9 Ocak 2012

Milletin "yorumcu" vekili Hakan Şükür..!



Yorumculuğunu iki kere izledim ve beğendim. Yerli-yabancı ayrımını bir kenara bırakmış gibi duruyor ki Şansal Büyüka'yı dahi susturarak iyi bir perfromans sonrası Fernandes'in gece gezmelerine konuyu getirmesine izin vermedi. Bunun dışında cesur ve daha da önemlisi farklı şeyler söylüyor zira ben son dönemde izleyici tepkisi nedeniyle hiçbir şey söyleyemeyen yorumculardan fazlasıyla sıkıldım. Dahası..

..tartışılması gereken Hakan Şükür'ün yorumcu olması değil neden milletvekili olduğudur. O muazzam tecrübe sonucu futbola katkısı yorumcu olarak dahi milletvekilliğinden daha fazla olur. Elbette yıllarca bu ülkenin futbolunun içerisinde yer almış ve pek çok sorunun farkındalığına sahip Hakan Şükür'ün devletin desteğini arkasına alıp muhteşem projeler gerçekleştirsin isterdik ama bu da çok mümkün gibi durmuyor.

Neden "milletvekili" oldun diye sorası geliyor insanın.

O paraya ihtiyacı olmadığı kesin. Milletvekilliğinin getireceği şan şöhrete de ihtiyacı yok. Oraya çıkıp içerisinde yetiştiği futbola dair muazzam projeler gerçekleştirecek gibi de durmuyor. Neden milletvekili olmak istediğini ben anlamadım ve sanırım kendisi de anlamamış olacak ki asıl yapması gereken işin ucundan tutmaya başlamış. Es keza bir projesi ya da futbola dair yeni bir şeyler gerçekleştirmek istese milletvekili olmasına bile gerek yok, bağlantıları sağlamdı zaten.. Neydi derdi anlamadım ama futbolun içerisinde tekrardan girmesine sevindim..Yine de buna izin veren Başbakanı da anlamış değilim zira Hakan Şükür'ün bu sıkışık lig fikstüründe işi yorumculuk olanların dahi yorulduğu, maçları izlemeye vakit bulamadığı bir ortamda bu işi yapmasına olanak sağlaması toplum nezdinde milletvekilliğinin "oturduğun yerden hiçbir şey yapmadan para kazanan" algısını derinleştirmelerine izin vermesi ilginç zira..

...yorumculuk kolay bir iş gibi gözükebilir ama aldığı vakit inanılmaz! Hele ki bugünkü Türkiye Süper Ligini yorumlamak çok ağır bir iş ve çok fazla zaman istiyor. Her gün onca maçı izleyip İstanbul-Ankara arası üç gün boyunca gidip gelerek bu işi kotarabilirsin ama karşılığında milletvekilliğinin toplumdaki "otur para kazan bi bok yapma" algısını derinleştirirsin. Gerçi lig dediğin bizde dört büyüklerin dört maçı olsa da bugün bu dahi zor.

Ha zaten biliyorduk da milletin vekilliğinin nasıl bir iş olduğunu ama yine de gözümüze gözümüze sokmanın da gereği yoktu..

5 yorum:

LaCatolica dedi ki...

Çoğu milletvekili seçildikten sonra kendi seçim bölgesine yılda 2-3 kez uğrar.Onlar daha çok ihale kapmak, mevcut şirketlerini büyütmekle meşgul oluyorlar.Kendi yakınlarına devletin çeşitli kademelerinde iş bulmalarıda işin cabası...

Dünya görüşlerimiz arasında dağlar kadar fark olsa da ülkemizdeki milletvekili-siyasetçi profiline bakınca Hakan Şükür'ü bu konuda suçlayamıyorum.

5ocak dedi ki...

Muhtesem analiz ve yorum. Kutlarim

Guney
http://caprazkademe.blogspot.com/

Celal Abbas dedi ki...

Hakan Şükürün Yorumculuğuna bu kadar tepki varken yorumculuğa çok iyi başlaması gerekiyordu. Yoksa tepkiler dahada artabilirdi. çok iyi iş çıkarması lazımki tepkiler dinsin ve o işde kalabilsin. TRTdeki dönemini çok iyi hatırlıyorum. yanındaki hiçkimseyi konuşturmazdı. Hep kendisi konuşurdu. Şöyle iyice benimsensin tepkiler dinsin eski hakan şükür tekrar sahne alacaktır. Üstelik tecrübe kazandıkça gündeme ilişkin çarpıcı tespitlerde bulunmaya başlayacaktır. o halka dönük iyi bir yüzdür ve zamanı geldiğinde kullanılacaktır yada konuşacaktır PR için.

Adsız dedi ki...

Paraya doyamadı bir türlü nedense, bir de mantıklı düşününce milletvekilliğinin ekmeğini yiyecek mecra da oldukça fazla, ülkenin eğitim durumu gözönüne alındığında, Hakan Şükür isminin fazlaca getirisi olacağını ve bundan faydalanmak isteyenleri yalnız bırakmadı "efsane"...

Beyzade dedi ki...

Ellerine sağlık harika tespit...