7 Nisan 2010

Manchester United - Bayern Münih: 3-2


(hastasiyim su gol sevincinin, yatiyorum yerlere gülmekten.. Emineeee)

Öncelikle sunu bir daha belirtmek isterim ki Türkiyede takimina destek olmak icin tribüne giden insanlar Man U seyircisinin "baski nasil olur", "sahadaki takimi nasil etkilerim" konulu müthis destegini incelesinler. Elbette henüz macin sonuna dakikalar kala bir golün cok seyi degistirecegi bir ortamda stadi terkedecek kadar sinirli-elestirel yapilarini da "kötü örnek" olarak bellesinler.. Batinin iyi tarafi geyigi.

Macin icerigine gecmeden önce sunu söylemeliyim ki cok keyif aldim ben bu Sampiyonlar Ligi Ceyrek final macindan.. Hem tarihleri itibari ile hem de macin önem derecesi nedeniyle oldukca keyifli gecti. Man U her ne kadar 10 kisi kalsa da biraz daha direncli olup baski kurabilseydi muhtemelen nefes alma isini dahi erteleyecektim zira ikinci yari ne cayi ikileyebildim ne sigarami yakabildim ne de baska bir sey.. Tweeter grubu ile beraber muhabbet ede ede seyrettik ki cok cok keyifli idi.

Ferguson'un Rooney blöfü, kötü günlerinde olan Park ve Neville'i birakin ilkonbiri kadroya dahi almamasi, Scholes yerine Gibson'u, Rafael'i Ribery'nin önüne koymasi gibi sürprizlerle basladi mac. Buna mukabil Van Gaal ofansif bir kadro cikardi. Hem Ribery ve ayni zamanda Robben, Müller ve Olic'li kadro cesur bir hamle olarak tarihe gecmelidir. Zira..

...eger Barca'nin tarihe gececek orta saha etkinligi varsa bunun bir benzerini kenarlarda size Manchester yillardir sunuyor. Orta üclüden ikisinin kenarlara gelerek bek ve acik pozisyonundaki oyuncularla birlesip oradan muazzam toplar cikariyor. Sizden fazla bir adam olmalarinin yaninda bire birde de etkili oyuncular ile iceriye orta kesmiyorlar, pas veriyorlar.. Ribery ve Robben ilk yari boyunca teke tek man u'lu oyuncu ile karsi karsiya kalamaz iken Valencia-Badstuber ikilisi sik sik Ribery'den kaynakli carpismak durumunda kalmistir ki ikinci gol de buradan bu sekilde gelmistir. Kenarlarin hucum merkezi oldugu takima karsi kenar savunmasi olmayan iki hucumcu koymak cok ciddi bir cesaret örnegidir. Seyircinin de etkisiyle etkisiz bir yarim saat oynayan Bayern Nani-Valencia show sonucu üc gol ile cezalandirildi.

Gerek alman yorumculari gerekse de diger maci analiz eden insanlar ilk gol icin Manchester'in yoktan yere gol yarattigini söylüyorlar lakin ben bugün sahada olan her aksiyonun öncesinde alinan kararlar ,yapilan eylemler dogrultusunda sonuc verdigini düsünüyorum. O golü cok iyi bir kaleci yemez ve kötü degil ama cok iyi bir kaleciden yoksun oynuyor Bayern Münih. Elbette bu cezalandirilacaktir.. Sene basinda Lucio'yu satan, yanlis sol bek transferleri yapan Bayern ve yine genc Badstuber'in seviyesinin yukarisina cikamayacaktir. Önünde de Ribery oynadigi zaman bu yavas adam Valencia karsisinda belki de bugüne kadar oynadigi en kötü maci cikardi. Ayni sekilde Tevez-Ronaldo satisindan dogan boslugu dolduramayan Man U, Rooney'i sakat sakat oynatmak zorunda kalacaktir.. En basitinden bir Tevez bugün her seyi cok farkli kilabilirdi.. Tüm bunlarin üzerine kagit üzerinde dahi sürprizi mantigin alanina sokan ise sene basinda Ribery'nin satisini engelleyip üzerine Robben'in getirilmesidir... Tüm bu olup bitenler sans, yoktan yere atilan gol degil yapilan hatalarin bedeli ya da dogru eylemlerin sahada tasdik edilmesidir.

