12 Kasım 2010

Mesut ve Bambi Ödülü.!



Entegrasyon.. Bu alanda Mesut Özil Almanların Oscar'ı olan Bambi ödülünü aldı ve misal FAZ başlığı " Anti Sarrazin " diye atıyor. Buradaki yabancıların ülkeye olan ve görülemeyen katkısının bariz kanıtı konumundadır. Bu ailem ve burada yaşayan insanların geleceği açısından da çok çok önemlidir. Size iddia ederim ki Mesut Özil'in başarısı meclis içerisinde geçen pek çok yabancı yasasının içeriğine dair girmiştir.. O denli önemlidir. Devletin üzerinde bir yük anlamı yerinde bir 'değer' olarak görülmesini de sağlamıştır.

Hayatı boyunca dalga geçmenin ötesinde gündemine sokmadığı ve hiçbir yerde sahiplenmediği, potansiyel soyulacak kaz olarak baktığı gurbetçiye bu seçiminden dolayı vatan haini diyen gerzeklere sözümüz yok artık.. Boşbeleş adamların sığ milliyetçiliğini bir kenara bırakırsak gayet de anlamlı bir ödüldür bu.. Türklerin köyden gelmiş dil bilmeyen eğitim seviyesi düşük ebeveynlerinin yarattığı görüntünün yıkılması ve bu dile getirilen sorunları olmadığı takdirde her alanda en az bir Alman kadar başarılı olabileceğini de göstermiş oluyorlar ki alamancı türklerin bugünkü konumunda pek çok Mesut vardır aslında ama böyle görünür değildir işte..







Nazan ile flörte varan geyikler dile getirilmiş.. Mesut 22 Nazan 34 yaşında ama Mesut bu.. Evliydi, çocuğu, yaşı var filan dinlemez.. Belli mi olur ?






Bu da Van der Vaart hanımla çektirdiği..

Gecede Orlando Bloom gibi ünlülerin olduğu yerde Özil ödülü aldı..



Mesut burada Entegrasyon'un tanımını yapar iken şunu diyor: 'Kimliğini kaybetmeden'.. Gerçekten de bugün bir ülkenin milli takımında oynamak kimliğini yüzde yüz farklılaştırmak/kaybetmek mi demektir ? Entegrasyon ile asimilasyon arasındaki ince çizginin üzerinde daha sonra durulacaktır ama O ülkenin okullarında okuyup sokaklarında gezinip yeri geldiğinde vergisini verdiğin yere futbolcu olarak da hizmet etmek tüm bunların içerisinde görülemez mi ? Mehmet Aurelio'yu geçtim üç yıl sonra bile yaşadığı yerin milli formasını giyenlerin olduğu yerde bu olağan değil midir ?

Almanların, Türklerin değil ülkenin vatandaşlarının giydiği bir forma olmuştur ve aslında olağanı da bugün belki de budur..

Tebrikler Mesut'a.

30 yorum:

Koyu Çay dedi ki...

mesuttan sonra frankfurtta çok şey değişmiş...

öyle diyor halamlar.

Adem dedi ki...

Kimliğini kaybetmeden... Maymuncuk gibi bir kelime olmuş bu. Kimse durup dururken insanları asimile edeceğim demez değil mi? Asimilasyon bir süreçtir ve öncesi de Entegrasyondur. Mesut'un bir proje olduğunu daha en başından beri söylüyorum. Aklın işi başka. Almanları bu yönden tebrik etmek lâzım. Biz ancak başkalarının senaryolarnda başrol oynarız. Projelerimiz hep başkalarının senaryolarıdır.

Borges dedi ki...

koyu Çay: Bugün değil ama ilerideki değişime 'etken' olacaktır.

Adam: Bu ne projesi yahu ? Oynaya oynaya milli takıma gitti. Madrid'in projesi neydi acaba ?

Biz derken ?

Osman dedi ki...

Nazan'in bastaki Nikolaus benzetmesi biraz, nasil desem... yapay durmus.

