28 Ekim 2009
Tombi ve Futbol Topu.!
$imdi köy baskaydi.. degi$ik.. kendi icerisinde apayri bir dünyaydi aslinda. Yemekleri baska, dili ba$ka, insanlara yaklasimi, iletisimi, kurallari her seyi.. Gözümü alamanyanin Weiden sehrinde acmisim ama kendimi köyde bildim ilk.. biliyin mi geliyin mi diye diye cocukluga adimimizi atar iken on kilometre uzagimdaki bugün biraz daha büyük köy olarak adlandirdigim balikesir sehir merkezi bile korkuturdu beni.. Sabahin köründe gidilen o binalar yiginindan aksami bulmadan geri dönerdik ki bu bile cok fazlaydi bana.. Oldugum yerden disari cikmak istemezdim zira o yerde mutluydum da cok.. ilkokula baslayinca bes sinifa bir ogretmenin ayni anda hocalik etmesine güvenememis olacaklar ki aldilar götürdüler o korktugum sehrin de sehrine; izmire.. Gidilen yerin Izmir oldugu yetmezmis gibi bir de özel okul ve onun yatilisi.. Ben sehirdeki bizden cok da farkli olmayan insanlarla dahi anlasamaz iken izmir gibi bir sehrin bir miktar parasi olangillerinin arasina düstüm ki yasam gercekten üstelik birden zorlasiverdi bizim icin..
Baslarda varolan temel ihtiyaclarimizi dahi karsilayamiyorduk. Konusamiyoruz, konussak anlasilamiyoruz, verilen üc ögün yemegin ikisini yiyemiyoruz filan.. Köy nasil dogdugum yerden cok farkliysa burasi da köyden.. Degisim postunda da durmustuk üzerinde.. ordan oraya. Kötü olan su ki yemek problemi ciddi bir sorun haline geliyordu.. Harclik veriliyordu bize lakin aileniz size hangi parayi yatirirsa yatirsin onlar üc ögün yemegi de yediginizi hesap ederek size kendilerinin belirledigi bir miktar para veriyordu ki bir cay bir de biskuviye ancak yetiyordu..
Lahana,pirasa,bamya,maydonuzlubi$ey, iskembe corbasi (sabahlari verilirdi) karnibahar ve daha sayamayacagim haslanmis baligin da oldugu tonla yemek cikinca biz o gün ac kaliyorduk.. Su kesin ki ilkokul birden orta sona kadar olan döneme damgasini vuran hissiyat nedir derseniz aclik derim.Yaz ve onbes gün tatillerinde gidilen köyün dönüs asamasinda konu komsu akraba dedeniz filan para verirdi ki bir aylik harcliginizin toplamindan fazlaydi lakin ona dahi okul yönetimi el koyardi ve hadi yine cay-biskuvi ikilisi derdi bize.. O kantinde biskuvi haric her seye öyle bir hayranlikla/aclikla bakardik ki onlari elde etmek icin cesitli yollar kesfetmek zorunda kaldim.. Bakardik diyorum zira tek basima degilim, ablam, bu cumartesi dügününe gidecegim emmoglu filan da var.. bir iki yil sonra onlarin hepsi gitti biz bir iki matematik sorusunu digerlerinden erken cözdük diye kaldik. Büyük gelecegim varmis benim, büyük adam olacakmisim filan.. ben size söyleyeyim o büyük gelecegi: 30 yasina ramak kaldi ve ben hala ögrenciyim.. 25 yildir okuyorum/yerimde sayiyorum..
Bir gün duyduk ki Tombi futbol topu veriyormus, her yerde dönen geyik buydu. Nedir bu futbol topu ? Yurda geldik bir insanoglunu futbol oynarken görmedim, köyde de görmedim.. Ya$ alti. Ama tombi cok baska, bir kac kez aldik ettik.. Yatili olmanin sizi farkli kilmasinin dogal sonucu olarak sinifa liderlik edip herkesi futbol topuna daha dogrusu tombi almaya yönlendirdim.. Her öglen elbette benim icerisinde bulunmadigim buyuk bir cogunluk tombi almaya, futbol topunu kazanmaya sartlanmisti.. inanilmazdi.. Bol bol tombi yedim o dönem.. Ister pirasa ciksin isterse de gördügümde midemi kaldiran kafasi yerinde haslanmis balik.. mis gibi tombileri götürüyorduk taa ki ugursuzun birisi "futbol topu ciktiiiiiiiiii" diye bagirinciya kadar.. Büyük asklar kavgayla baslarmis, saglam bir küfürü bastim icimden o kazanilan futbol topuna.. O ne ? Herkes bana kosuyor, futbol topu kazandiniz ibareli karti elime tutusturup muzaffer komutan edasinda yerlerine oturdular.. Kendisine verilen görevi basariyla yerine getirmis devlet memuru gibi cekildiler köselerine.. Kalakaldik tombinin futbol topu hediyesi ve acligimizla basbasa..
Aksam kantine inip kantinci amcadan hayatimin ilk hediyesini aldim. Bir futbol topu.. Yemek sonrasi verilen bir ara vardir bizde.. Yazin aydinliktir bu ara kisin karanlik.. Isiklar acikti o dönem yeni yeni kararmaya baslamis havada ve ben diktim topu yukariya.. tüm yatili kosturduk pesinden.. Bu ne bir macti ne de kendi icerisinde bir oyun. $ölen.. Cokca kez topu karsima alip iska vuruslarla senlendirdim bu futbolla tanisma animi ve i$te her sey böyle basladi..
Oynanilan topun icerigini algilayamiyorduk henüz ama maclari da seyretmeye basladim o dönem.. Bir Galatasaray macinda Simovic'e tav olduk.. Futbol oynamadigimizdan dolayi kalede durani daha iyi kavrayabiliyorduk. Futbol böyle bir sey, alti yasindaki veletin dahi hakkinda yorum yapabilecegi bir oyun. Güzel kaleci bak diye takildim pesine Zoran Simovic ve haliyle Galatasarayimin.. Öyle ki baska bir okulun baska bir yurdunda az cok izleyebildigimiz programlar arasinda olan Haftasonu programinin cigdem soyadiniunuttumsimdi nin sundugu 900 saniyelik kismina konuk olacagini ögrendigimde zaman gecmedi benim icin.. Psikopata baglamisim artik.. En basitinden bir Ankaragücü macinda penalti oldu.. Sortuyla kalede Simovic'in , topa oldukca kötü vurus yapan oyuncunun penaltisini kurtardigi andaki sevincimin degeri Galatasaray'in UEFA kupasini almasina esdegerdir.. öyleydi dönem itibari ile..
Monaco macini ben radyodan dinledim.. Basimizda belletmen adi altinda bugün bulsam tekme tokat girecegim veletlerden birisi maci dinliyordu. Iki parca esyayi dahi koyamayacaginiz düzenekte yapilmis o bilindik demir dolaplardan kendisine oda yapilmis ve o dolaplarin üzerinde radyo..Biz de yataktan yataga gecip dibine yerlesmisiz radyonun.. Can kulagiyla maci dinliyoruz.. Prekazi o golü attiginda öyle bir bagirdim ki tüm yurt ayaklandi. Akabinde elbette elimizi düz tutup parmak uclarimizi birlestirerek karsiladigimiz belletmenin cetvel darbeleri ile senlendirdik monaco zaferini.. Vurdukca gülümsüyordum ki hayatimin en uzun yurt dayagini yedim o gece ama yüzümde gülümseme hicbir sekilde sonlandirilamadi.. Bugün en anlamli Galatasaray zaferi sonrasi gelen dandik bir haber beni futboldan koparip rahatlikla cok baska dünyanin icerisine cekebiliyor iken o günlerde böyle bir $ey mümkün degildi.. Futbol her seydi..
