3 Şubat 2010

Antalyaspor - Galatasaray : 2-1



Cok fazla vaktim olmadigi icin hizli hizli gecmekte fayda var.

Galatasaray oldukca formda bir ekip olan Antalyaspor karsisinda kötü bir skor degil berbat bir futbol oynamistir. Pek cok kisi sunu soruyor, sene basindaki Galatasaray neden bugün yok ?
Olmasi da mümkün degil cunku;

Sag bekinde Sabri yok, Sol bekinde Hakan Balta sakatlandigindan bu yana kimin oynadigi ve oynayacagi belli degil.

Defansin göbeginde seflik yeni bir oyuncuya gecti, sezon basinda olmayan.

Sezon basinda olan hem Kewell hem Keita hem Baros ve ayni zamanda bunlarin güzel yedegi Nonda.. HIcbirisi bugün sahada degil.

Kusurlu dedigimiz Orta saha ise Mehmet Topal ve Barisi farkli bölgeye kayip vermesinden dolayi biraz eksik de olsa yerinde.

Simdi Sag bekinden sol bekine, Sag hucumcundan sol hucumcusundan forvetine kadar herkes bir sekilde kayiplarda.. Üzerine bir de yeni takima girmis Jo da sakatlaninca.. Durum budur.


Simdi size bu macin ilk on bes dakika istatistigi veriyorum:

Dakika 3.30'da.. Keza 7.28'de.. Ve yine 8.41'de.. ve yine 12:02 de Servet topu kaptiriyor.. (ilk topu kaptirisindan sonra delirdim, not ettim kenara) Aslinda ilerleyen dakikalarda ve ikinci yarida da bu böyle devam ediyor ama bu dakikalarda Servet Cetin'in yaptigi top kayiplaridir bunlar ki bunlardan baska top kullandi mi o dakikalar icerisinde bilmiyorum.

Sorun sizin gözünüze göründügü gibi degil. Ayni istatistigi Mustafa Sarp icin yapsaydim degisen bir sey olmayacakti aslinda.

Bu iki oyuncu Türkiye kosullarinda ortalama bir top kullanma becerisine sahiptir. Eger ki iyi bir organizasyon icerisinde olurlarsa kesinlikle siritmazlar. Bu kadar siritislarinin altinda yatan daha cok saha ici organizasyonun yetersiz olusudur. Kimin nereye kacmasi gerekliliginden kimin nerde durmasi gerekliligine kadar..

Teknik adamin sucu nedir ?

Oyuncularin bir cogu yeni. Asil kadrosunun neredeyse yarisi ve önemli isimleri yok.. Baros'un gidisiyle baslayan cöküs süreci Nonda'nin arkasindan Jo'nun da takimda yer alamamasina kadar uzayip gitti.. Keita'nin Afrika Kupasi, Kewell'in sakatligi ve hali hazirda sorunlu olan orta üclüden defansin uyumsuzluguna kadar gelisen bir sürec..

Dos Santos icin cok erken bir sonuc olur bir seyler söylersek eger.. Böyle bir takimin icerisinde su an herhangi bir isim parlayamaz.. Mümkün degil ama yine de bir isim bugün neredeyse kusursuz bir oyun ortaya koydu.

Arda Turan..

Futbol olarak kendisini gelistiriyor, oyunun sürekli icerisinde ve cok az hata yapan bir oyun anlayisina sahip. Bugün takimin en iyisiydi.

Antalyaspor cok dogru bir strateji belirledi. Galatasaray takimi pas yapma konusunda sorunlu. Kendi sahasindan dahi topu orta sahaya iletemiyor. Bu kopuklugun üzerine presi bindirince Galatasaray dagildi. Oyunu kendi sahasinda kabul etmedi ve rakibin elini kolunu sallayarak orta sahayi gecmesine Denizli gibi izin vermedi. Istedigini aldi ki fazlasini da alabilme sansina mac icerisinde sahip oldu. Lakin fizik güclerine hayran kaldim ve biraz da zorlamanin sonucu olarak bir futbolcunun iflas edecegini önceden de düsünmedim degil..

Sunun altini bir daha cizmek isterim: Kadro bastan asagi olmasa da buyuk bir kismi sene basina göre yenilenmis gibi duruyor. Oturmamis.. Oturmamis kadro yildiz cikaramaz, yildiz yaratamaz.. Barcelona'da Dunyanin en iyisi olan Messi sürekli degisen Galatasarayimsi havadaki Arjantinin maclarinda sahada ezilip durdu.. Dos Santos'undan Jo'suna kadar farkli bir ülkenin farkli kosullarinda iki mac dahi cikaramamis oyuncular icin iyi veya kötü bir yorumda bulunmak icin erken. Sorun su an transferlerin oturmamasi degil oturacak bir takimin olmamasi.. Gidenler, sakatliklar ve yenilerin katilimi sonucu.

Iste bu yüzden artik yeni projelere, sifirdan baslamalara, olmadi bir de böyle deneyelimlere benim tahammülüm kalmadi.

Gelecek eger Keita,Sabri,Baros,Kewell,Balta,Mehmet Topal geri dönüsümleri olmasaydi oldukca kötüydü..

Bugün sorgulanmasi gereken sahanin icerisindeki futbol degil yahu nasil iyi olsun ? Emre Güngör sag bekte muhtesem performans gösterecek, nell bu kendi icerisinde dahi henüz uyumlu olmayan, ikinci macinda dahi ayni isimleri göremedigi adamlara bes günde liderlik edecek -ki bugün liderligi göstermistir aslinda- asil mevkisi Sag Bek icin dahi yeterli oldugu tartisilan Ugur UCar diger kanatta cosacak.. Mümkün mü bu ?

Sunu sorgulayin.. Devre arasi takima bu kadar cok takviye yapilmasi, bu kadar cok iskeletiyle oynanmasi dogru mudur ? Bugün sonuc normal ama bu kosullar bu sekilde mi olmaliydi ?

Fenerbahce'nin su aciklamasi cok hosuma gitmistir.Biz Gökhan Ünal'i sene basinda almaya karar verdik. Yani bir plan-programdan bahsediliyor oysa Nonda'nin gidecegi üc gün öncesine kadar belirgin degildi. Iyi oyuncu almanin ötesine henüz Galatasaray gecemedi derken kasettigim budur.. Rijkaard'in da tüm bu olup bitenin icerisindeki akil payi nedir bunu da merak ediyoruz..

Yine de umudumuz var, güvenimiz tam ve fakat biraz istikrar, biraz ayni onbir istegimiz, beklentimiz.. bu yakada ne zaman ki Van Gaal takimin iskeletini oturttu o zaman basari geldi. Rijkaard'in da oturtmasi yakindir diyorum.. umuyorum..

Not: Ne yaptin Necati sen öyle.. Süper goldü, kaleci ise ilk golde hataliydi.

12 yorum:

ti esti to dedi ki...

"Sunu sorgulayin.. Devre arasi takima bu kadar cok takviye yapilmasi, bu kadar cok iskeletiyle oynanmasi dogru mudur ? Bugün sonuc normal ama bu kosullar bu sekilde mi olmaliydi ?"

yazının tartışılacak ya da konuşulması gereken yeri bu paragraftır bana göre. diğer söylediklerinin bütününe katılıyorum neredeyse.

oynanması zorunlu olarak doğrudur. yapılabilecek en güzel hamleler yapılmıştır diye düşünüyorum.

1- neil transferine kimsenin itirazı olmaz sanırım.

2- jo transferi zorulu ve gerekli bir transferdir. zira avrupada oynayamayacak olmasının bir önemini görmüyorum. ne yapıp edip galatasaray'ın bu seneyi şmpiyon bitirmesi gerekiyor. gerek yönetimin durumu gerek rijkaard üzerindeki soruların kalkması gerek de şampiyonlar ligine direkt katılım için. bu halde bir hal var varken sadece nonda ile olmazdı ve baroş'un atletico maçlarından sonra tam hazır olması ihtimaliyle jo çok doğru bir hamledir. zira nonda varken bir kişi yok takımda. atletik bir forvet olmalıydı ve alındı.

