23 Kasım 2013

Bir Serdar Ortaç pişmanlığı dahi yok sizde!


Ahmet Kaya’ya gerçekten üzüldüklerini düşünüyor musunuz? O kadar “insancıl” mı iktidar sahibi insanlar? Niye bize üzülmüyorsunuz peki? Sivasta yapılanlar, Ahmet Kaya’ya yapılanlardan daha vahşice değil miydi? Üzülmeyi bırakın, adını anmıyorsunuz. Hasret Gültekin 22 yaşında yanarak öldü, neden buna içiniz sızlamıyor? Onun da güzel türküleri yok mudur? Orada çatal bıçak atıldı burada halk canlı canlı orta çağda bile vahşet olarak algılanan insan yakma eylemini izleyip daha da kötüsü bundan haz duydu. Böyle bir psikopatlığı o şehirde her gün gördüğün sıradan insan nasıl içerisinde barındırıyor, niye buna hiç kafa yormuyorsunuz?  Ahmet Kaya’nın sahnede söyledikleri kadar dahi provakatif olmayan vaazlarla bir halk otelin çevresinde toplanıp insanları diri diri yaktı.  Gizli saklı bir örgütten bahsetmiyoruz, otelin çevresinde konuşlanan halktan bahsediyoruz. İnsan yaktılar, daha ötesi var mı? Şairler, Sanatçılar..
  Başbağlar katliamı ile filan karıştırmayın. Gizli bir örgüt değil bir halk yakılan insanları izlemekten  haz duydu. Buna dair bir üzüntü, bir özür.. 2 Temmuz’da STV’sinden Zaman’ına ve psikopata bağlamış Akit’ine kadar tek bir üzüntü var mıydı aradan geçen yıllar içerisinde yazılmış milyon tane satırlarda?   

Maraş’ta hamile kadının içerisindeki cenini duvardan kazıdılar.  Daha ötesi olur mu?

Kimse kimseye üzülmüyor aslında. AKP kendi tabanının içerisinde olduğu hiçbir vahşeti gündeme getirmez. Yanan insan için nasıl bir Allah’a inanıyorsa artık üzüntü dahi duymaz. Bugün hiç tanımadığı bir ülkenin içerisinde herhangi bir Müslüman öldürüldüğü haberini okuduğu vakit  ortalığı yıkan insan gözünün önünde 19 yaşındaki bir genç dövülerek öldürüldüğü vakit sesini çıkarmaz. Çünkü gerçekte kimse o insana üzülmüyor.  İdeoloji ajitasyonu. En çok şuna üzülüyorum:  Sizin kafanızda ne şekilde bir Tanrı yaşıyor? O neyse ben ona inanmıyorum. Şükür ki sorgulama kabiliyetim, insanların bazen bırakın yılları yüzyıllar boyunca türlü absürtlüklere inandığını bana idrak ettirmiştir.

Dinci parti varsa milliyet üzerinden yapılan faşistlikleri ortaya serer, bunun ne kadar ayıp olduğunu dile getirir. Ama din üzerinden yapılan sayısız vahşete de gözlerini kapar. Madımak otelini müze yapmak gibi insani bir isteği dahi gerçekleştirmez, bırakın üzülmeyi üzerini kapar, vahşete ortak olanları milletvekili yapar. El üstünde tutar.

Ulusalcı faşizm gelse inanırım ki Sivas katliamını sonuna kadar işler ama Hrant Dink’i ölüme götüren Emin Çölaşan’ın yazdığı yazıyı gündeme getirmez. Yılmaz Özdil’in Ahmet Kaya’nın sonrasında kaldığı o linçe teşvik edici manşetleri gündemde olmaz. Daha modern bir faşizm olur muhtemelen. Ne değişir biliyor musunuz? Alt tarafı kürtçe şarkı söylemek istediğini dile getirdiği içim linç edilenlerden alt tarafı Müslüman olmadığını ya da dine inanmadığını söylediği çin linç edilenlere doğru kayar sadece. Faşizm bu ülkede ilelebet baki kalacaktır inancını taşıyorum artık.

Tivitırdan Hakan Şükür’e sormuştum. Ethem Sarısülük’ün beş yaşında bir kızı var, inanılmaz tatlı. Babasız kaldı şimdi, bir tivit de bunun için at, olmaz mı?  19 yaşında bir genç öldürüldü: Ali İsmail Korkmaz.. Aşırılıkları vardır belki yanlışları da.  19 yaşında yahu! Dövülerek üstelik gencecik bir çocuğa 6 kişi sopalarla girerek  haince dar bir sokakta kıstırılarak öldürüldü.  Bir kez olsun gündeminize aldınız mı? Senin Allah’ın bunu reva mı görüyor, nedir?

Niye bunlara üzülmüyorsunuz.  2 Temmuz’da adını dahi anmıyor sayısız gazete ve televizyonlarınız. Niye bu sanıkları koruyan avukatlar bugün partinizden milletvekili.  Siz gerçekten Ahmet Kaya’ya üzüldüğünüze inanmamızı bekliyor musunuz? Öte tarafta AKP’nin her faşizmine sayısız yazı yazıp da bir benzerini milliyet, ırk üzerinden gerçekleştiren diğer kesim..

