20 Kasım 2009

Patrongiller.!



Bild Gazetesi ikisini bir araya getirip Van Gaal'e ultimatom cektirmis.. Görünen o ki ancak ikisi bir araya gelip voltrani olusturursa bu hollandaliyi korkutur, baska türlü her ikisinin de Van Gaaal'den korktugunu düsünüyorum.. Gecen DSF'de cok baska bir konu hakkinda yayin yapan programi izler iken kanalin calisani laf arasinda Van Gaal'den korktugunu ve bazen istedigi soruyu soramadigini söylüyordu.. Acik acik korkuyorum ben bu adamdan diyordu.. Aklima sakat olan oyuncunun neden forma giymedigini soran basin mensubuna hollandali hocanin cikisi geldi ki hak veriyorum hepsine.. Feci azarlar bir tonu vardir konusmasinda.. Hoeness biraz asmis, gece yarisina dogru espri yapip sarap ictiginden ve aslinda baska bir adam oldugundan bahsediyordu.. Beckenbauer de bunun kendisine gerekli oldugu otoritesi icin disariya yansitmadigini ekliyor filan diye giden bir muhabbet söz konusu.

Arkadas bu güzel muhabbetler neden benim ülkemde olmaz ? Neden insanlar biraz daha samimi aciklamalar icerisinde bulunamiyor ve sürekli dedikodular üzerine tonla geyik döner.. O kadar cok ayrinti var ki yaz yaz bitmez burada.. Hoeness'in ilk maasindan Rehhagel'i kovma pismanligina kadar sürüyle güzel konu islenilmis.. Lakin ben özellikle Rehhagel'i kovma pismanligi üzerinde durmak istiyorum zira ayrinti oldukca dikkat cekici..



Ise alinma olayindan bahsedelim.. Hoeness-Beckenbauer ikilisi Rehhagel ile Bremendeki basarisindan dolayi anlasmak icin oturuyorlar.. Franz, yeter otto diyor.. yeter yahu bremen ile bize cektirdigin yeter.. gel buraya, imkan var burada.. istedigin her seyi burada yap.. Kac yillik anlasma istiyorsun ? 2 3 ya da 5. farketmez, buyur. Rehhagel orada 3 diyor ve Bayerne geciyor.. Hoeness de allahtan 5 demedi diye bugün tazminati düsünüp isin her daim ekonomisine kafayi takmis oldugunu hissettiriyor bize. Buraya kadar her sey olagan.. Bayern görüldügü üzere her zaman Bundesliganin icerisine egilir. Iki türlü avantaj elde eder.. Hem rakibini cökertir hem de kendisi güclenir.. Bu sekilde Sampiyonluklar, onlar bunlar da geldi zaten..

Lakin bir de kovma meselesi var. Cokca bahsettik, Rehhagel'in intikami müthistir. Bu kovulma meselesinin arkasindan ikinci Ligden Kaiserslautern'in basina gecer, takimi birinci lige cikartir ayni sene, birinci Lige ciktigi ilk yil icerisinde Bayerni hem iceride hem disarida yenerek Bundesliga sampiyonu olur ki bunu basarmis herhangi bir insanoglu yoktur keza Yunanistan ile öyle veya böyle Avrupa Sampiyonu olmus bir baska teknik adamin olmadigi gibi.. Feci bir intikamdir ve haliyle pismanlik söz konusu oldugunda Rehhagel ismi gündeme gelir. Benim icin ilgi cekici diger ayrinti ise kovulma esnasinda yasanilan sessizlik.. Hoeness anlatiyor gerisini:

"..o ani hic unutamam, benim ottobrun'daki evimdeydik.. Franz'in karsisinda siyah kazagiyla Otto duruyordu. Bundesligada üc mactir kendi evimizde yenemiyorduk.. Baska acidan UEFA kupasinda da finale kalmistik.. Rehhagel oraya neden cagrildigi hakkinda en ufak bir fikri yoktu ve olsaydi da kovulacagi belki de en son ihtilma idi. Otto dedi Franz, biz Bayernin gelisiminden memnun degiliz ve seni tatile cikarma karari aldik.."

.".arkasindan Otto Rehhagel bes dakika hicbir sey söylemedi ve sonrasinda "Bunun anlami artik ben gidebilirim ? " diye sordu sadece.. Franz bir iki dakika sonra "evet" dedi ve Otto daha baska bir sey söylemeden cekip gitti.. Tazminat ve diger meseleler icin karisi ilgilendi. Bir daha Otto'yu uzun süre göremedim.."