Iki farkli devre izledik. Birinci devre Bayern sahada yok iken ikinci devreye yüzde 70 topa sahip olma ile basladi. Özellikle Ribery ve Robben karsisinda hem Evra hem de Rafael cok saglam durdu, gecirmediler ve etkisiz kildilar rakibin iki önemli yildizini.. Buna karsilik Nani'nin müthis formu, seyircinin baskisi karsisinda eli ayagi tutulan Bayern ve gelen goller ile yari finale gider iken her sey aslinda o Olic'in attigi gol ile beraber skordan kaynakli psikolojik etkenlerin girmesiyle degisti, karisti.. Tam bu esnada lider oyuncu eksikligini de cekmistir Manchester United. Takimin taktiginden, eksikliginden ziyade güveni kaybolmus, sonuca coktan razi olmus görüntü icerisindeydi. Cantona,Effenberg gibi adamlarin oldugu yerde bu görüntü asla olusmaz..

ilk devrede Man U'nu sahaya muhtesem bir sekilde yayilmasi ve özellikle kenarlarda etkili olmasi beklenilen rakibinin her kanadina ücer adam ile cikmalari tamamen bir yerlesim güzelligidir. Orta üclüsünden ikisini sürekli olarak Rib-Rob belasina karsi kenarlara gönderen Man U'nun aslinda tek zayif noktasi bu durumda orta saha olmaliydi rakibin hucum varyasyonlarinda.. Sadece bu acidan dahi Thomas Müller'in önemi oldukca fazlaydi. Olic'in attigi golde Schweinsteiger'in pasini asist olarak ileriye götürmenin disinda sahada yoklari oynadi. Bunun disinda ortadan bir akin gelistiremedi, kenarlari da saglam durunca Bayern'in isi biraz daha sabira, Rib-Rob ikilisinin tamamen bireysel yetenegine kaldi..



Bireysel yetenek biraz da böyledir. Alex icin derler, burada da gecerli. Mac boyunca tutarsiniz, bir kere kacarsa isinizi bitirir. Rafael cikasiya kadar bence müthis bir oyun sergiledi lakin deneyimsizligi nedeniyle sari karti oldugunu unutarak taktik faul yapip Man U'nun hali hazirda gerilemeye basladigi noktada takimi geriye civiledi. Ribery, cabalasa ve istese de mac boyunca kaybettigi toplarin miktari bir hayli fazlaydi. Yine de aldirdigi sari kart en az Robben'in golü kadar etkili oldu macin skorunda.

Rakip on kisi kalinca muazzam bir top cevirme örnegini gördük Bayern Münih takiminda. Bunun icerisinde gösterilen sabir ve ne olursa olsun oyun disiplininden kopmayan anlayis tamamen bir Van Gaal-Alman disiplinin karisiminin sonucudur. Yay gibi kapandi Man U ve hali hazirda birisi orta sahadan bozma, digeri de golcü olan iki stoperinin de pas yapabilme yetisiyle on kisi olarak yüklendi Bayern eksik kalan rakibine.. Inanilmaz sabirli ve güzel top cevirdiler, kilidi acacak insanlar belli. Ribery'e geliyor, iyi kapanmissa orta saha araciliyla top Robben'e ulasiyor ve o boslugu büyük bir sabir ile aradilar.. Gole kadar da müthis bir hamle önceligiyle Rib-Rob durduruldu ama her zaman dedigimiz gibi; Nereye kadar ?

Korner'den iki yildizinin anlasmasi sonucu Fiorentina'da oldugu gibi muhtesem bir gol cakip maci Fiorentina skoruna yine ayni isim getiriyordu. Bayern Münih gruplardan beri oynadigi bilmem kacinci ölüm-kalim maci. hem Bundesliga icin hem de Sampiyonlar Ligi icin.. Juventus-Fiorentina, daha dün Schalke.. Hepsi ya tamam ya devam maclariydi ve ne ilginctir ki hemen hepsinden istedigi sonucu almis, "devam" demistir.

