, daktilolar (daktilo kaldı mı yahu:), fakslar, ıvır zıvırlar işgal ediyor... yaptığın işi sevmek yalanıyla da ilgisi yok bunun, bir işgal işte bu... sen de ne yapıyorsun kendince bir cephe açıyorsun, misal yanda şu iş ne oldu diyen arkadaşa he diyip geçiyorsun, önce buchwald ı okuyayım da sonra... mesele buchwald ın meselesi de değil, radio tarifa veya insanın kendisinde yarattığı devrim meselesi... bunca fenalığın içinde bir ferahlık meselesi... balık varsa et yemem ben arkadaş, rakı varsa, votka içmem... işte en çok da bundan fena, insan balıkları özlüyor...
not: yazı öyle bir şey ki, gitme kal masallarına gelmez, sen bitirmeden bazen kendi içinde bitirir kendini veya öyle bir oturur ki içine, dirildiği kadar öldürür seni... tarafını seçer insan sadece, biz de her gün seçip her gün okuyorduk, bunca seçim özgürlüğü diye atıp tutarken şimdi seçme ulan bunu mu diyecem... diyemem.
ancak şunu diyebilirim, istanbul'a bekleriz...
arkadaşım daha yeni tanışmıştım bloğunla. oldu mu bu şimdi?
biraz dinlen, sonrasında umarım kararını değiştirip yine devam edersin
Of abi yapma ya, olmaz ama! Teker teker kayıp mı edeceğiz değerleri böyle. Eminim ki bu gidişin iş, hayat yoğunluğu ile falan alakası yok. Sebep yorumlar, hakaretler ve daha bir sürü abuk sabuk sebep. Boşver abi, bırakma bu seviyesizler yüzünden evladını, komşularını, sen sevenleri. Lütfen!
gidene needen gidildiği sorulmaz...
terkedilen de her zaman cevapları kendi verir...
üzüldüm elbet ama seçim senin..yolun açık olsun..
hoşça kal
oblomov sayesinde buldum sizi. futbola cok duskun degılım ama okuyordum yine de. bir sürü güzel yazı, analiz, fotoroman tadinda bazi postlar. trio aksak, yasamadin sen, oblomov, masumiyet. belki de hic farketmeyecegim yada uzun yillar haberim olmayacak bir suru kitap, film, muzik, insan, dusunce, cumle. tesekkurler anlattiginiz, paylastiginiz her sey icin. simdi siz kendi yolunuza gidiyorsunuz... denk geliriz bir yerde belki, bir zaman.
arkhe cok guzel demis :
guzel bir insanin guzel bir blogu.
uzulduk elbet bir daha borges ne dusunmus acaba bu konuda diyip aralayamayacagiz bu blogu ama hayatin icin en dogrusunu yapmissindir insallah...
hayatin boyunca en buyuk uzuntun bizlerden ayrilma olmasi dilegiyle hoscakal...
yukardaki arkadaslar zaten denilebilecekleri demisler. ama daha beckenbauer yazicaktiniz :(
insallah birgun tekrar yazmaya baslarsiniz
Boğazım düğümlendi. Yazıyorum, siliyorum, yazıyorum siliyorum. Kızarkadaşımdan ayrıldığımdada olmuştu.Boğazım düğümlenmiş, silmeye çalıştıkça hayatımdan, tekrar yazılıyordu daha kalınca.
Öylesin be abi.Fazlasısın be abi.
Yazdım yazdım sildim, ne diyeceğimi pek bilemiyorum zira. Son yorumunda yazdığın gibi görünürde önemsiz gibi gözükse de aslında çok önemli şeyler paylaştık burda, senden de çok şey öğrendim. Üzülmüyorum çünkü illa ki bir yerlere yazacaksın, karalayacaksın bir şeyler. O yer neresiyse ben de okumak için orda olacağım. Kendini özlettirmeyeceğini umuyorum. Sevgiler, Uğur...
teşekkürler borges, seni okumak gerçekten keyifliydi. blogun ne kadar zaman aldığını da tahmin edebiliyor, sana hak veriyorum. her şey gönlünce olsun.
Çok şey yazmak geliyor içimden ama uzatmak doğru olmaz diye düşünüyorum.Kısa ama çok değerli bir zamandı bu blogla ilişkim.Herşey için teşekkürler.
Almanya liginden nefret eden birini Almanya ligine bağlayan yüce insansın benim için. Yolun açık olsun...
Borges? Bundesliga bitti benim için bilesin. Nerden okuyacağım ki? Kuru kuruya izlesem ne kazanacağım ki? Wolsburg şampiyon olmuş! Borges'in 'Felix Magath' yazsını okumadan ne zevki var ki?
Hoşçakal blog dostu...
Yazdığın onca yazı ve yazmasına vesile olduğun onca kalem için sonsuz teşekkürler. Eminim ki bir başka zamanda ve bir başka yerde aynı ustalıkla geri döneceksin...
Saygılar ve de sevgiler...
Hissediyorum ki blogu okuyan bazı arkadaşlarla , bundan sonra blogta yazı yazmasan bile irtibatın sosyal ölçüde devam edecek...Hadi onlar şanslı , yazılarınla olmasa bile , senin o güzel dimağından istifade edecekler...Biz ne yapalım?
Olmadı böyle , kendimi müşterin addederek söylüyorum , tüketici haklarına aykırı bir durum bu...
Ya da seni rahat bırakalım krizlerdesin belli...hava al , şöyle gez toz düşün...Belki sen de özlersin...Belki bir gün tekrar tutunursun klavyene...Ben zamanında bunları yazmıştım ,şimdi sözden dönmek olmaz demeden tekrar karalarsın birşeyler , bizi de sevindirirsin...Belki bugüne kadar varlığımdan haberin yoktu , senin taraftan ben görünmüyordun ama sen benim fazla dostum olmuştun...Dostlukta gurur yoktur , bir gün dönersen beklerim...Uğur YARAŞ
ayıp ettin hemşo...
alışmıştım valla bloğuna.
dönüşü yok mu bu işin?
ne zaman bundesliga görsem kulakların çınlatılacak tarafımdan.
sözlükten mesaj atarız artık, kabul edersen...
gidişine en çok ve belki de bir tek demirkol sevinmiştir:)
ha sahi...
lincoln artık iyice öksüz kaldı!
simdiye kadarki yazilarin ve verdigin bilgiler icin sahsim adina tesekkur ederim. kararina saygi duyuyorum ama bir kez daha dusun istersen..
