5 Temmuz 2010

Diego Forlan Yildizsizligi.!



Bunu anlatmak bazen cok zor. En son bu yakinligi ve arkasindan gelen aci detayi Lucas Barrios'ta görmüstüm. Saha icerisinde öyle bir tavirlari var ki hemen görüyorsunuz o simariksizligi, sorumluluk bilincini ve biraz da "bizden" olan tarafini. Iyi-kötü karsitliginda dile getirmiyorum kesinlikle ama yetenegini asla ve asla tartismadigim büyük futbolcu olan Christiano Ronaldo misal benden uzakta baska bir dünyanin insani.. Ne acisi tanidik ne de kendisini tüm dünyada konusturacak eylemleri algimiza hitap ediyor.. Elestirmiyorum ama uzakligini da Forlan özelinde belirtmek isterim.. Kardesimin sevdigi bir oyuncu ve en az kardesim ve benim hayatimin birbirlerinden farki kadar uzagiz birbirimize...

Lucas Barrios'un üc kizkardesinden birisinde Down sendromu oldugunu ögrendigimde anladim aslinda.. Saha icerisinde baska bir adam ve her halinden görüyorsunuz ama bir sekilde cekilen aciyi ya da üstlenilen sorumlulugun verdigi hirsi.. Benim kötü oynamak gibi bir kaderim olabilir ama mücadele etmemek gibi bir secenegim yoktur cunku kardesimden sorumluyum diyordu röportajinin birisinde..

Diego Forlan..

Sene 1989 yani 10 yasinda iken ablasi bir araba kazasi geciriyor. Talihsiz insanin erkek arkadasi hayata veda eder iken, Alejandra Forlan alti ay hastanede yasam mücadelesi veriyor ve sonunda yasamda kalsa da bir daha asla yürümeyecegini ögreniyor.. Forlan, star olup para kazanma yeminini o hastanenin icerisinde ablasinin yatagi üzerinde ediyor. Ablasinin isminin üzerinden vakif aciyor ve kazandiginin bir kismini da yardima harciyor..



Forlan'in araba markasi: Peugeot 205. Kendi paramla aldigim ilk araba oldugu icin hala onu sürmeye gayret ediyorum diyor. 4 dil biliyor ve ekonomi üzerine egitimi tamamlamis. Babasi Uruguay'in Dünya Kupasinda da oynamis milli stoperi Pablo Forlan..

Onun icin futbol yeri ve zamani geldiginde ablasinin talihsiz olay sonrasi daha iyi kosullarda tedavi edilmesi ve daha iyi bir yasam sürmesi demek olmustur. Cok kucuk yasta sorumluluk almak durumunda kalmistir Paraguay'li Lucas Barrios gibi.

Her ikisi de ablasina bakip yasamda cok daha zor kosullarda yasayan insanlarin oldugunun bilincinde en gergin zamanlarda dahi sorumluluk almaktan kacinmiyorlar. Kosullar, pek cok insani titretirken onlar topa dogru hamle yapip "yildiz" performansi göstermeye devam ediyorlar.. Forlan her yerdeki sorumlulugu en zor zamanlarda alabilir cunku burada olup biten her ne olursa olsun yasamin daha karanlik, cok daha kötü yönünü cok erken yasta tanimis bir insanogludur..

Sahada Forlan'in yildizsiz,kaprissiz ve caliskan bir oyuncu oldugunu yeteneginden bagimsiz olarak iscilik yaptigini görebiliyorsunuz ve bu olgunlugun temelinde pek coklarinda oldugu gibi Forlan'da da maalasef "aci" yatar ve

..acinin büyüttügü evlatlari en cok da biz anlariz..

14 yorum:

ummagumma dedi ki...

