24 Kasım 2009

Patrongiller #2



Serinin son bölümü de inanilmaz keyifliydi.. Efendim nelerden bahsetmisler ? Misal zamaninda Maradona'yi almak icin cok caba sarfettiginden bahsediyor Hoeness.. Neredeyse sona yaklasmistik ama ne oldu sonunda da olmadi bilmiyorum diyor.. Sonra Gullit'i de ayni sekilde istediklerini ve hatta her seyi halletiklerini ama son anda karisinin hayir dediginden bahsediyor.. Yani tek biz degiliz hatunlardan ceken.. Ribery'nin satisi ise bir baska konu..

Teklifler efendim söyleymis.. En iyisi Chelsea'den gelmis. 65 milyon + Bosingwa. Akabinde 76 ve 80 milyon euroluk teklifler varmis ki inanilmaz.. Neden satmadiniz sorusunun cok baska bir cevabi da kesilen vergi sonrasi elimizde kalan en iyi para 65- 37,5(vergi) = 27,5 milyon euro diyor. Bunun icin Ribery satisi pek de karli degil diyor, sakat olmadigi zaman dünyanin en iyi bes futbolcusu arasindadir diye ekliyor Beckenbauer.. Gitmek istedigini bize söylemedi ve sadece Real Madrid'de oynamayi isterim dedi lakin siz beni tutmak isterseniz sorun yok, burada kalirim diye de Ribery durumu özetlenmis.. Bana göreyse Ribery daha cok söyle diyor: istiyorum gitmek ama siz vermezseniz ne yapalim, burda kalip kaderimize boyun egecegiz gibi..

Daha önceden buraya da eklemistik, SKY'a söylediklerini tekrar etmis. Willi Lemke ve Daum ile uzlasamadigini.. Daum ile aslinda benim sorunum yok ve gördügüm kadariyla onun da bugün benimle cok sorunu yok ama ailem.. Daum zamani oglu-kizi cesitli yerlerde fanatikler tarafindan saldiriya ugramis, tehtitler almislar, arabasi sürekli bomba var mi diye kontrol altindaymis filan.. Elbette bu kokain mevzusunda en önemli hata Daum'un kendi istegiyle kontrola girmesi. Böyle bir sey olmasa Hoeness iftira atmak ile suclanacakti ki hickimse aksini iddia edemezdi.. Daum hem kendisini yakti hem Hoeness'i kurtardi.. Üzerine Alman futbolunun kurtarcisi olarak görüldüm diyor ki alakam yoktur bu sifatla benim diyor Hoeness..(onu biliyoruz)

Eskilere dönersek.. Kahn'in egitim gördügünü ve en az iki yila ihtiyaci oldugunu belirtiyor.. Matthäus'un ise iyi bir hoca olduguna inandigini söylüyor Hoeness. Onun burada kendisini ispatlamasi, alman liginde -bana göre ikinci ligde- bir takimi alip calistirmasi gerektigini belirtiyor lakin sürekli macera pesinde kosturdugunu ve bunu anlamadigini dile getiriyor.. O ikinci lig ayrintisina cok güldüm misal ben.. En güzeli de kaiser'den geliyor.. Loddar'in diyor uluslarlarasi popülaritesi ülke icerisindeki popülaritesinden daha fazla diyerek belki de en güzel tanimi yapiyor.. Almanyada neredeyse herkesin dalga gectigi adam uluslararasi arenada cok baska bir konumda..

Klup ve yönetim kurulu baskanligini birakacak olmanizdan memnun musuz diye sorulans soruya Kaiser söyle cevap veriyor:

"degilim ama Hoeness'in bu konuma gelmesinden fazlasiyla memnunum. 30 yildir calisiyor ve bunu coktan haketmisti diyor..

2 yorum:

varol döken dedi ki...

şimdi bunların türkiye versiyonu olsa imparatorluk kurmaktan söz edilmez miydi, bütün türkiye bayern e çalışıyor, bayernci medya denmez miydi...

itiraf edeyim ben de sevmiyorum dengesiz gücü, hoş bu hak edilmiş bir güçtür de, zamanında 1860 münich in ne kadar gerisinde kaldıklarını da biliyoruz...

bir tek bizim ülkemizde yaşanmıyor bu değişimler o yüzden geçen gün sorduğun sorunun cevabı borges: ne anlatacaklar ki böyle röportaj yapılacak???

Borges dedi ki...

Yok Varol.. Cok güzel anilar, muhabbetler cikar. Hatta bu ülkedeki ayrintilar inan bana cok daha fazla okunasidir, ilginctir.. Henüz bu yolu düzgün bir sekilde kullanamiyorlar ama yakinda tüm anilar ortaliga döküldügünde cok hos güzellikler peydah olacaktir.. ben inaniyorum buna ;)