6 Haziran 2012

Euro 2012: İspanya



Son Şampiyon İspanya

Son Dünya ve Avrupa şampiyonu İspanya Euro2012’nin de en büyük favorisi. Favori olmak bu turnuvalarda dezavantajdır ama İspanya son iki büyük turnuvada da favoriydi ve güzel futbolla, hak ederek kupaları kazandı. İspanya’nın kupayı kazanamamasına neden olabilecek 2 sebep var. Birisi favori olmanın baskı oluşturması ve rakiplerin İspanyaya karşı aşırı katı savunma yapması diğeri hatalı oyuncu tercihi. İlk sebep geçmiş turnuvalarda da görüldü ama İspanya bunun üstesinden gelmeyi başardı ama ikinci neden İspanyanın gruplardan sonraki eleme maçlarında sürpriz bir şekilde erkenden elenmesine neden olabilir.
Del Bosque ve Oyuncu Tercihleri



Fiziksel olarak Anadolu insanına benzettiğim Bosque sürprizlere kapalı, tecrübeli oyunculara güvenen bi hocadır. Genellikle radikal değişiklikler yapmaz. Belki klüp hocalığı için iyi bir özellik sayılmaz ama milli takım hocalığı açısından yerinde bi tarz. Milli takım oyuncularının sınırlı zamanlarda ortak antrenman yapabildiklerini düşünürsek ne demek istediğim açıktır. Del Bosque alternatif oyuncuları seçerken muhtemelen en çok zorlanan hocaydı ama seçimleri beni şaşırtmadı, alternatifler arasında milli formayı en çok giyen oyuncuları kadroya aldı. Pedro ve Negredo dışında da yanlış yapmadı.

Kaleciler: Casillias, Reina, Valdes

İspanya’nın en sağlam noktalarından birisi. Dünyanın en iyi kalecilerinden olan Casillias (Neuer ve Hart ile beraber en iyi kaleci tecrübeside cabası:)) birinci kaleci ve takımın kaptanı. Her zaman kendine güvenilebilineceğini çok kere ispatlamıştır, çok konuşmaya bile gerek yoktur. Reina ve Valdes’de yıllardır Liverpool ve Barcelona’nın birinci kalecisidirler ve ortalamanın üstü kalecilerdir. De Gea’nın da bunlarda eksiği yoktur hatta Reina’nın yerine milli takım tecrübesi kazanması açısından De Gea tercih edilebilirdi, lakin 2014 de olmasa bile euro 2016 da muhtemel birinci kaleci olacaktır kendisi.

Defans: Arbeloa, Juanfran, Ramos, Albiol, Pique, Jordi Alba, (Javi Martinez)

Martinez’i parantez içinde yazdım çünkü, esasında başarılı bi orta saha oyuncusudur lakin Bielsa hocamız bu sene onu defansda kullanmıştır gayet de iyi performans almışdır.
Aslında İspanya’nın sağlam gözüken defans hattı Puyol’un sakatlanması ile beraber biraz düşündürmüyor değil. Muhtemel defans dörtlüsü:

Arbeloa --- Pique --- Ramos --- Alba

Şuan ilk akla gelen defans dörtlüsü bu şekilde. Ramos Realde bu sene stoper oynadı ve çokda iyiydi. Kadroda gerçek iki stoperden birisi olan Pique’nin de yeri garanti gibi. Son haftalar Barcada dalgalı performans çizsede hatta yerini bi aralık Mascherano’ya kaptırsa da Albiol’den çok daha iyi olduğu kesin. Albiol ise Real’de bu sezonu yedek olarak geçirdi. İlk 11 umudu yok denecek kadar az. Ramos – Pique ikilisi bireysel olarak sağlam gözükse de aralarındaki uyum soru işareti ayrıca el-clasicolardan dolayı birbirlerini çok sevmedikleride gerçek, Del Bosque amcamız şimdiden aralarında anlaşmazlık yaşarlarsa kulube ile tehdit etti ama ben ikisinin de bu sorunu milli takıma taşımayacak kadar akıllı insanlar olduklarını tahmin ediyorum.ü



Sol bekin sahibi ise Jordi Alba, bu sene Valencia’da gösterdiği performansla güven verdi, formayı hak etti. Ayrıca İspanya’nın tam da aradığı gibi, arkadaki boşlukları değerlendirebilecek kadar iyi hücumcu bek. İspanya’nın korktuğu kontra atakları kesebilecek kadar da hızlı. Onun adına tek olumsuz detay kart görme ihtimalinin biraz fazla olması. Ben karakterini çok sevmesemde çok iyi bir bek, Barca’nın da gözdesi, kendini Barca’ya son bir kere daha kanıtlamak isteyecek olması da performansı için olumlu olabilicek bir başka detay. Muhtemelen bu turnuvadan sonra Barca yada bir başka büyük takıma giderek değerini katlayacak.