Konuyu dramatize etmeye çalışmayı hiç sevmem. Ama anlatacaklarım -küçük bir ayrıntı da olsa birebir yaşanmıştır ve gerçektir- benim için önemli. Bu yüzden umarım dediğiniz gibi olayı daha fazla zorlaştırmaz. Ama bunları söylemem lazım.
Son 1 yıldır, Borges lafını duyar dururum. Bülent Abi'yi okuyanlar bilir. Başka hangi futbol blogunu okusan, hangi gazetenin futbol köşesini açsan yazılar "yavan" gelir, beğenemezsiniz. Bülent abinin böyle bir özelliği vardır. Okutmaz size başka adamı. Şu anda Mardin'de görev yapan öğretmen bir arkadaşım, tam bundan 1 yıl önce Aceto'dan muhabbet açıldığında, "Borges oku ulan, en az Bülent abi kadar iyi yazıyor. Valla iki blog okuyorum şu sıçtığımın Mardin'inde. Onların bir post girmediği bir gün, bu şehir üzerime üzerime geliyor. Mesleği bırakasım geliyor" diyordu bana. Aceto Effect ile uzun zaman hiç bakmadım, kimdir nedir diye. Zira etrafımdaki futbol manyağı çevrem en az Aceto kadar Borges'ten bahsediyordu ve ben hala okumuyordum. Sonra 2 gün önce Flying Dutchman'e göz gezdireyim dedim, tesadüfen düştü yolum. Aman tanrım. Ne kadar da dolu dolu yazıyorlar, manyak ulan bu adamlar dedim. Adamlar Angola futbolunu bile kaleme almışlar, helal olsun dedim. Sonra dün gece saat 11 suları yine Flying Dutchman'i açtım. Bir iki post okudum eskilerden. Köşede bir link bana göz kırpıyordu resmen. Borges! Flying Dutchman'le kırıldığını hissettiğim Aceto Effect kaybolmuştu artık. Okumam gerekti bu adamı, Borges'i. Belki 1 yıldan fazladır adını duyuyorum. Bundesliga yazdığını biliyordum. Biz Türklerin de en uzak olduğu lig Bundesliga'dır. İspanya, İtalya, İngiltere'yi en az Türkiye ligi kadar iyi tanırız, ama Bundesliga biraz uzak gelir bize. Kilometrelerle alakası yoktur bunun, bilenler bilir. Borges linkini gördügüm an kafamda bunlar geçti. Bundesliga hakkında bilmedigimiz çok şey var, e bu adam da bu iş için biçilmiş kaftan. Tıkla dedim kendi kendime, memleket şivesiyle "dıkıla"... Memleket Tarsus bu arada. Neyse... Asıl anlatmak istediğime geleyim artık..
(devam)
(devam) Saat 11'i biraz geçiyordu sanırım Borges'i açtığımda. Tam hatırlamıyorum saatini gerçi, dikkat etmem böyle ayrıntılara, daha erken bile olabilir.. Okumaya başladım. "Older Posts" dedikçe diyordum. Bu günün sabahı, yani saat 4 sularına kadar aralıksız okudum. Her postunu, her harfini...
Ulan dedim, ne çok bilmediğimiz şey varmış. Ne güzel blogmuş.. Okurken, bir yandan da yanımdaki -zaten borges okuyan- arkadaşlarıma dönüp lan ne dolu yazıyor adam. Her postuna özeniyor baksanıza falan diyorum. Onlar da, zaten takipçisi oldukları blogu benim yeni keşfetmemden, daha doğrusu yeni okumaya başlamamdan dolayı, içten içe gururlanıyor, övünüyorlar. "Lan ne dedik biz sana yavşak" diyorlar.. Aralıksız 4-5 saat Borges okudum. O kadar çok şey öğrendim ki.. Artık "older posts" diyecek gücüm kalmamıştı. Yoruldum, yarın devam ederim dedim. Sonra bahsettiğim arkadaşlarımdan biri Borges'i açtı okumak için istemsizce. Zira evde 4-5 saattir Borges fırtınası esiyordu. "Yeni post girmiş mi" diye merak etmemeleri imkansızdı. Sonra arkadaşım, bana döndü. "Lan ne cenabet adamsın. Kuruttun lan blogu" dedi. Noldu lan dedim. Bırakmış olum adam, baksana posta dedi. Şaka yapıyor sandım. Zira hayatım boyunca -bir iki önemli başarı haricinde- hep cenabet bir adam oldum, hep elimi attığım işi kuruttum. Arkadaşlarım da bu yüzden bana sürekli takılırlardı. Yine takılıyorlar sandım. Hemen blogu açtım ve kahkaha atmaya başladım. Sinirlerim o kadar boşalmıştı ki, evde hep birlikte gülmeye başladık. Ciddi ciddi. Tamam saatlerce gülmedik tabii, yazı akıcı olsun diye öyle bir tabir kullanmış olabilirim, ama kahkahalar attığımızı hatırlıyorum o uykulu halimizle..
Velhasıl gülüşmeler bitti ve ben "harbiden ulan ne cenabet adamım, keşke hiç başlamasaydım bu bloga, yazık oldu onca, yüzce, bince insana" dedim içimden. Ama biliyorum ki, hayat tesadüflerle ilerliyor. Bunu bu bahsettiğim arkadaşımla, aynı gün, yani dün gece ufak bir tesadüf yaşayarak yine gösterdik. Daha doğrusu o gösterdi. Yıllardır aradığı bir şeyi, ufak bir tesadüfle öğrendi (öğretmeninin adını) ve bana dedi ki, ulan hayat tesadüflerle ilerliyor..
Velhasıl, evet hayat tesadüfler olmadan ilerleyemez, vücut bulamaz. Ben bu blogu okumaya başlamasaydım da, Borges yazmayı bırakacaktı. Ama ben cenabetliğimden bir şey kaybetmemiş veya cenabetliğime bir şey katmamış olacaktım. Bıraktı ve benim uğursuzluğuma bir şey daha eklendi. Ya da en azından, bıraktı ve ben tüm bu olanları size yazdım, anlattım, ve okuyorsunuz.