Neden ?
Cünkü baska bir seyimiz yoktu.. Cok genis alana futbolu yerlestirmistik. Yasamin pek cok bölgesinde konunun disinda kaliyorduk. Gelecegin tikileri arasinda pek cok konuda izole bir yasam sürüyorduk. varimiz yogumuz etüt-futbol-etüt-futbol-okul.. Sadece uzun onbes gün tatillerinde memlekete giderdik de orasi da köy.. Anlatacak cok fazla bir seyimiz yoktu disarisina dair. Ekinin nasil bicildigiyle ya da massey traktörleri ile pek kimse ilgilenmezdi.. Insanlar evlerine gidiyor, misafirleri geliyor, atari oynuyorlar ya da disarida bir sürü aktiviteye istirak ediyorlardi. Öyle ki bir süre sonra yurttan kacmalar basladiginda sürekli sinemaya gittim. Sinemanin pek cok güzelligi olsa da sürekli duydugumuz ve hic gidemedigimiz bir "aktivite" olmasi da önemlidir bu secimde.. Normallestiriyorduk kendimizi.. Öyle bir dislanmislik hissiyati vardi ki her sinema biraz daha siradan bir insana dogru götürüyordu sanki.. Onlar o dönem yasadiklarini anlatiyordu bize hava atiyor gibi geliyordu. Sinemaya gitmenin haya atilmak olarak algilandigi bir cocukluktur iste yurt hayati..
Futbola yeteneklisin derlerdi özellikle almanyada lisansiz bir sekilde köy takiminin antrenmanlarinda/maclarinda cosar iken.. Bunun yetenek ile ilgisi filan en azindan sanildigi kadar yok. Basketbol örnegi belki cok seyi daha iyi anlatir. Babam binlerce kilometre öteden futbola olan tutkuma karsi öyle bir savas acmisti ki basit bir sinif maci icin yetmis iki insani ayri ayri yere konuslandirip hocalardan kacarak ancak oynayabiliyordum. Zorunluluktan/caresizlikten basketbola yöneldik ortaokul yillarinda.. Siniftakiler havali turnikeler, üclükler atar iken biz en basindan basladik i$e.. Lakin iste mesele budur; sen saat üc olduguna servisine binip evine gidersin ben o potalarla basbasa kalirim.. Kucuk teneffüslerde futbol sahasinda beden dersi ya da cok baska bir aktivite yapildigi vakit biz basketbol oynardik yapacak baska bir sey olmadigindan.. O durumda takim kurulma asamasinda esantiyon niyetine herhangi bir takima itiliverirdik.. basketbola zorunlu yönelimden sonra isler biraz degisti. Sen elli kere o potaya atis yapiyorsun ben bes bin kere.. Cok kisa bir süre sonra takim kuran pozisyona gectik zira insanlar beni paslayamiyordu.. Öyle oldu ki lakabimiz "ezberci" oldu ve ortaokul takimina secildim sirtimda 7 numarali naumoski formasiyla.. Takim yari finale kadar yükselip arda vekiloglunun da oynadigi karsiyaka lisesine elendi lakin bendeniz tüm bu maclarin toplaminda sadece "2" sayi atabildim zira potalar degismisti.. Baska acidan alti aylik bir basketbol gecmisiyle futbolda hicbir zaman yapamadigimi basardim aslinda.. Lisans.. Demek istedigim sudur ki bizim baska sansimiz yoktu. Iki saha vardi ya ona ya buna gidecektik.. En az tercih ettigimizde dahi basarisiz olma ihtimali cok azdi.. O dönem kitap okumaya baslasaydim bugün nobeli kazanmistim bu yasimda, gitar calmaya o dönem baslayabilseydim bugün paco de lucia ile saniyede kac nota basiyor konusunda yarisiyor olurduk.. Ne kitap ne müzik ne de baska bir sey.. Biz okula gittik, futbol oynadik, ders calistik, futbol maci seyrettik.. Ha bunlarin disinda bir de yine basimizda duran zibidilerden dolayi Perihan Abla'yi seyrettik.. William Tell vardi fileli saha gibi cok az yüzünü görürdük.. koca koca yillarin özeti iste budur..