Sağ bekin en muhtemel adayı ise Arbeloa. Bosque Realle bu sene 40 yakın maça çıkan ve CL de yarı final oynayan Arbeloa’yı Juanfranın önünde tercih edecektir. Juanfran’da Atletico ile iyi bir sezon geçirdi ve Arbeloa’dan hücum olarak daha iyi ve çok teknik bir bek olmasına rağmen ilk 11’de olması zor derim ben çünkü defansif olarak Arbeloa kadar güven vermiyor.
Benim sağ bek fikrim, önünde Navas oynarsa Juanfran, Silva oynarsa Arbeloa’nın oynaması şeklindedir ki defans-hücum dengesi kurulsun. Nitekim telafisiz maçlar, amaç önce gol yememek olmalıdır.

Sağ bek için başka bir senaryo ise Ramos’u sağ beke çekip Martinez’i Pique’nin yanına koyabilir ama bu biraz kumar olur, birazda yemez açıkcası çünkü ikiside Ramos kadar hızlı stoper değil ve arkaya adam kaçırma ihtimalleri var.



Orta Saha: Navas, Xavi, Busquets, İniesta, Alonso, Silva, Cazorla, Fabregas, Mata
Her takımın orta sahası en önemli mevkisidir ama Barcelona ve İspanya’da orta saha daha bi önemli. Çünkü oyun sistemleri orta saha pas yapıp topu rakibe göstermemek, top rakipde iken de orta sahada yoğun presle topu kazanmak. Ama İspanyada işler orta sahaya geldimmi biraz karışıyor. Başta da söylediğimiz gibi Del Bosque’nin oyuncu tercihleri burada çok önemli. Bütün yıldızları oynatmak sevdasına bazen orta saha çarşamba pazarına dönüyor. İspanya Barca’dan bildiğimiz 4-3-3 sistemini oynamıyor 4-2-3-1 sistemi ile oynuyor. Ama oyun içinde özellikle giren ve çıkanlarla bu sıkça değişebiliyor.

Alonso ve Busqe ikiside çok iyi ön libero olmasına rağmen beraber oynamamaları gerekir. Ben Alonso’yu Busqe’den çok beğeniyorum lakin Xavi ve İniesta ile uyumu çok iyi olduğundan burada Busqe tercih edilmeli. Bosque amcam ne Real’in bel kemiği Alonso’yu kesebiliyor nede Busqe’den vazgeçebiliyor. Haliyle iki defansif orta saha olunca taktik 4-2-3-1’e dönüyor. Ayrıca İniestadan da vazgeçemeyeceği için bu durumda İniesta çizgide kalıyor ki dünyanın en iyi orta sahası sol açık oynamak zorunda kalıyor. Halbuki İniesta Xavi’nin yanında daha bi mükemmel. 4 orta alan oyuncusu olduğundan Villa’nın da yokluğunda dikine oynayabilen bi Silva (tercihe göre Navas) kalıyor ki, top orta alanda hep İspanya’da ama üretkenlik olmuyor. Ortaya sıkıcı bir İspanya, Çarşamba pazarı bir orta saha çıkıyor:) (Messi’siz Barcelona).
Burada sol açıkdan da bahsettik ki, çok yüksek ihtimal İniesta belirttiğim gibi sol açık oynayacak.

Asıl merak konusu sağ açık ki, buranın adayı çok. Sağ çıkda Navas’a alışkın olsak da bu sene ki performansından dolayı Silva buraya kurulur. Cazorlada iyi bir sene geçirdi, zaman zaman burada şans bulacaktır ama bi Silva değil.

Halbuki bence ortada olması gereken Barca’nın üçlüsü Busqe, Xavi, İniesta bilindiği şekliyle ortada, sol Silva, sağda Navas (çok beğenmesemde çok çalışkan adam) alternatifi Cazorla. Hatta Torres’de sağ açık, sağ forvet olarak oynayabilir ki Chelsea’de oynadı, gayet de iyiydi.

