29 Temmuz 2010

NTV Üzerine.!



Ben NTV ya da NTV Spor'u uzun zamandir izlemiyorum. Daha dogrusu icerige yönelik derinlikli bir elestiri getirecek kadar takip edemiyorum. Internet sitelerine yerlestirdikleri videolardan kimi programlari uzunca bir süre araliksiz takip etmeme ragmen genel yayin politikasi üzerine bir kac bir sey söyleyebilirim sadece.. Rahatsiz eden yorumcularin tarafgirligi ya da Galatasarayli akli basinda bir yazari oraya cikartmamasi degil. En azindan beni rahatsiz eden yorumcunun takim kimligi "artik" degil. Nitelik sorunu var ortada ya da ben cok eski NTV'nin pesinden kosturuyorum. O degisim coktan gerceklesmis ve ben bunlari görememis de olabilirim..

Kenan Onuk'un programlarini izlerdim. Bugün tüm Türkiye'nin biraz da hakli olarak alaya aldigi Ömer Üründül ve Kemal Belgin ile mac öncesi ve sonrasi yaptigi pazar programlarini ya da 90 dakikayi kacirmazdim. Kenan Onuk da siki bir Fenerbahceliydi.. Üstelik siradan bir takim tutma degil koyu bir Fenerbahce kimligi vardi ortada ve fakat tüm bunlarin bugünden farki her seye ragmen toplamda yorumcularin nitelikleriydi. Kurulan cümlelerin icerigi, sakinlik ve sayginlik diye özetleyebiliriz.. Programlar icerisinde rahatsiz edici bir durum yoktu, seyrederdik ve keyif alirdik. O Fenerbahceli,bu Galatasarayli gibi bir ayrim da dile getirilmezdi.. Program yapan insanlarin kendilerine bir saygisi vardi ve futbol yorumcusu kimliginin önüne taraftarligi gecemiyordu. Mesele biraz da budur.

Keza bugün icin bu minvalde elestirdigim Mehmet Demirkol da bu durumdadir. Zamanla burada bende dahi olusan o yorumlardaki tarafsizlik durumu Demirkol'da da gerceklesmistir. Kendisine saygisi olan insanin izleyen, okuyan insanlara da saygida kusur etmeyecegini düsünürüm.

Mehmet Demirkol'a kendisinin tabiri ile 13 sayfalik bir elestiri yazisi yazdim tarafgirligine hitaben.. Buna ragmen diyorum ki: Demirkol, bu ülkenin daha saglikli bir spor toplumu olmasi adina her gün bir sekilde konusturulmali, yorumlari da degerli kilinmalidir. Futbola dair sahsen benim ondan alacagim fikirler sinirlidir ve fakat bu ülkenin özellikle futbol disi yasanilanlara karsi olan tavrinin Mehmet Demirkol'den alacagi cok önemli elestirileri ve yorumlari vardir.Bizde birikmis olan borcunu asla ödemeyecegimiz NTV sayginligina da ben onu yakistiriyorum. Böyle bir akil ve NTV birlikteligi oldukca güzel. Özellikle Demirkol'u buraya yerlestirdim ki asagidaki Sergen Yalcin/Ridvan Dilmen "sikintisinin" anlasilmasinda taraflilik acisindan bakilmasin zira sorun niteliktir.

Dün Young Boys-Fenerbahce macini ve sonrasindaki yorum yapilan programi izledim.

Ridvan Dilmen maci yorumluyor. "Saga.. simdi sola.. babababa arkanda hadi olum"

Bu nedir yahu ? 20 yil öncesi dahi tuhaf kacacak bir yorumculuk örnegidir. Ben izlerken bana saygisi olmayan bir yorumcu vardi ekranda. Neden bunu yapiyor, anlamiyorum. Kendisinin "Ben cok iyi Fenerbahceliyim" gibi bir durumunu halka yansitmak gibi bir derdi olamaz zira tüm Türkiye bunu biliyor. Yillar yillar sonra onca deneyimi sonrasi canli yayin heyecani filan da olmasi mümkün degil.

Son bes yilda binin üzerinde mac seyrettim belki. Almanyada bir kez olsun böyle bir yorumculuk, sacmalik görmüs degilim. Yine de mac ici yorumlarinin niteliksiz oldugunu söyleyemem. Maca dair beklenilen ölcüde derinlikli analizleri ve yorumlari vardir ve bu yüzden oraya cikartilmasi dogrudur ama bu "saygisizlik" boyutunun kaynagi nedir, onu bir arastirmak gerekir. Bu "bosvermislik" halinin temelinde kanalin en yukarisinda tutulan, en cok para verilen ve belki de en az elestirilen olmasinin etkisi mi vardir bilemiyorum.

Dahasi Ridvan Dilmen, futbol yorumculugu konusunda kabul etsek de etmesek de bir degerdir. Artik bunu tartismak istemiyorum. Avrupa futbolu konusundaki eksiklikleri ilk görüntünün kandiriciligi ekseninde ona sacma sapan yorumlar yaptirsa da yerel ligin analizi konusunda ihtiyac duyulan bir insandir, kabul ediyorum. NTV'nin ona program yaptirmasi konusunda "neden" sorusunu bu acidan sormuyoruz ama her gün her yerde ve her an Ridvan Dilmen'in ekrana cikartilmasi bence en basta yorumcunun icinin bosaltimasi adina yorumcuya yazik..

Kenan Onuk zamani Ömer Üründül bu ülkenin en akli basinda ve farkli, nitelikli futbol yorumcusuydu. Bugün geldigi nokta biraz da her yerde ona muhtac kalinmasinin yarattigi bir "taskinliginda anlamsizlasma" sorunudur. NTV sonuna kadar parasini verdigi adami son nefesine kadar degerlendirmek isteyebilir lakin bu iki acidan da sakincali bir durumu ortaya cikariyor. Yorumcunun icinin bosaltilmasi ve onun NTV ile beraber anilmasi.