Icerisinde "aclik" gibi hissiyatlarin da betimlendigi bu dönemler toplamda "kötü" degildi. Bir denge her daim vardi süphesiz.. Delicesine asik oldugum kiz "fil pizza ya gelsene" dedigi zaman ne dedigini dahi anlamaktan aciz, sosyallesme özürlü cocuktuk orta1 yasimizda.. Ve fakat sahaya ciktigimizda o dengeyi oturtuyorduk iste.. Yillar yili heveslendigin basketbol lisansini senin yerine biz aldik.. Artik bu kac sinema eder onu bilmiyoruz elbette.. Nerden baktiginiza göre her sey degisebilir. Ben sevdigim bir eylemi hafta sonu günde yedi-sekiz kez yapabiliyordum.. anlatsam algilamakta dahi güclük cekeceginiz son derece carpik yetistirilis biciminin yasattigi deneyimlerin yaninda bir o kadar da keyifli, mutlu bir yasamdi aslinda.. Köy gibi.. Buradan baktiginizda inanamiyorsunuz o kosullarda yasam sürdügünüze lakin oradayken de dünyanin en güzel adamiydik aslinda.. bugün x arabam degil de 40 tane süper lüks y arabam olsa da biliyoruz ki yasamin sirri o nesnelerden ziyade sizin onlarla kurdugunuz iliskide saklidir.. Biz de futbol topu ve futbolla kacamayacagimiz yasami kendi icerisinde oldukca renkli kildik. Bir futbol topu ve mümkünse filesi olan iki kaleden olusmus saha bugün milyon euroya alacagimiz nesnenin yerini tutabiliyordu. Hatta fazlasini..
diye gider yazi daha. Mactir sudur derken ancak vakit bulup acilis yazisi yerine bunu yazdik ki yazi derdimi de anlatsin. Bu yaziyi baska yere yazamam. . bütünlügü yoktur, hatalari coktur belki anlami da yoktur.. Lakin burasinin kural koyucusu da krali da benim.. Hosgeldik..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
90 yorum:
kral döndü; yaşasın eski kral!!!
Hoşgeldin, özlettin :)
Joeyknish: Burada en azindan durum budur efendim ;)
Ben de özlemedim desem yalan olur be Parmam;)
Superb comeback Orhan :)
hoşgeldin. jorge luis borges
Sagolasin Alper;)
yuvana hoşgeldin abi =) çok sevindim!
T.C: Jorge Luis'i bizi assa da hosbulduk..
Sevgili Arnawut;)
Pringles'tan hiçbir şey çıkmıyor anasını satayım, doyurmuyor da.
Hoşdöndünüz efenim, selamlar.
Noat da gelince yillar sonra mahalleye dönüp eski arkadaslari toplayan insan gibi hissettik.. Simdi hep beraber bir banka soygunu iyi giderdi süphesiz.. Hosbulduk Salih ;)
hosgeldin overath!
benden de saglam bir hosgeldin :)
Demiycem: Hosgördük.)
Tanidik simalardan devam Hosbulduk Baha.)
hoşgeldin borges. dükkanın tozlarını silmişsin yazıyla.
ti esti to: Hosbulduk;)
bizler hoş gelmiş olmalıyız sana.:)..ne de olsa mekan senin iyi ki varlığını yazıyla hissettiriyorsun...
Melusina;) O kesin, sizler cok hos geldiginiz bana..;)
hoşgeldin borges.
silmemiştim bile yer imlerinden.
Camus'nün de söylediği gibi; futbol hayata feci şekilde benzer. Lisans altında atılan sayı(ya da gol) kaç tane olursa olsun paha biçilemez.
Hoşgeldin tekrardan...
