Turnuva öncesi yapılan yorumlar, birbirleriyle karşılaşmamış takımların duellosunda çokça kez anlamını yitiriyor. Şu takım güçsüz, bu takım gol yemez gibi varsayımların çok fazla doğrulandığına şahit olamadık. Lakin bu grupta turnuva içerisinde dahi yapılan yorumlar, alınan sonuçlar oldukça farklıydı. Bir başka açıdan teknik adamlar fazlasıyla farklılık yarattı ve maç öncesi kadrolar açıklanasıya kadar ne söylesek aslında yalandı.
Çekler'den başlayalım.
Bilek, gereğinden fazla ofansif bir kadro çıkardı Rusya karşısına. Baros'un sağına Rezek'i soluna Pilar'ı koyması yetmezmiş gibi defansif orta saha olarak adlandırmasına karşın gayet ofansif Plasil ve Jiracek'i koydu. Bu altılı Rusya maçının başında rakip takımın oyun kurmasına engel olacak şekilde baskı da yapınca ilk dakikalarda etkili dahi oldu. Amma velakin Rusya topu kaptığında Çekler'in öndeki altılı hücum setiyle gerideki dörtlü defans arasında öyle bir boşluk yakalandı ki Arshavin dans etti burada. Daha da önemlisi fizik olarak kusurlu bir ilk onbirdi. Bilek, hatasını henüz daha Rusya maçının ilk yarısının sonunda anladı ve sağ kenar forvet rolündeki Rezek'i çıkarıp Hübschman'ı Jiracek'in olduğu bölgeye yerleştirdi. Jiracek'i de kenara..
Biraz olsun denge sağlanmış olsa da hezimetin eşiğinden döndüler. İkinci maç öncesi ise soru işaretleriyle doluydu. Asıl kadrosuna sadık mı kalacak yoksa teknik adam hatasını anladı mı?
Yunanistan karşısına Hübschman'la başladı. Hücumcu bek Kadlec'i stopere çekip Limbersky'i beke koyarak hem fizik gücünü arttırdı hem de tandemin kalitesi yükseldi. Maçın başında iki golü de bulunca üzerine yatmakta sorun yaşamadı.
Yunanistan'da Santos ise Polonya karşısında bulduğu doğruların bir kısmını unuttu. Salpingidis ile başladı belki ama Gekas'ı yedeğe çekip geniş alanda etkili olduğu kenar bölgesinden Samaras'ı alıp forvete yerleştirdi. İkinci yarı kendisine gelse de bu sürekli değiştirdiği hücum üçlüsünün kısır oyunu sonucu iki gole ulaşamayarak mağlubiyete neden oldu.
Çekler'in her şeye rağmen iki maçta da ikinci yarıları çok iyi değildi. Bir düzelme var, kadroda değişim de söz konusu lakin sakatlığından dolayı ağrılarla oynayan Rosicky'i taşımak, teknik kapasitesi yüksek fizik gücü sınırlı olan bu takım için sorundu. Üçüncü maçta yetenek abidesi Rosicky'siz çıkınca en azından doksan dakika boyunca etkili olan bir takıma sahip oldular..
İlk maça göre kadro değişimine bakarsak; Rosicky yok, forvet Rezek yok, Hubnik ve haliyle hücumcu bek Kadlec stoperde.. Jiracek kenarda,Hübschman defansif orta saha.. Demem o ki kademe kademe kadroyu farklılaştırarak özellikle fizik anlamında kötüden iyiye doğru geliştirdi kendisini... O gol belki Murawski'nin gereksiz yerde top kaptırması sonucu gelişti ama o final maçını Çek Cumhuriyeti sonuna kadar hak etti..
A grubunun genel değerlendirmesi Pazartesi BirGün'de..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder