10 Nisan 2009

American History X.!



Sonda söylecegimi basta hemen dile getireyim, bu hemen herkes tarafindan begenilen ve neredeyse "kult" olarak adlandirilan film irkci bir filmdir. Irkciligin yayginlasmasi acisindan bakildigi vakit olumsuz sonuclari olan bir yapimdir. Bana göre toplumsal zarari olabilecek, gencler üzerinde kötü etki birakacak bir sinema güzelidir.. Baska acidan seyri keyifli, etkisi sarsicidir ama biraz da "kandirikcidir".

Yaklasik sekiz yil önce bu filmi ilk izledigimde cok etkilenmistim.. Bir seyler rahatsiz etmisti belki ama üzerinde durmadim ve yakinimda olan insanlara hemen izlemesini tavsiye ettim ki bu arada ben bir daha izliyorum.. Ve fakat her izleyiste rahatsizlik boyutu gittikce artmakta ve kaynagi da bilinmemektedir. Isin "film" yönü degil siyasi kurnazligi beni biraz endiselendirmistir. Film sonunda hissettiginiz tuhaf bir aci sizi birakmaz.. Kaynaginin ise muazzam bir ironik yaklasim ile diplere gömülmesi kesinlikle zekice buldugumu da saklamiyorum..



Konu irkcilik.. Irkci bir abi,demokrat abla ve abisine özenen gelecegin güzel irkci kardesi. Abi Derek ya da Edward Norton, örgütlenmenin popüler cocugu ve reisi durumunda. Kardesi feci sekilde abisine özenmekte.. Film, Flashbacklerle sizi sürekli gecmise götürüyor ve Derek'in nasil irkci oldugunu cok iyi bir sekilde gösteriyor.. Babasinin irkci tutumunun ve ogul üzerindeki etkisini. Yalniz, bu irkciliga gecisi o kadar muthesem bir sekilde yapiyor ki film, basinda izleyen hemen herkes biraz olsun hak vermek durumunda kaliyor. Derek'in neden irkci oldugu argümanlari cok kuvvetli bir sekilde temellendirilmistir. Babasi bir itfaiyeci.. Görev sirasinda ölüyor. Oglu Derek bu ölümü muhtesem bir sekilde analiz ediyor. Babasi öldü cünkü; Amerikada varolan göcmen yasasi geregince ise alinmasi gereken iki "iyi" beyaz yerine zorunluktan dolayi alinan siyahlar yüzünden. Eger ki siyahlar ya da böyle bir göcmen yasasi yürürlükte olmasaydi babasinin yaninda o yeri hakeden belki iki beyaz olacakti. Babasinin yaninda calisanlar o isin ehli olduklari icin degil göcmen yasasi geregince zorunlu olarak ise alinmak durumunda kalan ve muthemelen digerine göre daha "egitimsiz" iki siyah vatandas..

Muhtesem degil mi ?

Keza marketlerde ve her yerde o kosullarin olagan sonucu olarak konuslandirilan asyalilar ile issizlik arasindaki kurdugu iliskiye kadar siradan bir insani dahi "irkci" yapacak o kadar kuvvetli argümanlar filmde sunuluyor ki inanamiyorsunuz.. Ve siz bir izleyici olarak "irkcilik" basligi altinda sunulan bu argümanlarin cürütülmesini bekliyorsunuz.. Zira..

Derek, simdiki zamanda saclarini uzatmis tüm o pisligin disinda kalmistir. Ve biz bekliyoruz bu sunulan tezlerin cürütülmesini, irkciligin anlamsizliginin filmde islenmesini ve fakar o da ne..

Derek Hapishanede irkdaslarim dedigi insanlarin para alisverisi nedeniyle düsmanlarla isbirligi yapmasindan ve bir kac kuru nedenden dolayi onlara tavir aliyor. Bu tavir sonucu hapishanede bizzat irkdasim dedigi insanlar tarafindan tecavüze ugruyor iste bu yüzden dönüsüm basliyor.. Ve artik o irkci degil..