Amaç Xavi ve İniesta’dan maximum verimi almak olmalıdır, çünkü takımın en önemli isimleri bunlardır. Özellikle Xavi takımın lideridir ve iyi bir Xavi başda İniesta olmak üzere takımın tamamının performansını artırır. Fabregas, Alonso, Mata da her zaman oyuna girip maçı değiştirebilicek yedekler. Özellikle Alonso ve Mata çok iyi bir sezon geçirmesine rağmen bence yedek kalmalıdırlar. Fabregas ise Xavi’nin yokluğunda ilk tercih edilmesi gereken kişidir ki Xavi yoksa Busqe’nin yerinede Alonso tercih edilmelidir.



Forvet: Pedro, Llorente, Torres, Negredo.

Forvette amcamızın tercihlerini doğru bulmuyorum. Lakin Adrian kesinlikle Pedro’nun yerinde olmalıydı, ve çok sevmesemde Soldado milli takımı Negredo’dan çok daha fazla hak etti. Başda da söylediğimiz gibi burada devreye tecrübe girdi sanırım. Daha çok milli olan ve büyük maç tecrübesi daha fazla olan oyuncuları tercih etti.

Villa’nın yokluğunda forvet koltuğuna muhtemelen Llorente oturacak. Tüm sezona bakarsak kadrodaki forvetlerden formayı en çok hak eden kişidir, lakin Torres’in de son zamanlardaki performansı göz ardı edilmemeli sık sık şans verilmesi gerekir. Büyük maçlar büyük oyuncular ile kazanılır diye düşünürsek yarı finalde, finalde sıkışan bir İspanya’nın kurtarıcısı Torres olabilir ki oraya gidene kadar bu adam küstürülmemelidir.

Muhtemel İlk 11:
Casillias
Arbeloa – Pique – Ramos – J.Alba
Alonso -- Busquets
Silva -- Xavi -- İniesta
Llorente

Uzun Lafın Kısası: İtalya, İrlanda, Hırvatistan ile aynı grupda bulunan İspanya grupdan çıkar. Lakin grubun ikinci favorisi İtalyanın uğraştığı şike skandalı yüzünden ne halde olduğu ortada, Hırvatistan teknik ve top oynamak isteyen bir takım, İspanya’nın en sevdiği rakip tipi. İrlanda’nın kapasitesi belli, ne iyi savunma yapabilirler nede hücum. Ayrıca bi kaza maçı olsa bile gruplarda telafi edilir. İspanya gruplardan kolay çıkar, eleme maçlarında Yunanistan gibi katı defans yapan hava toplarıyla yada kontra ile gol atıp yatan bi takım gelirse ve üzerine amcanın yanlış müdahalesi eklenirse niyazi olabilir. Ancak yarı finale – finale kadar kazaya uğramazsa, burada rakip diğer favoriler ister Almanya, ister Hollanda olsun kupayı İspanya alır diyorum ben.

Yazar: Şenol Aydın Mail: snlayd@gmail.com

11 yorum:

Celal Abbas dedi ki...

Del bosque seçimleri ile her türlü kötü senaryoya hazırlıklı gidiyor bence.

Del Bosque oyuncu tercihlerini bende eleştirsemde anlayabiliyorum. İspanya oyunu ile barcelona oyunu birbirine yakın oyunlar. Önceleri ispanyada çözülen barcelona oyunu artık avrupadada çözülmeye başlandı.

Del bosque barcelona oyununun çözüldüğünü gördü. Pep guordiolanın yapamadığını yaptı ve kendince bir çözüm önerdi. Barcelonanın problemi sıkışan bazı maçlarda merkez santrfor olmaması idi. Bunun için david villa vardı ve iyi bir çözümdüde ancak onun sakatlığı hem barcelonayı hemde ispanyayı zor durumda bıraktı.

Del bosque bence başına gelebilecek tüm kötü senaryolara barcelonanın yaşadığı kaybedişleri görerek hazırlıklı ve planlar yaparak gidiyor. ispanya elenebilir uzatmalarda yada penaltılarla elenebilir ama bir çözüm denemediler çözümsüz kaldılar diyemeyeceğiz.

Celal Abbas dedi ki...

maçların sıkıştığı anda cazorlayı kullanabilirler. müthiş frikik golleri attı bu sene. 1-1 biten real madrid malaga maçında 90.dakkada frikik oldu ve aha gol deddim. cazorla frikikten nefis bir gol atmıştı. pique ye bu sene güvenemiyorum.

ugursama dedi ki...

Sunu söyleyim İspanya hakkında ne kadar kötü yazı yazılabılır,analiz edilebilir derseniz bu yazıyı tavsiye edicem.Bence bir takımı analiz ederken kişisel düsünceleri bi yere koymak gerekir.Örneğin forvet bölgesine Fernando Llorente yi koymussunuz.Evet bu sene Llorente nin performans olarak daha iyi olabilir(gol bakımından) ama final oynamak yani final maclarında oynayacak buyuk oyuncu mu derseniz bence hayır(Örnek Barcelona finali,A.Madrid finali)Soldado konusunda bende katılıyorum.Alonso yu iyi bir yedek olarak betimlemen 2008-2010 basarılarında buyuk bir pay sahibi olan Alonso'ya bence büyük bir ayıp.Bir de Navas'a sağ acıkta alısığız demişin evet alısıgız ama İspanya milli takımında değil Sevilla da Dünya Kupasında baslangıcta Del Bosque inat etmiş ama pasa dayalı oyuna hic uymayan(topu aldı zaman giden) Navastan vazgeçmiş ve Pedro ya dönmüstü.Bu bence Dünya kupası nın kazanılmasında büyük rol oynadı.Adrian nı Pedro mu konusunda ise Pedro evet bu sene Barcelona da forma sansı bulamadı dogru Adrian daha iyi bir performans ortaya koydu hazırlık macları dahil.Ama en başta final oyuncusu final adamı derseniz yine Pedro derimö

ugursama dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
No:7 dedi ki...

Yazıyı ben yazdım, bloga koyduğı için Borges'e teşekkür ederim.

ugursama, Blog'un diğer haber sitelerinden en önemli farkı kişisel olması, insanların duygularını dilediği gibi aktarabilmesidir. Gördüğün gibi Borges'e blogunda benim yazıma yer verdiği için teşekkür ettim, çünkü bu onun sayfası. Diğer türlü olsa, yazıyı yazan benim o bana teşekkür etmeli, niye ben ona ediyim demi, bilmem anlatabildim mi;)

Ben yazımda tahminimce Bosque'nin ne yapacaklarını ve bence nasıl olması gerektiğini yazdım, işin eğlenceli kısmı zaten herkesin fikrini belirtip güzel futbol muhabbetleri oluşturmak. Taktik analize de çok değinmedim İspanya'nın nasıl oynadığı zaten çok belli, bilmeyen yok.

Torres bencede Llorenteden daha iyi forvet ama eleme maçlarına bakarsan, takımın Villadan sonra 2. forveti olduğunu görürsün. Zaten yazıdada bosque'nin Torresi kazanması final maçlarında güvenebileceği birisi olduğunu yazdım.Ayrıca kaybedilen finallerin yükünü Llorente ye yüklemen anlamsız, iki maçda da Bilbao rakiplerinden çok daha kötü oynadı, doğru düzgün pozisyona bile sokamadılar adamı. Llorente de zaten Falcao gibi tek başına maç kazandıracak adam değil ama Torresden daha formda olduğu Bosquenin 1. tercihi olduğu bi gerçek.

Alonsoyu ben kendimce yedek koyardım yazdım ve Busqeden daha iyi bir ön libero olduğunu belirttim zaten. Hatta şu an Avrupa'da ki en iyi defansif orta saha Xabi Alonsodur. Ayrıca ben Reale sempati duyoyorum ama uyum avantajı olduğu için Busqeyi ilk 11 koymak daha uygun. Zaten bu benim fikrim, Bosque'nun ikisinide ilk 11 de oynattığını belirttim.

Navas konusunda biraz haklısın, düşüncemi yanlış belirtmişim. Bir sene öncesine kadar hep sağ Navasındı. Alıştık derken bir sene öncesini kasdetmişdim. Son grup maçlarında Silva ve Cazorla daha çok şans buldu.

Pedro konusunda büyük maç tecrübesi olduğu için tercih etmişdir yazdım zaten, yazıyı dikkatli okuyamadın galiba. Ama bu sene Adrian Lopez çok iyiydi, kesinlikle bu şansı hak etti, ve İspanyanın hücumlarına çok ciddi etkinlik ve hız kazandırabilirdi, milli takıma seçilmesi lazımdı, sonuna kadar bu düşüncemin arkasındayım.

raul #7 dedi ki...

güntekin onay ntvsporda canlı anlatmıştı; ispanyada maç öncesi a.madridin taraftarlarıyla sohbet ederken takımınızın en iyi oyuncusu kim diye sormuş, falcao cevabını beklerken çoğunluktan adrian yanıtını almış.bence bu seneki performanslarına bakıldığında pedro dan daha ii bir sezon geçirdi adrian.sanki pedrodan daha bi ateşleyici güce de sahip

Del Piero dedi ki...

