17 Kasım 2011

Emre konuştukça..


..ben onu daha çok seviyorum.

Ben izlediğim futbolcuyu bizzat kendim değerlendiririm. PSV'deki Ronaldo'dan beri bu benim için değişmez kuraldır. Nuri'yi en azından buranın okurlarına son dönem yaşadığı gelişimi satır satır bizzat benim anlattığımı da lütfen hesaba katınız. Nuri'nin Real Madrid transferine en ufak bir şaşkınlık göstermiyorum ve hatta eli yükseltip ilk transfer olduğunda Khedira da değil Xabi Alanso'nun yerine aday olduğunu söyleyecek kadar futbolunu da büyüttüm.

Ama arkadaşım benim elimde futbolcu Emre varsa ilk seçeneğim bu takımın içerisinde bölgesinin olmazsa olmazı olan liderlik özelliğini layığıyla yapabildiği için yine de Emre'dir. Dortmund ise takım Nuri ilk seçenek olur gibi. Daha güzeli Emre-Nuri'dir. Değerini buradaki futbolseverlerin hiçbir zaman tam olarak veremediğini ve saha içi "çirkef" karakteri nedeniyle böyle görüldüğünü de söylemek isterim. Hırvatistan maçı gibi çok az kötü maç çıkardığında bile orta sahada oyunu rahatlatan diyagonal isabetli pasları atacak olan, dikine oynayan çok ama çok ender futbolculardan birisidir yine de Emre. Nuri onu da geçecektir buna şüphe yok ama bu ülkeden yetişen oyuncular arasından belki sadece Emre dünyanın "istisnasız" her takımında yıldız olamasa dahi sırıtmadan oynayabilecek yetenekte bir oyuncudur. Fenerbahçe'nin de gizli süper kahramanıdır. Buraya kadar olan kısmı kabul etmeyeceğinizi bilerek katılmakta zorlanacağınız ikinci fikrime geçeyim.

Hamit'den daha fazla kaptandır Emre. Saha dışında belki de en doğru konuşan oyuncudur. "Bakın ben nasıl altı ay maç yapmadığım halde fitim ama "bazıları"..." diye takımın içerisinde yapması gereken konuşmayı medyaya yaparak arkadaşlarını basının önüne yem olarak atan kaptan olmaz arkadaşım. Böyle bir açıklamayı takım sporları içerisinden gelen hiçbir oyuncu kabul etmez. Dahası Mesut'u da gurbetçilere yem edecek "bakın ben kalbimi dinledim ama o kariyeri için bla bla" açıklamaları da yapmaz ki aynı menajerin altında yakın arkadaş olduğunu iddia ediyor bunlar.Şimdi Emre hiçbir çıkar göremeyeceği Hiddink'in ardından Milliyet gazetesine yaptığı açıklamalara bakalım..

"Teknik adamlar büyük umutlarla göreve getiriliyor, ama başarısızlıkta her dönem en fazla onlar eleştiriliyor. Türk futbolcusu, fizik ve mental anlamda dünya üzerinde kendini nerede görüyor? Şapkamızı önümüze koyup, düşünmeliyiz. Teknik ekip gibi futbolcunun da belirlenen hedeflere odaklanması lazım. Takımın, teknik adamlardan ne istediğini bilmesi gerekiyor. Milli Takım'da futbolcu grubu olarak başarılı değiliz. Teknik direktörün başarıya veya başarısızlığa katkısı yüzde 20'dir, 25'tir.(mutlaka ki istisnalar vardır) Peki geri kalan yüzde 80 ne olacak? Futbolcuların iyi düşünüp, aynaya bakması lazım"

Hiddink gibi düşünüyorum ve Emre'nin bilinçli sarı kart görmediğini biliyorum ve bakın bu konu hakkında neler söylüyor.

"10 tane maç oynadık. Sarı karttan dolayı kimseye hesap vermem, sadece Allah'a hesap veririm. Arda Turan sinirlerine hakim olamadı. Kimse bunlarla beslenmesin. Takım arkadaşlarımın arkasındayım. Cezalı olmamıza rağmen rövanş için Zagreb'e gitmek istedik, ama teknik heyet karşı çıktı"

Prim konusunda ise..

Bizim sadece bir fikrimiz var, onu söyleriz. Primi hiçbir zaman biz belirlemedik, miktarla ilgili bir önerimiz de olmadı. Sadece oynayan, oynamayan herkesin alması için primin 30'a bölünmesini istedik. Milli Takım'da prim pazarlığı yapmak ne bana ne de herhangi bir takım arkadaşıma yakışmaz. Kazakistan maçından önce Hiddink bana prim listesini gösterdi. Arda'nın, benim, Sabri'nin, Hakan'ın primi çok fazlaydı, o listeyi yırttım
..........

Saha içerisinde katlanamadığım bir futbolcudur. Bülent Korkmaz'a da katlanamazdım. Milan Baros'a da bazen katlanamıyorum. Lugano'nun da katlanılması zor ama buradakilere göre çok daha sevecen kalır. Çekilmez ve karşı karşıya oynasam kesinlikle ağız burun dalarım ben Emre'ye.. Ama gel gör ki bu çocuk genelde akıllı açıklamalar yapar ve sahadaki durumunu da kabul eder. Dahası futbolu bugün dahi milli takımın asla vazgeçmemesi gereken özelliklerle doludur. Ben Alex'in yokluğunu değil en çok Emre'nin olmamasının Fenerbahçe'ye zarar vereceğini düşünürüm sert rakipler karşısında özellikle..

Bugün eleştireceksiniz biliyorum, kabul edilemeyecek. Galatasaraylıların sevmemesi bir yana Fenerbahçe'ye de Galatasaray'dan geçme olduğunun dışında saha içi karakteri ile belki de en çok yüklenilen oyuncuların başında geliyor. Lakin bunların dışında futbolculuğu bir yana sahanın dışında yaptığı konuşmaların içeriğine bayılıyorum. İlginç değil mi? Sizler benim daha yakın olduğum Hamit'e ben de sizin çok beğenmediğiniz Emre'yi takdir ediyorum ki futbol belki de bu yüzden böyle..

12 yorum:

Celal Abbas dedi ki...

işin içini çok bilmiyorum. ama Beynimde böyle yer etmiş. Emrenin Bedelsiz intere gidişi ile fenerin lucesculu galatasaraydan şampiyonluğu çalışı var. sonrada emre fenere dönüyor. hep bir ilişki kurmuşumdur beynimde. oladabilir olmayadabilir ama beynim sonradan parçaları birleştiriyor ve böyle bir sonuç çıkartıyor elimde olmadan.

keza lucesculu beşiktaşta aynı hazin sonla karşılaştı ve gene fenere şampiyonluğu çaldırdı. Zaten o seneden sonrada Lucescu bir daha türkiyeye ayak basmadı üstelik epey bir söylenerek. Şu an Lucescu shaktarda müthiş işler yapıyor.

Ben ne Hamiti nede Emreyi tanıyorum. uzun yılların getirdiği bir birikimle ikisininde imajları oluştu bir şekilde beynimizde. Ben çocuğuma yada bir genç futbolcu adayına Hamiti örnek alın derim, emre isterse dünyanın en iyi futbolcusu olsun en iyi lider oyuncusu olsun. kesinlikle örnek almalarını istemem. Biliyorumlki Başarıya giden yol tek değildir. illa saha içinde aşırı agresiflik , kolay öfkelenme ,öfke ile kendini kaybetmeler ,zıvanadan çıkmalar ,isviçre maçında adam kovalamalar ,basın mensuplarına kol çıkarmalar ,taraftara küfürler v.s. v.s. bence liderlik değildir. zaten başbakanımızda öfke hitabet sanatıdır demişti. Emrede performansını bu agresifliğine özelliklede kolay öfkelenmesine borçlu olduğunu rıdvan abisine söylemişti. bizde çok normal karşılamıştık. olur canım ne olacakki. herhalde fenerliler haricinde çoğu kişide böyle düşünmektedir.