Elimde imkan olsa bu macin son dakikalarini Galatasaray'li futbolculara tek tek izletirim. Bir takim nasil yavas yavas ve büyük bir sabirla karsi yakada baski kurar ve daha önemlisi nasil bir takim baski karsisinda paniklemeden pas oyunu ile kendi yari sahasindan cikar.. Bunlar hep calismanin ürünü oldugu kadar bir takimin toplam mental kapasitesinin de sonucudur. Lahm,Van Bommel, Ribery gibi "beyinlerin" yönetimidir..

Simdi Fiorentina'dan bu yana Bayern'in ne kadar hak edip etmedigi tartisiliyor. Arkadasim senin Ribery'in var mi ? Yok. Robben'in var mi ? Yok. BU adamlarin sürpriz yapmasina imkan birakmayacak ölcüde bir skorun var mi ? yok. E dogal sonuc bu o zaman.. Rooney'i gecersek RIbery-Robben seviyesinde iki degi bir oyuncu dahi cikartamayacak takimlarin neden turu hakettigini ben anlamiyorum, siz bir ara anlatin.

Cok uzun zaman olmustu bir Bundesliga takimi Sampiyonlar Ligi yari finali görmeyeli. 9 yil önce bugün Bayern Sampiyonlar Ligini almisti ve simdi o günden sonra ilk defa yari finale cikiyor.. Güclü rakip olsa da Final görme sansi oldukca yüksek, Bundesliga sampiyonu olma ihtimali gibi.. Haliyle ya tamam devam maclarindan alninin akiyla cikan, tonla gergin maclari geride birakan bu takim takdiri hakediyor..

18 yorum:

pilav dedi ki...

gibson'ı çok beğendigimi söylemeliyim.Van Der Sar ise (Leo'nun kulakları çınlasın) hiç birşey yapmadı! Rafael'i ise hiç ama hiç beğenmiyorum.Bu adam nasıl Manchester'da oynuyor garip! Bayern'in tur atlamasını istiyordum, gerçekleştiği için mutluyum.

delorean dedi ki...

Ribery Robben ikilisi kadar efektif kanat oyuncuları hiçbir takımda yok farkı da onlar yaratıyorlar.Bir alman takımını yeniden şampiyonlar ligi yarı finalinde görmek çok güzel oldu gerçekten maçın son 10 dakikası çok heyecanlandım.Yeter artık bu sefer olsun diyerek.60. dakikadan sonra Münih'in paslaşmaları çok akıllıcaydı.Ben bu kadar sabırlı top çeviren bir takım çok az görd
m.Ve sonunda hak ettiklerine ulaştılar. Hala daha Manchester-Barcelona finali görseydik Münih'in ne işi var diyenler var. Bu mantığı hiç anlamıyorum her sene aynı takımları izleyince mutlu mu oluyor insanlar? Tabi final garanti değil Lyon da çok tehlikeli bir takım.Ama önemli olan United'ı eleyebilecek Münih'i görebilmekti benim için.Başarılar

Taci YALÇIN dedi ki...

Bir yandan maç izleyip bir yandan tweetlemek eğlenceliydi hakikaten. Maça gelirsek, söylenecek bir şey yok. Enfesti. Bu kadar.

TA dedi ki...

bence turu manu haketti.maçın kırılma anı bayernin ilk yarının son dakikalarında attığı gol değil rafaelin kırmızı kartıydı.çünkü manu sisteme çok bağlı takım.bireysel yetenek az. haliyle ne yapıyorlarsa yada yapacaklarsa takım olarak yapıyorlar.sistemin dişlilerinden biri gitti mi maçta bitti.ama yıldızı olan takımlar eksik kalsa bile bireysel performansın artırımı sonucu 10 kişi olsada skoru çevirmede daha avantajlı oluyorlar.manu nun 10 kişi kaldıktan sonra birşey yapamadığını gördük.ilk yarıda yaptıklarını yapamadılar.bunun nedeni 10 kişi kalmalarıydı elbette.takım kadrosunda rooneyin iyi bir yedeği yada alternatifi olmayışı ilginç.dediğin gibi formda tevez skor anlamında takımı daha iyi yerlere getirebilirdi.herhalde borçları vs düşünerek transfer yapmadılar.yazık oldu manuya açıkcası.münihten çok daha iyi bir takım yarı final görmedi.

a-town dedi ki...

galatasaraylı futbolcuların asıl skoru aldıktan sonra nasıl rakip sahada sakince top çevirilir, oyun soğutulur, panik yapılmaz onu görmek için son dakikaları ve uzatmaları seyretmeleri gerek.