Ve evet, hayat tesadüflerle ilerliyor. Başka bir yerde, başka bir şekilde görüşmek üzere Borges. Ben bıraktığım yerden devam edeyim. Okuyacak 1000 küsür post var.
isabet olmuş
Taci Yalçın'ın yazdığı gibi hepimizde bir hikayesi ve yeri var Borges'in. Gidişiyle de yine küçük bir öykü yarattı. Anlaşılan yapacağımız eski post'ları okumak.
Hoşçakal...
Yok artık Borges...
Zor bloga hergün yazmak gerçekten zor . Düşündükçe halk veriyorum .
Aceto da böyle olmuştu sende de böyle.Kesin saçma sapan yorumlar saçma sapan laflar yüzünden.Kafan birşeye bozulmuş belli.Abi yapma Lütfen..
Gitme..
Abi olmadı be... Hayırlısı diyelim mutlaka bir nedenin vardır kendine göre.
Olmadı ki bu şimdi? Mehmet Demirkol meydanı boş bulacak bundan sonra desenize :)
Yakın zamanda, belki sen biraz kafa dinledikten sonra, yeni yazılarını okuma fırsatı buluruz umarım.
Sağlıcakla...
kararına saygı duymaktan başka yapacak bir şeyimiz yok. başka bir yerde, başka bir zamanda, yine aynı keyifli portrelerini okumak dileğiyle...
eline, emeğine sağlık, kendine iyi bak kardeşim...
trip :)
vay be..!
ne diyeyim borges, büyük çoğunluğun en keyifle okuduğu yazarlardan biriydin. söylenecek çok şey var, ama söyleyeceğim her şey sanırım bu veda yazının altına girdiğin yorumla aynı yola çıkacak...
hayatta başarılar dilerim. insanlara kattığın her şey için çok teşekkürler.
Yazılarından en çok zevk aldığım borges blog unun kapanmasına üzüldüm.
ama insanın bir hayatı var ve bir yan uğraş asıl hayatın büyük kısmını alıyorsa söleyecek bişey yok.
keşke kapanmasaydı...
umarım kapanmaz...
Askere gittik geldik, sen kapatıyorsun dükkanı. Oysa tam da okuma zamanıydı benim için.. Neyse kararı verecek olan sensin. Umarım bir gün bir yerlerde seni yeniden okuma şansımız olur abi..
Sevgiler
Lincoln savaşını kaybettiğimizin kanıtır bu. Çok üzüldüm, umarım vazgeçersin.Hayatında başarılar dilerim...
Keşke "son" yerine "uzun bi ara" deseydin sevgili borges, ama sanırım sen de bundan çekindiğin için bunu seçtin...
Verdiğin değerli emek için, başka hiç bir yerde rastlayamayacağımız fotoraflar, değerli detaylar için, ama en çok da burda salt haber,salt yorumdan ziyade kendi dünyanı bize açtığın için sana kendi adıma çok teşekkür ediyorum..kendi dükkanımı açmam da haberin olmasa da büyük ilham vermişliğin vardır..
Her son yeni bir başlangıçtır derler.Yeni başlangıcında o boktan dünyanın biraz olsun senin için dönmesini diliyorum.
Birşeyler yazmak çok zor...Ancak emin olduğum birşey var ki, sen bizden daha da üzgünsündür.
Borges'in yeri bende ayrıdır demiştim... Öyle be usta! Borges karakterinin altında müthiş bir adam vardı benim için, sadece sanal ortamda tanımama rağmen...
Yazıyorum, siliyorum sürekli... Yetmiyor sanki yazdıklarım.
Daha yazmam gerek... Şu blog işi, gerçekten çok zaman alıyor. Bende ucundan, bucağından yazanlar tarafındayım sanırım. Zorluğunun yanında, yazdıkça da güzel oluyor. Bazen düşünüyorum. Ömür boyu sürmeyecek elbet. Birgün bir yerde hepimiz bırakacağız. Teker teker... Belki de borges'in bırakması gerekiyor artık. Belki de en tepedeyken bırakmaktır doğru olan... Ama kabullenemiyorum yine de...
Senin kararın karşısında, acizim illa ki... Bir yerde de anlayabildiğimi düşünüyorum. Yine de arada bir, buraya olmasa bile yaz bir yerlere... Haberimiz olsun, okuyalım istiyorum.
Son birşey, borges blog için içimden gelmiş ve photoshopta başlık tasarlamıştım 4-5 gün önce. Gönderemedim, hoş karşılayacağını bilsemde, çekindim. Şimdi gönderiyorum çok geç olsa da... Ne anlamı kaldı ki artık, sen yazmayacaksan?
Olur da Kıbrıs'a gelirsen birgün, haberim olsun mutlaka!
Hoşcakal Borges,
İbrahim Dalkılıç
Uzuldum, severek takip ettigim bir blogtu... Hele hele soz konusu Alman futboluysa burasi ilk basvuru kilavuzu durumundaydi... Liglerin baslamasiyla tekrar burada bir canlanma gorme umudu tasiyor olacagim.
ooo, oldu mu şimdi Orhan? Sebebi sana kalsın, haklısındır, ama özleyeceğiz yazılarını, üzüntüdür benim için yazmayacak olman. Bundan sonrası için Ata da demiş gerçi, foruma bekliyoruz. Hiçbirşey yazma keyfin gelene kadar ama online kullanıcılar kısmında adını görelim. Böyle kıymetli insanlar bu kadar kolay pes etmemeli. Etraf çıyan kaynıyor yoksa.
tebrik etmek lazım.daha önemli ve gerçek olan şeylere yöneldiğin için.bu endüstriyel futbol gerçek değil.ortada bir oyun oynanıyor.ve piyonlar var.mesela ş.ligi organizasyonu.büyüklerin küçükleri yediği büyüklerin parayı götürdüğü(tv gelirleri vs)birşeydir.mesela barca-manu finalini en çok uefa arzu etmiştir.ama villareal-s.prag finalini hiç ama hiç istemezler.her sene bu oyun! oynanır.kazanan endüstriyel futboldur.zaten bizim medyaya bakınca bizim bilmediğimiz ne dolaplar döndüğünü hissedersin.mesela gordon şindenfeld transferine 2 milyon avro bonservis verilir.hiç oynamadan gider.kimse birşey demez.hatalı transfer denilip geçilir.soruşturma olmaz.4 trilyon uçmuştur bu arada.aslında bu hatalı transferler de oyunun bir parçasıdır.birileri kazanacak birileri kaybedecek.kaybedecek taraf bellidir.türkiye.insanlarda zannediyorki safiyane şekilde bu hatalı transferler yapılmıştır.eğer bir defa iki defa üç defa yaparsın safiyane olur.ama on defa yaparsan başka şey olur.yalan futbol aleminden (spor alemide denilir)çekildiğin için tebrik ediyorum.
Her iş fedakarlık gerektirmez mi siz de böyle yaparsanız biz ne okucaz fanatik mi fotomaç mı fotogol mu yapma borges...
Hep söylerdin "an gelecek ve bırakacağım" diye.O an gelmiş demek.Boktan bir hayatın çok güzel bir köşesiydi hakikaten.Onun için üzülüyorum sadece.
Dediğin gibi:Başka yerde belki?
Herşey gönlünce olsun borges...
Neden? :(
Herkes aynı şeylerden bahsetmiş zaten, burda paylaştıklarınızın güzelliğinden,bizlere kattıklarınızdan, öğrendiklerimizden.Evet ama burası çok daha fazlası,her söylenen ve söylemeye çalışılanın çok çok daha fazlası.Burası insanın içini açan bir fikir dünyası.Hem de en zengininden:)Siz yazdıklarınızla hep çok farklı kıldınız olup biteni.Sevdiğimiz, adına futbol denen bu oyunun her gün ayrı bir yanı kirleniyor.Temiz kalmak gittikçe zorlaşıyor.Futbol oynamak isteyen çocukları dağıtıyorlar etraftan büyükler.Ve ortam onların çirkin ve büyük oyunlarına kalıyor.Böylesine bir ortamda hala seviyorsak şu oyunu siz gibiler sayesinde.Benim gözümde bütün bunlardan öte bir devrimciydiniz.Bu ikiyüzlü medyanın,bu çirkin ortamın maskesini düşürdünüz ''karışık pizza'' ile.Kimsenin cesaret edemediği o devrimi gerçekleştirdiniz.O yüzden gitmemelisiniz.Bu devrim yarım kalmamalı.Meydan çirkinliklere kalmamalı...
Milyon tane blog var,milyon tane güzel yer demişsiniz.Doğru ama bu blog bir tane.Hayatta herkes ve her şey için geçerli olduğu gibi bu güzellikte bir tane.İstediğimiz kadar yerine yenilerini koymaya çalışalım nafile çabalar olacaktır.Milyon tane blog dolduramazki buranın eksikliğini...
Yazdıklarınız çok kıymetli ve kaleminizde çok kuvvetli.O sebepten ki çok özleyeceğiz yazılarınızı,olaylara bakış açınızdaki inceliği,her daim her olaya açtığınız yeni ve güzel pencereyi,farkındalığınızı...
Size bu filme ''son'' yazısını yazdıran her ne ise,umarım sizi terkeder en kısa zamanda.Ve umarım çokça bavulla uzun bir yolculuğa çıkmıyor;bir sırt çantası ile kısa bir süre için şöyle bir uzaklaşıyorsunuzdur.En kısa zamanda tekrar görüşmek umuduyla...
Haa buarada ben Lincoln'e her vurulduğunda biliyordum ki benim çıkaramadığım,çıkarsamda duyuramadığım o sesi çıkaran biri var.Şimdi kim bizim sesimiz olacak? Lincoln yeterince yalnız zaten şu diyarda, birde siz terketmeyin onu:(
Kum Kitabı da böyle değil miydi?
Borges düşüne kavuşmuştu: Sonsuz sayıda sayfaları olan bir kitap. 1001 Gece Masalları'nı okuduğundan beri aklına saplanan şey... "Hangi öyküden başlarsan başla orası kitabın başı olabilir" diyordu yanlış hatrlamıyorsam. Dairesel bir kitaptı 1001 Gece Masalları onun için. Şehrazat'ın öyküsü başlangıç noktası olmak zorunda değildi, herhangi bir yerden başlayabilir ve herhangi bir yerde bitebilir, veya hiç bitmeyebilirdi kitap. Buradan da sonsuz sayıda sayfaları olan bir kitap fikrine ulaşmıştı. Ve hep yazabilmeyi düşlediği ancak yılıp vazgeçtiği o kitap artık elindeydi. "Kitabın değerini yalnızca kendisinin bilebileceğini" söyleyen adama istediği parayı tereddütsüz verdi.
Günlerini, gecelerini kitabı incelemeye ayırdı. Her açtığında karşısına daha önce görmediği başka bir sayfanın çıktığı "kum kitabı"na... Okumakla bitmeyecekti kitap. Gravürlerin kaç sayfada bir basılmış olduğunu bulmaya çalıştı önce. Sonra bölümlerin kaç sayfa sürdüğünü kestirmeye çalıştı. Ancak sayfalarının sayısı sonsuz olan, elini arasına koyduktan sonra kapatıp açınca karşısına daha önce görmediği yepyeni iki sayfa çıkan bir kitapta ne kadar mümkündü bu? Bunları düşünmemeye çalıştı, kitaba odaklandı her şeyiyle. Sonsuz sayıdaki sayfaların arasında bitmek bilmeyen yolculuklara çıktı. Her seferinde yeni bir şeyle karşılaşıyor, notlar alıyor, bunlar üzerinde günlerce düşünüyordu. Hayatı artık kitap olmuştu. Ne dostları ne de çalışma odasının dışındaki dünya. Yalnızca kitap.
Bir gün kitabı aldı ve evden çıktı. İyi bildiği o adrese doğru... Emekli müdürü olduğu Arjantin Ulusal Kütüphanesi'ne girmak sorun olmadı Borges için. Raflar arasına attı kendini. Gezerken bir daha bulamayacağına, nerede olduğunu hatırlamayacağına inandığı bir rafa sıkıştırıverdi "kum kitabı"nı. Sonra arkasına bakmadan hızla kütüphaneden çıktı.
Yazmak böyle belki de. Kum Kitabı derecesinde bir tutku, sahibi olduğunu zannediyorsun ama aslında esiri ediyor seni. Tek çare bir daha asla bulamayacağın bir yere bırakıvermek oluyor bazen. Benim yapmayı denediğim gibi, senin yaptığın gibi, üzülsek de... O'nun anlattığı gibi...