Belkide Buna en doğru kararı ne fenerli nede galatasaraylı taraftarlar verir. en iyi cevabı diğer takım taraftarları verecektir.

Bide her duyuşumda Şu repliğe bayılıyorum bazen esprisini yaparım. NTVSporda çıkan tüm futbolcular için rıdvan abileri adam gibi adam cümlesini kuruyor. bırakında bu kararı biz verelim rıdvan abisi.

Celal Abbas dedi ki...

işin içini çok bilmiyorum. ama Beynimde böyle yer etmiş. Emrenin Bedelsiz intere gidişi ile fenerin lucesculu galatasaraydan şampiyonluğu çalışı var. sonrada emre fenere dönüyor. hep bir ilişki kurmuşumdur beynimde. oladabilir olmayadabilir ama beynim sonradan parçaları birleştiriyor ve böyle bir sonuç çıkartıyor elimde olmadan.

keza lucesculu beşiktaşta aynı hazin sonla karşılaştı ve gene fenere şampiyonluğu çaldırdı. Zaten o seneden sonrada Lucescu bir daha türkiyeye ayak basmadı üstelik epey bir söylenerek. Şu an Lucescu shaktarda müthiş işler yapıyor.

Ben ne Hamiti nede Emreyi tanıyorum. uzun yılların getirdiği bir birikimle ikisininde imajları oluştu bir şekilde beynimizde. Ben çocuğuma yada bir genç futbolcu adayına Hamiti örnek alın derim, emre isterse dünyanın en iyi futbolcusu olsun en iyi lider oyuncusu olsun. kesinlikle örnek almalarını istemem. Biliyorumlki Başarıya giden yol tek değildir. illa saha içinde aşırı agresiflik , kolay öfkelenme ,öfke ile kendini kaybetmeler ,zıvanadan çıkmalar ,isviçre maçında adam kovalamalar ,basın mensuplarına kol çıkarmalar ,taraftara küfürler v.s. v.s. bence liderlik değildir. zaten başbakanımızda öfke hitabet sanatıdır demişti. Emrede performansını bu agresifliğine özelliklede kolay öfkelenmesine borçlu olduğunu rıdvan abisine söylemişti. bizde çok normal karşılamıştık. olur canım ne olacakki. herhalde fenerliler haricinde çoğu kişide böyle düşünmektedir.

Belkide Buna en doğru kararı ne fenerli nede galatasaraylı taraftarlar verir. en iyi cevabı diğer takım taraftarları verecektir.

Bide her duyuşumda Şu repliğe bayılıyorum bazen esprisini yaparım. NTVSporda çıkan tüm futbolcular için rıdvan abileri adam gibi adam cümlesini kuruyor. bırakında bu kararı biz verelim rıdvan abisi.

selaminko dedi ki...

futbolcu Emre'yi kendisinden hoşlanmasam da beğenirim. o olmadan milli takımın göbeği gerçekten omurgasız kalıyor. nuri-selçuk-emre ortasahasının çok iş yapabileceğini düşünüyorum.

lamhaltas dedi ki...

hiçbir mecrada yüzünü görmeye dayanamadığım bir figür emre. pes/fifa da Türkiye milli takımını aldığımda bile kadro dışı bırakıyorum. Saha içi hareketleri o kadar midemi bulandırıyor.

Ama,

1) Kalitesini hiç tartışmam. Türkiye'nin en iyi ortasaha oyuncusudur. Nuri, Hamit de dahildir bu değerlendirmeye. Dediğin gibi dünyadaki her takımda oynar barcelona dahil.(oyun tarzı da uygundur barcelonaya hani)

2) Söylediklerinde gerçekten samimiyet varsa (maalesef bu kadar tahammülsüz olduğum bir adamın samimiyetinden şüphe ediyorum)çok yerinde ve mantıklı açıklamalar. Herkes suçluyu bulmuş(hiddink) taşlarken suçu kaptan olarak sahiplenmesi takdire şayan.

varol döken dedi ki...

