27 Mayıs 2009

Basariya Acilan Pencere: Uli Hoeness.!



O bir efsanedir.. Ayni zamanda Bayern efsanesinin yaratilmasinda payi en cok olan adamdir. Bayern Münih ve icislerini biraz daha iyi anlamak icin bu bilgiler önemlidir. Hoeness..




5 Ocak 1952 Dogumludur..

TSG Ulm 1846 takiminda Amatör ligde oynar iken 1970 yilinda cok yakin arkadas olacagi Breitner gibi o da Bayern Münih'e ayni yil transfer olur..




Bayern'e transfer olsa da Abitur'unu yapiyor ve bunu 1971 yilinda 2,4 ortalama ile basariyor. (Cok iyi ) Zeki ve yetenekli bir futbolcudur Hoeness.. Disforvettir ve 100 metreyi 11 saniyede kosar..



O Bayern'e adim attiginda aslinda Bayernin cok bir seyi yoktu.. Bir yil öncesi 1932 de kazandigi sampiyonluga yenisini eklemisti sadece ve henüz Bayern ne Avrupa Sampiyonu ne de Bundesliganin kraliydi.. Iki sampiyonlugu olan herhangi bir kluptü aslinda..




70'de gelir ve 72'de Alman Milli takimina katilir.. Avrupa Sampiyonu olur..




1974 Almanya Milli takimi.. Hoeness, hasta hasta final macina cikar ve o meshur Hollanda zaferi ile Dünya Kupasini kaldirir..


1975 yilinda ilk cocugu ve karisi ile beraber.. Bayern Münih takiminin en güzel günleri onun 7 yillik futbolculuk dönemine tekabül eder.. 3 Kez üst üste Sampiyon Klupler kupasi ve 3 kez Lig sampiyonlugu v.s..


35 kez milli formayi giyer ama bugün ve su kacirdigi penalti unutulmazdir.. 1976 Avrupa Sampiyonasi Finali.. Panenka penaltisi Hoeness'in topu daglara taslara atmasindan sonra gerceklesir.. Tarih öyle veya böyle 40 yildir onunla yaziliyor burada..


Bundesligada 250 mac oynadi, 239'u Bayern formasi altinda.. 85 gol atti 3 kez üst üste Sampiyon Klupler Kupasini kaldirdi Bayern ile.. 3 kez lig sampiyonu olup 1 kez de kitalar arasi kupa ile DFB kupasini aldi. 1972 ve 1974 Dünya-Avrupa Sampiyonu oldu milli takim ile.. Yukaridaki Leeds macinda yasadigi sakatlik futbolu ona erken biraktirir..

Nürnberg takiminda 11 mac oynadiktan sonra sakatliginin kronik hale gelmesi nedeniyle 27 yasinda futbolu birakti.

Nasil Menajer oldu ?



Gyula Lorant 1977 yilinda Bayern Münih'in basina getirilir. Hoeness, Leeds macinda yasadigi agir sakatligin esiri olur ve bu teknik adam altinda sürekli yedek oturur. 11 mac oynayacagi Nürberg takimina transfer olmak zorunda kalir iken olasi Hamburg transferini de etkileyen kronik sakatligi nedeniyle futbolu birakir.. Lorant ise Breitner ve Meier'in de icinde oldugu futbolcular tarafindan istenmez, gönderilecektir.. Ilk idmaninin onuncu dakikasinda Breitner kararini verir, gidecektir.. Lakin..



..ezeli düsmanlar burada.. Beckenbauer'in da plani vardir.. hicbir zaman sevmedigi/anlasamadigi kanli bicakli oldugu isim Paul Breitner'dir. Milli takimdaki iki ana grubun temsilcisidirler.. Keza Hoeness de bugün bile Beckenbauer ile anlasamaz sadece Bayernkolik olarak birbirlerini Bayern sevdasi adina idare ederler.. Her ikisi de Bayern sevdalisidir her seyden önce.. Bu Breitner-Beckenabuer düsmanliginin tarihi cok eskidir.. Birisi tutucu, digeri yenilikci-asi-devrimcidir, baska zaman daha genis.. Simdi Gyula Lorant gidecek ama yerine kim gelecek ve yeni Bayern baskani kim olacaktir ? Kirilma noktasidir Bayern tarihinin..



Beckenabauer'in plani Hans Merkel'i teknik adam olarak klube getirip baskan da elini siktigi bu adam yani Neudecker olacaktir.. Lakin oyuncular böyle düsünmüyordur ve Breitner tarafi cok güclüdür. Bayernin gördügü en sözü gecen, en güclü kaptanlar arasinda belki ilk siradadir Breitner..



Breitner burada kazanir.. Antrenör, o dönem asistan olarak oyuncular tarafindan sevilen Paul Csernai olur.. Baskan da onun yanindaki Hoffmann..