Ozan ona hep biraz dikkat ettim, kimler siliyor, kimler nasil tepki veriyor gibi. Silinmesi gerekirdi süphesiz ama hep biraz baktik bloglarda dahi.. Yillar sonra giren/cikanlarin kim oldugunu deli gibi bilmek istedim 100 günün üzerinde tek bir post atilmamasina ragmen..
Hosbuldum Can;)
Hoş Geldin Borges :)
hem sana hem bize koca bir gosgeldin.
Gözümüz aydın. Hoş geldin
fd'de bekler olmustum bole bi post..hayat insana hicbi zaman istediklerini vermiyor,o sana biseler veriyor sen becerebilirsen onla mutlu oluyosun,beceremezsen de naparsan yap olmuyor iste
blogun olmamasida olmayanlardandi
hosgeldin
"Oh be!" denir bu habere,hoş geldin:)
Hoş geldin...
Yazıyı okurken uzun süre...
Sırıtarak okudum.
Tabi yazı her zamanki gibi uzun, sırıtma süresi de öyle.
Sonra yazı bitti. Baktım ki neşelenmişim eski bir arkadaşı görmüş gibi.
Sonra düşündüm yahu dedim, çok blog okuyorum takip ediyorum tamam da, her halde en çok Borges'in dönmesine sevinirdim.
Neden en çok Borges diye düşündüm.
Sonra yazıya baktım.
Cevap, SAMİMİYET. Borges herkese benziyor biraz.
O yüzden bu kadar çok seviniyoruz, bizden birinin tekrar bizlere döndüğüne.
Ve bende apayrıda bir yeri var devrimderki.blogspot'un. Benim blogumu ilk defa yan panaline ekleyen blogtur... :)
Eee ağabey nasıl gidiyor ? :)
Kartal bafiler cok eskidir nedense benim gözümde.. Ilk okurlardandir belki de ho$bulduk efendim.)
mooke; tesekkürler..
One Shot: Yine ve yeniden Merhaba;)
Hosbuldum Wes.)
Extensor: Git gide kuvvetlendiriyorsun analizlerini. Ayni zamanda bir sekilde bir iliski kuruyorsun burasiyla.. benim futbolcularla, takimla ve hemen her seyle kurdugum gibi.. Dogrudur, mesele samimiyet ya da bir seyleri söyleme ihtiyacidir, uslup, bicim her daim ikinci planda kalmistir..
Gayet iyiyim bugün ;)
hogeldiniz...
pUZZLE'NİN EKSİK PARÇASI tamamlanmış oldu, hoş geldiniz...
iyi oldu iyi. birbirine benzeyen onlarca blogun arasında kaybolmuşken hele.. sevindim..
hoşgeldin can...
:)
Tek yol devrim.
Hoşgeldin Borges,
Biz gitmemiştik zaten buradaydık, sen de geldin tam oldu.
Ekşi sözlükte yazdıklarınızı bulmaya çalışmak, borge sneler demiş diye aranmak çok güzeldi.
Geri dönüş çok daha güzel oldu.
Teşekkürler
Hoş geldiniz tekrardan.. Belki bi umut başlamıştır diye günlük tıklardım blogu; üzülürdüm. Fakat geri dönmüş usta; hayırlı olsun..
'Uzun bir yaz tatilinin ardından'
Hoşgeldin borges, özlemistik.
Ayrıca yurt ortamını iyi bilirim.. Sıkıntıya gelemem.. Bu yıl Lise'ye başladım ve Adana Fen Lisesi'nde yatılı kalıyordum.. Bana göre değil yurt ortamı.. Döndüm Antep'e rahatladım.. Ayrıca o ortamları bırakmamayı çok düşündüm fakat o yemekler yok mu abi..
Hoşgeldin müdür, iyi ki de geldin. Çok sevindim.
