8 Temmuz 2010

Lorik Cana Transferi Üzerine.!



1983 Dogumlu bir adam aldi Galatasaray. Lorik Cana.. Tanimayaniniz yoktur ama kisa bir özet gecmekte de fayda vardir.

Kosovada doguyor ama savas nedeniyle ailesiyle beraber dokuz yasinda Isvicre'ye gidiyor. Lozan takiminda top kosturuyor ve yetenegi hemen farkediliyor ve Arsenal almak istiyor 16 yasinda ama vize sorunu nedeniyle transfer yatiyor. 17 yasinda PSG'nin altyapisina transfer oluyor.. 2003 asil cikisi, takima girip 32 mac oynuyor, kaptan oluyor ve fakat ona dair ilginc olan ayrinti sudur ki Baskanla anlasamiyor ve kizip ezeli rekabetin diger tarafina geciyor. Marsilya kapiyor onu.. Isvicre'de yetistikten sonra Arnavut milli takimiyla ilk macini Isvicre'ye karsi oynamasi gibi burada da ilk macinda eski takimi PSG'ye karsi oynayip bir de maci kazandiran golü atiyor..

Gecen sene özellikle Hamburg, arkasindan Bremen bu oyuncuyu almak icin cok fazla caba sarfetti. Dönem itibari ile 12 milyon euro parayi gözden cikarmislardi ki bu bile az yorumlari yapilirdi taraftar forumlarinda..

Yetenegi defansin her yerinde oynayabilir olusu ve oyun görüsünün cok iyi olmasi. Her iki ayagini da kullanabiliyor, sahayi cok iyi görüyor.. Yer yer stoperde de görev alsa da sevdigi mevki defansif orta saha. Oyun bilgisini cok daha iyi konusturuyor, Lider kavrami bile bu adam icin az, takima gelir gelmez Sunderland gibi kaptan yapacaginiz insanlardan..

Neill'den sonra Cana hamlesinin en önemli mesaji Rijkaard'in ögretmen edasiyla takima yetisemedigi ve kendisine saha icerisinde yardimci teknik direktörler aramasidir daha cok.. Yine Cana secimi Türkiye Süper Liginin öne cikan "sert" karakterinin korkuttugu bir teknik adamin belirledigi yeni oyuncu profilinde "sertligin" de önemli bir kriter oldugunu bize göstermesidir. Tecrübe cokca zaman cok önemlidir ve Rijkaard artik TSL tecrübesine az biraz sahiptir.

Lorik Cana gibi bir oyuncunun yetenegi hemen her lig, her klup tarafindan onanmistir kesinlikle ve bu yüzden "iyi bir oyuncu mu acaba" sorusu oldukca anlamsiz ama daha önemli bir konunun üzerinde sizi tutacak kadar da ilginc bir kariyere, klup degistirme nedenlerine sahip..

Galatasaray Cana hamlesi ile transfer konusunda tek baktigi kriter nasil bir top oynuyor degil "nasil bir karaktere de sahip olmasi gerekir" olarak rahatlikla okunabilir. Lincoln,Meira, Jo, Giovanni,Elano gibi karakterler bugün olusmus kadronun icerisinde yeteneginden bagimsiz ezilmeye zorunludur. Neill gibi Cana gibi dis gecirilemeyecek ve hatta digerlerine de oyun bilgisi nedeniyle yardimci olabilecek insanlardir artik aranilan.

Ben artik bir Galatasarayli olarak Lincoln,Meira,Jo,Giovanni,Elano'dan sonra ilk baktigim nokta nasil bir futbolcu oldugu degil nasil bir karaktere sahip oldugudur. Bu iyi, güzel, sevecen hos bir karakterin gerekirliligi degil aksine Ballack gibi, Cana gibi, Neill gibi, Hagi gibi yeri geldiginde ezen, yöneten, lider ruhlu oyuncularin olmasi gerektigidir. Iyi oynayinca taraftari da arkasina alip bizimkilere liderlik etmesi gereken oyuncu profilidir. Yetenekli oyuncu icimizi acitip gidiyor, karakteri saglam lider ruhlu oyuncular bize ancak yardimci olabiliyorlar..

Onun lakabi "Bozguncu" dur. Rakibi bozmasinin disinda sahaya hakimiyet acisindan cok güzel bir orta saha oyuncusu almistir bu takim. Babasi Piristina'nin seksenlerdeki altin döneminin önemli futbolcularindan ve sonrasinda da teknik direktör olan Agim Cana. Bu sanirim Michael-Bob Bradley gibi saha hakimiyeti ve oyun bilgisi bakimindan onu gelistiren etkenlerden biri olsa gerek.. Karakteri nedeniyle ya hemen birinci senesinde Sunderland takiminda oldugu gibi kaptan olacak ya da "fazla" kaptan oldugu icin yönetemeyecegini anlayan teknik adam da onu yine birinci senesinin sonunda gönderecektir. Bize "fazla" gelmeyecek bir "liderlik" ruhu barindiran oyuncuyu dört gözle bekliyoruz..

36 yorum:

Arkhe dedi ki...

En sonunda Sunderland'in bu kadar memnun olduğu ve iyi performans aldığı bir adamı, nasıl olup da 4,5 milyon € gibi bir paraya bırakabildiğine dair mantıklı bir şeyler gördüm.

jugador dedi ki...

bu transferin bence en önemli özelliği, rijkaard'ın türkiye ligini biraz olsun anlaması ve ciddiye almaya başlıyor olmasıdır.

çünkü ilk geldiği zaman hazırlık kampı vs çok takip etmiştim ve şöyle bir görüntü çiziyordu hücumum iyi olsun gol yesem de 1-2 fazlasını atarım. ama geçen sezonun ardından kazın ayağının öyle olmadığını anlamış sanıyorum.

eğer elano satılmazsa galatasary da fenerbahçe orta sahası kıvamına gelmiş olacaktır. eğer elano satılır ve orta göbeğe başka takviye yapılmazsa yine bizi ızdırap dolu dakikalar bekler o başka :)

Adsız dedi ki...

takımdaki diğer oyunucuların isyanı sonucu gönderilmesi gibi bir ihtimal war ise eğer galatasaray gibi bir kulüpte bu ihtimal 5 kat artar.. arda ya yan bakarsa sabri ye laf ederse servet e birşeyler ögretmeye kalkarsa cana'yı seneye gönderme uğraşına gireriz..

Adsız dedi ki...

"Oyuncuların isyanı" derken? Böyle bir şey varsa (ki var diyorsun sen, buna inanmamamız gibi bir durum yok ama ilk kez burada görüyorum açıkçası) Galatasaray'da ikinci seneyi göremez, şayet Galatasaray'dan bunlara sebep olacak adamlardan bir-iki tanesi gitmezse...

Liverbird dedi ki...

Sunderland resmi sitesinde bonservis için 6 milyon euro yazıyor.

Borges dedi ki...

Chao Grey: Sunderland ve gönderilsi hikayesini Lig Radyo'dan Firat Topal'dan ögrendim, Marsilya baskani ile olan takismasi, yeni teknik adam ile uyusmazligi ise baska kaynaklardan.

mirmak dedi ki...

Bence bu sene Arda'nın kaptanlığı elinden alınacak.BU kaptanlık pazubandı yönetimdeğilde Rijkaard tarafından verilse sanki daha mantılı olacak. Oynamayan ikinci kaptan Ayhan Akmanın yerine Neill, Cana kaptan yapılmalı. Arda bu durumu normal karşılar mı bilinmez...Servet ve Arda'ya bağıran bir adam görürsek şaşırmayalım bence. O değilde Arda antrenmanda sinirine hakim olamayıp Cana ile takışırsa, amiyane olacak ama, bu sefer kan getirecek olan taraf Cana olur gibime geliyor...

Adsız dedi ki...

Eyvallah abi. Yandık o zaman bence.

Noat Samisa dedi ki...

Fırat Bro Lig Radyo'da ne dedi bilmiyorum ama, benim de kendisiyle de paylaştığım bilgilere göre bu Sunderland-Cana ilişkisi epey karışık.

Ben de resmi açıklama öncesi ve sonrası epey şaşkındım, nasıl olur da Cana gibi gelişiyle kaptan yapılmış, ilk sezonunda 40 maça yaklaşmış, gerektiğinde stoper oynamış; takım onun stoperlerliğine Chelsea'den 7 gol yerken bile takdir edilmiş bir adam Premier League'i bırakıp da elinde CL kozu dahi olmayan Galatasaray'a gelirdi? Cana'nın ''aileme daha yakın olmak istiyorum'' açıklaması komik, sanki İngiltere-Arnavutluk arası 10 saat ve sanki şimdi her hafta sonu atlayıp gidebilecek. :)

Steve Bruce Riveros'u almıştı henüz DK başlamadan, elde bir de Cattermole var. Dün Sunderland takımı yeni sezon için ilk çalışmasını yaparken Cana hocasına bir teklif olduğunu ve gitmek istediğini söylemiş. Bruce da hemen bu durumu yönetime bildirip, fiyatın uyuşması halinde hiç zorlamadan satın demiş. Teyidi olmayan bir kaynağa göre sebep, sezon içerisindeki 14 maçlık kazanamama serisinde bazı futbolcuların Cana etrafında toplanması. Yerel basın üzerinden daha haberler gelecektir, hala havada kalan pek çok şey var. Lorik Cana çok özel bir futbolcudur, ama en az şu transfer hikayesi de o kadar garip. Çakma ayakkabı hikayesi gibi, orijinal Cana için hiç mücadele yaşanmaması çok garip. :)

TA dedi ki...

löw de geldimi olay tamamdır:)

Borges dedi ki...

Noat Samisa: Firat da hemen hemen bunlari söyledi ama ben sanirim yanlis anladim. O ayrintiyi koymamin nedeni de öncesinde Marsilya baskani ve son gelen teknik adam ile yasadigi uyumsuzluk,sorun. Dahasi tüm davranislarinin toplaminda ortaya cikan karakteri.

Bunun disinda bu kadar bariz "Lider" karakterli oyuncular her zaman bu tip sorunlar da yasar. Ben onu dogustan kaptan, lider ruhlu diger oyunculara benzetiyorum Effenberg gibi Cantona gibi. Hemen kaptan olurlar zira sahadaki takimin tüm sorumlulugunu üzerine almaktan cekinmezler. Bir de fedakarlik kismi girince ingilteredeki sanirim arsenal macinda oldugu gibi kaptan olsun bu cümlesi cikar sonunda..

ben hala inanamiyorum. Benim buradaki arkadaslarim da "hadi len" dedi onlar da hala inanamiyor. Bu fiyata olmasini kimse anlamiyor. Hamburg gecen sene Berg öncesi "Pahali" oldugu icin vazgecmisti, Bremen keza alamamisti, herkesin istedigi bir oyuncuyu Sunderland'in bu paraya b u kadar kolay bir sekilde vazgecmesi senin kaynagi belirsiz icerigini dogrular nitelikte. o olmasa da buna benzer mutlaka bir sey olmalidir diyoruz..

Kimsenin transferine inanamadigi cok özel bir oyuncu.

Borges dedi ki...

An itibariyle postun son cümleleri Noat Samisa bilgilendirmesi sonucu degisime ugramistir.

Noat Samisa dedi ki...

Kaynağı belirsiz değil, teyidi yok. Yarın Tyneside'da çıkan yerel gazetelerden birinde bu iddia yazılacak, ama Cana'nın takım içindeki durumuna dair bir başka bilgi, emare yok.

Ben bunu ''sorundur'' diye söylemiyorum, şu garipliği açıklayacak mutlaka bir sebep olmalı. Galatasaray iki senedir transfer diye bas bas bağıran orta sahasına yapabileceği en iyi tarsnferi yaptı, hatta 1 adet Elano da transfer edilmiş olabilir.

TA dedi ki...

@noat samisa

cana benzeri oyuncuların yeri azçok dolar.yani sunderland bir şekilde doldurur yerini.bulunmayacak bir oyuncu tipi değil.örnek vermek gerekirse barca yaya toure yi satabilir.ama xavi -inesteyı satamaz.onunçün cana türü oyuncular bulunmaz hint kumaşı tarzında oyuncular değil.mevkisinin iyi oyuncusudur elbette.
mesela galatasaray lincolnü aradı.çünkü onun benzeri oyuncular futbol aleminde fazla yoktur.sunderlandin satmasına fazla şaşırmamak lazım.yeni cana bulmakta zorlanmayacaktır.

TA dedi ki...

bu arada psg tam 5 yıl önce hemde 22 yaşındayken sadece 4 milyon avroya satmış marsilyaya.sonra marsilya 3 yıl sonra sunderlanda 5.8 milyon avroya satmış.yani fazla abartıyoruz.
psg-marsilya-sunderland deli birtek galatasaray akıllı.orta seviye bir topçu.bir takımın çehresini teknik anlamda değiştirmez.

Borges dedi ki...

TA: PSG Aldiginda oyuncu 17 yasindaydi. 17 yasinda bir oyuncuya altyapida gelissin diye 4 milyon euro vermesi yeterince iyi bir paradir. 2003 de cikiyor A takimina.

Baska acidan daha önce de belirtigim gibi Bradley, Gladbach'in siradan oyuncusudur ama USA'nin kalbidir. Cana gibi bir oyuncudur bir bakima.

Galatasarayin ihtiyaci acisindan ikinci bir Hagi kivaminda ele alinabilir, öyle degil ama o ihtiyac var. Teknik olarak degil karakter, oyun bilgisi, hakimiyet ve digerlerinin verimini arttirmasi acisindan da..

Cana sadece burada degil Alman forumlarinda da "hadi len gelmez oraya" diye alaya alinan bir oyuncudur. almancan varsa hemen söyle link vereyim sevgili TA. Zira bir yil önce Bremen'in, Hamburg'un isteyip de alamadigi oyuncudur..

Schumy dedi ki...

Elano'nun adını Jo ve her ne kadar çok sevsem de Lincoln ile yanyana anman üzdü beni açıkçası abi. Tek ortak noktaları Brezilyalı olmak bence, karakter olarak yanyana bile konulamaz.

Cana da çok iyi bir adam ve mükemmel bir transfer. Yazı için teşekkürler.

Borges dedi ki...

Schumy: Dogru diyorsun Schumy, Elana pek cok acidan farkli. Isyan etmeden oynayan, calisan, didinen. Ama sertlik acisindan Brezilyali.. dis gecirip bir türlü liderligi alamadi, lider bir adam gerekir hem oyun icerisinde hem de disinda.

Borges dedi ki...

Noat Samisa: Sorun olarak degil, senin de belirttigin gibi bir "gariplik" oldugu kesin. Niyetin de kötü degil, yanlis anlama icin de kusura kalma, kafa filan almadi artik.

TA dedi ki...

demek istediğim eğer rijkaardın sistemi(barca) ise söz konusu olan barcada yaya toureye eşittir.ve takımın teknik anlamda bünyesini değiştimez bu sistemde böyle bir oyuncu.ama magath sisteminde değiştirebilir.yada önemi artar.

sistemler oyuncuların verimi konusunda hayati öneme sahiptirler.ali tandoğan beşiktaşta sıradan oyuncu olurken bursada başrol oyuncusu olabiliyor.
keza bilica içinde geçerlidir.tersi söz konusu.
ben teknik adamların bir takım için hayati öneme sahip olduğuna inanırım her zaman.çünkü futbol takım oyunu.

jugador dedi ki...

biraz önce ntvpor'da babası agim cana türkçe açıklamalarda bulundu. zamanında türkiye'de samsunspor ve gençlerbirliğinde top oynamş ve türk vatandaşlığına da geçmiş. konuşurken çok heyecanlı, coşkulu ve mutlu hissettim ben.

bu da lorik'in türkiye'ye gelmesindeki önemli bir detay olabilir. çünkü babası "galatasaray'ı avrupa kulübü ve sürekli şampiyonluğa oynayan bir takım" olarak anlattı.

sonuçta lorik'in kariyerini çizen bir baba figürü. bu transferde lorik'in kararında etkileyici bir rolü olduğunu düşünüyorum.

mre dedi ki...

Yahu çapaklarını, defolarını görmesek de biraz keyfini çıkarsak. Neden geldi değil de, iyi ki geldi desek? Ben oyundan çok karakter olarak gerektiğine inanıyorum, oynama kısmına gelince eğer son 2 ayda futbolu unutmadıysa kanayan yaraya merhemdir CANA!

sembolist dedi ki...

Borges yukarda yaptğın tespit(elano-jo-lincoln-dos santos isyan etmeyen oyunculardır) ufuk açıcı ve geçmiş 2 sezonun 'aforizması'..
Geçen sezon Elano bomboş pozisyonda pas alamadığında(bilinçli olarak pas atımıyordu) sesni çıkarmıyordu.Mustafa sarp-arda-sabri gibi oyunculara diş geçirme hamlesi bile yapmıyordu.İkinci yarı Dos Santos arda-caner ortaklığıyla pasfize edildi aynı şekilde.
Borges sence Arda'nın takımı sabote edici mahiyette pas tercihleri(?) bu yıl devam eder mi?

Borges dedi ki...

sembolist:Mesele Arda veya x oyuncu degil. BIr gruba uygun olma ya da olmama meselesidir. Gercek ya da dogru, ya da dikkat edilecek olan ortak deger, dogru-yanlis olan degil, degistiremeyeceginiz cogunlugun ortalamasidir.

Simdi kartlar biraz daha baska sekilde dagitiliyor. Neill,Cana gibi oyuncular geliyor,Topal gidiyor vesaire.

Hagi basarili olur iken cok fazla yanlis dogru vardi belki birilerine göre; Ama Hagi onlarin dogrusuydu..

Umalim ki Cana bu grubun dogrusu olsun.

sembolist dedi ki...

Haklsın.
Bu Cana oyuncu moyuncu değil:)))

muyek dedi ki...

Arda uzulmustur bence bu transfere hazirda Ayhan abisi ve Mustafa Sarp gibi bir cengaver dururken gidip gene ecnebiyi aldik takima diye :)

Cok merak ediyorum gecen sezonlarda yeniceri ekibinin Lincoln, Elano ve digerlerinin basina ordugu coraplardan , bu sene Cana nasiplenicek mi acaba ?

Sinan Yılmaz dedi ki...

Bir ara twitter'da şöyle yazmıştım.

"Felipe, Baliç, İliç, Lincoln, Elano 5'inin de ortak özelliği ne? Çabuk sinen mağlubiyeti kabullenen, yumuşak karakterler. Hagi ise... neyse"

demiştim.
Karakter olayı önemli hakikatten.
Neskeens'in sene sonu açıklamalarının ardından neden Cana ve Neill transferlerinin tutacağını anlayabiliriz.
Ne demişti Neskeens.
Sahada bizim oyuncularımıza kural dışı aşırı sertlikler yapılıyot. Bizim oyuncularımızdan maç öncesi ve maç içinde bu adamlarla sarmaş dolaş, sarılıyor, öpüşüyor...

Neill geliyor ilk maç kendisini ezmek isteyen 1.94'lük Makukula'ya el ense çekiyor.
Önemli.

Borges dedi ki...

extensor: Her bölgeye bir oyuncu gerek ya da her mac gol atarak ayakta kalacaklar. Bugünkü yapi böyle.

Sinan Yılmaz dedi ki...

Hücuma hala bir adet "böyle adam" eksik o zaman :)
Ahh Hagi.

alper dedi ki...

hagi erol ersoyun götüne tekme attıp alkışlarla karşılandı ülkemizde.o açıdan bu hakemlerle cana transferi süperdir.nasılsa samiyende gs ye kırmızı kart falan verilmiyor.:)cana da her trülü iğrençliği yapıp ali sami yende 2-3 bacak kırabilecek bir futbolcu.sanırım sizin kararkter dediğiniz ve gs ye yakışır dediğiniz de bu olsa gerek.şaşırmadım.hakemler adil davranırsa çok kart yer ama gs için adalet farklı çalıştığı için kart konusunda sıkıntı yaşamaz.bu açıdan gs için iyi transferdir.

Unknown dedi ki...

abi bu adam bize de sinirlenip fenere gitmesin :d

CaRtMaNtR dedi ki...

Açıkçası sezon başında oyuncu alırken kişiliklerinide göz önünde bulunduracağız diyen yönetime inanmamıştım. Yerlilerde çok fazla bu özellik aranmasada sanırım elde tutulacak ve yeni alınacak yabancılarda bu durum özellikle üstünde durulacak bir nokta olmuş. Elano, Baros, Neill ve kalırsa Kewell ya takım içi dengeleri bozmayan yada aşırı derecede liderlik özellikleri barındıran yabancılar. Şimdi bu gruba katılan Cana ise Neill gibi hatta belki ondanda fazla etrafındakileri amiyane tabirle döve döve oynatabilecek bir oyuncu. Ayrıca hem ailesinin bir dönem burada bulunmuş olması ve kendisininde hemen hemen aynı coğrafyanın çocuğu olması ülke dinamiklerine uyum sağlamasında çok faydalı olabilir.

