9 Ocak 2012

"çok yönlülük"



Toni Kroos küçük takımların çok büyük on numarası olabilirdi eğer bir dönüşüm geçirmeseydi. Löw onu ofansif alandaki tüm yetkinliğine rağmen Ancelotti'nin Pirlo'ya yaptığı gibi defansif orta sahaya dönüştürdü. Lakin fark şudur ki bu oyuncular orijini olan on numara pozisyonunu da maç içerisinde durum ve koşullar gereği yeniden oynamak durumunda kalıyorlar. Dolayısla dizilimi ve onun gerektirdiği oyun anlayışını saha içerisinde sorunsuz bir şekilde dönüştürülmesinin nedeni konumunda. 4-2-3-1 ile 4-1-4-1 arasında gidip gelebiliyorsunuz Toni Kroos'un varlığıyla. Teknik ve aynı zamanda savunma yapabildiği için değil her iki bölgenin pozisyon bilgisine sahip olarak yetiştirildiği için bu gerçekleşebiliyor. Schalke'de orijini yine on numara olan Lewis Holtby ile bu zaman zaman uygulanıyor.

Artık 4-4-2'den 4-2-3-1'e geçiş ya da farklı bir "moda dizilim" yerine maç içi sistem ve taktiği durum ve koşullara göre "oyuncu değiştirmeden" gerçekleştirmek günün modası. Gladbach sıklıkla bu sene maç içerisinde geride bekleyen kontra takımı 4-4-2 oynadığı gibi ileride basan 4-2-3-1'le atak oynayan takım da olabilmiştir. Dizilim bir yana felsefe farklılaşabiliyor. Bu da ancak Toni Kroos gibi çok yönlü oyuncularla mümkün. Barça kadar bunu abartacak eğitimli futbolcu ve felsefeniz yoktur belki ama bugün şöyle bir baktığınızda Mancini'den Favre'ye kadar "mikro taktikler" artık "moda" diyebiliriz.


Hamburg yeni teknik adamı Thorsten Fink ile yenilgi yüzü görmedi. Bu senenin ne kadar moda teknik hamlesi varsa mübarek hepsini gerçekleştirdi ve Uli Höness'in futbolculuğunda "geleceğin bayern teknik adamı" olarak onu hazırlamasının boşa olmadığını tüm dünyaya Basel ve Hamburg performansı ile gösterdi. En kilit oyuncusu Rincon'dur..

4-2-3-1'in iki defansif orta sahası Rincon ve Kaçar. Bu iki çok yönlü oyuncu nedeniyle oyuncu değiştirmeden maç içerisinde pek çok farklı sisteme geçiş yapar. Rincon sıklıkla iki stoperin arasına girer ve merkezi geçilmez kılar. Eğer skoru korumak istiyorsa beklerle beraber beşli defans söz konusudur ve fakat daha ofansif olmak istiyorsa üçlü defansa geçiş yapıp iki bekini de ileri çıkarır.. Rincon'un yanındaki Kacar ise Jansen ve Gökhan'ın çizgisine gider.. Rincon geriye gelir iken beş oyuncu ileriye doğru hamle yapar.. Kacar, Kroos gibi ofansif orta saha olur, takım üçlü defansa döner ve Rincon stoperleşir.


"Peki senin tam olarak rolün ne?

Ben de bilmiyorum! Orta saha oynadım, kanatta oynadım, sahte dokuz numara olarak oynadım.. Açıkcası oynamadığım yer kalmadı."

Üstelik Fabreagas bu mevkilerin hemen hepsini tek bir maç içerisinde oynadı. Mourinho'nun beş yıl önceki bir röportajının içerisindeydi geleceğin futbolcusunun olmazsa olmazı çok yönlü olmasıdır içeriği. Bu saha dışındaki teknik adam rolünü daha da önemli hale getiriyor. Daha da önemlisi şudur ki altyapılarda verilmesi gereken eğitimin temel noktası iki ayağını kullanma, çok yönlülük üzerine olmasıdır. Almanya'nın devrim diye altta başlattığı eğitimin temel noktası da burasıdır. Reus'un mevkisi nedir bilen var mıdır? Götze önde nerede oynar? Bir de bunların hem defans hem ofans olanı var Toni Kroos gibi.. Ön alan oyuncuların yaptığı defans ya da Mats Hummels'de olduğu gibi tersi de mümkün. Dortmund sene başında oyunu stoperiyle kuruyordu ki oyun kurucu stoperlerden de bahsedebiliriz..

Elbette Barça bunu yirmi yıl önce başlattı o çok başka..

1 yorum:

zachpaulsen dedi ki...

15 yıl önceki galatasarayın en az 5-6 oyuncusu böyleydi. okan, suat, emre, ergün, ümit davala,.
fatih terim de böyle oynayacak adamların sayısını artırmaya çalışıyor.
selçuk, emre çolak, melo, engin, elmander...
bu sayı ne kadar artarsa bir takım daha başarılı olur.