Bundan kopmak mümkün müdür, ne kadar dayanılabilir bilmiyorum. Başarabildiğimi de zannetmiyorum, en basitinden buradayım işte. Dönersen de gıkım çıkmaz, laf etmem, biliyorum o sıkıntıyı.
Umarım sözlükten görüşmeye devam edebiliriz.
Bu güzel nick'in de hakkını verdin ya, helal olsun, helal olsun çocuk :)
See you another life brother.
Eğer ki blog, bu sayfa, insanlar, yazılar, okuyucular vs. kaynaklı bir problem nedeniyle oluşan soğukluk bu vedanın nedeni olmuşsa ''hayır, aslında böyle değildir de şöyle olmalıdır'' diyelim, ikna için dil dökelim. Lakin anlaşıldığı kadarıyla tüm bunlardan bağımsız, tıpkı kişinin tercihi yazma kararı gibi yazmama kararı olarak görünüyor. ''Ne olursa olsun yaz'' demek bencillik olur. Ben ''kendim için yazıyorum'' derim hep, aslında tüm yazmalar kendin için olmalıdır. Konuşmalar da böyle. Bu sayede hiçbir ekstra sorumluluk hissetmez, yeri geldiğinde en doğru kararları verebilirsin. Borges'in de kararı galiba böyle bir karar; üzücü de olsa bana/bize söz düşmez.
Teşekkürler, selamlar, sevgiler...
Ulan bir tane güzel Bıraytner fotosu bulup linkini koyup veda edecektim sana, nette arattım. Hangi güzel fotoyu koyayım diye düşünsem bi baktım altında senin blogun linki var allahsız hahahha Adamın bütün süpersonik fotolarını sen koymuşsun bloguna.
Ünlü Alman usta Kayahan'ın (Kayhan Rummenige) sözleri ile veda edecem sana.
Baldırlarım hayvan gibi ama yolu sevgiden geçen herkesle buluşuruz yine bir yerlerde (aka atın beni denizlere)
Adios zıcörmın : )))
Bu yakada hayal kırıklığı ve üzüntü oluştu Borges, ama yine de -biraz sert bir karar olduğunu düşünmekle birlikte- seni anlıyorum ve hak veriyorum.
Herşey için teşekkür ederim arkadaşım. Eğer bir şekilde görüşebilirsek ne ala, görüşemezsek de hakkını helal et.
Hayirlisi neyse o olsun..
beğenerek okuduğum yazarlardandın borges. bütün yazıların için teşekkürler..
Bu futbol çogumuzun hayatından bir şeyler koparıyor malesef..Sen bu yolla bundan bi nebze olsun kurtulabiliyorsan kurtul:) doğrusu bu eminim...
abi sakın bırakma mehmet demirkol'dan rijkaard analizi dinlemek veya okumak istemiyorum. ara ara da olsa müsait olduğun zaman blogu güncellersen bizleri mutlu edersin.
şahin
Bundan iki üç hafta önce karışık pizaa yazısını ve blog linkini yazısını aklına güvendiğim 30-40 GS'li arkadşıma mail atmıştım, "blog devrimi" diye,
yukarıdaki açıklamayı okuyunca bu düzeyli yazışmaların, tutkulu bir insanı içine çekebileceğini anlıyorum ama gerçekten ayda yılda bir, önemli anlarda kendini kaptırmadan bir şeyler yazılabilir gibi umud ediyorum,
her şey için teşekkürler
Borges...
Yaz lütfen :) Seni seviyoruz :)
Üzüldüm Orhan ama anladım da.
Ama sen kendini iyi hissedeceksen ondan değerlisi de yok.
Umuyorum ki irtibat kopmaz, Ankara'ya ya da Türkiye'ye geldiğinde; ya da bizim Münih'e yolumuz düştüğünde o masayı kurarız.
Herşey gönlünce olsun.
Borges;
Sen gittin, Rijkaard geldi Neeskens geldi.Lakin bu takımın blogların Xavi'sine ihtiyacı daha da arttı.
Helloween dan geliyor. Forever and One:
Forever and one I will miss you
However, I kiss you yet again
Way down in Neverland
So hard I was trying
Tomorrow I'll still be crying...
Borges --Mustafa Denizli de yorgundu ama "bir sene daha" diyerek uzattı..
Hani diyorum?
Belki?
20 kişeye şöyle de "kıymetinizi bilin arkamda üzülen en az 2000 kişi var!"
Umarım mutlu olursun! Herşey için çok çok saol.
Kelimlerle ifade edilemez bir duygu sanki en sevdiğim, dertleştiğim arkadaşımı bir daha göremeyecek olmam gibi birşey. Ne desem az işte.
Oncelikle bolca tesekkur gonderiyorum borges.
Yazinin devamina da daha once flying futchman in bir postuna yazdigim yorumu biraz kisaltarak ek yapiyorum. Ekteki yazida belirttigim silsilede son donemdeki en gozde blogum seninki olmustu. Bircok bloga goz atan biri olarak sunu rahatlikla soyleyebilirim ki kalemi senin kadar guclu olanini gormedim. Altyapin gercekten cok saglam orulmus. Her post "bu yazi icin emek harcanmistir" mesajını cok guclu sekilde veriyodu.
Bu yazilarin gundelik hayatinda seni bazi seylerden mahrum bıraktigini tahmin edebiliyorum. Hatta her yazi sonunda gelen "off cok guzel olmus abi, mukemmelsin ..." yorumlarinin seni tesvik etmesi, bu tesvigin kibire dogru yol almasi seni rahatsiz etmis de olabilir. Veya devamli belli bir yukseklikte duran cita, hatta her seferinde artan beklentiler sonucunda bloga daha fazla vakit ayirma mecburiyeti hissetme ve buna bagli olarak katlanilan alternatif maliyetler, misal aileye veya kiz arkadasa daha az zaman ayirma.