İşin şaka boyutuna bakarsak Arda aman diyim Caner'e yaptığı dayılanmayı Cana'ya yapmasın elinden zor alırlar :)

Kaptanlık konusunda ise pazu bandı olsun yada olmasın nasıl Neill geldikten 2-3 maç sonra defansı kontrol edip kimin nerede durması gerektiğini dikte eden adam olmuşsa Cana'da kısa sürede orta üçlüye dikte etmeye başlayacaktır. Buda özellikle orta üçlüde oyunu aklıyla oynayamayan yerli oyuncularımızın ve yapı olarak öne çıkmayı sevmeyen Elano'yu sahada psikolojik olarakta rahatlatacaktır.

Hele birde bunun üzerine Kallstorm hamleside gelirse geçen sene dert yandığımız orta üçlü bir anda takımın en önemli ve güç bölgesi haline gelmeye aday olacaktır.

Sonuç olarak hem sisteme hemde ligin yapısına uygun genç sayılabilecek ve mali olarakta son derece başarılı bir tranferdir Cana

Borges dedi ki...

alper: Bir seferlik yayinliyorum böyle yorumu. BUrada bu sekilde GS di FB idi, Lgano Emre ama Sabri geyiklerini gütmüyorum ben.

BAk bunu yapabilecegin milyon tane forum filan var, sabaha kadar GS cirkef, Fenerbahce cirkes yap, ama burada degil.

GS ve Feneberbace: Emre Belözogludur. Yani GS da sevilir, orada ya da her iki takimda da oynar v.s.

Lütfen bir daha klup takimini genelleyaen kötü yorumlar burada olmasin.

GS oldugu icin degil, gerzek bir tartisma baslayacak o yüzden, burasi da yeri degil.

Sadece sana degil herkese bir aciklama olmasi acisindan..

Empyrium dedi ki...

@Alper;

Hangi rüya aleminde yaşıyorsan, yaşamaya devam et oralarda.Geçen sene Galatasaay'a ve oyunculara yapılan kasap sertlikleri dile getirilince, futbol kız oyunu değil diyenleri ve o müthiş objektif yorumlarını bu sene göreceğiz.Bunları yapanlar çoğu kez sarı kart bile almadan maç tamamladı.Merak etme geçene sen kasaplara kart vermeyen mümtaz hakmeleriniz, Cana gibi profesyonellere kart gösterecektir.

Surrealist Adam dedi ki...

Futboluna Türkiye'de bir şey katmayacağı belli olan bir futbolcu. Asıl soru şu? Galatasaray'a ne katabilir? Kariyerinin en iyi yıllarını yaşamaya hazırlanan bir futbolcu olarak Türkiye Ligi'ni küçümseyeceğini sanmıyorum. Buradan bir sıçramayla Barcelona, Real filan de almayacağını göre. 4 yıl içinde elinden gelenin maksimumunu verecek bir futbolcuyu aldı Galatasaray.
http://alaskadanbirisi.blogspot.com/

Pan Monroe dedi ki...

Ben Cana'ya kaptanlığın dışında, prenslik, sörlük falan teklif edildiğini düşünüyorum. Hani bu rakamları karşılaştırdığımda gerçekten aklım almıyor.

Gerçi yanlış hatırlamıyorsam, Keane de doksanların ortasında Hamburg'a gidiyordu nerdeyse, ottan çöpten sebepler yüzünden. Demek ki onun o gün kafasına vuran irade, bugün Cana'nın kafasına vurmadı, iyi ki de vurmamış. Aslında böyle adamlar bu tarz işlere çok meyilliler ve o karar aşamasında gemileri yakmaktan çekinmiyorlar. E Cantona da 30 yaşında "hadi ben sıkıldım hacı" diye bıraktı futbolu. Benim için hava hoş tabi, bize gerçek bi deli lazımdı, tam oldu :)