17 Aralık 2007

Sacmasapanladiklarim.!



Su icilen suyun tadi ile AudiR8 aldiginiz zaman hissedeceginiz hazzin arasinda cok buyuk bir farkin olmadigini düsünürüm. 2000 yil önce yasayan insana göre oldukca zengin olan insanin bugünkü fakirligi icsel ve ayni zamanda yedirilmis sacma sapan yasam anlayisindan kaynaklidir. En birinci alkolüm olan güzel demlenilmis bir cay icin bunu soylemistim sanirim. Insanlar milyonlarca dolar vererek ulastiklara hazza ben bir bardak cay ile erisiyorum. Iyi, güzel gibi relativ ögeler mutlaka ki yasadiginiz cevrenin, gözünüze sokulan yasamlarin ortalamasidir. Nesnel bir iyi, mutlu, güzel yasam standarti olamaz. Her insan bir baskasina göre iyi, bir baskasina göre kötü yasiyordur. Mutsuzlugun nedenleri olan bir baska yasamin getirilerine ulasmak icin harcayacaginiz cabayi yasama bakisinizi degistirmek icin kitaplara dogru yönelerek yasama bakisinizi degistirerek harcamanizi tavsiye ederim. icine girdiginiz cok baska hayatlarin basit hedefleri yer yer kendi hayatinizi sorgulamaya ve ayni zamanda degisen dünyaya karsi degismeyen insanoglunun kandirikci arzularini alt edebilmenin yollarini bulabilirsiniz..

Carpitilmamis yasamin geriye kalan tek imgesi ölümdür diyen Adorno'nun verdigi mesaj da ayni sekildedir. Düz bir bakis sonrasi susamislik sonrasi icilen su, saatlerce sigarasiz gecen zamandan sonra icilen sigara veya onlarca zaman hayalini kurdugunuz nesneye kavustugunuz zaman aldiniz haz hemen hemen aynidir. Biraz daha farkli acidan bakmayi basarabildiginiz zaman arabanin,icilen suyun, sigaranin farki yoktur. Insanoglunun nesneye baska türlü bakarak carpitmasi, oldugundan baska bir kimlige büründürmesi, algilamasidir. Bu yüzden özneye baglidir arzu nesnesinin olusumu. Arzulanan nesneye olan uzaklik aciyi, cekilen acinin büyüklügü de kavustuktan sonra alacaginiz hazzin siddetini belirler.En basinda her seyi belirleyen özne olarak bakisiniz durur. Zordur, sizin disinizda gelisen bir yasam ve onun parcasi olan insanin dayatilan onlarca nesne karsisinda bilincli secim yapmasi.. Yine de derim ki; Elinizdedir her sey. Eldeedilebilirligi olan nesneleri bilincli sekilde farkli olarak algilamak, yani "carpitmak" ve daha cok mutlu olmak..

Sair/yazar ile ben cokca zaman ayni günü yasiyorum, ayni manzaralar karsisinda kendimi buluyorum. Onun benden farki, önümde duranlari farkli algilamasi, güzel bir sekilde carpitmasi. Ancak onu okudugum zaman bizzat sahip oldugum zenginliklerin farkina variyorum, ayni sekilde bir daha yasamak icin cabaliyorum. Onunla aramda "bakis" farki vardir. Ben cokca zaman asla sahip olamayacagim nesnelere, yasamlara özendirilmis ve acisi ile basbasa birakilmis iken o yasadigina farkli bakip cokca zaman carpitip eldeedilmis hedeflere oturmanin güzelligini yasar..

Mesele sudur kendimce; Her insan bir seye sahiptir. her insanin sahip oldugu nesne ile sürekli iliskisi olmasindan kaynakli bakisi zayiflar, algisi körelir. Baska türlü bakmak bir yana, ortalama keyfini sürecek kadar dahi üzerinde duramaz; kaybetmedigi sürece.. yazarlar,sairler de kaybetmenin deminde yazar/sair olmuslardir cokca zaman. Aslolan da yasarken sahip olduklariniza farkli sekilde bakip icerisindeyken, yasarken farkina varip keyfiniz sürmektir yasamin.. yazildigi kadar elbette basit degildir, velakin sanildigi kadar da ömrü yoktur uzaginizda duran nesnelerin size getirecegi hazzin..

Bir daha belirtmekte fayda vardir blogun tepesinde duran alintiyi;

"nesnelerin çekiciliği bize dokunmadıkları ölçüdedir.hayat hiçbir zaman güzel değildir;güzel olan hayat üzerine yapılmış betimlemelerdir sadece" Schopenhauer

Hiç yorum yok: