27 Şubat 2012

Galatasaray - Beşiktaş 3-2


Muhteşem bir iş çıkarmışlar. Böylesine güzel bir koreografi uzun zamandır görmemiştim. Emeği geçen herkese çok çok teşekkür.

Maçın kısaca yorumlamak gerekirse eğer Selçuk İnan derim. Muhteşem oynadı maç boyunca ve sahada görmediklerimizin dışında topsuz alanda yüzüne de yansıyan o iyi niyeti görüyorsunuz. Sahanın en ucu kale çizgisinde bulunabildiği gibi çizgiden top dahi çıkarabilecek kadar savunmanın derdine düşüyor. Bu çok temiz bir iyi niyet göstergesidir. Dahası top kaptırmadan olması gereken yere onu iletmesi kadar uzun toplardaki başarısı da Galatasaray'ın sezon başından beri beklediğimiz saha içi liderliğini de aldığının göstergesi.Melo'ya golde verdiği pas golün kendisinden daha güzeldi.Maçın oyuncusu Elmander değil tartışmasız Selçuk İnan'dır. İki asistinin dışında oyunu yönlendirme zekası, becerisi kadar doğru yerde bulunma içgüdüsü de aynı şekilde onun en önemli özellikleri arasında yer alıyor.

Selçuk'un yanı sıra özellikle oyun sıkıştığında ortaya çıkan Engin Baytar'ın o liderlik ruhu da önemlidir. Engin öyle bir zamanda ortaya çıkıyor ki artık siz Galatasaray'ın ön alanda sıkıştığını ve pozisyon üretimi konusunda sorun yaşadığını düşünürken o ortaya çıkıyor. Ha topu kaptırdı kaptıracak gibi ilerliyor belki ama önemli olan ayrıntı şudur ki sonuç alıyor.Kendi kalesine gol atmasına rağmen Semih'in formu kadar pek çoklarının umutlarını kestiği Riera'nın da sonradan girip "tekniğini" konuşturması, katkı sağlaması keza yine Galatasaray'ın artılarıdır.

Elmander'in büyük maçların hemen hepsinde gol atması önemli bir ayrıntıdır. Gol atamadığında dahi verimli olan bu oyuncuyu Fatih Terim seçmedi belki ama onun sistemine göre yaratılmış bir forvet tipi.İnsan ister istemez biraz daha genç olsaydı diye hayıflanmıyor değil.

Maç sonrası ekranlarda çeşitli maç yorumlarını dinledim.Hemen herkesin ortak fikri Quaresma'nın bencilliği, kötü oyunu vesaire.

Eğer o Almeida kafayı çaksa ne olurdu? Bakın burası Quaresma'nın dışında gelişen bir olay. Ne olurdu? Sahada üç golü attıran bir oyuncudan bahsedecektik. Deyim yerindeyse tek başına galibiyete götüren oyuncu olacaktı ve o övgüler bir dakika içerisinde kaybolup gitti.

Galatasaray'lıların bu maç içerisinde korktuğum tek isim Quaresma'ydı. Kenara indiğinde yaratacağı tehlike ortada ve kendisinden beklenileni de yaptı. Savunmasına yardım etmiyor, oyun tarzı tek taraflı ve hücum çeşitliliğini azalttığı ölçüde güzel oyuna da damga vuran bir etkisi var ve hepsine katılıyorum. Lakin şu maç içerisinde Beşiktaş'ı neredeyse galibiyete götürecek tek futbolcu Quaresma idi. Dahası kendisinden beklenileni de yapmıştır. Eleştirilmesi son derece doğal ama tüm yükü buraya aktarmak, her derbide attırdığı golleri görmezden gelip tüm sorunu buraya indirgemek çok yanlış olduğu kadar biraz da nankörlük gibi geliyor bana.

Necip'ten beklentiler çok yüksekti ama gerek bu maç gerekse de bundan önceki karşılaşmalarda geleceği adına daha karamsar bakmamı sağlıyor. Onun bölgesi yetenekten çok "oyun zekası" ile ilgilidir. Tavsiyem vaktinin büyük bir kısmını fizik kondisyon ve oyunun mental açıdan nasıl oynaması gerektiğine kafa yormasıdır. Zira yetenek olarak değil ama mental açıdan eksikliği onu geri plana itiyor. Böylesine bir maçta fernandes'in yokluğunda ortaya çıkması gereken oyuncu Necip olmalıydı.