Ortalama insani dahi irkci yapabilecek argümanlarin sunumundan sonra bu ve diger bütün hastalikli zihniyetleri etkileyecek, irkciliga karsi elle tutulur tek bir argüman sunmuyor film size. Daha da önemlisi aslinda bu konuyu islemiyor bile.. Yukarida, havada birakiyor. Gönül rahatligiyla irkci insanoglu hapistekiler icin "paraci, davaya adam gibi kendisini verememis it sürüsü" der gecer gider üzerinden.. Ama özünde irkciligina zeval gelmez.. Ve fakat uzunca bir süre islenilen Derek'in nasil irkci oldugu ise tam bir ajitasyondur. Ve bu film aslinda tehlikelidir de bu acidan..

Sonuna deginmiyorum bile..

Bu ayrimci zihniyete sahip bosbeles kitlenin kendi capinda calip oynadiklari kötü niyetli filmler vardir.. Ya da söylemi önceden belli olan yapimlar.. Bunlar tehlikesizdir. Capi kadar ses cikarirlar.. Asil tehlike ise bence budur. Velhasil muhtesem bir ironi vardir aslinda Amerikan History X'de. "Irkciliga karsi film, helal olsun" derken icten ice büyüttükleri ayrimciligi cok kimse görmek istemez..

Amerikan History X film olarak cesitli acidan muhtesem veya igrenc bulunabilir. Oyunculuk elestiri noktasi olur ,acilar girer araya, ifadeler ayri ayri ele alinir filan.. Toplamda filmden cikan ya da filmi seyreden kitlenin beyninin icerisine yerlestirilen irkci tohumlar ise görünmez kilinmistir. Üstelik muhtesem de bir kilif gecirilmistir üzerine..

21 yorum:

Erdal Güngör dedi ki...

Kusura bakma kardeşim seninle aynı fikirde değilim.Film bence tam anlamda amacına ulaşıyor ve ırkçılığın kötülüklerini tüm çıplaklığıyla ortaya seriyor.Sen bir konuyu pas geçmişsin,dereki yolundan döndüren duş altında yaşadığı cinsel taciz değil esas onu etkileyen Siyah olan Okul Müdürü.Irkçılık tezini çürütmek için saatlerce detayına inmeye gerek yok,en sert dille tüm gerçekleri ortaya serdinmi ki bu filmde yapılmış,seyirci şoke uğrayıp o tezi kendi kafasında çürütüyor zaten,esas önemli olan yeride burası,sen filmi istersen bir daha seyret ;)

Borges dedi ki...

Erdal Güngör: Nasil okul müdürü ile cürütüyor, anlatir misiniz ? "bence böyle" diyorsunuz ve film gibi hicbir seyi aciklamadan kabul etmemi mi bekliyorsunuz ? Yoksa o müdürün verdigi kitap midir, nedir ?

Istersen ben seyretmeden önce sen bir daha anlat ;)

Sinan Yılmaz dedi ki...

Kesinlikle... Harika
Ve tabii adamın çamaşırhanede ki arkadaşının siyah olmasına ve polisin ayağına televizyonu düşürmesine falan falan ayrılmış bir iki dakika...

Beni o kadar sarsmadı yakın zamanda izledim imdb top 250 doldurmak için.

Bitince bir iç çektim ve uzunca bir amaaaaan dedim.

Amaaaan hakikatten illallah geldi çünkü. Saymadım o top 250 daha kaç tane aynı konulu aynı temalı film var.

Hepsini geçtim olayın en yapmacık yani kardeşini gece yarısı o ırkçı partiden alıyor ve bir kenera çekiyor olayları anlatıyor işte bana tecevüz ettiler, kankam ise siyahtı vs.