Forlan o yaşlarda tenis de oynuyormuş ve tenisçi olmak istiyormuş.ablasının kazasından sonra futbolda daha çok para kazanacağını düşünerek futbolcu olmaya karar vermiş.

ka' dedi ki...

eskilerden tanışım sevgili borges, bugün ilk kez ziyaret ettiğim blogunda futbol ve acıdan bahsetmen gülümsetti, aşşağıdakiler henüz dün düşündüklerimdi:

"...grup maçları sonrası neşe, heves, heyecan, dram getiren bu dünya kupası, yine bir avrupalı finaline doğru giderken, arada harcananlar insanın içine oturuyor. şanssızlığın, "olmayınca olmuyor"un getirdiği çaresizlik, hop oturulup hop kalkılan anlarda, insanı empati yumağına çeviriyor. her seferinde arızanın, emeğin, çırpınışın, göreceli olarak daha mağdur, daha güçsüz ya da kendine daha yakın gördüğünün yanında olduğunu farketmekle beraber futbolla kurulan duygusal/sosyal ilişkinin insanın suratına çarptığı böyle zamanlarda; gana, arjantin, paraguay insanları bizlere benziyorlar. sanırım canı yanan herkes birbirine benziyor. futbol bu yüzden bu kadar tuhaf ve görkemli. sadece golüne, pasına bakıp istatistik tutmak ya da akıp giden oyunun estetik hamleleriyle uğraşmak bir yana, içinden his çıkartabiliyorsun..."

Borges dedi ki...

ummagumma: Güzel bir detay.

ka': Eskilerden derken, nereden ? bu yazi cok da yabanci degil bana.

Cok da güzel bir blogun var. Istersen öyle kalsin, ama biz buradayiz, merak ederiz bilesin.

siriusjames dedi ki...

Borges, seviyorum böyle yazılarını. Gayet neşeliydim okumadan önce ama, insanın boğazına bir şey takılıyor be.. Hayat zor...

stalker dedi ki...

arjantin günlerini maç özetlerinden biliyorum forlan'ın. dolayısıyla manu'da tutunamamasına gerçekten üzülmüştüm. van nistelrooy büyürken o yapamadı. nedenini niçinini çok bilmiyorum. sonradan yeinden doğuşuna tanık olmak beni bayağı mutlu etti tabii.

bu anekdotlar da hiç şaşırtıcı değil. bazıları sahadaki duruşundan, hal ve tavırlarından anlaşılabiliyor az çok. boşuna sevmemişim yani bu sarışını :) eyvallah borges..

Borges dedi ki...

Stalker: Ki bunlari okumasan da okumus, bilmis gibi baktiriyor kendilerine bu insanlar.

baska seviyoruz haliyle biz de onlari..

benden bu kadar dedi ki...

çok içten, iyi niyetle yazılmış bir yazı.

ben de sana en içten bi şekilde şunu söyleyeyim abi. hayatımdan çıksa üzüleceğim nadir adamlardan birisin. öyle de yer edinmişsin bu blogla insanların kalbinde. güzel yazmak veya üzerinde ilgi toplamak değil de, en kayda değer olan bu sanırım.

Borges dedi ki...

benden bu kadar : Sagolasin. Burasini bir ömür devam ettirmeyi dusunuyorum sadece ara ara kacip tekrardan gelebilme özgürlügü ile..

Berber Kenan dedi ki...

Forlan farkını hissettiren, dünya futbolunda özlenen bir forvet ve futbolcu. Bu yazı ile futbol endüstrisinin bize pek de göstermediği "insaniyeti" hakkında bilgi sahibi olduk. Teşekkürler Borges.

Unknown dedi ki...

hani derler ya adamın gözünden her şey anlaşılıyor. yahu adam dünyaya resmen nemli bakıyor. belki de böyle sade bir tip olmasından dolayı çok seviyoruz bu adamı. biz dedim çünkü çevremde kaç tane insan varsa forlan baba diyor. yazı için sağol borges.

ka' dedi ki...

borges, mesaj ile hatırlattım kim kimdiri. mesaj: sözlükten.

Marat dedi ki...

şeytan ayrıntıda gizlidir derler.şeytan değil ama futbolun güzelliği de ayrıntılarında gizli. keyifle okudum.

bizde yapılan transferlerde de hep böyle derler. "camiamıza yakışan karakterli bir oyuncu!". Karakter Forlan daymış işte:)

Anıl Koç dedi ki...

Şımarık olmayışı,sahadaki duruşu,hal ve tavırları,sadece mükemmel yeteneği ile işini yapması,sağlam karakteri vs...gibi yönlerinden Messi'yede benzetebiliriz aslında.Fakat bir C.Ronaldo'ya baktığımızda yaptığı iş olan futboldan başka herşey ile gündeme geliyor.Yazı için teşekkürler.

yenal dedi ki...

çok güzel yazıydı, teşekkürler