Simdi ben biraz ara veriyorum, aksamki maci da yorumlamayacagim bir süre ses seda cikmayacak, ne zaman gelirim bilmiyorum. Belki aksama dogru yazmaya baslarim, iki gün sonra olur belki iki hafta, bilinmez. Vakit ciddi bir sikinti iken baska baska islere yogunlasmam gerekiyor vesaire.. Ama bu ise ben x emegini verdiysem karsiligini da fazlasiyla aldim. cok cesitli yerlerde onurlandirildim ve bu isten ne kadar keyif aldigimi gördüm. Ben de bu vesileyle izledigim bloglarin bir top onunu cikardim ve ayni zamanda benim gibi insanlar da yaptiklari isin bir karsiligini bir nebze olsun alsinlar istedim.. En azindan bendeki karsiligini.. Kendimden biliyorum ki bu isin tetikleyicisi bu yorumlardir.. Bu bloglari okuduguma göre benim gibi birakmasinlar, yazmaya devam etsinler gibi kendi bencil kaygilarimdan bir top 10 cikarttim. Samimi olmaya calistim.. Bunlar blog aleminin en iyi on blogu degil, benim takip etmekten büyük keyif aldigim on futbol blogudur.. Hakkindaki görüslerimdir daha cok.. Bendeki yansimalari..
Simdi biz bir sarki atariz, bir de futbol disi yazi sonrasinda biraz ara veriririz, ama bu dönemde okuyacagim, yorumlamaktan da kacinmayacagim yazilarin sahibi bloglari da suraya koyalim dedik..
10: Eksi Besiktas
Cok yeni olmasina ragmen bloglar aleminde benim ilk onuma girmeyi bir sekilde basarmis blogdur. Bir besiktas blogudur ve eksi sözlük yazarlarindan olusur yazar kadrosu. Fikir babasi sanirim jessie'dir ve muthesem bir is basardigini belirtmeliyim. Hali hazirda yazi konusunda bir sekilde kendisini ispatlamis eksi sözlük yazar kadrosu ile besiktas basligi altinda cok güzel islere imza atiyorlar. Ben de benzerini düsündüm ama söyle bir Galatasarayli eksi sözlük yazarlarina baktim, hepsinin bir blogu var zaten. Her seyden önce kendi aralarinda olusturdugu muhabbet ortaminin güzelligi isin özü oldugunu da sanirim belirtmek gerek. Yani öyle bir halleri var ki okuyucuya ihtiyaci olmayan belki de tek blog ve bu yüzden samimiyet ve belki bu yüzden böyle keyifli bir ortama sahipler.. Yaptiginiz isten keyif aliyorsaniz, basarili olabilirsiniz. Mehmet Demirkol ve Fuat Akdag ikilisini de spor servisinde izliyorum ve buna benzetiyorum.. Adamlar basin önünde degil de kendi aralarinda muhabbet ediyor ki her daim en güzel isler buralardan bu sekilde cikar..
Bu kadar kalabalik bir yazar ordusunun uyum halinde calismasi onlarin her türlü fikre karsi olgun yaklasimindan kaynaklaniyor. Karsit fikirler en basta yazar kadrosunun icerisinde yasanabiliyor ki bu da okuyucuya da besiktas hakkinda genis bir bakis acisi sagliyor. Diger nokta ise fanatik taraftar bloglarinin aksine özünü rakip takimlar hakkinda abuk subuk yanli degerlendirmelerden degil kendi ic kültürüne ve futboluna yönelmesi olusturuyor. Pek cok bakimdan tebrik edilesidirler.. Sadece "Besiktasin adinin oldugu her yerde "Acaba" vardir postu dahi anlatiyor aslinda ne demek istedigimi.. Zira Fenerbahce,Galatasaray basligi altinda rakip takima tek yönlü ates püsküren nice blogu ziyaret dahi etmem, Galatasaray olsa da .. Cok güzel bir fikir her seyden öte ve yazar kadrosu tek tek muhtesem isimlerden olusuyor.. Hepinizi davet etmiyorum belki ama Besiktasli olup da bu blogdan bihaberse bence besiktasliligini sorgulasin derim..
9: Penne Arabiata
Ali Okanci blog aleminin yeni üyesi olmasina ragmen cok kisa sürede müthis bir ilerleme kaydetti. Resim arti kucuk haber olarak genel blog anlayisi özetlenebilir. Lakin verdigi her haber, koydugu her resim görülmeye deger. Bos postu yok desek yeridir. Ortalamasi cok yüksek. Kimi zaman kendi yayincilik hayatindan kesitlerin sunuldugu anilarini yaziya döker ve burada da cikardigi isler takdire sayandir. Isin özünü cok iyi kavramis diyebilirim. Hani sözlükte karizmatik cevaplar altinda sey vardi benim cok güldügüm..
-Cok güzel piyano caliyorsunuz, ne zaman ögrendiniz ?
-ben zaten biliyordum.!
Demem o ki zaten o bu isi biliyormus ya da neyin ne oldugunu cok güzel anlamis. Bu yüzden gittigim zaman, üzerine tikladigim vakit pisman olmadigim, vakit kaybetmedigim ender bloglardandir.. Ne varsa bakilasi, okunasidir. Alternatif medya anlayisinin belki de bire bir temsilidir zira o haberlerin yüzde doksaninindan siz Ali Okanci olmasaydi haberdar olamayacaktiniz.. Espri anlayisinin güzelligini de suraya eklemeliyim.. Cok iyi ve her daim takip ederim.!
8: PcLionFc.
Keza yukaridaki ikili gibi yine bu alemin yeni üyelerinin hizli cikis yapmis Galatasarayli Ugur'un blogu. Bu isi ciddiye aliyor, özeniyor ve okunmaya deger postlari ile her gün güzelligine güzellik katiyor. Genc oyuncular konusunda özenli ve itinali. Galatasaray agirlikli bir blog olsa da izledigi diger üc büyüklerin maclarini da yorumluyor. tartismali konularda önemli belgeleri size sunuyor ve her daim farkli bir bakis acisini da yanina ekliyor. Benim bir türlü elimin varmadigi bu dizayn meselesinde de bir adim öne gecmistir. gelecege dair bir tahminde bulunacak olursam ileride okunabilir olarak kalacak bes blogdan birisi olacaktir bu hizla devam ederse.. Bu kadar hizli bir cikis ben aslinda beklemiyordum, ama müthis bir ilerleme kaydetti.
Buraya eklemedigim blog aleminin eskisi Ariel Ortaga ile benzerlik tasir. Emek ürünü islerdir postlari.. Üzerine egildigi vakit dehset analizler de söz konusu olabiliyor, mutlaka bakarim.. Siz de bakin, bir Galatasarayli blogu olmasina ragmen kendi takiminizla ilgili objektif ve güzel degerlendirmeleri de bulabilirsiniz..
7: Eray Sözen.
Eger ki seyrettiginiz bir Galatasaray macinin genis analizini görmek istiyorsaniz bakacaginiz en önemli bloglardan bir tanesi Eray Sözenin yazdigi blogdur. Bir macin genis analizi onun yaptigidir. Mac icerisinde görmediginizi gösterebilir ya da izlerken gecistirdiginiz karelerin belki de cok baska bir anlami vardir, Eray'a göz atmakta fayda vardir. Noat ile ikisi bu konuda baskadir.. Bütün olarak ele alir ve parca parca analizlerinde bunu güzel bir sekilde isler, toplamda sisteme inanir ve bu cevrede maclari analiz eder. Dili de o kadar anlasilir ve güzeldir ki okumaya doyamazsiniz o uzun yazilari.. Ben Michael Jordan ile Basketbolu Schumacher ile de Formula 1'e yakindan bakmayi biraktim. Elbette izliyoruz, takip ediyoruz ama o sabahin köründe kalkmalar artik yok. bu yüzden kimi bloglarin cok önemli parcasi olan basketbol kismina dair yazdiklarini takip etmiyorum ama futboldan yola cikarsak eger bir basket maci izlersem ilk olarak yine analizi icin buraya bakacagim kesindir.. Süperdir mutlaka ama mutlaka takip edin derim özellikle mac analizleri söz konusu oldugunda... Keza bunun disinda cok hos incelemeleri, futbol top 10'lari vardir ki kendisini her daim i takip ettirecek nitelige sahiptir. Belki bir kusuru bizim kadar cok güncellemesi olmuyordur ama böyle bir analiz yapasiya ben onbes post atiyorum ki anca karsilik gelsin, denklik saglansin..