Ki, Mesut entegrasyon adina bir sey yaptigindan degil, isini iyi yaptigindan uyumlu görülüyor bence. Baksana, cocuk hic köseli bir demec vermiyor ki. Almanlar "aalglatt" derler ya... Konusmasi ezbere ögrenilmis vs. Nazan desen, bence Nazan, Gülhan... bunlar coktan asimilasyon olayina girmis bireylerdir, ki sorun yok, bir kac nesil sonra toptan öyle olacagiz.

Ancak toplumun icinde o kadar cok uyum icin kafa yoran, calisma yapan, eser yazan var ki, entegrasyon meselesinde agdali cümlelerden baska bir sey yapmayan Mesut'u bu konuda ödüllendirmek, iste örnek kisi demek bence cok yüzeysel.

Neyse, yine de tebrikler Mesut'a. Her haliyle bir öncü konumunda kendisi. Böyle devam.

dchetin dedi ki...

Mesut'un hal, tavır ve seçimlerini destekliyorum. Bu integrasyon-göç-ırkçılık olaylarına bizler yani Türkiye'den gelen üniversite öğrencileri henüz yabancıyken, bizi buralarda gururlandırmıştır, hala da gururlandırmaktadır. Ancak Alman basını tarafından bu kadar göçmenlik vurgusu yapılarak ne yapılmak isteniyor anlamış değilim. Adam Almanlığı benimsemiş, daha ne? Burada olay milliyet vurgusundan ziyade, toplumsal sınıf vurgusuna kayıyor. Bu nedenle fikrimce yüksek Almanlar'ın yüksek klubüne kabul edilme töreni gibi bir şey olmuş bu tören ve ödül. Sokaktaki Alman'ın ve Sokaktaki Türkiye Kökenli Göçmen'in dertleri ise daha farklı.

Hala Mesut'u ve bu Almanya -hele sağcı rüzgarların tekrar arttığı bir zamanda- içinde statü sahibi olabilecek Türkler'i desteklerim ve anlayışla karşılarım. Buna rağmen, gözümüze sokulan biraz da şu: "İşte gelebileceğiniz en iyi yer burası - En İyi Entegre Olmuş Göçmen Bambisi". Eh be Alman arkadaş, ödül veresiye kadar adamın ismini bunca yıldır doğru telaffuz etmeyi öğrenseydin, "Mezut"muş. Hayvan terlemeye başladı artık, ot yemiyor.

Adem dedi ki...

Borges: Khedira da oynaya oynaya Real Madrid'e gitti. Ona neden verilmedi Bambi ödülü?

Borges dedi ki...

OSman: Hepsi öğrenilmiş, ezberlenilmiş cümleler olduğu her halinden belli.

Benim değerlendirmelerim toplum algısı üzerinedir daha çok olan biten durumun içerisinde yer alan insanların bilincinden ziyade..

Mesut sadece işini iyi yaparak bu konuma geldi ama öncesi ile arasında misal bir dil farkı vardır.

dchetin:

' Burada olay milliyet vurgusundan ziyade, toplumsal sınıf vurgusuna kayıyor. Bu nedenle fikrimce yüksek Almanlar'ın yüksek klubüne kabul edilme töreni gibi bir şey olmuş bu tören ve ödül. Sokaktaki Alman'ın ve Sokaktaki Türkiye Kökenli Göçmen'in dertleri ise daha farklı.'

Burası sokaktakini de etkileyecektir. Sonuç itibari ile alaman türkü burasının içerisinde bir parçadır. Bunun daha kalın, daha başka gösterimi yoktur. Devlet politikasına etkisi olacaktır ama Mesut'un konumu da bu konuda yardımcı olacaktır..

Borges dedi ki...

Adem: Khedira Tunuslu. İkincisi MAdrid'de de Mesut kadar ses çıkarmıyor milli takımda da.. Mesut daha büyük bir kesimi temsil ediyor. Oynadığı oyundan dolayı insanların kimliğinden bağımsız en çok konuştuğu insan Mesut idi. Avrupa'da bu DK'da hangisi daha çok konuşuldu ?

Entegrasyon adına bireysel olarak işlerini iyi yapmanın ötesinde bir durumları olmadı her ikisinin de.. Bunu soruyorsan çok bir fark yok.

Adem dedi ki...