ben bir fenerbahçeli olarak eme'ye verilen para ile takıma çok daha katkı yapabilecek bir oyuncu alacağımıza inanmıştım hep, bu kadar sansasyona da gerek duymadan. barcelona dahil diyorsunuz ama ne olur o takımların orta sahalarının takımlara katkısına bir de emre'nin bizden aldıklarına bakın. çok iyi bir futbol izleyecisi olmadığım için net rakamlar veremem ama emre takımını yalnız bıraktığı maçlar haricinde de hiçbir zaman efektif bir oyuncu olmadı. sezon içindeki asist ve gol sayıları bunu gösteriyor. borges, senin futbol bilgi, görüş ve öngörüne çok saygı duyuyorum ama emre ne inter'de ne lezao'da ne newcastle'da hiçbir zaman verimli olmadı, direkt oynamadı. asla dünya çapında bir oyuncu değildir asla da barcelona'da oynayamaz. açıklamalarına gelince, güzel açıklamalar ama sanırım biraz da milli takmı bırakma sinyallerinin rahatlığıyla gelen açıklamalar. aklı başında kimse milli takımı satmaz ama bizim ülkemizde bir abilik vardır içten içe. adam kayırmacılık ruhumuza işlemiştir, mahalle arkadaşçılığı vardır. geçenlerde ezgi başaran yazmıştı sanıyorum bizde ırkçılık yok şecerecilik var diye. bu olduğu sürece emre dahil hiçbirinin gerçek karakterinden ve düşüncelerinden söz edemeyiz. ben türkiye'de hiçbir takımda lahm tarzı cesur açıklamalar yapan, kim ne der diye düşünmeden düşündüğünü söyleyen, yeni bir söylem geliştiren bir tane futbolcu görmedim. evet bazıları kendilerini bazılarından daha iyi ifade ediyor ama dünya çapında etkili olacak, ezber bozacak kaç tane açıklama var hayatımızda. benim aklıma gelen tek örnek aykut kocaman. başka da aklıma gelmiyor, gelen varsa söylesin.

Borges dedi ki...

Varol Döken: Emre'nin katkı yapmadığı fikrine pek katılmıyorum ama bu futbol fikri ve ondan beklentiler nedir ne değildir bununla alakalıdır.

NewCastle ve İnter döneminde ise asıl sorunu orada oynayabilme kapasitesi değil sakatlıktı. İki maç üst üste göremiyorduk, sezon başı hazırlıklarının hemen hepsini kaçırmıştı ve fakat kesinlikle yeterlilik problemi yaşamadı.Emre'nin o varolan oyun görüşü, tekniğine eklemlenmiş mücadelesi onu birinci sınıf futbolcu yapıyor benim gözümde. Saha içi karakteri + sakatlık sorunu yaşamasa bugün koy onu Schweinsteiger'in yerine..

Hayır milli takımı bıraktığı için değil dışarıda emre güzel konuşur. Ben sözlükte yapmıştık macaristan maçı sonrası benzer bir Emre tartışmasını.. Orada da güzel konulurdu..

"Kabul etmiyorum ben hainliği de kahramanlığı da.. futbol bu" diyordu. "kahramanlığın bir süre sonra hainliğe doğru dönüneşeceğinden" bahsediyordu. Genelde akıllı açıklamaları olan bir adamdır derim ben.

varol döken dedi ki...

açıklamaları için kötü demiyorum zaten ama tüm bu kalıpların dışına çıkabilecek, bir futbolcudan duymaya alışmadığımız, kimsenin baskı ve etkisini üstünde hissetmeden, adam kayırmacılık ve mahalle abiciliği yapmadan yeni bir söylem getirecek şeyler getirmiyor diyorum.

futbolculuğuna gelince, her maç takımı eksik bırakacak mı diye elim ağzımda emre'yi izlemektense takımımda başka bir oyuncu izlemeyi tercih ederdim. 2. sınıf bir futbolcu asla değil ama bence top 10 takım ilk 11'ine girebilecek gibi de değil.

admin dedi ki...