6- Lambuja
Bir Semih Sentürk analizinde tanidim ben Alper Öcal'i. Icimden geceni aktarmasi bir yana kullandigi dilin güzelligi ve taneligi beni benden aldi.. O dönemki blog listesinin tepesine civiliyeverdim hemen. benim disimda bundesliga yazmasini istedigim bir kac insandan birisidir. Ayni zamanda Alman milli takimina degil de bundesliga takimlarina da yeterince ilgili olmasindan dolayi daha bir baska takip ediyorum ben Alper'i. Hic konusmadan sicak iliski kurdugum güzel adam olmasi bir yana spor yazarligini meslek olarak yapabilecek donanima ve yazim güzelligine de sahiptir ve ben yakin zamanda böyle bir farkliligi ondan bekliyorum.. Daha cok brezilya ligi üzerine egilir ve aslinda dünyanin üst düzey liglerinden parca parca güzellikleri bloguna tasir. Bazen sikici postlar da atar Alper, ama bilin ku bu firtina öncesi sessizliktir sonrasinda öyle güzel bir uzun analiz gelir ki oldugunuz yerde önce bir cay alirsiniz, bitmesin diye yavas yavas baslarsiniz. Estetik algisi ve pek cok acidan kendime yakin buldugum bir beyine sahiptir.. belki bu yüzden belki güzel türkcesi ve güclü ifadesi belki de sadece bu isi basarili bir sekilde yaptigindan her daim takdir ettigim blogun sahibidir.. Bir de ilk kesfettiginiz futbolcuya baska bakarsiniz, cok kimse haberdar olmadigindan onu biraz daha ayrintili bir sekilde ararsiniz televizyon karelerinde ve internetin o sonsuzlugunda.. Sonrasinda sizin degeriniz gibi olur,baska türlü sahiplenirsiniz..Lambuja da benim baska acidan kesfettigim genc futbolcu gibidir.. bu yüzden biraz farkli bir iliskim var bu blog ve yazari ile..
5- Tardini Büfe.
Sözlükten bilirdim zaten Parma Maniac'i. Eksi sözlükte on bin tane yazarin arasindan Galatasarayli íyi yaziyor diye siralama koysam ilk ücün icerisindedir kendisi. Keskin bir zeka, muhtesem bir analiz yetenegi ve ayni zamanda belki de Hukuk adami olmasindan kelli cok güclü bi ifade.. Bunun disinda Eray gibi Basketbol,Snooker gibi cesitli alanlarda da yaziyor ve maalasef ben yine bunlari takip edemiyorum ilgim gecmise göre oldukca azaldigindan kaynakli. Bir Galatasaray maci sonrasi ne yazmistir diye baktigim ilk blogdur.. Önce Parma ne demis, sonra digerleri.. Kafamda mac icerisinde yirmi bes düsünce dolasir, mac analizi yapsam da bu isi beceremem ve baska acidan o emegi vermekten kacinirim, onun yerine Tardini'yi okurum.. zira bilirim ki hemen hepsini ve fazlasini bir postta toplamistir o coktan.. Bu analizden yola cikip NBA ve diger spor dallarina nasil bir yaklasimi oldugunu görebilirsiniz. Üstelik yorumcu kimligi cok üst seviyededir. Ben blog yaziyorum ve bunun icerisinde pek cok portre, garip bilgiler, resimler, videolar var.. Tardini sadece yorumcu kimligi ile benim tüm bu yaptiklarimin da önüne gecer.. Cok güclü bir yorumcudur bana göre, degerlendirilmesi gereken insanlardandir.. Yani Televizyoncu olsam yorumcu olarak Tardini'yi, Gazete-Dergi gibi yazinin hakim oldugu herhangi bir yere de asagidaki 4 numarayi alirdim kesinlikle..
4:
Türkcesi, ifadesinin keskinligi ve maca hakim olusu.. Macin icerisinde gecen tek bir ayrinti bile onun gözlerinden kurtulmuyor, ben not alarak mac izlesem su gözlem yetenegine ulasamam.. Bir maci izlemek kadar keyif verebiliyor bir analizini okumak.. Eger ki o mactan yeterince keyif alip daha bitmesin diyorsaniz sizi Noat Samisa'nin bloguna alalim..
3- Kale Arkasi
Bir Borges blogu varsa bunun belli basli bir kac ittirici kuvvetlerinin basinda gelen blogdur. Su an icin Kale Arkasinin yüzde doksanini olusturan postlarin yazan insan Coskun Celik askerdedir. Bu yüzden beklemeniz gerekecektir. Sanirim yaptigi isi su sekilde anlatabilirim. Biz, Bundesliga,Premiere Lig vesaire yaziyoruz ve oradaki en kaba haber dahi burada bir deger tasiyor. Lakin Kale Arkasi ekibi Türkiye Süper ligini inceleme altina almis durumda ve ülkede yasayan, onlarca basin, dergi, televizyonun oldugu yerde dahi inanilmaz güzel haberleri kisa post seklinde bize getirir.. Yazdigi zaman bu alemin Aceto Balsamico'dan sonra en iyisiydi, yerli Aceto derlerdi.. Öyleydi de.. Her postunu heyecanla beklediginiz bir adamdi Coskun Celik.. Keza Mehmet Celik de araya nefis dalardi. Iki güzel kardesin cikardigi is inanilmaz keyifliydi Askerlik su an icin cok büyük engel oldu ama yakindir tekrardan eski günlerine dönüp canlanmasi..
Baska acidan ben Coskun Celik'in blog yazarligi olarak yaptigi isin benzerini yaparak ülke medyasinda cok ciddi bir yere sahip olmasini, ülke futbolunun gelisimi acisindan cok fazla isterdim. Kale Arkasi, ülke basininin Ugur Meleke'sidir aslinda.. o Ugur Meleke ki bu alemde büyük takim maclarinin analizinin yapildigi yerde rakibi olan takimi da analiz edebilecek tek spor yazaridir, o kadar da yalnizdir. Ankaraspor'un oyun sisteminden Denizlispor'un defans dörtlüsüne kadar ilgilenir ve bu ligde sadece üc büyük takim olmamasi gerektigini eylemleriyle de destekleyen yine tek adamdir. Kale Arkasi da hepimizin söyledigi ama eylemde yine büyük takimlarin ötesine gecemediginiz bir gercegin yaninda cok dogru bir tavir sergileyendir.. Eger ki Almanyada yasamasaydim, Bundesliga artisi olmasaydi ve Ülkede kalsaydim kesinlikle blog Denizlispor,Ankaraspor gibi takimlarinin mercek altina alindigi kale arkasi kopyasi bir isin cikarildigi yer olurdu..
Duygusal top onumun iki numarasidir bazen bir.. Aceto ile yer degistirirler ama yaptiklari is bakimindan bu alemin üc numarasidir gözümde.. Üstelik istisnaligi bakimindan da cok fazla degerlidir.
2 Flying Dutchmann
Arkadas ne enerji var sende.. Hep bunu söylemek istemisimdir ve bu sekilde giris yaptim. Süphesiz ki yaz yaz bitmeyecek güzel islere adim atan Flying Dutchman blogunun kurucusu Flying Dutchman'dan bahsediyorum. Diyeceksiniz ki adamlar 12 kisi.. Ben onun tek kisi oldugu dönemi de bilirim, blog bugünkü durumundan cok farkli degildi. Tek basina 12 kisi gibi yaziyor zaten. Baska acidan yavas yavas yazar kadrosunu güclendirdi. üstelik uzunca bir dönem ben bunu farketmedim. Aylar yillar sonra dediler ki abi o blogda bes-alti kisi yaziyor.. Belki farkli takimdan belki de baska baska insanlar ama toplamda sergilenen uyum o kadar güzeldi ki ne zaman iki, ne zaman dört oldular bilmiyorum.. hangi takimi tuttuklarini bugün bile bilmem, FD galatasaraylidir o tamam, o denli objektif yazarlar.. Cikardigi isler de inanilmaz, güncellenme orani ve her postun icerigi acisindan baktiginizda yaptigi ise saygi duyan insanlarin olusturdugu blog diyebiliriz. Yorumcu kimligine cokca zaman katilsam da benim gibi yer yer ters düsebilirsiniz ama orada dahi size sunabilecegi minumum iki istatistik, bunlardan cikarilmis iki baska sonuc ve mutlaka sizi gelistirecek bir bilgi vardir.. Benim gibi haybeye ciziktirmiyorlar.. Sadece Futbol blogu demek cok buyuk haksizlik olacaktir.. Keza Joe Jonese Atesdagli gibi blog alemine tek basina inanilmaz renk getiren, son derece güclü bir dili olan adami kazandirmasindan sonra cok baska bir mecraya kaydilar sanirim.. Top 10'lari inanilmaz.. Bu insanlar blog yazmasaydi dahi kendi aralarinda bu sekilde eglenebilen ve futbolun gercekten keyifli kismini alip diger tarafini cöpe atan ve bizi de bu yola sürükleyenlerdir.. tek tek her yazari anmak isterdim ve bu yapilmadigi icin biraz olsun etik acidan kusur isledigimi hissediyorum ama elden ne gelir..