Beşiktaş'ın Fernandes eksikliği kadar Avrupa'da maç yapmasının da sıkıntısı yaşadı. Eskiden bu aşılması gereken bir zorluk iken bugün Türkiye Süper Liginin maç temposu nedeniyle iş çok daha zor bir hal aldı. Carvalhal'ı ben anlıyorum ve haklıdır da eleştirilerinde.. Tüm bu skorlara rağmen Beşiktaş bu sezon bana göre "başarılıdır".

Oldukça keyifli ve güzel bir karşılaşma oldu.

5 yorum:

erwim dedi ki...

Kareografi gerçekten muhteşemdi. Carvalhal'in de pür dikkat ve gerçekten keyif aldığı yüzünden belli halde şovu izlemesi de çok güzeldi. Teknik olarak çok eleştirilebilir, ki Beşiktaşlı arkadaşlar acımasızca da eleştirmektedirler, ama insanlığı 10 numara bir adam, orası kesin. (Türk'üz ve ne yazık ki şu insanlığı ön plana çıkan adamlara karşı profesyonel olamıyoruz ne yazık ki :) )

Maça gelince, maçın tamamı bir yana, son 10 dakika bşr yanaydı. Zaten maçın ilk yarısı bittiğinde "fena maç olmuyor" dereken, ikinci yarıyı seyeredince ilk yarı çok sönük kaldı. Bana göre de Selçuk süperdi, Elmander harikaydı, Semih Almeida karşısında biraz zorlandı (geçen seneyi Kartalspro'da geçiren bir adam için ise muhteşem bir sezon ve tecrübe). Beşiktaş'ta Ernst ve Sivok çok iyiydi, Toraman ikinci yarıda kendini aşıp Q7 ile birlikte o kanadı felç etti ama Fernandes çok fazla arandı. Necip için ise sanki kendi takımımın oyuncusu gibi sevdiğimi söyleyebilirim. Umarım Arsenal haberleri gerçektir, gider ve orada Wenger'in ellerinde gerçek bir maestroya döner. Burada kalırsa bundan daha fazlası olmaz ve bir modern futbol star adayını daha kaybederiz.

Hocalara gelince... Fatih Terim bana göre yine aynı hatayı yaptı, 2-1 i bulunca her derbide yaptığı gibi tek forvete dönüp sahasına çekildi ve hem baskıyı hem de beraberlik golünü yedi. Golü yedikten sonra da bu sefer Baros'u aldı, kendi kendini inkar etti. Carvalhal ise Beşiktaşlı arkadaşlarımın en net eleştirisini yine haketti ve Galatasaray'ın yorulup moral olarak da düştüğü dakikalarda bir Simao-Holosko değişikliğini düşünmedi.

Bir Galatasaraylı olarak en çok sevdiğim derbiler Beşiktaş ile olanlar. Daha popüler olan diğeri hem fazla gergin hem de taraftar, futbolcu, yönetici, başkan, hakem, Federasyon herkesin şuurunu kaybettiği maçlar şeklinde geçiyor. Bu yüzden teşekkürler Galatasarayım, teşekkürler yükdek potansiyelli güzel takım Beşiktaş...

Borges dedi ki...

Bana sorarsan Riera hamlesi doğruydu. Öncelikle forvet değil kenar oyuncusu alması belki defansif bir hamle gibi gözükebilir ama dünkü Necati'den Riera çok daha ofansif bir oyuncuydu aslında.

Dahası formsuz bir oyuncu alıp savunması fazla olmayan riera'yı alması defansif bir hamle olarak değerklendirilmemelidir. Bir ihtimal kenar savunmasını güçlendirmek ki gol de baskıdan değil olağan bir hatadan geldi.

En az Koreografi kadar Carvalhal'ın ona bakışı da güzeldi. bu hocayı sanırım bu ülkedeki taraflı tarafsız herkes seviyor.

aks111 dedi ki...

Fatih terim elmander in hem transferinde söz sahibi değildi hemde zaten sezon başlarken kafasında da hiç yoktu.adam zorla aldı formayı helal olsun :).

M.Cagdas dedi ki...

Keske Carvalhal Besiktastan kovulduktan sonra bizde yardimci antrenor falan olsa, ya da ne bileyim baska bir gorev. Aydin hakkinda ne dusunuyorsun?

M.Cagdas dedi ki...

Keske Carvalhal Besiktastan kovulduktan sonra bizde yardimci antrenor falan olsa, ya da ne bileyim baska bir gorev. Aydin hakkinda ne dusunuyorsun?