Borges, Khedira'nın Tunuslu olduğunu biliyorum. Önemli olan şu ki neticede Alman değil ve bir Entegrasyon söz konusu. En az mesut kadar yetenekli bu adam, Real Madrid'e gitti. Bu konuda hemfikiriz. Fakat Mesut'un o ödülü almasının sebebi Türk olması. 3.5 milyon Türkü temsil etmesi. Daha büyük ve daha sağlam bir göçmen topluluğunun içinden çıkıp baskılara rağmen Alman milli takımını seçmesi. Khedira için Mesut gibi bir kamuoyu oluşmadı. Çünkü Almanya'daki Tunus diasporasıyla Türkler arasında büyük fark var. Mesela Almanya'da Tunuslular, Türklerin konumunda olsaydı, bu ödülü alacak insan Mesut olmazdı. Proje budur.

Osman dedi ki...

Khedira'nin annesi ancak Alman, bunu da unutmayalim. O yüzden Mesut bu rol icin daha uyumlu bir kisi, bu entegrasyon vitrini icin.

Borges, hemfikirim. Mesut sadece isini yaparak buraya geldi. Ama Mesut'un su anki konumu bana mesela Alman partilerinde faal Türk politikacilari andirir. Onlar da hemen entegrasyondan ya da yabancilardan sorumlu kisi yapilir.
Ya da akademisyen olan Almanyali Türkler. Ekonomi okumus, ama calismalarinda uyum, göcmenler hakkinda bir sey yapmak istermisiniz diye bir sorulur...

Iste Mesut'a yapilan muamele de bunun futbol ayagi. Beni rahatsiz eden de biraz bu.

Borges dedi ki...

Adem: Onlardan bağımsız bir ödül veriliyor. En çok konuşulan, GAna'ya golü atıp diğer maçlarda göze batan Mesut idi arkasındaki göçmenlerden bağımsız bir şekilde. Aynı zamanda entegrasyon ya da yabancı denildiğinde, başarısız uyum, entegre olamayanlar dile getirildiğinde keza yine Türkler konu ediliyor. Sarrazin'in kitabı da yabancılardan çok Türklerle ilgilidir dolayısla Mesut'un hem oyun tarzının popülerliğinden hem de bundan ödül alması çok da tuhaf değil.. Bu projeyse eğer olması gereken neydi ki ?

Osman: Almanlar bunu kendi lehine ve çıkarına kullanacaklar. Elinde bulundurduğu potansiyelden daha fazla güç elde etmek isteyecekler ki olağan bir durum. Mesele diğer rahatsız edici kesimin de burada yaşayan ve işin doğrusu bir daha Türkiye'ye gitmeyecek olan milyonlarca insanın daha insani koşullara sahip olmasıdır benim nazarımda.

Benim kardeşlerim ya da ablamın kızları artık burada hayatını bu isimler altında bu kimlik içerisinde yaşayacaktır. Şimdi Mesut'un golü bence 'iyidir' bu anlamda..

Osman dedi ki...

bu arada;
gecen icinde Robert Enke olan yazida degindigin bir nokta ile iliskisi olan bir sey de su:


http://tinyurl.com/3a7l93o

simdi yorumlarda cocugun biri Emre Can icin sunu yazmis, ne kadar dogrudur tartisilir, ama icerik olarak senin dikkat cektigin noktadan kaybediyoruz yine:

"12.11.2010 | 15:47 Uhr
JoDosSantos90 :
Ich habe Emre Can in Facebook.
Auf seiner Pinnwand hat ihn ein Freund gefragt,für welches Land er denn spielen wolle und er hat als Kommentar geschrieben,dass er beim DFB bestens aufgehoben ist und dass die türkische Presse viel heiße Luft um die Abwerbungsversuche schreibt."

tornacı dedi ki...