Çocukta senelerdir içinde beslediği nefreti bir anda yok ediyor.
Bu öfke bu kadar kolay dinen birşey midir? Biz Türkler olarak çok iyi biliyoruz ki hayır...

Dediğin gibi aslında tehlikeli bir yapımdır. Irkçılığın kafalara yerleşmesi için binlerce argüman sunulurken, ırkçı olmamanın kafalara yerleşmesi için bir iki üstü kapalı olay yaşanmıştır filmde sadece...
(tehlikeli film bkz; Let the Right One In)

Neyse bu history x kısır ve taşmış, kabarmış, fazla gelmiş bir film bence. Konu anlatımı kısır. Olaylar da filme ve anlatıma göre bir iki boy büyük...

Şöyle düşünüyorum şu hususta.
12 angry men, Mississippi Burning gibi yapabiliyorsan yap. Yapamıyorsan yeter... Var örnekleri şeyini çıkarma dimi.

3 maymun'u izledik arkadaşla. Yavuz Bingöl ile siyasetçi adam arabada konuşuyorlar Yavuz Bingöl'ün hapse girmesi için.
Arkadaşıma diyorum ki; Olum bu adam şimdi bunun karısını da becerir.
Yok artık diyor arkadaş.
Sonra bakıyoruz ki hakikatten dediğim çıkıyor.

Ne gerek var?
Emrah bir milyon tane çekmiş aynı konudan, aynı filmi... Yeter dimi yahu!

Borges dedi ki...

Extensor: Yalniz degilmisim zira seysreden kesimin yüzde doksaniz katilmaz pek bu fikre:) Keza 3 Maymun'u da begenememisimdir ki onun detayi daha uzundur..

Olympian dedi ki...

ben bu tartismanin disinda, sunu anlayamiyorum: bu kadar siradan bir filmi, bildiginiz tv filmini bu kadar buyutmek nedir?

tartismanin icine girersek, bu filmi seyreden insan, ana karakterle ozdeslestirebiliyorsa kendini -ki oyle oluyor maalesef- bu filmde bir yanlisklik var demektir bencede.

CaRtMaNtR dedi ki...

Bu filmde ırkçılık maskesi altında beyaz ırktan ezilen işsiz kalan gençlerin kanın emen bir çete lideri portreside çiziliyor bunuda atlamamak lazım.

Tamam belki bazı söylemler doğru gibi gözükebilir ama bu içinde mantık içeren söylemleri kullanarak beyaz gençler arasında probaganda yapıp onlar üzerinden para kazanan bir çete var.

Derek içeri girdiğinde bu çetenin dışarda gençlere söyledikleri şeylere aslında inanmadığını tek amaçlarının para kazanmak olduğunu anlıyor. Ardındanda içerdekilerin amiyane tabirle davayı sattığını düşünüyor.

Fakat banyoda olanlar sonrasında aslında ortada bir dava olmadığını, beyninin yıkandığını idrak etmeye (bir bakıma yaşadığı bir şok ile gerçek hayata uyanıyorda denebilir) başlıyor.

İşte bu noktada tam dibe vurmuşken hayatı boyunca nefret ettiği ırktan iki kişi (okul müdür ve çamaşırhanedeki zenci) ona karşılıksız yardım ediyor.

Bunlar yaşanırken abisinin tutuklandığı andaki haline özenen kardeşinde abisinin adımlarını izlediğini öğrenen derek onu bu yolun yanlış bir yol olduğuna ikna etmeye çalışması ve sonunda nefretin ve şiddetin sadece daha fazla nefret ve şiddet yarattığını gösteren bir final.