Dejan dedi ki...

Bayern iyi oynamaya bence 30'uncu dakikadan itibaren başladı. 60'tan sonra sadece doruk yaptı. Manchester ilk 30 dk.da iş bitti artık sadece karşılık vermek için beklerim havasındaydı. Bence Bayern gani gani hak etti. Umarım finale çıkarlar. Barça-Bayern ziyafet olur.

PENALTY dedi ki...

Öncelikle merhaba sevgili Borges. Epey zamandır yazamıyordum aşırı iş yoğunluğundan dolayı ama mutlaka okuyorum. Dünkü maç ile ilgili ise;
Ribery ve Roben ile ilgili çok şey söyenip yazılabilir ama yürüyüşü faul, koşuşu bir futbolcudan çok güreşçiyi andıran ancak benim için yüreği çok çok büyük herhalde herkes için de ciğerleri kocaman bir Oliç'den bahsetmek lazım. Asıl Galatasaray'lı futbolcuların izlemesi gereken Oliç'tir. Bir futbolcu (ki futbolcu özelinde tüm iş hayatı için de geçerli) forması için nasıl yürğini koyar ortaya nasıl mücadele ederin örneğini her iki maçta da sonuna kadar göstermiştir Oliç.(Bu arada dün Erhan Telli'nin haberinde Bizim Galatasaray'lı bir futbolcu sallamış yine yabancılara ve "parayı o alıyor hadi takımı kurtarsın" yaklaşımı bu sene de neden başarısız olunduğumuzun özetidir bence. Lincoln'e yapılanları getirdi aklıma ve bunu daha önce yaşamış bir yönetimin (idari menager dahil)neden hiç birşey yapmadığı sorusu geliveriyor hemen. Bir taraftar olarak kendi takımının futbolcusundan bu mücadeleyi beklemek çok şey mi istemektir acaba??). Oliç belki gol de kaçırabilir ama onun o hırsı ve azmi herşeye bedeldir benim için. Bir de şu koskoca Bayernin sol beki Badstuber mi olmalı ya. Belki biraz ağır olacak ama eğer bizim ligde bir takımda oynasa Rıdvan'ın yorumu şu olur: "Biliyormusun Güntekin bu Badstuber Bank Asya 1. liginde top oynayamaz." Bence de..

Sevgiler

aksilaz dedi ki...

Rafael'i gördüğü kırmızı kart sonrası oyundan çıkarken alkışlayan taraftar maçın en iyisiydi.

Van Bommel Bayern'in mihenk taşıdır.

varol döken dedi ki...

maçı, vdgrl, lambuja, bir hollandalı (manu üzerine benimle bahse girip kaybetti) bir ausburg'lu (benim çocukluk arkadaşım, gerçi memlekete döndü artık anlatmıştım sana) ve 3 arkadaş daha izledik, bayıla bayıla izledik, ben ile çocukluk arkadaşım bayern'i gerisi manu'yu tutarak izledik, golde meyhaneyi ayağa kaldırarak izledik ve en önemlisi senin bol bol kulaklarını çınlatarak izledik...

deyim eğer gerçekse kulaklarının bu sabah bile çın çın ötmesi lazım:)

Başkanson dedi ki...

rib-rob ikilisi emsali sadece barcelona ve real madrid de olan bir oyuncu kalitesini oluşturuyor. alman disiplinini hollanda ekolü ile birleştirince batı avrupa toplumunun klasik soğukkanlılığı maçı belirlemiş oldu.
çok güzel bir maçtı. izlerken çok zevk aldım. keşke d smart ta yayınlansaydı da bu güzellikten mahrum kalsaydık. ilker yasin üsüntüsünden kahroluyodur şimdi. yazık garibim...

cikkoleite dedi ki...