Menajer de elbette 27 yasindaki yakin arkadasi Uli Hoeness.. Bundesliganin en genc menajeridir ayni zamanda..

1980 sezonu öncesi.. Tam bir devrim olur deyim yerindeyse Darbe.. Hoeness gelmeden önceki 3 sezon su sekildedir:

Saison Platz Tore Punkte Zuschauerschnitt
1976/77 7 74:65 37-31 31.550
1977/78 12 62:64 32-36 30.910
1978/79 4 69:46 40-28 34.153


Takim 5 yildir Sampiyon olamiyor, 3,5 milyon euro borcu var.. Yillik geliri de 6 milyon euro civari.Yalniz o dönemde varolan seyirci bizim ligin bu döneminde yoktur, 30 bin kusur ortalama..




Öyle derler ki Breitner takimin taktigini belirler ve takimi kururmus o dönemde.. Cok güclü bir oyuncuydu. Hoeness'in ayni zamanda bir teknik adamin yaninda yer aldigi ilk isimdir Csernai.. Yaklasik 30 yil sürecek olan gelenek Csernai ile baslar.. Bayern Baskani ve diger yanda Csernai.. Breitner'a bakar misiniz ve baskanin ona olan
yaklasimina ? Neden bu kadar rahat ? Cunnku her ikisini de Bayernin basina o ve arkadaslari getirmistir.. Keza bu darbede öne cikan diger isim "sakaci" Sepp Meier.. Devrilen Neudecker onu "anarsist" olarak afise etmistir ama olan olmustur artik.. Breitner, savasi kazanmistir.. Baskani,teknik adami ve Menajeri belirlemislerdir takim arkadaslariyla beraber..



iste o Menajer Uli Hoeness'in ilk büyük transferi Stuttgart'dan hemen takima getirdigi kardesi Dieter Hoeness.. burada sirti bize dönük 9 numara bugün Hertha Berlin Menajeri Uli'nin kardesi Dieter Hoeness'dir. Uli arkada artik menajerdir ve Rummenige ile beraber buyuk isler cikarmistir Bayern takiminda dieter..



Sonuc.. Uli'nin kardesinin ve Rummenige'nin büyük katkilariyla 1974 yilindan sonra ilk defa Bayern sampiyon olur Bundesligada.. En sagdaki gelecegin kaptani Klaus Augenthaler,yanindaki o dönemin belki de tarihin gördügü en güclü kaptan olan Paul Breitner.. Yaninda Rummenige ve Dieter Hoeness..



Csernai ve elbette artik Hoeness ile yillar sonra iki Sampiyonluk(1980 - 1981) ve DFB kupasini kazanir Bayern.. 5 yil aradan sonra Hoeness ile Sampiyonluklar , kupalar gelir ki bugüne kadar yolu vardir o basarinin..



1981.. Cok ileride Audi ile yapacagi sponsorluk anlasmasinin temeli burada yatar..





Misal 1 Mayis 1982 DFB kupasi finali.. Sahada Dieter, kenarda Uli.. 61.000 seyirci stadin icerisinde.. Hoeness daha bu kupayi kaldirmamis menajer olarak..

Nürnberg, maca asiliyor.. Hintermaier , Dressel derken 2-0 öne geciyor ilk yarida. Bayernin büyük kozu Ulinin kardesi Dieter kafa topunda Reinhardt ile carpisiyor ve kanama geciriyor.. Öyle ki klup doktoru yakindan tanidigimiz akrabamiz Wohlfahrt ikinci kez sargi bezini geciriyor kafasindan.. Durum kötü, takim yenik, dieter cikmak durumunda ama Uli giriyor araya..

"Dieter, cikamazsin, sana ihtiyacamiz var"

Bir daha sariliyor kafa ve sahaya en son cikan Dieter, 61 bin insani selamliyordu.. Ikinci yarinin baslangicindan 9 dakika sonra Dremmler ortaliyor, kafasi kanli Dieter yükselip topu Rummenige'ye indiriyor ve 2-1.. Rummenige'nin direkten dönen topunu tamamlayan Kraus, ayni zamanda yine Dieter'in kanli kafasiyla indirdigi topu kaleye göndermeden önce düsürülür ve Breitner, sonucu belirler.. Sonuc ise


DFB kupasidir.. Bayern Belediye baskani Eric Kiesi'nin yeni Bayerni ilk kez selamladigi vakitler.. Lakin cok baska bir sey daha olur.. Sene 1982 yine..



..bir ucak kazasi.

Sizce bu kazadan herhangi birisi kurtulabilmis midir? Kurtulan tek bir insan vardir ve yanindaki üc insan da hayatini kaybetmistir.

Pek coklari 1982 yilinda gerceklesen bu kaza günü icin onun ikinci dogum günü derler..




Elbette o..

Hannover'e üc arkadasi ile ucakla gider iken kendisini burada bulur. Nasil kurtuldugunu kendisi de bilmez. Bugün dahi o ana dair tek bir hatirasi yoktur Hoeness'in.. Hicbir seyi hatirlamaz. Bu konunun ayrintilari daha coktur lakin yeniden dogus bu sekildedir onun icin..



Bakar misiniz birbirlerine olan bakisina ? Hoeness nasil ki Beckenbauer ile hicbir zaman arkadas olamayip "bayern" ortak paydasinda bulusup canindan cok sevdikleri klubu icin idare etmislerse birbirlerini bu adamla da o kadar iyi arkadastilar.. Lakin Menajer -oyuncu iliskisi icerisinde aralarina kara kedi girip 17 yil boyunca konusmamislardir.. Cok uzun süre.. 1983 yilinda Singapur da oynanilan bir arkadaslik macinda kötü gecen ilk devrenin ardindan kavga ederler.. Asi Breitner, kendisine cikisan Hoeness'in ayaklarina formasini atar ve "cik kendin oyna o zaman" der.. Cok uzun sürecek bir kirginlik bu sekilde baslamistir..




O küsmüslük Havaalaninda bir rastlanti sonucu karsilasiya kadar 17 yil boyunca sürmüstür ama o an.. Görür görmez birbirlerine sarilirlar ve bu ani uzunca zaman beklemistik der Hoeness...



Breitner, kariyeri sonrasi kose yazari olur.. Cesitli mecralarda bayern hakkinda uzaktan fikirlerini belirtir ve cok sert elestirir Bayerni.. Özellikle Rehhagel'in kovulmasi sonrasi dozunu arttirir.. Sayginligi vardir, dinleniyordur ve ciddiye alinmasinin da yarattigi firtina uzun tartismalara sebebiyet veriyordu. En sonunda Hoeness cekti onu klube.. Madem iyiyi biliyorsun gel bize danismanlik yap dediler.. Öyle bir görevi vardi "scout" dersiniz ama onun da cok üzerindedir.. Bayernin her seyine danismanlik yapar bugün. Toni ve Ribery transferini bitiren isimdir.. Baska acidan özenilecek kluptur Bayern Münih.. Neden derseniz..



Su kadroya bakin.. Meier, Müller,Hoeness,Beckenbauer.. Hoeness'in hemen yaninda Augenthalar filan.. Hepsi Bayernde bugün bir görevi olan futbolculardir. Klubu futboldan gelme insanlar yönetir.. Klup futbolla parayi kazanir, futbolla büyür ve bu insanlarin olusturdugu kültür cok baskadir. Bu yüzden degerleri vardir, bu yüzden her seye ragmen ayakta kalabilecektir her zaman.. o kadronun hoenessi Basa gectikten sonra tabela su sekilde olur artik..

Saison Platz Tore Punkte Zuschauerschnitt
1979/80 1 84:33 50-18 39.579
1980/81 1 89:41 53-15 36.412
1981/82 3 77:56 43-25 33.372
1982/83 4 74:33 44-24 31.324
1983/84 4 84:41 47-21 30.794
1984/85 1 79:38 50-18 32.765
1985/86 1 82:31 49-19 27.265
1986/87 1 67:31 53-15 37.471
1987/88 2 83:45 48-20 28.034
1988/89 1 67:26 50-18 30.353

10 yilda 6 Sampiyonluk, 1 ikincilik.. Yukarida 84/85 sezonunda baslayip üst üste gelen üc sampiyonlugun ayrintisi ise göreve eski bir tanidigi getirmesi sonucu olusmustur. O



Udo Lattek'tir.. Almanyanin en kariyerli hocasidir. Hoeness, onun ilk döneminde oyuncuydu ve simdi Menajeri.. Gecenlerde ikisi yine Doppelpass'da bulustu. Lattek, Rummenigge'nin barcelonadaki barca macinin devre arasinda agladigi dedigi adamdir.. O denli bayernlidir.. Ve her ikisinin de Bayern sevgisi inanilmazdir. Yalniz her zaman dogru kararlari verememistir ve hatalarindan da bahseder.. Yaptigi en buyuk yanlis ise ..



heynckes'i kovmaktir ona göre.. en büyük pismanligim der sik sik.. Lakin o dönemin bir baska ünlü ismi daha vardir aslinda.. Hem Heynckes'i neden bu kadar sevdigini ve ayni zamanda Bayern sevdasinin belki de cirkin yüzünün bir baska hamlesi vardir Hoeness'in..



Daum..

Öncelikle suraya bakiniz..

Akabinde sunu belirtmeliyim. Hoeness, Daum'u bir sekilde bitirmistir Almanyada. Eger bu kavga olmasaydi normal kosullar altinda Daum Bayern Münihin teknik direktörü olacakti her zaman oldugu gibi.. Kendisini ispatlamis, parlak bir kariyeri ve gelecegi olan teknik adamdir Daum.. Lakin daum hazretleri Bayern teknik adami Heynckes'e saldirinca karsisinda Hoeness'i bulur.. Bu anlar hem hoeness ile heynckes'in yakinlasmasi ve daum ile uzaklasmasinin zamanlaridir. Hoeness, Daum'u Bayernin önüne engel cikaracagi icin deyim yerindeyse yoketmistir.. Leverkusen sonrasi tam da Alman milli takiminin basina gececek iken Kokain ayrintisini sokup Bundesligada calisamaz duruma getirmistir.. Daum bir örnek.. Bayern basarisi adina daha satastigi, kavga ettigi onca klup vardir ve bu yer yer kendi seyircisi dahi olabiliyordu..



Bir basin toplantisi.. Yeni yapilan ve burada da emegi tartismasiz yaptigi anlasmalarla cok fazla olan Hoeness'in kendi seyircisinin ana grubuna bagirip cagirdigi andir.. Surada islemistik zaten

Hicbir menajer kendi taraftarina bu cikisi yapamazdi..



1994 yilinda takimin basina pek de sevmedigi Beckenbauer'i getirir Hoeness.. hayatini cok basit bir denklem üzerine kurur.. Bayernin basarisi adina yapilabilecek her sey ilk siradadir.. Kisisel nefretleri ya da düsünceleri cok da önemli degildir onun icin.. 90 dünya kupasini kaldirmis Beckenbauer, takimin basina gelir.. Iki Bayern efsanesi bayern catisi altinda bayern basarisi adina sürekli birliktelige bu sekilde baslar.. Daha gecenlerde Barca maci öncesi Beckenbauer'in Klinsmann'i elestirmesi nedeniyle aslinda Hoeness sert bir cikis yapmistir.. "Sirasi mi böyle mac öncesi teknik adami gündeme getirmek" seklinde.. Bu aslinda Breitner'in da oldugu üclü su durumda cok da birbirlerini seven, sayan degillerdir.. Sik sik su yüzüne cikar bu anlasmazlik.. Beckenbauer, Kaleciyi elestirir, Breitner cevap verir.. keza Hoeness teknik adam konusunda.. Yine de sorunsuz iliskilerin temel kaynagi her ücünün de klube olan inanilmaz sevgisi, bagi..



Loddar meselesi..

Beckenbauer ya da bir baskasi ile Bayern sevdasi adina tekrardan bir araya gelebilir ve yine herhangi birisi icin Bayern adina ölümüne kavga eder, görüsmez.. Lothar meselesinin özü de kendisine degil Bayern klubune yapilmis hakaretten kaynaklidir daha cok..
Ben oldugum sürece Loddar bu takimin yesil cimlerinde görülmeyecektir der Hoeness.. Pek cok nedeni var ama aslen mesele Loddarin jubilesi sonrasi klubu mahkemeye vermesidir. Hoeness bunu affetmez. Biz onu o yasina kadar oynattik, o kadar para kazandi, bu yapilir mi ? diye isyanini dile getirir.. Jubile macindan sonra Lothar efendi yaklasik 4 milyon mark almistir ama daha ince hesap yapip yanlis olabilir ama 500 bin mark civari bir paranin pesinde bayerni mahkemeye verir.. Bu da onun Hoeness oldugu sürece Bayernin kapisindan giremeyeceginin imzasidir..


Saison Platz Tore Punkte Zuschauerschnitt
1989/90 1 64:28 49-19 36.235
1990/91 2 74:41 45-23 35.833
1991/92 10 59:61 36-40 32.526
1992/93 2 74:45 47-21 46.059
1993/94 1 68:37 44-24 48.176
1994/95 6 55:41 43-25 54.176
1995/96 2 66:46 62 59.353
1996/97 1 68:34 71 58.059
1997/98 2 69:37 66 54.412
1998/99 1 76:28 78 53.765

Heynckes pismanligi biraz da söyledir.. 1991/92'de ikinci olmasina ragmen kovulur.. Akabinde gelen Lerby'nin bayerni cökertmesi ve takimi onuncu yapmasidir. Bu cok az rastlanir ve bu yüzden en buyuk hata Heynckes'i zamansiz bir sekilde kovmaktir ona göre..