..acik kalan kanal sonrasinda bana Ersin Düzen-Sergen Yalcin showunu izledim. Iste budur dedik.!

Oturdum sonuna kadar bu ikilinin muhabbetini izledim zira izlenmeye deger bir seyler var ortada. Gülüyorsun.. Tuhaf cümleler cikacak, biliyorsun, geyik yapacaklar diye bekliyorsun ki Ömer Üründül'ün telafuzu ile dalga gecenler sik sik Sergen Yalcin izlemeliler. "Skoc, stoc" diye giden muhtesemlikler.. Telafuzu hos görelim de cümle kuramiyorlar. Mahalle agzi ile mac yorumlamalar ki Sergen Yalcin, siradan futbola uzak bir mahalle cocugunun televizyona cikmis halidir. Bu yüzden izleniyor daha cok.. Ilk bakista, derinliksiz, yüzeysel bir sekilde söyleyeceginiz seyleri o sizin yerinize televizyonda üstelik mahalle abisi jargonunda söylüyor. "Valla " ile baslamayan bir cümle yok, "abi iste x takima yakismayacak futbolcu" vesaire.. Mesele burada ilgi cekmesi, cok izlenmesi degil neden siradan bir futbolsever "dogru düsünemiyor" bize aciklanmali, yol gösterilmeli ve aslinda düsündügümüzün cok da dogru olmadigini görmeliyiz.. O yüzeyselligi ve kaba futbol yorumunu tüm ülkeye yaymak degil, onu yok etmek hedefiniz olmalidir.

Buna göre taraftar baskisi farkli olmali ki yönetimler bu baskidan uzak bir sekilde daha dogru hamleler gerceklestirsin.

Benim Haldun Üstünel konusuna dair "Taraftar onu cok severdi, cok iyi transfer yapardi ve keske transfer yapmaya devam etseydi ,kovulusuna üzüldük" diye yazi yazmam gibi bir sey. Tüm ülke halkinin ilk etapta agzindan düsünmeden cikacak olan kelimeleri biz Sergen Yalcin'dan duyuyoruz. Belki pek coklari patavatsizligi ve acikca söylemek gerekirse sacmalarken kimseye kiyak gecmeyip tarafsiz kalmasiyla onu dinlemekten keyif aliyor ama sizin göreviniz bu mudur?

Yorumcularin ülkede sanilanin aksine cok önemli bir misyonu vardir bu acidan. Kendimden biliyorum.. Tek bir yazi ile cok insanin düsüncesini degistirebildigimi cokca defa gördüm ama beni okuyan onlarca insan iken onlari izleyen milyonlar.. Ben bu acidan hata yapabilirim ama onlarin cok daha dikkatli olmasi gerekiyor ve her seyin öncesinde de icerik geliyor.

Sergen Yalcin'i izlemesi, dinlemesi cok keyifli. Lakin isin futbolla, sporla cok fazla ilgisi yok. Ahmet Cakar, Ali Sami Alkis, Sinan Engin versiyonunun biraz genc olanindan baska bir sey degil. Dahasi Ersin Düzen, Güntekin Onay gibi isimlerin futbolla iliskisi kabul edilebilir bir düzeyde olsa dahi sunum karakteri acisindan yillardir icerisinde kaldigi kurumlarin etkisinden kurtulamamistir. Bu yüzden Kenan Onuk,Fuat Akdag,Okay Karacan sakinligini ve daha önemlisi "yöneticiligini" göremiyoruz. Yorumcu degil moderasyon acisindan hepsi sorunludur bana göre.

Ersin Düzen-Mert Aydin-Güntekin Onay Avrupa futboluna dair program yapiyor. Programin icerisindeki her insanin futbol bilgisi konusunda testi gecmis olmasina ragmen yönetilemeyen bir program nasil olur, burada görebilirsiniz. O normal kosullar altinda üc önemli insanin toplamindan cikmasi gereken kalite yok ve bu NTV'nin kendi icerisinden bir türlü Kenanonukyayinciliginiin devaminin getirilememesi sonrasi transfer ile isi halletmek zorunda kalmasinin bir sonucudur.

NTV yönetimi dün Young Boys macini ve sonrasi yapilan Ersin Düzen-Sergen Yalcin programini izlesinler. Lütfen iki kere izleyin. Rahmetli Kenan Onuk'un varettigi bu sayginliga bu mac yorumunu ve programini yakistiriyorlarsa degisim coktan gerceklesmis ve biz burada haybeye yaziyoruz demektir.

Sükür ki genelde elestirip birakmiyorum ben.

Yeni isimler getirin. Ridvan Dilmen'in de icini bosaltmayin.. Hala bir sayginligi var iken önlemlerinizi almanizi tavsiye ederim. Onca güzel insan var yahu,futbolciu eskisine kalmak durumunda degilsiniz ki ? Ridvan Dilmen'in zamanlna NTV'nin kimligi olmasi biraz da ortaya koyacak bir kimligin olmamasindan da kaynaklidir. Oysa gecmise biraz basi cevirmekte fayda vardir.

Gecenlerde Ibrahim Altinsay'a yorumculukla ilgili bir soru geldiginde "isterdim ama teklif almadim" dedi, neden böyle bir güzellik degerlendirilmez ? Bülent Timurlenk, bir acidan rahmetli Ahmet Kaya gibi kendisini reklamsiz, promosyonsuz bir sekilde yorumlariyla var etmis bir insan. Hayir Avrupa Futbolu degil Türk futbolu adina da "yorumcu" kimligi degerlendirilebilir ? Tanil Bora biraz ikna edilmesi güc bir insan olsa da hicbir sekilde bizim tanimadigimiz ama sizin bize tanitacaginiz cok güzel isimler olmali. Kavga etmeden, sakin bir sekilde elestirinin dogasinda olan nefretten beslenmeden futbolu yorumlayacak nitelikli insanlari bulup cikartmalisiniz..