Benim bu filmden anladıklarım özet olarak böyleydi. Irkçılık iyidir kötüdürden ziyade her türlü ayrımcılık kötüdür tarzı bir mesajı var sanki filmin

baha dedi ki...

bence izleyiciyi cikmazda birakan, ne anlatmak istedigi bu kadar ayri kutuplarda tartisilan bir film ne olursa olsun ovguyu haketmistir. pek cok kisinin favori filmi olan ve en az ayni sayidaki insan kadar da kotu diye nitelenen cok az film vardir, bu da onlardan biri iste, daha fazlasi degil.

seanpenn dedi ki...

film hakkında aklımda yer eden tek sahne kaldırımda kafa dağıtma sahnesi o zamanki genç bünyeyi bayağı etkilemişti

Adsız dedi ki...

ne zamandır çok tuttuğum blogunuza yazacaktım birşeyler..ilk yazım muhalefet etsin biraz bari..)) ben de katılamayacağım...her seferinde sevdiğim insanlara izletirim bu filmi..en son eşime izlettim...filmin herhangi bir yerinde, başında sonunda ortasında bu tür bir şey aklıma gelmedi açıkçası...kaldırıma kafayı dayayıp üstüne basma sahnesi ise harbiden çok mide bulandırıcıdır...

stalker dedi ki...

benzer süreçlerden geçmişiz. ben lisedeydim film sinemalarda oynarken. derekin dönüşümü doğal gelmişti ama sonraki izleyişlerimde aynı kanıya varamadım. film kötü niyetli değil ama işte holivud.. sebep-sonuç ilişkisinden ziyade işin görselliğiyle, etiketiyle ilgileniyor. bu film için varılan yargı crash için de geçerlidir bence.

Adsız dedi ki...

Extensior: "Uc Maymun Emrah filmleriyle aynidir" soylemin ciddiyse sana zaman kazandiracak bir video gormustum (Sanirim bir gazetede bir kose yazari bahsetmisti) Onu izle cok zaman kazandirir.

"100 Movie Spoilers in 5 Minutes"
http://www.youtube.com/watch?v=hN5avIvylDw

Sanirim bu elemanlar Uc Maymun yorumlasalardi su sekilde olurdu:
" Adam politikacinin yerine sucu ustlenir ve politikaci da karisini becerir"

Uc maymun cok basarili olmayabilir, begenilmeyebilir ama 1 satira indirgemek de hakkaniyetli olmaz.

American History X in de irkcilik ile ilgili kisimlari sanki irkciliktan ziyade bir ornekten yoksun sorunlu genclerin ne kadar yanlis yonlere sapabilecegini gosterir. Kac filmde olen polisin ogullarinin babalarin arkadaslarinin destegi ile polis olduklarini gormustuk. Burada ise yanlis yola sapan iki kardesi anlatiyor.Destekten yoksun, hayatta ne olacagina dair fikri olmayan, ici nefretle dolu cocuklar var. Irkci olmasalardi ve ceteye katilsalardi bu sorular sorulmazdi. Sonucta hapishanede hayatin gercekleri ile tanistiktan sonra akillari baslarina geliyor ama is isten gecmis oluyor.

id

Erdal Güngör dedi ki...

Sana bir şeyi diretmiyorum yanlış anlama,aynı fikiirde olmak zorunda değiliz sen yine kendine doğru olanı savunacaksın bu gayet doğal yalnız ortada yapmacık bir şey yok acı gerçek bunlar.Her şeyden önce biz bu filmi 8 sene sonra hala tartışıyorsak hedefine ulaşmışdır,rejisörün istediğide bu FİLMİ TARTIŞMAK.Kimine göre bu film ırkçılığı körüklüyor,kimine göre ırkçılığı kötülüyor.Tony Kaye seyirciye bırakmış,müdür sahnesi yada çamaşırhanede beraber çalıştığı siyah arkadaşı ırkçılığı çürütmüyor.Bana göre derekin Babasının ortaya koyduğu argümanlar ve derekin nasıl ırkçılığa yönlenmesi,işte burada ırkçılığı savunanların tezlerinin ne kadar çok saçma olduğunu açıkca anlatıyor.Nasıl ırkçı olunur? bir sepeb lazım ve ırkçılıkdan nasıl kurtulursun onun içinde bir şeyler vesile olmalı,film her şeyi işliyor,sana göre daha ne yapmalıydı? Hayatın acı gerçeği kardeşim,vicdansız ve amansız bir toplum içinde yaşıyoruz ve tony kaye en sert şekilde bunları anlatıyor biraz çok Hard Core olmuş ama bu gün TuPac dinleyip ardından şırıngaya,silaha sarılmıyor millet :)))