Hitzfeld ile 1972 yilinda olusan bir dostlugu vardir.. Onu Bayernin basina sorumlu teknik olarak atamak ayni zamanda kupalari, tekrardan Sampiyonlar Ligi sampiyonlugunu bayerne getirmektir.. Kahn'i da sever Honess.. Kusku ki yok ki 2010 yilinda baskan olunca onun yerine gececek isimdir.. Lakin Hitzfeld ve Mehmet Scholl'ü baska sever. Bu ikisinin jubilesinde aglamistir.. Bunlara duydugu saygi cok baskadir ve yine bunun temelinde bu insanlarin Bayerne yaptigi katkilar vardir ve onun degerleri hep bayern catisi altinda olusmustur.. Hitzfeld ile tarihi basarilar yakalanir.. Sampiyonlar Ligine bugünkü ingiliz takimlari gibi ambargo koyar.. Final-Yari Final-Kupa diye gider ve ligde de durum söyledir..

Saison Platz Tore Punkte Zuschauerschnitt
1999/00 1 73:28 73 52.588
2000/01 1 62:37 63 48.471
2001/02 3 65:25 68 52.765
2002/03 1 70:25 75 51.588
2003/04 2 70:39 68 55.471
2004/05 1 75:33 77 53.294
2005/06 1 67:32 75 67.641
2006/07 4 55:40 60 68.647
2007/08 1 68:21 76 69.000
2008/09 2 71:42 67 69.000

10 yilda yine 6 sampiyonluk.. Iki Sampiyonlar Ligi finali, 1 Sampiyonlar Ligi sampiyonlugu ve Kitalararasi yani Weltpokal'i da kaldirir.. Weltpokal yani kitalararasi sampiyonluk demis iken..



kendisine Kitalararasisampiyonu yenen takim olarak sifat takip tisört basan St.Pauli ayrintisi unutulmazdir..

St.Pauli aslinda Hoeness'i en cok alaya alan seyircilerin takimidir.. Daum olayinda söyle bir pankart vardi.

"biz de kokaini ictik onu da Hoeness'den aldik"

Yillar yili Hoeness ve Bayern ile ugrasmislardir lakin St.Pauli klubu 2003 yilinda cok kötü durumdadir.. Öyle kötü ki bu esi-benzeri olmayan klup iflasin esigindedir..3.Lige düsmüs, batti batacak durumda iken baskanlarinin muazzam fikirleri ile ayakta ancak kalabiliyor.. Kurtarici yani Retter tisörtleri basip 140 bin tane satiyor 30 bin kisilik sehrin takimi.. Bir yardim eli de hic beklemedigi bir yerden geliyor.. Uli Hoeness'den.. Hoeness, takimi Hamburg'a götürüp Millerntor da yardim adina bir arkadaslik maci yapiyor ve rakip Bayern olunca stat agzina kadar dolu ve gelir yaklasik 270 bin eurodur.. Sadece St.Pauli'ye degil gecenlerde 1860 Munih'e de benzer yardimi yapiyor.. Ayni sekilde Nürnberg'e filan..



Sammy Kuffour.. Cok aci bir olay yasiyor 2003 yilinda. 15 aylik su kizi Godiva havuzda bogulup hayatini kaybediyor.. kampta olan Kuffour halilye cildiriyor ve hemen oraya gitmek istiyor ki gidecegi yer memleketi Gana.. cok kolay degil. Hoeness, ona özel jetini veriyor ve en kisa süre icerisinde oraya gönderiyor.. Ne zaman istersen o zaman gel diyerek de ekliyor..



Hoeness'in Salam-sucuk fabrikasi vardir.. Nürnberg'de olan fabrikanin basinda oglu bulunuyor.. Scholl ile beraber yine cocuklar icin düzenlenmis bir kampanyanin basindadir.. O kadar cok aslinda yardim ettigi kurulus, kisi vardir ki say say bitmez bunlar.. Üstelik cok net belirtmek gerekir ki bunlari öyle bir yapar ki kendisi hicbir zaman önplana cikmaz.. Cok az insan bilir onun Kosovaya 100 bin euro yardim ettigini ya da daha cocuklar icin pek cok kampanyalar düzenledigini.. Lakin asil yardimi Mehmet Scholl'a yapmistir. Scholl Bayerne sadik kalmistir Kahn gibi.. herkesin istedigi zamanda onca paraya gitmemis ve bu teklifler siklikla dile getirilmistir. Daha da önemlisi Milli takima dahi sakatlanirim da sezonu bayernde kötü geciririm diyerek "sakatim" bahanesiyle katilmamistir. Hoeness ise Mehmet Scholl'un ameliyati sonrasi onu hastanede ziyaret eder.. Kontrati bitmistir Scholl'un ve Cook uzunca bir süre oynamayacak olan oyuncusuna ayni sekilde hastanede iki yillik kontrat önerir.. Oynamayacagini bile bile ayni parayi Scholl klupten alir.. Bir geri-ödemedir bu..