Biz Telegollerden sikayet eder iken Sergen Yalcin'i bunlarin karsisina cikartmak komiktir.

Lincoln'ün, Jo'nun, Kazim'in gece klubü performanslarindan ziyade attigi calimlardan alinan keyfin, verdigi ara paslarin ve yaptigi kosularin güzelliginden alinan hazzin izleyiciye iletilmesi gerekir. Onu bunu carmiha geren zihniyetlerden ve iliskiler dolayisla sagi-solu hedef alan aciklamalardan ziyade biz "futbolun" kendisinin yorumlandigi bir kanal istiyoruz. "Yani ben bilmiyorum valla bu fenerbahce topcusu degil acik konusmak gerekirse" cümlelerinden ziyade basi-sonu belli analizlere ihtiyaci var bu ülkenin..

Isterim ki kimsenin tanimadigi isimleri cikarin. Arda yorumuna gecmeden önce "gecen konustum kendisiyle" gibi bir yakinlasmalarin olmadigi nice güzel insan var, bulup yetistirmek sizin görevinizdir. Hakan Ünsallar,Sergen Yalcinlar baska bir kanalin, isin magazin yönünden ekmek yiyenlerin el atacagi degerlerdir, bizim algiladigimiz NTV'nin degil.

Benim NTV'ye saygim sonsuz. Bu blogu yapiyorsam eger zamaninda o kurumun bize sundugu belgesellerden Okay Karacanlara kadar futbola farkli sekilde bakmasi ve baktirmasi sonucudur. Sakinlik yahu NTV.. Sakin bir sekilde keyif alarak futbol maci izlemenin diger adiydi. Sagi solu elestirenlerden ziyade alinan keyiflerin bize yansimasiydi.

Dün bir mac ve bir yorum programi izledim, üzüldüm.


"Valla simdi Abi kizcaklar bana ama Skoc" olmamaliydi..

33 yorum:

Unknown dedi ki...

NTV SPOR taraflı bir yayın yapmaktadır.Özellikle Rıdvan Dilmenin yorumcu olduğu % 100 futbol programı..GS ın oynayacağı hafta rakip hocalara taktik dersi verdiği haftaları da gördük, FB nin kör bir kuyuya düştüğü zaman kuyudan çıkarmak için neler yaptığınıda gördük.Galatasaray taraftarlarının transferlerde morallerini bozduğunuda keza Fenerbahçenin transferlerinde taraftarlara umut dağıttığınıda..Ben onlardan objektif olmalarını beklemiyorum ama hiç olmazsa Galatasaray taraftarlarının morallerini bozmasınlar

minberamiri dedi ki...

ellerine sağlık, özellikle kenan onuk sonrası ntv'ye karşı duyduğum rahatsızlığı tam olarak ifade etmişsin...demek ki yalnız değilim

serdar dedi ki...

Uğur Meleke'nin geçen sene telegol benzeri bir programda çevresiyle uyumsuz uğraşısını gördükten sonra bu işin arkasında bizim düşünmekten romantik bir şekilde kaçındığımız farklı rasyonellerin olduğunu düşünüyorum.

Bizim mantığımız geçerli olsaydı Sergen'i Telegol'e, Uğur Meleke'yi de NTV'ye yollarlardı.

NTV'deki bu dönüşüm beni çok rahatsız ediyordu, nihayet birisi dile getirdi... Teşekkürler.

Bir iki küçük ekleme daha... Örneğin bugün Beşiktaş maçının NTV'den yayınlanması sebebiyle web siteleri de dahil olmak üzere hiç bir yerde Galatasaray'ın maçı hakkında (saat, kadro vs.) bilgi olmaması. Bütün gün radyo televizyondan Beşiktaş maçıyla ilgili sürekli canlı bağlantılar yapılması ama diğer maç sanki haftaya oynanacakmış gibi davranılması, aynı tablonun haftaya tekrarlanacak olması vs. Bunlar çok ucuz şark kurnazlıkları. Zamanında Cine-5 falan yapardı böyle.

Ayrıca web sitelerinin de facia olduğunu da eklemek gerekiyor.

Batistuta35 dedi ki...

İşte Rıdvan dilmen bu yüzden sadece maçlardan sonra yorum yapsın,maç sırasında çekilmiyor.Nerdeyse spikerden daha fazla konuşuyor maç sırasında.
--sağa atıcak, evet şimdi öbur oyuncu topu alcak güzel,afferin döndürün topu.

Bunlar rıdvanın geçen çek maçında sürekli kullandığı dil.Nedir ki bu? Ömer üründül'e sürekli laf söyleyenler bunu neden hiç gündeme getirmez anlamış değilim

Unknown dedi ki...

Açıkcası eklenecek çok fazla bir şey yok. Bir haber kanalının spor servisi olmaktan başlı başına bir spor kanalı olmaya geçişte yaşanması doğal sıkıntılar, reyting kaygısıyla birleşmiş gözüküyor NTVSpor'da. İnşallah ileride teklif ettiğiniz yola girerler de gerçekten dimağ açan, ufuk genişleten yeni isimler kendilerine yer bulurlar ekranlarda. Az buz değil, ülke sporu içerisinde önemli bir fark yaratılabilir böyle bir hamleyle. Öte yandan, "futbol içinde çok ciddi rant olan bir sektör haline geldi" cümlesini sık sık kurarken bunun içinden spor medyasını ayıklamak da imkansız. Bu ortamda da belli köşe başları tutulmuş durumda, bunu kırmak için farklı bir hamle bütünlüğü ve cesaret lazım. NTV bunu gösterdi zamanında, şimdi yeniden gösterebilmeli. Önemli soru: Niyeti var mı?

mirmak dedi ki...