Her post emek isidir. Ben de üc, onlar da üc post yaziyor toplamda diyerek kendimizi avutabiliriz. Baska türlü denklik saglamak mümkün degil, kur farki cok fazla.. Noat,Flying Dutchmann sanirim digerlerinden bu ise verdikleri emek farkiyla da ayriliyorlar.. Belki ben dahil diger bloglar benzer kalitede isleri yer yer üretiyoruz ama bu denli istikrari cok azi saglamisizdir.
Bir de endise var, onu da dile getirmek isterim. Eger ki blog formati eksi sözlük gibi olsaydi, Guru'nun arkadaslarinin yavas yavas sözlüge gelmesi ile sözlügün inanilmaz büyümesi gibi, Flying Dutchmann da benzer yapida insanlari toplayarak cok baska bir ortami dogurabilirdi. Ama bu blogun su formatinin da cok fazla insani da kaldirmayacagini dusunuyorum. Kimligini kaybetme tehlikesi de basgösterebilir, 12 kisiye ancak alistim yeter diyorum FD. Ama yanilabilme payim yüksek, gittikce artan bir güzellik olma ihtimali de fazla. Yine de bir kac insan ile konusurken bu tehlikenin de üzerinden gecildi, belirtmek istedim..
1 Aceto Balsamico
O kadar cok sey yazildi ve yazdim ki hakkinda simdi burada hic söylenilmeyen farkli bir sey söylemek cok da kolay degildir. Ayni zamanda blog icin yeterli motivasyona da sahip oldugunu düsünüyorum. Tüm bu alemin yaratici unsurudur. Sözlükte yaptigim benzetmeyi surda da tekrar etmekte fayda var; Aceto Balsamico aslinda bir eksi sözlüktür, yazarlari da futbloglaridir.. Bu sekilde bir analoji sanirim en dogru yaklasimi sergileyecektir.. Bazen diyorum ciksin söyle tepeye bir yere, yukaridan baksin bu aleme.. "benim yarattigim su güzellige bakin" desin yanindakilere.. Hakki vardir bunu yapmaya. Bu alemi yaratmis ve daha önemlisi yasatmistir. Üzerine belki durulmasi gereken nokta budur.
Yaratmak ayridir, ayni zamanda benim, digerlerinin bu ise devam etmesini saglayacak her türlü yardimi da gerek televizyon programi yaparak gerekse de kendi basina ulastigi izleyicileri buralara dagitarak bunu basarmistir. Bugün medyanin gözlerinin bir kismi buradaysa, bunda yine Aceto Balsamico blogunun popülerligi basrolü oynuyor. Önemi veya degeri yaptigi isin disinda cok baska bir eylemiyle belirlenmistir ki vakit bulup bloguna emek verdiginde hala ve her daim bu isi en iyi yapabilendir, en ufak bir abarti olmadan sunlari yaziyorum suraya..
Listedisi olup da güzel is cikaran bloglar:
Gayin Sin: Her Galatasaraylinin okumasi gereken bir blogdur. Bu denli güzel türkce ve incelikli yazilarin bulundugu ve mac analizi konusunda ayni sekilde Eray-Noat ikilisine benzer genis bir analiz ile yer aldigi cok güzel bir blogdur..
Total Futbol: Her postu aslinda muhtesemdir. Ama blog formatinin disinda bir yerde durdugu icin aslinda listeye almadim Ali Ece'yi. Yoksa böyle muhtesem postlari biz bes yil yazsak yine atamayiz gibi.. Göz atmakta fayda var.
Le Foot: Fransa ligine ilgi duyuyorsaniz maalasef baska seceneginiz yok ama baska acidan daha iyisi de sanirim olamaz. Flying Dutcmann blogu yazarlarindan nefis bir adamin sundugu leziz bir Fransa ligi blogudur.
Artemio Franchi: Aslinda benim blog listemde dahi bir kademe yukari atlayacaktir, o denli kaliteli isler cikariyor bana göre, görmemezlik edilemez ki top ona dahi girebilirdi neden bilmiyorum aslinda.. Cok iyi bir blog.
Ariel Ortega: Askerde olmasaydi aslinda top ondaydi.. O Askerden gelsin biz daha sonra sereflendirirz onu yine.. Zira bu adamin da emegi tartisilmaz..
Ultras Movement: Cok eski ve istikrarli bir blogdur. takdir edilmesi gereken de bir durusu var. Nasil basladiysa bugün öyle devam ediyor, biraz daha iyi bir sekilde gelistirdigini gördüm son dönemde.. Saygi duydugum bloglardandir bu..
*Bir oturusta cikardim su listeyi, gözden kacanlar vardir, siralama cok da önemli degildir ve mutlaka takip ettigim ama burada olmayan nice güzel blog vardir..
57 yorum:
bloglar yüzünden işini kaybedecek yorumculara bir blog sigortası projesi istiyorum... sosyal devlet fikrini benimsemiş borges ön ayak olsun bu işlere:)
yarından kelli ben de 4 gündür yokum, hoş bir garip yorumcuyu kim arar, o da gölgesini berlin'in geniş kaldırımlarında arayacak artık:)
Yahu seni kimse aramazsa ben ararim, bugün dedim Varol Döken nerede;) Güle güle git-gel diyorum ben sevgili Varol.. oralarda iyi bakasin kendine:)
Borges eline, gözüne, beynine, ruhuna, sana hayat verene sağlık. Ne güzel dile getirmişsin, dilinle, kaleminle coşmuşsun, hepimizi vücuda sokmuşsun bu postunda. Bu birliktelik, akıllı, aklı başında insanların yarattığı bu güzel dünyaya aidiyet hissi duymak gerçekten güzel. Herkesin, her blogun farklı bir özelliği var ve hepsi ayrı ayrı boşlukları dolduruyor. Tamamız, tamamlarız. Görüşmek dileğiyle...
valla işyeri kuralları bilirsin, gideni kimse sevmez, yıkıyorlar bütün yarının işlerini, eh biz de sindire sindire okumadan edecek kelamımız olsa da etmeyiz, çıkmadan bakacağım hepsine...
ah bir olabilseydin oralarda iyi olurdu ama bu da ekim'de octoberfest'te ve öncesinde ausburg'da olmak için bahane oldu...
inanılmaz bir post olmuş sevgili borges.kendini de ekle oralara unutma :) bize göre ordasın..
evet başladık okumaya, baştan sona... şimdi efendim bu daçmin efendiye verdiniz gazı verdiniz gazı benim blogum bambaşka diyerek gitti seinfeld gibi anketlere konu edilmesi vote çarpacak diziyi anket tanrılarına kurban etti... bu kusurunun dışında okuyoruz işte, bizimkisi bağımlılık bir nevi...
- abi post var mı post abi bak titreme geldi
bazen overdose yapıyorlar olsun, canları sağolsun:)
pennearabiata da sonradan bulduklarımızdan, diğer bir sürü blog gibi dövmüyor adamı, onca yazıdan sonra kolonya gibi geliyor, her daim lazım, forvete de lazım:)
alper öcal brezilyadır (yetti sanırım:)
sürekli olarak takip edebildiklerim az çünkü bazen okumak da yazmak kadar olmasa da emek istiyor, bu adam bunu neden yazmış diye düşünürken geçiyor saatler... öte yandan takılamıyorsun hepsine çünkü ben 1 post okuyup bırakamıyorum, yorumları okumadan, blogu anlamadan, postun özüne inmeden devam edemiyorum... o yüzden çok zor işim, işimiz...
ve pek tabi aceto... merak etme borges ben onu arada alıp oralara koyarım... herkes gibi biz de oradan başladık, benim başladığım zaman başka bloga bakma ihtiyacı da hissetmiyordum... şimdi bunu okursa beni döver ama elleriyle verdi beni daçmin efendiye:) neyse berlin dönüşü alırız onun kalbini de...
bu arada borges takip ettin mi bilmiyorum ama yazdığın bloglar da içinde olmak üzere (pclion, noat samisa, flyingden tunchay, pennearabiata) nike halı saha ligine katılıyoruz ve adımız da Blog İdman Yurdu... blogların tanıtımını aceto'nun kurduğu bu oluşum altında mümkün olduğu kadar tanıtmaya çalışacağız... hoş çok insan beraberinde çok sorun da getirecektir ama bence bloglar darwinvari bir şekilde eleyecektir hepsini...
ve son olarak her güzel yazan adam gibi kendini bir adım geride tutmuşsun o adımı da ben atayım senin yerine... sadece bilgi, sadece analiz, sadece istek ve arzu yetmiyor tek başına... okumak için ve okuduğunun yerine kendini koymak için başka bir şey gerekiyor... ben gerçek hayatta gördüklerimden, günlük gazetelerden, ülkedeki futbol atmosferinden soğuduğumdan kelli bırakmıştım bu işleri, tekrar sevme, okuma, geri dönme isteği varsa, bunun içinde parmakların (gerçek ve mecazi anlamda:) vardır...
aha gene uzadı da uzadı, yorumculara fazla yer vermeyin kardeşim!
dönüşte görüşürüz...