Esas film bittiği yerde başlıyor,şimdi sevgili borges Derek ne yapsın? yada sen ne yapardın onun durumunda?

varol döken dedi ki...

filmi çok uzun süre önce izledim, tek unutamadığım sahne kaldırım sahnesidir pek tabi en baştaki... yalnız derek'in geçirdiği dönüşümün argümanlarının zayıf olmasını da hatırlıyor gibiyim, bir eksiklik duygusu bende de kalmış... daha iyi yorumlamak için bir daha izlemem lazım...

ama bizzat kendi ülkemden bildiğim için bu gizli ırkçılığı... bunun en sinsi söylemi şudur: "ben zencileri seviyorum" ...

şimdi bu cümleyi söylediğin an ırkçı oldun farkında değilsin, çünkü ayırdın onları, sevgiye muhtaç yaptın, ekstra bir sınıfa koydun... bu tam kafa avcılığı olmasa da ırkçı bir bakıştır benim nazarımda her zaman... tıpkı feminizm olgusu gibi... kadın haklarının savunulmasına ihtiyaç duyduğumuz sürece kadın hakları olmayacak, hiç erkek hakkından bahseden var mı?

bu konular, bizde daha çok hissedilir ama genel olarak dünya da ikiyüzlüdür bu konuda... sen karşındaki insana bir şey bahşetme hakkını kendinde görüyorsan zaten onu karşındaki ve öteki yapmış oluyorsun...

neyse konu insan olunca, uzuvlarımız yetmiyor anlatmaya, ya parmaklar kısa kalıyor ya satırlar dar...

Borges dedi ki...

Eger ki tartismanin özü bu filmin iyi ya da kötü bir film olmasindan ziyade toplumsal sonuclarina göre bir degerlendirme yapildigini belirtmeliyim her seyden önce. Yani cok süper kaliteli bir yapim ile kötü bir filmden ziyade dogru bir tani koyma pesindeyiz.


CaRtMaNtR, filmi iyi bir sekilde özetlemis.

Orada dahi bir cete liderinin ahlaksizligi söz konusu ama o cetenin olusumuna etki eden fikirlerin cürütülememesi, issizlik ve göcmenler üzerinden hicbir sekilde ilerlenmemesi ve sadece "siddet ve nefret" kavramlarinin üzerinde oynanmasidir aslinda burada biraz bahsedilen..

Özgür, hemen hemen ayni süreclerden gectigimi belirtirim ama bu gecis döneminde dahi bir "rahatsizlik" söz konusuydu bende..

Adsiz: Üc Maymun ile ilgili elestirinize katilmakla beraber sunu da eklemek isterim:

Bu filmde Derek'i anliyoruz.. Derek gibileri anlamada da yardimci olmasi konusunda olumlu sonuclar da dogurmustur en azindan onlara olan yaklasimi belirleme konusu da belki bir baska güzel ciktisidir.. Ve fakat empati yoluyla ilerledigimiz vakit derek'in cete liderlerinin paraciligini gördükten sonra bir baska cete kurmayacagini bilemiyourz.. O fikir cürütülmemistir, fikre sahip cetenin liderlerinin ahlaksizligi fikrin disinda gelisir. Bu tam tersi de olabilirdi. Misal, irkciliga karsi birlesen bir örgütün aslinda tüm derdi para toplamak vesaire de olurdu.. O zaman ne olurdu ?