Merhabalar,
Bir ara Zusammenleben(birlikte yaşam) kelimesi çok kullanıldı, baktılar birlikte yaşamak mümkün değil, entegrasyon diye içini kendi doldukları bir kelime ürettiler. Bildung(Eğitim) dediler aralıksız 7/24, Merkel hanımefendi türk öğrencilerle yaptığı panelde alman gazetelerini okumalarını ve almanlarla daha çok konuşmalarını önerdi türk gençlere..

ben almanyada yaşıyorum 8 yıldır, üniversiteyi ve masterımı burada yaptım(bitmek üzere), eğitim ise eğitim, gazete okumaksa gazete okumak..almanca ise almanca..arkadaş ise kız arkadaşım dahil olmak üzere iyi kötü bir alman çevrem var..ama almanyada işimin gücümün bittiği gün uçağa atlayıp türkiyeye geri dönmek istiyorum. benim gibi düşünen insanların oranı %40..üniversite bitirip buradaki bu "entegrasyon" saçmalığı ile muhattap olmak istemiyoruz diyorlar..

aynı mantık değil belki ama, bizim de hayko cepkine ödül vermemiz lazım, bakın ermenilerle ne güzel anlaşıyoruz diye..halbuki türkiyede mesele değildir haykonun ermeni,fedonun rum, ibonun kürt olması..rakı masasında hepsini dinleriz..ama almanyada bir futbolcudan önce 21 yaşında bir çocuğun koskoca almanya devletinin "bakın işte!! entegrasyon mucizemiz" kozudur, malzemesidir..
türkiyede hangi hayko, deli haykodur, almanyada hangi mesut, türk mesut, hani şu türk olduğu halde almanya için oynayan mesuttur..

alman devleti bu kafa ile devam etsin, devlet kanalından böyle renkli görüntüleri nazan hanımefendilerin muhteşem dekolteleri ile birlikte gözümüze sokmaya devam etsinler..mesut gibi biri gelir 20 yılda bir, türklere gol attı diye 20 sene konuşurlar..biz ama çoktan terk-i diyar eylemiş oluruz, entegre edecez diye çok kastılar diye..

tornacı dedi ki...

Merhabalar,
Bir ara Zusammenleben(birlikte yaşam) kelimesi çok kullanıldı, baktılar birlikte yaşamak mümkün değil, entegrasyon diye içini kendi doldukları bir kelime ürettiler. Bildung(Eğitim) dediler aralıksız 7/24, Merkel hanımefendi türk öğrencilerle yaptığı panelde alman gazetelerini okumalarını ve almanlarla daha çok konuşmalarını önerdi türk gençlere..

ben almanyada yaşıyorum 8 yıldır, üniversiteyi ve masterımı burada yaptım(bitmek üzere), eğitim ise eğitim, gazete okumaksa gazete okumak..almanca ise almanca..arkadaş ise kız arkadaşım dahil olmak üzere iyi kötü bir alman çevrem var..ama almanyada işimin gücümün bittiği gün uçağa atlayıp türkiyeye geri dönmek istiyorum. benim gibi düşünen insanların oranı %40..üniversite bitirip buradaki bu "entegrasyon" saçmalığı ile muhattap olmak istemiyoruz diyorlar..

tornacı dedi ki...

[devam..]
aynı mantık değil belki ama, bizim de hayko cepkine ödül vermemiz lazım, bakın ermenilerle ne güzel anlaşıyoruz diye..halbuki türkiyede mesele değildir haykonun ermeni,fedonun rum, ibonun kürt olması..rakı masasında hepsini dinleriz..ama almanyada bir futbolcudan önce 21 yaşında bir çocuğun koskoca almanya devletinin "bakın işte!! entegrasyon mucizemiz" kozudur, malzemesidir..
türkiyede hangi hayko, deli haykodur, almanyada hangi mesut, türk mesut, hani şu türk olduğu halde almanya için oynayan mesuttur..

alman devleti bu kafa ile devam etsin, devlet kanalından böyle renkli görüntüleri nazan hanımefendilerin muhteşem dekolteleri ile birlikte gözümüze sokmaya devam etsinler..mesut gibi biri gelir 20 yılda bir, türklere gol attı diye 20 sene konuşurlar..biz ama çoktan terk-i diyar eylemiş oluruz, entegre edecez diye çok kastılar diye..

