Van Gaal Konusuyor..

"Unglaublich.!(Inanilmaz.!) Bu benim Alman dilinde en sevdigim kelime. Öyle seyler oluyor ki ben bunlarin cogunu "inanilmaz" buluyorum. Ve her sey bu benim ilk yilimdaki "inanilmaz sezonun" icerigine uyuyor.. Ilk yilinda Sampiyon olmak keza ilk yilinda DFB kupasini almak ve Sampiyonlar Liginde final oynamak.. Inanilmaz"

"Bugün rahatlikla sunu iddia edebilirim ki ben, Louis Van Gaal tüm bu yasanilanlari sezon basinda yasanacagini söylemistim, bu sistemin islemesi icin bir kac aya ihtiyacimiz oldugunu belirtmistim. Ben bunlarin hepsini daha önce de yasadim. 1991 yilinda Ajax'in basina gectigimde alti ay boyunca insanlar Johann Cruyff'un adini zikrettiler. Bu da benim icin cok hos degildi.1997 Barcelona da keza ayni seyler yasandi. 4 ya da 5 ay sonra her sey iyiye dogru gitmeye basladi. Ayni seyler Alkmaar'da ve Bayern'de de..



"Tüm kupalarimi düsündügüm zaman 1993 yilinda Ajax'ta yasadigim ilk Sampiyonluk sanirim hepsinden daha fazla duygusal bir tarafi var. Ajax ile Sampiyon oldugumuz sezon icerisinde 39 yasindaki karim Fernanda kanser oldugunu ögreniyorum ve daha sonra da onu kaybediyorum.. 2009 Alkmaar Sampiyonlugu ise benim en iyi performansimi sergiledigim zamandir zira cok kisitli imkanlarla Sampiyon olduk. Fakat Bayern ile Sampiyonluk ve DFB Kupasini almak ise belki de bugüne kadar olanlarin icerisindeki en güzeliyi zira Antrenör, tüm teknik ekip ve oyuncular arasindaki kimya muhtesemdi. Oyuncularda varolan kazanma hirsi ve onlarin bana olan güvenini bir baska yerde görmedim..



"Burada bir daha tekrar etmek gerekirse ben basarinin geleceginden hic ama hic kusku duymadim. Benim icin isin zor olmasi zaten bir gerekliliktir. O zaman keyif aliyorum ve motivasyonum da genc arkadaslarla birlikte calismaktan dolayi en iyi seviyede gerceklesiyor. Bu yüzden ben ögretmen oldum ve 12 yil Ögretmen olarak calistim ve yine bu yüzden Teknik direktör oldum zira ben oyunculari daha iyi yapabilecegime inaniyorum. Ve bugün Van Bommel ve Schweinsteigerin hic olmadiklari kadar iyi olduklarini okudugumda gurur duyuyorum.."



"Eger bu isten keyif almazsam hemen birakirim. Truus'um (karisi) ve ben Portekizdeki evimizde de cok güzel yasayabilirdik.. Ben her seyden bagimsizim. manevi acidan.. ama maddi acidan da.! Artik paraya ihtiyacim yok.. pek cok sözlesmeyi daha fazla para alacak olmama ragmen bizzat ben sona erdirdim."

"Truus'uma 55 yasimda birakacagima dair söz vermistim. 12 Augustos da 59.yas günümü kutlayacagim ve O bana artik herhangi bir konuda söz veremeyecegimi söyledi. Bununla beraber gelecek sezonun sonunda bu meslegi birakacagimdam emin. Elbette o her istedigini düsünebilir ve o herhangi bir konudaki karari veto etme hakkina sahiptir ama en son karari da hep ben veririm"

"Üc tane kupayi da kazansak dahi ben seneye de Bayern Münih'in basindayim, her ne kadar üc kupa sonrasi bir seyleri daha iyi yapmak cok daha zor olacak olsa da.. Lakin burada o kadar cok insanla gelecek sezon üzerine konustuk ki artik gidemem.. Ama yönetim gelse ve 2011 sonrasi icin sözlesmeyi uzatmak istese bugün bunu kesinlikle kabul etmem."

"Bir kez daha Avrupa Sampiyonasini ya da Dünya Kupasini kazanabilecek bir ülkenin milli takiminin basinda teknik direktör olmak istiyorum ve bu sayede karima da sanirim gerekli vakti ayirabilirim."



"Elbette Arjen Robben'in diger oyuncular gibi bu basarida payi cok büyük. Lakin onun buraya gelmesindeki en önemli etken Frank Ribery olmustur. Ribery'i normal kosullarda ben 10 numarali pozisyon icin düsünmüstüm. Ama o orada degil de daha cok sol kanatta kalmak istedi ve ben de bu yüzden sistemi 4-4-1-1 yaptim ve bana bu yüzden sag kanat oyuncusu gerekiyordu. Transfer piyasasinda Robben duruyordu ve her zaman olan yine oldu, oyuncular diger oyunculari cagirir..

Ben Robben'i cagirmadan önce Van Bommel bana geldi ve Robben'in gelmek istedigini söyledi. Van Bommel sayisiz telefon görüsmesi, smsler göndermesi nedeniyle bana pek fazla bir is düsmedi. Problem daha cok onun Hollanda milli takiminda solda oynamasi ve bana sagda oynayacak oyuncu gerekmesiydi. ona telefonda bayern icin sag kenarda da oynar misin dedigimde hemen "evet" dedi.. Gercek ise eger Ribery 10 numarali pozisyonda oynamayi kabul etseydi Robben asla transfer edilmezdi..