Nerden baslasak bilemiyorum, Stalker, Pi.. tathar ya da Arkhe. Hosbuldum.. Buradaki pek cok insan okur/bilinmez nick olmaktan cikmis hemen hepsine dair bir detayla karakter olarak belirmisler.. Blog yazanlar icin belki olagan lakin sadece yorum yapanlar icin bile böyle olmus. Cok uzun zaman gecirmisin burasinin icerisinde.. Bunu farkettim yorumlari okudugum vakit.. Pi gelip "can" dediginde baska bakiyoruz ya da Arkhe'nin profil resmini gördügümüzde farkli bir resim hemen gözümünüzün önüne geliyor..
Yurt ortami ya da x kötü kosulu sevgili Emre. Blogun tepesindeki cümlenin özünü isliyorum sadece.. Mutlaka bir sey var ve onu görmek icin bazen farkli bakmak gerekiyor.. Ben yillarca isyan ettim her almanya/köy dönüsünde.. Lakin insan yasarken göremeyebiliyor ki benim gibi yazarken görenler de vardir sanirim.. ..güzel olan hayat üzerine yapilmis..
Hoşgeldiniz yerinize, biz hep baktık yazmasanız bile..
www.liverpoolicin.blogspot.com
hosgeldin abi :) bi daha ayrılık olmaması dilegiyle yeni baslangıc hayırlı olsun :)
Özlettin be abi :)
Hoşgeldin...
ilk okudugum blog burası idi (post şu enst transferi idi)hemen sık kullanılanlara ekeldım sonra baktıkki veda yazılmıs ben o zamanlar daha nasıl yorum yazacagımı bılmıyodum yaa. hemen sonrada yandaki blogları okumaya başladım. belki bazı fenerli blogları okusam bir daha blog okumazdım aynı dostoyevskiyi okumak gibi bagımlılık yapıyosunuz abi Hoşgeldin
obaa hoşgelmişsin borges..
Mutlak Gol Pozisyonunda Blog listemde duruyordu bir gün nasıl olsa devam edecek dedim :)Hoşgeldin....
hoşgeldin. iyi gelmişsin. bu tombiden bizde deli gibi alırdık bi dönem bende epey gülümsedim okurken.
KANDIRALI denildiginde o issiz adam filmi yerinde benim en aci gercegimi betimleyen cümleyi oradan cekip alan diye aklimda kalmistir her daim.. Hosbuldum ;)
Oguz Öztürk;)Edecegiz bir sekilde ve sanirim cocugum olup devralasiya kadar belirli araliklarla yasamini sürdürecektir..)
Hoşgeldin, sefa geldin Borges. Yine süper bir yazıyla-anılarla geldin.
Blog listemden çıkmamıştın hiç, lakin şimdi bakıyorum da adının altına "3-4 ay önce" değil de, "18 saat önce" olmuş.
Saygılar..
gerçekten harika bir haber, umarım blogu sık sık güncellemeye fırsat bulursun.
kimleri görüyorum:)
Her Yol Roma: Arada bakarim ilginc konular olur senin blogunda.. Borges duruyor mu diye de kenarina ilisirdim ki durmamasi da olagan oldugun hep söylerim. Sagolasin, hosgördük..
Coskun biraz ayip ettik biz. O dönemin ruhsal kopukluguna ver sen.. Askerden döndün "sükür geldin" bile adam gibi diyemedik, sonra da bu diyememezlikten ilisemedik.. Asil sen Hosgeldin abi;) Ich'e söyledim ufak bir proje var sana anlatacaktir..
Erdem: bir denge tutturacagiz mutlaka.. Zarari olmayacak ölcüde bir emek olacaktir. Nefis bir sey bu , tadinda birakabilmeyi ögrenmeliyim bir sekilde.
Fabio Luciano: Kimleri görüyoruz ;) Hosbulduk efendim.)
bi ara senin adini kullanip blog acmaya niyetlenmistim olmadi yinede HOSGELDIN mekanina...
ne flying dutchman ne sözlük yetiyordu, sık kullanılanlara her ziyaret 1700 jorge luis borges de 'son' buluyordu. bıyıklı almanları, skibbe yi, lincoln ü bir de seni özlemiştik, hoşgeldin.