Borges dedi ki...

tornacı: Katılıyorum ve çok da güzel anlatmışsın ama bir noktada Entegrasyonun diğer tarafı olan Türk bile diyemeyeceğimiz insanın ne istediği çok büyük soru işareti. Ben de 6,5 yıldır buradayım ve seninle aynı şekilde.. geri dönsem diyorum lakin burada doğup büyüyenler de istanbula gitmek istiyor mu sence ? Benim sülalem içerisine giriyor bu konunun.

Keza bunlar Almanya'da doğduğu gibi burada öleceklerdir. bu insanların 'entegrasyonu' benden ve senden çok daha farklı bir yerde değerlendirilmelidir.

Dahası elbette Kürtleri, Türkleri değil.. Kürtçe konuşan Kürtleri, Türkçe yaşayan Türklerin 'entegre' olabilmesidir..

Türkçe konuşan Türkler kalmamıştır işin diğer yanı. İlkay ve Mehmet aynı takımda ama kendi aralarında dahi Türkçe konuşmuyorlar gibi..

Asimile olmamış, kültürünü ve kimliğini koruyan olarak entegrasyondur asli mesele ve bu da ilerideki postun konusudur aslında..

Adsız dedi ki...

Entegrasyona laf edenler öncelikle şunu düşünmeliler:
Ülkemiz 3.5 milyon kişiyi göçmen olarak kabul etse,biz bu kişilerden toplumumuza entegre olmasını istemezmiyiz?Üstüne üstlük bunlardan büyük bir çoğunluğu aradan 40 sene geçmiş olmasına rağmen hala uyum sağlamayıp,ekmek yediği ülke Türkiye olduğu halde geldiği ülkeyi Türkiye'nin
önünde tutsa tepkimiz nasıl oludu?
Bizim ülkemizde yetişip de geldiği ülkenin milli takımını seçen biri ise büyük ihtimalle Türkiye'den kaçmak zorunda kalırdı.Şimdi ise Mesut'a tepki gösteriliyor.Gerçekten çok iki yüzlü bir toplumumuz var.

tornacı dedi ki...

@borges, entegrasyon içi boş bi saçmalık derken kastım senin dediklerin aslında. senin benim gibi sonradan gelen adamların 40 yıldır almanyadaki, fabrika işçisi diye itip kaktıkları ahmet abi ve onun çocukları tek ortak noktamız türk olmamız ama sosyal olarak ayrı noktalardayız..gel gör ki ben bir alman için hep türküm ve bu entegrasyon denkleminin hep içindeyim. hayko deli hayko, mesut türk mesut derken kastım bu idi..
sen dediğin doğru, o adamların denklemde ayrı bi yeri olması lazım..ama türke ist türke..

dchetin dedi ki...

@Tornacı, sana katılmamak mümkün değil. Bütün bu entegrasyon olaylarına dışarıdan bakabilenler buraya ailelerinden bağımsız gelen üniversite öğrencilerdir. Senin gibi benim gibi... Yoksa devreye duygusallık ve çaresizlik giriyor. İki toplum kesiminden de gelen genellemeci hüküm ve sorulardan o kadar bıktım ki, bir an önce kendimi Amerika'ya ya da bir Akdeniz ülkesine atasım var. Ferzan Özpetek'in bir filminde Serra Yılmaz'ın canlandırdığı karaktere bir arkadaşının babası sorar:

- Yabancı mısın?
- Hayır, Türk'üm.

Almanya'ya uyarlarsak,
- Göçmen geçmişli vatandaş mısın? (Migrationsherkunft)
- Hayır, Türk'üm.

Bahadir Yilmaz dedi ki...

Borges konudan bagimsiz ama Kadri Ecvet Tezcan'in aciklamalari hakkinda ne düsünüyorsun? Burada epey bi olay oldu da..

alperensaylar dedi ki...

abi o değil de köpke'ye nolmuş öyle:)

alperensaylar dedi ki...

bu arada abi seninle de paylaşayım bu görüşümü;

mesutun attığı golü gösterirlerken müller'in gelişi dikkatimi çekti. sanki o da bizdenmiş gibi hiç havalara uçmadan, geldi tebrik etti mesut'u. diğerleri de. bir de ludovic magnin geldi aklıma. 2008'de hakan'ı teşvik etmeye çalışıyordu golden sonra sevin diye. nedir bu zihniyet farkı anlamadım :)

Borges dedi ki...