butun bunlari dusununca kararinin gerekcesi bence cok saglam ve gecerli. Ben bile bazen bloglara bakmaya basliyorum; senle basliyorum, sonra kalearkasina bakarim (ki sen de seviyosun o blogu o yuzden de yakinlik hissetmisimdir sana, o blogun da yazim tarzi cekici gelmistir ki besiktasliyim dir yeri gelmisken belirtiyim), sonra fd ye bakarim, sonra aceto (baksaniza icinde besiktasli olani yok), noat samisa ya da bakiyorum bazen ama sadik okuyucusu olduklarim bunlar ve bu siraya gore okuyorum, bakiyorum vakit gecmis bi de diger bloglari okudugum zaman iyice huzursuz oluyorum. Alternatif olarak kitap okuyabilirdim mesela veya arkadasla muhabbet edebilirdim diye dusunuyorum. Bunlari dusununce bazen huzursuz oluyorum. Ben onume hazir servis edilmis yazilari okuyarak boyle dusunuyosam senin durumunu tahayyul edemiyorum (zaman harcama acisindan). Kesinlikle arkadaslara saygisizlik etmek istemeden su yorumu yapabilirim: bir blog yazarlari ortami olustu gozlemledigim kadariyla ve entelektuel seviye de oldukca yuksek. Ama blog yazma olayini hayatinin ilk sirasina (veya onlere) koymanin bazi yan etkileri olabilir, veya maliyetleri diyelim. Ya bunlara katlanirsin ya da birakirsin. Veya cozum uretirsin, yatmadan once 1 saat bakcam veya 3 gunde bir 2 saat gibi. tabi pratikte isler planlandigi gibi pek gitmez genelde.
Cok uzattim farkindayim ama son bisey anlatarak bitiriyorum. gokhan ozgun var duydunmu bilmiyorum. daha once radikaldeydi son 1 senedir de tarafta. kalemi oyle guclu ve icten ki. her yazisi vuruyo yani. ne oldu biliyomusun. sanirim 2 ay onceydi. murekkebimin sonu diye bir yazi yazdi, o kadar kendinden yazdı ki benim cigerim parcalandi, murekkebim kurudu gidiyorum dedi. sunu da ekledi murekkebimi tazeleyebilirsem donerim. bence sen de kestirip atma. donmeyi becerebilirsem donucem de.
Bir kez daha tesekkur ederim, arkadaslar fazla soylememis ama hakkını da helal etmeni isterim. hicbir hakkin gecmese bile fink soylentileri ciktigi vakit senin ilgili postunu arkadaslara gondererek alman ligi buradan takip edilir diye hava atmisligim var :)
saglicakla kal...
flyby
gokhan ozgun un son yazisi:
http://www.taraf.com.tr/makale/4890.htm
Basta belirttigim EK:
Adsız dedi ki...
vay anasını sayın seyirciler,
neler kutsanır olmuş blogda da haberim yok.
sanırım 2007 sonları,
demirkol acetobalsamico diye bir blogdan bahsediyor,
girelim bir bakalım diyorum,
hoşuma da gidiyor ve derken kurcalamaya başlıyorum hoşuma giden şeyden arsızlık yapıp yeni hoşluklar çıkarabilirmiyim diye,
derken flying dutchman çıkıyor karşıma,
arkadaşın arkadaşıyla daha samimi olma durumuna benziyor,
önce fd'ye bakıyorum evde pc yi açınca,
sadece bakmak değil bolca da publicity-visibility faaliyeti yürütüyorum,
gün oluyor brüksel-amsterdam yolculuğu ve dahi amsterdamda konaklama hususunda bilgiler ediniyor,
gün oluyor işyerinde arkadaşlara yazdığı kaliteli yazıları okutup göğsümüzü kabartıyorum kendim yazmışım gibi..
flyby
30 Mart 2009 Pazartesi 18:46
Elveda Borges
Biraz dinelenin.Hatta çokça dinlenin.
Nasılsa siz de özleyeceksiniz.
Biz bekliyor olacağız.
blog aleminin başı sağolsun...
yapma be borges.Almanya ligini nerden okuyacaz şimdi.Ayrıca basında kesinlikle okuyamayacağımız güzellikte analiz yazılarından aldığımız tadı nasıl alacaz bi daha.güle güle...
tam transfer sezonu hareketlenmişken gidilirmi yauu.bekleseydin 3 ay kadar.erken veda bu.müthiş malzeme var yazacak bu transfer sezonunda.bence 3 ay kadar uzat bu vedalaşmayı.takımı kuralım önce:)) her gidişin bir gelişi vardır.umarım hayırlı olur ve hayırla geri dönersin.
O çok keyifli tespitlerinin, yorumlarının yeri çok büyük bir boşlu oluşturacak emin ol Borges...
Vazgeçmen dileğiyle...
Teşekkürler.......
Yeni öğrendim, üzüldüm. Çok Özleyeceğim borges postlarını. İnşallah dediğin gibi başka bir yerde kesişir yollarımız. Hemen, hemen her gün hayatımda yer tutan birisi olarak teşekkürü bir borç bilirim. Saygılarımla, ismail.
yazar yazar yine yazar.bunca yorumdan sonra yazmasa ayıp olur :)
biliyorum... bir gün siteyi tıkladığımda,
Mehmet Topuz Bilmecesi.!
başlığı beni karşılayacak...
o kadar yazını okudum sagolasın :)
hicbisi olmasa bi betty blue'yu sayende okumus bulundum. sonra kralın isyanı yazısı var ki fonda o müzikle bilmiyorum bidaha hicbir yazı o kadar alıp götürebilir mi beni. hep güzel seyler yasattın umarım sende hep güzel seyler yasarsın. geri dönmen dilegiyle...
Ulan o kdr blog takip ediyoruzda hicbirinde burdan aldıgımız zevki alamıyorduk cok üzdün bizi cokk..
Tekrar baslaman dilegiyle..
ulan tanımam etmem, her akşam girer okur ama yorum yazmam. ama kapatıyoz diyince kötü oldum be. sırf üzüntümü belirtebilmek için gittim üye oldum. ayrılığın her türlüsü koyuyo adama. iyidik be borges..
"to every beginning,comes an end"
diye başlardı heroes 4 açılış videosu.daha bir sürü analiz,portre,lincoln savunması var yapman gereken :) herkesin dediği gibi biraz kafa dinleyip,allah kaza bela vermeden geri gelmeni umarım.daha breitner portresi yapacaktın halbuki.neyse heroes 4 videosu şöyle bitiyordu.
"to every end,comes a beginning".
görüşmek üzere...