Hoşgeldin
Bizde yenilerdeniz sizden öğreneceklerimizle gelişeceğiz Saygılar.
luleburgazspor1967.blogspot.com
yeniden hoşgeldin abi. bi' daha gitmezsin umarım.
hoşdöndün :)
I.Meric: yatar o i$ bak, söylemedi deme ;)
Dwight: oldukca ama oldukca eskilerdensin sen biliyorum..hosbuldum.)
Lappapzade: Yok artik.. durum belirtisi de olmayacaktir bundan sonra.. Varsa vakit yaziyoruz yoksa okuyoruz en kötü. Hosbuldum;)
PENNEARABIATA: Duyduk ki güzel bir kanalda calismaya baslamissin.. Seyretme sansimiz olmasa da basarilar.. Hosgördüm;)
Hele be..
FD'da da yaziyordun gerci ama, buranin tadi bir baska. Yani adres cubuguna devrim yazarken Google Chrome'un adresi tamamlamasi zevki falan, o ayri bir sey.
Bu sefer ayrilik olmaz umarim. Hos geldin tekrar.
Shelbyl;) Olmaz sanirim.. FD zamani da farkli, kendine özgü güzelligi, hoslugu vardi.. Ama iste artik burada bir sekilde..
Hosbuldum ;)
fevkalâde bi yazı...
fevkalâde bi yorum tablosu :)
bloga yeni adım attığım sıralarda tanıştım bloğunla, ama yazık ki o zamanlar sen de yeni ayrılmıştın, "son" yazınla...
futbol dışı(ah bu bayanlar:)) yazılarının hepsini belki de defalarca okudum....daha da bu kadar içten olunamaz bu ortamda sanırım.
aman neyse uzattım; pek mutlu oldum velhasılı..... hoşgeldin.. :)
Peykan:Tesekkürler.. Hatirliyorum ben bu ismi;)
blogunu yeni yeni okudugum bir dönemlerde (daha dogrusu bloglari tam olarak yeni yeni okumaya basladigim bir dönemde) senin blog tutmayi biraktigini okuyup cok üzülmüstüm. dönmene cok sevindim. bir bundesliga tutkunu olarak yazilarini ilgiyle takip etmeye devam edecegim. hosgeldin tekrar!
fd: objektiffanatik blogunun yazarisiniz sanirim.. Cok güzel is cikartiyorsunuz ve büyük bir ilerleme söz konusu.. Yani uzun zamandir takip ederim, biraz "bilgiye yorum" diyerek sizi de imlemistim fd blogunun bir postunda.. Bu yüzden elestiri oldugu icin isim veremedim lakin bir futbolcu analizi gördüm, bayildim sonra.. Gayet güzel bir blogunuz var, tebrikler efendim ve hosbuldum ;)
en çok da şöyle yazılarını özledik.
Hoşgeldin borges...
biliyorduk döneceğini....
Bari$;)
Hayirlisi diyelim Euler.. karsiliginda bir seyler vermeyi göze aldik diyelim.)
Ben bu dönüş postunu bir gün geç gördüğüm için kafamı nerelere vurmalıyım acep :)
Hoşgeldiniz diyeceğim o kadar basit kalacak ki.. Gecenin şu vaktinde sevinçlere gark ettiniz. Nasıl desem nasıl anlatsam. Ben daha önce kimsenin yazılarını okumayı özlememiştim. Bu o kadar tuhaf bir duygu ki. Hiç tanımadığın birinin yazılarının, söyleyeceklerinin eksikliğini hissetmek..
Dediğim gibi ne desem az kalacakken şunu diyebiliyorum en içten şekilde;lütfen bir daha terketmeyin buraları!