3- dos santos transferi seninde dediğin gibi br kaç post aşağıda geleceğe yatırımdır. ki potansiyel açısından mükemmel bir isimdir. ayrıca ardanın gitme ihtimali ve keitanın(bana göre sene sonunda tutamayız) gio çok yerinde bir hamledir. ayrıca kanatlarda oynayacak olan kewell'ın sakat olması ve bekte baltanın sakatlığı(canerin bek olmasını o kadar isteyengillerdenim) o bölgedeki alternatifleri artırmak gerekiyordu.

eğer mevcut sakatlar kadrosu bu kadar kabarık olmasaydı jo transferi gergeksiz olurdu. ama iskeletle bu kadar oynamak biraz da mecburiyetten diyorum. bugünkü kadrodan sene başındaki kadroya göre sakatları söyleyeyim: sabri, gökhan zan, topal, kewell, baroş ve keita.

ben kupa maçında kaynetmeyi ligde kaybetmeye tercih ederim. ki bu seneki lig şampiyonluğunu uefaya tercih ederim.

ayrıca şunu da düşünüyorum. rijkaard bu sene değl de gelecek senenin takımı için çalışıyor birazda sanki. barış ayhan emre güngör'n gideri var gibi..

fazla uzadı galiba kusura kalma:)

Unknown dedi ki...

bişey diyce açık arA en iyi blogsun cidden bak

hem gs maç yazlıların hem de almanya mükemmel

keşke her fener maçından sonra da yazsan

Sacit Tekin dedi ki...

Borges olaya bakış açına kısmen katılsam da farklılığını ortaya koyduğunu düşüüyorum. Yien değişk noktaları yakalamışsın :)

Takımın iskeleti mevzusunda bence biraz fazla iyimser düşünüyorsun. Galatasaray'ın sezon başından beri yaşadığı problemin yansımaları bunlar. Asıl orta saha merkez kurgusu sezon boyunca böyle olacak. Galatasaray sezonun ilk yarısında da baskı yediğinde oyunda sıkışan bir takımdı şimdi de öyle. Sebebi merkez orta sahadaki problemin çözülmemiş olması. Bu problem ne sarp-ayhan-topal ile çözülmeyeceği gibi elano ile de çözülmeyecek.

İşler bir yapı ayhan-sarp-topal 3 lüsün kaldırır ama şu organizasyon eksikliği 3 ünü birden kaldırmaz ama Galatasaray'ın organizasyon bozukluğunu çözecek ne uygun bir yapılanma ne de zaman bulabileceğini sanmıyorum. Bu sezon böyle geçer.

Keita ve Baroş'un gelişi takımı bir nebze canlandırır ama 6. haftadaki beşiktaş maçında nasıl bir sıkıntı var ise benzerleri halen devam ediyor ve edecek de.

Dolayısı ile sorun iskeletten ziyade oyuncu yapısında.

Arda, GS nin en iyisi gibi görünse de bence geçen senenin üstüne bir şey koyabilmiş değil. Halen yava, ve takımın el freni olma potansiyeline sahip. Allah tan takımda hızlı oyuna yatkınlık yok, yoksa daha fazla sırıtabilirdi.

iyi geceler.

Borges dedi ki...

ti esti to: Bir kare öncesine göre bir seyleri dogruluyorsun. Sene basinda Servet gidemediginde buna ragmen bir transfer gerceklestirilebilir miydi ? Jo sene sonunda alinip Nonda'nin kalmasi daha uygun olmaz miydi misal ? Hem Avrupada oynar hem de ligde ama bir ihtimal Nonda'nin da sakatlik sorunu oldugundan bahsediliyor.. Keza Dos Santos sene sonunda gelse de orta üclüye bir yatirim yapilamaz miydi ? Bunu da kosullardan dolayi bilmiyoruz..