Çok manidar bir yazı olmuş acaba okuyacaklar mı NTV yöneticileri bu yazıyı?

Oylum Tanış dedi ki...

Üst bir yorum olmuş. En azından sığlık yok, şu şucu bu bucu gibisinden yaklaşımlardan gına gelmişiti. Ki var öyle adamlar ama esas sorunu ıskalıyorduk sürekli olarak.

Ortada düpedüz kalite sorunu var. Türkiye'de ilk özel spor kanalı olman (geniş ağlı) seni en iyisi yapmaz, sadece ilk yapar. Ama rekabet ortamı olmadığı için bugün öyle bir gelişimi Ntv Spor'dan beklemek tam bir hayalcilik. İnsanlar Sergen'le Rıdvan'la eğleniyor, ama o iş için başka adresler zaten yokmuydu. 7/24 Rıdvan Dilmen programları ne kazandırmış yorumculuk adına? Sadece hiç. Mesela yapmak, yayın akışını doldurmak. Bizse kahkahalarımız bitmeden sözlüğe koşup entry döşüyoruz. Besle babam besle. Kimsenin eleştirileri dikkate aldığı bile yok malesef.

Borges, Mehmet Demirkol üzerine çokça yazın var. Onlardan tam kesin ve net bir yorum çıkarmak mümkün olamıyor nedense. Belki ben beceremiyorumdur. Lakin Demirkol o bahsedilen vizyona göz kırpsa da bunun devamlılığını sürdürebilecek birisi değildir. Kenan Onuk, çok farklı bir çizgisi olan bir adamdı. Bilgi öncelikliydi ve nesnel tavrı vardı. Şimdi kimde var o, ya da kimde olabilir. Hakan Ünsal'lları pohpohlayan bir Demirkol'de mi? Hiç sanmıyorum.

Alper dedi ki...

Laf arasına malum şahsı sıkıştırmayı da unutmamışsın.
Aferim.
Devir sizin devriniz tabi.

Borges dedi ki...

Kayra: Tarafgirlik dahi izleyiciye saygisi olmayan insanalrin kendiligindenligine birakilmis yorumlar icerisindedir. Eger reytingi olan daha fazla GS li olsaydi belki taraf baskasi olurdu. Tarafgirlik bu kalite sorununun bir alt basligidir. Nitelikli yorumlar, kendisine ve izleyiciye saygisi olan yorumcularin oldugu yerde tarafgirlik olmaz. GSli yazarlarla doldursal bu sefer diger taraf isyan edecek, mesele bana göre nitelik sorunudur.

Baris Gercekler: Niyet sorunu vardir. Belki reytinglerden dolayi zorunlu kaldilar, bilemiyorum. Sergen Yalcin ya da 7/24 Ridvan DIlmen'in baska aciklamasi yok. Ikisini güzel bir sekilde harmanlamalilar. Ortayi bulmak onlarin sorunudur, göstermek bizim.

Oylum Tanis: Demirkol ya da x ya da Ridvan sadece "kötü" ya da "iyi" olamazlar, iyi oldugu ve kötü oldugu özellikleri mevcut. SÖylemlerinin kölesi oluyorlar ve bunlarin dogrulugu pesinde kosar iken zivanadan cikiyorlar yer yer. Iliskilerin esareti altinda tarafli yorumculuklar ve dahasi cok.. Fakat Demirkol, zaman icerisinde gelisiyor, gelistiriyor. En azindan futbolun disina cikildigi vakit futbola bakis acisi ve daha türlü sacmaliklari algilayip düzeltebilecek bir "güzel akli" var. Ben onun degerlendirilmesi taraftariyim, ülke futbol bakis acisina olumlu katkilari olacaktir.

Alper: Burasi senin aklinla kavradigin sekilde niyeti olan insanin yazdigi bir yer degil. Lütfen baska yerde devam ettir bu fanatizm muhabbetini. Bir daha bu minvalde "Fenerli iste ondan öyle" yorumlarini yayinlarim ama cevap vermem. Kenan ONuk siki bir Fenerbahceliydi, Ibrahim Altinsay Besiktaslidir. Tanil Bora Genclerbirligi taraftaridir vesaire.

brk dedi ki...

rıdvan konusunda biz gs taraftarı haklıyız. adam daha 2 yıl evvel ankarada biz kazanınca suni çimde ben de oynarım diyortdu. dün suni çim feneri etkiledi diyor. sanırsın bizimkiler pro.topçu değil halı saha topçusu. bu da benden bi örnek olsun.
ageçen gün gs tv 05-06 sezonu gollerini izliyorum. hasan şaş kaleci ile karşı karşıya vuruyor top kaleciyi geçiyor yarım saniye sonra gol olucak arkadan bi ses "gol olur" ben körüm ya topun kaleye gireceğini görmüyorum sanki. ve bunu daha min.5 golde yapıyor. bu mudur yani yorumculuk.

Borges dedi ki...

brk: Ridvan Dilmen özelinde ben cok yazi yazdim ama buradan ele alirsak o zaman Fenerbahceli degil Galatasaryli olsun ya da bu sig bir tartismaya döner. Belki Ridvan Dilmen ile NTV'nin özdeslesmesinden dogacak kötü sonucu göremiyorlar. Eskiden yakistiramazdik yahu biz pek cok yorumcuyu bu kanalin icerisine..