Varol Döken, iste analtmak istedigim o dönüsüm argümanlarinin eksikliginin tehlikeli sonuclar dogurabilecegidir sadece..

Surada biraz sert oldugumun farkindayim. Bu sanki bilincli bir sekilde yapilmis gibi bir yorum oldu.. Ama ben bu kadar büyük cukurun yanlislikla kazinabilecegine inanmakta da güclük cekiyorum isin acikcasi.. Ama burasi da önemli degil.

Film basarilidir, her seyden öte kesinlikle etkileyicidir ama yetersizdir, sonuclari da irkciliga prim vermektedir..

Sinan Yılmaz dedi ki...

Adsız haklısın benim ki hem mübalağ hemde gerçek.
Evet, bazı sahneler farklı çekilmişti farklıydı ama Türk sinamasına göre...
Bnz: Requiem for a dream
Aynısı...

Klişe her zaman ki gibi klişe... Farklı birşey yok. Hep alıntı hep hırsızlık ordan burdan... Fikir üretmek yok.
Düşün işte ev arkadaşıma diyorum Türk filmi izleyelim bu gece
Tamam diyor izleyelim. Ne var? 3 maymun...

Eee taktık başladı adam ıssız yolda ne aradı meçhul birisini ezdi.
Sonra şöförünü çağırdı ikinci sahnede başladı klişe...

Olum keşke yabancı film izleseymişiz dedim o anda.
Neden dedi? Şimdi bu bunun karısını da becerir dedim...

Evet ne adamın karısını biliyoruz, ne adamın evli olduğunu biliyoruz.
Ama o adamın bir karısı bulunacak ve illede o kadın becertilecek... İllaki...
Neden? Zihin o kadar, yaratıcılık o kadar.

Bana filmin sonunda ki evinin harika balkonundan bakan Yavuz Bingöl kalmış geriye... Eee film? Yok o. Al sana sahne.

Banane yahu.

İzledikçe üzülüyorum aslında bunları 20 sene öncede aynı cahildik 20 sene sonrada...

Hep namus kavramının insanlarının zihninde oluşturduğu tümörsü bir kitle ve bu kitleyi kullanan sinamacılar...

İsterse en iyi müzik dalında oscar alsın... İsterse Yavuz Bingöl en iyi erkek oyuncu ödülünü kazansın.

Klişe mi, klişe... Ne katıyor bana? Hiç...

Borges dedi ki...

extensor: Sunu eklememe izin verin. Bir filmi iyi yapan sadece onun siradisi kurgusu degil ya da su saniyeden sonra iyi bir film yapmak icin inanilmaz bir kurgu olmazsa olmaz tek sarti degildir. Hatta belki de basari hepimizin öngörebilecegi bir olaylar dizisini muhtesem bir sekilde anlatmaktir bazen.. Cagan Irmak, Babam ve Oglum'da oldukca basit bir kurguyu cok farkli sekilde isleyerek bir basari kazandi ya da güzel olan her zaman kurgu olmak durumunda olmamalidir. Ve hatta siradanligi siname diliyle muhtesem bir ifade ile anlatilmasi benim beklentilerimin arasindadir cokca zaman..

aşkın dedi ki...

Varol Döken bravo, ''zencileri severim'' yorumu için.
Borges'e katılıyorum, yönetmen en azından demokrat kızkardeşin ağzından Batılı toplumların refahının siyahları ve Asyalıları sömürmeden geçtiğini ve bu yüzden onlara bugün tanınan görece ''imtiyazların'' çok görülmemesi gerektiğini söyletmeliydi.Oysa muhalif kızkardeş adeta bir ''ergen muhalifliği'' kalıbında ve ''onlar da insan'' sığlığında bir argümanla konuşturuluyor ki sonrasında zaten saç saça baş başa bir kardeş kavgasıyla olayın üzerine tüy dikiliyor.
Unutmadan, tebrikler Borges.Bu filme hiç bu açıdan bakmamıştım.
Bir gün bu bakış açısıyla ters yüz ederek aslında bir kaybediş hikayesi olan ''Ölü Ozanlar Derneği'' filmine de göz atmak lazım.Bütün ciddiyetimle söylemek istiyorum:
Puşt, sahtekar Hollywood

CaRtMaNtR dedi ki...