Lakin sunu cok iyi biliyoruz: Teknik adam kim olursa olsun sakatlik sorunu cok fazla. Her sakatligin tibbi bir acilimi olmasi onun fazlaligina iliskin ayrintiyi ortadan kaldirmiyor.

Nonda mi Kewell mi son anda son saniyede karar verildi, olan Nonda'ya oldu, klup bulamadi ve keza bunlarin hepsi bir plansizlik örnegidir.

Sert elestirmiyorum, kupayi da cok umursamiyorum maddi geliri fena olmasa da.. Ama sakatliklar, cok fazla yeni oyuncu olmasi ve belki de hepsinden önemli olan sistemin özü uyumun yakalanamayacagi endisesi hakimdir.. Bu uyum önemlidir bu teknik direktör yönetimi altinda oynatilmaya calisilan oyunda.

Aliveli: ben bloga eskisi gibi özenemiyorum, önceliklerim degisiyor ve en iyisi filan da degilim. En iyisi Flying Dutchman'dir acik ara. Ve fakat siz benim yorumlarimdaki nesnelligimi begenmissinizdir ya da iki üc bazen haftada bir güncelledigim bundesliga ayrintilarini.. Tesekkürler, sagolun lakin en iyisi budur sudur gibi digerlerine haksizlik yapmanin disinda abuk subuk bir ortamin icerisine kimseyi sokmayin..

Tekrardan tesekkürler.. sert oldu biraz bir baskasi da okur, böyle seyler söylemez diye sizden ziyade.

ugur senel dedi ki...

sayın borges,
sorunun orta sahada olmayan direnc ,olmayan dinamik oyuncular olduğu anlaşılınca bizim takım doğru yola girecek ama malesef aynı hikaye 2 yıldan beri devam ediyor (gecen yılın aynısı bir coküş kacınılmazdır keza bütün sakatlar yerli yerine gelselerde son derece sağlıksız bir kadro yapısı ile iki hatta bölünmüş takım kadrosu gerceğini değiştirecek yeni bir kac transfer şansı artık yokdur)

bonaventure dedi ki...

bi şey olmaz. geçer.

Sade dedi ki...

dün geceki futbolsa konuşalım... ben pek benzetemedim...

Seyyid Ali dedi ki...

Bu takımın temelini Kalli atmıştı ve dün oynayan ve eleştirilen oyuncuların çoğu o dönemde mükemmel performans göstermişti(barış,servet,ayhan,topal,uğur vb.).Geçen sene Skibbe ile yeni bir sistem kurulurken KLAB oynadığında geri kalan 7 kişinin oyuna katkısı sorgulanmazdı, önemli olan ilerideki bu 4lüye topu vermekti.Ne zaman ki sakatlık,ceza ve takım içi hesaplaşmalarla bozuldu bu 4lü o zaman küme düşen takımlara yenilen silik bir takım ortaya çıktı.
Bu sene de rijkaard'ın oynatmak istediği sistemde ilk haftalarda kewell,arda,baros ve keita formdayken diğerlerine iş düşmemişti.Şuan sanki deja vu yaşanıyor, korkum Terim seslerinin yükselmesi.1996da Terim geldiğinde de oynatmak istediği 4-4-2ydi ve elindeki oyuncu yapısı buna uygun olmadığından samiyende 4-0lık FB mağlubiyetinden sonra sisteme uygun oyuncuları buluncaya kadar eski oyun yapısıyla idare etti.
Terim'in şansı o geçiş sürecinde takımı bir şekilde kurtaran Hagiydi.Şuan bizde eksik olan böylesine lider bir oyuncu.Kewell sakatlanmadan önce bir nebze olsun bunu yapıyordu, ama şuan Arda maalesef bu sorumluluğu tam karşılayamıyor.
Sağlık ekibinin bu becerisi(!) olduğu ve her maç bir oyuncumuzun rakiplerce katledildiği sürece her mevkide 3 oyuncu olsa kaç yazar.
Ayrıca Fenerbahçeden veya BJKtan 5-6 as oyuncunun birden olmadığı zaman neler yaşanabileceğini henüz pek görmedik.