Eger NTV bizim algiladigimiz kimligini koruyabiirse icerisine tarafgirligine ragmen aldigi kimi insanlardan kalitesinden ödün vermeden yararlanilabilir.

brevhart filminde cok güldügüm bir sahne vardir. Kral, korkak ogluna dogru bakar ve düsünür..

"Ben gitsem savasa, kellemden olurum.. oglumu göndersem bu barbarlar ingiltereyi almaya kalkisir"

NTV'De calisan bir insan olsam Sergen Yalcin'dan aldigim kuvvetle her türlü densizligi yaparim. Ridvan'dan aldigium kuvvetle mac icerisinde oh, yuh, saga, sola her türlü absürdlügü sergilerim.

Temel sorun niteliktir, tarafgirlik bunun bir sonucudur. O rahatligin sonunda gelen bir otokontrol olmadan yapilan yorumculugun bir ciktisidir.. Gerekli saygiyi gösteren her yorumcu o cizgiden sasmayacak , bu denli de tepki göstermeyecektir..

Ben Galatasarayli olarak degil NTV'ye borcu oldugunu düsünen, zamaninda o kanali gece gündüz izlemis bir insan olarak iyi niyetimle bunlari yazdim.

brk dedi ki...

@borges
tabi sporsever açısından da bakmalıyız. sonuçta g.barry kim ki bu diyen, vidic man.u direk mi oynuyor güntekin diyen ya da program başına 10 kere "sıkıntı var" diyen yorumculardan daha iyilerini istemek hakkımız. umarım onlarda bunları düzeltmeye çalışırlar. ayrıca ilk mesajımda belirtmeyi unutmuşum ama çok güzel yazı abi eline sağlık.

Manusal dedi ki...

Katılmamak elde değil.

delorean dedi ki...

Degen maça iyi başlayınca, Rıdvan bu Degen bizim milli maçta da çok iyi oynamıştı,çok iyi oyuncu dikkat etmek lazım falan dedi.Tabi ki o Degen, Philipp Degen'di. 20 dakika sonra da bunun bir de ikizi vardı acaba bu Degen o muydu diye yorum yaptı.Artık bir yerden haber mi geldi nolduysa bilinmez :)

Taraflılık konusunda yorum yapmıyorum.Artık kimseyi dikkate almıyorum zaten.Taraftar nasıl isterse öyle konuşuyorlar.Guti gelir gelmez Beşiktaş Real'den büyük takım demiş mesela. Böyle haber yapan medyadan ne olur ki? bu komplekslere ne gerek var anlamıyorum.

rewlofweno dedi ki...

NTV Spor üzerine yapılan yorumlara, dile getirilen memnuniyetsizliğe için hazır bir cevap var; beğenmeyen izlemesin yahut diğer kanallar varken yine en iyisi bu. Oysa yazıda da gayet güzel vurgulandığı gibi NTV Spor'un kıyas noktası türk spor medyası yahut diğer kanalların yapıp ettikleri değildir. Kenan Onuk ve ekibinin yaptıklarıdır. Referans noktası orasıdır. Biz olmayan, olması mümkün olmayan bir kanalı hayal etmiyoruz. Kenan Onuk ile başlayan NTV algısının bozulmamasını, o çizginin devam etmesini istiyoruz. Vurguyu doğru yere yapması açısından gayet güzel bir yazı olmuş.

havyarsız dedi ki...

bu biraz da yazıda belirttiğiniz "NTV sonuna kadar parasini verdigi adami son nefesine kadar degerlendirmek isteyebilir" fikriyle alakalı gibi geliyor.

rıdvan lig tv'de "gol olur"uyla o kadar öne çıktı ve popülerleşti ki -tabi futbolculuk dönemi nedeniyle oluşan futbol izleyicinin sevgisi de diğer yanda duruyor- asıl meslek olarak teknik direktör diye anılmasına rağmen ntv'den ayrılıp bir takımın bile başına geçmeyecek duruma geldi.

ntv ise onun getirdiği izlenirliği her daim elinde tutmak için paraya yüklendi ve rıdvan teknik direktörlüğe oranla rahat bir işte bu denli para kazanmanın rahatlığı içinde özgelişimine dair bir çalışmada da bulunmadı.

ntv kurumu da yeraltından çıkıp da popülerleşmiş bir şarkıcı gibi sevilirliğinin kendisi gibi olmasından kaynaklandığını unutup sıradan futbol izleyicisinin isteklerine göre hareket etmeye başladı. ki bu durum onlara gerekli izlenirliği sağlıyor gibi gözüküyor ve eğer bu bir şirketse ve piyasa çarkları bu şirketin böyle daha rahat döneceğini öngörüyorsa ntv misyonunu çoktan bir kenara bırakmıştır. belki de hiç o misyona sahip olmamıştı. sadece kuruluş aşamasındaki bir takım idealistliklerdi ve popülarite hepsini yerle bir etti. bir bakıma kenan onuk -grubun iyi müzik yapmak isteyen kurucu bassçısı- grupotan ayrıldı ve sahne genç kızların sevgilisi yakışıklı vokale kaldı.

geçen yayın sezonu içerisinde başlayan cem dizdar ve kanat atkaya'nın içinde bulunduğu ntvspor programının önce gününün değiştirilmesi ardından yayından kaldırılması aynı bağlamda değerlendirilebilir. veya 90 dakika'nın bitmesinin ardından, hıncal uluç'ın yazdığı yazılara rağmen kırmızı çizgi ile ntv'ye geri dönebilmesi...

flyingdupe dedi ki...

bunu Borges in yazdıklarına istinaden yazmıyorum baştan belirtmem gerek ancak; rıdvan hakkında fenerbahce li olmamdan da kaynaklı fazla objektif olamam da,yorumlardan anlayabildigim kadarıyla rıdvan ın ozellikle galatasaray taraftarı üzerindeki etkisi fb taraftarı üzerindeki Hincal uluç etkisi olmuş durumda. Özellikle kenan onuk un vefatından sonra 90dakika nın,ozelliklede mehmet demırkolun programa katıldıgı sene fb taraftarı uzerindeki etkisi travmatikti,ve rıdvan icin soylenenlerin bircogu tarafımizdan hıncal icinde soyleniyordu. Sanıyorum aynı travmayı demirkolda yasadı o donem,ki omrü fazla uzun olmadı programda.