Emre'yi Fenerbahçe'de izlemeye zaten tahammülüm yoktu, bir de bu adamı bize kaptan yaptılar. Tribünler falan coşuyor herifin hareketlerine. Ben hiçbir zaman ısınamayacağım Emre'ye. İsterse tek başına Alex etkisi gösterip bizi şampiyon yapsın..

Ama bunun dışında, şahane bir futbol görüşü, birikimi olduğunu düşünüyorum. Her konuşmasından bunu anlıyorsunuz. Futbolu, saha içini, psikolojiyi ve taraftarı biliyor, anlıyor. Bu beyin mutlaka değerlendirilmelidir teknik direktör ya da yönetici olarak ki sanıyorum Emre şu anda üniversitede spor yöneticiliği bölümünde okuyor, güzel.

Adsız dedi ki...

Pek uzun zamandır yazamamıştım, birşeyler karalayayayım..Önceki yıllarda Aceto'nun Emre ile ilgili çok güzel yazısı vardır. Orada Inter mecarasına özellikle değinmiş, ve Emre'nin aslında hiçbir zaman potansiyeline ulaşamadığını belirtmişti. Ben buna katılıyorum. Emre aslında daha fazla ileriye dönük bir oyuncuymuş gibi gelirdi bana, ilk yıllarında sanki böyle bir izlenim bırakmış Galatasaray'da. Adam geçer, şut çeker, klas hareketler yapar. Daha yakındı sanki ceza sahasına, yanlış da hatırlıyor olabilirim. Bir aralar yabancı otoriteler tarafından da geleceğin en önemli oyuncularından biri olacağından bahsediliyordu, ve ben hep Emre'nin olabileceğinin çok çok altını başardığını düşünürüm. Kim ne derse desin 16 yaşında Galatasaray A takımına girebilmiş bir oyuncudan bahsediyoruz, başka biri aklıma gelmiyor. Hala şampiyon olduğumuz sene gencecik Emre'nin "Birinci belli, ikinci kim" yazılı kartonu tutuşu aklımdadır.Ama...
Ama olmadı işte.."O" Emre hiç bir zaman olamadı, bence..Ve ben eminim ki kendisi de bunun farkında, belki saha içinde siniri agresifliği-o bunun farkında olmasa da- yıllardır içinde kalan şeylerden olmuş olabilir. Çok gençken ağır antrenmanlara maruz kaldığı için nükseden sakatlığı, onun bu potansiyele erişmesine engel olmuş olabilir. Bazen bana hep bu yüzden bu kadar sinirliymiş gibi gelir. Sanki Emre rakipten, hakemden çok futbolun kendisine kızgın gibi, belki hep başka bir türlü bir futbolcu olacağını hayal etmişti, ki ben bunu yapabileceğine inanıyordum. Ama şans, kader, yanlış kariyer seçimleri onu bügüne getirdi. Uzatmayayım ama sanki geçmişin birikimi var gibi Emre'de. Bir an önce bırakmak istiyor gibi futbolu, kızıyor sanki bir nevi.
Çok mu uçuk oldu bilemiyorum, uzun zamandır Emre ile ilgili düşüncelerim bu yönde nedense...

Borges dedi ki...

Henke: Katılıyorum. Emre'nin ilk çıktığı zamanı, o muhteşem Beşiktaş macerasını.. Lakin sadece Emre değil misal Schweinsteiger.. Pirlo. Pek çok oyuncu bu dönüşümü sergiledi ve daha değerli oldular. Bir var bir yok yerine her maç takımın en önemli oyuncusu en çok topla buluşanı ve mücadelesinin yanında oyun kurucu, yönetici konumu. Alex de üzerinde durmuştu, bu mevkiler geleceğin futbolunun belki de en önemlisi konumunda ve oğlunun misal bu şekilde olmasını istiyor kendisi ofansif bir oyuncu iken..

Avrupa on numaralara karakter kazandırıp önde sıraya diziyor ama komutan arkadaki bu oyuncular oluyor. Birisi kötü diğeri iyi demiyorum ama burasının değeri sanıldığı kadar düşük değil.