Başkanson dedi ki...

dün vatan gazetesinde kadir çetinçalı nın bence iğrenç bir yazısı vardı. tam bu günler için "ben haklıyım deme amacına" hizmet edecek türden bir yazı. o tarz bir akbabalık yapmıyorum asla, zira uzun vadeli planları seven bir taraftar olarak söyleyeceğim söyleyeceklerimi :

- barcelona deriz deriz, iniesta yada messi nin ayağına baktığını çok gördük (hem de geçen sene). iniesta nın sakatlık dönemi, real le puan farkının kapandığı döneme 1e1 denk gelir. messi yi dinlendireyim diye guardiola onu 3 4 maç yedek oynatmış, sonra dan oyuna alıp maçı kazandırmıştır. Yani dünyanın en iyi ve komple takımıysanız bile öne çıkan, sivri olan,uç olan oyunculara sahip olmanız lazım. bizim takım bu özelliğe sahip oyuncularının biri hariç hepsinden mahrum kalmıştır. keita-elano-kewell üçlüsü geçen antalya maçında geri dönüşün sebebidir hatta o maçtan sonra arda ya "bu adamların yanında sönük kalma öne çık" kabilinden eleştiriler yapılmıştır.
o üçlü yokken, dahası baros da yokken, gio ve jo dan bu üçlünün ikamesi olmasını 10günde istemek imkansızdır. Olamaz da. Fakat bu noktada aynanın ters tarafına da bakmak isterim şahsen. Kesinlikle de günübirlik konuşmuyorum, örnekleyerek de böyle yapmadığımı algılatabilirim umarım. Olumsuz taraflar ;;;;;;
..........................
- Rijkaard'ın rotasyon kavramındaki hatalı hareketleri. Keita'ya ilk yarıda da takmıştı (yaptığının tek adı takıntı yapmaktır ve bunu barça da da yapmıştır.hatta r10 a yapmıştır.onu yaklaşık 13 14 maç belki daha fazla maçta dk70de g.dossantos la düzenli olarak değiştirip iyi maçlarında bile dengesini bozmuştur.ben bizzat izledim kabak gibi de şahidim tv den). Şİmdi de keita ya dair algıları su yüzüne çıktı ve ona ceza verme adına takımı kamçılamıştır kendisi dün.Keita ya sahipten Barış la olmaz bu iş. Olamazda. Barış'la sadece "kaybetmemeyi başarırsınız". Keita ise kazanmak içindir.Afrika Kupasından 10gün öönce emekli olan adamın oynamayıp 10günlük jo ve g.d.s.'un oynaması, rijkaard ın eski-yeni veya sisteme alışık olma/olmama gibi şeyleri çok da önemseyemeyeceği anlar olduğunu gösteriyor. BUgün maç kaybetmiştir ama man management adına keita'yı kaybetmemesi ve takımımıza da yeni puanlar kaybettirmemesi lazımdır.
-rotasyon a ek olarak ; böbrek taşı düşürdükten 5 gün sonra elano yu oynatıp daha dinlenikken bu maçta elano yu düşünmemesi... Kendisi 90 dk oynasaydı o zaman "ileriye top atamayan pas özürlü GS" fikirleri en az %50lik bir şiddette azalırdı hepimiz emin olalım.
-uğurdan solbek, emre den bek yapmanın yanlışlığı bizi ezdi. 1 2 gün evvel burda bir post a yorum da yazmıştım, mücadeleci orta sahalarımız var ama yolgeçen hanıyız. Bir şeyler bir türlü oturmuyorsa biraz da Rijkaard'ın kendisini sorgulaması gerek.
-1 günde Rijkaard eleştirmeni olan günlük bir eleman olmadığıma emin olun. Ama kendisi ara bir ciddi hatalar yapabiliyor.