Borges dedi ki...

havyarsiz: Güzel bir yorum. Mesele biraz belki de budur. Her begendigimiz kurum bir süre sonra daha fazla para kazanmak ugruna halkin ortalamasina dogru kulac atiyor, caresiz bir sekilde biz de büyütüp büyütüp buralara getiriyoruz.

Eksi Sözlügü ele alalim ya da diger bir dönemin "idealist" farkli" kimliklerini.. Isin icerisine her yerde "reklam" faktörü ve reyting, tiklanma sayisi girdigi vakit o dönüsüm kacinilmaz oluyor.

Ben bunu da anlayarak yine de bir sinirin olmasini diledim. Sergen Yalcin ve dünkü olagan yorumunu gördükten sonra anladim ki: Izlenmek ugruna her sey feda edilebilir durumda..

Bir seyleri degistirme amaciyla yola cikiyorlar ama o seylerin onlari degistirmesi, kendisine benzetmesi kacinilmaz son.

Yapilacak sey kabul etmek olmali sanirim ama o güzel günleri yasamis insan olarak zor geliyor bu saygisiz, niteliksiz,iceriksiz yorumlarin reyting ugruna burada olmasi..

rewlofweno: Saniyorum ki bu kurum da neyin ne oldugunu belki bizden daha iyi biliyor. Sorun da "niyet" olsa gerek. Niyetleri sayginliktan önce reyting.. Baska türlü büyümenin bir yolu olmasi gerekiyordu..

minberamiri dedi ki...

almanya'da spor -düzeltiyorum- futbol programları nasıl? yorumcular maç analizi mi yapıyor yoksa orada da allah ne verdiyse sallıyorlar mı teknik adamlara?şu oyuncu girmeli bu oyuncu çıkmalı, bi uzun bi kısa forvet olmalı cinsinden yorum yapanlar orada da var mı?

izi dedi ki...

Muthis yazmisin ntvspor ve ridvan dilmeni elestirini bircok galatasarayli , besiktasli kendi fanatizimlerine pay cikaracaklarini dusunerek okumaya baslamistir diye tahmin ediyorum ama belirttiin ntvspor ici yanlisliklar asil ntvsporda olan sikintilari net olarak gostermis bunun bence de taraflilikla bi alakasi yok ki bende galatasarayliyim. Sadece su var ki reyting herzaman bir kanalin kaygisidir ve bunda elestirilicek pek bisey yoktur sadece ntvspor suanda biraz abartmistir , dengeyi saglamalidir sergen yalcin olursa olsun ama bulent timurlenk , ugur meleke vs. gibi kisilerle denge saglanmalidir bence

unknown dedi ki...

Benim tek istediğim zaten yazılı ve görsel basın tarafından Galatasaray sevilmiyor, çoğunlukla hep fenerbahçe kayrılıyor. Bu durumun değişeceğini de düşünmüyorum. Madem öyle Galatasaray aleyhinde yapılan birçok haberin önüne geçmek için, Galatasaray yöneticileri haber yapılmasını önlenmelidir bu kanal ve gazetelerde. yapmayın haberi kardeşim bu takımın adını ağzınıza hiç almayın. Zaten yapılan haberler ve yorumlar birşeye benzemiyor yayınlarınızda Galatasaray adını ağzınıza ALMAYIN. Kayırdığınız takımın şakşakcılığını yapmaya aleni bir şekilde devam edin..

solo dedi ki...

ben de rıdvan dilmeni tarafgirlikle eleştirip antitez olarak bülent timurlenki önerenleri anlamıyorum. şimdi yazacağım ama sayın borges siz yine beni fanatizm ile suçlayacaksınız, ama benim gördüğüm olay şu; hani gizli ırkçılık diye bişey vardır, dillendirmede güçlük çekersiniz ama satır aralarında o nefret tohumunu serpmekten de alıkoyamazsınız kendinizi(siz beni yanlış anlamayın yine, sizin için söylemiyorum), bülent timurlenkin değerlendirmeleri bence böyledir, böyle olduğu için bıraktım ben bülent timurlenk okumayı. galatasaray taraftarının rıdvan dilmeni değerlendirirken tutunduğu tavır da bence budur, hani avrupa futbolunu bilmiyor vs. gibi yorumları yaptıktan sonra işte böyle yorumcular var ülkemizde gibi kategorize edilince pek de iyi niyet bulamıyorum ben o eleştiriden. halbuki sizin yazdığınız gibi eleştirilince pek fazla söyleyecek söz kalmıyor, çünkü biliyorum ki satır arasında bir art niyet yok. rıdvan dilmen tabii ki eksiksiz bir yorumcu değil, ama eksiklikleri de giderilemeyecek kadar sorunlu değil.

ayrıca ben karşı kutuptan bir hıncal uluç muadili aranıyorsa bu mehmet demirkol olabilir diye düşünüyorum, çünkü ben sizin "Futbola dair sahsen benim ondan alacagim fikirler sinirlidir ve fakat bu ülkenin özellikle futbol disi yasanilanlara karsi olan tavrinin Mehmet Demirkol'den alacagi cok önemli elestirileri ve yorumlari vardir" yorumunuzu hıncal uluç için de düşünüyorum, ayrıca hıncal uluç'un galatasaray'ı eleştirirken takındığı tavrın mehmet demirkol'un fenerbahçe eleştirisi yapınca takındığı tavırla benzerlikler bösterdiğini düşünüyorum, acımasızca bazen alaycı, bazen (bazen değil fazlaca) mübalağa yapması gibi.