Edebi sessizlige gömülüp elbette sampiyon olarak tekrardan karsilarina cikiyor.. Kovulma eylemine karsi tek bir kelime olsun itiraz dahi etmeyen bir Otto Rehhagel portresi.. Rehhagel'in o dönemki basarisi tartisilmazdir. Klinsmann'i görüyorsunuz belki de hakli olarak susmuyor, digerleri keza.. Lakin Otto neden, nicin vesairesine hic girmeden cekip gidiyor..

Böyle bir motivasyona sahip olursaniz eger hic merak etmeyin besinci ligden takim cikarip yeteneginiz varsa sampiyon yaparsiniz..



Daha baska ayrintilar da var. Hoeness, sportif basarisizligi "gecici" olarak tanimlar iken bunun yaninda mali acidan klubün cok iyi durumda oldugundan bahsediyor.. Beckenbauer ise ekonomik acidan klubün iyi oldugunu ama bunun sportif basarisizligin önüne gecilemediginden dem vuruyor.. Özellikle Arena'nin insasindan dolayi varolan 346 milyon euroluk borcun ve onun yillik 30 milyon euro faizinin olmasina ragmen klubün her sene kar yaptigini ya da zarar yapmadan kapadigini dile getiriyor. Bu borc bittigi takdirde buradan gelecek paralarla cok iyi transferler yapilacagindan dem vuruluyor.. hele ki ispanyada vergi oraninin yüzde 24'den 45'e cikarilmasi, ingilterede bu rakamin hali hazirda yüzde 50 olmasi nedeniyle Bundesliganin daha cekici olacagi düsünülürse.. Önümüzdeki 10 yil icerisinde Bayern uluslararasi bir kupa alacaktir diye de ekliyor.



Simdi Bayern Hoeness adina cok baska bir konum hazirliyor. Siketin basinda bulunan Rummenigge.. Klubun basinda Beckenbauer.. Beckenbauer emekli edilir iken her ikisinin de üzerinde bir pozisyon hazirlaniyor ve oraya Hoeness yerlesecektir.. Hakettigi yerdir kesinlikle.. 1979 senesinde aylik 1000 mark ve ekstradan kendisinin kazandirdigi her reklam anlasmasindan da yüzde 50 komisyon ile ise baslayan bir adam bu.. Elbette bu komisyon isi bir yil sonra degistiriliyor ve sonrasinda yazili bir sözlesme olmadan Bayern icin 30 yildir calisiyor.. Bazen inanin herkesin sinirlerini oynatan aciklamalari olur.. Daha gecenlerde Lahm elestirisi yüzünden belki de cok hakli olarak Lahm'in danismanina catar iken o danismanin altinda calisan oyunculara da bir bir geciriyor, Rensing'inden Trochowskisine kadar.. Ama iste menajerden siniri cikarayim der iken eski bayernli Trochowski icin sunlari söylüyor:

"Trochowski iki cümleyi arka arkaya kuramaz iken simdi gelmis politik futbol hakkinda konusuyor".

Elbette sonrasinda hemen piotr'u arayip kendisinden özür diliyor. Trochowskiyi az önce izledim, Hoeness özür diledi, kabul ettim ve olay kapanmistir benim icin diyor ki ben olsam kapatmazdim. Böyle böyle kirdigi potlarin haddi hesabi yoktur bu adamin..



SKY televizyonuna konuk oldugunda bu kavgalari hatirlatiliyor ona.. Bugüne kadar bir sekilde tartistigi pek cok insan ile sonunda uzlastigini belirtir iken sadece iki istisna barindirdigindan bahsediyordu. Willi Lemke ve Christoph Daum.. Lemke ile uzlasilamamazligin nedeni daha cok lemke'den kaynaklanir.. Bremenlidir Lemke ve psikolojik savasi Hoeness kadar iyi becerir.. 85 yilindaki o Augenthaler'in blogda da islenilen Voller'e yaptigi faul sonrasi beklenilen özür gelmeyip bir de üzerine sucu Hoeness digerlerine atinca Lemke o gün cildirir ve bir daha da uzlasir konuma gelmez.. Arkasindan Bremenden Bayerne giden oyuncularin ve hatta özellikle Rehhagel'in kopartilmasi sonucu Bayern ve Hoeness felsefesi hakkinda her yerde savas aciyor. Hoeness'i saglam bir sekilde de elestirir.. Hoeness burada Lemke'den dolayi bir uzlasma pozisyonu bulamaz lakin Daum'da ise daha cok ailesi engel olmustur. Daum'un aciklamalari sonrasi Hoeness ve ailesi fanatikler tarafindan tehtit edilmis, korunma ihtiyaci hissedecek kadar ciddi sorun yasamistir. Bayan Hoeness Daum'a el uzatilmasina karsidir daha cok yoksa coktan orada da bir baris saglanacakti zira Daum oldukca güzel yaklasmistir son zamanlarda..