Kirmizi karta kadar Bayern´in sabirli,mükemmel paslasmalarindan eser yoktu.Kirmizi karttan sonra bile kontra ataklar ile cok etkili oldu United.Itiraf edelim ki 11´e 11 oynansa mac Bayern´in hicbir sansi yoktu.Topu kaleci Butt´a göndermekten bir hal oldular.Su deplasman golü avantajinin kalkmasi gerekiyor.2-1 in rövansinda 3-2 en azindan maci uzatmaya götürmeli.

Borges dedi ki...

Kaan Kavuskan: 30'dan sonra maci dengeledi, iki yari rakip sahaya yikti ve on kisi kalinca rakip ceza alanin cevresine ulasti.. Golden önce baskinin geldigi gercegi de cok seyi anlatir cunku on kisi dahi olsalar bu kadar mahkum oynamalarinin nedenini aciklamiyor gibi..

a town: Biz de onu dedik zaten;)

Hosgeldin Penalyty;)

Aksilaz: Dogrudur ama cok da erken pes ettiler gibi..

Varol Döken:Lambuja, vdgrl oo güzel bir takim kurmussunuz, bilseydik gelirdik be;) Sanirim siz FD ve Beni de davet ettiniz ama gelemeyince yerlerimize bir Augsburglu bir de Hollandali adam buldunuz ;)))

Lan bak hakkimda atip tutmayin ansizin cikip gelebiirim oralara, ona göre;))

Cikozi: Simdi Van Gaal verdi ben de vereyim örnegi. Schalke karsisinda da Bayern 10 kisi kaldi üstelik ilk yari yedi kirmiziyi hamit, böyle mi oynadi yahu ? MAn u nun sorunu kirmizi degildi sadece, bu kadar mahkum oynanilmaz.. Golden sonra bu kadar baskisiz mac bitirilmez, cok kötüydü cok.. Kirmizidan önce basladi cok sey..

T.C: iki maci göz önüne alirsak Bayern haketti. Man U ciddi kontralar, iyi ataklar yapti ama hepsi de o. Yüzde 70 idi kirmizidan önce topa sahip olma. Lütfen..

ummagumma dedi ki...

bu arada bilmem kaç yıl sonra yarı finalde ingiliz yok.en son ne zaman böyle bi durum olmuştu hatırlıyor musunuz?

Borges dedi ki...

ummagumma: En son 2002*03 sezonuydu.. 7 yil sonra gerceklesti.

mre dedi ki...

@çikozi'nin söylediğine katılıyorum. deplasmanda gol avantajı uzatmalardan sonra geçerli olmalı. eğer dezavantajlı takım uzatmalarda skoru bulamazsa deplasman kuralı geçerli olsun. daha fazla ziyafet izlemiş oluruz.

sembolist dedi ki...

Kırmızı karta kadar,sıradanlığın ötesine geçemeyen bir Bayern vardı,Shalke maçında Bayern 9 kişi kalsa ble maçı alırdı zira futbolcu kalite farkı çok ama çok yukarlardaydı bayernin..
Barcelona dün akşam kupayı kaldırdı bence,final maçı çuk uçuk bir skorla Barcelona lehine bitebilir..

Protanopia dedi ki...

Benim asıl dikkatimi çeken skor avantajını aldıktan sonra Bayern'in ileride top tutma becerisidir. Evet rakip bir kişi eksikti ama nihayetinde Manchester ve deplasmanda oynuyorsunuz. Bu soğukkanlılık ve tabi ki orta saha oyuncularının bilinçli oyunu, elbet biraz da teknikle başarılmış çok güzel bir şeydi. Futbol olarak tad aldım açıkçası.

twilost dedi ki...

eğer manu arsenal yerine barça ile bu tur eşleşseydi, arsenalden daha fazla fark yerdi.. manu-barça finali de geçen seneki gibi formaliteden öteye gidemezdi.. manu barça düzeyinde bi takım değil ne ronaldo'lu ne ronaldo'suz.. finalde barçaya meydan okuyabilecek 3 takım vardı biri madrid biri inter biri chelsea.. tekiyle de yarı final yapacaklar bundan sonra..