Hani zaman zaman futbolcuların geç askerlik yapmasına laf falan edilir. Şurada bile net görülüyor, futblog alemine bile darbe vuruyor askerlik.
Cok teessuf ediyoruz:))
http://civilikrampon.blogspot.com/
Garrincha ;)))
Böyle güzel yaklasiyor mudur ki geride biraktigim ve mutlaka göz attigim onca güzel blog sahipleri bilmiyorum ama umarim sizin kadar esprilidir su yasamda yoksa isim zor;)
Eskiden takip eder iken civilikrampon'u birden sessizlige gömüldü uzunca bir süre, o anda kacirdim aslinda treni yoksa bir degerlendirme olabilirdi ve o dönem itibari ile fena da degildi kesinlikle.. yeterli takip olmadigindan pek coklari da disarida kaliyor..
Borges:
Ne demek zaten keyif almak icin yapmiyor muyuz bu isi. Sen de cok keyifli yapiyorsun ve severek takip ediyoruz...
Haklisin bir ara sessizlige gomulduk ama son bir aydir yepyeni bir kadroyla yeniden geliyoruz guzelleserek. Benimki kesinlikle bir elestiri degil sadece espiri:) Senin de bunu anlayisla karsilamani takdir ediyorum...
Bir dahaki sefere listeye girmek uzere:)
Sevgiler saygilar...
Çok güzel ve zevkli bir analiz olmuş borges, ellerine sağlık. Böyle bir post yazacağını bildiğimden kendi fikrimi kenarda bekletiyorum uzun süredir, bir ara ben de yazacağım böyle bir liste ve yükseklerde bir yerde senin blogunun olacağına şüphe yok.
Özellikle Noat ve Eray'la ilgili yazdıkların çok doğru ve tekrar tekrar okunası tespitler. Salih'i de Eray'ı da bloglarından önce tanırım. Salih'le ben fazla bilinmeyen bir forumda beraber yazardık ama ondaki analiz yeteneği o kadar barizdi ki aklıma ne takılsa ona sorardım, o şekilde bir iletişim başladı aramızda. Blog tuttuğunu sonradan öğrendim ve geçen yaz beni blog tutmaya iten kişi de Salih olmuştur.
Ben aslında fazla düzenli yazabilen bir kişi değildim blog tutmaya başladığımda ama bu blog ortamı cidden çok farklı ve insanı yazmaya, üretmeye teşvik ediyor. Zaman içinde az çok tanınmış bir blog oluşmasına rağmen ben kendimi hala bir öğrenci olarak görüyorum ve yazılarımda bir-iki ay öncesine göre oluşan farklılığa bakıp tatmin olabiliyorum. Sana, Salih'e, Eray'a baktığımda öyle değil ama, siz zaten belli bir noktayı aşmış insanlarsınız ve benim gözümde spor dünyasının en önemli otoritelerilerisiniz. Bunun içine Dutchman'i, Alper abiyi, Emre'yi de katıyorum elbette. Bülent abiyi farklı bir noktaya koyuyorum zira bu kültürü yaratan insandır Bülent abi, isterse aylarca tek post yazmasın, benim için en önemli bloggerdır, spor yazarıdır, kanaat önderidir.
Bazılarıyla yüzyüze tanışma fırsatına erişsem de henüz çok sevdiğim ama tanışma, konuşma fırsatı bulamadığım insanlar var bu dünyada, biri de sensin. Güzel bir organizasyonla bu işleri halledecek bir babayiğit arandığını söyleyerek susayım artık...
bu alemde bu kadar yeniyken, senin gibi bir usta tarafından beğenilmek çok hoş bir duygu sevgili borges. Aslında şu blog alemi çok "alem" bir şey... Hepimiz bu işten müthiş bir zevk alıyoruz. Yazıyoruz, okuyoruz. Bu kadar blog yazarı arasında şahane bir etkileşim var. Senin yazılarını okurken, bir yandan seni tanıyorum. Kafamda çizdiğim bir borges, bir pclion, bir lambuja, bir aceto, bir pennaarabiata hatta bir varol döken karakteri var ve hepiniz müthiş adamlarsınız...
ellerinize, klavyenize, dilinize, zihninize sağlık.
Sevgiler, saygılar...
Borges yazdıklarının üzerine özellikle seninle ilgili diyeceğim şeyler var ama şimdi şunların üzerine olmayacak.. Ki sen zaten biliyorsundur.. O yüzden çok gönülden gelen bir teşekkürden başka bir şey diyemiyorum şimdilik.. Bu kadar mütevazı olmamalısın ama yine de :) Bu yazıyı yazman bile büyük bir mütevazılık ve incelik.. Tekrar teşekkür ediyorum..
Hemen herkese: Arkadaslar, iltifat baska seydir, insanlarin düsüncelerini söylemesi cok baskadir. ben, borges blogunda iyi isler yaptigimi dusunuyorum ama kendimi de buraya katmamin sebebi mütevazilikten öte okurlar acisindan daha kolay anlasilma duygusudur. Penne Arabiata'nin yaptigi isin bir kismini yapsam da toplamda onun performansi muhtesemdir, keza Tardini, Noat,Le foot,Pclion ya da holandali farketmez.
Bunlarin hepsi benim düsüncelerimdir ve bazen bunlari disariya vuramamanin sikintisini da cekiyorum, insanlar bilmeli, emek veriyorlar, cok güzel isler cikartiyorlar ve bunlarin karsiligini görmelidirler..
Bir baska acidan pek cok insan benim gibi bu sekilde bakip da susuyor, oysa biliyorum ki basit iki "dogru" analiz, teshis yazmayi, üretmeyi daha da fazlalastiracaktir, ayrintilarin görüldügünü ve aslinda dört bes kisi degil kucuk bir dünya olustugunun da farkina varilmasi adina..
Hepinize yaptiginiz isten dolayi bir daha tesekkür eder inatla bunlarin bir övgü olmadigini varolan düsüncelerimi dile getirdigimi ve kesinlikle abartiya da kacmadigimi bilmenizi isterim. Sadece bir gün Futbolyazarlari.com'a bakip bu ülkenin basinin üstelik üc-dört günde bir olmak kaydiyla neler ürettigine bakin, bir de kendi ürettiklerinize..
Bu post, iste bu kiyasa göre bir degerlendirmedir. Fazlasi yok, eksigi vardir ..
Evden cikar iken: PcLion, gelirsem mutlaka ki görüsürüz, digerleriyle bir organizasyon düzenleriz.
TArdini: Kesinlikle gerek yok, anlatmadan anlasilmaya alistik efendim.
LeFoot: tek basina bilgi denizi degil hemen her türlü etkilesimin oldugu ve en önemlisi Ali Okanci'nin da üzerinde durdugu gibi bir ailenin parcalari olarak muthesem bir sey.. ülkede olsaydim Ugur'un da belirttigi gibi orda buda sürekli bulusur daha da güzellestirirdik kesinlikle..
Varol Döken: bir gün de okur top 10 on yapmayi dusunuyorum, Fuzzy,Ahblt,Cikozi ama ille de Varol Döken, asaylar ve daha cok.. hatta y bile. )
biraz ara verdim artik bol bol okumak..
Harikasın Borges. Eline, diline, kalemine, yüreğine sağlık.
daha once de olmustu boyle ayrılıklar ama cok surmeden sonlanmıstı.. bundesliga borges'in yorumları varken daha guzel benim icin, umarım fazla mahrum kalmayız.. blogum hakkında yazanlara ise ne kadar tesekkur etsem az..