Bir yerde seminerde konusmacidir Hoeness.. Kürsüde iken ona birileri isaret eder, bir haber ulastirir.. O zamanlar 23 yasinda olan oyuncusu Hamann kalp krizi gecirip hastaneye götürülmüstür.. Hoeness, konusmayi yarida keser ve solugu hastanede alir.. Gece bire kadar oyuncusunun basinda bekler.. Ertesi gün her sey yolunda gider ama Hoeness'in basinda beklemesini unutamaz Hamann..



Gerd Müller, Amerikaya gittikten sonra kaybolur ortadan.. Yillar sonra bir televizyon kanalinda röportaji yayimlanir. Brezilyadadir.. Alkolik ve her seyini kaybetmis durumda.. Hoeness aninda atlar gider onu getirir ve Alkol problemini yenmesi icin sonuna kadar Beckenbauer ile birlikte mücadele verir.. Müller, hayata döndürülür ve bugün bayern münih II nin basinda yardimci antrenör gibi bir seydir.. Bir efsaneyi onun sayesinde tekrardan ayaktadir bugün..



Dortmund seyircisi ölüm cezasini kesmistir Hoeness'e.. Bunun aynisindan Leverkusende ve hatta en cok da St.Pauli'de bulabilirsiniz.. Bayern tutkusu digerlerine yer yer savas acmaya götürmüstür onu ve antipatik gelecek pek cok aciklamalari mevcuttur.. Lakin zora düstügünde ezeli rakibine, eyalet derbisi olan Nürnberg'e ve hatta St.Pauli'ye kadar ulastirdigi yardim eli cok fazla konu edilmez..



O tam anlamiyla bir Fenomendir Almanyada.. Bayern Münih dediginiz vakit akla gelen ilk isimdir. Gerisi onun oldugu yerde hikayedir.. Basarinin bire bir karsiligidir.. Sevmeyeni coktur, laf atani, kara calani ki haklari da vardir.. Onlar dahi bir seyi inkar etmezler: Almanyanin gelmis gecmis en basarili spor adamidir Uli Hoeness.. Basariya acilan pencerenin adidir ..Basarinin kendisi olmustur artik.. Bu gibi insanlarin portresinin neden yapilamayacagini da anlamis oldugunuzu düsünüyorum. Bir portre daha cikar ve en az bu kadar önemli ayrintilarin oldugu 40 resimli.. 30 yil menajerlik, 10 yila yakin futbolculuk ve hepsi de 11 macin disinda Bayern Münih catisi altinda gerceklesiyor..

Magath dün imkanim olsa Schalke'ye ilk transfer edecegim isim Hoeness olurdu diyor.., Kendisini kovan insan icin bunu belirtiyor. Hoeness inanilmaz bir yardimcidir teknik adam icin.. O antrenmanlarda gerekirse hammalik dahi su yasinda yapan insan evladidir.. Karda eline kurek alip antrenman sahasini temizlemekten cekinmez.. Bayern icin gerekirse görünmez olur, ancak ihtiyaci oldugu zaman öne cikar, dislerini gösterir.. Takdir edilmeyebilir ama Bayern tutkusu anlatilacak gibi degildir. Bir insan ben klubumu Hoeness'in Bayerni sevdiginden daha cok seviyorum derse yalan söylemistir, bunu bilin..

18 yorum:

varol döken dedi ki...

portrelerden daha keyifli ama belki de bu... hoeness okusa bu satırları o da senin hakkını verirdi bence...

alessandro del piero dedi ki...

"Bir insan ben klubumu Hoeness'in Bayerni sevdiginden daha cok seviyorum derse yalan söylemistir, bunu bilin.."

bir insan, ben alman futboluna borges'ten daha hakimim diyorsa yalan söylemiştir, bunu bilin.

yalnız bu derece hoeness ve bayern üzerinde durduğuna göre senin de kabul etmesen de önemli bir bayern sempatin var gibi içten içe, öyle hissediliyor okuyucu olarak.. başarıya tapan birisi misin yoksa borges? :)

Borges dedi ki...

Müller ayrintisini da ekledim simdi, söyle düsündügüm zaman daha on tane buyuk olay vardir ki böyle adamlari portesi filan yapilmaz.. Breitner filan denemem bir daha..

BAyern'e sempatim ya da antipatim var diyemeyiz. Ben Alman futbolunun gelisimi icin Bayernin disindaki kluplerin gelismesi taraftariyim. Bayernin diger kluplere uyguladigi baskiyi da kabul etmiyorum, hoeness basi ceker.. BAyernin pek cok tavrini da sevmem..