-Misal : Barça-Getafe2005-06 sezonu. Rotasyon yapıcam diye belletti yi ve zambrottayı oynatmayıp puyol u sağ beke çeken ve bu yüzden göbekten 2 gol yiyen barça da puyol göbeğe geçip zambrotta oyuna girince 5dk sonra takım gol bulmuştu ve göbekten 3 tane kontra kesmişti puyol. dahası, süre yetseydi sadece sağ kanattan bulduğu ataklarla 5dk da bissürü pozisyon ve 1 gol yaratan barça o gün o maçı alırdı. Ama dk 85 te yapılan işten pek hayır gelmiyor genelde...
.....................
Çok uzattım ve baydım kusura bakmayasın Borges ama biraz da GS'lı olarak içimi dökmek istedim. Sonuca değil genele üzülüyorum şu anda. Fakat senin dediklerinden de dikkate aldığım şeyler var (fikir alış-verişi böyle birşey değilmi zaten) ; keita-kewell-elano-sabri-balta geri döndüğünde herşey daha güzel olacak.

Daha da taktiksel bissürü şey demek isterim ama az daha uzatırsam yiyeceğim küfürün okkası artacak hehe...
selamlar saygılar

serdar dedi ki...

Basit bir taktik anlayış oluşmalı ki bir kaç maçtır bunun gerçekliği farkediliyor. %60'ın altında topla oynanan maçlar kabusa dönüyor. Rakibe topla oynama fırsatı verildi gene. Bunun pres ya da orta saha kurgusuyla ilgisi yok. Rakip 15 cm'den pres yaparken bizimkiler 2 metreden takip etmeyi tercih etti. Dolayısıyla presi pasla kırmak yerine sanki Hakan Şükür ilerideymiş gibi uzun pasa dönüldü. Jo çıktıktan sonra forvet boy ortalaması 1.69 falandı herhalde. Necati'nin golünden önce 5 dakika top dolaştırdı Antalya.

Servet'in muhteşem paslarına gelince; bir insan bu kadar mı kötü top kullanır? Uğur'a 5 metreden havaya kaldırıp şiddetli pas atıyor. Aynı salakça pası Ufuk'a da geri pas olarak kullandı. Defans kendi arasında top çevirirken presi kırmaya başlıyor, ama top Servet'e gelince salla gitsin.

Ayhan'ın formsuz olması da önemli bir sorun. Topsuz oyunda iyi yer tuttuğu bir gerçek. Şu an itibariyle Elano kadar formsuz da değil aslında ama Elano'nun daha çok oynamasını isterim. Selçukvari top kaptırışları haricinde hücuma olan desteğini çok beğeniyorum.

Forvetsizlik çok sanal bir sorun bence. Takım kalabalık hücum yapmalı. Varyasyon geliştirmeli ve oyunu yaymalı. Caner ve Barış bu maçta kanatları kullanamadılar ki en büyük sebebi Emre'nin sıfır hücum yeteneği ve Uğur'un her topu sağ ayağına alma ihtiyacı gibi görünüyor.

Son olarak kendime bir eleştiri ;)

Buradan yazmak da hakikaten kolaymış. Rijkaard'ı eleştirmek gerçekten haddime değil. Transferlerde yanlışlık/plansızlık gibi de bir düşüncem yok. Sene başında bu bocalama yaşansaydı ağzımı açmazdım. Değişimin sancısıdır bunlar ve sabredilmesi gerekir. Skibbe'yle de bu sancı yaşanmıştı ve onun kredisi olmadığından sabredilmedi. Ligde ilk ikiye kalmaktır hedef. Bu da herkes tarafından kabul edilmeli.