Çetenin gençleri kandırmada kullandığı söylemlerin bir kısmında doğruluk payı var. zaten bu nedenle gençlerin aklına girebiliyorlar. Ama Derek'in hayatından bakarak görüyoruz ki beyazların işsiz kalmasında asıl suçlu beyazların işini alan yabancılar değil sistem. Alttan alta pozitif yada negatif her türlü ayrımcılığa karşı bir tavır sergiliyor film bu noktada.


O nedenle gerçektende bunun tersi temelleri olan bir çetede kurulup bunnun üzerinden para toplanabilir.

Derek'in ise filmde uzun süre dostum dediği insanlardan hep bir karşılık sonunda iyilik gördüğünü ama iki siyahinin ondan bir şey beklemeden sadece kendi olması sonucunda yardım etmesi sonucunda yıllar önce girdiği yolun yanlışlığını idrak etmişti.

Unutmayalımki öfkesi mantığını gölgelemeden önce Derek lisesindeki en başarılı öğrencilerden biriydi. Tekrar mantığını etkin bir şekilde kullanabildiğinde geçmişinde yaptıklarından dolayı pişmanlık duyduğunu kardeşinede anlatmıştı gecenin son kısmında.

Son olarak filmin mesajını bile burda bu şekilde tartışıyorsak en azından bu film insanlara bazı soruları sordurtabilmek adına başarılı olmuştur.

Unutmadan Ethan Suplee bu filmdeki halinden Randy Hickey haline bürünebilecek kadaar başarılı bir karakter oyuncusu olarak özel bir övgüyü hakkediyor

Borges dedi ki...

CaRtMaNtR: filmin analizine katiliyorum ama bunlarin yine benim dedigim ile bagdasmiyor ya da burada ortaya koydugum tartisma noktasina ulasmiyor ya da bu fikrimi destekliyor.

Irkcilik filmde fikirler üzerinden doguruluyor. Siyah irkin iyi ya da lätü olmasiyla, onlarin karakter özelliklerinden dolayi degil ki bu sakincali bir yaklasimdir zaten. Yardim edeni de vardir etmeyeni de. Bahsedilen yardimlasma, nefretin olumsuz anlami, insani özelliklerin hemen hepsi irkcilik degil hangi konuyu merkeze tasirsaniz tasiyin üzerine islenebilecek genel gecer iliski temelli yaklasimlardir. Oysa filmde irkcilik düsünsel düzeyde isleniliyor karsiliginda insan iliskileri ile sonlandirilan, fikre hic dokunulmadan sonuca ulasilan anti-irkcilik buluyoruz. Bu bir dengesizlikliktir. Mesele iliskiyse eger cetenin yardimi ile pek tabi hakli bir kavgasina destek de bulabilir insanlar, bunlar konunun özüne temas etmiyor. INsan iliskileri, karsiliksiz dava adami olmalar.. ki ben ileriye de götürebilirim, hapishanedeki yardimin altinda dahi baska bir insani cikar bulabiliriz bunlarin önemi yok kesinlikle..

Göcmen Yasasi nedir, bir insan neden baska bir insana irki nedeniyle önyargiyla yaklasmamalidir ? Her seyden öte olagelen sonuclarin hemen hepsi insanlarin sahip oldugu ve secmedigi irklarindan degil toplumsal kosullarindan dolayi o sekilde oldugunu ve daha pek cok konuyu pas gecmistir film. O suna yardim ediyor, karsiliksiz iliskiler.. sizi temin ederim benim burada herhangi bir cikar gözetmeden irkci olan insanlar vardir, bu film onlara ne vermistir ? Ne gibi bir etkisi olmustur üzerlerinde..