Ama o aslında 16 yaşında da böyleydi desek daha doğru olur. Hayal kırıklığı yaratacak unsur da sakatlıklarıdır zira en verimli olduğu zaman diliminde bu sorun sürekli karşısına çıktı ve onu engelledi.. Ki onu aslında durduracak tek şey de buydu. Gerçekten çok acı ve varsa bunun engellediği başarının oluşturdu bir sinirlilik durumu.. hak veririm ama bana sanki Emre hep biraz böyleydi gibi gelir. Dozajını arttırmıştır belki Bülent abinin değindikleri ve sakatlıklar.. Ben tam da onu bu şekilde isterim. Merkez, yönlendirici ve mücadeleci iken yer yer ofansif bir oyun anlayışı.Tam kıvamında bugün.

2-3 yıl zirveden inmez..

Unknown dedi ki...

henkeye bir acidan katiliyorum, emre daha 11 yasinda zeytinburnundan galatasaraya transfer oldugunda donem spor basininin dinamosu olan milliyete ve neredeyse tum turk spor basinina sayfalarca gelecegin yildizi olarak lanse edilmistir, daha 11 yasinda yildiz oyuncu sorumlulugunun altina o kucucuk cocuk sokulmustur..

Donemin kosullarini goz onune aldigimizda bir nevi simdilerin Muhhamed demircisiydi bu adam.. Ki bana gore o kadar curcunaya ragmen Emre'nin geldigi nokta mucizedir.. Maradona ve Ronaldinho'nun da cocuk yaslarda bu tur haberleri olmustur ama onlarin geldigi nokta dunya futbolunun zirvesidir ve bana gore basin tarafindan daha cocuk yasta yildiz yaftasi yiyenler ya gercekten cok ust seviyelere gelirler ya da ortalama bir futbolcu bile olamaz, ikinci ucuncu liglerde bir zamanlarin yildiz adayi olarak sarapcilarin sohbet mezesi olurlar..

Ronaldinho futbolun tartismasiz zirvesindeyken yillarca tasidigi yildiz oyuncu etiketinden yorulmustur bana gore, daha 10-11 yasindayken bir yarisin icine sokuldugu icin yirmili yaslarinin sonunda (ki bana gore futbolcunun zirve yaslaridir) yorulup baska seylerle oyalanmak istemistir, futbol artik onlar icin bir amactan cok arac haline gelmistir.. Keza ayni sekilde Maradona futbolun tepesindeyken mutlulugu kokainde bulmustur, cunku zirveye cikmis ve omuzlarindaki yuku atmistir, psikoljik olarak muthis bir bosalma icine girmistir.. Bu ornekleri cogaltabiliriz..

Ozetleyecek olursak Emre daha cocuk yasta ilkokul caginda basin tarafindan cok buyuk sorumluluklari sirtinda tasimaya mahkum edilmistir.. Daha 20 li yaslarinin basindayken Avrupa kupasi, Dunya kupasi yari finali gormus, o donemde Turk futbolcularin antreman sahasina cikamayacaklari Interin San Sirosunda Gelegin Maradonasi olarak lanse edilmistir.. Sakatliklar yakasini birakmamis, ortalama performansini bile gosterememis, Newcastle'da tutunamis, zamaninda en buyuk ezeli rakibine transfer olmus, ilgi alaka beklerken sadece kufur ve hakaret isitmistir, insanlar futbolunu konusmak yerine kisiliginden baska birseyle ilgilenmemistir.. Gormesekte, kabul etmesekte Emre faal futbolcular icinde Turkiyenin tartismasiz en basarili ve kariyerli oyuncusudur..

Sunu da ekliyip bitiriyim, uzun zamandir Emrenin futbolu hakkinda ilk defa birisi analiz yapiyor :) Ozlemisiz dogrusu..

Unknown dedi ki...

Ilgili fotograf icin:

http://www.itusozluk.com/gorseller/emre+bel%F6zo%F0lu/14509