Teknik adam elestirileri icin her seyi tek basina yapmak istiyor gibi bir yaklasim söz konusu. Bayern gibi büyük bir organizasyonun sorumlulugu tek bir insana verilemez der iken Hoeness, 86 Dünya kupasinin basinda benim de Van Gaal gibi her seye kosturdugum zamanlarim olmustu diye devam ediyordu Beckenbauer.. öyle ki hotelde oyuncunun biten tuvalet kagidi icin resepsiyona gidiyordum ama insanlar sorumluluklari bölmeyi ve onlari düzenli bir sekilde digerlerine bölüstürmeyi ögrenmelidir diye elestirileri siraliyorlar.. Van Gaal icin son haftalarda alinacak sonuclari bekliyorlar ve ben cok iyi biliyorum ki Beckenbauer bir Hiddink hastasidir. Barca macini yorumlamak icin SKY'da iken Hiddink icin Bayerne gelmeyecek kadar büyük hocadir demisti. Ilk kazada Hiddink ismi gececektir kesinlikle.. Hoeness ise Van Gaal'i begeniyor, antrenmanlari izledigini söylüyor ve ortada güzel islerin oldugunu belirliyor lakin takim ligde sekizinci iken kimsenin iyi seyler konusamayacagini da üzerine ekliyor..

Son olarak aralarindaki husumet de ortada oldugundan muhabir Hoeness baskanligi sonrasi daha mi cok sert elestirilerde bulunacaksiniz Bayern'e karsi diye soruyor Beckenbauer'e..

Beckenbauer: Elestiri ? Hoeness, bizim ilk baskanlik bulusmamizi hatirliyor musun ? Seneler evvel biz ne dedik ? Biz klube hizmet etmek istiyoruz ve bu bizim birarada olus sebebimizdir. Herkes klube hizmet etmek icin buradadir..

Hoeness: Hic kimse klubün üzerinde degildir. Ve bu bugün de gecerlidir..

2 yorum:

Alper Öcal dedi ki...

Hoeness'in açıklaması: Bayern gibi büyük bir sirketi tek basina yönetemez Louis.

Kaiser'în açıklaması: Louis herseyi tek basina yapabilecegini saniyor, ama baskalarina da yetki vermeli

4-4-2 ciyiz demeçleri bile solda sıfır kalır bunların yanında. Van Gaal'i Bayern'in arkasındaki gücü anlayamamakla dahi eleştirmişler. Daha da bir sürü bomba var.

Benim demem odur ki sevgili Orhan; Devre arasında kovarlar Van Gaal'i.

Almanca'yı da ilerletemeyince sorun oluyor. Vakit bulur bulmaz yazacağım bu konu üstüne. Bu güzel yazıya atıf da yapacağım inşallah.

Borges dedi ki...

Alper, aslinda sorun Van Gaal den ziyade alinan basarisiz sonuclar, oyuncularin van gaal sikayeti. Simdi Toni italyanca bilmesi nedeniyle Rummengge'ye gidip antrenörü sikayet ediyor.. Rehhagel konusunda araya sikistiramadigim ayrinti da sudur: Kaiser rehhagel'i oyuncularin sikayeti üzerine kovuyor. Burada sorun önce basarisiz sonuclar akabinde oyuncularin psikolojik olarak cökmüs durumda olmasi. LAttek diyor ki Van gaal su saniyeden sonra antrenörlügünün psikolojik kismini devreye gecirmesi gerekir ,sorun psikolojik artik.

Hoeness sunu da diyor: Ben antrenmanlari izliyorum ve orada net bir strateji görüyorum lakin sahaya yansimasi yok..

Su durumda antrenör kovmak artik kendi basarisizliklarinin bir ifadesi oldugundan isi sonuna kadar zorlayacaklar lakin aynen dedigin gibi iki maglubiyet sonrasi yine de kovulacaktir.. Hele ki hiddink bir evet derse.. suclu kimdir ? Biraz da ribery-robben sakatligidir diyeyim ben.. elde edilemeyen basarisiz sonuclar. Düsün ki Klinsmann kovuldugunda bir üst tura cikmislardi.. burada o bile yok.!

Hoeness'in tuhaf aciklamalari daha cok lahm'a verdigi tepkilerdir. Barca diyor misal 400 milyon euro borcu var, ohh süper felsefe. Arsenal diyor hic uluslararasi kupa almamis , bu mu örnek gibi capsiz savunma girisimleri... Ama hepsini islesek yirmi post atilmasi gerek bu yüzden biraz da yardimci olsan, el atsan fena olmaz bu konulara ;)