Bu listeye borges'i, mayislar bizim'i, bir de mahalle takımını ekledinmi benim liste olusmustur.. Simdiye kadar ürettiğin güzel ve keyifli yazılar için bir kez daha teşekkürü borç bilirim.. Ah bir zamanım olsa da şu ilk 10'u bende zorlasam diyorum ama belki ilk 100 yapılsa yer bulurum kendime.. Tekrar elinize sağlık, dönüşünüzü merakla bekliyorum
Kapali Üst: Franchi de biraz uzak kalmisti, keza Mayislar da .. Güncelleme orani da önemli sanirim, Kalearkasi haric geneli her gün güncellenen bloglardan olusuyor.. Bu önemli biraz. Biraz daha alt listeyi uzatabilirdim söyle baktigimda ama cok da planli olmuyor, iste akilda kalici olanlar bu sekilde..
Borges çok teşekkürler sen de biliyorsun benim bu bloga bakışımı. Flying Dutchman'a anlayış, bakış, konuları ele alış, yayıncılık ilkesi bakımından en yakın bulduğum blogdur burası. Bir gün bu işi bırakırsam "çok fazla üzülmeyin gidin Borges'i okuyun" diyeceğim.
Kadro genişlemesine gelince. Anlayabiliyorum tabi, hem sen hem de bu endişeleri dile getirenler bununla beraber çeşitliliğin de büyük katkı yaptığını söylüyorlar, bu bir denge işi. Ama en azından su serpeyim, bir süre böyle gideceğiz, belki o da belki 1 kişi alabiliriz Formula 1 ile ilgili onun dışında böyle gideriz uzun süre...
Le Foot için söylediklerine katılıyorum dememe gerek yok, adamı kolundan tutup çektik zaten :))
Flying Dutchman: Bugüne kadar cok basarili bir sekilde gelisim katettigine göre, bundan sonrasini da belirleyebilecek en yetkin insan sensin, ben göremeyedebilirim ve yaslaniyorum aliskanliklarimdan kolay vazgecemiyorum.. Denge cok iyi ama her an bozulmaya müsait bir yapisi oluyor, sonuc itibari ile her gün bir kisi yazsa dahi su an icin minumum 1,5 posta sahip.. Blog formatinin kaldirabilecegi insan sayisi cok da fazla degildir aslinda gibi..
Yine de dedigim gibi senin daha iyi kotarabilecegin istir, ben cok profesyonel düsünemiyorum zaten..
Aman abi ben o boslugu biraz zor.. Üzülmeyin ben gidiyorum borges arti 15 blog var, idare edin dersin;))))
Ve gittim.)
Bugün saat 8'de eve geliyorum, gün okul ile başlamış iş ile devam etmiş.Böyle bir yazı okuyorum, aradan geçen 2 yıla, 1300'ü geçen posta sandığımdan daha çok anlam yüklenmmiş olduğunu görüyorum.Benim için farklı, dışarıdan bakan için farklı olması çok doğal da şu misyon meselesi ne zaman önüme gelse elimi klavyeye götürmeye korkuyorum.Yine de kendimizi, oyuna bakışımızı anlatabilmişiz, bunu da -her ne kadar son dönemde yazım kuralları konusunda eleştiri alsa da :) - şahsi kanaatimce futbol blogları aleminin edebiyatı en kuvvetli kaleminden okumak bir bakıma kendini yeniden keşfetmek gibi oluyor.Sayfanın üzerindeki ''gerçek olan bu değil, güzel olan bunun üzerine yapılmış bir Borges betimlemesidir''e yorulabilecek söz de gözüme çarpmıyor değil. :)
Her şey bir kenara, şahısların informal şekilde yönlenip oluşturdukları bir güzel bütün oluşmuş, bu posttan futbol blogları alemine dair çıkan en değerli veri budur galiba.
Ben böyle güzellemeleri beceremiyorum, mesela Uğur başlarda yazdığı postlara dair ''nasıl?'' diye sorardı.İyi veya kötü diye hiç cevap verdiğimi hatırlamıyorum.Ama galiba tıpkı Uğur ya da diğerleri gibi Borges de bizdeki değerlini biliyordur.Benden bu kadar olur, fazlası olmaz.
Tüm düşünceler için çok teşekkürler, sevgiler, selamlar.
Sevgili Noat; Senin nezdinde buradaki bütün insanlari cok iyi anliyorum, güzel insanlar ve bir sekilde olusmus güzel düsünceleri de söylüyorlar, söylüyoruz.. BU durumda ben de senin gibiyimdir, pardon, yüz kat daha kötüyümdür, oturup böyle sakin sakin yazmazsam alelacele yazdigim postlar gibi hicbir sey anlataamdan kelimeleri arka arkaya siralarim..
iste bu sefer sakin sakin oturdum ve okuduklarim hakkinda düsündüklerimi siraladim. Cok dogru bir sekidle blogun tepesini isaret ettin, aynen odur.. Sadece sunun altini cizmek istiyorum, bir güzelleme gibi algilanmasin, benim okudugumdan anladiklarim bunlardir.. NAsil teknik adamlarin top 10'unu, futbolcu portreleri yapiyorsak her gün icice yasadigim bu yazarlarin bir top 1o'u da gayet olagan.
Abarti olmadan düsüncelerimi aktardim, umarim ayrintilarin görülebildigi bir ortamda insanlar üretmeye dogru daha cok itilim kazanir, zira bu dusunceler sadece benim degil, eminim pek cok okurundur ki buna benzerdir zira mailler de aldim "ben de yapsam bu sekilde olurdu" gibisinden..
Iyi kalin, gözüm üzerinizde/üretiminizde diyorum ;)
Kesinlikle hakkaniyetli bir liste olmuş öncelikle bunu belirtmek isterim.
Bende bir liste düzenlesem hemen hemen böyle olurdu.
Ancak ben Borges'e başka birşeyden dolayı da teşekkür etmek istiyorum.
Öncelikle bu listeyi yazman ve güzel cümlelerle tasfirlemen harika bir olay.
Emeğin övülmesi mükemmel birşey. Bende kendi adıma bütün blog yazarlarını kutluyorum.
Ve listede olmayan benim okumaktan zevk aldığım birkaç blogu izninle tanıtmak istiyorum.
Mayıslar Bizim; Sevgili Atahan yazıyor. Güzel bir Galatasaray blogudur ve Atahan gözden kaçan birçok ayrıntıya güzel dokundururur.
Dar Alanda Uzun Paslar; Türkiye ligleri hakkında iyi bir bilgisi olan ve düzenli yazılar yazan bir arkadaş.
Oldukça naif ve objektif yorumları var.
Türkiye ligini o hafta takip etmemişseniz pazartesi günleri haftanın enleri yazıları çok iyidir.
Ve birkaç blog daha... Ben Anadolu'dan Futbol adından bir blog keşfettim mesela bir iki gün önce. O da bana hitap eden güzel bir blogtu. Benim gibi Türkiye Ligleriyle ilgilenen arkadaşlara tavsiyemdir.
Ve birde sende bahsetmişsin ama bende tekrar tasfirlemek istiyorum.
Eray Sözen'i tanımıyorum ama...
21 yaşında olamaz diyorum her defasında bu adam için :)
Bu kadar mı olgun, soğukkanlı olunur.
En az 41'dir o :)
41 kere maşallah herkesin tekrardan ellerine sağlık, kolay gelsin... Daha büyük adımlarla yürümeniz dileğiyle.
Extensor: Sunu söyleyelim, sen de hatirlattin zaten icimde kalan tek bir blog var olmasi gereken de burada olamayan.. Mayislar.. inanilmz güzel oluyor onun kimi yazilari. Sorun hakemincalandüdügü idi sonra mayislar oldu bir sekilde bunu yazarken gözden kacti, olmamasi gerekiyordu, bu bir hata. Hakkini baska zaman bir sekilde veririm..
Bunun disinda daha cok vardir ama elimden gelen budur. Extensor olarak son zaman performansin artmisti ama burada pennearabiata, Pclion bile aslinda cok yeni bloglar olarak adlandiriliyor..
Tekrardan düsüncelerin icin tesekkürler..
sevgili borges ve bu listede yer alan almayan tüm bloggerlar,
hepinize binlerce kez teşekkür ediyorum burdan. bana yazmak için şevk verdiğiniz için.
neden böyle bi teşekkür ettim burda bilmiyorum ama bu kadar üstadı bir anda bi listede görünce yeni yeni bloglarla haşır neşir oldğum günler geldi aklıma :) Aceto'ya özendiğim, dutchman'in ilginç tespitlerine bayıldığım, Parma'ya her msjımın sonunda sevgilerimi ilettiğim günler...
neden yazdım bunları bende bilmiyorum,sanki bi yerlere gelmişim gibi bu alemde:D
Borges abicim,
yeri gelmişken bi teşekkür daha edeyim, blogunun sağ tarafına benim blogumu eklemen bile benim için gurur. teşekkürler.
saygılar.
erdinç.