Daha hala buradasın borges,hani bırakmıştın? Blogun admin ayarlarında bir yer var delete yazan,orayı işaretle bitsin bu iş tabi samimiysen.Ama bana öyle geliyorki sen bu konuya yazılan yorumlardan zevk alıyorsun,belkide muhtaçsın,kendini birilerine ispatlamaya çalışıyorsun.Christiano Ronaldo şu yaşında futbolu bıraksaydı senin kadar demagoji yapmazdı.
ama olmadı şimdi bu...
en sonlarda "adsız" biris fazla gelen salaklıgını dışa vurmak istemiş sanırım. bence bu insanların "adsız" olmasıcok normal. bu kadar zeka özürlü bir insanın adı olacagını sanmıyorum zaten...neyse
Borges tad alarak beğenerek ve gerçekten bana bir şeyler kattıgını anlayarak uzun süredir takip ediyorum caddeni. Kah cafelerde kah stadlarda "borges" caddesinde dolanıp duruyoruz. Bir zamanlar Borges vardı demek istemiyorum şahsen. Onun yerine "Abicim Borges'i okuyorsun mutlaka değil mi?" demek istiyorum çevremde paylaşımlarda bulunurken.
Bu geri dön cagrısı değildir gitme dememdir.
Yinede sen nasıl rahat edeceksen öyle yap ama bizleride es geçip gitme... Ayda bir yaz. yaz ama
şu blog yazarlarındaki ego cristiano ronaldo'do yoktur hakikaten. acetobalsamica da yaptı bunu 30 kere blogu kapatıyorum dedi hepsinde geri döndü.
@tolga buran
terbiyesiz..
egoyla ne alakasi var adam aciklamasini yapmis uyarsa budur.. ben de veda yazisini yakistiramadim veda etmesine degil ama demis borges 'ickiliydim kestirip attim ancak' oyle olmus..oyle olur ancak..
yolun acik olsun..
+ hala girip bakiyorum, aklinda olsun :)
Teşekkürler. Sadece futbol değil, hayata dair yazdıkların için de. Hayatını etkilemeye başlamışsa en doğru kararı vermişsindir. Arzuladığın gibi bir hayat sürmen dileğiyle...
Her gün kontrole devam...
Belki dayanamayıp yazmışsındır birşeyler diye...
Biliyorum, döneceksin...
Bekleyeceğim yazılarını...
aynen... her gün kontrol edeceğim.
aceto ve borges karıştırmayalım lütfen, fark var !!!!
güzel oldu bu laf;
"her gün kontrole devam!!!"
saygılar abim...
Kapattığını yazdığın günden beri yorumları okuyorum... İnsanların tepkisi çok tuhaf.. Bunlar sadece sizin yazdıklarınızla oldu.. Yazınızda, yorumlarda işleri zorlaştırmayın demişsiniz kendiniz için ama mümkün değil bence insanların üzülmemesi ve içlerinden gelenlerin dışında şeyler yazması.. Ben de naçizane yazı yazmayı çok seviyorum ve karşıma ne zaman farklı bir yazar çıksa yazıp yazmamak için tekrar düşünüyorum.. Gerçekten farklı bir yazınız vardı.. Dediğiniz gibi farklı bir hayata adapte olabilmek adına zor oluyordur mutlaka sizin için ama bu yazı yazmayı tamamen gerektirirmi bilmiyorum...Futboldan anlamayan hatta sadece ben seviyorum diye katlanan sevgilim bile yazılarınızı takip eder olmuştu benden sonra...Yazdığınız yazıların BORGES başlığı altında olmasına da gerek yok ama bence insanlarla, heleki sizi okuduğuna sevdiğine inandığınız insanlarla fikirlerinizi, yazılarınızı paylaşmak inanılmaz büyük bir hazdır.. Karar elbet sizin fakat bir gün herhangi bir yere kaleminizin ucu değerse bizlere haber edin.. Herkes yazı yazabilir, fikrini beyan edebilir yazıyla..Hepsi de okunurda bir kaçı ruhlarda iz eder, akıllara yer eder.. Ruhunuzdan çıkan bir çok şey bizim de ruhlarımıza yer ediyordu.. O boşluğu çok fazla büyütmemeniz temennisiyle diyorum...
hergün bakıyorum yorumlar arttıkça daha da umutlanıyorum aha dönecek diye bekliyoruz..
yeni gordum abi dukkanı kapattıgını ve cok uzuldum. tekrar donmen dilegiyle..
GEL ARTIK IHTIYAR ÖZLEDIK SENI
zaten yanimizda degilsin en azindan internetten dinliyorduk muhabbetini.
Hem "-aa bak kapris yapmis dayanamadi döndü" diyenlerin hepsini döverim ben obwohl ich 120kg bin :)
hem daha radar a (blitzer) dönüp dönüp tekrar bakanlari yazicaktin. Gülecektik. GEL DEDE ARTIK özlettin kendini.
Şu 6-6 biten Scalke-Bayern maçının yorumunu almadan gitmek olmaz.
Çok üzüldüm, "her gün kontrole devam!!!"
Biter mi bu hasret söyle?
"her gün kontrole devam"
Dilekçemizi verdik.Alınırsak askeriz Ağustos'ta.Nereye gider, benim gibi takside dolmuşta bile internetsiz yapamayan adam orda ne yapar bilemiyorum.Ancak bildiğim ve istediğim gidene kadar olsa da okumaktı Borges'i.Anlıyorum ki sosyal hayat - blog hayat arasında bir tercihten bile fazlası.veda etmedin aslında, daha çok içimizdesin hiç olmadığı kadar.
Milet transfer nöbetinde, biz borges bir yorum yazsa sevincek haldeyiz.Nöbetteyiz Borges.
David Carbonara - Waters of Babylon
(Mad Men 2.sezon s.tracklerinden)
bencede kapatmayın ya cok güzel siteniz var başarınız var yorumcularınız var en önemliside sizi sevenler var lütfen kapatmayınız sıkı bir takipçiniz olarak rica ediyoruz..:)
yahu ne alakası var, yaz kardeşim yaz sen yaw...
yarattığın manzaraya bakıp duygusal mastürbasyon mu yapıyorsun borges efendi?
yüz vermeyin şuna. iki gün sonra yine gelir.