Yalniz saygi duydugum cok güzellikleri vardir. Futbolu seven, bu kültürün icinde olan herkes dünya klupleri arasinda BAyern ile digerleri arasindaki farki görür.. Eski futbolcularini sürekli ise aliyorlar, futbolcularin yönettigi bir kluptür ve degerlendinre sonuna kadar sadik kaliyorlar.. Futbolun kendisidir Bayern.. Bremen mi Bayern mi derseniz, Bremen derim ama Bayern mi Chelsea .. Bayern elbette cunku daha fubtol klubudur, daha cok futbol vardir isin icerisinde..

Hoeness ise.. Tüm bunlarin disinda Bayerne olan sevdasina her zaman cok saygi duydugum bir adamdir.neden saygi duydugum yukaridadir..

Reali de sevmem, BArca taraftariyim kendi capimda diyelim. Ama Realin de kendi icerisinden yetistirdigi güzel adamlar, hikayeler vardir.. Bütün olarak bakip icerisindeki bütün ayrintilara iyi veya kötü dmeek cok da dogru degil gibi gelir bana..

Öldürmeyen intihar dedi ki...

Yaziyi az daha uzun tutsaydin Bayernli oluyordum..O derece olmus.

Borges dedi ki...

Yaziyi biraz daha uzun tutsam siz bile burada olmazdiniz :) Hepinizi tebrik ediyorum su noktayi ulasmayi basarmis insanlar olarak..

djemba dedi ki...

güzel yazı olmuş yine, eline sağlık..

yalnız Hoeness'i Bayern çerçevesinden olduğu gibi bir de Alman futbolu çerçevesinden görmek isterim. Mesela diğer futbol kulüplerine baskısı demişsin, nedir somut olarak?

Borges dedi ki...

Böyle yapmis iken dahi bu kadar uzun oldu, bir de isin o tarafina girersek cikamayiz..

Büyüklügünün avantajini kullanmak, yer yer diger klupleri batirmaya oynamaktir.. Sirketlesme konusunda tekrardan ele alirken deginebiliriz ilerleyen dönem icerisinde.. Ama bugünlük isin sadece BAyern kismina bakalim.. Zira kisa bir sekilde gecistirilerek olmuyor ya da ben yapamiyorum.)

anilkos dedi ki...

olağanüstü bir yazı olmuş,gerçekten inanılmaz.Başına geçtim okudum ve ne kadar çabuk bittiğini farketmedim bile,bir bu kadar daha olsa onu da bu iştahla okurdum.arkadaşın dediği gibi almanyaya gidip bayernli olasım geldi benimde.

Empyrium dedi ki...

Valla Varol Bey'e katılmamak elde değil.Muhteşem olmuş muhteşem.
Son günler bir teknik direktör arayışına kurban gitmiş bu beyin, yöneticilerle..Bunu okuduktan sonra nirvanaya ulaştım sanırım.

Teşekkürler.

Adsız dedi ki...

diğer soylenecek her turlu soz naska kenara ellerine,gözlerine saglık..okuması ayrı bi keyifli

Borges dedi ki...

Tesekkürler, en azindan sonuna kadar okuyabilen herkese..

Bu Post, bundan sonra Bayern ve Bundesliga üzerine yazilacak yazilarda beni tekrardan kurtarmasi adina önemlidir ve bu yüzden biraz da emek harcayarak bunu yazdim. Yoksa cok sik tekrar etmek zorunda kaliyorum kimi durumlari betimleme derdine..

varol döken dedi ki...

bu arada hoeness'in loddar abiye bakışı mecazdan öte gerçek olmuş resimde:)

bu post beni bayernli yapmadı ama halihazırda duyduğum mevcut saygıyı artırdı... çünkü bütün duygularımızı bir kenara koyduğumuzda ve bütün okuduklarımızı ve yaşadıklarımızı hatırladığımızda geriye sadece bir tek gerçek kalır: akıl ve çalışma...

aceto blog'da ramon ile kavga ederim, çıldırırım onun real madrid'i savunma şekline ama real franco'nun takımı zaten, iğrenç bir kulüp diye gelmiş geçmiş en başarılı olduğu tescillenmiş efsane bir kulübe dil uzatamam...

ya da galatarasay'ı sevmem, genlerime kadar işlemiştir bu ama o arda'yı harcayamam, herkesin şımarıklık dediği, bitirmeye çalıştığı o şeylere, gözlerimi kör ederek inanamam, çünkü bizzat kendi gözlerimle görmüş ve izlemişimdir yeteneğini...

her eylem, mekan ve zamanla ilintilidir, bütüne ait değildir, borges de herkesin size dayamak istediği bu bütünün her bir parçasını tek tek yerinden çıkartarak o bütünün arasında kirlenmeye izin vermeden gözlerinizin önünde böyle güzel sergilediği için okunur ve sevilir...

eren dedi ki...