Başörtüsü eylemine Ankara’da bizzat ben katıldım. Uzun saçlı, küpeli, solcu, çevreci pek çok insan bu faşizmin olmaması gerektiğini dile getirdiler.   Çevremde yaşlıları bir kenara bırakırsanız başörtülü insan sayısı olmadığı gibi o insanların büyük bir kesimi de alevi olduğum için bana hoş bakmadıklarını belirtmeliyim.  Ahmet Kaya bu desteği verdiği zaman iktidar ve askeri otoriteyi karşısına almayı göze aldı. RTE başbakan olduğunda değil hapse giderken destek verdi. Kürtçe şarkıyı söyleyeceğim dediği zaman bugünkü Mahsun’un çakma filmleri  yaptığı ortam yoktu. O türkülerini zaten herkesin sustuğu zamanda söyledi. 

Ahmet Kaya’yı destekliyorsanız onu doğru anlamanız gerekiyor. Hiçbir zaman bir fikir adamı olmadı. Çelişkileriyle yaşadı bu hayatı amma velakin güçsüzün yanındaydı.  Söylediği türküler, dile getirdiği gerçekler muazzam bir bilgi birikiminin sonucu değil herkesin bilip de söyleyemediği  basit ama bedeli olan içeriklerdi. Bugün siz de biliyorsunuz insan yakmak kötüdür, 19 yaşındaki bir gence 6 kişi saldırıp öldürmek iyi bir şey değil.  Neden üzüntünüzü biz duyamıyoruz?

O eli sopalı insanlar nasıl gaza geldi peki?  “Bu geziciler Cami’de içki içtiler yalanlarıyla bezenmiş ajitasyonların Ali İsmail Korkmaz’ı öldürenler üzerinde etkisi olmamış mıdır? Bugün Ali İsmail Korkmaz’ın babası  Başbakan’ı azmettirici olarak mahkemeye verse haksız mıdır?  Birden bire patlayan mitingler içerisinde yalanlarla, dolanlarla hali hazırda birbirlerine bilenmiş iki kutbu savaşa sokacak söylemlerde bulunmak da linçe çağrı değil midir?

Çıkmışlar, Ahmet Kaya’ya çatal bıçak atmışlarmış. Atan kim? Recep Tayyip Erdoğan benim kankam dediği Adnan Şenses..  Alkışlayan kim? Gezi’ye destek vermiyorum diyen Mahsun Kırmızıgül.  Her dönem iktidar dostu olmak isteyen Ebru Gündeş.  Zamanında İbo Show’u yarım saat Atatürk övgüsü ile açıp ağlayan, yıllar yılı kürt sorununa dair elini taşın altına bir kez olsun koymamış olan bugünün kahramanı, barış elçisi İbrahim Tatlıses. Milli zampara Erdal Acar. 

Çocuk mu kandırıyorsunuz siz?

Bir Serdar Ortaç pişmanlığı dahi yok sizde.

5 yorum:

B dedi ki...

Elinize sağlık hocam. "Muazzam" olmuş sizin deyiminizle:)

pink dedi ki...

Aynen öyle Orhan abi.Ah işte keşke bunlara kulak verecek bir parti iktidarda olsaydı keşke.Ama şu anki iktidar,kör göze parmak biçiminde alevilerin haklarını sadece bir üniversite isminin değişikliyle yerine getirdiklerini veya cem evlerini cümbüş evi olarak niteleyerek ne kadar gündem maddesi haline getirdiğini gösterdi!!

mad devil dedi ki...

Ellerine, yüreğine sağlık orhan abi.
Hükümetin yaptıklarını bir şekilde anlayabiliyorum(güç,iktidar vs.) fakat halkımızın, insanlarımızın nasıl bu kadar vicdansız olabildiğine inanamıyorum. aslında sanıldığı gibi halkımız mağdurun, ezilmişin yanında değil; güçlünün, kendisine karşı üstün gördüğünün yanındadır. padişahlık özlemi içinde olan kişiler biat kültürüyle güçlü gördüğünü her zaman destekleyip, desteklediği gücün veya kişinin insani vasıflarına dikkat etmemekte. ve maalesef ki bu davranış biçimi her zaman haksızın ezilmişin yanında olan insanları ezmektedir. oysaki yıllardır ötekileştirdikleri aleviler, solcular, ermeniler, rumlar ve daha bir çok ezilmiş topluluk hiç bir zaman biat kültürünü benimsemiş bu insanlara kötü davranmamış hatta ve hatta onların haklarını da savunmuştur.

Şen Şef dedi ki...

Ellerine sağlık. Mükemmel.

pelezinho dedi ki...

öncelikle eline sağlık orhan abi. yazıyı geç okudum kusura bakma. lakin öncelikle şunu belirtmeliyimki ahmet kayayı sonuna kadar anlama çabası içinde olan bir insanım. şarkılarını yaşayarak dinleme derdindeyim. onun o yorgun hayatından bir takım dersler çıkarma arzusundayım. lakin senin kadar bu konuda yol alamadığımı düşünüyorum. misal yazında "hiçbir zaman fikir adamı olmadı hep çelişkileriyle yaşadı bu hayatı" cümlen benim çok dikkatimi çekti. özellikle çelişkileriyle yaşadı bu hayatı derken neyi kastettin abi? bu konuyu ciddn çok merak ettim. aydınlatırsan çok sevinirim.