Bahadir Yılmaz: Bu ödül ya da buradaki görüşler uyumun gerçekltiğine ya da entegrasyon sorununun olmadığına ya da tek taraflı bir sorun olduğuna dair bir yorum değil.

Aksine.. Kadri Ecvet Tezcan, Avusturya'daki durumun içerisinden genel bir eleştiri dile getirmiş ki haklı yanları da mevcuttur..

Ama bir yerlerden buradaki insanlara karşı farklı bir bakış açısı oluşacaksa bu görüntünün önemi de büyüktür..

Ben eğitim seviyesi düşük, sorunlu birinci jenarasyonu hata yapsa da sorumlu tutamıyorum. Sorumlu her zaman ev ve akıl sahibi olan olmalıdır.

Belki diğer konular 'futbol ve entegrasyon' konulu diğer postta daha içerikli bir şekilde incelenektir diyorum..

Adam dedi ki...

Entegrasyon dedikleri şey düpedüz asimilasyon işte. Haklı gerekçeleri var tabii asimile etmek için. O kadar insanı sınır dışı edemeyeceklerine göre Almanlaştırmak lazım. Sanırım 2 nesil sonra tamamen başarıya ulaşır. Biz de bu saçma tartışmalardan kurtulmuş oluruz :)

Adsız dedi ki...

mesut özil , nazan eckes ( Üngör ) altaki posta yer alan scholl amca ve daha niceleri türklügünü kaybetmis , gelenek görenek vs vs bize kanıtlayan kisiler , almanya bunu güzel yapıyor polonyalılara ( ılgınctir ) ruslara, türklere asimile olsunlar kardesim bizene evliylede sevgili olur erkek erkegede yatar vs sv , vesselam Alamancı bunlar yahu ?

Osman dedi ki...

@13_rüzgar_13
bu noktada söyle bir seye dikkat cekeyim; türklerin almanya'Ya entrege olma orani ile avrupa'nin diger ülkelerine entrege olma arasinda büyük fark var. bunun sebebi elbette almanya'nin en büyük azinlik grubunun türkler olmasi yani sira alman toplumunun göcmenleri kendi toplumu icine kabul etmedeki basarisizligi. daha cok yeni almanya siyasi anlamda göc alan ülke (göcmen ülkesi?) olduklarini kabul ettiler, ve cok yeni, yani gec bu uyum meselelerini ele aliyorlar, simdi de panik havasi yaratmaktalar. daha 15 sene önce babamlarin nesilleri kendilerine "gastarbeiter", yani misafir isci derdi. 2011 ise türklerin almanya'ya göcünün 50. senesi. yani, bu durumda alman devlet ve toplumunun da büyük kabahati var.

@tornaci,
sende benim hep dost meclisinde bahsettigim konuya dikkat cekmissin. türkleri burada homojen bir toplum olarak algiliyorlar, ki bizim kadar heterojen bir toplum yoktur. türkiye'den gecici olarak almanya'ya gelen isadami ya da ögrencilere hatta ingilizce konusmalarina dair tavsiyede bulunurum, zira bozuk bir almanca konusan türke karsi, ister mühendis, ister doktor olsun, almanlar kücümsemeyerek yaklasirlar, fabrika iscisiyle bir tutarlar. ancak temiz bir ingilizce ile esas durusa gecer, ve hatta kendi ingilizce eksiklerinden dolayi endiseli duruma gecerler. bu bir örnek.

konuyu dagitmak istemem, ama bu tartismalar esnasinda da en rahatsiz edici nokta, türk oldugun vakit islam ile ilgili bir sey olsun, türkiye ile ilgili bir sey olsun, türk bir aile ici dramin yorumlamasi olsun, "nedi bu isin asli?" diye sorarlar sana, sanki sen bu islerinin icindeymissin gibi. üf, bu konu uzar gider daha, ama abartmayayim.