Borges dedi ki...

solo: Bakin babami bile elestirebilirim, bu yapi nedeniyle cok dostumu kirdim, döktüm ve genelde bildigimi söylerim, inandigimi.

Mehmet Demirkol'un tarafliligini yazan benim burada ama siz onu Hincal Uluc ile bir tutamazsiniz. Arada daglar kadar fark var. Futbola dair söyledikleri cok da tuhaf, anlamsiz ve havada duran seyler degil. Insani seveleim, sevmeyelim vesaire.

Dogru bir sekilde bakin, ne görüyorsunuz ?

Demirkol gereklidir bu ülkenin basinina.

Bülent Timurlenk'in ben yorumculugunu severim. GS li olmasiyla alaaksi yok, Demirkol,Altinsay,Dizdar vesaire icin ne dusunuyorsam odur. Üstelik Avrupa bakis acisi da her zaman yaninda vardir. O kendisi yazmayi ister, ben onu buraya yakistiriyorum.

Ridvan da bir ihtiyac. Ama onu dogru bir sekilde kullanmak da meseledir. Bu kadar hedefe koyarsa kacinilmaz olarak benim, onun bunun elestirisini üzerine cekecektir.

Ben diyorum ki yenileri gelsin, futbol piyasasi ile ilisigi olmayan yazarlar konussun. Onun bunun arkadas muhabbetini yapmayacaklar burada futbolu "sakince" keyif alarak" anlatsin. Kirmadan, dökmeden..

Kenan Onuk saglam bir Fenerbahceliydi ama o sakinligi, niteligi ve sayginligi yetiyordu, ben hic bir gün olsun sikayet ettigimi hatirlamam ki cok ama cok seyretmisligim vardir.

footballmaster dedi ki...

Tebrik ederim Borges keske elimizden gelse de ridvan yada sergenin surayi okumasini saglayip ya ben napiyorum diye dusunmelerine vesile olsak:)

solo dedi ki...

mehmet demrikol tabii ki gereklidir, ben onun için diyorum zaten, hıncal uluç da gereklidir bence, ne kadar sevmesem de, kızsam da böyle. bülent timurlenk konusunu ise hiç tartışmayalım derim, kendisine olan sempatim hıncal uluç'a olan sempatimden daha az.

ps: az önce ali ece radyoda söyledi sergen yalçın'ın sürekli "fener takımı" demesini eleştirdi. ben de ona takıldım bi ara, biz sergen yalçın'a "sergen adamı" diyor muyuz?

Borges dedi ki...

solo: Ben Demirkol hayrani degilim cokca defa elestirdim ve daha da devam edecektir. Lakin Hincal Uluc'un tüm bu sacmalamalarina ragmen saha disinda az biraz dogru tavirlar sergilemesi ikisini benezstirse de birisine buyuk bir hakaret oluyor en azindan benim gözümde böyledir.

HIncal Uluc az biraz bir seyler söyler ama orada da cok dinlenecek seviyede deguil maalasef. Fener medyasi, Sezgin bile fenerin calisani, osu bu derken okumuyoruz. okumadikca da karsimiza cikariyorlar.

Keza NTV program yaptiriyor böyle bir adama, anlamak mümkün degil.

H.S.K dedi ki...

Borges Merhaba;
Yazını (yazılarını beğenerek okuyorum..)..NTVSPOR taraf tutma olayı beni gerçekten çok rahatsız ediyor..İnsanlar bence taraf tutma derken biraz yanlış değerlendiriyor..Taraf tutmayı bir kulüteki en küçük problemi abartarak tv ye taşımakla yapıyorlar ..dah iyi demeleri çok iyi demeleri bence hiç problem değil..Örnek:burcu esmersoy un twitter ından yayınladıkları..lincoln zamanında yapılan yayınlar vs... esas zarar vermeye yönelik davranışlar bunlar bir prblemi büyütmek ve proveke etmek bunu bence bunu çok başarılı yapıyorlar..
Dünkü maç Rıdvam dilmenin maç yorumuna gelince beni sadece rahatsız eden onun Günteikin onayla tromso maçındaki kamera arkası yorumları(internetten bulanabilir
http://www.youtube.com/watch?v=gfN_dBSeQEI)
nı dinledikten sonra gitsin FB TV de maç yorumlasın insanları rahatsız etmesin diyorum...

outlaw dedi ki...

agiz dolusu küfür edesim var simdi spor basinina; bugün fanatik'te söyle bir baslik var: "sercan rusya'ya transfer oldu!"

habere tiklayinca da "yanlis anlamayin" diye basliyor metin, haber futbolla ilgili degilmis, rus mankenle görüntülenmis...

ne diyeyim ben bu adamlara, bu nasil bir seviyesizliktir? düpedüz yalancilik bu! hem de capsiz bir yalancilik... böyle haber basliginin altinda böyle haber görüp de küfür etmeyen adam var midir?

bunu gördükten sonra sergen'i elestirecek yerlerime bile agrilar giriyor...

Sabaha Kadar Futbol dedi ki...