94'de Beckenbauer'i göreve Hoeness getirmez.. Beckenbauer kendi gelir.. Bu göreve geldigi sirada kulüpte asbaskandi (Vizepräsident) Franz. 1 sezon önce sampiyon olan Ribbeck sicinca, 94 sezonun devrearasinda postalayip sezon sonuna kadar Franz idare etmistir takimi, aynen 96'da Rehhagel'i postalayip yerine gecmesi gibi, ki o zaman da kulüp baskaniydi Franz...

Beckenbauer'i Hoeness is basina getiremez.. Getiremedi de.. Beckenbauer kendi gelir, duruma el koyar...

Disariya karsi oldukca acik görünen Franz, bir kontrol manyagidir... Bayern Münih'in kontrol manyagidir...

Bilmek te fayda var...

Borges dedi ki...

Eren: Hoeness getirir. Mesele de bu zaten. Bunu disaridan göremezsiniz. Birak o zamani bugün Beckenbauer Bayernin baskanidir.Adnan Polat'i, Aziz Yildirimidir, o günlerde de asbakani diyleim. Lakin hoffman da Bayernin baskaniydi. Hofmann bir gelenegi olusturmustur BAyernde.. Breitner-Hoeness baskandan da güclüydü, bugün kalan Hoeness'in baskandan, asbaskandan da güclü olmasi gibi.

Baslangicinda baskanlarin ve aslinda cok daha yetkili insanlarin neden Hoeness'in gücünün altinda kaldiginin aciklamasidir bu. 30 yildir Hoeness belirler, bu pek görünmez oralardan ingilterelerden.

Misal, sunu akliniz aliyor mu. Hoeness gidecek ve yerine kim gececek tartisiliyor. Beckenbauer Breitner gecsin diyor, Hoeness o cok yasli olmaz, genc birine bakiyorum ben.. Yani olmuyor, belirleyici olan Hoeness'dir. Hali hazirda 2010'da baskan olacaktir zaten.

Bordo finali öncesi Beckenbauer'in Rehhagel'in yerine gectigini filan islemistik zaten burada onlarca kez. Okumakta fayda vardir efendim. bayernin teknik adamlarinin incelendigi posta bir daha bakmanizi, sonra fazladan bilgi sunma zahmetine girmezsiniz belki.

Yazilanlara kulak asmamak gerek.. Hoeness'in oldugu yerde gerisi hikayedir.

Bayern aski ortak paydasi isleniyor. Breitner, beckenbauer, Hoeness.. hepsi kendi capinda güclü ve birbirlerini cok da sevmeyen adamlarin husu icerisinde calisma askidir. Breitner'i da kimse getirmez ayni bakis acisiyla, mesele bu ikisiyle her seye ragmen klup aski adina calisma istegidir. Gecenlerde Hoeness'in yerine kimin gececegini belirleme istegi de giderayak güc gösterisi olarak algilandi lakin dedigimiz gibi.. Hoeness belirler, istemezse o sey gerceklesmez toplamda..

Eren iyi calismissin, bu sefer yaklastin, V-w karisikligindan daha iyiydi;)

hanac dedi ki...

Mükemmel bir yazı olmuş.
İnsanın neredeyse Bayern'e sempati ile bakacağı bir yazı. :)
Borges, o meşhur Bayern-Scalke DFB yarıfinali (6-6 biten) bende çok iz bırakmıştı. Altın kafa Diter Hoeness ve Rummenigge, karşılarında 18 yaşındaki Olaf Thon. O maçla ilgili bir yorum yazdın mı bugüne kadar ?

Başkanson dedi ki...

benim gibi bayern i sevmeyen bir insana bile sempati yarattırttı bu yazı :D
borges ellerine sağlık, çok ciddi söylüyorum, blog aleminde okuduğum en güzel yazılar burda. bi de barcelona-xavi-iniesta-modern futbol geyiklerinin bışına çıkabildiğin için, bunu da bu derece yüksek bir kalite ile yapabildiğin için teşekkürler.
böyle şeyleri okuyunca insan "blog lar insana bişeyler katıyor" diyebiliyor.
süper
harika hatta...

Borges dedi ki...

Baskanson: Tesekkürler her seyden önce.

Ben de bayerne sempati duymam ama nereden baktigina bagli aslinda. Bremen karsisinda "korkunc" bayern ögesi varidr ama ayni sekilde Chelsea-Man City gibi cok baska yerden gelen paralarin karsisinda direnen bir bayern vardir.. Bu acidan degisebiliyor cok sey. Bir de dedigimiz gibi her bütünün icerisinde mutlaka güzel bir sey vardir..

Hanzele dedi ki...

eline sağlık. çok güzel yazı olmuş.