Güzel yazı, güzel değerlendirme. Ama ben yine de Torres'i ilk 11'de oynatacağını düşünüyorum. Tabi bana göre de Llorente ilk tercih olmalı.

aks111 dedi ki...

ya bu nasıl mantıktır.Llorente takımı 2 kulvarda finale kadar getirmiş.Bilbao zaten bütün sezonu 16 17 kişiyle oynadı en sonunda tükendiler.final maçlarında bilbao ne kadar rakip kalelere gidebildi de suçlusu llorente oluyor ?.
Bi de bu navas ısrarı olayına takıldım.navas isviçre maçında yedekti.2.maçta honduras ı 2-0 yendiler o maçta ilk 11 di.sonra o maçta del bosque navas ın oyun düzenini bozduğunu anladı ve hiç 11 e giremedi bi daha.ama bunu anladıktan sonra taa yarı finale kadar bekledi ve yarı finalde pedro ya döndü kendisi :).zaten ispanya xavi,xabi alonso,iniesta,busquets i ve villa yı garanti oynatıyordu maçlarda.orda kalan tek yere de torres,silva,pedro veya navastan birini kullanıyordu.yarı final ve final de pedro oynadı torres yoktu.uğursama,2008 de final de Almanya ya tek golü atan(bak hem de finalde gol çok seversin final tecrübesi)torres i kesip pedro yu koymuş.bunun navas la final oynama becerisi ile falan alakası yok.navas tam bir sağ çizgi kanat adamıdır.pedro içeriye girerek oynar ve gole daha yakındır.orada maçta neye ihtiyacı varsa onu kullanmış adam.
Bu arada bende bosque nin oyuncu tercihlerini beğenmediğimi söyleyebilirim.Bu takım dünya kupasında son 4 maçını 1-0 kazandı ve paraguay maçı kabus gibiydi.Şimdi işleri daha zor.

ugursama dedi ki...

Arkadaslar görüşlerinize saygı duyuyorum.Aks111,benim llorente-torres,final macı-gol ikililerine bayağı takılmıs.Llorente konusunda haklı olabilirsiniz kendi dusunceniz.Benim burada açıklamak istediğim evet bilbao sezonu 16-17 kişiyle oynadı evet final maclarında ona hiç top gelmedi buralarda haklısınız. llorente oyun yapısı itibariyle oyunun tıkandıgı bolumlerinde etkisizliğini sorguladım.Mesela bi forvet tipi vardır.Bütün mac boyunca bir poziyon olur onu affetmez.Defans oyuncusu sürekli tedirgin olur.Torres orneğinden gidiyorum.Barcelona 2.macında oyunun sonlarına dogru girdi.Defansa yadımcı oldu.sürekli pres ve en sonunda chelsea 2 mac boyunca yakaladğıgı pozisyon sayısı toplasan 3 pozisyon etmez.Geldi aldı orta sahadan topu kaleciyi geçti attı golunu.Benim için önemli nokta burası.Ama siz Llorente dersiniz benim için final de gol attı diye torres i seviyosun söyleyebilirsiniz saygı duyarım.Yarın turnuva baslıyo zaten Türkiye nin yoklugunda İspanya nın kazanmasını isterim.(burada konu torres oldugundan yoksa torresi chelsea gittigınden beri hiç sevmem benim için önemli olan Xavi-İnesta-Pique bu üçlü İspanya nın bu noktalara gelmesıne sebeptir.Eğer bu üclüye birşey olursa o zaman 1 tanesi olmazsa o zaman tehlike canları calar. )

aks111 dedi ki...

Evet düşüncelerimiz farklı.ben o final maçlarında oyunun tıkandığını düşünmüyorum 25 30 dakikada 2 maçta bitmişti zaten.Barcelona-chelsea maçında son ana kadar oyun devam etti evet torres olayı çözdü.2 sinin oyun tarzları farklı orası doğru ama final maçları ölçü değil.bilbao-lisbon ve manchester-bilbao maçlarında skor yakınken tıkanan oyunu açan llorente olmuştu.final maçında gol attı seversin derken takıldım öyle şakasına :).Bi de ben oraya navas pedro dan falan geldim:).Yani umarım derdimi anlatmışımdır.ben LLorente yi final maçlarıyla eleştirmenin yanlış olduğunu söyledim sadece.

ugursama dedi ki...

Aynen eleştirine saygı duyuyorum.Final muhabetininde şaka oldugunun farkındayım:)