Arnawut: Beklemedigim kadar güzel tepkiler aliyorum, sasirdim aslinda böyle bir tepkiselligi görünce.. Amac biraz da varolan ayrintilarin aslinda "görünür" oldugun belirtmek idi ve daha cok yazmak...
Ben tesekkür ediyorum efendim.
ikisini de alisamiyen.netten takip ettiğim için biliyorum:
7 numarayı eray sözen blogu değil gayin-sin hakediyor. çünkü ikisinin de analizlerini karşılaştırın, eray sözen küçük melih şabanoğlu gibi yazıyor. bir nevi çakma gayin-sin'dir yani eray sözen.
hatta buna pclion'u da dahil edebilirim...
hakkaten borges hocam okurlar icin top 10 yapsan varol doken 1 numarayi alir adamin isi gucu yok herkesin bloguna yorum yetistiriyor yahu :)
Sevgili Borges,
Mektubuma baslamadan...
Yok yahu, o degil. Eksibesiktas adina tesekkur edeyim ben degerlendirmen icin. Eksisozluk'te, son nesillerle birlikte artan kor fanatiklikten daralip akmistik eksibesiktas'a; tabii esas fikir babasi jessie ve beautiful freak'tir. Bugun gordum ki, hakikaten misyonumuz dogrultusunda ilerlemisiz, birilerine anlatmak istedigimizi anlatabilmisiz, o da ayri mutluluk veriyor tabii.
Arayi uzatma hocam, bekleriz gene buralara..
eminim herkesin kafasındaki liste aşağı yukarı ayrı.. aceto nun bu işin öncüsü olmasından dolayı yerleştirildiği listenin bana göre en üstteki ismi flying dutchman dır..
benim anlamadığım tek bir nokta var.. ya benim dikkatimden kaçmış ya da gerçek birşey..
listedeki herkes borges e sevgi ve saygılarını iletirken borges tarafından 1.likle onurlandırılmış aceto abimizi başka bir blogu yorumlarken göremeyecek miyiz..
ben daha hiç görmedim.. iş yoğunluğu mu, önlemez bir ego mu biri bana anlatsın..
diğer blogları takip etmeden blog yazarıyım diyemezsiniz bana kalırsa..
bu platform herkesin birbirini desteklediği ve özgün yazılarını severek okuduğu bir yer..
Ben burada yer alan çoğu blogu kendi blogumda tanıtmaya ve bir nevi destek olmaya çalıştım. Gerçekten hepsi birbirinden değerli bloglar, hepsinin tadı farklı, umarım bıkmadan usanmadan yazabilirler....
Aha ne güzel gidiyor derken tam da istemedigim ve hatta onun da fazlasini buldum yine.
Arkadaslar, kötü niyetli olmamak gerekir ve insanlari biraz daha az kirici olmaya özen göstermelidirler.
Öncelikle; Kimse kimsenin cakmasi degil. Biraz daha düsünerek konusalum, uslup benzerligi olsa da en azindan son dönem birbirlerinden farkli analizlerin oldugu bir mac yazilari gelmsitir ve ben de buna göre bir top 10 yapmisimdir..
Sekobarbital: yahu kimse tesekkür etmek zorunda degil. Eger Aceto bir saygisizlik yapmis ise misal ben de yaptim o zaman Flying Dutchman'in Top 7'sine.. Tesekkür bile etmedim.. Ki neyi nerden biliyorsunuz yahu ? Kale Arkasi mail atmistir, haberiniz var mi ? Bu yorum yazan arkadaslarla zaten bir iliski vardir ve onun devamidir.. Nezaketen gelen "sagol" diyip gecenlerdir.. Olmasi da gerekmiyor.. Olursa seviniyorum ama olmazsa da gram kizginligim olmaz, onlar da okuyor ediyor.. Aceto Balsamico binbir yerde hakkinda övgüde bulunan bir blogdur. hepsine gidip" sagol, sana da tesekkürler, sana da.. sana da" dese ömür bitmez yahu..
Noat,Tardini,Flying,PcLion ise zaten buraya yorum yapan insanlardir, az cok iliski vardir.. Keza Shelby..
30 gün düsünüp bir liste yapmadim, bir ögle arasi olusturuverdim hemen. KIsa zamanda olusuyor olmasi kimi aksakliklari cikarsa da toplamda o kadar da bazi seyler benim görüsümde cok aciktir. Güncellenmeyenler, isim degistirenler, cok az kendisini varedenler kaliteli ve iyi de olsalar hafizaya kazinmamislardir demek ki. Ben bu bloglari kiyasiya da elestirmisimdir, görüsleri, postlari ama is toplamda nasildir'a gelirse bendeki görünümü budur. Gercek degil benim dogrum budur, cakma olursa hepimiz aceto cakmasiyiz, hepimiz özentiyiz vesaire.. Yapilan ise bakin sadece.. Emek veriyor insanlar..
Umarım bu ara çok uzamaz.. Ellerine sağlık..
Borges Selamlar,
Mail yolu ile teşekkür edecektim, aslında. Ama madem buradan sürdürüyoruz, gerçekten çok teşekkürler.
Şöyle. Noat (Salih) söylemiş, çok da haklı. Yazdıklarımıza ya da kendi ifade ettiklerimize farklı farklı insanları katabilmek ve onların beğenilerini kazanabilmek çok önemli. Daha da mühim olan, kendi adıma, bilhassa dikkat ettiklerimin karşılığını görebilmek. Sistem ve Türkçe üzerine söylediklerin, beni ayrıca mutlu etti bu anlamda.
Atahan ile (mayıslar.blogspot.com) konuşuruz devamlı. Bazen internette dolanırken yeri gelir, bir şey bulamazsınız yapacak. ''En iyisi biraz Borges'in arşivine bakayım, mutlaka okunmamış yazılar vardır'' derim. Dolayısıyla, bu bakış açısı ile yaklaştığım bir sitede böylesi başlık(lar) görmek, ayrı bir duygu. Kendi kusurum ile ilgili de bir çift söz söyleyebilirim. Kesinlikle haklısın. Güncelleme pek sık olmuyor ve bundan en fazla rahatsız olan insan benim. Sorun, yazı öncesindeki araştırma kısmının çok uzun olması. Araştırmadan kasıt da yazının taslağını oluşturmak. Fazla zaman ayırıyorum, bu sırada da günler geçiyor tabii. (Son dönemdeki Liverpool savunması, Arshavin gibi konular mesela. Ya da basit bir Chris Lofton yazısı.)
Basketbol ile igili olarak da, blog yazarları ve okuyucuları arasında fazla tutulan ya da sevilen bir dal olmadığını biliyorum; ama ben çok eğleniyorum NBA özelinde yazılar hazırlarken. Biraz kendimle ilgili yani.
Son olarak, bir kez daha teşekkür ederim. Umarım, uzun sürmez ayrılık. Ki öyle olmayacağını düşünüyorum.
Sevgiler,
Eray.
EK: Sanırım, bir ek yapmam gerekiyor. Pek gerek yok ama. Melih Şabanoğlu, benim hocamdır. Beni yazmaya teşvik eden üç kişden biridir. Belki de birincisidir. Çok şeyler öğrendim kendisinden, öğrenmeye de devam edeceğim. İlk telkinde bulunduğu zaman sanırım 19 yaşındaydım ve kendisi henüz maç yazısı yazmıyordu. Yani, daha öncesinden başlayan bir süreç bu. Çakma olmadan önce. Yine bu noktada bir ek daha, ASY.net'ten çok fazla insan tanıyorum. Hepsi de çok değerli, benim için apayrı yeri olan insanlar. Ama German Denis isimli bir kullanıcı yoktu o forumda. Tabii, yine de bir kontrol etmek lazım üye listesinden.
niye canım bir teşekkür etmek zor olmamalı.. eğer senin gibi bir blog yazarı tarafından ilk 10 denebilen bir listede ödüllendirilebiliyorsa bir kişi bence sağol ya da teşekkür edebilmeli.. en azından bu işi marca dan guardian dan haber copy paste yaparak yapmayan özgün yorumlarınızı katarak blogculuk yapan sen ve senin gibilere buradan teşekkür ediyorum.. çünkü bu anlayış bizi fotomaç kültüründen kurtaracaktır diye düşünüyorum..
bu arada özür dilemeden geçemeyeceğim.. ilk mesajımın ilk cümlesinin en kritik kelimesini yanlış yazmışım.. AYRI DEĞİL AYNI OLACAK.. bu bir anlam kargaşası yaratmışsa affola.. yoksa hepsi birbirinden değerli bloglar.. sadece benim şahsi fikrim olarak belirttiğim şey birincimin farklı birisi olması..