Düsünmek gerek..

seanpenn dedi ki...

kilo vermeye uğraşan bi vatandaş olarak filmde basket oynayan şişkoyu tekrar filmi izlediğimde görünce ulen bu adam birine benziyo ama kim aceba dediğim sıra da len bu earl ün (my name is earl) kardeşi randy (ethan suplee)
vay anasını ne zayıflamış dediğim film hakkında bunca güzel eleştiriden sonra bende bu tarafından bakayım dedim
kınamayın beni a dostlar insanın aklı neye takılırsa ordan yola çıkıyo işte :)

CaRtMaNtR dedi ki...

Ethan Suplee'nin bu filmde olmasada Buttuerfly Effect'teki halide buna benzerdi. Hatta yönetmenle belli bir sürede o kiloya çıkacağı konusunda iddiaya girdiği gibi bir şeyler okumuştum. Bir nevi Christian Bale durumuki onun bu filmler için fiziksel hazır konusunda yaptıklarının bir kısmı bence manyaklık boyutuna yaklaşıyor.

Film içinse burda uzun süreler tartışabilinir (ki şu ana kadar ki kısım bile oldukça güzeldi) ama sanıyorum benim ırkçılık konusundaki bilgi dağarcığm pek fazla olmadığından filmde olayın irdelenmesinde bazı detayları gözden kaçırıyor olabilirim. Ama bana kalırsa bu film ırçılıktan ziyade insanların zor zamanlarında doğru yada mantıklı söylemlerle kendi kişiliklerinin dışına çıkıp bambaşka birine dönüşmelerinin mümkün olduğunu gösteriyor. Bu dönüşümün sonunda ise eskiye dönmek istemenin yada o dönüşüm sürecinden pişmanlık duymanın çok ciddi bedelleri olduğunuda ekliyor.

Söylemleri doğrudur ama önemli kısımlarının söylenme amacının sadece insanları kandırma amaçlı olması (ki derekin liderle görüşmesinde liderin bu saçmalıkların boş olduğunu anlayacak kadar zeki olduğunu biliyorduma benzer bir söylemi olmuştu) her ne kadar mantıklı olsada o söylemlerin aslında içinin boş olduğunu vurguluyor gibi. Ayrıca hapishanedeki ırkçıların diğer ırklarla iş yapmasıda ne olursanız olun hepiniz aynı b.kun lacivertisiniz mesajı verdiğinide düşünebiliriz ki buda o akımın liderlerinin bile bu akıma aslında pek inanmadıklarını gösteriyor.

Derekta kendisi dışında bu çetede lider durumunda olan kimsenin aslında bu duruma inanmasından dolayı aslında olayın ırkçılıktan ziyade tamamen fakir kesimin fakir olmasından dolayı içinde olan nefreti (ki bu konuda fight club'da da hayatta hiç birimizin yıldız olamayacağı gerçeğini idrak etmeye başladık ve bu nedenlede son drece kızgınız söylemi bu nefretin kanalize edilmesine örnek olabilir) boşaltacakları bir hedef vererek onları köleleri haline getirmeye çalıştıklarını fark ediyor.

Özetle film ırçılığı eleştirmekten ziyade ırkçılık yada benzer, şeyleri kullanarak insanları kullananları ve kullanılanların dramını göstermeye çalışıyor.

Tabi burda eleştirilen konularada girilseydi bu film sistem karşıtı bir unutulmaz olabilird. Yinede sert bir anlatımı olan son derece etkileyici bir film olarak akıllarda yer (misal bu filmi en son 10 yıl önce izlemiş olmama rağmen burda pek çok detayını bir şekilde hatırlayıp yazabildim :D ) etmiştir.