8 Mayıs 2012

Euro 2012 için yazar aranıyor



Buraya bugüne kadar benden başka yazan olmadı. Lakin kısa süreliğine konuk olacak yazarlar arıyorum. Avrupa Şampiyona'sına katılımcı ülkeleri yakından takip ediyor ve doğru bir şekilde ayrıntılı olarak analiz edip turnuva öncesi yazarım diyorsanız, buyrun. Pek çoğunu kendim yazmak istiyorum ama daha iyisi olursa buraya ismi, twitter hesabı ve mailiyle koyacağız.. Bu konuk yazar alımını Avrupa Şampiyonası esnasında da devam ettirebilirim. İlginç portreler, hikayeler v.s.

Lakin şöyle bir tehlike var. Onca saat yazıp da benim tarafımdan "hayır olmamış bu" diyerek reddedilebilirsiniz. Keza aynı ülke için birden fazla talep gelirse haliyle en iyisini buraya alacağım. Almanya dışında bir ülke seçip "evet ben bu ülkeye dair her şeyi yazabilirim" diyen ve bu tehlikeyi göze alan buyursun. Genel anlamda şablonu yazarın kendisi belirler. Toplamda güzel olması önemli lakin kimi detaylar mutlaka yazılmalıdır.

-Teknik direktör tanıtımı, futbol karakteri.. Daha çok takımı nasıl oynatır sorusunun cevabı.

-15 oyuncu minumum 5-6 cümle ile.. Takımın yıldızları ve öne çıkması muhtemel oyuncular için analiz biraz daha geniş olabilir. Sonunda belirlenmiş bir ideal 11.

- Ülkenin gruplardaki şansı üzerine bir inceleme.

Yazılar kadroların belirlenmesi sonucu gelirse daha "doğru" olma şansı yüksek..

Yazara sınır koymak kadar zoruma giden bir başka şey yok. Bizzat yazarın imzasını taşıyacak her türlü farklılık da kabulümüz. Burası bir gazete değil dergi değil ekranın önünde de değilsiniz. Okuyucuya o ülkenin Avrupa Şampiyonası esnasında futbolunu yakından tattıracak "uslubunuz" asıl önemli kısmıdır. Yoksa diğer pek çok ayrıntı her yerdedir. Dikkat ettiğim husus budur. Yorumlarınız ve diğer sorularınız da eğer mümkünse mail yoluyla olursa daha iyi olur. Lütfen her türlü soru için devrimderki@gmail.com..

Bloglar okunmuyor artık diyen insanlar da dün gece bu blogun sadece yarım saat içerisinde 2 bin küsur insan tarafından okunduğunu unutmasın. Bu istisnai bir durum olsa da bir gerçeği size hatırlatıyor; iyi bir yazı, inceleme, analiz nerede olursa olsun kendi okurunu kendisine çeker. Aynı cümleler, aynı kelimeler gazetede yazıldığı zaman daha fazla iyi ya da kötü olmuyor. Maalasef kategorilendirme gerçekte blog, gazete, dergi değil "güzel yazı" ya da "güzel olmayan yazı" olarak oluşur. Bunu unutmayın. Toplamda benim amacım turnuvadaki her maçı taraf olduğunuz takımda olduğu kadar keyifle izlemek ve izlettirmek. Yazılarınızı bu ayın son gününe kadar bana ulaştırmanız gerekiyor.. Ne kadar erken o kadar güzel tabi..

Edit: Danimarka yazılmıştır. Bilginize..

14 yorum:

ahmetkocc dedi ki...

Orhan abi, bunu yapmayı isterim ancak tek korkum şu. O kadar doyurucu yazıyorsun ki bu blogu takip eden biri olarak yazacağım yazıları kendim beğenmeyebilirim senden önce.

Borges dedi ki...

Almanya hakkında "doyurucu" yazılar olabilir lakin bir başka ülke için yazılacaklar burada sınırlıdır.

Ben de bu uygulamayla Avrupa Şampiyonasına daha zengin bir içerik ile bakmayı düşünüyorum. Almanya dışı her ülke için neredeyse herkes benden daha iyi yazar. Belki Almanya için dahi daha iyi yazılar çıkar. Belli mi olur?

Güzel bakışın için teşekkürler ama denemek istersen bekleriz seni de usta.

adsız dedi ki...

patronculuk oynamanın başlangıcı böyle oluyor demek ki. öncelikle 'kendinin' olduğunu düşündüğün bir yerde; kendi kontrolünle bazı şeylerin gerçekleşebileceğini düşünmek, kısmen karar merci olmak ve diğerlerinin de ancak bu şartların kabul edilmesiyle burada kendilerini var edebileceğini söylemek. iyiymiş hakikaten.

bu yazı sonrası, bunca zamandır göz attığım bu blogu göz ardı ediyorum. size iyi eğlenceler!

"sen o kadar emek vermiş olsan da ben bir kalemde onu silebilirim bak!(gizliden gizliye, ben noldumcu gülümsemesi)"

sahi noldunuz?

Borges dedi ki...

özdemir: Prd, ne yapabilirdim? Bu postu attıktan iki saat bile olmadan adam danimarka'yı geyik yaparak yazmış, atmış. Bunu yayımlamalı yım? Peki bunu buraya koymadığım zaman koparacağı fırtınayı biliyor musun? Şimdiden uyarıyorum, her yazılanı koyma şansım yok.

Ben istedim ki okuyan eden orada yaşayan bilen o ülkeyi yazsın ben de yayımlayayım ama siz "diğer şıkkı" tanımadığınız için..

Ne patronluğu arkadaşım? Biz dergi çıkarıyoruz, aramızdan birisini editör yapınca patronlaştırıyor muyuz? adam benim yazımı koymuyor bekletiyor, patronlaştı mı şimdi? Çiziktirilmiş alakasız bir yazıyı koymama riskine karşı ne yapabilirim?

Ne olmuş olabilirim ben?:) Siz biraz eleştirmek için kasıyor olabşilir misiniz? Bir düşümnün bunu..

xray dedi ki...

Orhan abi bizi sana çeken şey sadece yazılarındaki akıcılığın ,ilgi çekici noktaları yakalaman v.s değil aynı zamanda samimiyetinin çok büyük etkisi var( naçizane tespit; sana ahkam kesmek değil mesele :) )


Bende bu uygulamada tamda senin üslubunda sorun buluyorum.Fakat hele ki şu ortamda kendimizi yakın hissettiğimiz kaç yer var ki böyle basit birşeyde bir daha da gelmem katılığına giriyoruz. He bu sayı artar o zaman affetmem:))

xray dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Borges dedi ki...

xray: İki farklı insan bunu diyorsa kesin bir şeyi yanlış yapmışımdır. Zira buradaki insanların kötü niyet taşıyacağına inanmıyorum yalnız işin içerisinden başka türlü çıkamadım.

patronluk taslamak gibi bir eleştiriyi hiç beklemezdim. İstediğim bir şey vardı; İnancım odur ki takımları ne kadar yakından tanıtırsak keyfi o derece artar bu muhabbetin.

Ama böyle bir şey istediğinizde başınıza gelecek olanı önceden kestirmeniz gerekiyor. Yazısı beğenilmemek kadar kötü bir durum yoktur. Her yazıyı da yayınlayamam 'ı başka türlü nasıl derim bilemedim. Kendisine güvenen ve vakti olup da paylaşma tutkusuna sahip insan yazsın ben de buraya koyayım.. hepsi bu.

Lakin sorun var diyorsunuz ben bir daha bakayım.

maria lopez garcia dedi ki...

Nasil bir sorun var ben anlamadim. Kisisel bir alan burasi. Evet sizin burasi. Emek veriyorsunuz, bunu cogu insandan farkli yapiyorsnuz ve sonucunda hakkettiginiz bir ilgi goruyorsunuz. Sonra diyorsunuz ki gelin sizden de bir seyler paylasayim ama benim de kriterlerim var. E bunun neresi yanlis? Size ve emeginize saygi duyan biri, bunda nasil bir sorun gorebilir ki?

serkan dedi ki...

ben de buradaki sıkıntıyı ve tepkilerin nedenini anlamadım. bence yazılan metinde bi sorun yok, ne düşünülüyorsa o yazılmış; "katkıda bulunacak arkadaşların yazıları hiç bir kontrolden geçmeden direkt olarak yayımlanacak algısı oluşmasın, yazısını göremeyen arkadaş da bu ihtimali bilerek başlasın ve yazısı çıkmazsa hayal kırıklığına uğramasın"
fikrini vermek son derece adil.

pelezinho dedi ki...

orhan abi yapmış olduğun gayet ince ve güzel bir düşünceden bile insanlar eleştiri için kasıntı yapıyorsa gerçekten bu ülkede tartışma ortamı her geçen gün yok oluyor demektir.takipçilerine sağlıklı bilgi verebilmek adına böyle güzel bir düşünceyi bile dile getirmek hatta uygulamak istemek senin bu bloğa ve takipçilerine verdiğin değeri çok net gösteriyor.bu da şu zamanlarda değersizleştirilen bu alternatif dünyaya bir nebze olsun can veriyor.bu ülkede iyi niyetle yapılmak istenen herşeye art niyetle yaklaşan çok insan var.Fakat bu yaklaşımlar asla iyi niyetin niteliğini değiştirmez.o yüzden bence saçma bir söylem için can sıkmaya gerek yok.o yüzden aynen devam orhan abi :)biz senin samimiyetini ve bloğuna ve takipçilerine verdiğin değeri çok iyi biliyoruz sen hiç merak etme...

Borges dedi ki...

pelezinho: tuhaf bulsam da eleştiriler kötü niyetli değil. Bir dahaki sefere daha güzel bir dil bulmaya çalışırım.

Bu şekilde baktığın için teşekkürler.

aks111 dedi ki...

şimdi edit i gördüm danimarka yazılmıştır bilginize demişsinizde yazıda şöyle yazıyor.
"Keza aynı ülke için birden fazla talep gelirse haliyle en iyisini buraya alacağım."

Danimarka yı yazıcağımdan değilde böyle çakışmalar olursa ne olcak diye sormak istedim.

Borges dedi ki...

Yok bazıları yazılmayanları soruyor ben de yazılanları buraya ekleyeceğim. Bir Danimarka daha gelirse ikisini birden koyarım nedir ki:)

emreyetisirr dedi ki...

yazıları nereye gönderiyoruz ?