Takım gençleştiriliyor. Caner, Emre Çolak, Arda, Jo, Dos Santos, Musa... Yaş ortalaması aşağıya çekiliyor. Bu çok önemli bir hamledir ve plansız olmadığını düşünüyorum.

ti esti to dedi ki...

jo ya da dos santos sene sonunda alınabilir miydi?

bence bu sorunun cevabı net. alınamazdı. niye?
çok büyük potansiyel vaad eden oyuncular bunlar. sene sonunda dos santos'un ne olursa olsun bundan daha ucuza mâl etmek mümkün değildir. keza jo'yu da. 24 M$ ödenen bir oyuncuyu kimse 6-7 milyona iki üç sene vadede vermez.(keita ve elanodaki taktik joda işe yaramaz bence. 23 yaşındaki atletik brezilyalı bir forvet bassettiğimiz kişi) ki son zamanlardaki transferlerimizde bu tarz oyuncuların dibi görüp çıkış aradıkları(dünya kupası sebebiyle) bir takım üzerine kurgulanmıştır. neil ve kewell'ı ayrı tutalım.

bir de nonda son anda gönderildiyse bile ortada bir mağduriyet yok. sonuçta nonda alacaklarını alacak ve sene sonunda çok daha iyi bir ücrete bir takım bulacak.

plansızlık meselesi ise bambaşka bir konu. bana göre bütün bu kiralık oyuncu alma olayı yaklaşan seçimler öncesidir. malum liseli tayfa en küçük bir zaafında polat'ın üzerine çullanıyor. ben açıkçası bir daha canaydın döneminin plansızlıklarını görmek istemiyorum. yani polat yönetiminin plansızlığını canaydın yönetiminin planlarına yeğlerim.

toparlayalım: sene sonunda takımdan satılacak oyuncular vardır. en başta servet. ki iki maçtır neil'in defanstaki liderliğini garipsiyor servet. ikincisi dos santos'un gelişi ve canerin çok iyi performansı, emre çolak'ın gelişi arda için ve takım için iyi oldu. ki gitmesi için bir engel artık yok ortada. ve keita ilk yarıdaki performansını ikinci yarıda ve dünya kupasında sergilerse 10-15 M$ piyasa yapacaktır.

karışık olsa da hemen hemen benzer düşüncelerdeyiz çoğu zaman olduğu gibi.

Unknown dedi ki...

Sezon basindaki Galatasaray niye bugun yok sorusuyla basliyorsun yaziya. Daha sonra sakat futbolcularin eksikliklerini belirtiyorsun ana neden olarak. Buraya kadar tamam.

Peki bugun sorgulanmasi gereken nasil "devre arasi takima bu kadar cok takviye yapilmasi, bu kadar cok iskeletiyle oynanmasi" oluyor? Sabri, M. Topal, vs.'yi gectim, yalnizca Baros-Kewell ikilisi hazir olsalardi Giovani ile Jo'nun yine de transfer edilecek miydi?

Takimin iskeletiyle oynanmasi dogru degil elbette. Gel gor ki sene basindan bu yana hemen her mac ilk onbirde baslayan yedi oyuncu sayiyorsun, bugun sakat olan. Bahsettigin oynama, hangi iskelet uzerinde gerceklesti oyleyse? Gonderilen futbolcular, Aydin, Nonda, Alparslan, Linderoth, Serkan vs. bunlarin Galatasaray'in iskeleti degil oynamayan, oynayamayan ya da yedek oyuncular oldugu konusunda suphe yok sanirim. Dolayisiyla cok yanlis geliyor bana boyle bir degerlendirme.

Dahasi, Giovani ve Jo gibi transferlerin olmasinda Rijkaard'in etkisi olmadigindan emin olmamak gerek. Evet, yakin gecmis bir futbol aklinin yapmayacagi transferlerin yapildigi orneklerle dolu, hatta bu yonetim son uc transferin her birinde futbolcularin havalimanina inis saatini ilan ederek olayi gedik kapatma, Rijkaard'a hizmet etmeyi vs. olmasi gereken motivlerin varlligina suphe dusurecek sekilde bir transfer sovuna da donusturdu bu isi, ancak Rijkaard'in futbolun patronu haline geldigine inaniyorum Galatasaray'da, belki inanmak istiyorum.