kisacasi, almalarin göcmenler, özellikle türkleri özümseme calismalari göreceli yaklasirsak cok yeni, ve cok gec basladi. ileride daha cok mesutlar, nazanlar filan görecegiz, ama bunlarin da zaman gectikce bize olan benzerleri bir mehmet scholl'den farkli olmayacaktir.

tornacı dedi ki...

asimilasyon/egtegrasyon bunlar tartışılır..nazan, mesut ne kadar türk ne kadar alman o da tartışılır..ama koskoca bir devletin başbakanından spor bakanlarına kadar herkesin 21 yaşındaki bir çocuğu siyasete malzeme etmelerinin yarattığı mide bulantısı tartışılmaz. böyle abuk subuk renkli geceler düzenledikten 2 hafta önceydi merkel hanımın multi-kulti yapı çöktü diye gazeteye demeç vermeleri..25 milyon türk köylüsüne almanyada ihtiyacımız yok açıklamasından da 2 yıl sonra..

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
semioticus (shelbyl) dedi ki...

Ben bu entegrasyon ile asimilasyon arasindaki cizgiyi anlamiyorum.

Ben 6 yildir ABD'deyim. Burada universite egitimi aldim, buranin politik sorunlariyla muhattap oldum, buranin yemegini yedim, suyunu ictim. Gelgelelim, hala daha surekli Turkiye futboluyla, Turkiye siyasetiyle, Turkiye medyasiyla ilgili yaziyorum. Bunlarin Amerikan versiyonlariyla ilgili de yaziyor, ciziyorum. Bir gun Buffalo Chicken Sandwich yerken bir sonraki gun kisir yapip onu yiyorum ayranla. Aksamlari viskimi iciyorum, yeri geliyor raki salgam takiliyorum. Ev arkadaslarim Amerikan, aksamlari izledigim televizyon Amerikan, sabah uyanmak icin alarmini kurdugum radyo NPR.

Baktiginda bu entegrasyon degil mi?

Lakin ben Turkiye'ye gittigimde agzimi acinca, ya da buraya tanidiklar ziyarete gelince bana "Sen Amerikan olmussun" deniyor. Bunun ima ettigi sey ise "asimilasyon". Bunun sebebi de, Turkiye gettolarinda (yok gerci ama benim eyalette) takilmamam, bir yere gittigimde onun usulunce yasamam vs.

Bu noktada inanilmaz bir celiski basliyor. Nedir yani asimilasyon ile entegrasyon arasindaki cizgi? Hangisi en dogrusu? Mesut'un Alman Milli Takimi'ni secip odulu reddetmesi mi? Mesut'un Turk Milli Takimi'ni secmesi mi? Mesut'un hicbirini secmemesi mi?

Ne yapsin Mesut, borges, shelbyl?

"Bizi Turk olarak kabul edin, Turk'uz ulan biz!" diye mi diretelim? O zaman demezler mi, tipki bizim baskalarina dedigimiz gibi, "Siktirin ulan geldiginiz yere?" diye?

Globallesme ve multikulturellik kismi asimilasyon ile gelecek. Sen orada asimile olacaksin, o burada asimile olacak.

Asimile olmak hafizanin toptan silinmesi demek degil ki? Burada Turkceyi oyle asimile konusan insanlar var, ama gene de kulturel organizasyonlarda en onde gorev aliyorlar. Onemli olan o ilgiyi ve sevgiyi yaratmak.

Govcmenler asimile olursa, kendi anne-babalarinin entegrasyonsuzlugundan utandiklarindan, kendilerini oyle gormek istemediklerinden asimile olurlar biraz da. Burada sosyal statu falan da var isin icinde. Ama iste o sosyal statuye, zaten bu kismen asimile olmus cocuklar erisecek, sonra onlarin cocuklari ilgi duyacak vs.

Bu entegrasyon/asimilasyon olayina bu kadar takilinmasi cok acayip. Sanki Almanya'yi ele gecirecektik de Almanlar bizi asimile edip hain planimizi desifre etti gibi. Onemli olan sorunun cozulmesi, diyalogun baslamasi degil mi? Olacaksa asimilasyon olsun, ne fark eder?

Turkiye'de 60 milyon Turk var zaten, korkmaya gerek yok.