13 Ocak 2010

Tesadüflerin Belirleyiciligi.!



Bu sehirde ciddi olarak addedebilecegim iki iliskim oldu. Birisi hali hazirda devam ediyor, digeri de iste bir sekilde sonlandi. Her ikisi de ilginc rastlantilar sonucu gerceklesmistir. Birisi gözümün önünde göz göre göre park ederken kaza yapmis olmasi ve bunun sonucu baslayan iletisim ile gerceklesmistir.. Bugünkü iliskinin temeli de gecenin ücünde nargile icmek isteyen insanogullarinin kapimi kömür diye tiklamasindan baslayan iletisim ile.. Sonucta rastlanti dedigimiz sey aslinda nedenselligin karmasik isleyisini bilmememizden baska bir sey degil süphesiz.. Yine bu tesadüflerin belirleyiciliginin altinda yatan gizemi tam olarak ortadan kaldirmiyor.. Yukaridaki resimde bulunan ve 249,4 km/h ile servis rekorunu elinde bulunduran tenisci abimiz Andy Roddick, Sports Illustrated'in yilda bir kez sergiledigi mayo koleksiyonuna bakarken bir resme vurulur.. Victoria Secret Mankeni olan Brooklyn Decker ablamizin pesine avukatini ve tüm danismanlarini filan takar.. Bir sekilde numarasini almak icin varini yogunu ortaya koyar ki Brooklyn ablamiz da tenis yildizi oldugunu dahi bilmedigi bir adami biraz nazlandirir.. 5 ay sonra bir aksam yemegini ancak kopartabilen Roddick bugün onunla evlidir.. Bu gözüne bir anlik bir resmin estetik gelmesi sonrasi yasanilanlar oldukca tuhaf gelir bana.. Gecenin ücünde kapimi "nargile icecegiz ama kömür yok sen de belki vardir" diye calan insanla bugün geldigim noktanin benzesimidir biraz da bunlari bana yazdiran..



Hoeness'in bugün geldigi konum aslinda biraz da Breitner arkadasligi nedeniyledir ya da tersi. Keza Breitner'in Madrid macerasi sonrasi Braunschweig'dan Bayern'e gelmesi de Hoeness sayesindedir. Uli Hoeness Breitner'in bonservisi icin henüz daha menajer olmadan memleketindeki firmayi klubüne sponsor yapip takima futbolcu iken ekstra gelir saglamasi sonucu transfer gerceklesebilmistir. Hos bir süre sonra bayern baskani yaptigim en büyük hata diyecektir buna zira kendisini asi Breitner önderliginde futbolcular devirmistir Lakin bu ikisinin arkadasligi dillere destan olup filmlere konu olmustur ayni zamanda.. Üstelik cok da fazla ortak özellikleri olmayan, birisinin Psikoloji, felsefe ile ilgilendigi yerde digerinin tek derdi ekonomi ve para olan karakterlerin uzun ömürlü iliskisi.. Peki nasil basladi ? O rastlanti.. o tesadüf..

1964 yilinda gerceklesen Bayern eyaleti secmelerine cagrilan 20 gencten ikisidir 15 yasindaki Hoeness ve 14 yasindaki Breitner. Uc ay kamp yapacaklardir ve odalarin paylasilmasi esnasinda sadece ikisinin grup icerisinde tanidigi yoktur ve sona kalip birbirleriyle ayni odayi paylasmak durumunda kalirlar. Zorunluluktan dogan bu birliktelik bugün dahi devam eder.. 1982 yilinda Singapur'daki bir maca kadar beraberlikleri/dostluklari inanilmazdir.. Hoeness'in menajerligi sonrasi o singapurdaki macin devre arasinda cikan tartisma sonrasi yillarca görüsmezler.. Her ikisi de gurur yapar.. Yillar yillar sonra havaalaninda bir rastlanti sonucu karsilasirlar ve hicbir sey söylemeden birbirlerine kosarlar, ertesi aksami eslerini de alip yemege cikip kaldiklari yerden devam eder iliski.. Raslanti sonucu bir araya gelen ikilinin arasinin bozulmasi sonucu rastlanti sonucu yeniden bir araya gelmistir..



Deisler'in kitabinda Deisler'i biraz daha iyi anlatabilmek icin zamaninda gecmisin güzel on numarasi olan Günter Netzer ile biraraya gelip yapilmis olan röportaji koymuslar. Ilginc seyler ögreniyor insan.. Breitner asi, Meier sakaci, Beckenbauer lider ve muhafazakar bir adam olarak belirir iken Netzer de bencilligi ile ünlüdür. Kendisine oynar her yerde. Lüks arabalardan diskolara kadar tam bir popüler hayat yasiyor zamaninda.. Misal hafta arasi Frank Sinatra'yi dinlemek icin jetiyle iki günlügüne Las Vegas'a gidip gelen adamdan bahsediyoruz.. Münih'de diskoya gidip sabahi kendi sehrinde antrenmana cikabilme basarisi gösterebilmistir. Madrid zamaninda ise her gece 11'de yatip yatmadiginin klup tarafindan gelen telefonla kontrol edildigini de ögreniyoruz ki hinlikleri orada da devam etmis. Baska acidan magazinel basinda yer almasinin ayni zamanda yillik ücretini fazlalastirma adina yapilan bilincli eylem oldugunun da altini cizmis.. Lakin bir baska tesadüf de oldukca etkili olmustur hayatinda. Söyle ki Bayern'den transfer teklifi almadiniz mi ya da neden orada oynamadiniz gibi soruya verdigi cevap da insan yasaminin kirilma noktalarini bazen kontrol edemeyecegi kucuk ayrintilardan olustuguna dair derin inanc getirtiyor.. Birbirlerine rakip olan takimlar oldugu icin öncelikle bu isin takim sevdasindan gelmediginin dürüst bir sekilde altini cizer ve sonra söyle der..

"Ben Madrid'esöz verdikten sonra Bayern menajeri Schwan beni kahve icmeye otele davet etti. Bunun bir transfer teklifi oldugunu ben sonradan anladim. Öyle bir sicak gündü ki anlatilmaz.. Dolayisla kisa kollu bir gömlek, pantolon ile gittim görüsmenin yapilacagi otele.. Lakin kravatim olmadigi icin otele alinmadim ve görüsme gerceklesmedi. Sonradan yine denediler ama Real Madrid klubümle anlasmisti ki Schwan buna ragmen zorladi ve klup de mevzubahis takimin köy takimi olmadiginin altini cizip Real Madrid oldugundan bahsetti.. dönülmezdi."

Ama ya kravat takip gitseydi.. Ya ben ücte uyuyor olsaydim ya o kataloga bakilmasaydi ya da en basitinden o kampta bir tanidigi olsaydi Breitner'in bugün belki Bayern Münih ya da cok sey cok baska olurdu süphesiz.. Altta yatan bir neden olmasi bu kombinasyonlarin birlikteliginden dogan sonuclari yine de tam olarak anlatmiyor gibi gelir bana..

2 yorum:

bonaventure dedi ki...

hayatın en güzel yani; ne yaparsan yap, ne planlar kurarsan kur, genede o seni bambaşka yerlere sürükleyebiliyor. şaşırıyorsun,inatlaşıyorsun,mücadele ediyorsun ama o seni dinlemiyor. canı ne isterse onu yapıyor. her öngöremediğin olayda sürükleyiciliğini arttırıyor.

CaRtMaNtR dedi ki...

Ondan sonra Guy Ritchie filmlerini neden seviyorsun diyorlar. Adamın en önemli filmlerinde hep rastlantı sonucu kesişen karakterlerin hayatlarını görüyoruz.