Çok doğru bir noktaya parmak basmışınız. Rıdvan Dilmen'in taraflı yorumculuğu %100 programında çekiliyordu, maçlarda bile çekiliyordu fakat şu an içinde bulunduğu Aykut'u koruma durumu onu iyice çekilmez yapıyor. Aykut'un başarılı olmasını bir Beşiktaş taraftarı olarak istiyorum. Bu milliyetçilik duygularından değil sadece Türk antrenörlerinin tecrübe kazanmaları ve daha ileri gitmelerinden dolayı ama en büyük zararı onu her cümlede koruyarak veriyor. Hoca bunları gördü! Bu şutlara çok çalıştı dün. Hoca bu takımı çözmüştü. Ercan Taner'de suç var bu kadar müdahaleye izin vermememesi lazım. Gördüyse neden müdahale etmiyor! Hoca şimdi nerede? diye onu yoruma itmeli.

Sergen konusunda ise tek kelime ile her şeyi açıklamışınız onu seve seve seyretmemizin nedeni ondan bir şey kapacağımız değil fakat maç sonu evde tek başımıza arkadaş ile yapacağımz muhabbet gibi dinlememiz.

Bazı bahsettiğiniz yazarlar gerçekten iyi bir yorumcu fakat TV'de ve özellikle canlı yayınlarda çok kötü performans gösteriyorlar. Belki çalıştıkları kanallar buna izin vermiyor.

Bunu söylemek istemezdim ama Erman Toroğlunu bile özlüyorum bazen.

dogan pamuk dedi ki...

yeni yeni bloğunuzu takip etmeye başladım ve futbola bakışıma olumlu yönde katkınız olmuştur tıpkı bülent timurlenk gibi.
demirkol konusunda eşletirinize de, demirkol bakış açısının orada olması gerekliliğine de katılıyorum.
rıdvan dilmen (futbolculuğundan yola çıkarak) futbol zekası yüksek biri bu alanda yetenekli biri olduğu için türkiye ligindede oynanmış bir maçı hemen yorumlar, pozisyon alma,vuruş tekniği vs yorumları eşsizdir çünkü kendi yeteneğini o anda sahaya yansıtır.fakat bu futbolun sadece küçük bir kısmıdır daha çok mahalle kahvesinde maçı izleyip evde yüzde yüz futbolu izleyen kişi ağzı açık dinler.
türkiyenin en çok kazanan en popüler yorumcusundan bir futbolsever olarak nonda nın monaco daki yıllarını hatırlamasını veya izlemiş olmasını beklerim. çünkü ben henüz 15 16 yaşlarındayken biliyordum.
rijkaard a daum a yaptığı sert eleştirileri aykut kocaman a da yapmasını beklerim.
sezon ortası f.bahçe dökülürken "artık alex ile olmaz yollar ayrılmalı" derken alex ile sözleşme imzalanınca "kim istemez ki bu adamı" yaklaşımını hiç beklemem. tutarlılık beklerim.
bir galatasaraylı olarak rıdvan ın fenerli olması, ince kelime oyunlarıyla fener e hizmet etmesi çok sorun değil. kalite olsun yine yeter.
fakat yazdığınız gibi kalite olayı ntv nin genelinde hissedilen bir sorun şimdilik. kaldı ki artık yorumları da dinlemiyorum bari haber olarak kaliteli olsunlar. fenerbahçe ye gol atan y.boys lu oyuncuların da ismini yazsınlar alt yazıda. galatasaray a gol atanların isimlerini yazdıkları gibi...yoksa toplum psikolojisi uzmanı biriyle mi çalışıyolar?

emir dedi ki...

ntv deki yaprak dökümünün herkesin malumu olduğunu görmek sevindirici. özellikle artık rıdvanın amigo yorumları can sıktı. sergen futboldan anlıyo ama adamda kahce dili var dolayısıyla o da zevk vermiyor. bence ntv deki tek adam mustafa doğan. ayrıca yukarıda bir arkadaş yazmış ÖMER ÜRÜNDÜLü eleştrenler bunları niye yazmıyo diye. cevabı basit: eğer bi gün rıdvan da 25 tane dünya kupası maçını tek başına yorumlarsa ona da aynı şeyler yapılır çünkü bu ülkede kısknaçlık denen bi şi var. rıdvanın amigoluğu zaten vardı ama son 2 senedir futbol görüşleride bozuldu. ben yine öyle böyle eski orjinalliği olmasa da ömer üründülün bu işi en iyi yapan olduğunu düşünüyorum... ayrıca ntv de kemal belgin le yaptıkları programın da devrim niteliği taşıdığını söylemek isterim. taktik programlar onlar sayesinde hayatımıza girdi. yoksa hala televole izlioduk...

charonst dedi ki...

herkes bır sekılde kendını dusunur olmus turk futbolu dusundugunu sanarak.gs 0-2 bursa macı sonunda gs bursa ya nasıl yenılır dıyorlar ama aslında gs bursa ya yenılmıyor,bursa gs ı yenıyor olmalı.sampıyon takım yense de gs buyuk ya yenılmemesı gerekır.cunku turk futbolu yara alır sozumona.ınanın ıstanbul medyasından utanıyorum turkıye nın 3 takımı oldugunu sanıp lıgdekı dıger takımların bu 3 takımı buyutmek ıcın varolduklarını sanıyorlar.

Unknown dedi ki...

ben maçları izleyemiyorum. dsmart için artık şifre koyuyorlar. geçen gece 3'te de şifre vardı. nba maçlarına da mı artık şifre diye yakınırken, arkadaşımdan gün içinde oynanan barcelona maçının tekrar yayını olduğunu öğrendim. eskiden ntvspor'u 10 saat bile izlediğim olurdu. normalde tv izlemeyen ben, ntvspor izlerdim ama gerek şifre gerekse sürekli haber tekrarı olduğundan bıraktım. yolları açık olsun.

7/10 diye bir program var. 7'den 8'e bir haber veriyorlar. 9'dan 10'a bir daha veriyorlar 10'dan 11'e bir daha veriyorlar. tün gün aynı haber dönüyor.