PenneArabiata enteresan bi blog hakikaten.İlk bakışta ısınıyor insan.Daima sona saklarım onu.Varol Döken'in dediği gibi yemekten sonra ikram edilen kolonya gibi oluyor,ayrı bi keyifle ayrılıyor insan blog dünyasından.
PcLion tespiti tam yerinde.ASY.NET'ten bildiğim bi yazardı ama kendisine de söylediğim gibi beklentilerin çok üzerinde bi çıkış yaptı.Potansiyelini ortaya koymak için blogger olması gerekiyormuş demek ki.Borges'in dediği gibi emek verir,ciddiye alır bu işi.Captain Tsubasa'dan sonra ilk defa bi anime izlememe vesile olmuş kişidir aynı zamanda:) Extensor'un da etkisi oldu tabii.
ASY.net'in Melih abisinin blogu gayin-sin ise Galatasaray tarihi ve güncel futbol meseleleri üzerine kaliteli analizlerin yer aldığı bir blogdur.Skibbe-Bülent Korkmaz değişimi ile ilgili yazılarını şiddetle tavsiye ederim.Futbol bilgisi ve bununla harmanladığı analiz yeteneğini
çok net ortaya koyar.
Ve okumaya doyum olmayan nice blog.Hepsine içten teşekkürler.Okur olarak onlarla birlikte gelişiyor,geliştikçe bir şeyler katmaya çalışıyoruz.Bu keyfin daim olması dileğiyle...
blogları yıllardır takip ederim oturup doğru düzgün yorum yazmam, bir tane yazayım şimdi :)
genellikle sıralama yapmayı pek sevmem ama artık gitgide birbirine benzeyen spor bloglarını grdükçe senin yaptığın sıralamayı çok normal ve sıralamayı mantıklı buldum açıkcası. bence sıralamar türlerine göre olmalı. benim sıralamam ise şu borges;
italya ligi; aceto
fransa ligi; le foot(rakipsiz)
hollanda ligi; flying dutchman(rakipsiz)
almanya ligi; borges(rakipsiz)
epl; noat ve bir iki blog daha
beşiktaş; ?(aslında noat samisa iyi yazıyor bjk yi)
fb; papazın çayırı
gs; eray sözen ve ultras
ts; ?
basketbol; tardini
futbolun magazin kısmı; aceto, ultras
yabancı sitelerden en iyi haber alan bloglar; aceto, penne, flying dutchman, ultras ...
fotoğraf ağırlıklı; 3 puan
ama nacizane fikrim hepsinde, ne bileyim tüm özellikleri ile blogları şöyle bir ortaya koyduğumuzda bence en iyi futbol bloğu flying dutchmandir. unutmadan söyleyeyim joe jones ateşdağlı gibi bir adam o bloğu alıp o noktaya getirmiştir.bence blog yazarlığı denince akla gelen ilk isimdir joe. Bunun dışında ortega iyidir, italyan futbolu için artemio iyidir. liste daha uzar yani :)
Semih Yurdakul: Fena bir liste degildi. Keyifle okudum..
ASY: Cakma geyiklerinin üzerinde durmamak gerek, zaman güzel bir sekilde cizgi cekecek ve daha belirleyici olacaktir kimlikler.. Saygilar.
sekobarbital: Anlasilmistir efendim.)
Cagri: Biz tesekkür efendim.
Su dutchman'in kalabalık yazarlarından biri olarak ben de bir şeyler karalayayım.
şimdi öncelikle, bu blog patlamasının yaşandığı dönemde ben de futbolgunlugu.net ile bir şeyler yapmaya başlamıştım. hatta aslına bakarsanız bizim bloggerlık işi bunun da evveline hayatımfutbol günlerine dayanıyor. ama ben düzensiz, disiplinsiz adamım bu işlerde. çabuk kopuyorum.
aksine bu dutchman ise manyak. hayatımfutbol için yazı isterdim 4-5 saat içinde verirdi sapık herif. sonra ben dergiyi 1 hafta geç çıkarırdım falan filan.
neyse ben bu futbolgunlugunu beceremeyecegimi anlayinca okumaya cekildim, ama okurken de canım surekli bir şeyler yazmak istedigi icin dutchman'den gelen teklifi degerlendirdim(paraya ihtiyacım vardı). şaka bi yana, hakikaten insanların okudugu, begendigi bi yerde birkac kelam da biz etmeye calisiyoruz kendi capimizda. hem fırat, hem de diger yazarlar sanalda da gerçekte de yıllardır bir şeyler paylaştığımız adamlar olunca, fikirler de sözler de benzeşiyor ister istemez.
ben yazmaktan çok okumaktan keyif alıyorum. türkiyede bir şeyleri değiştirmek yolunda olan futbol blog aleminin kıyısından da olsa bir parçası olmak da gurur verici.
Haftasonu notlarindan sevgili Tunchay: Az önce ögrendim blog ödülleri yarismasini kazanmissiniz, burdan da tebrikler..
Aslinda hazir böyle bir ödül de gelmis iken biraz nostalji yapip blogun kurulus hikayesi güzel bir sekilde postlanabilir, en azindan bu hikayenin artik bir post degeri oldugu kesin.. Birazina surada tanik olduk belki hepsine de blogda br post ile..
Isin güzelligi sanirim burada saklidir, baslarken bu sekilde basladik, bir bütünün parcasi olma sevdasi.. ve dediginiz gibi gercekten de en büyük keyif bu olsa gerek..
....
Blog ödülleri icin kucuk bir aciklama yapayim: Bana davet geldi, katilmadim. En iyisi oldugumu düsünmedim, böyle bir yarismayi da ben anlamsiz buldum kendi blogum icin. FD bunu sonuna kadar haketmistir, burada da Aceto sonrasi ödülü o almistir zaten. Ödül yarismasina iliskin bir elestirim de yoktur zira Eray Endes, ankara günlerimde beraber sabahladigim bir dönemin cok cok cok yakin arkadas seklinde gecirdigim güzel bir insandir... Onun kurucusu oldugu bu platformun ödülü de güzel insanlara gitti, ne mutlu bana.
iki saattir yazıp siliyorum yazıp siliyorum.sanıyorum blog okumak kadar biraz daha kitap okumaya ihtiyacım var.aklımdan geçenleri güzel cümleler haline getirmek için.
yaptığınız işe inanılmaz saygı duymakla beraber tebrik ve takdir etmeden geçmek istemedim.
blog aleminin kalitesi türk sporu ve medyasının o kadar üstünde ki gerçekten bundan çok mutlu oluyorum.
tuncay'a katılıyorum.sizleri okumak müthiş keyifli.eğer türk futbolu,medyası vs.vs.günün birinde hakettiği yere ulaşırsa bunda sizlerin çok büyük katkısı oalcak emin olun.
sanal alemin alt yapı hocaları gibisiniz.
Dilinize, zihninize sağlık. Blog sahipleri adına ben de keyif aldım, yazdıklarınızdan, tanımlamalarınızdan. Çok sıkı değil belki ama ben de takip etmeye çalışıyorum saydıklarınızı.
Ve tabi sizi de. Çok uzun sürmeye vereceğiniz ara.
Kolaylıklar...
küstük :)
şaka biyana güzel liste olmuş, kaliteli blogları bi noktada toplama adına güzel olmuş.
german denis gs forumlarında mı yazıyormuş? lavezzi de yazıyor mu acaba=)
şaka bir yana yukarıda dönen muhabbeti anlamadım ya...
Borges,
Güzel sözlerin için teşekkür ederim. Adımı anan dostlarım olmuş; onlara da aynı şekilde teşekkürü borç bilirim. Ama şunu söylemem gerek. Listeyi görünce, kendi adımı aramadım, inan aklıma dahi gelmedi. Gerçekten. Yorumları okurken karşıma çıktı, sonra senin söylediklerini gördüm, o zaman mutlu oldum işte. Listede olmak, olmamak; hiç önemli değil. Ama senin tarafından okunduğumu bilmek önemli benim için. Çünkü daha önce de söylemiştim, ben senin yazılarını sürekli bir şeyler öğrenerek, hayranlığa yaklaşan bir beğeniyle takip ediyorum. Ve ben böyle bir liste yapacak olsam 1 numarada senin sayfan olurdu. Söylemezsem olmaz, Eray Sözen ve Flying Dutchman de 2 ve 3. sıralarda değil; 1,01 ve 1,02. sıralarda olurlardı ama. :)
Ne mutlu ki Aceto Balsamico sayesinde böyle bir kültür oluştu. Artık futbolu neredeyse sadece AliSamiYen.net ve bloglardan takip ediyorum. Her gün 20-30 tane blog okuyorum, hakikaten çok kaliteli yazılar çıkıyor bu sayfalardan. Umarım hepsinin ömrü uzun olur, senelerce okuruz...