@Adsız
böyle konuşuyosan borges okumuyosundur demektir okumuyosan da seni pek ilgilendirmez kendi işine bak..
hergün kontrol..
lan yoksa?
adsız efendi.uzunca yazılar yazan bir blogcuya bunları yazman çok hatalıdır ve yakışıksızdır.blog yazıları uzun olan blogcu elbette uzun zamanlar harcayacaktır.bu zamanı daha kıymetli(haklıdır bu kıymet meselesinde) şeylere adamak istemesi kadar doğal birşey olamaz.
"isabet olmuş" diyen aslan, benim ekşibeşiktaş tan bildiğim aslan sa, diyecek laf bulamıyorum...
hep aynı hareket. mütemadiyen 2 haftada bir 'arkadaşlar bu son post, kalın sağlıcakla' deyip, duruyor.
12-13 ay oldu, daha sonrası olmayan bir post görmedim.
sözlükte de böyle yaptı.
amacı üstteki arkadaşın da dediği gibi duygusal mastürbasyon.
şuna aldanmayın.
yazmaması hepimiz için çok daha iyi.
Bu kadar uzun zamandir böyle yakindan takip ettigin birisinin hakkinda bu kadar olumsuz düsüncelerin varsa eger iki sonuc vardir: Ya gizli gizli adamin yazdiklarina hayranlik duyuyorsun ya da sana ettigi bir kötülük, verdigi bir ayar vardir hazmedemissindir. Ben de merak ediyorum seni silah zoruyla mi adamin bloguna ya da on bin tane yazari olan sözlük üzerinden takip ettirmeye zorladilar. ? Acik acik bana sunu yapti, su yüzden diye belli edin kendinizi sonra adsiz adsiz bes on yorum daha eklersiniz.. hatirlatmak isterim ki biz senin kadar okumuyoruz:))
Yapma be Borges!... Kafan bozuk anlaşılan. Tatile çık, kafanı dağıt, iyice dinlen. Ağustos'ta lig başlayınca tekrar dön. Blogunu lig başlayana kadar bookmark'ımda tutacağım. Umarım ders niteliğindeki yazılarını tekrar okuma fırsatım olur.
bir umut dünyası.
Adsız totem yapıyor herhalde :lol:
Paylaştıkların için içten teşekkürler
bırak kendini hayatın akışına!illa bir karar mı gerekio!istediğin gerçekten bu mu..peki ozaman, hayallerin kadar özgür ol; hayalin burayı terketmekse..
Sen git
biliyorsun
gelmesen de
bekleyeceğiz..:(
haydaa... abi bi ara ver dinlen don yine. bekliyoruz ona gore.
danke şön borges.. tanımadan da olsa iyi bir arkadaş, iyi bir kader ortağı kazanmış gibi hissettim burayı okuyarak..
hayat üzerine daha güzel betimlemeler yaparsın inşallah, "başka yerde belki"...
1(46). yorumuda ben yapayım istedim düşündüm taşındım yazacak çok şey olmasına rağmen fazla birşey yazamıyacağımı anladım klişedende uzak durmaya çalıştım ama başaramadım yazdığın tüm yazıların için yorumlarıma üşenmeyip cevap yazdığın için teşekkür ü içtenlikle kendime borç bilir sana çok ama çok teşekkür ederim umarım baska yerde belki ?lafını hayat a geçirirsin
Bundesliga öksüz kaldı.
Umarım herşey gönlünce olur, bir gün bir yerde yeniden okuma fırsatımız olur o güzel yazılarını.
Emeklerin için teşekkürler...
En nihayetinde yaşadığından haber aldık be Borges.Ali Okancı'nın blogunda yorum yapmışsın.
Umarım keyiflerin yerinde ve mutlusundur...Geçen gün BT'nin verdiği flim postundaki parça gelsin bizden sana...
Aaron - You Turn (Lili)
özledik bee borges abi.
(150)
bu bir sevgi olayı ercan:)
kapatmış işte kardeşim, rahat bırakın adamı
ben döndüm diye mi yapıyorsunuz bunları.. üzüyosun sevenlerini abi, neyse bildiğin bir şeyler vardır elbet..
ne desem bilemedim, ay geçmiş üzerinden. tanıklık edemediğime seviniyorum bi yandan. ben de benzer sıkıntılardan muzdarip biri olarak anlamaya çalışıyorum seni, tamamen kopmayı hiç düşünemesem de. bişey oturdu mideme. sen bizim için değerini biliyorsun ya, başka birşey demeye gerek yok, seni üzmeye. umut etmekten başka birşey gelmiyor elden. sadece işlerinin, hayatının hafiflediğinde geri dönme ihtimalin olduğunu bilsek yeter be abi. göğsümdeki bu yumru küçülecek biraz öyle olduğunu bilirsem.
sağlıcakla kal abim.
-Bu bir sevgi olayı Ercan
her gün kontrol devam!!!!!!!
duy be üstad sesimiz
Bütün yorumlari tek tek okudum. Taci Yalcin'dan, flyby'ya, Hebenneka'dan blog sayesinde farkli bir kitabi okudugunu söyleyen insanlara kadar.. hepsi beni mutlu etmis ve cokca da aci vermistir. Gelen maillere ise hic deginmiyorum.. söyle baktigim vakit cok sansli bir insanmisim böyle güzel okurlar toplanmis basima. Tüm bu gel-gitlerime iki post icin katlanan ve buna kendi icerisinde cok güzel anlamlar yükleyen cok degerli, iyi niyetli insanlarla muhattap olmusum.. gercekten tesekkürler.. daha düzgün, daha istikrarli daha güzel durmak isterdim karsinizda ama hayat bu iste..
Ben mutlaka yazarim.. Ama burda olur ya da bir baska güzel blogun misafir yazari olarak ya da hic tahmin etmediginiz cok baska bir yerde.. mutlaka bir yerde yazacagimdir, bu kesin. Lakin su an blogdan uzak durmak kendi kosullarim icerisinde dogru olanidir. Buradaki yorumlara olan saygimdan dolayi uzak kalabildim ve cok zor bir dönemi bu sekilde atlattik zira bilmem kac gündür bir kalabalik ile yasar iken birden bu sessizligi karsilamak cok kolay degildi.
Artik yorumu kapatiyorum ve her kelimesini cokca kez okudugun tüm yorum sahiplerine tekrardan tesekkürler.. bir yerde mutlaka tekrardan görüsecegiz.!
Yorum Gönder