Hoşgeldin. FD da yazmaya başlayınca silmiştim ama bookmarks kısmında yerin hazır :)
şükür kavuşturana..
biz de votka açtık tombi yerine uzun süre, içinden borges çıkar diye:)
flying dutchman'a yazdığın ilk gün ya tamamen bırakacağını ya da buraya geri döneceğini biliyordum...
bilmek yetmez, sevmek lazım...
hoş geldik, hep beraber...
Blog listesinde aylardır en dipte duran borges'in yukarılarda bir yerlerde olduğunu görünce yaşadığım sevinci anlatmaya kelime yok. Tekrar hoşgeldin, şeref verdin. Sensiz ne Bundesliga, ne de Futbol eskisi gibi değildi.
hele şükür borges:)
hoş geldin.
Cok cok iyi olmus. Ben sanki bu tarz yazilarini daha cok seviyorum. Obur turlu seni hep neden Lincoln diye uzuyorlardı. Sen cebellesiyordun kendini anlatabilmek adina...
Hosgeldin...
Biraz geç de olsa hoşgeldin diyeyim ben de. Bırakmıştık nerdeyse iş yoğunluğundan bakmayı bloglara. FD de gördüm döndüğünü ve de iyi ki görmüşüm ve sen de iyi ki de dönmüşsün:)
Araların tek bir yönünü severim oda aradan sonra gelen geri dönüş kısmı :)
Hosbuldum arkadaslarim. lowrider Lincoln mevzusu aslinda biraz burasiyla ilgili bir durum. Özil'in su performansi sonrasi bir transfer yapilsin, bizim büyklere gelsin sonra da burada hic görmediginiz yakistirmalar olsun, haliyle öncesinde yasanilan 6 yili bilen siz baska onlar cok baska konusuyor bu da sorun oluyor ama ben derdimi anlatabildigimi düsünüyorum..
Penalty, Cartmantr, futbol muhalifi. tanimadik sima yok;)
hosgeldin bakmaktan yorulmustum ama sonunda döndün Allah bi daha klavyeni susturmasın...
Kapanış postuna denk gelmiştim, inşallah dönüş postu da olur demiştim. :)
Hoşgeldiniz hocam...
Bookmark'lardan çıkarmamıştım ben de :) Arada eski post'lara bakarken güzel sürpriz oldu!
Hoşgeldin diyecektim, demiyorum vazgeçtim. (Kesin bugün komple kapatırsın blogu)
Taci Yalçın. :)
ben de uzun süredir blogunu takip ediyordum fakat yeni kaydoldum. ilk yorumumu buraya bırakıp yorumculuk kariyerime de muhteşem bir başlangıç yapmış olacağım sayende :)
neredeyse hergün buraya bakıp da "off yine dönmemiş" demekten de sıkılmaya başlamıştım artık. tam zamanında döndün ;)
hoşgeldin "the lord of the bloggers"
Willkommen diyelim okumaya devam edelim :)
şaşırmadım desem yalan , biliyordum desem yalan geç gördüm ama iyi olmuş bu geliş, hoşgeldin.
abi selamlar , ben buraya pek yazan biri değilim ama yazılarını her zaman takip ederim. benim için bi nevi ev ödevi gibi :)
unutmadan, şarkının ismini ve kimin olduğunu yazarsan çok sevinirim. fena kitlenmiş durumdayım da :) neyse , tekrar hoşgeldin.
Travis- Last Train sevgili Mete;)
öyle bir hoşgeldin ki borges, ne desem boş..
altın olan her şey parlamaz
her gezgin yitirmemiştir yolunu
gücü olan yaşlı kolay kolay solmaz
derindeki kök atlatır donu
küllerden bir ateş dirilecek
bir ışık fırlayacak gölgelerden
kırılan kılıç yenilenecek
şimdi taçsız olan
kral olacak yeniden
Kralın dönüşü...
hort... :))
müziğin adını alabilirmiyiz usta?(link çalışmıyor zira)
travis - last train :)
Yorum Gönder