Tekrar teşekkürler.
Sevgiler, saygılar;
Ata
Scapula: Anlayisin icin tesekkürler. Son paragrafina ise kesinlikle katiliyorum ve bunun güzelligi adina zaten böyle bir liste yaptim. Yine de hic bahsedilemyecek kadar isler degildi yaptigin lakin bir sekilde oluyor iste.
liste benimde top 10'um o ayrı eleştirim de ayrı..
yani neymiş boyalı basında da blog dünyasında da istanbul takımlarının çok afedersiniz ama sidik yarışını yazan her zaman kazanıyor...
demirgibiyiz.blogspot.com'a hiç baktınız mı merak ediyorum
3. Lig'de yer alan bir takımın tribün kültüründen bir Demirspor'lunun hayata bakış açısından bahsediyor ve Anadolu Futboluna...
ya da
anadoludanfutbol.blogspot.com'a bu da benim blogum sürekli güncellenen sürekli süper ligin altındaki takımlara odaklanan tek blog, evet listedeki hiç bir blog kadar etkili bir yazı dilim yok ama benim konum hepinizinkinden farklı boyalı basının görmezden geldiği Anadolu Futbolu benım konum bu açından ben kendi listemde kendi blogumu kendi top 10 u ma koyuyorum..
Demirspor'un 3.ligde 30.000 taraftara oynması boyalı basında tek cümleyle bile yer almazkan sizin top 10 blog listenizde böyle bir anadolu takımının blogu niye yer alsın ki sizde haklsınız...
saygılarımla
Hüseyin Ataş: Öncelikle ben Türkiyede varolan blog aleminin top onunu cikarmadim, basit bir sekilde yan tarafta yer alan yaklasik 180 tane blogdan bir onbes blogu kenara ayirdim, bakin ben en cok bunlari okuyorum dedim. Anadolu Futbol bu blog listesinde yok, keza Demirgibiyiz de yok.. Basit bir sekilde sag taraftaki listede olmayan bloglari okumuyorum cunku olanlara zor yetisiyorum. Belirli bir siralama yok sadece ve sadece basliklara bakip dalip gidiyorum bu aleme.. Burdan da cikan top 10 budur. Otorite degilim ki ben.. Türkiye'ye de bunlar en iyi on demiyorum, yazinin basinda özellikle belirttim ki benim okudugum.. Elbette Borges neden beni de okumadin, biraz daha farkli yerlere dogru gitmedin diyebilirsiniz.
Haklisiniz, belki baska baska bloglari da incelemeliydim yalniz bir de söyle sorun soruyu kendinize.. Neden sizi ben okumadim, neden kendinizi bana okutturmadiniz.
Bakiniz, bu basliklarin hicbir önemi yok. hangi basligi kendinize konu yapip üzerinde durursaniz durun.. Eger ki herhangi bir seyi estatik bir sekilde ele alip insanlara veyahut bana ulasamiyorsaniz sadece bu benim sorumlulugum altinda degil. Halihazirda yurt disinda yasayan birey olarak ülkede olup biten diger olaylara uzak iken bunlara egilmem cok zor, ben ülkede olsaydim kesinlikle marmaraspor, denizlispor u ele alirdim..
Felsefe konusunu islemeniz ve bunun benim dikkatimden kacmasi benim felsefeye olan uzakligimdan ziyade sizin de felsefe ile olan ilsikiniz belirliyordur. Yaptiginiz isin Aceto Balsamico örneginde belirtmistim en önemli ayrintisi konu basligindan ziyade onu güzel bir sekilde islemeniz..
Türkiyede yasasaydim ve türkiyenin anadolu takimlarina ilgi duyup bir blog acsaydim yapacagim en büyük hata sadece ve sadece anadolu takimlarini ele alip büyük bir kitleyi blogumdan uzak tutmak olacaktir.. Önce ilgisi olmayan insanlarin da ilgilenebilecegi bir konuyu güzel bir sekilde incelemeniz gerekir ki ana konunuza ilgi duyacak insanlar kazandirasiniz.. Sadece merak edenlere degil baska yerden size gelip okuyan insanlarda da merak uyandirarak bir gelisim katedilebilirdi. Kale Arkasi cok iyi bir örnektir bu isin nasil yapilamsi gerekliligi konusunda..
Toplamda ben yine de kendime söyle bir bakayim, biraz haksizlik yaptigimi kabul edeyim diger liglere olan ilgisizligimle ama siz de yaptiginiz isi benim önüme getiremediginiz gercegi ile kendinize bir göz atin, benim blogum top 10 da demek yerine belki ben de bir seyleri eksik yapmisimdir diye düsünüp devam edin blog yazarliginiza.. Zira bir insani hayatta ileriye götüren kesinlikle tatmin olmama duygusudur.. Fazlasiyla tatmin olmus durumdasiniz maaalasef..
Yeni gördüm Orhan.
Teşekkürler övgü dolu sözlerin için. Bloglarda da tıpkı taraftar forumlarında olduğu gibi o ağ içerisinde kurulan garip bir sinerji var. Tanımasan da, görmesen de iki saıtr yazıyla sanki yıllardır tanışıyormuşsun hissi veriyor. yorumlara dahi sirayet ediyor bu güzellik.
Umuyorum ki hiç bozulmadan çoğalarak devam eder. Hayatta azalırken çoğalan, çoğalırken azalan çokşey gördüm zira.
Alper Öcal: O Korku bende de vardir. Su güzel dedigim zaman ayni zamanda umarim yavas yavas düsüse gecmeye basladigi zamana henüz daha vardir kaygisi hakim olur hemen.
Güzel zamanlar olarak anilacak keyifli muhabbetlerin yasandigi bir zaman dilimidir, sonrasina bakacagiz artik..
aceto'ya borçlu olanlardan biri de benim, o yüzden tartışmasız 1. o. listenin geri kalanı da çok güzel olmuş, tebrik ederim..
Sn Borges,
öncelikle açıklamnız için teşekkür ederim, benim esas sormak istediğim demirgibiyiz blogunun niye olmadığıydı kendi blogumunda konusu farklı olduğu için aray kattım, yok sakendimi nimetten saymıyorum gerçekten
tatmin olmuş durumda değilim gerçekten ben tam olarak kendimi ifade edemediğim için böyle düşündürdüm sizi, hiç birşey bildiğim yok sadece kendi doğrularım üzerinden bir konu belirledim o konu üzerinden elimden geleni yapıyorum.
ben sizi de ciddi bir otorite gördüğüm için sadece demirgibiyiz'in listenizde olmamasına bir eleştiri getirdim sadece, ama çok fevri gereksiz şeyler de yazdım...
tekrar açıklamalarınız için teşekkür ederim
Borges çok güzel bir yazı tebrikler.Sanırım biz blog takipçilerinide unutmazsın:)Sevgiler..
@adsız
adamın işi gücü yok biraz hafif kaçmış, tam tanımlamamış... benim ilk işim bu sayfalara göz atmaktır önce, gerisi sonra gelir, keyfim yerine gelince zaten gerisi kolay gelir...
yetişmek için yola çıkarsam geç kalırım, yazmış olmak için yazarsam çiğ kalırım... oysa benim buğulamam güzeldir:)
@borges
oralar güzel, pek güzel, öyle çok vaktim oldu ki beklenmedik az ah etmedim senin vaktinin olmadığına... bloguna birkaç alman hayran da kazandırdım çaktırmadan, malum ayaklı reklam tabelası gibiyiz:)
en yakın zamanda ausburg demekteyiz...
Varol Döken: Hosgeldin abi, özlettin de kendini :)
Efendim benim yolculugum iki gün sonra basliyor, o yolculugun güzel olabilmesi icin orada kaybedecegim vakti simdi telafi etme adina bloga da yaklasamiyaoruz simdilik.. Denk gelmedi ama bekleriz her zaman Augsburg'a.. Olmadi biz gelecegiz Emre'nin nikahina.. Mayis 17'ye kadar vaktin var abi ;)
Yorum Gönder